Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 NİSAN 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
İSKİ'nin
otomobffleri
Deniyor ki,
Istanbul'un su ve
Onalizasyon
nizmetlerinden
sorumlu olan
İSKİ,
belediyeye
çok yakın
bir
taşımacılık
şirketinden daire
başkanları ve
müdürler için
"resmi hizmet"
amacıyla 50
kadar Renault
marka otomobil
kiraladı... Yine
deniyor ki,
otomobillerin
hepsi "UF"
harf
grubundan
ve sivil
plaka taşıyor...
Ve yine deniyor
ki, kamu
yararına
kullanılması
gereken bu
otomobiller
istanbul'da
Fazilet
Partisi'nin
propaganda
çalışmalarında
kullanılıyor,
Fazilet
konvoylarına
eşlik ediyor.
Bektronik posta: someposta.cumhuriyetcom.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Sağdaki partiferin
yandaşlan arasında taşlı
sopalı kavga başlamış...
"Bana saöcılar taş attvor
dedirtemezsiniz!"
D
evrimci Işçi Sendikalan Konfederasyonu
Genel Başkanı Kernal Türkler'in katil sa-
nığı olarak aranan Ünal Osmanağaoğlu,
19 yıl aradan sonra Kuşadası'nda yakala-
nıyor. Ağaoğlu yakalandığında, Kuşadası'ndaki Di-
lek Yanmadası Milli Parkı'nın işletmeciliğini yaptığı
anlaşılıyor.
Tansu Çiller'in Başbakan, Hasan Ekinci'nin Or-
man Bakanı olduğu dönemde özelleştirme kapsa-
mında açılan ihaleyi Ankara'dan bir şirket alıp
Osmanağaoğlu'nun şirketine devrediyor. Kardeşi
Tamer Osmanağaoğlu'nun kimliğini kullanan Ünal
Osmanağaoğlu, üç yıllık kira sözleşmesi bitince ye-
niden açılan ihaleye kendi şirketiyle katılıyor.
1997 yılındaki ihaleye bir şirket daha katılmak is-
tiyor, ama ihaleye beş dakika kala firmanin temsil-
cisi polis tarafından "yanlışlıkla" gözaltına alınınca
ihaleyi Osmanağaoğlu kazanmış oluyor.
İhaleye katılamayan şirketin şikâyeti üzerine dö-
Milli Parklar
nemin yine DYP'li Orman Bakanı Halit Dağlı, iha-
leyi iptal etmek durumunda kalıyor. Yinelenen iha-
lede şikâyetçi şirket fiyat artınmına gitmeyince Di-
lek Yanmadası Milli Parkı'nın işletmesi Kemal Türk-
ler'in katil sanığına veriliyor.
İhaleyi yapanlar tabii ki, karşılarındaki kişinin Ke-
mal Türkler'in katil sanığı olduğunu bilmiyor...
Sonra Osmanağaoğlu yakalanıyor...
Osmanağaoğlu'nun yargılanması sırasında gizli
kalrrtış bazı ilişkilerin de ortaya çıkması bekleniyor.
Bahçelievler katliamı sanığı Haluk Kırcı'nın yaka-
lanmasından sonra adresi saptanan Osmanağaoğ-
lu'nun Kırcı ile birlikte de yargılanacak olması ilişki-
lerin boyutunu genişletiyor.
Bu arada akla, Kema! Türkler'in öldürülmesi için
Osmanağaoğlu'nu azmettirmekten yargılanan ve
beraat eden Celal Adan geliyor.
Adan, bir dönem il başkanlığını yaptığı Istan-
bul'dan DYP milletvekili olmak için şimdilerde se-
çim meydanlarını dolaşıyor.
Öte yandan Adan adı da, Osmanağaoğlu gibi Or-
man Bakanlığı'nın ihalelerinde geçiyor.
Istanbul'daki Belgrad Ormanı'nın piknik alanları-
nın işletmesini Celal Adan'ın aynı soyadını taşıyan
yakın akrabalannın aldığı ve işletme süresi bittiği hal-
de İstanbul'da yıllardır yeni ihale açılmadığı söyle-
niyor.
Orman Genel Müdüru Mustafa Karagül ve Milli
Parklar Genel Müdürü Muzaffer Gürtekin, Belgrad
Ormanı ihalesine ilişkin soruları yanıtlamak için te-
lefona çıkmıyor. DSP'Iİ Orman Bakanı Arif Sezer,
seçim çalışmalanndan başını kaldıramıyor...
Dilek Yarımadası'ndan Belgrad Ormanı'na milli
park ihaleleri Türkiye'nin son gururu oluyor!
SESSIZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE 'Her satırında buram buram alın teri
f
Amerika'da elektrik mühendisiyken
işini bırakıp yayıncılığa başladı Aydın
llgaz; babası Rrfat llgaz'ın sağlığın-
da Çınar Yayınlan'nı kurdu...
Amaç, Rıfat llgaz'ın kitaplarını ola-
bildiğince aracısız okura ulaştırmak-
tı. Sonra, Sunay Akın'ın, Cezmi Er-
söz'ün, Akgün Akova'nın ve daha
birçok değerli kalemin kitabını okur-
la buluşturdu...
Aydın llgaz'ın en iyi bildiği şey dost-
luktu; grafiker bir dostuna bilgisayar
sistemi yatınmı yapması için kefil olun-
ca ve dost bildiği dolandırıcı intihara
kalkışıp ortadan kaybolunca hiç ilgi-
si olmadığı halde milyarlık borçlar üs-
tüne kaldı.
ödeyebildiği kadannı odedi, ödeye-
medikleri faiziyle katlanıp büyüyor.
Çınar Yayınlan, zor bir dönemeçten ge-
çiyor...
Kredi, teşvik, ihale Aydın llgaz'ın
bildiği çıkış yolları degil.
Tek umut, Çınar Yayınlan'nın kitap-
lannı daha çok okura ulaştınp, kefa-
letini ödemek.
Şu sıralar, Rıfat llgaz'ın ya da
Sunay'ın, Cezmi'nin bir krtabı-A
nı almanın, çocuk kitaplannı Çı-
nar'dan seçmenin, birdostunu-
za kitap armağan etmenin ve
böylece Çınar Yayınlan'nı düze çı-
karacak bir kampanyayı çevrenize
duyurmanın zamanı...
Rıfat llgaz'ın dediği gibi:
"Tam çağı işe başlamanın doğan
günle/ Bul içine tükürdüğün kitaplan
yeniden/ Her satınnda buram buram
alın teri/ Her sayfası günlük güneşlik/
Utanma, suçun tümü senin değil/Yırt
otuzunda aldığın diplomayı/ Alfabe-
lik çocuk ol!"
Çınar Yayınlan'nı aramak isterse-
niz, telefonu: 0 212. 293 28 96.
Çımğan Oteli 'nde imza töreniyapıldı
Bakû-Ceyhan için
çalışma protokolü
tSTANBUL (AA) - Türkiye ve
Azerbaycan çalışma gruplan ara-
sında, Azarbaycan ana ihraç, bo-
ru hattı (Bakû-Tiflis-Ceyhan) ile
ileili Istanbul protokolü imza-
ffldM' Sfite1
ve Uluslararası Çalışmalar Mer-
kezi'nce düzenlenen "Hazar
Petrollerinin Batı Pazarlarına
Taşınması: Türkiye'nin Rolii"
konferansmda da Bakû-Ceyhan
hattının önemi vurgulandı.
Çırağan Oteli'nde düzenlenen
törende, protokolü Türkiye adı-
na Çalışma Grubu Başkanı Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zi-
ya Aktaş ile Müsteşar Yardım-
cısı Metin Eral. Azerbaycan ta-
rafından ise Azerbaycan Petrol
Şirketi SOCAR Başkan Yardım-
cısı Valeb Alaskarov ımzaladı.
ABD Başkanı Bill Clinton'nın
Hazar Havzası Enerjı Danışma-
nı Büyükelçı Richard Mor-
ningstar da protokolü gözlem-
ci sıfatıyla imza-
ladı.
Protokole göre
taraflar, Bakû-
Ceyhan ile ilgili
bugüne kadar yü-
rütülen "Hükü-
metlerarası Ge-
çiş Ülkesi Anlaş-
ması" ile "Anah-
tar Teslimi ve
Hükfimet Ga-
rantisi'" anlaşma-
lanna ilişkin mü-
zakerelerde sağ-
lanan önemli ge-
lişmelerden duy-
dukları memnu-
niyeti belirterek
bu anlaşmalan 3
ay ıçerisınde so-
nuçlandırmak için
her türlü gayreti
sarf etme konu-
sunda görûş bır-
liğine vardılar.
Aynca taraflar,
BOTAŞ'ın ana ih-
raç boru hattı sis-
temıne ilişkin anahtar teslimi
müteahhit olarak görevlendiril-
mesi hususunda anlaştılar.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Ziya Aktaş. törenden önce
yaptığı konuşmada, protokol ile
Bakû-Ceyhan petrol boru hattı ile
ilgili olarak sürdürülmekte olan
çalışmalann son aşamaya geldi-
ğinı belirterek çalışmalann kısa
sürede sonuçlandınlması yönün-
de önemli bir adım atıldığmı kay-
detti.
Washington'daki Stratejik ve
Uluslararası Çalışmalar Merke-
zi'nce düzenlenen "Hazar Pet-
rollerinin Batı Pazarlarına Ta-
şınması: Türkiye'nin Rolii"
konferansmda konuşan Dışişle-
ri Bakanı tsmail Cem, artık Tür-
kiye'nin misyonunun bir kenar
ülke ve Avrupa'nın sınınyla be-
lirlenmış olmadığını belirterek
misyonun, yeni ortaya çıkan Av-
rasya gerçeğinde önemli bir ro-
lü olduğunu söyledi.
JTM. zerbaycan ve
Türkiye arasında
Bakû-Ceyhan ile
yapılan
görüşmelerde
vanlan anlaşmalann
üç ay içinde
sonuçlandınlması
için her iki ülke
çahşma grubu
arasında bir protokol
imzalandı. Taraflar,
BOTAŞ'ın ana ihraç
boru hattı sistemine
ilişkin anahtar
teslimi müteahhit
olarak
görevlendirilmesi
konusunda da
anlaşmaya vardılar.
Hazarpetrollerinin Bakû-Cey-
han boru hattı ile dış pazarlara ta-
şınmasını, Türkiye ve ABD'nin
destekledığıni hatırlatan tsmail
Cem. bu konuda çok duyarlı ol-
^ükMftffl bildrriîî. CeW,"Hazar
petrollerinin Boğazlar'dan geçi-
rilmesınin yaratacağı tehlikele-
re de dikkat çekerek son 20 yıl-
da yüzlerce kaza olduğunu, 77 ki-
şinin hayatını yitirdiğini. birçok
maddi zarar meydana geldiğini,
yılda450 tankerin geçiş yaptığı-
nı, çe\Te ve kûltürel tehlıkenin de
bulunduğunu anlattı.
Cem, Bakû-Ceyhan petrol bo-
ru hattı konusunda taraflann bir
adım daha atmasına ve kararlı-
lığın ortaya konulmasına ihtiyaç
olduğunu bildirdi. Cem, "Belki
önümüzdeki hafta, belki daha
da yakın bir zamanda bu adım
atılabilir" dedi. Bu adım konu-
sunda daha açıklayıcı bılgi is-
tendiğinde ise Cem, "Biraz da-
ha taraflann
kendilerini bağ-
laması \egelece-
ğe dönük yapa-
caklannı biraz
daha netleştir-
meleri gerekiyor.
Umarım bu
adım da yakında
atılır" diye ko-
nuştu.
Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı
Ziya Aktaş da Ha-
zar bölgesindeki
ülkelerin refah
için ekonomik ve
politik istikrar ve
uzun süreli kahcı
birbanşaihtiyaç-
lan olduğunu söy-
ledi. Güvenli ve
istikrarlı bir geçiş
ülkesi olan Türki-
ye'nin, Bakû-
Ceyhan petrol bo-
ru hattı projesini
coğrafi avantajla-
nndan yararlana-
rak kalkındırmaya çahştığını be-
lirten Aktaş, projenin sadece gü-
venli bir yol olmakla kalmadığı-
nı, petrolün uluslararası pazarla-
ra ihraç edilmesinde çevre ve
malıyet açısından avantajlı ol-
duğunu söyledi.
Aktaş, Bakû-Ceyhan hattının
Bakû-Supsa'dan, Bakû-Novoros-
sisk hattından daha uzun gibi gö-
rünse de diğer olumluluklanyla
bu olumsuzluğun aşıldığmı bil-
dirdi.
ABD Başkanı Bill Clinton'ın
Hazar Havzası Enerji Danışma-
nı Richard Morningstar da kon-
ferasta yaptığı konuşmada, Ha-
zar petrolü boru hatlanna, ileri-
de bölgedeki ülkelerin bağım-
sızlığının altyapısını hazırlayacak
ve bölgede istikrarsızlığa karşı
güvenlik politikalan oluşturacak
bir yapı olarak baktıkJannı belirt-
ti. Morningstar, bunun da ABD.
Türkiye ve bölge ülkeleri için
çok önemli olduğunu söyledi.
KÎM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@turk.net
ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI
HARBI SEMİH POROY
BULUT BEBEK NVRAYÇtrrçl
TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 14Msan
fSPANYA'OA CUMHURİYET
193f'D€8U6UM,
188(,'PA TAHTA OTUBAN K£AL ALFON£o(xtU^, fSZ3-3O
YlLLARJ ARASIUDA itcnOARI F'F 6EÇİRSN OitiTATÖIS.
PR/MC DE &VE/&'NIN GÖLGESİUDE SC4U4/ÇTI.
193O'DA ıSTİFAm 2OBLANMIÇ, EH
BELEPİYf S£ÇİMLE/& OE HAUİ.IN
ES'LlMİK/l AÇIGÇA oeTAVM A&YMİ/Ç7V- BÜYÜK. SÖZ-
TERJLSIS, kUTVAMALAB(ŞAĞDA') İÇİHDS CMMHUKİ
ILAN BPİURKSN, KJSALLA P/ZrArt>/e SUfZGÛNE SÖH
~<EfZil-toİŞT/. İIÜ AY SONSA YAPtLACAK. OLAAİ Gİ-
N£L S£ÇiMLE/e/ SQL_PAKrtLE& kAZAHACAlC,
ALCALA ZAMOZA S£-
YtL SoÛlZA İÇ SAVAÇIM PAT~
LAMAS/MI '
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Umut Barajm Altında!
Büyük mağazanın en üst katındaki lokantanın
müşterileri, bir yandan yemeklerini yerlerken, öbür
yandan da göz ucuyla, mutfak kapısıyla içki tez-
gâhı arasındaki duvann önüne yerleştirilmiş bü-
yük ekranlı televizyondan günün haberlerini izliyor-
lardı. Istanbul'un kenar semtlerinden birinde, bir "//-
kit gaz doldunım istasyonu"r\öa tüp patlamış, altı
kişi yaralanmıştı. Televizyon habercisi, kazanın,
"birişçinin elindeki kaynak aletiyle gaz dolu tüp üze-
rinde çalışırken meydana geldiğini" anlatıyordu.
Tüp "sızma yapmış", ateşle buluşur buluşmaz da
patlamıştı. Sonuç, altı yaralıydı.
Yan masada "pizza" yiyen iki çocuklu karı koca,
karşımda "Italyan usulü sebze çorbası" içen kır
saçlı adam ve görüş alanım içindeki diğer müşte-
riler bu habere ilgi göstenmemişlerdi. Televizyon,
hastanedeki yaralıları gösterirken, onlar, "hiçbir
şey o/mamış gibi" yemeklerini yiyorlar, aralannda
konuşup gülüşüyorlardı.
Belki de haklıydılar. Bu ülkede her yıl binlerce in-
san "tüp" kazasında, "trafık" kazasında can veri-
yordu. Sürücüler, damarlarına alkol depolayıp yo-
la çıkıyortar, masum insanlan öldürüyorlardı. "Sol-
lama" işini bir türlü kıvıramadığımızdan, Anadolu
yollan bayram tatillerinde cesetlerle doluyordu. In-
sanlar bu tür haberleri artık kanıksamışlardı. Bu ha-
berler belki Amerikalılar, Avrupalılar, Japonlar için
"ilginç" olabilirdi. Biz ise "tuhaf ölümler"e alışmış
bir millettik. Varsıl gençlerimiz, gecelerı, büyük
kentlerin geniş caddelerinde babalarının pahalı
arabalannı yarıştınrken yaşamlannı noktalıyorlar-
dı. Yoksullan ise, yazları, "büyük arabesk şenlikle-
ri'nde göğüslerine "jiletatıyoriar", damarlannı ke-
siyortar, kafalannda dolu şarap şişeleri parçalayıp
kan kaybından ölüyorlardı. Dünyada, "futbol kut-
lamalan"na kurban veren kaç millet kalmıştı?
Şimdi televizyon, "seçim haberteri"ne geçmişti.
Ekranda, birbirinin peşi sıra "çıkma katlı" otobüs-
ler beliriyordu. Otobüslerin çıkma katlan, koyu renk
takım elbiseli erkekler ve "döpiyes"lı kadınlarla do-
luydu. Bunlar, önlerinde konuşan, kendilerine "umur"
ve "/foba/"vaateden "lider"\enn\ dinliyorlardı. Say-
gılıydılar. Gemlemeye çalıştıklan heyecanları göz-
lerinden okunuyordu. Liderleri, ellerinde mikrofon,
kan ter içinde bir o yana, bir bu yana gidip geliyor-
du. Kimi zaman çıkma katın panmaklığından sar-
kıyor, hiç durmaksızın konuşuyordu. Anlatacak ne
kadar çok şeyleri vardı bunlann?
Lokantanın müşterileri ekrandaki görüntülere,
sanki biraz önceki "tüp patlaması haberi'm izliyor-
muşçasına, kayıtsızdılar.
Elinde kaynak aleti, gaz dolu tüpü kaynaklama-
ya çalışan tüpçü; sarhoş araba sürücüleri; yolları
kan gölüne çeviren kamyoncular, otobüsçüler; gö-
ğüslerini jiletleyen, damarlannı kesen, kafalannda
şarap şışesi parçalayan yoksul varoş gençleri; ge-
niş caddelerde araba yarıştıran varsıl aıle çocuk-
ları; eli silahlı futbolseverler; çıkma katlı seçim oto-
büslerinin tepesındekileri izleyen eli bayraklı kala-
balıklar; yan masada pizza yiyen kan koca ve kar-
şımda oturan kır saçlı adam üç gün sonra sandık
başma gideceklerdi...
Ulkemiz, önümüzdeki beşyıi, onlann "iradeleri"
doğrultusunda yönetilecekti! Bugün yaşadıkları-
mtz, onların iradelerinin sonucuydu. Böyie bir dü-
zeni yeğlemişler, "demokratik haklan"n\ böyle bir
düzen için kullanmışlardı. Sorsanız, ağız birliği et-
mişçesine, "durumdan hiç memnun olmadıklannı"
söyleyeceklerdi. Çok tuhaftı! Seçiyorlar, seçtikle-
rinden memnun kalmayıp pişman oluyorlar, ama
sandık başma grttiklerinde, seçtiklerine pişman ol-
duklannı yeniden seçiyorlardı!.. Fakat daha tuhaf
olanı, Müslüm Baba konserinde göğsünü jiletle-
yen, "ortaokul ikiden terk" varoş genciyle, kendi-
lerinden farklı davranışlar beklenen okumuş yaz-
mışlann da aynı davranışı sergilemeleriydiL
"Yahu, madem bu kadarpişmansınız, bu kezde,
şimdiye kadar seçmediklerinizi bir deneyin!" dedi-
ğinizde, yüzünüze bakıyorlar, verilebilecek en "şa-
ş/rt/c/"yanıtıveriyoıiardı: "Oyumuzziyanolmasın!"
Biraz şaşkınlıktan, biraz incelikten, biraz da yüre-
ğinizi kaplayan acımaduygusundan, "Bekardeşim,
sen zaten kendin ziyan olmuşsun..." diyemiyordu-
nuz... Onurlu, erdemli, insanca birdüzene kavuş-
manın, "olmazı o/ur"yapmaktayattığını anlatmak-
tazorlanıyordunuz. "Barajtuzağı"nadüşmüşlerdi.
Oysa Türkiye'nin aydınlık geleceğine giden yol,
Fikri Sağlar'ın, Murat Karayalçın'ın, Halil Er-
gün'ün, Hakkı Ulkü'nün, "öara//geçemez"denen
partilerine güç vermekten; cumhuriyet devrimleri-
nin savunucusu Işçi Partisi'ni omuzlamaktan; so-
lun gökkuşağı Özgürlük ve Dayanışma Partisi'ni "ba-
rajdan kurtanp" Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne
taşımaktan geçiyordu.
Umut, barajın altındaydı...
Faks:0216-418 8410
BULMACA SEDAT YAŞAYA\
1 2 3 4 5 6 7 8S0LD4NSAĞA:
1/ Merdiven
biçiminde çı-
kıntıları olan
kubbe. 2/ Eski
Mısır inanışın-
da ana tann-
ça...Kardeşka-
nlarından her
birinin ötekine 6
göre adı. 3/Bir j
tür yün örgü-
sü... Peygam- °
berleri Hud'u 9
dinlemedikleri
için Tann tarafından
yok edilen kavim. 4/ 1
Yiğit... Yol yapımında 2
kullanılanbirçeşityük- 3
leme makinesi. 5/ Ha-
vadaki su buhan... Bir
soru sözü... 6/ Nefesli
bir çalgı. 7/ Bir pey- 6
gamber... Ispanyollann
sevinç sözü. 8/ Bir no- 8
ta... Yapılarda yeraltı 9
deposu. 9/ Kayak... Gü-
neydoğu Asya'da yaşayan iri bir kertenkele cinsi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Düzeltilmiş bir ağaç pa-
rçasının kenanna değişik aralıklarda paralel çizgıler çiz-
mek için marangozlukta kullanılan el aracı. II Özsu...
Sabahattin Ali'nin bir öykü kitabı. 3/ Pasak... Maden-
cilikle ilgili kunıluşumuzun kısa yazılışı. 4/ Temel ni-
teliğinde olan... Bir soru eki. 5/ Çikolata, şeker, su ya
da sütle yapılan içecek. 6/ Bir element... Cıvanın sim-
gesi. 7/ Aldatma işi, hile... Zorla benimsetilmiş olan.
8/Yelkenli biryanşteknesi... Eleme aracı. 9/Ilkel ben-
lik... Çok hızlı yazmaya elverişli bir yazı sistemi.