23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1999 CUMARTESİ mmm SEÇIM-99 mmm Öcalan'ın yakalanması ve 'dürüst lider' imajı Bülent Ecevit'i yeniden güçlendirdi DSP'nin hedefi biriıırilikANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - 1991 seçimlerinde parlamentoya sade- ce 7 milletvekili sokabilen, 1995 seçim- lerinde sandalye sayısını 76'ya çıkaran DSP, 18 Nisan seçimlerine en iddialı gi- ren parti oldu. "Kıbnsfatihi" unvanına. "Apo'yu yakalayıp Türkiye'ye getiren lider" sıfatını da ekleyen. "dürüst li- der'' imajı ve "inançlarasaygılılaiklik" söylemiyle merkez sağdan da oy alma- yı hedefleyen Başbakan Bülent Ecevit'ın 18 Nisan seçımlennde oyunu arttıraca- ğı beklentisi rakiplen tarafından bıle ka- bul edildi. DSP"nin oy artışının millet- vekili sayısına aynı oranda yansıması kolay görünmese de 18 Nisan'da "mer- kez solunbüyükpartisi" kimliğının pe- kiştirilmesı ve seçımler sonrasında DSP'mn yönlendirmesiyle bir hükümet kurulmasına kesin gözüyle bakılıyor 12 Eylül sonrasında kurduğu DSP ile "kendisini veterinceanlatamayan" Ece- vit, özellıkte ülkenin Dogu ve Güney- doğu'sunda hıç varlık gösteremedi. DSP, 1987 genel seçimlerinde yüzde 8.5 ora- nında oy alırken 1991 seçimlerinde 10.8, 1995 seçimlennde de 14.6 oy aldı. DSP"nin bu "istikrarn" yükselişinin, yann yapılacak seçimleıde "patiamaya" dönüşmesı beklentisi yaygın olarak di- le getirildi. Medya desteğini de arkası- na alan Ecevit'in partisinin oy oranını yüzde 20'lerin üzerine çıkararak birin- ci parti olabileceği hesaplan yapılma- ya başlandı. lş ve medya çevrelerinde de seçim sonrasında ANAP-DSP hüküme- ti kurulması ıstekleri açıkça dile aetiril- di. 12 Eylül sonrası girdiği seçimlerde "bir bölen" olarak nitelenen Ecevit, so- lun büyük partisi konumunu pekiştirme- nin rahatlığıyla "Türldye'deartıksoluıı zamaıu. Bir önceki seçimde solun birin- ci partisi olduk, şimdi Türkhe'nin birin- ci partisi olacağtz" dedi. Ecevit, meydan- larda da CHP'nın barajın altında kalma- sı için "CHP'ye acımayın" mesajı ver- di. 'Hükümette başarüı olduk' Ecevit, birincilik beklentisine gerek- çe olarak 55. ve 56. hükümetlerdeki ic- raatrnı referans gösterdi. 55. hükümetdö- neminde 8 yıllık eğitim ve vergi yasa- sınm çıkanlması DSP tarafından sahip- lenilirken 56. hükümet döneminde Ab- dullah Öcalan'ın yakalanarak Türki- ye'ye getirilmesi de Ecevit'in özellikle milliyetçi kesimden puan kazanmasını sağladı. DSP'nin yann yapılacak se- çimlerde, ANAP, DYP ve MHP tabarun- dan da oy alacağı beklentisi yaygın ola- rak dile getirildi. Ecevit, "iktidar" smavından başany- la geçtiklenni \wgularken "Bize yöne- likeleştirilerin başında. kadrosu yok, de- niyordu. 55 ve 56. hükümetler. en iyi kad- roya DSP'nin sahip olduğunu gösterdi" dedi. Birincilik içın FP ile yanşıyor gi- bi görünen DSP, ılk kez yerel seçimle- re de iddialı gıriyor. DSP, Ankara'da, eski CHP'li Çankaya Belediye Başka- nı Doğan Taşdeien, tstanbul'da Zekeri- ya TemizeL lzmir"de Ahmet Piriştina ile girdiği yanşta, "beledhebaşkanlıklan- nı kazanamasa btteoyunu artörmavı" he- deflıyor 'Dine saygılı laiklik' Ecevit, "ulusakı" vurgulan ve "dine savgüılaikük" söylemiyle merkez sağ ta- bandan da oy almayı hedeflerken mer- kez soldaki seçmenlere doyurucu mesaj- lar veremedi. Ecevit'in Fethullah Gülen'i, " Yarariı tarikatlar da vardır" sözleriy- le olumlaması laık-sosyal demokrat ke- sımlerde tepkiy le karşılandı. CHP lide- ri Deniz Ba> kal da meydanlarda, "Ece- vit'in Atatürkçülüğü geçmişte kaku. Şim- dionun bir ayâğıtarikadarda" diye ken- disine yüklendi. Ecevit'in TBMM'deki soruşturma ko- misyonlannda merkez sağın iki lideri- ni aklayan tavn da meydanlarda partisi aleyhine kullanıldı. Ecevit'in kendisi dışındakı sola karşı daha kesin sınırlar koymasına karşın sağa karşı daha es- nek bir yaklaşım sergilemesi de solda- ki seçmenin DSP'ye "uzak" durması- na yol açtı. StP GENEL BAŞKANI GÜLER 'Yağmaıun alternatifi sosyaBzm9 ANKARA (Cumhuriyet Bürostı) - Sosyalıst İktidar Partisi (SİP) Genel Başkanı AydemirGfiler, Türkiye'nın emekçiler açısından zorlu bir dönemden geçtiğını be- lirterek "Türkhe'nin başın- da dinci gericilik belası var. Türbanın serma\e düzeni- nin gerkiliğini örttüğünü biz aniatbk. Şimdi de yağmanın tek alternarifınin sosyalizm olduğunu anlanyoruz" de- di. SİP lıderi AydemirGüler, Cumhuriyet'ın sorulanna şu yanıtlan verdi: - Seçimleri partiniz \e di- ğer sol partüer açıstndan de- ğerlendirir misiniz? - 18 Nisan secimleri Tür- kiye'de yaşanan en apolıtık seçimlerden bıri Sömürü düzenı ciddı kriz ıçınde. Kri- zin aşılması açısından se- çimlerin bir dönemeç olma- yacağını da herkes görüyor. Bu tablo karşısında egemen güçler "Bari bu secimleri önemsizleştirelim, içini bo- şattahm" şeklınde bir karar vermişler Bu karar sonu- cunda ortaya çıkan proje tez- gâhtarlığıdır. Tezgâhın ar- kasına bakıldığında dınci- sinden sosyal demokratına kadardüzenin bütün partile- rinin. özelleştırmecilikte, ta- rikatlan kollamakta, Ameri- kancılıkta ve Kürt düşman- lığında ortaklaştığını gör- memek imkânsız. Seçimleremekçılenn so- runlanna herhangı bir çö- züm yolu açmayacak. Dü- zen de, kendi cephesinden. krizini aşmayacak. Tam da tablo böyle olduğu içindir ki, seçimler yenı bir cephe- nin açılması ıçm uygun kon- jonktür sunuyor. Bu cephe- nin tabelasına açık seçik sos- yalizm yazılmalıdır. - Partinizin ekononıik, sos- yal vediğer toplumsal sorun- lara yaklaşımını anlaür nu- SHHZ? - Türkiye'de sermayenin diktatörlüğü \-ar. Bu düze- nin mantığı paraya, kâra gö- re çalışır. Buna mantık de- necekse bile, insanlık \e emekdüşmanı sıfatlannı ek- lemek gerek. Sorunlar basit. çözümler de bir o kadar basit Enflas- yon denen şey, emekten ser- mayeye kaynak aktanm me- kanizmasıdır. Işsizlik denen şey ücretlerin düzeyıni aşa- ğı çekmenin emekçıleri ör- ;ütsüzleştirmenin yoludur. iç borç denen şey, para ba- balanna yüksek faizle bir- takım devlet kâğıtları ver- mek ve bu yolla kamu var- lığını talan ettirmektir. Dış borç denen şey, ülkemizin uluslararası sermayeye ve finans kuruluşlanna bağım- lılığıdır. Bunların hiçbirinin ser- maye düzeninde, özel mül- kiyet düzeninde çözümü ola- maz. Ancak üretim araçlan üzerinde kamu mülkıyeti kurmayı hedefleyenler, ıç borçlan silebılirler. Ancak emek gücünü alınıp satılacak birmal olarak görmeyen, ça- lışmayı dokunulmaz hak sa- yanlarişsizliğı yok edebilir- ler. Türkiye'nin kaynaklan- nm yerli ve yabancı serma- ye tarafından yağmalanma- sına son verildiği anda, in- sanlanmızın eşıt ve özgür yaşayabileceklen bir ortam sağlanacaktır. Üretim araç- lannın kamu mülkiyetinde olacağı, üretimin merkezı olarak planlanacağı bir emekçı ıktidarında sağlık. eğitim, konut, ulaşım gibı temel ihtıyaçlar bir kalem- de tıcaret konusu olmaktan çıkanlacak. - Sizce seçim nasıl bir so- nuç doğurur? - Seçımler de sermaye dü- zeninın bir parçası olmuş. O> lann alınıp satılması, aşı- ret sisteminin, ağalık siste- minin birözelligi sariıhr. Öy- le değil; artık çağdaş kapı- talizmde de oy bir ticaret eş- yasıdır. Düzen partilen etra- fa para saçarak, göz boyaya- rak kampanya yürüttüler. 'Sosyalizmi anlathk' Bızim amacımız sosya- lizmin sesini, ilkelerini, he- deflerini daha geniş emekçı kıtlelere ulaştırmaktı. Buçer- çe\ede ciddi mesafe aldık. Parti örgütlenmesini sağlam- laştırdık. yaygınlaştırdık. Emekçı sınıflann gencı ka- ranlıkla. çeteci düzenın şıd- det aygıtlanyla, ırkçı, milli- yetçi önyargılarla kuşatıldı- ğı bir dönemde, biz sosya- list hareketi dopdolu bir kim- lık farkıyla yeniden inşa edi- yoruz. Bu. "yüzde hesapia- nna" sığmayacak bir müca- deledir. Seçim sonrasında kurula- cak hükümetin programı şimdıden hazır. Bu program "ÖzeUeştirmetere hız vere- ceğiz" dıye başlayacak, NA- TO'ya, lMF'ye bağlılık de- vamedecek. Kürt sorununda ise üç ay- lık seçim ıçın 100 trilyon bütçe yapanlann, ikı yıllığı- na Kürtlere 40 trilyon ayır- malan gelecekteki uygula- malan da aydınlatıyor. Bu düzen Kürt sorununu çöz- mez, çözemez. Çünkü ay- nmcılığın kökeninde emek- çilerin birliğini engelleme ihtıyacı var. Seçim yanşına, medyadaki U CHP barajı aşamaz" savlanyla başlayan CHP'de moralkr dfln yapılan Kartal ve Bahçelievler mitingterinde- gödenen kaJabakkla yüksekli. Önseçmı yaparak dinamizm kazanan CHP'de örgüt kenetlenerek baraj sorunn olmadığını gösterdi. CHPbüyükkeııûeıılekkticdı 'Baraj' söylentileri tabanı kenetledi; Baykal, 3 büyük kent belediyesini 'istiyor' TÜREYKÖSE A1SKARA - DSP "rüzgânndan" sosyal demokratlann değil, merkez sağın etkileneceği görüşünde olan CHP, özellikle yerel seçimlere iddialı giriyor. Üç büyük kent belediyesini FP ve DYP'den "kurtarma" yanşında CHP adaylan öne çıktı. Bazı kentlerde 10. yıllannı dolduran CHP'li belediye başkanlan da, 3. dönemlerine hazırlanıyor. CHP'nin barajın altında kalabıleceği söylentilerinin tabanı kenetlediğine dıkkat çekilirken, Ankara mitinginde " Baraj, diyenler, Atatûrk barajını görecek" mesajlan venldi. CHP, 18 Nisan secimleri sürecine medya desteğınden yoksun olarak girdi. Medyada seçim karan alınmasının hemen ardından "Ecevit rüzgân" estirilirken, CHP'nin barajı aşamayacağı savlan öne çıkanldı. Bu savlar ılk günlerde CHP yönetimınin de moralini bozarken, meydanlar CHP liden Deniz Baykal ı rahatlattı. CHP kurmaylan "CHP'nin örgütü göz ardı ediliyor. Önseçim yanşı partiye dinamizm getirdL Binlerce kişi çahşıyor. Baraj söylentileri de örgütü kenettedi" degerlendirmesi yaptı. ll il gezen CHP iideri Baykal da "Atatûrk'ün partisi'' olduklannı vurgulamaya özen gösterdi. Baykal meydanlarda medyaya da yüklenirken "Küsen, küstürülen seçmeoler, Atatûrk'ün partisi baraj alünda kalmamaiı" dıyerek CHP'yi yeniden sahıplendi. Belediyelerde iddialı CHP, özellikle Ankara, Istanbul ve lzmir'de belediye başkanhğı yanşına iddialı giriyor. Ankara'da Murat Karayalçın, lstanbul'da Adnan Polat ve lzmir'de Yüksel Çakmur'un, partilerinin desteğini aşan ölçüde oy alması bekleniyor. CHP özellikle Ankara'da "Cumhuriyetin başkentini FP'den biz kurtannz" vurgusunu öne çıkanrken, Karayalçın "kendisane ve partisine mesafeü, ktzgm" seçmen tarafından da "kerhen, emanet oylarla" desteklenmeye başladı. İki dönemdir görev yapan CHP'li Gazıantep Belediye Başkanı Celal Doğan, Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen, Samsun Belediye Başkanı Muzaffer Önder, Denizli Belediye Başkanı Ali Manm. Çanakkale Belediye Başkanı tsmail Ozay. Kırklareli Belediye Başkanı Kadir Gökçe, Edırne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi. Sınop Belediye Başkanı Ali Karagülle. Niğde Belediye Başkanı Ahmet Oğuz Ozmen ve Muğla Belediye Başkanı Orhan Çakır gıbi isımler "göreve devam" içın hazırlanıyor. ^ S P sağa kaydı' ~ ANAP ve DSP, CHP'nin barajın altında kalması içın meydanlarda bu partiye yüklendi. Ecevit, "CHP'ye acımayın" derken, ANAP lıden Mesut Yılmaz. Baykal'ı "Atatûrk'ü kullanmakla" suçladı. Baykal ise 55. hükümetin düşürülmesi ve Türkbank olayını tüm mıtinglerde aynntılanyla anlatırken "Kabahat bende değil, oturduğum sandalyede. Benden önce orada Mustafa Kemal oturmuş. Ben siyaseti ondan ögrendim. Ataturk'ten sıyırsam, Ismet Inönü de o koitukta oturmuş" dedi. Baykal. merkez soldaki rakibi DSP'nın iktidar sınavmda başanlı olamadığım vurgularken de "DSP'nin FP, ANAP ve DYP'den farkı yok. Çiller'i akladı" diyerek Ecevit'e yüklendi Baykal, "Ecevit'in bir ayağı tarikatlarda" sözlenyle de laik kesımlenn duyarlılıklanna seslendi. Baykal, tüm konuşmalannda seçmenlerden "CHP'ye sahip çtkmalannT da ıstedı. CHP yöneticileri, milletvekili seçimlerinde oylaraıı çok arttıramasalar da barajı aşarak partmin TBMM'de yer almasına kesin gözüyle bakıyorlar CHP'nin birçok büyük kentte yerel iktidarlan ele geçireceği beklentisi de dile getiriliyor. CHP İideri Baykal'ın, seçimlerin arduıdan DSP'ye "sol Mok" önerisini yineleyerek Ecevit'i sıkıştıracağına dikkat çekildi. CHP'nin 1995 seçimlerindeki yüzde 10.7'lik oy oranının altında kalması durumunda ise parti içı mücadele başlatılacağı ve Baykal'ın liderliğinin tartışmaya açılacağı kaydedildi. Solda "alternatif gelişiyor Toplumsal muhalefeün sesi: ÖDPANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özgürlük ve Da- yanışma Partisi (ÖDP), 1967 seçimlerinde parlamento- ya giren Türkiye Işçi Partisi'nden (TİP) bu yana ilk kez çevreciler. feministler ve çeşitli kesimleriyle solu birleş- tirerek seçimlere katılıyor ÖDP, 1990'larda merkez sol partilerin RP-FP ve MHP'ye teslim ettiği varoşlarda propaganda döneminde en yoğun çalışmayı kadın üye- lerinin de katılımıyla yapıyor. Genel başkan UAıkUns, ÖDP'nin bütün sol mirası devraldı- ğını belırterek "O yüzden ilk aşk umıtiümaz diyonız. ÖDP bugün sohın işaretfişegihaline gelnMştir" değerlendırmesını dile getırdi. Kadın aday lar gözde ÖDP. 1996'da kuruldu. Ge- nel ve yerel seçimlere Tür- kiye genelinde ilk kez katı- lıyor. Adaylannı, büyük kentler ve taşra örgüt- lerinde bütün üyelerin ve halkın katılımıyla gerçekleştirilen ön- seçımle belırledı. Uygulanan kota ne- denıyle kadınlar Bursa'da ılkdört sırayı aldı. Birçok be- lediye başkan adaylıklannıda kadın aday adaylan kazan- dı. "Temsilde adakte" ket vu- ran yüzde 10'luk ülke barajına kar- şın toplumsal muha- lefetin ortak tercihı ol- maya çalışan parti, parlamentoya girme hedefinden çok, geleceğe dönük istikrarlı bir yükseliş amaçlıyor. ÖDP özellıkie büyük kentlerdeki kontenjanlara, tanın- mış yazar ve aydınlan, sendıka temsilcılerini yerleştir- di. Edebıyat eleştirmenı Fethi Nad Giresun'dan, şair Can Yücel Izmir 1. bolgeden, yazar Fakir Baykurt tzmir 2. bölgeden, Adalet Ağaoğlu Istanbul 1. bölgeden, yazar Erhan Bener Ankara 2. bölgeden, Prof. Dr. Sadun Aren Ankara 1. bölgeden aday gösterildı. ÖDP Genel Başkanı Uras, Anadolu'daki il ve ilçele- re kadar giderek toplantılar gerçekleştirirken partililer büyük kentlenn varoşlannda yurttaşlara programlannı anlattılar. 1 Ml " ÖDP, varoşlardaki çahşmalarda kadın partililerin ak- tiFiletişiminderi yaraH^ndı. 1990'larda merkez sol par- tilerin RP-FP ve MHP'ye teslim ettiği varoşlara ÖDP yö- neldi. Ankara'nın varoşlannda çalışan kadın partililer, insanlann sahiplenilmek istendiklerini ve çok kolay ka- bul edıldıklerinı vurguladılar. 'Yeni sol dalga' ÖDP lıden Uras. 196O'lı yıllann devrimci yükseliş eği- limıne denk düşen bir sol dalganın yeniden gündeme gel- dığini kaydederek "O yüzden ilk aşk unutulmaz stoga- nıyla yola çıkryonız. Ashnda sadece TtP'in değfl bütün sol geleneğin mirasını de\ ralrvoruz. Bastmlmış bir tari- hin içinden geüyoruz. ÖDP bugün solun işaret fişegi h»- line gelmiştir" görüşünü dile getırdı. Sosyal demokratlann sağcılaştığı bir dönemden ge- çıldiğini ve herkesın kendını ÖDP'ye göre tarif ettiğini savunan Uras, "Bugün Meclis'teki partilerden yaka si- kenler, 12 Eylül rejimi ile hesaplaşma iradesi gösterenler ÖDP gibi çoğuku Türkiye'nin tek çoksesli, lider suttas otanayan partisinde sosyalistiyie,sosyaldemokraoyb,ye- şüh le, antimilitaristiyle, çe\recisiyle, feministiyk y u ya- na geüvoıiar" diye konuştu. Toplumsal muhalefet Uras, siyasi ıktidann yolunun toplumsal muhalefeti örgütlemekten geçtiğini, seçimın ertesi gün fabrikalar- dan atılan işçilerin, YÖK'e hayırdiyen öğrencilerin, ka- mu çalışanlannın yanında kendilerinin olacağını vurgu- ladı. Anadolu'da ve büyük kentlerin varoşlannda düzen partilerine karşı tepkiyi, protestoyu büyük ölçüde örgüt- lediklerini. buralardaki öfkeyi umuda çevirmenin adre- si olarak ÖDP'yi gördüklerini anlatan Uras şöyle konuş- tu: "Ankara'dan, tstanbuTdan oturup fetva venneye da- yalı siyaset tam birmiştir. Bugün Edirne'den Ardahan'a sokak sokak, e> e\ göğüs göğüse ırkçı milüyetçilikle, si- yasal İslama karşı çok büyük bir mücadetenin içindeyiz. Her yerde onlan teşhir ede ede, gerüete gerilete ilertiyo- ruz. Son seçim hu-sızuğutda da bunu ortaya koyduk. Halk iradesine değil matbaa iradesine dayanarak seçjmlerde yinegalip geteceğini düşünenler 1999secunlerindeODP'nm de var olduğunu bir an için unutrular." İP Genel Başkanı, Türkiye'yi Fethullah Hoca protokolünün yönettiğini, secimleri ABD'nin dayattığını söyledi Perinçek: Alü Ok yoksa Atatürk de yok SERTAÇ EŞ ANKARA - Işçi Partisi (tP) Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek, Türkiye'yi Fethullah Hoca pro- tokolünün yönetti- ğini, seçimin Ame- rikancı şer cephesi tarafından dayatıl- dığını savundu. Pe- rinçek, Atatûrk ti- careti döneminin bittiğini belirterek "Bu seçim iflasın tabtosudur. Alb Ok yoksa Atatürk de yok. Tuzaktan çüa- şın yolu Sol Güçbir- " dedi. Perinçek: Çözüm Akı Ok,çıkıs Sol GüçbbüğL Haymana Cezaevi'nde hükümlü bulunan İP Genel Başkanı Perinçek, seçimler ve seçim sonrasına ılişkin sorulanmızı yazılı olarak ya- nıtladı: - Bu secimleri diğer sol ve kendi partiniz açısından değeriendirir misiniz? - En önemlisi Ecevit, Çiller haline getiril- di. "Böige merkezli dış politika" diyerek hü- kümetin başına gelen Ecevit, bugün Çiller-Gü- reş'in Mehmetçiği kriz bölgelerine sürme çiz- gisine girmiştir. ABD, 28 Şubat süreci sonun- da artık sağın iktidar olamayacağını görmüş, sağın rolünü Ecevit'e yüklemiştir. Ece\r it ise ABD'nin ekonomiyi çökertme, iç kargaşahk çıkarma tehditleri karşısında bu işlevi üstlen- miştir. Yalnız tehdit değil, bir de alışveriş var. CIA ve MOSSAD'ın Apo teslimatına ödenen be- deller tek tek ortaya çıkıyor. Ecevit, oyunu art- tırmak uğruna, ABD'nin Mehmetçiği Bal- kanlar'da ateşe sürmesine ve Irak'ın bölüne- rek kukla Kürdistan'ın kurulmasına evet de- di. Yine DSP Genel Başkanı, Fethullah Ho- ca ile işbirliğinde ısrar ederek ABD'nin ılım- lı tslam projesine de uyumlu bir çizgide. Ekonomi ise IMF ve Dünya Bankası ipo- teğindedir. Ecevit, en hızlı özelleştirmeci ol- du. ABD, Cüler'i kâğıt mendil gibi bir kena- ra atarken, Çiller'in programını Ecevit'in omuzlanna yüklemektedir. CHP, Kemalist devrimin Altı Oku'ndan çoktan kopmuş ve Baykal önderliğinde Tony Blairçizgisineotuımuştur. 1998 Martı'ndaor- duya "nifak" girişimi, Baykal'ın "ararejim" dedikodusuyla başlatıldı. CHP, ABD'nin er- ken seçim komplosunda başroldeydi. Şimdi bu politıkanın bedelini Türkiye ödemektedir. Çok açıktır; Baykal, ABD kaynaklı politika- lar uğruna partisini feda etmıştir. Anlamlıdır. ^edya ÖDP'yi pariaüyor" ÖDP, geçen yıl yaptığı 1. Buyük Kongre- si'nde "28 Şubat'a karşı direnme hartı kur- mayı'' bir numaralı görev kabul etti. Türban eylemlerini destekledi ve genel başkanlan kı- sa süre önce TRT'deki konuşmasında yine "kıyafet özgürlüğünü" savundu. Basındaki eski Özalcı ve Çillerciler, bütün dönekler ve liboşlar. Hadi Uluengjn'den GülayGöktürk ve Hasan Cemal'e kadar bu partiye hayran. Te- kellerin medyası ve tarikat televizyonlan, ÖDP'yi parlatmak için çok aşın bir gayret içine girdiler. Cok açıktır, holding ve tarikat sistemi, "soldaki'' partisini belirlemiştir. Ba- zı ilenci aydmlanmız ise bütün bunlar herke- sin gözü önünde cereyan ettiği halde ÖDP'yi kolluyorlar. Çünkü onlar da sistemden kopa- mıyorlar. tşçı Partisi, operasyonlara ve kelep- çelere rağmen bu seçim düzleminde önemli bir atak yaptı. Altı Ok temelinde Sol Güçbir- liği, sol iktidar politikası sayesinde Türki- ye'nin Cumhuriyet devrimi birikimiyle kay- naştı. Türkiye'yi tuzaktan çıkaracak program, siyasetler ve öncü kadro oluşturuldu. Bunun ne kadar önemli olduğunu tuzaktan çıkış mü- cadelesinde göreceğiz. - Seçimler sonrasına nasıl bir tablo öngörü- yorsunuz? - Öncelikle yurttaşlanmız, sandığa 19 Ni- san sabahını düşünerek gitmeliler. Tuzaktan çıkış mücadelesini sandıkta başlatmalılar. ABD ve tekeller tarafından ısmarlanan DSP- ANAP-MHP ve hatta bacaklan kısa gelirse DYP'nin katılımıyla kurulacak hükümet, 50 yıldır Kemalist devrimi yıkıma uğratan küçük Amerika programını uygulayacaktır. Oysa bu proje ıflas etmiştir. Bu seçim. iflas tablosunu daha karmaşık hale getirmekten başka bir işe yaramamıştır. Türkiye, büyük çıkış yolunu yine kör çık- mazda bulacaktır. Çıkış yolunun programı, arkada kalan 150 yılın devrimci deneyimleri içinde oluşmuştur: Altı Ok! Hayat, artık Ata- türk ticareti dönemini bitirmektedir. Altı Ok yoksa, Atatürk de yoktur. Tuzaktan çıkışın örgütlenme modeli ve ik- tidarformühı oluşmuştur Sol Güçbirliği yoluy- la Cumhuriyet devrimi hükümeti. Türkiye Kemalist-sosyalist ittıfakıyla büyük bir dev- rimci çözürnün eşiğine gelmektedir. DSP ve CHP liderleri, Çiller ve Tony Blair çizgisine girseler de bu partilerin bünyesinde Kemalist devrimin birikımi var. Onlarsız olmaz. Orada büyük bir uyanış ve seferberlik geliyor. Sos- yalist sol bunu görecek ve anlayacaktır. Bütün devrimci atılımlar, halk ve ordu bir- liğiyle gerçekleşir. 28 Şubat'ta direnen ve ABD'nin kukla Kürdistan planına boyun eğ- meyecek bir ordu, yenı devrimci atılun içın büyük güvencedir. Sol Güçbirliği'ninve genel olarak solun buna hizmet eden polıtıkalar iz- lemesı, hayati önemdedir. Kritik dönüm nok- tası ve hesaplaşma, Kuzey Irak'ta olacaktır. Kuzey Irak'ta ABD'ye boyun eğmeyen bir Türkiye, bağımsız, halkçı, devletçi ve laik bir programla küçük Amerika sistemini yıkmak ve ulusal demokratik devrimini tamamlamak yoluna girer. Ve Türkiye direnecektir. Teh- likelerle dolu bir döneme girilmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle