Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 1999 ÇARŞAMBA
14 KULTUR
Dünya Şiir Günü, PEN, TYS ve Yaşasın Edebiyat dergisinin etkinlikleriyle kutlanıyor
6
Barış ve Savaşta Çoculdar'
Büyük Ödül'iin ilki Meüh Ccvdet Anday'ın.
Kültûr Servisi - Türkiye PEN'in,
1997yılında,21 Nisan'ın Dünya Şi-
ir Günü olarak kutlanmasmı önerme-
si ve konunun PEN genel kurulun-
da benimsenmesi üzerine 21 Nisan,
bütün dünyada Dünya Şiir Günü ola-
rak kutlanmaya başladı. Şiir günü
geçen yıl birçok ülkedc kutlanırken
UNESCO'nun da gündemine girdi.
Buyıl ülkernizde ikincisi kutlanacak
olan 21 Nisan Dünya ŞiirGünü'nde
bölgemizde ve dünyada yaşanan sa-
vaşlar nedeniyle "Banşw SavaştaÇo-
cuİdar" teması işlenecek.
PEN Yazarlar Derneği Dünya Şi-
ir Günü'nü bugün iki ayn yerde kut-
layacak. tlk toplantı saat 15.00'te
Beşiktaş/Vişnezade'deki ŞairlerPar-
kı'nda düzenlenecek. Beşiktaş Be-
lediyesi'nce birçok şairin heykeli-
nin dikildiği parkta PEN Yazarlar
Derneği Başkanı Alpay Kabacalı ile
Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer
Atay'ın konuşmalannın ardından şa-
ir Şükran KurdakuL 1999 Dünya
Şiir Günü Mesajı'nı okuyacak. Şa-
irlerin şiirlerini okumalanyla süre-
• Türkiye PEN'in önerisiyle 21 Nisan bütün dünyada
Dünya Şiir Günü olarak kutlanıyor. Bugün iki ayn etkinlik
düzenleyen PEN Yazarlar Derneği Dünya Şiir Günü Büyük
Ödülü'nün ilki Melih Cevdet Anday'a verilecek. Yaşasın
Edebiyat Dergisi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nin yanı sıra
Türkiye Yazarlar Sendikası Ankara, Izmir, Bursa, Antalya
ve Izmit temsilciliklerinde de etkinlikler yapılacak.
cek olan toplantıda, Beşiktaş'ta do-
ğan Sabahattm Kudret AksaL ölüm
yıldönümü nedeniyle Muzaffer Uy-
guner'in yapacagı konuşmayla anı-
lacak.
AKM Konser Salonu'nda saat
20.00'de başlayacak ikinci toplantı-
da PEN Başkanı Alpay Kabacalı,
Kültür Bakanı İstemihan Talay ve
şair Şükran Kurdakul konuşacaklar.
PEN üyesi şairlerin şiirlerini oku-
yacaklan gecenin programında Fer-
da Ereren Cç Deniz Topluiuğu, Ali
Fuat Yılmazoğlu ve HalukLevent'in
dinletileri de yer alacak.
PEN'in her yıl bir şaire verilme-
sini öngördüğu Dünya Şiir Günü Bü-
yük Ödülü'nün ilki Melih Cevdet
Anday'a verilecek, ancak Anday ra-
hatsızlığı nedeniyle törene katıla-
mayacak.
Dünya Şiir Günü, Yaşasın Edebi-
yat Dergisi ve Yıldız Teknik Üni-
versitesi tarafmdan da saat 14.00-
16.00 arasmda Yıldız Teknik Üniver-
sitesi Merkez Kampusu Oditoryu-
mu'nda kutlanacak. ffikmet Aftmkay-
nak'ın sunacağı kutlamada Cengiz
Bektaş, Meüsa Gürpınar, Turgay FH
şekçi, Enver Ercan. Oya Uysal, Esra
Zeynep ve Yeşim Agaoğlu'nun şiir-
leri okunacak. Törende okunacak
Dünya Şiir Günü Bildirisi'ni, Prof.
Dr. Cevat Çapan hazırladı.
Türkiye Yazarlar Sendikası. Dün-
ya Şiir Günü'nü Caddebostan Kül-
tür ve Sanat Merkezi'nde kutlayacak.
Saat 15.00-17.00 arasındagerçekle-
şecek olan etkinliğe konuşmacı ola-
rak Kemal Ozer, Şükran Kurdakul ve
Alpay Kabacalı katılacak. Mehrizat
ve Bedrettin Aykm'ın sunacağı top-
lantıda şiirleri okunacak olan şairler
ise şöyle: Arif Damar, Mehmet Ba-
şaran, Subutay Hikmet, tsmet Ke-
mal Karadayı. Hüseyin TopçugiL Os-
man Numan Baranus, Güngör Gen-
çay, Bedrettin Aykın, Emine Erbaş,
Sabahattin Kömürcüoğlu. ElifSor-
gun, Adnan Raşit Günay. Mehrizat
Poyraz. Aydın Hatiboğlu, Egemen
Berköz, Eray Canberk, Tekin Gö-
nenç, Gübüm Cengiz, Raşit Kara,
Arife Kalender, Suna Aras, Güvenç
Ebnan, Aslı Durak, Osman Serhat,
Nur Saka, Oğuz Ozdem, Mustafa
Köz, Serdar Koçak, Nusret Karaca,
Türkay Korkmaz. Dünya Şiırgünü,
TYS'nın Ankara, lzmir, Bursa, An-
talya ve Izmit temsilciliklerinde de
kutlanacak.
Çalışmalannı New York ve îstanbul'da sürdüren sanatçı 67 yaşındaydı
Ressam Erol Akyavaş'ı yitirdik
Kültür Servisi - Ressam Erol
Akyavaş, uzun süredir
yakalandığı hastalıktan
kurtulamayarak dün
Istanbul'daki evinde yaşamını
yitirdi. 1932yıhnda
İstanbul'da doğan Erol
Akyavaş, Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi Bedri
Rahmi Atölyesi'nde misafir
öğrencı olarak başladığı resim
çalışmalanna Floransa Güzel
Sanatlar Akademisi'nde
devam etti. 1950'de Paris'te A.
Lhote ve F. Leger ile çalıştı.
1955'degittiği ABD'de
Illınois fnstitute of
Technology'de Mies Van Der
Rohe ile mimarlık eğitimi
gördü, Earo Saarinen'le
birlikte mimari tasanmlarla
uğraştı.l955'ten bu yana
çalışmalannı Nevv York ve
Istanbul'daki atölyesinde
sürdürdü. New York, Bern,
Köln, Bremen, Stuttgart,
Zürih. Londra, St. Petersburg,
Paris gibı dünyanın önemli
sanat merkezlerinde sergiler
açan Akyavaş, son kez
İstanbul'da 1993 yılında
Aksanat ve Galeri Nev'de
çalışmalannı toplu olarak
sergiledi. Yapıtlan New York
Museum of Modenı Art,
Berlin Museum of Art
Collection, Stuttgart Museum
of Art Collection gibi dünya
müzelerinin yanı sıra,
ülkemizde pek çok kurum ve
özel koleksiyonda yer alıyor.
Sanat çalışmalannı 1952'den
bu yana sürdüren
Akyavaş, Cities of Love,
Duvarlar, Zaman Herşeyi
Siler, Gazali, Kimya-ı Saadet,
Kerbela, Hallac-ı Mansur,
Fermanlar. tkonoklastlar için
Ikonolar. Hazreti Ali gibi
diziler gerçekleştirdi. 1987'de
Paris Micheal Casse
Atölyesi'nde Miraçname
isimli özgün baskı süitıni
hazırladı. 1989 yılında
2. Uluslararası Istanbul
Bienali'nde Aya Irini'de Fihi
Ma Fih adlı yapıtını sergiledi.
Aynca Bosna'daki etnik
temizliğı protesto amacıyla
1993'de Nash Editions'da
özgün baskı yaptı. Son
calışmalan arasında yer alan
Ikonoklastlar için Ikonolar
adlı diziyi önce St. Petersburg
Hermitage Müzesi'nde, daha
sonra da İstanbul'da sergiledi.
Erol Akyavaş evli ve iki
çocuk babasıydı.
Klasikler, genç sinemanın ürünleri ve Biket îlhan ile Sinan Çetin 'in yarışanfilmlerigösteriliyor
, Propaganda ve diğerleri...
Cannes'da
Bronz Palmiye
alan
'Arkadaşımın
Evi Nerede?',
lran gerçeğinin
çarpıcı taıuğı.
Birçocuğun
şaşkın
bakışlanyia
errafindaki
dünyayı izliyor
" Abbas
Kiarostami
Fakir görüntüleri
seven yönetmenKiarostamL Türkiye'de fazla tanın-
mıyon ancak on beş yıldır her yapı-
tıyla uluslararası sinema camiasmı
hareketlendiren, Avrupa'da çok se-
vilen bır yönetmen. Günlük sorun-
lan, aynntılan en doğal biçimiyle
beyazperdeye aktararak gerçekleşti-
riyor bunu.
Profesyonel oyuncu kullanmama-
ya özen gösteriyor, hiçbir zaman se-
naryoyu önceden yazmıyor. Kame-
ra karşısına geçirdiği deneyimsiz
oyuncudan aldığı tepkilere göre set-
teşekıllendiriyorsenaryoyu. Birsöy-
leşide şöyle özetliyor sinemasını:
"Fılnılerirndevalanvegerceğinsap-
nnlması wk. Görsel efekt,yapay de-
kor kesinlikle yok. Bu nedcnle abar-
tılı oyunculuk da gerekmiyor. Son
derece fakir görüntüler, seyirciyi ko-
nunun içineçekebiunek için benceen
etkin yol."
Bugünün programında Kiarosta-
mi'detı iki film varprogramda. Bun-
lardan, Cannes'da Bronz Palmiye al-
dığı Arkadaşuıun Evi Nerede?, lran
gerçeğinin çarpıcı tanığı. Bir çocu-
ğun şaşkın bakışlanyia etrafindaki
dünyayı izliyor yönetmen. Bir lran
köyünde Ahmet, yanlışlıkla aldığı sı-
ra arkadaşının ödev defterini ver-
mek için evine gitmek istemektedir.
Sıra arkadaşı, daha önce de defteri-
ni unuttuğu için öğretmen tarafından
cezalandınlmıştır: o gece ödevini
yapamazsa belki de okuldan uzak-
laştınlacaktır. Ahmet ikilem ıçinde-
dir; ya anne ve babasının muhalefe-
tıne karşın kendi evinden birkaç ki-
lometre uzakta arkadaşının evini ara-
yacaktır ya da onun cezalandınlma-
sına razı olacaktır. Ahmet'in öykü-
sü, işine dalmış, çocuklanna zaman
ayıramayan büyüklerin dünyasında
küçüklere yer olmadığını da göster-
mektedir.
Doğu felsefesinin temelini oluş-
turan, çoğu kez bir nedeni olmadan
gerçekleşen fıziksel ve düşünsel ara-
yışın bir başka ürünü olan ikinci
film, Ve Yaşam Sürüvor. 1990'da
depremin yerle bir ettiği tran'ın ku-
zeyinde geçiyor. Bir baba, oğluyla
birlikte, Kiarostami'nin daha önce
Arkadaşımın Evi Nerede?'yi çekti-
ği bölgeye gidip o filmde rol almış
genç oyunculann yaşayıp yaşamadı-
ğını öğrenmek istiyor.
Ve Yaşam Süriiyor, Kiarostami'nin
hiçbir ideolojik tuzağa düşmeden,
sahneleri dramatize etmeden, traje-
diye bulaşmadan gerçekleştirdiği bir
sinemasal şahitlik bizce.
Yönetmenin çocukları seçmesi
birkaç nedene dayanıyor: Bırincisı
dinsel, politik konular ve aşkı per-
dede görmek istemeyen sansürü aş-
mak; ikincisi, Şah dönemini anım-
satacak ögelerden uzaklaşmak ve de
yansı 15 yaşm altındaki Iran halkı-
nm ilgisini çekebilmek...
1940'ta Tahran'da doğan Kiaros-
tami, Güzel Sanatlar Akademisi re-
sim bölümünden mezun olduktan
sonra reklam sektöründe çalışmış
ve reklam filmleri çekmiş. 1969'da,
çocukların entelektüel gelişimini
desteklemek amacıyla kurulmuş ens-
titüde çalışmaya başlamış ve çocuk-
lar için iki yüze yakın film üretmiş.
1970'te de, ilk filmi Ekmek ve Çık-
maz Sokak'ı çekmiş.
İSTANBUL
KÜITÜR
VE SANAT
VAKf!
I18.BLÖSIAHARM5Î
İSTANBUL
FİLM FESTİVALİ
İ
CUMHUR CANBAZOĞLU
Festival süriiyor, havalann güzel git-
mesi seyirci sayısını arttınyor. Genç se-
yircinin yine daha fazla ilgi gösterdiği ve
seçeneklerin geniş bir yelpazeye yayıldı-
ğı görülüyor. Bugünün programı da yine
klasiklerden ve genç sinemanın ürünlerin-
den oluşuyor. lşte yapıtlarla ilgili özet bil-
giler:
Atlas'ta yer alan Son Gece, Mfllenium
Projesi bölümünün iddialı filmlerinden
bin. Geçen yıl Cannes'da gençlık ödülü
alan, Toronto'da da en ıyı Kanada filmi
seçilen yapıtta yönetmen Don McKellar,
31 Aralık 1999 gecesi saatlerin sıfırlan-
masmdan önceki heyecanı yansıtmayı de-
niyor. Aynı sınemada, Fransız Yeni Dal-
gası'nın en önemli isimlerinden Agnes
Varda'nın Biri Şarkı Söylüyor, Dtğeri Söy-
lemiyor'u, kürtajı sorgulayan önemli ka-
dın yapıtlanndan biri. Varda'nın filmog-
rafisinde öne çıkamamasına karşın 1976
yapımı film her zaman festivallerin göz-
desidir.
Alkazar'da festivalin iki dev bölümü-
nün ürünleri yer alıyor. Ispanyol sinema-
smdan Cartos Perez Merinero'nun insan-
daki gözleme tutkusunu vTirguladığı Cen-
netin Köşeieri'yle başlıyor gün. Ardın-
dan Hhchcock'tan Yabancı Muhabir var.
2. Dünya Savaşı'nın başlamasına kısa
süre kala havayı koklaması için Lond-
ra'ya gönderilen Amerikalı gazeteci Jo-
nes, burada önemli belgelere sahip Hol-
landalı birpolitikacıyla karşılaşıyor. Po-
litikacı kaçınhnca babası Nazi ajanı çıkan
bir kızın yardımıyla araştırmaya girişi-
yor. Yabancı Muhabir, ustanın zirve film-
lerinden değii, ama teknik özelliklenyle
Sinan Çetin'in 'Propaganda'sı Ulusal Yanşma'da yanşıyor.
Italyan usta Monicelli'nin klasiği 'Büyük Savaş'.
hep gündemde kaldı. Örneğin taa pilot
kabininden başlayarak bir uçağın düşme-
sini kesintisiz veren sahnenin unutulma-
sı olanaksız gibi... Hitchcock, fılmde ga-
zete okuyarak muhabirin yanından ge-
çerken görülüyor...
Moda'nın programı yine yüklü. ttal-
yan usta Monicelli'nin klasiği Büyük Sa-
vaş'ın yanında iki kaçınlmaması gereken
yapıta dikkat çekmek istiyoruz. Modern
toplumlarda çocuklann yalnızlığından,
iletişim çağuıda insanlann iletişimsizliğin-
den yola çıkan polisiye Dolunay (yön:
Fredi Murer), güncel Avrupa sinemasın-
dan çarpıcı bir örnek.
Belgesel bölümünün en sivri yapıtı olan,
Hasta: Süper Mazoşist Bob Flanagan'ın
Vaşanıı ve Ölümü adlı yapıtın adı zaten
birçok şeyi özetliyor. İki yıl önce ölen
Flanagan'ın hastalığı sırasında yaşama
getirdiği yorum ve sanatındaki sadoma-
zoşisteğilimi belgelemiş Kirby Dkk. Tür-
kiye'de fazla ömeği izlenemeyen böyle bir
yapıt iyi degerlendirilmeli. Festivalin, bu
filmi seçenlere bir notu var 'Mkksi ve kal-
bi zayıf olanlara göre değil.'
Monicelli'nin, Maupassant'nın öykü-
sünden yararlanarak yazılan Büyük Sa-
vaş'ı, cepheden kaçıp günle-
rini gün eden iki kafadann, so-
nunda, düşman Avusruryalı-
lann kurşunlanna kurban git-
melerini ve kahramanlaşma-
lannı anlatıyor. 1959 Vene-
dik birincisi film, o güne ka-
dar Italya'da tabu kabul edi-
len 'milli kahramanlık' kav-
ramını masaya yahrarak insan-
lığın birbinni yok etme çaba-
lannın anlamsızlığını işlemiş,
komediyle trajedinin tadını
iyi ayarlamasının karşılığını
başyapıt ödülüyle almıştı...
Emek sineması, yıllarca
teröre teslim olmuş Kuzey lr-
landa insanının acısını, kan-
la çizilen yaşama başkaldın-
sını simgeleyen. Birmingham Festiva-
li'nden büyük ödülü çıkarmış TttanicKen-
ti'yle (yön: Roger Mitchell) başlıyor gü-
ne. Deneyimli Ispanyol yönetmen Ca-
mus'un insan mozaiği Bulutiann Rengi
ve Hitchcock'un sessiz sinema dönemi ör-
neklerinden Şantaj (Ingiliz oda orkestra-
sı Matrix Ensemble'ın ürettiği müzik eş-
liğinde izlenecek) listenin diğerfılmleri...
Beyoğiu sinemasında ulusal bölümde
yanşan iki yerli yapım, Kayıkçı ile Pro-
paganda'yı, bir de Çin sinemasından ör-
nek izleyebilir sinemaseverler. Çinli yö-
netmen Lin Cheng-Shen'in filmiyle ilgi-
li bize ulaşan bilgi. festivalin broşüründe
yazılmışlaıia sınırlı. Broşürde özetle şöy-
le denilmiş: "Askerfi^ini yapan Chuen-
sheng aUasım özkmektedir. Gelinlik ta-
sanmıvla uğraşan Ju-feng de kardeşini
uzun süredir görmemiştir. Kocasından a>-
' nldıgından beri çok mutsuzdur ve karde-
şi tek teseUisidir. Kardeşinin askerliginin
bhmesini sabırla bekleinektedir, ama o
ortada görünmez."
Bır ortak yapım olan Kayıkçı, Ege'nin
iki yakasında, Çeşme'de ve Sakız Ada-
sı'nda yaşanan zoraşkın öyküsü. Birşen-
likte karşılaşan sağır. dilsiz Türk balıkçı
ile meyhaneci Yorgo'nun kızı Evdokia,
Ege'nin mavisi, müziği ve buruk bir sev-
gi. Medyanın fakir sinema örnekleriyle bol
bütçeli popüler filmleri karşı karşıya ge-
tirdiği bir yanşmada Biket İlhan sinema-
sına gelecek değerlendirme taşlann yeri-
ne oturmasına yardımcı olacak.
2000'lerde Kemal Sunal'ın üstün per-
formansıyla anımsanacağına inandığımız
Propaganda'yagelince... Herrürlükura-
lı, modayı, akımı tanımadan kendine gö-
re bir çizgi oluşturduğunu ve bundan bü-
yük mutluluk duyduğunu söyleyen Sinan
Çetin'in, o kadar laftan sonra yanşmaya
girmesi ve "sistem'den ödül beklemesi
garip. Eğeramaç, festivali izleyecek ya-
bancılar aracılığıyla dünyaya filmi tanıt-
maksa bu yanşma dışı gösterimle de ya-
pılabilir.
DEFNE GÖLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Dünya ŞJir Günü
Bugün 21 Nisan Dünya Şiir Günü. Ülkemizde
başJatılan bu uygulama giderek uluslararası aJan-
da da kabul görüyor.
Günboyu çeşrtli etkinlikleretanıkolacağız. Bil-
diriler yayımlanacak, şiirler okunacak.
Yılda bir gün şiiri toplumun gündemine geti-
rebilmek, başka aianlarda da olduğu gibi çok
önem taşımıyor. Nasıl Sigarayı Bırakma Günü,
sigara içenlerin sayısını azaltmıyorsa, şiir günü
de şiir okuyanlann sayısını çogaltmayacaktır.
Sorun başka yerde.
Insanlara hayatlanndaki şiir -elbette öteki sa-
natlann da- eksikliğiini duyurabilmekte.
Şiir insan soyunun en eski sanatlanndan biri.
llkel toplumlarda ozanın ciğerterini Tannnın so-
luğunun doldurduğu, bu nedenle dinleyenlerin
şiirin büyüsüyle kendilerinden geçtiklerine ina-
nılırdı.
Büyü özetliği taşıması, şiiri biryandan gerçek
olamayacak kadar düşsel, ötede ise düşlerin
gerçekliğe dönüştüğü bir alan kılar.
Insani duygu, düşünce ve düşleri seslendir-
me işlevi olan şair, bu yönüyle toplumun sözcü-
südür de.
Şairin duyduklan ve söytedikleri, sonuçta "dün-
ya hali" ya da "insanlık durumu" olarak tanım-
lanan şeylerdir.
Başka insanlar onun yazdıklannı okuduklan
ya da dinlendiklerinde kendi özlemlerini, düşle-
rini bulurlar.
Toplumla şiir arasındaki yakın ilişkinin sanayi
toplumuyla birlikte zayıfladığını söyleyebiliriz.
Sanayi yerküreyi olduğu gibi üzerinde yaşayan
insanları ve şiiri de pazarda bir "ürürTe dönüş-
türdü. Alım-satım değeri olmayan şiir, toplum-
dışına yalnızca aydınlara özgü bir uğraş olmaya
itildi.
Insanlann yürek tellerini titretmek için yazılan
şiirin, bu gücü zayıfiadı. İnsanlık kültürünün beş
bin yılda biriktirdiği ürünler unutuluşa terk edil-
di.
öysa şiir, en eski sanatlardan biri oluşuyla, in-
sanlığın bütün geçmiş deneyimini de içinde ba-
rındınr. İnsanlık kültürü çağlar boyu şiirte iç içe
gelişti. Şiir insanlığın gelişim serüveninde esin-
leyici, yol gösterici oldu.
Dolayısıyla insanlığın kendini ve geçmişini ta-
nımasının en etkili yollarından biridir şiir.
İletişim toplumu olarak tanımlanan günümüz
toplumunda, insan beyni bin bir yandan gerek-
siz saldırılarla bombardıman edilirken insanoğ-
lunun en has yaratılanndan şiir, krytda köşede var-
lığını sürdürmeye çalışıyor.
Insanoğlu, insani olanao denli yabancılaştı ki,
artık kendini görebileceği bir ayna olan şiire ve
öteki gerçek sanatlara bakmaya çekiniyor. Ken-
diyle yüz yüze gelme olasılığı, geçmişinden tü-
müyle kurtulma isteğindeki "post-modern" in-
sanı korkutuyor.
Buna karşın bugünkü yaşam biçiminin insani
mutlu ettiği söylenebilir mi? ' •,
Paul Auster, Köprûdeki Lulu filminde kahra-
manına, "İyiya da kötü hayatyoktur. İnsanlarha-
yatı iyiya da kötü yapariar" dedirtiyor.
Bugünkü günübirtik yaşam biçimi kalıcı olamaz.
Insanın önce düşleri olur, sonra da bu düşleri ger-
çekleştirme gücü kazanır. Tarih boyunca yinele-
nen bu süreç, aynı zamanda şiir-yaşam ilişkisi-
dir.
Şiiri, belki de en iyi Oktay Rrfat'ın sözleri an-
latıyor:
"Şiir olmasaydı, yaşama dediğimiz oluşun
çarklanndan biri eksilirdi. Belki kıyamet kop-
mazdı ama insanlar sevişemez, öpüşemez, toe-
ğenemez, yannlann yeni düzenine şiirii dünya-
nın hızıyla kavuşamazdı."
18 ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ
• EMEKStNEMASI'nda 12.00 ve 18.30'da
'TKank Kenti', 15.00'te Bulutiann Rengi', 21.30'da
'Şantaj' adlı filmler izlenebilir. (293 84 39)
• ATLAS SfiVEMASI'nda saat 12.00'de
'Arkadaşımın Evi Nerede?', 15.00 ve 21. 30'da 'Son
Gece', 18.30da 'Biri Şarkı Söylüyor,DiğerL.' adlı
filmler gösterilecek. (252 85 76)
• ALKAZARStNEMASI'nda 12.00 ve 18.30'da
'Cennetin Köşeteri', 15.00 ve 21 30da 'Yabancı
Muhabir' adlı filmler izlenebilecek. (293 24 66)
• BEYOĞLU SİNEMASI'nda 12.00 ve 18.30'da
'TatiıYbzlaşma', 15.00te 'Propaganda',21. 30'da
'Kayıkçı' adlı filmler gösterilecek. (251 32 40)
• MODAStNEMASInda 12.00'de 'Ve Yaşam
Süriiyor', 15.00'te 'Dolunay'. 18. 30'da 'Büyük
Savaş', 21.30'da 'Hasta: Süpermazoşist Bob»' adlı
filmler izlenebilir. (337 01 28)
K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K
K Â M t L M A S A R A C I