Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1999 CUMARTESİ
mmm SEÇIM-99 mmm
Öcalan'ın yakalanması ve 'dürüst lider' imajı Bülent Ecevit'i yeniden güçlendirdi
DSP'nin hedefi biriıırilikANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
1991 seçimlerinde parlamentoya sade-
ce 7 milletvekili sokabilen, 1995 seçim-
lerinde sandalye sayısını 76'ya çıkaran
DSP, 18 Nisan seçimlerine en iddialı gi-
ren parti oldu. "Kıbnsfatihi" unvanına.
"Apo'yu yakalayıp Türkiye'ye getiren
lider" sıfatını da ekleyen. "dürüst li-
der'' imajı ve "inançlarasaygılılaiklik"
söylemiyle merkez sağdan da oy alma-
yı hedefleyen Başbakan Bülent Ecevit'ın
18 Nisan seçımlennde oyunu arttıraca-
ğı beklentisi rakiplen tarafından bıle ka-
bul edildi. DSP"nin oy artışının millet-
vekili sayısına aynı oranda yansıması
kolay görünmese de 18 Nisan'da "mer-
kez solunbüyükpartisi" kimliğının pe-
kiştirilmesı ve seçımler sonrasında
DSP'mn yönlendirmesiyle bir hükümet
kurulmasına kesin gözüyle bakılıyor
12 Eylül sonrasında kurduğu DSP ile
"kendisini veterinceanlatamayan" Ece-
vit, özellıkte ülkenin Dogu ve Güney-
doğu'sunda hıç varlık gösteremedi. DSP,
1987 genel seçimlerinde yüzde 8.5 ora-
nında oy alırken 1991 seçimlerinde 10.8,
1995 seçimlennde de 14.6 oy aldı.
DSP"nin bu "istikrarn" yükselişinin,
yann yapılacak seçimleıde "patiamaya"
dönüşmesı beklentisi yaygın olarak di-
le getirildi. Medya desteğini de arkası-
na alan Ecevit'in partisinin oy oranını
yüzde 20'lerin üzerine çıkararak birin-
ci parti olabileceği hesaplan yapılma-
ya başlandı. lş ve medya çevrelerinde de
seçim sonrasında ANAP-DSP hüküme-
ti kurulması ıstekleri açıkça dile aetiril-
di.
12 Eylül sonrası girdiği seçimlerde
"bir bölen" olarak nitelenen Ecevit, so-
lun büyük partisi konumunu pekiştirme-
nin rahatlığıyla "Türldye'deartıksoluıı
zamaıu. Bir önceki seçimde solun birin-
ci partisi olduk, şimdi Türkhe'nin birin-
ci partisi olacağtz" dedi. Ecevit, meydan-
larda da CHP'nın barajın altında kalma-
sı için "CHP'ye acımayın" mesajı ver-
di.
'Hükümette başarüı olduk'
Ecevit, birincilik beklentisine gerek-
çe olarak 55. ve 56. hükümetlerdeki ic-
raatrnı referans gösterdi. 55. hükümetdö-
neminde 8 yıllık eğitim ve vergi yasa-
sınm çıkanlması DSP tarafından sahip-
lenilirken 56. hükümet döneminde Ab-
dullah Öcalan'ın yakalanarak Türki-
ye'ye getirilmesi de Ecevit'in özellikle
milliyetçi kesimden puan kazanmasını
sağladı. DSP'nin yann yapılacak se-
çimlerde, ANAP, DYP ve MHP tabarun-
dan da oy alacağı beklentisi yaygın ola-
rak dile getirildi.
Ecevit, "iktidar" smavından başany-
la geçtiklenni \wgularken "Bize yöne-
likeleştirilerin başında. kadrosu yok, de-
niyordu. 55 ve 56. hükümetler. en iyi kad-
roya DSP'nin sahip olduğunu gösterdi"
dedi. Birincilik içın FP ile yanşıyor gi-
bi görünen DSP, ılk kez yerel seçimle-
re de iddialı gıriyor. DSP, Ankara'da,
eski CHP'li Çankaya Belediye Başka-
nı Doğan Taşdeien, tstanbul'da Zekeri-
ya TemizeL lzmir"de Ahmet Piriştina ile
girdiği yanşta, "beledhebaşkanlıklan-
nı kazanamasa btteoyunu artörmavı" he-
deflıyor
'Dine saygılı laiklik'
Ecevit, "ulusakı" vurgulan ve "dine
savgüılaikük" söylemiyle merkez sağ ta-
bandan da oy almayı hedeflerken mer-
kez soldaki seçmenlere doyurucu mesaj-
lar veremedi. Ecevit'in Fethullah Gülen'i,
" Yarariı tarikatlar da vardır" sözleriy-
le olumlaması laık-sosyal demokrat ke-
sımlerde tepkiy le karşılandı. CHP lide-
ri Deniz Ba> kal da meydanlarda, "Ece-
vit'in Atatürkçülüğü geçmişte kaku. Şim-
dionun bir ayâğıtarikadarda" diye ken-
disine yüklendi.
Ecevit'in TBMM'deki soruşturma ko-
misyonlannda merkez sağın iki lideri-
ni aklayan tavn da meydanlarda partisi
aleyhine kullanıldı. Ecevit'in kendisi
dışındakı sola karşı daha kesin sınırlar
koymasına karşın sağa karşı daha es-
nek bir yaklaşım sergilemesi de solda-
ki seçmenin DSP'ye "uzak" durması-
na yol açtı.
StP GENEL BAŞKANI GÜLER
'Yağmaıun
alternatifi
sosyaBzm9
ANKARA (Cumhuriyet
Bürostı) - Sosyalıst İktidar
Partisi (SİP) Genel Başkanı
AydemirGfiler, Türkiye'nın
emekçiler açısından zorlu
bir dönemden geçtiğını be-
lirterek "Türkhe'nin başın-
da dinci gericilik belası var.
Türbanın serma\e düzeni-
nin gerkiliğini örttüğünü biz
aniatbk. Şimdi de yağmanın
tek alternarifınin sosyalizm
olduğunu anlanyoruz" de-
di.
SİP lıderi AydemirGüler,
Cumhuriyet'ın sorulanna şu
yanıtlan verdi:
- Seçimleri partiniz \e di-
ğer sol partüer açıstndan de-
ğerlendirir misiniz?
- 18 Nisan secimleri Tür-
kiye'de yaşanan en apolıtık
seçimlerden bıri Sömürü
düzenı ciddı kriz ıçınde. Kri-
zin aşılması açısından se-
çimlerin bir dönemeç olma-
yacağını da herkes görüyor.
Bu tablo karşısında egemen
güçler "Bari bu secimleri
önemsizleştirelim, içini bo-
şattahm" şeklınde bir karar
vermişler Bu karar sonu-
cunda ortaya çıkan proje tez-
gâhtarlığıdır. Tezgâhın ar-
kasına bakıldığında dınci-
sinden sosyal demokratına
kadardüzenin bütün partile-
rinin. özelleştırmecilikte, ta-
rikatlan kollamakta, Ameri-
kancılıkta ve Kürt düşman-
lığında ortaklaştığını gör-
memek imkânsız.
Seçimleremekçılenn so-
runlanna herhangı bir çö-
züm yolu açmayacak. Dü-
zen de, kendi cephesinden.
krizini aşmayacak. Tam da
tablo böyle olduğu içindir
ki, seçimler yenı bir cephe-
nin açılması ıçm uygun kon-
jonktür sunuyor. Bu cephe-
nin tabelasına açık seçik sos-
yalizm yazılmalıdır.
- Partinizin ekononıik, sos-
yal vediğer toplumsal sorun-
lara yaklaşımını anlaür nu-
SHHZ?
- Türkiye'de sermayenin
diktatörlüğü \-ar. Bu düze-
nin mantığı paraya, kâra gö-
re çalışır. Buna mantık de-
necekse bile, insanlık \e
emekdüşmanı sıfatlannı ek-
lemek gerek.
Sorunlar basit. çözümler
de bir o kadar basit Enflas-
yon denen şey, emekten ser-
mayeye kaynak aktanm me-
kanizmasıdır. Işsizlik denen
şey ücretlerin düzeyıni aşa-
ğı çekmenin emekçıleri ör-
;ütsüzleştirmenin yoludur.
iç borç denen şey, para ba-
balanna yüksek faizle bir-
takım devlet kâğıtları ver-
mek ve bu yolla kamu var-
lığını talan ettirmektir. Dış
borç denen şey, ülkemizin
uluslararası sermayeye ve
finans kuruluşlanna bağım-
lılığıdır.
Bunların hiçbirinin ser-
maye düzeninde, özel mül-
kiyet düzeninde çözümü ola-
maz. Ancak üretim araçlan
üzerinde kamu mülkıyeti
kurmayı hedefleyenler, ıç
borçlan silebılirler. Ancak
emek gücünü alınıp satılacak
birmal olarak görmeyen, ça-
lışmayı dokunulmaz hak sa-
yanlarişsizliğı yok edebilir-
ler. Türkiye'nin kaynaklan-
nm yerli ve yabancı serma-
ye tarafından yağmalanma-
sına son verildiği anda, in-
sanlanmızın eşıt ve özgür
yaşayabileceklen bir ortam
sağlanacaktır. Üretim araç-
lannın kamu mülkiyetinde
olacağı, üretimin merkezı
olarak planlanacağı bir
emekçı ıktidarında sağlık.
eğitim, konut, ulaşım gibı
temel ihtıyaçlar bir kalem-
de tıcaret konusu olmaktan
çıkanlacak.
- Sizce seçim nasıl bir so-
nuç doğurur?
- Seçımler de sermaye dü-
zeninın bir parçası olmuş.
O> lann alınıp satılması, aşı-
ret sisteminin, ağalık siste-
minin birözelligi sariıhr. Öy-
le değil; artık çağdaş kapı-
talizmde de oy bir ticaret eş-
yasıdır. Düzen partilen etra-
fa para saçarak, göz boyaya-
rak kampanya yürüttüler.
'Sosyalizmi anlathk'
Bızim amacımız sosya-
lizmin sesini, ilkelerini, he-
deflerini daha geniş emekçı
kıtlelere ulaştırmaktı. Buçer-
çe\ede ciddi mesafe aldık.
Parti örgütlenmesini sağlam-
laştırdık. yaygınlaştırdık.
Emekçı sınıflann gencı ka-
ranlıkla. çeteci düzenın şıd-
det aygıtlanyla, ırkçı, milli-
yetçi önyargılarla kuşatıldı-
ğı bir dönemde, biz sosya-
list hareketi dopdolu bir kim-
lık farkıyla yeniden inşa edi-
yoruz. Bu. "yüzde hesapia-
nna" sığmayacak bir müca-
deledir.
Seçim sonrasında kurula-
cak hükümetin programı
şimdıden hazır. Bu program
"ÖzeUeştirmetere hız vere-
ceğiz" dıye başlayacak, NA-
TO'ya, lMF'ye bağlılık de-
vamedecek.
Kürt sorununda ise üç ay-
lık seçim ıçın 100 trilyon
bütçe yapanlann, ikı yıllığı-
na Kürtlere 40 trilyon ayır-
malan gelecekteki uygula-
malan da aydınlatıyor. Bu
düzen Kürt sorununu çöz-
mez, çözemez. Çünkü ay-
nmcılığın kökeninde emek-
çilerin birliğini engelleme
ihtıyacı var.
Seçim yanşına, medyadaki U
CHP barajı aşamaz" savlanyla başlayan CHP'de moralkr dfln yapılan Kartal ve Bahçelievler mitingterinde-
gödenen kaJabakkla yüksekli. Önseçmı yaparak dinamizm kazanan CHP'de örgüt kenetlenerek baraj sorunn olmadığını gösterdi.
CHPbüyükkeııûeıılekkticdı
'Baraj' söylentileri tabanı kenetledi; Baykal, 3 büyük kent belediyesini 'istiyor'
TÜREYKÖSE
A1SKARA - DSP "rüzgânndan"
sosyal demokratlann değil,
merkez sağın etkileneceği
görüşünde olan CHP, özellikle
yerel seçimlere iddialı giriyor.
Üç büyük kent belediyesini FP
ve DYP'den "kurtarma"
yanşında CHP adaylan öne çıktı.
Bazı kentlerde 10. yıllannı
dolduran CHP'li belediye
başkanlan da, 3. dönemlerine
hazırlanıyor. CHP'nin barajın
altında kalabıleceği
söylentilerinin tabanı
kenetlediğine dıkkat çekilirken,
Ankara mitinginde " Baraj,
diyenler, Atatûrk barajını
görecek" mesajlan venldi.
CHP, 18 Nisan secimleri sürecine
medya desteğınden yoksun
olarak girdi. Medyada seçim
karan alınmasının hemen
ardından "Ecevit rüzgân"
estirilirken, CHP'nin barajı
aşamayacağı savlan öne
çıkanldı. Bu savlar ılk günlerde
CHP yönetimınin de moralini
bozarken, meydanlar CHP liden
Deniz Baykal ı rahatlattı.
CHP kurmaylan "CHP'nin
örgütü göz ardı ediliyor. Önseçim
yanşı partiye dinamizm getirdL
Binlerce kişi çahşıyor. Baraj
söylentileri de örgütü kenettedi"
degerlendirmesi yaptı. ll il gezen
CHP iideri Baykal da
"Atatûrk'ün partisi'' olduklannı
vurgulamaya özen gösterdi.
Baykal meydanlarda medyaya da
yüklenirken "Küsen, küstürülen
seçmeoler, Atatûrk'ün partisi
baraj alünda kalmamaiı" dıyerek
CHP'yi yeniden sahıplendi.
Belediyelerde iddialı
CHP, özellikle Ankara, Istanbul
ve lzmir'de belediye başkanhğı
yanşına iddialı giriyor.
Ankara'da Murat Karayalçın,
lstanbul'da Adnan Polat ve
lzmir'de Yüksel Çakmur'un,
partilerinin desteğini aşan ölçüde
oy alması bekleniyor. CHP
özellikle Ankara'da
"Cumhuriyetin başkentini
FP'den biz kurtannz" vurgusunu
öne çıkanrken, Karayalçın
"kendisane ve partisine mesafeü,
ktzgm" seçmen tarafından da
"kerhen, emanet oylarla"
desteklenmeye başladı. İki
dönemdir görev yapan CHP'li
Gazıantep Belediye Başkanı
Celal Doğan, Kocaeli Belediye
Başkanı Sefa Sirmen, Samsun
Belediye Başkanı Muzaffer
Önder, Denizli Belediye Başkanı
Ali Manm. Çanakkale Belediye
Başkanı tsmail Ozay. Kırklareli
Belediye Başkanı Kadir Gökçe,
Edırne Belediye Başkanı Hamdi
Sedefçi. Sınop Belediye Başkanı
Ali Karagülle. Niğde Belediye
Başkanı Ahmet Oğuz Ozmen ve
Muğla Belediye Başkanı Orhan
Çakır gıbi isımler "göreve
devam" içın hazırlanıyor.
^ S P sağa kaydı' ~
ANAP ve DSP, CHP'nin barajın
altında kalması içın meydanlarda
bu partiye yüklendi. Ecevit,
"CHP'ye acımayın" derken,
ANAP lıden Mesut Yılmaz.
Baykal'ı "Atatûrk'ü
kullanmakla" suçladı. Baykal ise
55. hükümetin düşürülmesi ve
Türkbank olayını tüm
mıtinglerde aynntılanyla
anlatırken "Kabahat bende değil,
oturduğum sandalyede. Benden
önce orada Mustafa Kemal
oturmuş. Ben siyaseti ondan
ögrendim. Ataturk'ten sıyırsam,
Ismet Inönü de o koitukta
oturmuş" dedi. Baykal. merkez
soldaki rakibi DSP'nın iktidar
sınavmda başanlı olamadığım
vurgularken de "DSP'nin FP,
ANAP ve DYP'den farkı yok.
Çiller'i akladı" diyerek Ecevit'e
yüklendi Baykal, "Ecevit'in bir
ayağı tarikatlarda" sözlenyle de
laik kesımlenn duyarlılıklanna
seslendi. Baykal, tüm
konuşmalannda seçmenlerden
"CHP'ye sahip çtkmalannT da
ıstedı. CHP yöneticileri,
milletvekili seçimlerinde oylaraıı
çok arttıramasalar da barajı
aşarak partmin TBMM'de yer
almasına kesin gözüyle
bakıyorlar CHP'nin birçok
büyük kentte yerel iktidarlan ele
geçireceği beklentisi de dile
getiriliyor. CHP İideri Baykal'ın,
seçimlerin arduıdan DSP'ye "sol
Mok" önerisini yineleyerek
Ecevit'i sıkıştıracağına dikkat
çekildi. CHP'nin 1995
seçimlerindeki yüzde 10.7'lik oy
oranının altında kalması
durumunda ise parti içı mücadele
başlatılacağı ve Baykal'ın
liderliğinin tartışmaya açılacağı
kaydedildi.
Solda "alternatif gelişiyor
Toplumsal
muhalefeün
sesi: ÖDPANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özgürlük ve Da-
yanışma Partisi (ÖDP), 1967 seçimlerinde parlamento-
ya giren Türkiye Işçi Partisi'nden (TİP) bu yana ilk kez
çevreciler. feministler ve çeşitli kesimleriyle solu birleş-
tirerek seçimlere katılıyor ÖDP, 1990'larda merkez sol
partilerin RP-FP ve MHP'ye teslim ettiği varoşlarda
propaganda döneminde en yoğun çalışmayı kadın üye-
lerinin de katılımıyla yapıyor. Genel başkan UAıkUns,
ÖDP'nin bütün sol mirası devraldı-
ğını belırterek "O yüzden ilk aşk
umıtiümaz diyonız. ÖDP bugün
sohın işaretfişegihaline gelnMştir"
değerlendırmesını dile getırdi.
Kadın aday lar gözde
ÖDP. 1996'da kuruldu. Ge-
nel ve yerel seçimlere Tür-
kiye genelinde ilk kez katı-
lıyor. Adaylannı, büyük
kentler ve taşra örgüt-
lerinde bütün üyelerin
ve halkın katılımıyla
gerçekleştirilen ön-
seçımle belırledı.
Uygulanan kota ne-
denıyle kadınlar Bursa'da
ılkdört sırayı aldı. Birçok be-
lediye başkan
adaylıklannıda
kadın aday
adaylan kazan-
dı. "Temsilde
adakte" ket vu-
ran yüzde 10'luk
ülke barajına kar-
şın toplumsal muha-
lefetin ortak tercihı ol-
maya çalışan parti, parlamentoya girme hedefinden çok,
geleceğe dönük istikrarlı bir yükseliş amaçlıyor.
ÖDP özellıkie büyük kentlerdeki kontenjanlara, tanın-
mış yazar ve aydınlan, sendıka temsilcılerini yerleştir-
di. Edebıyat eleştirmenı Fethi Nad Giresun'dan, şair Can
Yücel Izmir 1. bolgeden, yazar Fakir Baykurt tzmir 2.
bölgeden, Adalet Ağaoğlu Istanbul 1. bölgeden, yazar
Erhan Bener Ankara 2. bölgeden, Prof. Dr. Sadun Aren
Ankara 1. bölgeden aday gösterildı.
ÖDP Genel Başkanı Uras, Anadolu'daki il ve ilçele-
re kadar giderek toplantılar gerçekleştirirken partililer
büyük kentlenn varoşlannda yurttaşlara programlannı
anlattılar.
1 Ml
" ÖDP, varoşlardaki çahşmalarda kadın partililerin ak-
tiFiletişiminderi yaraH^ndı. 1990'larda merkez sol par-
tilerin RP-FP ve MHP'ye teslim ettiği varoşlara ÖDP yö-
neldi. Ankara'nın varoşlannda çalışan kadın partililer,
insanlann sahiplenilmek istendiklerini ve çok kolay ka-
bul edıldıklerinı vurguladılar.
'Yeni sol dalga'
ÖDP lıden Uras. 196O'lı yıllann devrimci yükseliş eği-
limıne denk düşen bir sol dalganın yeniden gündeme gel-
dığini kaydederek "O yüzden ilk aşk unutulmaz stoga-
nıyla yola çıkryonız. Ashnda sadece TtP'in değfl bütün
sol geleneğin mirasını de\ ralrvoruz. Bastmlmış bir tari-
hin içinden geüyoruz. ÖDP bugün solun işaret fişegi h»-
line gelmiştir" görüşünü dile getırdı.
Sosyal demokratlann sağcılaştığı bir dönemden ge-
çıldiğini ve herkesın kendını ÖDP'ye göre tarif ettiğini
savunan Uras, "Bugün Meclis'teki partilerden yaka si-
kenler, 12 Eylül rejimi ile hesaplaşma iradesi gösterenler
ÖDP gibi çoğuku Türkiye'nin tek çoksesli, lider suttas
otanayan partisinde sosyalistiyie,sosyaldemokraoyb,ye-
şüh le, antimilitaristiyle, çe\recisiyle, feministiyk y u ya-
na geüvoıiar" diye konuştu.
Toplumsal muhalefet
Uras, siyasi ıktidann yolunun toplumsal muhalefeti
örgütlemekten geçtiğini, seçimın ertesi gün fabrikalar-
dan atılan işçilerin, YÖK'e hayırdiyen öğrencilerin, ka-
mu çalışanlannın yanında kendilerinin olacağını vurgu-
ladı. Anadolu'da ve büyük kentlerin varoşlannda düzen
partilerine karşı tepkiyi, protestoyu büyük ölçüde örgüt-
lediklerini. buralardaki öfkeyi umuda çevirmenin adre-
si olarak ÖDP'yi gördüklerini anlatan Uras şöyle konuş-
tu:
"Ankara'dan, tstanbuTdan oturup fetva venneye da-
yalı siyaset tam birmiştir. Bugün Edirne'den Ardahan'a
sokak sokak, e> e\ göğüs göğüse ırkçı milüyetçilikle, si-
yasal İslama karşı çok büyük bir mücadetenin içindeyiz.
Her yerde onlan teşhir ede ede, gerüete gerilete ilertiyo-
ruz. Son seçim hu-sızuğutda da bunu ortaya koyduk. Halk
iradesine değil matbaa iradesine dayanarak seçjmlerde
yinegalip geteceğini düşünenler 1999secunlerindeODP'nm
de var olduğunu bir an için unutrular."
İP Genel Başkanı, Türkiye'yi Fethullah Hoca protokolünün yönettiğini, secimleri ABD'nin dayattığını söyledi
Perinçek: Alü Ok yoksa Atatürk de yok
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Işçi
Partisi (tP) Genel
Başkanı Doğu Pe-
rinçek, Türkiye'yi
Fethullah Hoca pro-
tokolünün yönetti-
ğini, seçimin Ame-
rikancı şer cephesi
tarafından dayatıl-
dığını savundu. Pe-
rinçek, Atatûrk ti-
careti döneminin
bittiğini belirterek
"Bu seçim iflasın
tabtosudur. Alb Ok
yoksa Atatürk de
yok. Tuzaktan çüa-
şın yolu Sol Güçbir-
" dedi.
Perinçek: Çözüm Akı
Ok,çıkıs Sol GüçbbüğL
Haymana Cezaevi'nde hükümlü bulunan
İP Genel Başkanı Perinçek, seçimler ve seçim
sonrasına ılişkin sorulanmızı yazılı olarak ya-
nıtladı:
- Bu secimleri diğer sol ve kendi partiniz
açısından değeriendirir misiniz?
- En önemlisi Ecevit, Çiller haline getiril-
di. "Böige merkezli dış politika" diyerek hü-
kümetin başına gelen Ecevit, bugün Çiller-Gü-
reş'in Mehmetçiği kriz bölgelerine sürme çiz-
gisine girmiştir. ABD, 28 Şubat süreci sonun-
da artık sağın iktidar olamayacağını görmüş,
sağın rolünü Ecevit'e yüklemiştir. Ece\r
it ise
ABD'nin ekonomiyi çökertme, iç kargaşahk
çıkarma tehditleri karşısında bu işlevi üstlen-
miştir.
Yalnız tehdit değil, bir de alışveriş var. CIA
ve MOSSAD'ın Apo teslimatına ödenen be-
deller tek tek ortaya çıkıyor. Ecevit, oyunu art-
tırmak uğruna, ABD'nin Mehmetçiği Bal-
kanlar'da ateşe sürmesine ve Irak'ın bölüne-
rek kukla Kürdistan'ın kurulmasına evet de-
di. Yine DSP Genel Başkanı, Fethullah Ho-
ca ile işbirliğinde ısrar ederek ABD'nin ılım-
lı tslam projesine de uyumlu bir çizgide.
Ekonomi ise IMF ve Dünya Bankası ipo-
teğindedir. Ecevit, en hızlı özelleştirmeci ol-
du. ABD, Cüler'i kâğıt mendil gibi bir kena-
ra atarken, Çiller'in programını Ecevit'in
omuzlanna yüklemektedir.
CHP, Kemalist devrimin Altı Oku'ndan
çoktan kopmuş ve Baykal önderliğinde Tony
Blairçizgisineotuımuştur. 1998 Martı'ndaor-
duya "nifak" girişimi, Baykal'ın "ararejim"
dedikodusuyla başlatıldı. CHP, ABD'nin er-
ken seçim komplosunda başroldeydi. Şimdi
bu politıkanın bedelini Türkiye ödemektedir.
Çok açıktır; Baykal, ABD kaynaklı politika-
lar uğruna partisini feda etmıştir. Anlamlıdır.
^edya ÖDP'yi pariaüyor"
ÖDP, geçen yıl yaptığı 1. Buyük Kongre-
si'nde "28 Şubat'a karşı direnme hartı kur-
mayı'' bir numaralı görev kabul etti. Türban
eylemlerini destekledi ve genel başkanlan kı-
sa süre önce TRT'deki konuşmasında yine
"kıyafet özgürlüğünü" savundu. Basındaki
eski Özalcı ve Çillerciler, bütün dönekler ve
liboşlar. Hadi Uluengjn'den GülayGöktürk ve
Hasan Cemal'e kadar bu partiye hayran. Te-
kellerin medyası ve tarikat televizyonlan,
ÖDP'yi parlatmak için çok aşın bir gayret
içine girdiler. Cok açıktır, holding ve tarikat
sistemi, "soldaki'' partisini belirlemiştir. Ba-
zı ilenci aydmlanmız ise bütün bunlar herke-
sin gözü önünde cereyan ettiği halde ÖDP'yi
kolluyorlar. Çünkü onlar da sistemden kopa-
mıyorlar. tşçı Partisi, operasyonlara ve kelep-
çelere rağmen bu seçim düzleminde önemli
bir atak yaptı. Altı Ok temelinde Sol Güçbir-
liği, sol iktidar politikası sayesinde Türki-
ye'nin Cumhuriyet devrimi birikimiyle kay-
naştı. Türkiye'yi tuzaktan çıkaracak program,
siyasetler ve öncü kadro oluşturuldu. Bunun
ne kadar önemli olduğunu tuzaktan çıkış mü-
cadelesinde göreceğiz.
- Seçimler sonrasına nasıl bir tablo öngörü-
yorsunuz?
- Öncelikle yurttaşlanmız, sandığa 19 Ni-
san sabahını düşünerek gitmeliler. Tuzaktan
çıkış mücadelesini sandıkta başlatmalılar.
ABD ve tekeller tarafından ısmarlanan DSP-
ANAP-MHP ve hatta bacaklan kısa gelirse
DYP'nin katılımıyla kurulacak hükümet, 50
yıldır Kemalist devrimi yıkıma uğratan küçük
Amerika programını uygulayacaktır. Oysa bu
proje ıflas etmiştir. Bu seçim. iflas tablosunu
daha karmaşık hale getirmekten başka bir işe
yaramamıştır.
Türkiye, büyük çıkış yolunu yine kör çık-
mazda bulacaktır. Çıkış yolunun programı,
arkada kalan 150 yılın devrimci deneyimleri
içinde oluşmuştur: Altı Ok! Hayat, artık Ata-
türk ticareti dönemini bitirmektedir. Altı Ok
yoksa, Atatürk de yoktur.
Tuzaktan çıkışın örgütlenme modeli ve ik-
tidarformühı oluşmuştur Sol Güçbirliği yoluy-
la Cumhuriyet devrimi hükümeti. Türkiye
Kemalist-sosyalist ittıfakıyla büyük bir dev-
rimci çözürnün eşiğine gelmektedir. DSP ve
CHP liderleri, Çiller ve Tony Blair çizgisine
girseler de bu partilerin bünyesinde Kemalist
devrimin birikımi var. Onlarsız olmaz. Orada
büyük bir uyanış ve seferberlik geliyor. Sos-
yalist sol bunu görecek ve anlayacaktır.
Bütün devrimci atılımlar, halk ve ordu bir-
liğiyle gerçekleşir. 28 Şubat'ta direnen ve
ABD'nin kukla Kürdistan planına boyun eğ-
meyecek bir ordu, yenı devrimci atılun içın
büyük güvencedir. Sol Güçbirliği'ninve genel
olarak solun buna hizmet eden polıtıkalar iz-
lemesı, hayati önemdedir. Kritik dönüm nok-
tası ve hesaplaşma, Kuzey Irak'ta olacaktır.
Kuzey Irak'ta ABD'ye boyun eğmeyen bir
Türkiye, bağımsız, halkçı, devletçi ve laik bir
programla küçük Amerika sistemini yıkmak
ve ulusal demokratik devrimini tamamlamak
yoluna girer. Ve Türkiye direnecektir. Teh-
likelerle dolu bir döneme girilmektedir.