Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16NİSAN1999CUMA
Türk Tarih
Kupumu'nun
68. yıldönümü
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ile Başbakan
Bülent Ecevit, Türk Tarih
Kurumu'nun kuruluşunun
68. yıldönümünü kutladılar.
Demirel, tarihın, bir
milletin kişiliginin aynlmaz
parçası olduğunu vurguladı.
Demirel, Türk tarihinin
büyük bir ihtişamı, bir
hoşgörü ve medeniyet
zirvesini yansıttığını
belirterek, tarihe sahip
çıkma çağnsı yaptı.
Askeri birlikler
veçevre
• İZMİR(AA)-TSE-ISO-
EN-14001 çevre yönetimi
sistem belgelerini almaya
hak kazanan lstıhkam
Okulu ve Eğitim Merkez
Komutanlığı ile Askeri
Hastane ve Orduevi
Müdürlüğü'nün ödül
törenine katılan Kara
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Atilla Ateş,
çevre yönetim sistem
belgesine büyük önem
verdiklerini söyledi. Türk
Silahlı Kuvvetİeri'nin
çevreye ve yeşile büyük
önem verdiğini ifade eden
Ateş, "Türk Silahlı
Kuvvetleri çevre
konusunda her zaman
duyarlı olmuştur. Nerede
yeşil ve muntazam bir yer
görürseniz, orası ya asker
denetiminde ya da askeri
birliktir. Çevreyi insan
haklannın bır parças»
olarak görüyoruz" dedi.
Cep telefonu
faturası
• ANKARA (Cumhurryet
Bfirosu) - Cep telefonlannın
aynntılı faturalannda kendi
kendinizi, kullandığınız
hattan aradığınızı ve
görüştüğünüzü görürseniz
şaşırmayın. Aynntılı
faturada kendisini aradığını
ve 6 saniye görüştüğünü,
bununda 10 bin 300 TL
tuttuğunu gören tüketici,
Turkcell Müşteri
Hizmetleri'ni arayınca
şaşırtıcı yanıtı aldı.
Temsilci, telefonun '
"yönlendirmesi" açık
olduğunda bu şekilde
faturalandırma yapıldığını
belirtti. Diğer GSM
operatörü Telsim yetkilileri
ise bu gibi durumlann çok
nadir yaşandığını, yapılmış
gibı görünen görüşmelerin
10-15 bin TL tuttuğunu
bildirdi
Mevsimlik işçiler
• ANKAR\(ANKA)-
Kadroya alınamayan
yaklaşık 40 bin mevsimlik
işçinin sorununu, kurulacak
yeni hükümet
çözümleyecek. Hükümet ile
Türk-tş arasında sürdürülen
sözleşme görüşmelerinde
Türk-lş, ücret maddelerinin
dışında, kamu
kuruluşlanndan emekli
olan işçilerin yerine
mevsimlik işçilerin
alınmasını istemişti. Fakat,
Türk-lş'in ve hükümetin
sözleşmeleri seçimden önce
bitirmek istemesi üzerine
mevsimlik işçilerin kadroya
ahnması çözüme
kavuşturulamadı. Geçici
işçilerin büyük bir bolümü,
Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü ile Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı'nda
istihdam ediliyor.
Kalp taraması
• tSTANBUL(AA)-l).
Kalp Haftası etkinlikleri
kapsamında Sinema
Eserleri Sahipleri Meslek
Birliği (SESAM) ve Türk
Kalp Vakfi'nın işbirliğiyle
sinema çahşanlanna kalp
taraması yapıldı.Türk Kalp
Vakfı Başkanı Çetin
Yıldınmakın, kalp-damar
hastahklannın tedavisinin
çok pahalı olduğunu
belirterek "Bugün de çok
zor şartlarda görev yapan
sinema çahşanlanna sağlık
kontrolü yapıyoruz.
tnşallah önemli vakalar
yakalamayız" dedi.
FabPikada eylem
• ANKARA (AA) - Sincan
Organize Sanayi
Bölgesi'ndeki Ersa Çelik
Eşya Fabrikası'ndan 12
Mart 1999 tarihinde işten
çıkanlan DlSKe bağlı
Birleşik Metal-tş Sendikası
üyesi grup, fabrika önünde
"Atılan işçiler geri ahnsın",
'"Yaşasm işçilerin birliği"
yazılı pankartlar açtı ve
"Işçi kıyımına son",
"Işçilerin birliği sermayeyi
yenecek" şeklinde
slogaalar attı.
1995 seçimlerinde gerileyen sol oylann 18 Nisan seçimlerinde artması bekleniyor
Solıuı Sımut' seçmüeıiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Merkez sol partilenn 1995
yılında yapılan son genel seçim-
lerde 12 Eylül sonrasının en kötü
sonucunu alarak yüzde 30'un al-
tmda kaldığına dikkat çekilirken
18 Nisan seçimlerinde solun top-
lam oylannın artarak yüzde 35 'le-
ri aşabilecegi beklentısi giderek
yaygınlaştı. Sol oylann bu ağırlı-
ğının hükümet oluşumuna yansı-
tılması için de çeşitli senaryolar
üretilmeye başlandı.
CHP Genel Başkanı DenizBay-
kaTın seçimlerden hemen sonra
DSP'ye "solblokönerisini"' yıne-
lemesi ve "Hükümet pazarükla-
nna toplam sandalye sayımızı or-
taya koyup sol Wok olarak biıük-
teoturâlım" çağnsmda bulunma-
sı bekleniyor. Seçimlerde MHP'-
nin barajı geçmesı durumunda
Başbakan Büknt Ecevit'ın 3. or-
Solun seçlm karnesi <%)
1983 genel seçimleri
1984 yerel seçimleri
1987 genel seçimleri
1989 yerel seçımlen
1991 genel seçimleri
1994 yerel seçımlen
HP SODEP
30.5
8.8
—
—
—
—
1995 genel seçimleri ı —
SHP
— —
23.4
—
• —
—
—
—
—
24.8
28.7
20.8
13.6
—
CHP
—
—
—
—
—
—
10.7
DSP
—
—
8.5
9
10.8
8.8
14.6
HADEP
—
—
—
—
—
—
4.2
İP
—
—
—
—
—
0.3
0.2
tak olarak "CHP mi, MHP mi"
gibi tarihsel bir seçimle karşı kar-
şıya kalabileceğine de dikkat çe-
kildi.
1977 seçimlerinde yüzde 40'la-
ra ulaşan CHP'nin bu seçim zafe-
ri, 12 Eylül 1980 sonrasındaki sol
partilerin hayal bile edemediği bir
sonuç oldu. HP, 1983 genel se-
çimlerinde yüzde 30.5 oy oranry-
la sürpriz yaparken 1987 seçim-
lerinde SHP ve DSP'nin toplam
oylan yüzde 33.3 oldu. 1991 ge-
nel seçimlerinde SHP ve DSP'nin
toplam oylan yüzde 31.6'ya geri-
lerken son genel seçimlerde CHP,
DSP, HADEP ve ÎP'in toplam oy-
lan ancak yüzde 29.7'ye ulaşabil-
di.
MeydanlarCHFnin
18 Nisan seçimleri öncesinde
DSP'nin oy patlaması yapacağı
ve birinciliğe oynayacağı beklen-
tisi yaygmlasırken parlamento dı-
şı sol partilerden ODP, HADEP
• 1995 seçimlerinde
yüzde 30'un altına inen sol
oylann, bu seçimlerde
yüzde 35'i aşması
bekleniyor. Seçimlerden
birinci olarak. çıkması
beklenen DSP'ye Baykal
yeniden 'sol blok'
önerecek.
ve İP'in de oylannı arttıracağı
kaydedildi. CHP'nin baraj soru-
nunun olmadığının meydanlarda
ortaya çıkmasının ardından, D-
SP'nin oy oranını yüzde 20'lere
çıkarması ve parlamento dışı sol
partilerin de yüzde 8 dolayında oy
alması durumunda solun toplam
oylannın yüzde 35'leri aşacağı
hesaplan yapılmaya başlandı. Sol
oylann yüzde 35'leri aşması du-
rumunda, 12 Eylül sonrasının en
yüksek oy oranına ulaşılmış ola-
İP Genel Başkanvekili Yalcın, DSP ve CHP'nin sol iktidarı engellediğini söyledi
TP üe demokrasi olmaz'
SERTAÇ EŞ
ANKARA - lşçi Partısı (İP) Ge-
nel Başkanvekili Hasan YaJçın, Sol
Güçbirliği'ne katılmayan CHP ve
DSP'nin Türkiye'nin önündeki sol
iktidarı engellediklerini savundu.
Yalçın, lP'nin Türkiye'nin devnm-
ci birikimine listelerinde yer verdi-
ğini belirterek, parasız eğitim ve
sağlığı, özelleştirme karşıtlığını,
ulusal karma ekonomiyi sadece
kendilerinin savunduğunu kaydet-
ti. tP Genel Başkanvekili Hasan
Yalçın. mevcut siyasi durum, se-
çimler ve partilerinin durumu konu-
sunda Cumhuriyet'ın sorulannı ya-
nıtladı.
-DSP ve CHP üe Sol Güçbiriiğiis-
teğinizi açıkladımz. Sol Güçbirli-
ği'ne bu partilerin katılımı neden
gerçekleşmedi?
CHP ve DSP solun iktidar olma-
sını engellediler. Bunlar Mustafa
Kemai çizgisinden uzaklaştılar.
ANAP ile, sağla iktidara yöneldi-
ler. Solla birleşmekten kaçındılar ve
solu iktidardan uzak tuttular. Türki-
ye Amerika'nm kriz bölgelerine
müdahale jnıcü haline getirilmeye
başlandı. Ustelik Ecevit'in iktidân
altında. Bugün Kosova olayı budur.
Bu seçimlerden sonra Türkiye'nin
önüne köklü büyük sorunlar çıka-
caktır. İP Sol Güçbirliği'ni oluştur-
mak için uğraşh. Partileri ikna et-
meye çalıştı, başaramadı. Ama bir
şeyi başardık SGK adaylanyla seçi-
me giriyoruz.
-IPSolGüçbirugineterisavıına-
rak seçmenden oy istiyor?
Türkiye'nin devrimci birikımiy-
le seçimlere giriyoruz. Bizim iktida-
nmız Sol Güçbiriiği "nin iktidandır.
Bu listeler 27 Mayıs'ı, 1968 genç-
lik hareketini, Köy Enstitüleri'ni,
tarihin içinde devrimci ne varsa onu
kapsamaktadır. Adaylanmız deve
dişi gibi toplum hderlendir. Bunla-
n medya görmedi ve göstermedi.
Prof. Dr. Cahit Talas gibi bir insan
medya tarafından görmezden gelin-
di. 27 Mayıs'ın çalışma bakanıdır.
lşçi sınfinın elde ettiğı haklann he-
men hepsinin altında imzası vardır.
Prof. Dr. Cahit Tanyol, Talig Apay-
dın, Ceyhan Mumcu, Sezen Oz Tür-
kiye'nin yüz akı aydınlandır.
iktidar için seçime giriyoruz. Biz
Türkiye'nin yakıcı sorunlanna ça-
reyi bulduk ve listelere yansıttık.
Biz diyoruz ki İP'ye oy verin D-
SP'yi yeniden Mustafa Kemal'in
çizgisine getirelım. Gene bize oy
verin CHP'yi de 6 ok partisi yapa-
lım, özelleştirmecilikten kurtara-
lım.
Kemalist devıim tamamlaıunadan Türkiye'nin sosyalizme gidemeyeceğini belirten Hasan Yalçın, lş-
çi PartisTnin Türkiye'nin devrimci birikimiyle seçimlere girdigini söylüyor.
- Sosyaiist bir partisiniz. Kema-
Bstkrle birlikteliği savunmaıuz ban
kesimlerce eleştiriliyor, nasıl değer-
lendiriyorsunuz?
Atatürk'e sahip çıkıyoruz'
Sol Güçbiriiği"nın hedefi formül
olarak şudur. DSP, CHP. İP ve 6 ok
programını benimseyen diğer kuv-
vetler. Ideolojik düzlemde sosya-
listler, Kemalistler, sosyal demok-
ratlar, demokratik solcular bunlann
bırlikteliğıdir. Biz sosyaiist birpar-
tiyiz. Ama Türkiye'de Mustafa Ke-
mal'e sahip çıkmadan onun devri-
mini tamamlamak iddiasında olma-
dan sosyaiist olunamaz. Bu ülkede
garip garip solcular var. Bunlar
Mustafa Kemal'e karşılar, 6 oka
karşılar, bayrağa karşılar. Solla bu-
nun alakası yok. Mustafa Kemal'in
devrimini tamamlamadan Türkiye
sosyalizme gidemez. Türkiye ba-
ğımsız olmadan, ortaçağla hesap-
laşmadan, bu hesaplaşmayı bıtirme-
den sosyalizme gidemez. Türki-
ye'nin yansı halen bölünüyor mu,
bölünmüyormu tartışması içinde ve
ağalıkla şeyhlikle uğraşıyor. FP or-
taçağdır. Türkiye FP'den kurtulma-
dan sosyalizmden bahsedemez. Ke-
malist devrimi tamamlamak demek
FP'yi bitirmek demektir. FP ile de-
mokrasi olamaz. Kemalizmin ken-
disijakoben. Mustafa Kemal kendi-
si benjakobenim diyor, ben Fransız
devriminin devamıyım diyor. Mus-
tafa Kemal gericiliği biçmeden hiç
bir şey olamayacağını görüyor.
Mustafa Kemal. laikliği Türkiye'ye
kabul ettırirken "Ya bu kabul edile-
cek ya da baa kafalar «ki \erinde
durmayacaknr" diyor. Örtaçağ
ezilmeden nerede demokrasi var-
mış. Emperyalistlerbıze "Gercflik-
le, ortaçağla birlikte demokrasi >a-
pacaksıı'" diyorlar. Eğer ortaçağla
demokrasi oluyorduysa kendi orta-
çağını niye ezmiş Fransa, Batı. Or-
taçağ temizlendikten sonra demok-
rasi çiçeği açar. Seçimlerin meşru-
ıyet zemini Cumhuriyet devrimleri-
dır. Türkiye'de partiler aleviler sun-
niler, Türkler, Kürtler üzerinden se-
çimlere giriyor. Milliyetçiliklerle.
mezhepler savaşı var. Toplumu pa-
ramparça eden süreçler bunlar.
- Doğu Perinçek'in hapiste obna-
sı partinizi seçim öncesinde nasıl et-
kfliyor?
'Ayağımıza dikenler batryor'
Doğu Pennçek Türkiye'nin bü-
tünlüğünü savunduğu için bölücü-
ler tarafindan içerde tutulüyor. Pe-
rinçek'i hapse atanlar bölücüdür,
tertip kurmuşlardn". Tertiplerini de
sahte belgeleriyle suratlanna çarp-
tık. Biz genel başkanımız olmadığı
için ayağımızda dikenle seçim yap-
tık. Heradım athğımızda diken aya-
ğımıza battı. Basın aracılığıyla am-
bargolar koydular. Türkiye'nin en
cefakâr kampanyasını biz yürütü-
yoruz. Bunlara rağmen biz çok bü-
yük oy alacağız.
- Sizi diğer partilerden a>ıran
özellikleriniz neîerdir?
Bızım dışımızdaki partilerin ta-
mamı özelleştirmeci. Halka sahte
cennet bile vaat edemiyorlar. Cen-
netleri yok da, cennetlennin sahte-
si de yok. Bir tane tanmı, hayvan-
cılığı destekleyeceğim diyen yok.
Sigara piyasamızın yüzde 50'si bu-
gün Marlboro'nun elıne geçmiştir.
Torbalfdaki Marlboro fabrikası
bunlann ihanetabidesidir. lşte Mus-
tafa Kemal burada lazım. Kuzey I-
rak'taki kukla Kürt devletine tek ba-
şımıza karşı çıkmışız. Cumhurbaş-
kam Süleyman Demirel bize harita-
lar gösterdi. Türkiye'yi bölüyorlar
diye. Şimdi orada CIA peşmergele-
nni yetiştiriyorlar, 1 Temmuz'da se-
çim yapacaklar Türkiye'nin sesi
çıkmıyor. i^ref Bitlis'ı şehit veren
Türkiye ordusunu da buna razı et-
meye çalışmaktadırlar. Tansu Çfl-
ler'in yapamadığını Ecevit'in eliy-
le yaptırtıyorlar. Bunlann hepsine
karşı çıkıyoruz ve bunlann hepsini
göğüsleyecegiz. Çünkü Türkiye'nin
devrimci partisiyiz.
İP Genel Başkanvekili Hasan
Yalçın, bugün saat 14.00'te Kartal
Meydanı'ndakonuşacak. Mitingte,
İP-Sol Güçbiriiği Istanbul büyük-
şehir belediye başkan adayı Unal
Erdoğan ile milletvekıli adaylan da
hazır bulunacak.
cak. DSP ve CHP'nin barajı aşa-
rak parlamentoya girmeleri duru-
munda çeşitli olasılıklara göre
toplam 161 ile 190 arasında deği-
şen sayıda milletvekili çıkaracak-
lan hesaplan yapıhyor.
FP ve DSP oylannın birbirine
çok yakın çıkması ve MHP'nin
de baraj a takılması durumunda,
DSP ve CHP'nin toplam sandal-
ye sayısının 190'a ulaşacağına
dikkat çekildi. 18 Nisan sonrası
ortaya çıkacak siyasal tablonun
ikili koalisyonu olanaklı kılma-
ması ve MHP'nin de barajı geçe-
memesi durumunda, 3'lü koalis-
yonun gündeme gelmesi ve
CHP'nin kilit rol üstlenmesi bek-
leniyor.
Meydanlarda moral bulan CHP
lideri Baykal, son günlerde "Bir-
kaç gün sonra iktklardavTz" me-
sajlan vermeye başladı. CHP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Bö-
lent Tanla da. "Halk sol ik-
tidan hedeffiyor" diyerek
18 Nisan sonrası politikala-
nyla ilgili mesaj verdi.
Sol blok önerisi
CHP lideri Baykal'm 18
Nisan seçimlerinden sonra,
Ecevit'e "solbtok" önerisi-
ni yinelemesi gündeme ge-
liyor. Baykal'm "en düşük
o>' oramyla MecHs'e girme-
leri durumunda bile" DSP
ve CHP'nin 160'ın üzerin-
de milletvekili çıkaracağı-
na dikkat çekerek "GeHn,
hükümet pazarhklanna
blok olarak, ortak milletve-
kih sa>ımm ortaya koyarak
başlaN-anm" önerisini götür-
mesi bekleniyor.
MHP'nin de barajı geç-
mesi durumunda ise Ece-
vit'in iyice köşeye sıkışaca-
ğına dikkat çekildi. ANAP
ile DSP oylannın hükümet
kurmaya yeterii olmaması
durumunda, meydanlarda
sürekli olarak CHP'ye yük-
lenen ANAP lideri Mesut
Ydmaz'ın MHP'nin 3. or-
taklığında ısrarlı olacağı,
bunun da Ecevit'i zorbir se-
çimle karşı karşıya bıraka-
cagı vurgulandı. Ecevit'in
3. ortak olarak CHP yerine
MHP'yi seçmesinin kolay
olmayacağı ve seçimini
MHP'den yana yapması du-
rumunda bunu kamuoyuna
anlatmakta da zorlanacağı
bildirildi.
ÖDP etkeni
HADEP'in oy oranını
arttırması ve ilk kez seçim-
lere giren ÖDP'nin geçmiş-
te Türkiye lşçi Partisi'nin
aldığı oy oranını aşması du-
rumunda parlamentoya gi-
ren merkez sol partilerin işi
de zorlaşacak.
Özellikle ÖDP'nin ilk se-
çim sınavında kayda değer
bir varlık göstermesinin
CHP'yi etkileyeceği, se-
çimler sonrasında bu parti-
de yeni çalkantılara yol aca-
bileceği bildirildi. Partileri-
nin baraj ın altında kalacağı
propagandasına karşı ke-
netlenmiş görünen muhalif-
lerin de seçimlerde 10.7
oranının altında kalınması
durumunda yeni parti kuru-
luşundan olağanüstü kurul-
taya dek çeşitli arayışlara
girecekleri kaydedildi.
CHP'nin barajın altında
kalması durumunda ise par-
çalanma ve iç hesaplaşma-
lann kaçınılmaz olacağı ve
solun parlamento dışında
varlığını güçlendireceğine
dikkat çekildi.
8IFIRNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR
Iki gün sonra seçim sandığı-
na gideceğiz. Günlerdir süren
kampanyanın sonuna geldik.
Artık bundan sonra ne olur, tar-
tışmalannın içinegireceğiz. Ben
bir gazeteciyim ve tabii seçme-
nim. Seçmen olarak, nasıl bir
yol izleyecegimi büyük ölçüde
kararlaştırdım. Öncelikle, bu ül-
kede özgürtük, eşıtlik ve gelir
dağılımında adaletten yana bir
sosyalistim. Oyumu ona göre
kullanacagım.
Türkiye gibi, henüz demokra-
tikleşme evrimini tamamlama-
mış ülkelerde, ne yazık ki seç-
men iradesi Meclis'e yeterince
yansımıyor. Yüzde 10 baraj gibi
saçma sapan bir engel yüzün-
den milyonlarca oy boşa gide-
cek. Toplumun önemli bir kesi-
mi, kendisinin temsil edilmedi-
ği duygusuyla hareket edecek.
üderler listeleri keyfı bir şekilde
düzenledikleri için, seçilen mil-
letvekılleri, kendilerine oy veren
kitle yerine genel başkana sa-
dakati esas alacaklar.
Parti içinde demokrasi olma-
yınca, partilerin ve milletvekille-
rinin de demokrasi diye bir dert-
Seçim Öncesi Son Yazı
leri dmayacak. Böyle deröeri ol-
mayan insanlann oluşturacağı
parlamento ve kuracakları hü-
kümetler, şimdiye kadar seyret-
tiğimiz filmi bıraktıkları yerden
oynamaya devam edecekler.
Bu seçimlerde dört partinin
alacağı oy önem taşıyor: Fazi-
let Partisi, MHP, HADEP ve
ÖDP. Fazilet Partisi'nin alacağı
oylar, siyasi Islamın onca altüst
oluşian sonra toplum içindeki
gücünü gözler önüne serecek.
Siyasi Islamın yükselişi sürüyor
mu, sürmüyor mu? Görünen o
ki, 1990'lann başında hız kaza-
nan siyasi Islamın yükselişi bü-
yük ölçüde durdu. Bir iki puan
fazla veya bir iki puan az alma-
ları çok önemli değil. önemli
olan, hızlı yükselişin devam edip
etmedıği. Benim izlenimim, bu
yükseliş doyma noktasına gel-
di. MHP, son günlerde büyük
basın tarafından DYP ve FP'ye
karşı bir seçenek olarak destek-
leniyor. MHP'nin değiştiği ima-
jıyla, toplumun bir kesiminin
MHP'ye yönelmesi propagan-
dası dikkat çekiyor. MHP'ye as-
lında Öz Susuıiuk Partisi demek
daha doğru. 12 Eylül öncesinin
çeşitli olaylara karışmış, cina-
yetten yargılanan birçok sanığı
bu partinin listebaşlannı tutuyor.
Bürokrasinin milliyetçi, şoven
unsurlan da MHP saflarında. Bu
partinin alacağı oy ve barajı aşa-
rak iktidann şekillenmesinde et-
kili hale gelmesi, ülkemizin de-
mokrasiye yürüyüş çizgisinde
bir değişiklik olup olmadığını ka-
nıtlayacak.
HADEP'in alacağı oylar da
önemli. Devlet içindeki bazı ke-
simlere göre HADEP'in alacağı
oylar teröre yarayacak. Bu ne-
denle ne yapıp edip önünün ke-
silmesi gerekiyor. Böyle düşü-
nenlerin egemen olduğu Gü-
neydoğu'da tam anlamıyla se-
çim öncesi bir kaos yaşandı.
fdareciler, örneğin Diyarbakır
valisi, bölgede gerilimi arttıra-
cak yöntemler uyguladı. Yasak-
lar ve baskılarla HADEP, bölge-
nin her yerinde hareketsiz hale
getirilmeye çalışıldı.
Bütün bu engellemeler, zaten
duyarlı olan bölgeyi daha da du-
yarlı hale getirdi. Ancak yasak-
lar ters tepecek gibi görünüyor.
Bölgenin havası, HADEP'in ge-
çen seçimden daha çok oy ala-
cağı yönünde. Bu, Güneydo-
ğu'nun gerçekliği, Bu gerçeklik
üzerinden çözümler aranması,
hem bölgeyi hem Türkiye'yi ra-
hatlatacak sonuçlar doğurur.
Engellemelere ve tehdrtlere rağ-
men HADEP'in oylannın artma-
sı, bu konuda yeni çözümler için
yeni mesajlar verecek.
ÖDP'nin alacağı oylar, sosya-
listlerin ülkemizin geleceği üze-
rindeki etkilerinin ölçüsü olacak.
ÖDP, 1965 seçimlerinde TlP'in
aldığı yüzde 2.8'lik orana yakın
bir sonuç elde edebilirse, Türki-
ye'nin önünde yeni bir ufuk açı-
lacak. 34 yıl sonra sosyalistler,
bu toplumun diri, etkili ve ay-
dınlık güçleri olarakyeni bir ağır-
lık oluşturacaklar. 1940'lann
sosyalistlerinden şair Arif Da-
mar (Barikat) bu konudaki
duygularını şöyle dile getirdi:
"40 kuşağından Gökkuşağına
geldim. Oyum ÖDP'ye"
Beyoğlu'nda, 68'li arkadaşım
Halil Ergün'ün Beyoğlu beledi-
ye başkanlığı seçimlerini kazan-
masını çok istiyorum. Oyum,
Beyoğlu belediye başkanlığı
için Halıl Ergün'e. Mahallemızin
(Cihangir, Kılıç AJİ Paşa) bakka-
lı Mehmet Ali Küçük, muhtar
adayımız. Muhtarlık için oyum
Mehmet Ali Küçük'e.
Seçimlerden sonra neler
olur? Bu statüko değişir mi?
Türkiye, büyük ekonomik po-
tansiyeliyle demokrasi yolunda,
banş ve özgürlük yolunda yeni
ufuklara yelken açabilir mi? Bu
seçim sistemi ve bu barajla her
şey çok zor. Belki de 19 Nisan
sabahı, yeni seçimi tartışmak
zorunda kalacağız.
Hepinize iyi seçimler. Oyunu-
zu mutiaka kullanın. Sonra şikâ-
yet etmeye hakkınız olsun.
BERBAKIMA
SERVER TANtLLİ
AydmM Bir Türkiyemn Aşkıta...
Üstelik hem yerel hem milletvekili seçimlerinin
birlikte yapılacağı bir günün eşiğinde, başka bir ko-
nuda kalem oynatmaya hakkımız yok. Böylece,
bütün köşe yazarlan gibi, ben de seçimler üstüne
düşündüklerimi dile getireceğim. Ama niçin yalan
söylemeli? En ufak bir heyecan yok içimde. Tersi-
ne, birbezginlik, birkötümserlikortasındayım. Ha-
yır, asla kişisel nedenlere dayanmıyor; ne kadar
nesnel olursanız olunuz, birdökümekalktığınızda,
elinizdeki malzeme asla iç açıcı değil.
Üstelik, yeni bir yüzyılın eşiğinde...
Böyle mi olmalıydık?
•
Metin Toker ustamız, 11 Nisan günlü Milliyefte-
ki, "Oyum: Hiç Birine!" adlı -o anlamlı- yazısında,
olayın altını olanca açıklıkla çizmiştir: Demokratik
parlamenter sistemde esas olan "farklılık"\ parti-
lertemsil ederken, gelip durduğumuz noktada bu-
nu göremiyoruz; partiler, genel başkanlannın "for-
mat"\n\ almışlardır, genel başkanlar ise birbirinin
aynısıdırlar, diyor. Gerçekten, partileri parti yapan
kimlikler silinmiş, programlar özgünlüklerini yitir-
miş ve alacalı bulacalı kişiliksiz bir tablo çıkmıştır
ortaya. Siyasal tabloya bakarken ölçüt diye kullan-
dığınız kavramlar ise yaramıyor; sağ'ı sağ, solu da
sol olmaktan çıkmıştır.
Renksiz, kokusuz bir yığıntı...
Kaynağı mı?
12 Eylül'ün °s;yasa/pa/t//enfcapafma''yolunda-
ki aptalca karanna götürüp bağlayabilirsiniz. Bel-
ki daha da kapsamlı açıklama şu olacak: Ikinci
Dünya Savaşı'ndan sonra, çokpârtililik, Cumhuri-
yet Halk Partisi ve Demokrat Parti yarışmasıyla
başladı. Ağıriıklı ve programlan da birbirinden fark-
lı iki partili birsistemin sağlıklı bir başlangıcıydı bu.
Yaşamamışsa, günahı 27 Mayıs'a ait değildir. 27
Mayıs, tersine, yaptığı anayasayla bir başka önem-
li gelişmenin yolunu açmıştır. Yaratılan siyasal li-
beralizm ortamında, sol bir parti, Türkiye lşçi Par-
tisi kurulmuş ve 1965 seçimlerinde parlamentoya
da girmiştir. Adalet Partisi muhafazakâr parti kim-
liğine sahip çıkarken, CHP sosyal demokrat bir çiz-
giye doğru evnliyor ve TİP de, sistemin ihtiyaç duy-
duğu asıl sol görüşü temsil ediyor ve ülkenin siya-
sal yaşamına sağlıklı bir yenilik getiriyordu.
Sürdürülmeliydi bu gelişme.
Ne var ki, 12 Mart faşizmi göz açtırmamıştır.
O tarihte başlayan yanlışa, 12 Eylül'ün "siyasal
partileri kapatma" yanlışı, Turgut Özal'ın "dört
eğilimi birpartide biheştirrne" garabeti de eklenin-
ce, bugünlere gelen yolun taşlan döşenmiştir. Bu
siyasal körlüklere, özellikle 9O'lı yıllann hırslı, ufuk-
suz ve yeteneksiz kimi liderierinin yaptıklannı da
eklemelisiniz.
Buralardan geliyoruz...
Peki çıkış nerede?
Her şeye karşın, seçmenlerin, taşlann yerli yeri-
ne oturtulmasında yapacaklan yok mu?
•
önce yerel seçimler için, parti yandaşlığını bir ya-
na bırakıp sorunlara gerçekten vâkıf insanlann be-
lediyelerin başına gelmelerine dikkat etmeliyiz.
Türkiye'nin, özellikle de büyük kentlerinin sorl yılf
larda yaşadıkları bize ders olmalı!
Parlamento seçimleri için de, seçmenlerin göz
önünde tutacakları bir temel gerçek var: Bizi bu-
günlere getiren yolun taşlarını, Türkiye'nin sol'cu-
lan değil sağ'cıları döşediler. Hele hele bir eli din-
ci savruluşlarda olan merkez sağ'ın fikrî iflâsını
görmeliyiz; onu yeniden diriltmenin getireceği yok,
daha da götürecekleri vardır. Bu ceset kokar ve
hastalık yapar, toprağa gömmeli onu!
Sol derken de merkez sol'un, sağ'a baka baka,
sol kimliğin ne denli uzağına düştüğünü görmez-
den gelemeyiz. Sol'un kimliğini, giderek inandın-
cılığını kazanması, her şeyden önce merkez sol'a,
seçmenin sert hatırlatmalarda bulunmasından, da-
ha da açıkçası, bir ders vermesinden geçiyor.
Belki o yüzdendir ki, barajı aşmak için çırpınan
küçük sosyaiist partilerin, en başta da Özgürlük ve
Dayanışma Partisi'nin söylediklerine kulak kabart-
makta yarar var. Onlar hiçbir şey yapmasalar, bizi
dikkate davet etmek gibi önemli bir işlevde bulu-
nuyoriar. Ve bir tohumdur attıklan, yeşerdiğini de
göreceğiz.
Aydınlık bir Türkiye'nin aşkına buyurun sandık-
lara!
Yurttaş olarak göreviniz bu şimdilik...
Milletvekili sayısı
Birînciyi d'hont
sistemi belirlîyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Seçimlerde oy
oranı fazla olan partinin
milletvekili sayısında
geride kalması, belirli
bir yerel baraj öngören
d'hont sisteminin bölge
sonuçlannı
şekillendirmesinden
kaynaklanıyor.
ANAP Genel Başkanı
Mesut Ydmaz'ın "DSP
40 İUe milktvekili
çıkarama/" tahmini de
bu sistemin
özelliklerine dayanıyor.
1970'lerdenberi
sağlıklı seçim
analizleriyle tanınan
Orta Doğu Teknik
Üniversitesi öğretim
görevlisi Prof. Dr.
Erhan Karaesmen'den
alman bilgiye göre
d'hont sistemi, Türkiye
genelinde özellikle az
sayıda milletvekili
çıkaran seçim
bölgelerinde güçlü olan
partilere, oy oranı diğer
partilerden az olsa bile
daha fazla milletvekili
çıkarma olanağı
getiriyor. Mevcut
sisteme göre yapılan
hesaplamada, 3-5 gibi
az sayıda milletvekili
çıkaran bölgelerde
birinci olan partinin oyu
azalsa bile mevcut
milletvekili sayısını
kaybetmesi için büyük
bir darbe alması
gerekiyor. Ancak
Istanbul, Ankara, Izmir,
Bursa gibi 8'den fazla
milletvekili çıkaran
seçim bölgelerinde.
küçük değişikliklerle
milletvekili dağılımının
oynaması daha kolay
oluyor.
Türkiye haritası
üzerinde Sinop'dan
Osmaniye'ye bir hat
çekildiğınde Doğu'daki
yüzde 48'lik seçmen
oranı 200 milletvekili
çıkanyor. FP burada
100 milletvekiline
yaklaşan varlığını
koruyor. ANAP ve DSP
bu hattın doğusunda 40
civannda milletvekilliği
alabiliyor. Ancak FP,
Ege ve Trakya'da zayıf
olmasına karşın "smr"
düzeyinde olmadığı için
Ege'deki bazı
kentlerden 1-2 •• •
milletvekili
çıkarabiliyor. -
Karaesmen, genel c
eğilim dışında
kamuoyTinca tanınan
belediye başkan
adaylannın
partilerinden fazla oy
alabileceğini, ancak
bunun 2 katına kadar
çıkamayacağını
vurguladı.