Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 NİSAN 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
/ ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
• VAKKORAMA, yeni
yaz sezonu koleksiyonunu
tüketicilerin beğenisine
sundu. Kokksiyonda
büyükJerin yanı sıra
çocuklar ve gençler için de
kryafetler yer aürken
çocuk kıyafetlerinde crvıl
cıvıl renkler göze çarptı.
• TELSİM, son bir yılda
500 binden 1 mılyon 920
bine çıkarttığı abone
kapasitesıni 1999 yılı
sonuna kadar 3 milyon
210 bine çıkaracağını
açıkladı. Telsim'in Satış
ve Pazarlama
İCoordinatörü Ufuk tlkiz.
500 milyon dolar lisans
bedelı ile birlikte bugüne
kadar toplam 1 milyar 250
milyon dolarhk yatınm
gerçekleştirdiklerini
söyledi.
• OVAK ile Sigorta ve
fon yönetiminde dünya
Hderi AXA Gnıbu,
Türkiye'deki faaliyetlerini
birieştirme kararının
birinci aşamasuıı
tamamlayarak,
u
Axa
Oyak Holding" çatısı
amnda faaliyetkrine
başladdar.
• BORÇELİK,
çocuklann çe%Te bilincini
konu alan bir kitap
hazırladı. Çizgı masal
tekniğiyle hazırlanan ve
çevre konusundaki pratik
bilgilerin masalsı bir dille
sunulduğu kitap, ünlü
çizer ve masal kitaplan
yazan Behiç Ak'ın
imzasını taşıyor.
• KENTBANK, Kosovaü
mülteciler için düzenlenen
yardım kampanyasına
toplam 1095 milyar
değerinde yiyecek ve
yardım malzemesi sağladı.
Malzeme \e yiyecekkr
Krnlay yardım konvoyu ik
birlikte Makedonya-
Kosova sınınna gitmek
iizere vola çıkü.
• ALGİDA, çocuk
yuvalanndaki
kimsesiz 690 çocukla
beraber23 Nisan'ı
kutladı. Sevimli
karakteri Max'in de
katıldığı ziyarette
çocuklara dondurma
ikramedildi.
• PENARGıda
Grubu'nun geleneksel
hale getirdiği ve
ilköğretün
öğrencUerine yönelik
düzenkdiği resim
yanşmasının ödülleri
verüdi.
Üreticinin itirazlarına karşı çıkanlan kararnamede firmalara ayncalık yapıldığı iddia edildi
Vadeli pamukta 'siyasi kayırma'
HACERGEMtCİ
Tekstıl sektöründeyaşa-
nan krizi hafifletmek üze-
re üreticilerin itirazlanna
karşı çıkartılan pamuk ka-
rarnamesinde "siyasiler"
firmalara ayncalık tanı-
makla suçlanıyor.
55. hükümet döneminde
tekstil sektörünü rahatlat-
mak ûzere yayımlanan pa-
muk kararnamesi birlikle-
rin başına dert oldu. 6 ay
vadeli, sıfır faızlı pamuk
almak üzere birliklere yüz-
lerce başvuru yapılırken,
siyasilerin yine de\Tede ol-
duğu gözleniyor.
Tariş ve Çuİcobirlik'e ka-
rarname kapsamındahf pa-
muk almak için başvuran,
ancak teminat mektubu
gösteremeyen Akyıl Teks-
til, Sanayi ve Ticaret Baka-
nı Metin Şahin
araya girince
amacma ulaştı.
Tariş Yöne-
tim Kurulu ipo-
tek kabul edilmeyeceği yö-
nünde kararahrken Bakan
Şahin'in araya girmesi ik
Çukobirlik'in ıpotek karşı-
lığı 500 ton satış yaptığı
öğrenildi.
Ük etapta 500 tonluk, ya-
ni bugünkü kurla 225 mil-
yar liralık üç ay vadeli sı-
fir faizli pamuk alan Akyıl
Tekstil'in sahibi Mustafa
Akyıl'ın, buna karşılık Di-
yarbakır'daki iki köyünü
ipotek olarak gösterdiği ve
maddi değeri 6 trilyon lira
olan 12 bin ton dahapamuk
almak için Çukobirlik yö-
netimini zorladıgı kaydedi-
liyor. Vadeli pamuk almak
için önce Çukobirlik'e baş-
• 6 ay vadeli. sıfır faizli pamuk almak üzere birliklere yüzlerce
başvuru yapılırken, siyasilerin yine devrede olduğu gözlendi. Tariş ve
Çukobirlik'e başvuran ancak teminat gösteremeyen Akyıl Tekstil,
Bakan Şahin'in araya girmesiyle amacma ulaştı.
vuran, ancak teminat gös-
teremediği için talebi geri
çevrilen Akyıl Tekstil, Sa-
nayi ve Ticaret Bakanı Me-
tin Şahin ile görüşûnce Çu-
kobirlik "ipoteğe" evet de-
mek zorunda kaldı.
Bakan Şahin devrede
Bakan Şahin'in önce Çu-
kobirlik'e telefon ettigi, ar-
dından ise yaptığı ziyaret-
te bizzat yönetim kurulu
üyelerine ricada bulundu-
ğu öne sürülüyor.
Öte yandan Çukobir-
lik'ten şartlan zorlayarak
vadeli pamuk alan Akyıl
Tekstil'in Yönetim Kuru-
lu Başkanı Mustafa Akyıl.
kararnameden yararlan-
mak üzere Çukobirlik'e ve
Tariş'e başvurduğunu ka-
bul ederek "Ancak temi-
nat diyediretiliyor. Banka-
lar kredilerimiz baüyor di-
ye bizeteminatvermeye ya-
naşmıyorlar. Sanayi ve Ti-
caret Bakanı'nagittik. der-
dimizi anlattık. Sonunda
ipoteğjmiz kabul edildi Ba-
kan araya girdi mi, girme-
di mi bilmiyorum, Ancak
madem kararname var, biz
de bundan yararianmakis-
tiyonız" dedı.
Diyarbakır'da toprak
ağası iken yaptığı yatınm-
larla gündeme gelen ve TÜ-
SİAD'a da üye olan Mus-
tafa Akyıl, Çu-
kobirlik'e 500
ton pamuk için
iki köyünü ipo-
tek ettirdiğini
belirterek sözlerine şöyle
devam etti: 'BağlarveKa-
oktepe'deki toplam 3 bin
döniim araziyi ipotek gös-
terdik. Karşıhğında da 225
milyar lira değerindeki pa-
muğu üç ay vadeli aldık.
Çünkü tesiskrimizi çahş-
aramaz duruma gelmiştik.
Pamukla "ılgüi kararname-
de bankateminabveya ipo-
tek deniyor. Biz de ipotek
gösteriyoruz. Ama büükkr
paramı/j alamayiz diye ka-
rarnameyi uygulamaktan
kaçıyorlar. Yani aslında suç
işleyen birfikkr."
Bu arada AkyılTekstirin
dişmda Zonguldak'ta kuru-
lu bulunan Gazal Tekstil'in
de Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı aracılığı ile Çukobir-
lik'ten vadeli pamuk almak
ıstediği öğrenildi.
Gazal Tekstil de
ipotekli
Çukobirlik müfettişleri-
nın Zonguldak'ta yaptıkla-
n incelemede, Gazal Teks-
til'in tüm maivarlığının ipo-
tekli olduğu belirlenince bir-
lik son andabu firmanın gü-
vensiz olduğunu gerekçe
göstererek pamuktalepleri-
ni askıya aldı.
Konuyla ilgili olarak gö-
rüşlerine başvurmak istedi-
ğimiz Bakan Şahin'e ulaş-
mak mümkünolmazken Çu-
kobirlik'e yakın çevreler,
Bakanlığın bazı fırmalar için
aracı olmasının birliği zor
durumda bıraktığını ileri sü-
rüvorlar.
Odanın
parası
vakfa aktı
• Konya Ticaret Odası'nın
kasasındaki paralar usulsüz
işlemlerle vakfa aktanldı.
Sanıklar arasında MHP'nin
Selçuklu ilçesi belediye
başkan adayının da
bulunduğu bildirildi.
HAZAL ATEŞ ÇAKIR
Konya Ticaret Odası'nda görevlı 11
personelin odanın kasasuıdan, usulsüz iş-
lemlerle Konya Ticaret Vakfı'na para
aktardığı bildirildi. Konya Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görevı kötüye kullandık-
ları gerekçesiyle yargılanan sanıklann,
odanın kayıt defterlerinde usulsüzlük ve
evraklarda tahrifat yaptıklan iddia edil-
di. Sanıklar arasında MHP'nin Selçuk-
lu ilçesi belediye başkan adayı Remzi Ak-
han'ın da bulunduğu bildirildi.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tara-
ftndan Konya Ashye Ceza Mjiıkeme-
si'ne gönderilen 1996 '5152 no'lu iddi-
anamede. Konya Ticaret Odası'nda ça-
lışan 11 memurun usulsüz işlemleri or-
taya konuldu.
Odanın kayıt defterlerinin gözle gö-
rülür bir şekilde silinerek tahrif edıldi-
ğine dikkat çekilen iddianamede, sa-
nıklann görevlerini kötüye kullandığı
kaydedilerek, cezalandınlmalan isten-
di. Sanıklardan Remzi Akhan'ın
MHP'den Selçuklu belediye başkan ada-
yı olarak seçimlere katıldığı bildirilir-
ken, dığer sanıklar arasında odanın es-
ki başkanı Rahim Ozkaymak'ın da bu-
lunduğu belirtildı.
Kayıt defterinde tahrifat
Sanıklann 25.11.1995 tanhınde Tica-
ret ve Sanayi Odası'nın çeşitli organla-
nnda yönetici olduklan belirtilen iddi-
anamede. odanın toplantı gündemine
getirilmediği halde vakfa para aktanl-
dı ğı ve çalışan memurlara ikramiye da-
ğıtıldığına işaret edildi.
Toplantıda karara bağlanmış gibi ay-
n bir tüzelkişiligı olan Konya Ticaret
Odası Vakfı'na 3 milyar tutannda para
çıkışının gerçekleştiği kaydedilen iddi-
anamede, kayıt defterinin gözle görülür
bir şekilde tahrif edildiği kaydedildi.
İddianamede. sanıklann 7 milyar va-
deli mevduatı vadesinden önce bozdu-
rarak kurumu faiz gelirinden mahrum
bıraktıklan da belirtildi.
Konuya ilişkin olarak değerlendirme
yapan yetkililer ise. vakfın tüzel kişıli-
ği bulunduğuna işaret ederelc "Oda ik
vakıf arasında hiçbir bağlantı yok. Vak-
fa para aktanlmasında adı geçen bütün
sanıklann imzası var. Vakıf odanın yan
kuruluşu olmadığına göre, paranın ak-
tanlması da yasal değil. Ancak 19% yı-
lından bu yana da\aya ilişkin bir geliş-
me olmadL Sürekli erteleniyor" değer-
lendırmesinı yaptılar.
Kısabir
süre
öncesine
kadar
ilgisi/likten
yakınan
Güne>doğu'ya
yönelik
yaünm
atağı
sürüyor.
Güneydoğu'ya kredi desteğî
Hazine, bölgeye yatınm yapacak her bir firmaya 300 milyarlık düşük faizli
kredi vereceğini açıkladı. GTO da, ihracatçılarm Irak'tan alacaklanna
karşılık bu ülkeden ham petrol ahnmasına yönelik anlaşma imzaladı.
Ekonomi Senisi - Hazine Müsteşarlı-
gı, Doğu ve Güneydoğu'da yanm kalmış
yatınmlann ekonomiye kazandınlması
amacıyla, imalat. tanmsal sanayi. sağhk,
eğitim ve turizm yatınmı yapacak her bir
firmaya 300 milyar lirayı aşmamak ko-
şuluyla düşük faizli kredi verileceğini
bildirdi. Gaziantep Ticaret Odası (GTO)
Başkanı Mehmet Aslan da, bölge ihracat-
çılannın Irak'tan 81 milyon dolar alaca-
ğına karşılık, bu ülkeden ham petrol ahn-
masına yönelik sözleşmenin imzalandı-
ğını açıkladı.
Hazine Müsteşarlığf nın. "Yanm kal-
mış, işletme sermayesi yetersiztiği nedeniy-
le işietmeye gecememiş veya kısmen işlet-
meye geçmiş yatınmlann ekonomiye ka-
zandırümasına dair" tebliği. dünkü Res-
mi Gazete'de yayımlandı.
Verilecek yatınm kredileri 2 yıl odeme-
siz, toplam 5 yıl vadeli olup 7 eşit taksıt
halinde, işletme kredileri de 1 yıl ödeme-
siz toplam 3 yıl vadeli, 5 eşit taksitte ge-
ri ödenecek.
Yaünm kredilerine düşük faiz
Yatınm kredilerinin yıllık faiz oranı
yüzde 20, işletme kredilerinin de yüzde
30 olacak. Faiz, ödemesiz dönem dahil her
altı ayda bir tahakkuk ettirilerek tahsil
edilecek. Kredi anapara ve faiz geri öde-
meleri Fon'a yapılacak.
Bu arada, Gaziantep Ticaret Odası
(GTO) Başkanı Mehmet Aslan, ihracat-
çılann Irak'tan 81 milyon dolar alacağı-
na karşılık. bu ülkeden ham petrol ahn-
masına yönelik sözleşmenin imzalandı-
ğını bildirdi.
Aslan. "Alacaklann devri sonrasında
şirket olarak 81 milyon dolar alacak kar-
şılığında 2 milyon ton ham petrol ahn-
masına yönelik sözleşmeyi imzaladık. Bu
anlaşma sonrasında TUPRAŞ ik görü-
şüp, getireceğimiz ham petrolün satışına
ilişkin anlaşma imzalayacağu. Yaklaşık
biray sonra Irak'tan. günde200-300 tan-
ker ham petrol girişi başlayacak" diye
konuştu.
Birliğin devreden çıkanlması halindefıyatlar tüccarın insafına kalacak
Fiskobirlik'e ihracatçı çengeli
Ekonomi Servisi - lhracat-
çılar, kurulacak hükümetten,
••üreticinin garantisi'' anlamı-
na gelen Fıskobvrlik'ı devreden
çıkarmasını istemeye hazırla-
nıyor. Sektörde sorun olduğu-
nu kabul eden tanm kesimi ve
uzmanlarise 1. sınıftanm ara-
zilerinde bile süren fındık eki-
minin kontrol altma alınabile-
ceğini, ancak Fiskobirhk'in iş-
levini yitirmesine izin verile-
meyeceğini belirtiyorlar.
tstanbul Fındık thracatçıla-
n Birliği Başkanı CüneytZap-
su dün düzenlediği toplantı-
da, hemen her yıl 50-60 bin ton
üretim fazlası olduğunu, üre-
ticinin rahathğına karşın tüc-
cann sıkıntı yaşadıgını öne
sürdü. Zapsu, Fiskobirlik'in
alım-satım yaparak fiyat be-
• Fındık'ta üretim fazlası ve yüksek fiyattan
şikâyet eden ihracatçılar 'üreticinin garantisi'
anlamma gelen birliğin devreden
çıkartılmasını istiyorlar
lirlemesinin önüne geçilme- çen gün arttığmı dile gerirdi.
sini isterken uzmanlar, üreti-
min planlı yapılması gerekti-
ğini, ancak Fiskobirlik'in dev-
reden çıkanlmasının "üretici-
nin tüccann insafına bırakd-
ması" anlarruna geldiğine dik-
kat çektiler.
Kurulacak hükümete Fisko-
birlik'in fiyat belirlemesi ye-
rine, "sektör temsilcilerinin de
içinde olacagı yeni bir kurul
oluştunılmasını ve bu kurulun
fiyatlan belüiemesini" öner-
meye hazırlanan Zapsu, paza-
nn daraldığını ve talebin azal-
masına karşın üretımin her ge-
'Üreticiyi yanhz değil'
Ziraat Mühendisleri Odası
Başkanı Prof. Gürol Ergin,
Fiskobirlik'in işlevini yitirme-
si halinde üreticinin yalnız bı-
rakılacağını belirterek "thra-
catçı ya da devlet, kendilerine
aitolmayan bir kunıhışun de\-
reden çıkarümasına karar ve-
remez" dedi.
Süt üreticisinin tüccann in-
safına bırakıldığı için sürekli
düşük fiyata ürün vermek zo-
runda kaldığına değinen Ergin.
Fiskobirlik'in stoktan zarar et-
tiğini, fıyatlann da yüksek ol-
duğunu dile getirerek "Bunun
çözflmü Fiskobirlik'in aiım-
satım yapmaktan vazgeçiril-
mesi değiL de\ letin ticaret ata-
şeükkri kanalıyla pazanar ya-
ratmasr dedi.
Giresun Belediye Başkanı
Mehmet Işıkda Fiskobirlik'in
alım \ apmadığı günleri yaşa-
dıklannı belirterek "Birliğin
özerkleştirUmesi ve alım yap-
maya de\am etmesinden ya-
nayız. Fındık üretimi de kont-
rol altma alınabilir. Biz 1. sınıf
tanm arazisine fındık ekilme-
sinden yana değiliz,zaten eko-
nomikdeğü" dedi. lşık, üretil-
mesi uygun olan ve başka ürü-
nün yetişmediği yerlerde çift-
çiye belge verilerek kontrol
sağlanabileceğini dile gerirdi.
Veroi sorımiarımız Vergi kaçıram ihbar edene ikramiye!
işte size, Atatürk döneminde çı-
kanlan vergi kanunu!
Yanlış duymadınız, ülkemizde vergi
kayıp ve kaçağını ihbar edenlere ikra-
miye verilmesine dair Atatürk döne-
minde çıkanlan, ancak bugüne dek
uygulanmayan bir yasa var! Bırakın
uygulanmasını, işin ilginçtarafı, uygu-
layıcılar bile bu yasanın farkında değil.
Bilindiği üzere, Kurtuluş Savaşı'nın ba-
şan iletamamlanıp Cumhuriyet'in ku-
rulmasından sonra ağırtık, eğitim, kül-
tür ve ekonomik alandaki reformlarave-
rilmişti. İşte bu dönemde vergi kayıp
ve kaçaklarını önleyen bir kanun da
çıkanlmış. 31.12.1931 tarih ve 1990
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan bu
kanunun numarası da 1905. Kanunun
adı uzun anlaşılması zor; "Menkul ve
Gayrimenkul Emval ile Bunlann Intifa
Haklannın ve Daimi Vergilerinin Mek-
tumlannı Haber Verenlere Verilecek
Ikramiyelere Dair Kanun."
Yıllar önce ülkemizdeki vergi kayıp
ve kaçaklannı bildirenlere ikramiye ve-
rilmesine yönelik bir kanun çıkanldığı-
nı duymuştum.
Bu kanunun izini, içeriğini ararken
"Vergi Dünyası" dergisinde rastladım
ona. (*)
İhbar edenlere verilecek ikracni-
yenin oranı oldukça yüksek!
Yasada "vergi kayıp ve kaçağını ih-
bar edenlere" vergi aslı üzerinden ve-
rilecek ikramiye oranının yüksekliği dik-
katimizi çekmektedir. Öyle ki 1999 yı-
lı kazançlarının ilk dilimine uygulan-
makta olan vergi oranı ile aynı (yüzde
15). Aynca verilecek ikramiyenin tuta-
n ihbar edilen tutara bağlı olarak art-
maktadır. İşte 1931 yılı enflasyonu-
na göre verilen ikramiyenin tarife-
si:
500 liraya kadar: yüzde 15
5.000 liraya kadar (500 liradan yu-
kansı): yüzde 30
15.000 liraya kadar (5000 liradan yu-
kansı): yüzde 20
15.000 liradan yukansı: yüzde 10
Bu düzenlemeclen, devletin "vergi ka-
yıp ve kaçağı" konusundaki mücade-
le kararlıhk ve ciddiyeti konusunda an-
lamlı sonuçlar çıkarabiliriz. Bir şey da-
ha çıkarabiliriz; o da 1931 'den bu ya-
na ülkemizde yaşanan enflasyonun
şiddeti ve dehşeti. 1931 yılında 500 li-
ra vergi kaçağını ihbar edene, bu ver-
ginin yüzde 15'i oranında ikramiye ve-
rilmekteydi, oysa bugün maliye
2.000.000 lira ve bu tutara kadar olan
vergi alacağının tahsil ve takibinden
vazgeçmektedir. İşte size o günden
bugüne ülkemizde yaşanan enflasyo-
nun düzeyi.
Vergi kayıp ve kaçağını ihbar ya-
sası hâlâ yürüıiükte!
Vergi kaçağını ihbar yasa hâlâyürür-
lükte, ancak ne yazık ki yasayı uygu-
layacaklar bile böyle bir yasanın farkın-
da değiller. Diyelim ki uzun zaman geç-
miş olması nedeniyle bu yasa ile.ya-
pılan düzenlemeler anlamını, işlevini
yitirmiş durumda. Peki, bu yasa bize
Atatürk ün vergi kayip ve kaçaklanna
bakışı, bu kişilerie nasıl mücadele edil-
mesi gerektiği yolunda bir fikir, bir işa-
ret yermiyor mu?
Ülkemizde kaçınlan vergi tutannın,
toplanan vergiler düzeyine ulaştığı ver-
giyitoplayan makamtarahndan da ke-
sin olarak ifade ediliyor ise (Ankara'da
bu oranın yüzde 120 civannda olduğu
yayımlandı) buradan şu sonucu da çı-
karmaktayız. Atatürk'ten sonraki kuşak
vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele ko-
nusunda ülkemizi 1931 yılının da ge-
risine götürmüştür. Gelirinin yüzde 85-
yüzde 9O'ı vergilerden oluşan bir ülke-
de gelecek kuşak adına bunu yapma
hakkımızın olmadığını düşünüyorum.
Belki 1931 tarihli yasa, belki daha fark-
lı yeni bir düzenleme, ama vergi kayıp
ve kaçağı konusunda mutlaka bir şey-
ler yapmalıyız.
ÇtFTÇİ DOSTU
SADULLAH USUMt
Özelleştipme Fakirlik
Getirdi...
Önümüzdeki 5 yılın nasıl geçeceğini tahmin et-
mek için kâhin olmaya gerek yok.
Enflasyon düşmeyecek.
Veya faturasını tamamen dar gelirii ödeyecek.
Tanm çökmeye devam edecek.
Hayvancılık gelişmeyecek.
Veya hayvancılığı sadece holdingler yapacak.
Işsizlik yaygınlaşacak.
Pahalılık daha da artacak.
Iç göç hızlanacak.
MHP'ye umut bağlayan ve oy verenlerin amaç-
lan belliydi. Çoğu Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde
eğitimini binbir güçlükle tamamlayabilmiş ve yan-
da bırakmak zorunda kalmış milyonlarca işsiz genç-
ti.
Tanmda emeğinin karşılığinı alamadığı için ban-
kalara, tefecilere ve esnafa borçlanan ve bu yüz-
den tarlasını, traktörünü, hayvanlannı satışa çıka-
ran milyonlarca çiftçiydi.
Türkiye'nin her tarafında yapılan çiftçi eylemle-
rinde MHP'liler hep ön saflarda yer alıyor ve hükü-
metlerin holdinglerden yana uygulamalannı en sert
biçimde protesto ediyorlardı.
Hele, tanmsal KlT'lerin özelleştirilmesine karşı en
büyük tepki MHP'Iİ kadrolardan geliyordu. Binler-
ce insanın kattldığı heyecanlı çiftçi mitinglerinde
SEK'in, Et-Balık Kurumu'nun ve Yem Sanayii'nin sa-
tışına karşı çıkanlar gene onlardı...
MHP'in en önemli sloganlanndan biri de "Yok-
lukla, yoksullukla savaş"tı. Gerçekten de Türkiye'de
12 Eylül darbesinden sonra "yokluk"ve "yoksulluk"
giderek yaygınlaşmıştı. Işsizlik, açlık artmıştı. In-
sanlanmızın büyük çöğunluğu geçinemez hale gel-
mişti.
Yani bıçak kemiğe dayanmıştı. Meclis'te bulunan
partilere güven kalmamıştı. Bu nedenle de halkımız,
sıkıntılara çare bulacağını vaat eden MHP kadrola-
nna güvendi ve çuvalla oy verdi...
•••
MHP geçmiş yıllarda aldığı oyunu ikiye katlaya-
rak Meclis'e 100'den fazla milletvekili ile girince bir
de baktık ki ağızlar değişivermiş...
Tanm kesiminin, işsiz gençlerimizin, fakirierimi-
zin, dar gelirlilerimizin partisi olarak görünen MHP,
birdenbire keskin bir "özelleştirmeci" oluverdi...
Özelleştinmeler yüzünden halkımızın fakirieştiği,
Işsizliğin arttığı,
Tanm ve hayvancılığımızın çöktüğü bir dönem-
de...
MHP'nin açıklamalannda yıl sonuna kadar özel-
leştirmelerin dondurulacağı ve yasal altyapısının
hazırtanacağı ileri sürülüyordu.
Ancak, önceki gün yeni bir yorum daha getirile-
rek üç ay içinde gerekli hazırlıklann tamamlanaca-
ğı ve özelleştirmelerin de süratle bitirileceği belirtil-
di.
Bu gelişme de gösteriyor ki MHP özelleştirmede
kararlı ve hızlı davranacak...
• • •
Rahmetli Ismet Inönü, gene rahmetli olan Cev-
det Sunay'ın tkinci kez cumhurbaşkanlığına seçil-
mesi söz konusu olunca "Bugüne kadar ne yaptı
. ki bundan sonra ne yapacak?" demişti.
Özelleştirme de bugüne kadar Türkiye'ye ne ge-
tirmişse, bundan sonra da aynı şeyleri getirecektir.
Türkiye'de açlık ve sefalet özelleştirme anlayışı ile
birlikte başlamıştır... Her yeni özelleştirme de hol-
dinglerin kâriannı yüzlerce trilyona çıkarmış... Bu-
na karşılık, ışsizlik, fakirlik yaygınlaşmış, tanm ve hay-
vancılık çökmüştür. Bundan sonraki özelleştinme-
ler de aynı sonuçlan doğuracaktır.
Üstelik, 15 yıl süre ile halkımızı kandırmak için or-
taya atılan yalan, yanlış özelleştirme gerekçeleri de
artık iflas etti.
Ömeğin, ekonomiden sorumlu devlet bakanı ol-
duğu dönemde KtT'lerin ve tanm satış kooperatif-
lerinin birer "kara deiik" olduğunu iddia eden Tan-
su Çiller bakınız neler söylemişti:
"KlT'ler çok acele satılmalıdır. Hepsi her yıl tril-
yonlarca lira zarar etmektedir. Eğer hemen elden
çıkarmazsak iki yıl içinde bütçeye yükleri 1 katril-
yon lirayı geçecektir... İkiyakamız bir araya gelmez
ve enflasyon önlenemez..."
Çiller bu sözleri söyleyeli tam üç yıl geçti. Bu ara-
da KlT'ler zarar etmedi. Bütçeyeyükolmadı. Bu ne-
denle de bütçe batmadı.
Özal'm, Yılmaz'ın, Çiller'in, Erbakan'ın batınmak
için ellerinden gelen her türiü kötülüğü yaptıklan hal-
de KlT'ler 1998 yılında tam 1 katrilyon 100 trilyon
lira kâr etti... Bütçeye inânılmaz katkılar sağladı...
Bu gerçeğe rağmen siyasetçilerimiz "özelleştir-
meyi" savunmaya nasıl devam edeceklerdir?
MHP'nin bugerçeklerkarşısındatavnne olacak?
AB'den Türkiye'ye
38 milyon Euro kredi
BRÜKSEL(AA)-
AB'nin finans organı
olan Avrupa Yatınm
Bankası (AYB),
Tarsus'ta çevre
geliştirihnesine yönelik
olarak kullanılmak
üzere, 38 milyon
Euro'luk kredi
kontratının Türk
hükümeti ile
imzalandığını
açıkladı. Tarsus
Belediyesi'nin altyapı
sıstemlerini geliştinnek
amacıyla öngördüğü
toplam 82 milyon
Euro'luk yatınm
projelerini ele alan
Avrupa Yatınm
Bankası, bu projelere
Türk hükümetinin
öncelik verdiğini ifade
etti. Merkezi
Lüksemburg'da
bulunan Avrupa Yatınm
Bankası "nın
açıklamasında, Tarsus
projelerinin 2003
yılında tamamlanacağı,
su antma, dağıtım ve
kanalizasyon
sistemkrinin
yenilenmesinin, çevre
ve yaşam koşullannın
iyileştirilmesinin söz
konusu olduğu
vurgulandı.
(*) Vergi Dünyası Dergisi, 212. sayı,
Mehmet Beceren.
BAŞSAĞUĞI
Vergi Sorunlan köşe yazanmız
lslam Çankaya'nın babası
AHMET
ÇANKAY4W
vefatını üzüntüyle öğrendik.
Yakınlanna başsağhğı dileriz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI