Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Birdal'a suikast davasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-tHD Genel Başka- nı Akın Birdal'a 12 Mayis 1998 günü yapılan silahlı saldın olayı ile ılgili olarak 16 sanığın 1 yıl ıle 24 yıl arasında değişen ağır hapis cezalan istemıyle yargılan- masına de\am edildi. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü otu- rumuna. "Mikail San" kod adlı MehmetCemalKulak- sızoğlu'nun da aralanndabu- lunduğu 7 tutuklu sanık ve avukatlan ile müdahıl avu- katlan katıldı. Birdal"ın avu- katlan, soruşturmanın ge- nişletilmesi isteminde bulu- nurken avukatlar, sanıklar- dan Keretn Deretarla'mn ay- n biroturumda dinlenmesı- nı ve eskı tstihbarat Daire Başkanvekili Hsmefi Ava'nın ifadesıne başvurulmasını is- tedı. Avukatlar aynca, "Ye- şil-kodadlıMahmutVüdı- nm'la Türk tntikam Tuga- yı'nın kurucusu Cenglz Er- sever'in, Birdal'a saldın ola- yını organize ettiğı ıleri sü- rülen sanık Semih Tufan Gü- laltay ve Ahmet Fulin ile yaptığı telefon görüşmeleri tutanaklannın getinltnesını istediler. Soruşturmanın genişletil- mesi istemini kısmen kabul eden mahkeme başkanı, Ha- nefi Avcı'nın beraat ettiği Ankara 2 No'lu DGM'deki dava dosyası ve Avcı'nın ifa- desinde geçtığı bıldirilen Mahmut Yıldınm ile sanık- lann telefon görüşmeleri tu- tanaklannın Emniyet Genel Müdürlüğü'nden istenme- sine karar verildiğini belirt- ti. Duruşma 20 Mayıs 1999 gününeertelendi. BEYOĞLU FP'den seçim rüşveti tstanbul Haber Senisi - FP"li Beyoğlu Belediye- si" nin. seçim kampanyası sı- rasında çok sayıda seçmene "gıda yardım karü" dağıt- tığı ortaya çıktı. Dağıtılan yardım kartlannda, gıda yar- dımının 2003 yılına kadar sürdürüleceği mesajı veri- liyor. DSP Beyoğlu belediye başkan adayı Seyithan Kap- lan. FP'lı yönetimin seçim- lere 1 ay kala çok sayıda seç- mene dağıttığı gıda yardım kartlannı. oy karşılığı verdi- ğini belirtti. Söz konusu kart- lann diğer partilerin de eli- ne geçtiğini anlatan Kaplan, seçımlere 1 ay kala başlatı- lan uygulmanın bir başka anlamı ve amacı olamayaca- ğını vurguladı. Sütlüce Bademli Mahal- lesi'nde bazı yurttaşlara aş yardımı yapıldığını anlatan mahalle sakinlerinden Ce- mal Demir ise FP'lılerin se- çılmemeleri durumunda aş yardımının kesileceği yö- nünde propaganda yaptık- larını ileri sürdü. İSTANBUL 17 belediye Fazilet'in İstanbul Haber Servisi- ls- tanbul'un ilçelennde beledi- yebaşkanlığı seçimlenni, ya- pılan itirazlar nedeniyle han- gi partinm adaylannın ka- zandığı kesinleşmedı. Kesin- leşmeyen sonuçlara aöre FP 17, ANAP 10. DSP 4. CHP ise 1 ilçede belediye başkan- lığı seçimini kazandı. Kesinleşmeyen sonuçlara göre Bağcılar, Bayrampaşa, Beyoğlu. Emınönü, Esenler. Eyüp. Fatih, Gazıosmanpaşa. Güngören, Kâğıthane, Kar- tal. Pendik. Sultanbeyli,Tuz- la, Cmranıye. Üsküdar, Zey- tınburnu ilçelennde seçimi FP'lı adaylar kazandı. Kadıköy, Adalar. Bahçe- lievler, Bakırköy, Beşiktaş, Büyükçekmece, Çatalca, Maltepe, Sanyer ve Şile'de ANAP adaylan belediye baş- kanı seçildı. DSP'lı adaylar ise Avcı- lar. Beykoz, Küçükçekmece veŞişli ilçe belediye başkan- lığı seçimlenni aldı. Sılivri ilçesindeki beledi- ye başkanlığı seçimini de CHP aday kazandı. Yılmaz, istifa etmeyeceğini açıkladı. ANAP, merkez sağda birliğe kapılannı kapadı 6 Suni birleşme sonuç vermez'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -18 Ni- san seçimlennde DYP ıle bırlıkte ağır yenıl- giye uğrayan ANAP. merkez sağda bırlığe kapılannı kapadı. ANAP ve DYP içinden ge- len "seçmenbirtikte hareketedin,birieşin me- sajıverdi" açıklamalarına karşın ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz. "Bu seçimlerde de seçmen açık bir tavır ortaya koymamış- nr" dedi. Yılmaz, yapay bırleşmelerle sonuç alınamayacağının CHP örneği ile bir kez daha ortaya çıktıgını söyledı. Yılmaz. "Ben istifavı sorumluluktan kaçmak olarak görü- rûm" dedı. DYP'nin "birleşıne" konusunda ANAP'la temasa geçtiği haberleri. parti yönetimince doğrulanmazken,bu konunun henüz "te- menni" düzeyinde olduğu dile getirildı. Ba- zı ANAP ve DYP kurmaylan, oy oranında- ki düşüş nedeniyle partı tabanlanndaki *mo- rsü bozukluğunun" ancak "güç birliği" ya- pılarak aşılabilecegi görüşünü dile getirdi- ler. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekjnci, son seçimler doğrultusunda merkez- deki iki sağ parünin tabanlannın mesajını "iyi • ANAP lideri Yılmaz, bu seçimlerde seçmenin merkez sağ partilerin birleşmesi yönünde açık bir tavır ortaya koymadığını savundu. Geçmişteki bazı örneklerden ders alınması gerektiğini belirten Yılmaz, "SHP ve CHP 1994 seçimlerine ayn ayn girdiler ve toplam yüzde 18 dolayında oy aldılar. 1995'te birlikte seçime girdiler ve aldıklan oy oranı yüzde 10'lar düzeyine düştü" diye konuştu. seçimlerine ayn a> n girdiler ve toplam yüz- de 18 dolayında o> aldılar. 1995'te ise iki par- ti birtikte seçime girdiler >e aldıklan oy ora- nı yüzde 10'lar düzeyine düştü. CHP. bu se- çimlerde ise barajuı alünda kalmıştır. Dola- yısıyla bizim kastettiğuniz sağüklı bir birleş- meninolmasıdır. Önemliolan doğru adresin betirlenmesi ve ilkelerin ortaya konmasıdır. Yoksa suni birieşmelerin sonuç vermediği CHP örneğinde ortadadır." Yılmaz. bu konuyu da değerlendırecek- lennı \ e olumlu bir İcatkıda bulunmalan ge- rekırse bundan da kaçmayacaklannı sözle- nne ekledi. Bu seçimlerde başan gösteren DSP ve MHP'yi kutladığını belirten Yılmaz, bu iki alguayıpdeğeriendirmesT gerektıği görüşü- nü dile getirdi. DYP genel başkan yardım- cılanndan Cihan Paçacı ise birleşme konu- sunda "Önce bir kamuoyunun sesini dinle- me ihtiyacı var. O nedenle şimdiden şu olur bu olurdiyerek kendimizi baglamak istenü- yoruz" dı>e konuştu 'Seçmenin tavn açık değJT Kurmay lanyla dün öğleden sonra değer- lendirme yapan Mesut Yılmaz, bu seçimler- de de seçmenin merkez sağ partilerin birleş- mesi yönünde açık bir tavır ortaya koyma- dığını savundu. Geçmişteki bazı ömekler- den ders alınması gerektiğini de kaydeden Yılmaz şunlan söyledi: "SHP ve CHP 1994 parti dışında kalan partilerin ise seçimlerden umduklannı bulamadıklannı söyledı. Istikrarstzlığa açık tabto' Seçimlerde ortaya çıkan tablonun ıstikrar- sızlığa açık tablo olduğunu savunan Yılmaz, "ANAP istikrarsızlığa katkıda bulunacak herhangi bir harekette kesinlikle bulunma- yacak. Tüm partilerin sorumluluk içindeol- masını gerektiren bir dönemden geçiyoruz"7 dedi. Yılmaz, ANAP'ın dışandan yönlendı- rilmesine izin vermeyeceklenni belirtti. 'İstifam söz konusu değiT Genel başkanlık görevinden istifa etme- sinin de söz konusu olmadığını bildiren Yıl- maz. "Ben istifayı sorumluluktan kaçmakola- rak görürüm. Benim için önemli olan parti- me karşı sonımluluğum. partimin de ülke- mize olan sorumluluğudur. L Ikemi/in gete- cefi için ne tür katkı yapmak gerekivorsa onuvapacağız. Sorumlulukla bağdaşma>an herhangi bir harekete girmejeceğiz'" dedi. Yılmaz. parti olarak nerede yanlış yaptık- larını değerlendireceklerinı de söyledi. Belediyelerde parti yerine güvenilir kîşiler* seçilirken DSP-CHP ayrımı da yapılmadı-r t'; f^ırs "'Î*' t . ^ - - , _ Sol seçmen 4 kentlerde 9 bütüuleşti • Birçok ilde, ilçede ve beldede seçimi kazanan DSP'li ve CHP'li adaylann yurt düzeyinde dengeli bir dağılım göstermesi, sosyal demokrat seçmenin ülke yönetiminde DSP'ye güvenirken kent yönetiminde ise "solu en iyi temsil eden kişilere" yöneldiğini kanıthyor... OKTAYEKtVCİ Sol seçmen ülke yönetiminde DSP'yi yeğ- lerken, kentlerdekı tercıhmi partilerden da- ha çok "Idşfler" üzennde yaptı ya da "Tür- töye* için CHP'nm "Bder kadrosuna" gü- Izmir'de DSP'li Piriştina, Ankara'da da CHP'li KarayaJçın, sos\al demokrat seçmenkrin kentleri "sol söylemi en tutarü olan" adaylara emanet etmekte gösterdiği "ortak duyarülığın'" simge isimkri oldular.- venmezken, vaşadığı kenti emanet etmek için DSP-CHP aynmı pek yapmadan "sola en yakısanı" seçmeye çalıştı. Ûmeğin tzmir'de DSP'li Ahmet Pirişö- na'ya bakalım... CHP'nin "ağır topu" sayı- lan ve **en iyi örgütçü" olarak nam salan \ üksel Çakmur'u gerilerde bırakarak ıpi göğüslemesi, sadece "parüsinin yükseBşine" bağlanabilir mi? Bunun elbetteki etkisı vardır, ama asıl ne- den hiç kuşkusuz Piriştina'nın birçok konu- da çok daha güvenilir mesajlar vermesi ve Işçüerden oturma eylemi Küçükçekmece - Halkab'da bnhınan VTp Tekstil C rönleri Sanayı ve Ticaret AŞ'de ekonomik Mtrunlar gerekçe gösterilerek işten atılan 142 işçL kidem ützmmaüannı alabitmek için 2 gündür oturma eylemi >apıvor. Fabrika sahipleri Çeiebon Meriç ve HiKa Meriç'in, dünyaca ünlü Nike firmasıyla çahşmalanna karşın kendüerine " 1azminatlan ödeyecek paramız yok" dediğini itori süren işçikr. haklanıu alıncaya kadar tşyerini terk etmeyecekleriııi söylediler. DİSK'e baglı Tekstû Sendikası Genel Sekreteri Sfileynaum Çefcbi iş\çrenin işçflere alacaklan için 12. aya kadar senet yapılabOeceği yönünde tekBf getirdiğini, ancak bunun yeterli olmadığıru soyledi. (Fotograf: İPEK YEZDANİ) PKK liderinin sorusturması tamam Savcılar Ocalan için ölüm cezası istedi ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Ankara DGM Cumhunyet Baş- savcıhğı. PKK lıden AbduUahÖca- huı'ın yakalanmasının ardmdan baş- lartıgı soruşturmavı tamamladı. Öca- lan'ı Imrah'da sorgulayan DGM Başsavcı Vekili TalatŞaİkıle savcı- lar NuhMete Yüksel \ e HamzaKe- leş'in yürüttüğü soruşturma dün ta- mamlandı. Soruşturma sonundaha- zırlanan ve yaklaşık 150 sayfadan oluşan iddianame. basılması için matbaaya göndenldi. lddianamede. tutuklu sanık Öca- lan'ın, PKK'nin bütün eylemlerin- den sorumlu tutulduğu ve TCY'nin "vatanhainliği-de>1etinülkesiveege- menliğinekarşı işlenensuçlar" fnlı- ni düzenleyen 125. maddesine gö- re hakkındaölümcezası ıstendigi be- lirtildi. Toplam dört bölümden olu- san ıddianamenin binncı bölumün- de, Öcalan'ın kimlıği ve kişiliği hak- kında bilgiler verildikten sonra PKK'yı ne zaman ve ne amaçla kur- duğu konusu işleniyor. Örgütün ta- rihçesi ve gelişimi hakkmda geniş bir bakış açısı çizilen bu bölümden sonra eylemleri sıralanıyor. Orgüt üyelerine, Türkıye'de öğretmen, po- lis, asker ve sivil vatândaşlara yöne- lik eylem talimatlannm Öcalan ta- rafından verildiği vurgulanıyor. Iddianamenin son bölümünde. Öcalan'ın MED TV'de yaptığı ko- nuşma ile PKK'nin işlediği cinayet- lerle ilgili olarak "vatan hainliği>np- tığı. devktin ülkesine ve egemenliği- ne karşı suç işlediğT gerekçesıyle "ölünı'' cezasına mahkûm edilme- si isteniyor. İddianame, Öcalan"ın yargılandığı Ankara 2. No'lu DGM'ye sunulduktan sonra tensip tulanağı düzenlenipbir örneği Öca- lan'atâ)liğedilecek.Ankara2No'lu DGM. 30 Nisan'da yapılacak du- ruşmada. ek iddianame ile açılan davanın. bu dava ile birleştırilmesı- ne ve Imralı'da Öcalan'ın yargılan- maya başlayacağı tanhe karar vere- cek. DGM'nin, lmralı'daki hazırlık- larm henüz tamamlanamaması üze- rine Öcalan'ın 30Nisan'daki duruş- masını da Ankara'da yapacağı öğ- renıldı. Tayyip Erdoğan'dan 4 puan fazla aldı FP'li Giirtuna başkaıilığını ûaıı etti İstanbul Haber Servisi-FP'nin İstanbul büy üksehır belediye baş- kan adayı Ali Müfit Giirtuna, se- çimi kazandığını belirterek baş- kanhğını ilan etti. FP İstanbul 11 Başkanı Numan Kurtuhnuş, dünpartisınin il mer- kezinde büyükşehir belediye baş- kan adayı Gürtuna ilebirbasın top- lantısı düzenledi. Kurtulmuş. İs- tanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanlığı seçim yanşında Gürtu- na'nın en yakın rakibi ANAP'lı Ali Talip Ozdemir'e, son verile- re göre yüzde 7 oranında fark at- tığını söyledi. Sandıklann yüzde 82'sininaçılmasıylaeldeedilen so- nuçlara göre. FP'nin büyükşehir belediye başkanlığı için yüzde 29.1, ANAP'ın ise yüzde 22. l'de kaldığını belirten Kurtulmuş, bu- nun da yaklaşık 300 bin oya kar- şıhkgeldiğinikaydetti. tlçebele- diyelerinin 18'ini kazanarak 3 il- çeyi daha FP'li yaptıklannı savu- nan Kurtulmuş, ilçe belediye se- çimlerinde de yüzde 30 civann- da oy aldıklannı. daha önce FP'li olmayan Fatih. Eminönü ve Zey- tinbumu belediye başkanlıklan- nıdakazandıklannı söyledi. Da- ha önce 6 olan FP'li belde bele- diyelerinın sayısım da 7'ye çıkar- dıklannı ifade eden Kurtulmuş, Is- tanbul'da teşkilat olarak başanlı bir performans gösterdiklerini be- lirtti. Gürtuna da sandıktan çıkan sonucarazı olnıak gerektiğini be- lirterek gösterilen ilgiye layık ol- maya çahşacağını söyledi. Gürtu- na, Tayyip Erdoğan'dan yüzde 4 oranında fazla oy almasını nasıl değerlendırdıgi yolundaki soruya karşılık da "Her dönemi kendi içinde değerlendirmek gerekir" diyerek yorum yapmaktan kaçın- dı. Özdemir ise lstanbul'da onur- lu bir mücadele verdiğini ve "ye- nilmediguıi" söyledi. Seçim san- dıklannın açümasından sonra Eti- ler'dekı evınden çıkmayan ve bu- nun nedenini "dinlendim" diye açıklayan Özdemir, belediyenin tüm faaliyetlerini izleyeceklerini belirtti. kendisınin debu mesajlarla "bütünkşen" bir kişiliğe sahip olmasıdır. Örneğin, seçim kampanyasının tzmir için neredeyse "tur- nusol kâğıdı" olan Kordonboyu'ndaki ">ol doigusu7 * konusunda Çakmur, zaten "geçmiş- teki tutumu" yüzünden zor durumdaydı. Bu kentsel cinayete vaktiyle "flk projeyi" hazırlatan "kişi"" olarak şimdi söyleyebıldı- ğıtekşey de"yargıkararlannasa\gı\la*'sı- nırlı kaldı. Oysa önemli olan. mahkeme em- retriği için değil, "toplumcu ve büimsel dû- şüncenin geregi olarak11 bu çağdışı projeye karşı çıkmaktı ve Pinştina ışte bu "sol" tav- n açıkça gösterdiğı için de sosyal demokrat oylarla birlikte kente karşı duyarlı kesımle- rin de güvenini topladı...Benzer şekilde An- kara'da da bu kez CHP'li aday Murat Ka- ^^_^^__ rayalçuı'ın DSP'lı aday Do- *™~^™"" ğan Taşdelen'e büyük fark atmasının nedeni, partisine değil "kendisine" gösterilen destek değil midır? Taşdelen. CHP'li Çankaya Belediye Başkanı'yken. Bü- yükşehir'dekı Melih Gökçek anlayışına karşı "Cumhuri- \etilkekrinin başkentteki bek- çisi" olma mısvonunu hep öne çıkardı. "DSP'ninyükse- lişini" görünce de "Ankara için CHP adayı Celal Doğan olacak" şeklindeki bir söy- lentiyi bahane edip partisini terk ederek Ecevit'e sığındı. Ne var ki, sol seçmen hem başkenti yönetmesı hem de Melih Gökçek sürecıne son vermesi için "kişi" olarak Ka- rayalçın'ı tercıh edince, DSP rozeti bile Taşdelen' eyetme- di. Eğer •'ihtirasına" gem vu- rabilseydi ve Karayalçın'la "fartara" kavrayıp "Cumhu- mete karşı" daha duyarlı da\ - ranabilseydi. sadece Anka- ra'yı gerilim içinden çıkarmış olmayacak. kendi saygınlı- ğını da kurtarmış olacaktı... Diğer kentlerde.» Izmir ve Ankara ömeğine diğer illerden Bursa'da DSP'li Erdoğan BUenser'in, Çanak- kale'de CHP'li tsmaflözayın. Bartın'da DSP'li Rızs Yaİcın- kaya'nm. Izmit'te CHPTi Se- fa Sirmen'in, Zonguldak'ta DSP'li İsmail Eşrefın. Tun- celi'de CHP'li Hasan Kork- maz'ın, Bolu'da DSP'lı Yûk- sel Ceylan'ın. Antalya'da CHP'h Bekir Kumbul'un. Es- kişehir'de DSP'lı YıhnazBü- yûkerşen'ın. Artvin'de CHP'li Emin Özgün'ün. lçel'de DSP'li MadtÖzcan'ın. Ga- ziantep'te CHP'li Celal Do- ğan'ın. Ardahan'da DSP'li Teoman Güngör'ün. Bile- cik'te CHP'li Yaşar Tü- zün'ün. Kıhs'te DSP'li Ek- remÇetin'ın, Hatay'daCHP'li FilizŞentürk'ün ve çok sayı- da ilçeyle beldelerde yine DSP'li ve CHP'li ada>lann "birbirlerine karşı" elde et- tikleri "seçim başanlanm" da eklediğımizde. ortaya şu gerçek çıkıyor. Bütün bu kazanan sol aday- lar. paıtilerinden önce kendi kişiliklerinde "DSP ve CHP'nin ortak vizyonumT simgeledıklen için yerel yö- netimleTde tercih edildiler. Bucak ve Ağar'm yaı^ıltuııııası zora girdi İstonbul HaberServisi-TBMM Genel Ku- rulu'nca daha önce Susurluk davası kapsa- mında mılletvekıllıği dokunulmazlıgı kal- dınlan Sedat Edip Bucak ıle dosyası halen Danıştay'da bekleyen MehmetAğar'ın yar- gılanmalan, milletvekillıklennin kesınleş- mesi halinde yenıden sahip olacaklan do- kunulmazlık engeline takılacak. 11 Arahk 1997 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nca milletvekili dokunulmazlıgı kaldınlan ve İstanbul 6 No'lu DGM'de ara- lannda özel timcilerin de bulunduğu diğer 14 sanıkla birlikte hâkim karşısına çıkan Bu- cak'ın yargılanması, Şanlıurfa'dan yeniden milletvekili seçilmesi nedeniyle durduru- lacak. İstanbul 6 No'lu DGM, bu durum- da Bucak'ın dokunulmazlığının kaldınl- ması için TBMM'ye başvurarak yargılama sürecini yeniden başlatmak zorunda kala- cak. Elazığ Milletvekilliğı kesinleşmesi duru- munda Ağar'ın durumu da Bucak gibı ola- cak. Ağar, Danıştay'ın, "lüzumu muhake- mekaran" vermesi halinde, "valilik'' sıfa- tı kabul edilirse Yargıtay 8. Ceza Daire- si'nde, "EmniyetGenelMüdürü" sıfatı ka- buledilirse, istanbul DGM'de yargılanacak. İstanbul 6 No'lu DGM, dosyanın Danıştay tarafindan kendilerine gönderilmesi ve mil- letvekilliğinin kesinleşmesi durumunda Ağar'ın dokunulmazlığının kaldınlması için TBMM"ye yeniden talepte bulunacak. Bucak, İstanbul 6 No'lu DGM'de, 11 ile 20 yıl arasında ağır hapıs cezası ile yargı- lanıyor. Ağar hakkında istenen hapis ceza- sı ise 7 ile 15 yıl arasında değişiyor. Aynen Neşrine Karar Verilen TEKZİP METNİ "Ğazeteniz, 18 Mart 1999 tarihli nüsbasında bu sayfada 'Oğretmene Türban Kesinlikle Yasak' başbğı altında yayımlanan haberde şirketimiz bümesinde, Üsküdar'da eğitim-öğretim faaliyetini sürdürmekte olan ASFA İlkögretinı Okulu'nda 30 kadın ögretmenin derslere türbanla girdiği konusundaki haber tamamen gerçek dışıdır. Tüm ASFA okullannda olduğu gibi, ASFA İlköğretim okulunda da öğretmenlerimizin tamamı ME.B.nca uygulanan kıhkkıyafet konusundaki yasal düzenlemelere ve talimatlara ayıten uyulmaktadır. Bu konuda. okulumuza > önelik hiçbir soruşturma da söz konusu değildir. Bir 'vetkili'ye dayandırilan haber metni tamamen ha\al ürünü olup. cevap \e düzeltme hakkımızın gereği olarak haberi tekzip ediyoruz. Kamuoyunun ve okuyuculann bilgilerine saygı ile sunanz." ASFA EĞİTİM TESİSLERİ A^. . Tekzip eden ASFA Eğitim Tesısleri A.Ş. Vekili Av. Hasan Akbay 73 gün cezaevinde kalacak Erdost'un hapis cezasına onamaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yayımcı-yazar Muzaffer tlhan Erdost'un "Üç Sivas" kitabı nedeniy- le aldığı 1 yıl hapis ve 100 milyon lırapara cezası Yar- gıtay Ceza Genel Kuru- lu'nca onandı. Kitabında eleştırdiği alıntılar nede- niyle mahkûm edılen Er- dost, Sovyetler Birliği'nın dağılmasının ardından Tür- kiye'nin yeniden Sevr mo- delınde birbölünmeye zor- landığını açıklamaya ça- lıştığım söyledi. Yargıtay CezaGenel Ku- rulu, dünkü oturumunda Erdost'un, Ankara 1 No'lu DGM'ce verilen ve Yargı- tay 9. Ceza Dairesı'nce onanan mah0kumiyetini görüştü. Yargıtay Cumhu- nyet Başsavcılığı'nm "dü- zeteıe" istemiyle itıraz et- tiği karan, ceza genel ku- rulu onadı. Terörle Müca- dele Yasasf nın 8. madde- sinde düzenlenen "bölii- cülük propagandasr ge- rekçesıyle mahkûm edilen Erdost, ınfaz hükümlerine göre cezastnın 5'te 1 'ı olan 73 gün hapis yatacak. Muzaffer tlhan Erdost. üst mahkemenin son kara- nyla ilgili olarak şu açık- lamayı yaptı: "Türkiye'nin Yeni- SevT'e Zorlanması Oda- ğmda üç Sivas' adlı küçük kitabımda. Türkiye'nin. Sovyetler Birtiği'nin dağıl- masının ardından.yeniden Sevr modeünde bir bolün- meye zorlandığuıı açıkla- maya çauştun. Se\r mode- linde bölünmeye zorlan- makdemek. "ulus-de\ let'e karşu etnikvedinsel toplu- luklara göre. azınbk. fede- rasyon ya da(Osmanlı İm- paratorhığu'ndaolduğu gi- bi) "mıllet" modelinde bö- hnunedemektir. Kitabıma. Türkiye'nin, ister ulusal azınlık' tipinde obun, ister 'federasyon" biçimindeol- sun. ister doğrudan doğru- ya ayn bir devlet kurmak biçiminde olsun. içerden ve dışardan yeni bir 'Sevr'e zorlandıgını açıklamama olanaksağlavançeşitli der- gi. gazete ve kitaplardan pasajlar aküm. Bu pasajla- n almadan. Türkiye'nin yerü-Sevr'e zorlandığını ve nasıl ve nerelerden zorlan- dığını, kuşkusuz ortaya ko- yamazdım. Ama bu aünü- lann iki tanesi benim dü- şüncelerim olarak kabul edildi; hüküm öyle tesis edildL Başsa\cılığın itiraz metninde belirtildiği gibi kastım ve amacım dışında birsonımlulukla mahkûm ediktim. Adına ister 'küreselleş- me', ister 'globalleşme' di- yelim. "Yenı Dünya Düze- ni' sürecindeABD'nia Bal- kanlar'dan körfeze ve Bal- kanlar'dan Orta Asya'ya 'Müslüman' ve 'Türk' top- luluklara dayah, federaüf bir biriik oluşturmak ve bu biriiğin kalbini > a da mer- kezhuoluşturacakolan Tür- kiye'nin federarif bir yapı- yadönüştürülmesini sagîa- mak için izlediği resmi-ol- mayanpotitikası.benimbir- kaç yıldır çauşmalanmın odaknoktasruoluşturmak- tadır. Ben, Üç SKas'ta, Tür- kiye'de federasyon >a da ulusal azınlık oluştunnaya da ayrılma istemleriniı. ABD'nin Balkanlar'dan körfeze, Kafkaslar'dan Çin Seddineuzananbufederas- yonlara avnştırma bütünü içersinde ele alınması ge- rektiğini açıklamaya cahs- üm. Aynca €ç Sivas'ta, et- nik vedinsel cemaatleregö- re ayn devlet kurmavıtemel alan Sor'in. ulus temdini esas alan Lozan'la tarihin arşh ine kaldınldığını özel- IfldeMirguladım. Şimditab- loya bakbğımızda Türkiye Cumhuriyeti'ne uluslara- rası düzeyde varuk veren Lozan'ın yerine Sevr'in uluslararası düze>de oldu- ğu gibi icerde deadım adım başan sağlamış olmasuun kederini \aşıyorum. Ceza- evinde yatmak sonın değü. Ülkemin ayaklanmuı ahın- dan ka>ip gittiğini görme- nin acısıra. bu üÜkenin insan- lanyla pa>laşabilmenin ola- nağııun bile 'yasal' ya da 'hukuk' yöntemlerhieefim- den alındığını gün gün yaşadun. Hepsi bu." Af Orgutu'nun raporu 'Hak ihlallerine Türkiye kayıtsız kaldı' tstanbu) Haber Seni- si - Uluslararası Af Ör- gütü, Türkiye'yle ilgili olarak Avrupa Parlamen- tosu Insan Hakları Alt Komisyonu'na sunduğu raporda insan haklan ih- lallerine kanşan güvenlik güçlerinin cezalandınl- madığını savundu. Uluslararası Af Örgü- tü Basın Ofısi'nden yapı- lan yazılı açıklamada, "Turkey: TheDuty toSu- pervise, Investigate and Prosecute" (Türkiye. tz- leme, Soruşturma ve Yar- gılama Sorumluluğu) ad- lı raporun. dün Avrupa Parlamentosu İnsan Hak- ları Alt Komisyonu'na sunulduğu belirtildi. Raporda, işkence ne- deniyle ceza alan güven- lik güçlerinin "halif ceza- laria kayınldıklan" da sa- vıınularak insan haklan savunucularının taciz ve baskıyla karşı karşıya kal- dığı ifade edildi. Önlemler için öneri Uluslararası Af Örgü- tü'nün raporunda öneri- len önlemler ise şöyle sı- ralandr. -Gözaranda göz bağla- ma gibi uygulamalann yasaklanması. - Gözaltı kayıtlannın uygun rutulması ve ince- lemeye açık olmasının sağlanması. -thlalIerieiIgOişikâyet- lerin kapsamlı sonıştur- masının. sorumlu bulu- nanlann yargılanmasuun ve bu davalarda yargı sü- recini engelkyen tüm ya- sal engellerin kaldınlma- suun sağlanması. - İşkence altında alm- dığı iddia edilen kanıtla- ra dayanarak venlen mah- keme kararlannın ince- lenerek yargılamaların yenilenmesi. - İnsan haklan ihlalle- riyle ilgili haklannda so- ruşturma başlatılan gü- venlik güçteri personelinin görevden uzaklaşünlma- sı ve suçlu bulunanlann görevden alınması. - Sıvıl toplumun yasa uygulayıcı görevlilerın çalışmalannı inceleyen ve raporlayan mekaniz- malarla ılişkılenduilmesi.