Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 1999 CUM>
4 HABERLER
DUNY4DA BUGUN
ALİ StKMEN
'Bana Ne?'
Tam yazıya oturacağım, telefon çaldı. Açtım,
aradan geçen bunca zamana karşın, sesini tanı-
' dım. Oydu. Eski askerlik arkadaşım. Okumayı se-
ver, gazeteleri dikkatle izler, en ufak şeyi gözün-
den kaçırmamaya çalışır, lafını da sakınmazdı.
Hoşbeşi bile uzatmadı, Istanbul'daki evini ara-
dığımı bulamadığımı, nerelerde olduğunu merak
ettiğimi falan da sordurmadı. Hemen girdi lafa:
- Hem gazetede, hem televizyonda izl/yorum
seni ve çok şaşmyorum.
Bu kez ben şaşırmıştım. Ama anladım, ardından
bir eleştiri gelecekti. Nitekim öyle de oldu.
Aldı bizımki sazı eline:
"Hep siyasileri uyanyorsun, parfamentodaki tak-
tik oyunlann, sonunda kazananlann da ayağına
dolanacağını, küçüktaktikzafetierin, sonunda bü-
yükbirstratejikhezimete dönüşeceğinisöylüyor-
sun. Duyan da seni bu rejimin savunucusu sanır.
Sen bozukluğa, o oyunun ya da bu oyunun ya da
faillerinin veya şu partibaşkanı ile bu siyasetçinin
yol açmadığını, aslında sistemin bozuk olduğunu
söylemiyor musun?"
Dinliyordum. Sesim çıkmayınca o üsteledi:
- Ne susuyorsun söylesene! Bunlan yazmadın
mı?
- Evet, dedim, yazdım.
- Eee o zaman ne durmadan vaaz verir gibi ko-
nusuyorsun. Bırak ne halleri varsa görsünler!
Üsteledi:
- Kendi kendilerini batıracaklarsa, batırsınlar,
sana ne birader!
Daha bir şeyler konuşacaktım ki kesti:
- Cepten anyorum, pili bitecek, hadi eyvallah.
Telefonu kapattım. Haklı gibi görünüyordu. Öy-
le ya kendi kendilerini batınyortardı, bana neydi?
Yıllarca oy verdiğim parti de, yöneticilerinin "fe-
. rasetiyle!" kendi kendine batıyorsa, bana neydi?
Gitmezdım sandık başına, ne halleri varsa gör-
sünlerdi.
Sonra bir silkindim. Ben olaylann tanığıydım, a-
ma ülkenin de misafiri değildim. Ülke benimdi.
"Ne halleri varsa görsünler, bana ne, ben insanlı-
ğımı yapıp bütün herşeyi anlatmaya çalıştım " di-
yebilir miyim, diyebilir miyiz?
Tek başlanna batsalar iyi. Ama öyle olmuyor,
batarken, birçok kurumu, birçok değeri birlikte
götürüyorlar. Zaman yitip gidiyor, yalnız bugünle-
ri değil, yannları da ipotek altına alıyortar. Çağdaş
kılıklı, zombi kafalı bir nesil yetiştirip, sürüyoriar or-
taya.
Gemisini kurtaranın kaptan olduğu köşe dönü-
cü bir toplum felsefesi yaratıyorlar ve bir sürü kur-
naz kurnaz sırıtan herif küçük küçük köşeleri dö-
nerken, toplum büyük bir çıkmazın içine düşüyor.
Sonra da ayıkla pirincin taşını.
Gerçekten "bana ne!" demek o kadarkolay mı?
Ben milli eğitimin, milli eğitim olduğu dönemde iyi
hocalarla, iyi okullarda okudum. Sonra milli eğiti-
min çanına ot tıktılar. Şimdi buna karşı tavrımız ne
?
"Eh ben nasılsa okudum brtirdim. Bana ne!" mi
adiyeceğiz?
' Milli eğitimin çanına ot tıkanınca, ortaya çıkan
toplumsal hamakat, küt kafalar, reklamla sınıriı en-
telektüel dünya, bizi de etkilemiyor mu?
Evimin temizliği, sokağın ve caddelerin pisliği-
nin doğurduğu sorunları çözüyor mu?
Keşke dostumun cep telefonunun pili bu kadar
çabuk tükenmeseydi de, ona bütün bu gerçekle-
ri anlatabilseydim ve "Ben bu ülkenin seyircisi de-
ğil, sahibiyim, 'bana ne!' diyemem", deseydim.
Ve anlatsaydım ki, toplumu bu noktaya getiren,
"bişiy olmaz abi" gibi aynı zamanda şu herkese
egemen olan "bana ne!" zihniyetidir. Toplumlar,
üstüne vazife olmayan işlere kanşan bireyler sa-
yesinde demokrasiye ulaşır. Ama o, zaten, bunla-
n okur. Bakalım bir yanıt bulup, beni arayacak mı?
Ararsa neler söylediğini size iletirim.
Samandıra'da bombalı
saldın: 4 kişiyaralandı
Haber Merkezi - Samandıra'daki "Erzincanhlar Der-
neğFne kimliği belirlenemeyen kişilerce düzenlenen
bombalı saldında dört kişi yaralandı. Güvenlik güçleri,
bombalı saldınnın ardından saldırganlann yakalanması
için çevrede büyük caplı
operasyon başlattı. Şehir
sulanna zehir kanştınl-
dığı yönündeki iddialar
VÖîltPtti dayaianlandı.
y\jııı\siıı P K K
,ideri A b d u U a n
•fQt~HorYlQC1 Öcalan'ın yakalanması-
v d l H y H I d o l nm ardından artan şiddet
ANKARA (Cummıri- e y l e m l e r ı d ü n d e s ü r d ü
'
yet Bürosu) - PKK'nin
böyük kentlerdedüzenle-
y }
Şamandıra Ihkınurkuyu
Fevzı
J*™*
Cadd
f'
yonemkonusundagoruş
aynlıgma duşen grupla-
nakiandığı behriendı. As-
ken yetkılılere sunulan
b.rraporagore PKKAv-
rupa ve dağ kadrosu ola-
rak ıkıye aynid. Avrupa
kadrosu s.yasal aşmayı
savunuıten dag kadrosu
s.lahlı eyiem enn surdu-
rulmesı gerektığıru one
surüyor. AbduBalı Oca-
laı. ınİtalya yagıtmesın-
den sonra sıyasallaşma
faaliyetfermin sekteye
uğradığınj ve gerçddeş-
tınieneylemlenn de siya-
sallaşma çabalannı sona
ermenoktasınagetirdiği-
ni sayunan Avrupa kana-
dı, uJuslararası desteğın
de gerçekJeşmedıgm,
kaydedıyor
L!derlık kavgası yaşa-
nan orgutte kanşıkJjJdar
&.bulunand ö r t k i ;
r a , a n d l y a n d l l a r ^
N r ( 3 9 )
J ^ V£ Dwsm Ay (44)
^ e l Erdem Hastane-
sj.nde ^ a , ^ ^ teda.
vi altınaahndl Kurtu
,
O r t a n c a Caddesi'ndeki
"AtaOtoparl<rndapark
h a , i n d e b u l u n a n 3 4 A S T
4 0 p l a k a ] l
^ ]wn
yom
.
nasaat 21.00 s.ralannda
l j ö
le
n ya
d
Stllar temİZ
Ş e h i r b e k e a
z e h j r k a t ] l d l
g,n a mkirt
iddialan ,s^f |aJlladl
Açiklamada "Ş^beke
sistemimizj,,yafıea
böyle
bir d u r u m u
ö a ra£ydan
mm Ocalan ve Mustafe
Karasu nun one geçtıgı
b.ldınltrken adı hderler
arasmda sayılan Kam Yd-
naz ID ortadan kaybol-
duğu öne suriildu.
remi^ s S s t e m jenten aldı-
g,ö n i ekleri laboratuvar
^ e ı n t e r i l l e ^ 0,^^
^ Şebekede insan sağ-
, l ğ ı n a
^^^ h e r h a n g i
b i r > a b a D C I m a M e y o k .
tur"denildi.
Orgeneral Kıvnkoğlu, ertelemenin dünyanın sonu olmayacağını savunan Demirel'i de yanıtladı
4
Uyarı'y
a
ANKARA (Cum h uriyetBiirosu)-Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun seçim-
lerin ertelenmemesi ve "Halkı, sımf, ırk, dln, mez-
hep veya bölge farklılıği gözeterek kin ve dtişman-
hğa tahrik etmek" suçunu içeren TCY'nin 312.
maddesinde değişiklik yapılmaması gerektigi yo-
lundakJ açıklaması, irticayla savaşımı sekteye uğ-
ratabilecek gelişmelerin önünü kesme amacını ta-
şıyor. Bazı siyasi kaynaklar, açıklamalann, seçim-
lerin ertelenmesine olumJu bakabileceği yolunda
işaret veren Cumhurbaşkanı Süle>inan Demirel'e
de yanıt oluşturduğunu ilen sürdüler.
Genelkurmay. seçim kararının aiınması ve
ANASOL-D hükümetinin düşürülmesinin ardın-
dan yaptığı değerlendirmelerde. "O dönemin ka-
muovu >oklamaiannın FP'nin birinci parti olaca-
ğını işaret etmesi ve ardından yaşanabilecek olası
istikrarsıziık" nedeniyle seçimlerin birbirirlden ay-
nlarak ertelenmesi gerektigi görüşünü savunuyor-
du. Böylece anayasa gereği mart ayının sonunda
yapılacak olan yerel seçimler, genel seçimlerin
• Genelkurmay, Kıvnkoğlıf nun yönetiminde ilk kez, Türk iç siyasetine ilişkin
net bir açıklama yaptı. Daha önce, şeriatçılann suçlama ve hakaretlerine tepki
gösteren Genelkurmay, REFAHYOL döneminin başbakam Necmettin
Erbakan'ın, tarikat liderlerine verdiği yemeği de brifing konusu yapmıştı.
"ükturu" niteliğini taşıyacak ve siyasi manzara şe-
killenecektı. Bu görüşünü, görevlendirme konu-
sunda parti liderleriyle görüşme yapan Cumhur-
başkanı Demirel'e de iletmişti. Demirel, o dönem
parti liderleriyle görüşmelerinde "kendısineaitol-
madığuu" vurguladığı. "Seçimlefin birbirüıden
aynlarak genel seçimlerin ertelenmesine nasıl ba-
kjyorsunuz" sorusunu yöneltmişti. Demirerin bu
sorulanna bütün parti liderleri olumsuz yanıt ver-
rruşti.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in başkanlı-
ğında kurulan azınlık hükümetinin, istikran sag-
lamaya dönük uygulamalan ve Abdullah Öca-
tan'ın yakalanmasının ardından seçimlerde 1. par-
ti oima olasılığı "devtetin rejinı konusunda duy-
duğu kaygılann bir öiçüde de olsa" giderilmesine
neden oldu. lstihbarat birimlerinden ulaşan rapor-
larda da, ağırhklı olarak irticanın yetersiz önlem-
lere karşın gûç kaybetme sürecine girdrği yolun-
daki saptamalar da, yine bir öiçüde seçim sonrası
tablo için rahatlatıcı bir unsur olurken seçim süre-
cinde din istismannın yapılması konusunda kay-
gılar oluştu.
Bu konu, Milli Güvenlik Kurulu'nun ocak ayı
sonunda yaptığı toplantıda da ele alınmış, seçim
takviminin kesinleşmesinin ardından kurulun as-
ker kanadı. seçimlerde din istisman girişimlerine
dikkat çekerek gerekli önlemlerin alınmasını iste-
mişti. Başbakan Bülent Ecevit de yayımladığı ge-
nelgede, seçim kampanyası sürecinde din istisma-
sııreçnnın önlenmesi için mülki idare amirlerini görev-
lendirdi.
Seçimlerin ertelenmesi amacıyla başlatılan küs-
künlerin hareketinin siyasi yasakJı JVecmettin Er-
bakan'ı kurtarma operasyonuna dönüşmesi Ge-
neikurmay'da büyük tepki yarattı. Yapılan iç de-
ğerlendirmelerde. "sivasetin hukuku zorlamaya
başladığıT
'na dikkat çekilerek 312. maddenin terör
ve irticayla mücadelede dayanak oluşturan tek hü-
küm olduğunun altı çizildi. Bir süre gelişmeleri iz-
lemekle yetinmeyi benimseyen askerler, Erbakan'ı
kurtarma girişiminin uzaması durumunda konuyu
26 Mart'ta yapılacak MGK gündeminde ele ala-
rak toplantı sonunda yayımlanacak bildiriye de
koymayı kararlaştırdılar.
Ancak girişimlerin yoğunlaşması. Demirel 'in
seçimlerin ertelenmesi konusunda sergilediği yu-
muşak tutum ve FP'nin hükümeti düşürmeye va-
rabilecek gerginliği tırmandıncı girişimleri üzeri-
ne Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvnkoğlu.
gelişmelere tepki gösterdi.
Prof. Dr. Tahir Hatiboğlu, yasanm devletin temel ilkesini koruduğunu söyledi
Sol Güçbirliği: 312 kaldırılmasııı
Sol Güçbiriigi Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Hatiboğlu, aiınan karaıian açıkladı.
ADANA (Cumhuriyet Günev tlleri
Bürosu) - Sol Güçbirliği Kuruîu Baş-
kanı Prof. Dr. Tahir Hatiboğlu. Türk
Ceza Yasası'nın 312. maddesinın,
devletin temel ilkelerinin korunma-
sında tek madde durumunda bulun-
duğunu, kaldınlmasma kesınlikle kar-
şı olduklannı bildirdi. Hatiboğlu, ge-
nel seçimlerin yerel seçımlerden ay-
rılmasını ve genel seçimlerin başka
bir tarihe alınmasını ise istediklerini
söyledi.
Sol Güçbirliği Yönetim Kuru-
lu"nun önceki günkü toplantısında alı-
nan kararlan açıklayan Prof. Dr. Ta-
hir Hatiboğlu, 312. maddenin kaldınl-
masına, bu maddeye Türkiye'de ge-
rek bulunduğu inancıyla karşı olduk-
lannı belirtti. Hatiboğlu şöyle konuş-
tu: "312. maddenin 1.fikrası.suçlann
övülmesi ileflgiü.2. madde ise din. dil,
ırk, üıanç gibi aynmlan körükJe\cn,
teşvikedensuçlara cezaöngörüyor.Bu
çok önemli. 163. maddenin kaldınl-
ması çok bü\ ük eksiklikyarattL Özal,
141,142 devip toplumu bir oevi aldat-
tı. \sıl amaç 163'ü kaldırmakü. Kal-
dınlmasının sakıncalan ortaya çıkn.
Biz de ilericiler, demokradar olarak
yanlış yaptığımızın farkına vardık.
312. madde devletin temel ilkelerinin
korunmasında tek madde."
Seçimlerin 18 Nisan'da yapılması-
nı birtuzak olarak değerlendiren. sağ
partilerin seçimleri 28 Şubat'ın karşı-
lığı gördüklerini kaydeden Hatiboğlu.
yerel seçimlerin 18 Nisan'da gerçek-
leştirilmesi, genel seçimlenn iseayn-
lıp başka bir tarihte yapılması gerek-
tiğini vurguladı. Olağanüstütoplanan
Meclis'te Siyasi Partiler Yasasf nda
değişiklik yapılmasını ve yüzde
lO'luk ülke barajının yüzde 5'e indi-
rilmesini istediklerini anlatan Tahir
Hatiboğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüzde 10'hık baraj Atatürkçülere,
sol güçlere darbedir. Amaç. diğer so-
hın yanında CHP'yi IVIeclis'e sokma-
mak. Atatürk'ün partisini Medis dı-
şında bırakmaktır. CHP tüm ısran-
mıza rağmen SolGüçbiriigi'ne girme-
di. Tehlikeyi dahayenj gördükr. CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal seçim ts-
ÖTOndu. Baykal'ın eksiği. ileriyi göre-
memesi, ufkunun dar olması. Şimdi
örtiilü olarak, erteleme. diyor. Baykal
kendi kazdığı ku>u>a düşecek."
PKK liderinin yakalanması, yurtdışındaki kaçaklarla ilgiligirişimlerigeriplana itti
AdaletBakanhğı, Ocalan'a kilitlendi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adalet Bakanlığı, PKK lideri Abdullah
Ocalao yakalandıktan sonra Alaattin
Çakna ve Kürşat Y'ıbnaz ile yurtdışın-
da bulunan diğer kaçaklann iadesiyle.
ilgili girişimde buhmmadı.
Öcalan'ın yakalanmasmı "önceJikli
işlerden" sayıp diğerlerini "askıya
r
alan Adalet Bakanlığı, özellikle son i-
ki aydan ben, Alaattin Çakıcı, Kürşat
Yılmaz. Güla\ Aüğ, Ayşegûl Nadir ve
Setim Edes ile ilgili dosyalarda ilerle-
me sağlayamadı.
Bağımsız olarak yaklaşık 3_aydır gö-
revde bulunan Bakan SeiçukOztek. ya-
sa, yargı, hukuk ve cezaevi sorunlany-
la ilgili projelerede ivme kazandırma-
dı. Adalet Bakanlığı'nda birçok bürok-
Tdlm özellikle son günlerde mesaıleri-
nin büyük bölümünü TBMM TV'yi iz-
leyip siyasal gelişmeleri yoTumlamak-
la geçirmeleri dikkat çekiyor.
Adalet Bakanlığı'nda görevli bazı
üst düzey bürokratlar, bu durumdan şi-
kâyetçi olurken, "Hiçbir bakan döne-
minde bu kadar pasifize olmamıştık"
dediler. Bazı bürokratlar, şu görüşleri
dile getirdiler
"Sa>ın Öztek'in, bir bilim adamı hu-
kukçu olarak bakan olınasından çok
mutlanmışak. Çünkü şimdiye kadar
çahştığınıız tüm bakanlar siyaseten
atannuşlardı. bundan rahatsız oluvor-
duk. Bağunsız bakan ve hukukçu kim-
ligi ifc Sayın Oztek, üç aylığma bu gö're-
ve atandi, ancak isteseydi çok >eni işler
yapabilirdi. Bakanlığı ilgilendiren dağ-
lar kadar birikmiş »onınlar»ar. hiç o\-
mazsa bu sorunlann çözümü konusun-
da yeni bir bakış açısı Ue ufuk geliştire-
bilirdi. İlkenin yargısal vehukuksal so-
runlannı çok iyi bilen bir hukukçu. Bu
konularda makak vearaştırmalanolan
bir profesör. Ancak sanınz üniversite-
ye döneceği günü bekliyor."
Adalet Bakanlığı yetkililerinden alı-
nan bilgiye göre, geçen ağustos ayında
Fransa'nın Nice kentinde yakalanan ül-
kücü mafya liderlerinden Alaattin Ça-
kıcı nın iadesi ile ilgili prosedür sürü-
yor.'
Ülkücü mafya liderlerinden Kürşat
Yılmaz'ın ise önümüzdeki aylarda
Türkiye'ye getirilebileceği bildirildi.
Eski Kuşadası Belediye Başkanı Lüt-
rü Suyoicu'nun öldürülmesinden dola-
yı tutuklu bulunduğu Burdur Ceza-
evi'nden firar eden ve Bulgaristan'da
yakalanan Yılmaz'ın,engeçüçayiçin-
de iade edilebileceği belirtildi.
«•
PKK lideri Abdullah Ocalan, avukatlan aracılığıyla basın açıklaması yaptı
'Kavgam banş ve demokrasi kavgası'Haber Merkezi -Imralı Cezae\ ı "nde tutuklu bulu-
nan PKK liden Abdullah Ocalan. avukatlan aracılı-
ğıyla yaptığı açıklamada,
u
'Ka>gam güçlü bir banş
ve demokrasi kavgasdır. Türkiye'de banş ve demok-
rasi isteyenler ile istemeyenlerin kavgasıdır" dedi.
Kendısıy le ilgili basın ya> ın organlannda yer alan ha-
berleri "dogru bulmadığını" belirten Ocalan, "Türk-
Kürt çabşmasına mevdan verebilecek açıklama ve
eylemleri esefle karşıladığmr vurguladı.
Ocalan ın açıklaması dün a\ukatlan AhmetZeki
Okçuoğlu, Selim Okçuoğlu, İrfan Dündar ve \ryud
Bulgan tarafından gazetelere faksla gönderildi. Avu-
katlar, Imralı'da yapılan görüşme sonrasında Öca-
lan'ın basına ve kamuoyuna yöneJik bir açıklama
yaçtığını belirttiler.
Ocalan bir sayfalık açıklamasında şöyle dedi:
"Gerçek konumumu ve tavnmı özce-açıkca şöyle be-
lirtivorum:
Bayar:Seçim hayaûönem taştyor
ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri
Bürosu)- Içişleri Bakanı Cahit Bayar, 18
Nisan'dayapılacak genel ve yerel seçim-
lerin yaşamsal önem taşıdığrnı belırterek
"Amacunız, seçimlerin huzur içerisinde
geçmesi ve yurttaşlann oyunu baskı al-
tuıda kıülanmamasKİır" dedi.
Adana, Adıyaman, Malatya. Gazian-
tep, Hatay, lçel, Kahramanmaraş, Kara-
man, Kayseri, Kilis, Niğde, Osmaniye,
ŞanJıurra valileri ile Emniyet Genel Mü-
dürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlj-
ği yetkililerinin kârıldığı "Bölge Valile-
ri" toplantısı Içişleri Bakanı Cahit Ba-
yar başkanlığında yapıldı. Cahit Bayar
toplantıda, seçim genelgesi, illerin genel
asayiş durumu, Başbakanlık ve hükü-
met genelgelerinin uygulanması, valile-
rin talepleri ve yaklaşan turizm mevsi-
mi ile ilgili alınacak özel önlemlerin gö-
rüşüleceğini belirterek şöyle devam et-
ti:
"18Nisan'daki$eçimJerbfeleriçin ha-
yati bir önem taşımaktadır. Seçimin hu-
zur içerisindegeçmesi veyurttaşlann hiç-
bir baskı altuıda kalmadan oyunu kul-
lanması için her türlü önlemi alacağız. Bi-
zim siyasi görüşlere mesafemiz aynıdır.
Bir farklılık görüunemektedir. Bu seçim
ortamında ve normal şartlarda yurttaş-
lanmıza saygılı ve müsamahah, affedici
bir biçimde davranıunafadır. Bu durum,
kanunlardan taviz verme anlamma gel-
mesûı. Seçimlerimiz yargı denetiminde
yapılır, iyi yapılması için deher türlü des-
teği veririz."
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yaka-
lanmasmdan sonra ferdı eylemler oldu-
ğuna da dikkat çeken Bayar. "Bütün va-
lüerimiz bu konuda gerekli tedbirieri al-
mışlanjır. Bu tedbiricrimiziyenidengöz-
den geçireceğiz'" diye konuştu.
1993ten ben ateşkesle birlikte getişbnlen çizgi, en
son 1 Eylül 1998 ateşkesinde daha da netçe ortaya ko-
nulan çizgidir. Bu süreçte bize dolaylı olarak sunulan
madde madde açıkiamalara, benim de kamuoyuna
açıkiadığım cevaplanma bağbyım. Yakalanma süre-
cinde daha da yoğun olarak gereksoruşturma komis-
yonuna. gerek savcüığa söylediklerim ve gerekçe çı-
kanlacağjm mahkemede yapacağım savunmamda
bu hususlan esas alacağım. Basın yay ın organlann-
da yapılacak tüm haber, yo-
rum. panel vb. tüm etkinfik-
lerde bu hususlann objektif
bir biçimde ele aiınması bü-
yük önem taşımaktadır.''
Açıklamasında 18 Ni-
san'da yapılacak seçimlerin
özgür ve demokratik koşul-
larda gerçekleşmesinin bü-
yük bir önem taşıdığını be-
lirten Ocalan şöyle devam
etti:
"1 Eytülateşkesinin gerek-
çeleri tüm kesimler için esas
aiınmalıdır. Geniş bir kar-
deşlik. banş ve demokrasi
mücadelesi içte ve dışta yapı-
lacak tüm çahşmalann esası-
nı oluşturacaknr. Türki-
ye'den gerçek bir banş ve de-
mokrasi istiyoruz. Kavgam,
güçlü bir banş ve demokra-
si kavgasıdır. Türkiye'de ba-
nş ve demokrasiyi isteyenler
Ue istemeyenlerin kavgası-
dır.Yasal güvencelerin sağ-
lanmasına, yasal siyasal çö-
zfimün hayata geçirihnesine,
Türkiye olumlu yaklaşırsa
bu tarihi bir firsat olacaktır.
Bu arada. 25.02.1999 tarihli
Avrupa Pariamentosu tara-
nndan aiınan kararda beür-
tilen hususlann gerçekleşri-
rilmesi için tüm Avnıpa ve
uygar dünya ülkeleriyîe de-
mokratik kamuoyunu tarih-
sel sorumluiuklanna uygun
davranmaya çağmyorum."
tstanbul Mavi
Çarşı'daki
saldınyla ilgili
önemli ipuçlan
elde edüdiğini
vurgulayan
Içişleri Bakanı
Cahit Bayar,
İstanbuTun
asavişi konusunda
hem kişi hem de
araç bakımından
takviye
gönderdikJerini
sozkrine ekledL
(Fotoğraf: AA)
Demirel
'Rejimde
asker
gölgesi yok'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin
Krvnkoğlu'nun uyanlanndan "rejim
üzerindeasker gölgesi bulunduğu yönün-
de çıkanma gkuTemeyeceğmi" söyledi.
Parlamento üzerindeyeni tartışmalarya-
pılmamasını ısteyen Cumhurbaşkam,
"GeneJkurmay Başkanı bir soru soruldu-
ğuzaman 'Benim ağzım dikih mı' desin"
dedi ve terör olaylanna değinerek. "Dev-
lerin yöneticileri kıl üzerinde otunıyor.
Fevkâlade rahatsızhk var" açıklamasını
yaptı.
Cumhurbaşkanı Demirel, dün Çanka-
ya Köşkü'ndeki kabullerinin ardından
^zetecilenn sorulannı yanıtladı. Demi- -
rel'e yöneltilen sorular ve vanıtlan şö)^'
le: "''
- Seçimlere 4 hafta kaldı. Hâlâ belirsiz-
Kk var.Askeri kanat TCY'nin 312. mad-
desiyle ilgili rahatsızlığını belirtti. Bu be-
Hrsizortamda yurttaşlara nasıl bir mesaj
vereceksinu?
- Belırsız hiçbır şey yok. Her şeye de
askeri kanadı bulaştırmanın bir anlamı
yok. Meclis'in gündeminde konular var.
Toplanan Meclis bu konulan tartışmaya
başlamıştır. Hükümet hakkında gensoru
verilmiştir. Bu da tartışılacaktır. Henüz
seçimJerin kaldınlması için şu ana kadar
verilmiş bir önerge de yoktur. Olabiür
de. Olursa 30 Temmuz 1998 tarihindeki
önerge gibi muameleye tabi olur. Bir de
seçimlerin nasıl yapılacağını tanzim e-
den kanun var. öyle bir kanun lazımdır.
Bütün bunlar 18 Nisan'a kadar yapılabi-
lirse, usulüne göre Meclis zeminindekj
şartlara göre, içtüzüğe göre o zaman ye-
ni dumm çıkarortaya. Buniaryapılamaz-
sa seçim gelir geçer. Hadise bu, tedirgin
falan olmaya gerek yok.
Vatandaşlanma şunu söylüyorum: Te-
laş edecek bir şey yok. Parlamento ken-
di zemininde birtakım çalışmalan yürüt-
meye çahşıyor. Meşruiyet içinde kaldığı
sürece kimsenin rahatsız olmaması gere-
kiyor. Meşruiyetin dışına çıkılması gibi
bir durumu da görmüyorum.
- Gensonıvla hükümetin düfürülmesi
halinde izleyeceğiniz yöntem konusunda
da çok farklı yorumiar yapılıyor...
-Dur bakalım... Bir defa hükümet düş-
tü mü yani? Ne kadar çok önden gidiyor-
sunuz... Böyle zamanlarda 3. 5, 10 gün
sonrası konuşulamaz. Gensoru verilmiş-
tir. Gensoru verilmesi hükümetin düştü-
ğü anlamma gelmez.
-TCK'nin 312. maddesi konusunda ne
düşünüyorsunuz?
- Türkiye neyle uğraşıyor. Türkiye'de
daha 3-4 gün evvel çıkan yangın 13 tane
vatandaşmıızın cayır cayır yanmasma
neden oldu. Devletin yöneticileri kıl üs-
tünde oturuyor. Fevkâlade rahatsızdır
devleti yönetenler. Bu rabatsızlığı ülke-
ye hissettirmeden serinkanhhkla, ülkede
kanunları, nizamı hâkim kılma peşinde
gidiliyor.
- Askeri kanat böyle kritik dönemier-
de döşünceieriniaçıklamaya başladı. Ya-
n muhfıra niteligiıjde oiuvor bu açıkla-
maiar...
- Hiçbir şey söylemesinler mi? Genel-
kurmay Başkanı bir soru soruJduğu za-
man "Benim ağzun dikfli mi" desin. Ya-
ni Genelkurmay Başkanı "Biz312. mad-
denin çıkarılmasının Türkiye'de iyi oi-
mayacağmı düşünüyonız" derse Türki-
ye'deki demokrasi asker gölgesi altında
mı olur? Veya "Seçimlerin vaprimasım is-
tiyoruz^ derse vay efendim gene asker
gölgesi işin içine girdi mi olacak? Rica
ediyorum, rejim üzerinde bir asker göl-
gesi falan gibi bir şey çıkarmaya kalkma-
yın. Parlamentoyu toplamak hakiandrr
parlamento üyelerinin. Ama parlamento-
yu toplayıp bu trenin Önüne sadece küs-
künlükten doğan veya başka şeyden do-
ğan birtakım taşlann konması da normal
mi? Hukuki bakımdan biryanlışhk yok,
tamam, ama normal mi? 18 Nisan'da se-
çim yapılacak.