20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinka\a# Yazıı^len Müduru İbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret Ilkiz 9 Haber Merkezı Müduni Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser tstıhbarat Cengjz Yıldınm 0 Ekonomr Özlem Vüzak 9 Kultür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir V ücelman • Makaleler Sami Karaören # Duzeltme: Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kunılu llhan Selçıık ıBaşkan). Orhan Eriaç, Oktay Kurfböke, Hikmet Çetinka> a. Şükran Soner. Ergun Balcı, ibrahim \ üdız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsıicısı. Mustafa Balba) Atatıirk Bulvan No. 125. Kat.4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 0tzmırTemsılcısı.SerdarKızık, H.ZıyaBlv. 1352S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117 • AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, InonüCd. 119 S No 1 Kat I, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muessese Muduru. Lstün Vkmen # Koordınatör \iunet Kondsan QMuha- xbe BüleıM Yener • 1dan: Hiiseıin Girrr* Bılgı-lşlem Nail Iaal • Bıigı- sayarSısıem Mûrütet Çikr9Sanş FadetKııza MEDY\ C: • Yönelım Kuru Başkam - Genel Mudür Gülb Erduran 0 Koordınaıor Rcl Işıtman # Genei MudurYardımcı 1 SevdaÇoban Tcl 514 07 53 51395 80-5I3846<Ml.Faks 51384* Varifnlayan \e B*MB: Yenj Gım Haber A'anst. BaAin \e Yavıncılık \ Ş Türkocagı Cad 1» 41 CagalojŞlu 34334 tsl PK 24b Sırkecı Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 120 hatl Faks (»212)513 85 95 19MART1999 lmsak: 4.37 Güneş: 6.04 Öğle-12.19 Ikindı: 15.40 Akşam. 18.21 Yatsı: 19.42 Cinsel tacizde hedef: Kadın • ANKARA (ANKA)- Yol-Iş Sendikası Başkaıı Danışmanı Seyhan Erdoğdu ıle Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Gülay Toksöz'ün 'Sendikacı Kadın Kimliği' adı altında yaptıkJan araştırmada kadınlann çalışma yasamında karşılaştıklan en önemli sorunun cinsel taciz olduğu saptandı. Tacıze uğrayanlann özellıkle genç. bekâr, dul veya boşanmış, vasıfsız ve düşük ücret düzeyinde çalışan kadmlar olduğu belırtildi. Erdoğdu ve Toksöz'ün çalışmasmda 141 kadından yalnızca 29'u işyerinde cinsel tacize uğramadıklannı belirttiler. Düşünerek zayıfla • LONDRAfAA)- ABD'dekı ünlü tıp araştırmalan merkezi Mayo Clinic, lngiltere'deki The Daily Telegraph gazetesi okurlan arasında bır deney gerçekleştirerek, devamlı zayıflamayı düşünenlerin de aktivıtelerini arttırarak zayıflamayı sağlayanlar kadar kilo kaybettiklcrini kanıtladı. Deney için The Daily Telegraph gazetesi iki ayn baskı yaptı. Aynı gün, ülkenin değişik yerlerinde dağıtımı gerçekleştırilen birinci versiyonda. okurlara günlük akmitelerini nasıl arttıracaklan ögretildi. tkinci baskıda yayımlanan 'zayıflamaönerileri' ise tek maddeydı; 'Daha zayıf olmayı düşünün ve hep zayıf olacağınız günü hayal edin...' Bir aylık süre sonunda. önerilere sıkı sıkı uyan 500 okunın durumlan ıncelendiğinde. ıki grup arasında hiçbir fark bulunmadığı görüldü. 25binçocuk rtk • KİLİS (Cumhuriyet) - Geçen yıl sürdürülen aşı kampanyalannın bu yıl da yineleneceği açıklandı. 1998yılıiçerisınde yapılan 'Uİusal Aşı Günleri' kampanyası çerçevesınde 20 binden fazla çocuğun çocuk felci (Polio), çıçek gibi hastalıklara karşı aşılandığını ve çalışmalarda yüzde 98 başan sağlandığını belirten Sağhk II Müdürü Dr. Mehmet Balcı, aşılamalann nisan ve mayıs aylannda gerçekleştirileceğini söyledi. Yaylalarda mülkiyet sorunu • TRABZON (AA) - Dag ve yayla turizmi yapılan alanlardaki mülkiyet sorununun çözümlenememesi çarpık yapılaşmaya neden oluyor. Trabzon Turizm ll Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre Trabzon'da turizm merkezi ilan edilen Maçka'nın Şolma, Akçaabat'ın Karadağ ve Tonya'nın Erikbeli yaylalannın çevre düzeni planlan, lller Bankası tarafından 1992 yılında tamamlandı. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'na gönderilen planlar. yaylalardaki mülkiyet sorunu nedeniyle 7 yıl geçmesine rağmen onaylanmadı. Balonla dünyaturu • DtşHaberlerServisi- On dokuz gün önce balonla dünya turuna çıkan Isveçli psikiyatrist Bertrand Pıccard ve Ingilız pilot Briton Brian Jones'dan oluşan Breitling Orbiter III ekibinin hiç duraklamadan sürdürdükleri dünya turunu yann Kuzey Afhka'da tamamlamalan bekleniyor Dünyayı hiç durmadan dolaşan ılk baloncular unvanını kazanacak ekibın yann bitiş noktası Moritanya'ya ulaşmalan beklenirken tur operatörleri de bu olayı aynı gün TSI 20.00'de kutlamayı planhyorlar. Yılda 2.5 milyon ton ithalat yapan Türkiye nükleer atık tehdidiyle karşı karşıya Hurdada radyasyon tehlikesikanbul HaberSmfci-Eskı Hollanda Ge- ri Dönüşüm Federasyonu Başkanı Alfred A. Nijkerk. dünyanm en büyük demırçelik ıt- halatçılarından bıri olan Türkiye'nin. nük- leer atık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu- nu söyledi. ÎTÜ Maslak FuarAlanı'nda 18- 21 Mart tanhlennde ilk kez düzenlenen uluslararası çe\Te teknolojilen fiıan "Eco- tech Turkey'99" nedeniyle Isfânbul'da bu- lunan Nijkerk, yılda 16 milyon ton demır çelik üreten ve 2.5 mılyon ton hurda ithal eden Türkiye'nin nükleer güvenliğini ris- ke etmemesı ıçın, gümrüklerde her bın 20 bin dolar olan tarama sayacı bulundurma- sı gerektığinı söyledi. Royal Dutch Jaarbeurs'un Türkiye or- tağı FGS Fuarcıhk AŞ tarafindan bu yıl ilk kez dün başlayan ve 21 Mart'a dek devam edecek olan sponsorluğunu ÇEVKO'nun (Çe\ re Koruma \e Ambalaj Atıklan Değer- • Çevre teknolojileri konulu fuar nedeniyle Istanbul'da bulunan eski Hollanda Geri Dönüşüm Federasyonu Başkanı AJfred A. Nijkerk, dünyanın en büyük demir çelik ithalatçılanndan biri olan Türkiye'nin nükleer atık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Nijkerk, nükJeer güvenliğinin sağlanması için gümrüklerde tarama sayacı bulundurulması gerektiğini söyledi. lendırme Vakfı) yaptığı Uluslararası Atık tşietme Teknolojileri, Geri Dönüşüm ve Çevre Yönetimi Fuan "Ecotech Türkev W dün başladı. ÇEVKO merkezınde dün ya- pılan basın toplantısmda, fuann her alan- da insan sağlığı ve çevTeyı tehdit eden çöp. toprak. eneoı. ses. hava ve su kırlıliğı ile Tür- kiyeUe hızla ılerleyen sanayıleşmenin ya- rattıği sorunlara yenı teknolojılerte genişola- naklar sunduğu belırtildi. Gen dönüşüm veatık teknolojısinın ge- lecekte önemli bir pazaralanı olacağını be- lirten Nijkerk. Türkiye'nin en büyük demır çelik gen dönüşüm endüstnsine sahıp ül- kelerden bın olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu alanda çok büyük sorunlan olduğunu ıfa- de eden Alfred Nijkerk. Çernobıl Nükleer Santralı'nda meydana gelen büyük kazanın ev sahibi Ukrayna'dan da Türkıye've önem- li mıktarda demir çelik ihraç edıldığını anımsattı. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Dr. EroJ Metin ise hurda demır çelığın ts- tanbul, Izmırve Iskenderun lunanlanndan Türkiye'yegin^yaptıgını. Iskenderun, Ereg- li. Karabük, lzmır ve Izmıt'teki sanayi te- sislerinde işlendığinı belırrti. Karabükspor Kulübü Başkanı TanerCaıı- yurt ise Türkiye'ye hurda ıthalatının dur- durulmaması halinde futbolculannın saha- ya çıkmayacağını açıkJamıştı. Izmit'teki tehlikelı atık \akma tesisi ile görüşleri sorulan Alfred Nijkerk. "Yakma kücük ülkeJer için çok önemli. Çünkü aük- lan depola>aWIccekJeri bir alanlan >ok" dedı. Hollanda'da e\sel atıkların yüzde 30'unun. Isviçre'de ise yüzde 70'min ya- kıldığmı ıfade eden Nijkerk. atık yakma sonucu toksık dioksın gazlannın yarattığı tehlikeye dıkkat çektı. Nijkerk şunlan söy- ledi. "Depoiama daha ucuz. vakmanın ise avantajlan var. Enerji kullanımı gibi. Fakat buradageri dönüşüm sektörünegeri dönü- yoruz. AOklann >aratrığı soranlann en iyi çözümü geri dönüşümdür." Arıtma tesisinin yer seçimi yanlış 'Bursa'da doğa katlediliyor' • TMMOB adına konuşan Mustafa Özçelik, "Antma tesisi Bursa'nın en verimli bölgelerinden biri olan Samanh'ya yapıhyor. Bu, DSİ'nin yılda 40 milyon metreküp yeraltı suyundan vazgeçmesi anlammdadır. 14 sanayi tesisinin antma maliyeti düşürülecek diye yapılan bu düzenleme cinayettir" dedi. LEVENTGENCELLİ BDRSA-TürkMühendıs ve Mımar Odaları Bırhğı. Bursa'da Kestel, Barakfakih ve Gürsu bölgelennde bulu- nan sanayi tesislen ıçın ya- pılacak antma tesisinin do- ğa katlıammı da beraberinde getıreceğini. tesısın yerseçı- Laetitia artık sinema oyuncusu Podyumlann aranan mankenlerinden Laetitia Casta, Gerard Depardieu ile başrolkrini pa>laştığı Asteriks ve Obeliks' adlı ilk fılnıinde, bevazperdede de başanlı olacağını kanıtladı. 'Rolling Stones' dergisi tarafindan dünvanın en gü/el kadını seçilen 20>aşındaki Korsikalı model, Fransız sinemasına da damgasmı vurmak istedigini söylii>or. Eleştirmenlerin şimdiden ikinci Brigitte Bardot olarak niteledikleri Laetitia Casta, ilk filminde özellikle doğal >eteneği ile dikkat çeki\or. Sadece güzelliği ile anılmak istemediğini belirten Casta, Holl}»ood'a girme>i düşünmüyor. e-posta : tan (« prizma. net tr mınin yanlış olduğunu açık- ladı. TMMOB Bursa İI Koordı- nasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Ozçelik. Kimya Mü- hendıslen Odası Bursa Şube Başkanı A>^eDotar, Elektnk Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Emir Birgün. Ziraat Mühendıslen Odası Bursa Şube Başkanı Yılmaz Oktav ve Jeofizık Mühen- dislen Odası Bursa Temsil- cısı Gürsei Erso>- düzenle- dıklen basın toplantısmda. Bursa Ovası'nın en değerlı topraklannın antma tesisi ya- pılacağı gerekçesıyle talana açılacağını öne sürdüler. TVfMOB adına konuşan Mustafa Özçelik, Bursa'nın doğusundakı sanayi tesısle- rinin atık sulannı antmak için 15 kilomerre batıda tesis ku- rulmasının mantığını anla- makta güçlük çektiklerinı söyledi. Antma tesisinin böl- genin sanayiye açılması için davetiye çıkaracağını yine- leyen Özçelik. Bursa Büyük- şehır Beledıye Başkanı Er- dem Şeker"m bukonuda açık- lama yapmasını da istedi. Bursa'nm en venmlı top- raklannın bulunduğu Kestel, Barakfakih ve Gürsu'da ara- lannda Bağımsız BursaMıl- letvekıh Cavit Çağlar'a ait büyük ölçeklı tekstil yatınm- lan ve boyahaneler bulunu- yor. Avrupa'dakı 'CE' uygu- laması nedeniyle çıkış yolu arayan sanayıciler, antmayı kooperatifkurarak >apma ka- ran almışlar; ıl özel ıdaresi ile beledıyelerin ortaklık kurma- lan gündeme gelmiştı. Turizm Bakanı Tan, Avrupa 'nın dışişleri bakanlıklarını suçladı 'Turizmigölgelemekistiyotiar' İstanbul Haber Servisi - Tunzm Bakanı Ahmet Tan, Av rupa ülkele- rinin bızzat terör örgütlerinin yayın organlarıyla tunzme gölge düşür- mek istediklerini, ancak terörün tu- rizme etkisinin olmadığını söyler- ken Türkiye Tunzm Yatınmcıları Derneğı (TYD), terör eylemlen ne- deniyle 1999 için yaptınlan rezervas- yonlann hızla iptal edıldığıni bildir- di. Turizm Bakanı Ahmet Tan, turizme, terorizm ka- nştırma eyleminin doğru- dan doğruya Avrupa ülke- lerinden kaynaklandığını belirterek "Terorizmin,Tiir- kJye'de turizmeetkisinin oi- madığını geçmiş yıllarda gösterdik ve göstereceğjz" dedi. Bakan Tan, Ankara'dan gelışınde Atatürk Havalimanı'ndagazetecile- rin sorulannı vanıtlarken turizmde son günlerdegönilen bazı rezervasyon ıp- tallerinin, her ülkenin kendi dışişle- ri bakanlıkları tarafindan yapılan yönlendirmeyle ortaya çıktığını söy- ledi. Bu aşamada kesinlikle panik yap- maya gerek olmadığını belirten Tan. Türkiye'nin baskı altına alınmak is- tendığini. bu baskıya karşı panikten uzak durulduğu takdirde bu badire- nin de atlatılacağını vurguladı. Tunzme. teronzm kanştırma ey- lemının doğrudan Avrupa ülkelerin- den geldiğini belirten Tan. bu ülke- lerin Türkiye'deki büyükelçilikleri ve kendi gazete temsilcilıkJerinden • Turizm Yatınmcılan Derneği, 1999 rezervasyonlannın hızla iptal edildiği uyansını yaparken Turizm Bakanı Tan, rezervasyon iptallerinin, ilgili Avrupa ülkelerinin dışişleri bakaniıklannın yönlendirmesiyle yapıldığıru söyledi. Türk turizmini baltalamaya yönelik olduğunu belirterek "Önlem alın- mazsa Türk turizmindeve doiayısıy- la Türk ekonomisinde ciddi hasarlar meydana gekcek* 1 dedı. Tunzm mevsimi için 1999'a yö- nelik daha önce yaptınlan rezervas- yonlann hızla iptal edildiğini ve Tür- kiye hakkında, "istikrarsız ve terö- rün etkisindeki tilke" imajının yer- leştirilmek istendiğini anla- tan Küntay, alınması gerek- li önlemleri şöyle sıraladı: - Dışişleri Bakanlıgı AB ülkeleri dışişleri bakanlan- nı bir toplanrna davet ede- rek Türkiye'de bir güvenlik sorunu oünadığı anlabJma- aldıklan haberlere göre değil, doğ- rudan doğruya terörü destekleyen yayın organlannm haberlerine göre bu iptallerin gerçekleştirildiğini an- lattı. Tan, Türk turizmi için diplomatik atak başlatacağını söyledi. TYD Başkanı Barias Küntay da dün düzenledığı basın toplantısmda Avrupa basınında çıkan haberlerin - Avrupa hükümetleri ve medya- sı, PKK söylemlerini benimseme- meye davet edılmeli. - Türkturizminin bütün üstdüzey kuruluşlan Avrupa'da bir lobi faaB- yeti başlatmaİL - Türkıye için önem taşıyan pazar- larda yoğun bir reklam ve halkla iliş- Idler kampanyası başlanlmalı ve mey- dan terörist tehdıtlere bırakılmamalı. Bebeklerde bisikletebiner Japon tasanmcılar, dün açılan Tokyo Oyııncak Fuan'nda Hong Kong'lu bir şirket tarafindan üretilen Gymdolls- Cimnastikçi oyuncak bebekleri sergilediler. Hareketü mözik eşiiğinde koşu bandmda koşan, bisiklet sfiren ve çesith" cinınastik hareketleri yapan eyuncak bebeklerin bu avın sonunda Japonya'nın babsında satışa sunuiacağı ve özellikle formlanna dikkat eden insarılann ilgi göstermesinin beklendiği belirtilivor. Asya'nın en büyük oyuncak fuarianndan biri olan Tokyo Oyuncak Fuarı her yü mart ayuıda düzenleniyor. (REbTERS) Karayolları vazgeçti 3. köprü brifingi iptal edildi İstanbulHaber Servisi-Bayındır- hk ve tskân Bakanı AIi Dıksoy'un geçen hafta Arnavutköy'ü zıyaretı sırasmda semt inisiyatifine söz \ er- diği "3. köprü brifingi'' yapılamı- yor. Karayollan 17. Bölge Müdürü Kazun Apaydın tarafindan Arna- vutköy'de halka açık olarak yapı- lacağı bildirilen "3. Köprü Projesi Tanıtım Toplantısı", Apaydın'ın devlet memuru olduğu ıçın u Hal- kın karşısına çıkmak istemediği"" gerekçesiyle iptal edildi. Bölge müdürünün "mazeretinin" Bayındırlık ve tskân Bakanı Ali Ihksoy tarafindan da uygun görül- düğünü belirten Arnavutköy Giri- şimi temsilcıleri. 3. köprü çahşma- lan hakkında bılgi vermek için bir grup semt sakininin karayollan bi- nasına davet edildiğini, ancak "şef- faflık" olamayacagı için bu dave- tin kabul edilmediğinı belirttiler. SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN 'Düşük Yoğunluklu Demokrasi...' /"^ ağnşımlar olmasa. yaşantımız ne kadar yoksulla- Oşırdı! THangi televizyon spıkennın dudakJanndan, hangi ga- zetecinın kaleminden bir 'Davos' haberi dokülse, önu- ne geçilmez. bir çağnşım zinciri beni alıp, Isviçre Alp- teri'ne taş<yor, Selânik eşrafından, 'ittlhatçı ve mason' o meşhur 'bacaksız' Abdi be/in, 'refıka-i muhtere- meleıi' Neveser hanım, verem teşhisiyfe Isviçre'ye götürülmüş; Oavos'takı Graudünden Sanatoryu- mu'nda tedavı gormemış mıdir; besbelli ondan! Bak- sanıza. 'Hatıra Deften'ne ne yazmış: "... Isviçre Alpleri'nde geceteri, 'kahhar' bir ka- ranhk bastınyor; sahtiyan ptnrblı bir karanhk ki. 'müs- tebidâne tazyikiyie insanı ezmektedir 1 . Şu uzak- taki ışık salkımı ne, dorukJara sarkmış bir takım- yıldız kalabalığı mı; yoksa o taraflara düşmesi ge- reken, Schatzalp Sanatoryumu'nun ışıklan mı? Deliksiz bir sessizlik hüküm sürüyor, yalçın kaya- lıklaıia 'muhât' bu kalın sessizliğin derinliklerin- de, 'harb', bütün fecaatiyle 'berdevam', cepheler- de ölüler, yaralılar..." Hangi harb mi? Devtet-i AJiyye-i Şahâne'yi. dağ- dağalı birokyanusta, şahâne birtransatlantik gibi ba- tıracak olan, I. Dünya Savaşı'dır; o serencâm orta- sında. bir Davos ikameti yaşayan Neveserhanım, ora- da kime rastlasa. iyi? "...sabahtan beri buztozu yağıyor; çevredeki yal- çın doruklar, çelik esmeri bir sise batmış, Davos, toz şeker aklığına bulanıp kaybolurken; seslerde birtuhaf kofluk, havada donup kalan, birtınlama. Neveser öteberi almak için çarşıya çıkmışt, uzun boylu birşahıs 'nazar-ı dikkatini celbediyor'; Nev- res bey olamaz mı? Ta kendisi! Mütehakkim edâ- sı, vakûr etvânyla yaklaşıp, onu bölgedeki ünlü do- ruğun adını taşıyan çayhaneye davet etti: 'Le Pic Michel'..." ÇDersaadet'te Sabah Ezanlan', 4. Basım, s. 69/72, Bilgi Yayınevi, 1998) Nevres bey. -kı Teşkilât-ı Mahsusa'dandır bilâ- hare, izmtr ışgaline ilk kurşunu sıkacak Hasan Tah- sin bey'in, ta kendisi- o sabah muhabbetinde, has- sas ve kırılgan Neveser hanım ı ne kadar mütehey- yiç etmişti! Davos'un adını ışrtir ışitmez, Meşrutiyet "münewerânı"mn, heryönden hazin ve vahim akıbe- tıni hatırlamamak mümkün mü? Yüzyılın sonlannda aynı mahal, aynı isim, yeryüzüne hâkim olmak iste- yen yeni ve vahşi bir liberalizm "dalgasının", "merkez üssü" sayılsa bıle!.. Kaderimiz, seçtiğimiz hükümete bağlı değil. li r\ avosteşebbüsünün başında, ünlü 'gu- . . . \-J m' Von Hayek etrafında topfanmış, 'Mont pelerin' tarikatı vardır şu sakıncasız çe- kincesiz, uçsuz bucaksız ve sınırsız tepyekûn li- beralliği' savunan tarikat' ki, bütün toplumlan sermayenin hep kendine yontan, tek yönlü man- tığtnın, şaşmaz egemenliği altına sokan; siyasal ve sosyal bütün boyutlannda, ona göre, 'yap<lan~ dıran' son derece 'gerici' (reactionnaire) bir ütop- yadır. Bayan Thatcher'in ve Bay Ronald Reagan'ın seçim zaferleri bu programın uygulama başlan- gıcı olmuştun ama, ancak 1989/1990'dan itibaren, Sovyet Sistemi'nin öngörülebilir dağılışıyla, kapi- talist âlemin yönetici sınrflan gerçekten bir intikam sarhoşluğuna düşmüşlerdir. 'Tarihin sona erdiği- ni' yazmaya cür'et ediyoriardı: sosyalist rüya da, sona ermişti: milletlerin bağımsızlığı da!.." (Samir Amin, Mondıalısatıon des Luttes Socıales, s. 1) Bu da ne? Ne olabilir? Bu defa Davos'ta, çeşitlı ül- kelerın yönetıcilerı, çokuluslu şirketlerin patronlan önünde, 'hesap verirken'; aynı yerdetoplanmış olan, 'Öteki Davos' Konferansı'nın. öncekini nasıl gördü- ğunü anlatan satırlar! Reagan ve Thatcher liberallı- ği', ülkemizde Turgut Özal tarafindan; nasıl, yenı ve parlak bir demokrasi çağının, 'ıtıcigücü' olacağı sa- vunulmuştu, hele bir hatırlayınız! Bir de o çağın, Tür- kiye'yi -ve 'uygulandtğı' öteki 'çevre ûlkelenni'- geti- rip içine bıraktığı, bunalım sarmalının derinliğini düşü- nünüz: kımın doğru söyledıği, kendilığinden meyda- na çıkacaktır. Hele. şu satıriara da, bir göz atarsanız: "...neo/liberalizmin beliriediği 'küreselleşme', ister istemez: eğer sosyal ilerlemeyi sağlayamaz- sa, anlamını ve inanılırlığını yttiren demokrasinin, yozlaşmasını da beraberinde getirir..." "...neo/liberalizm 'düşük yoğunluklu demokra- si' diye nrtelendirebileceğimiz, tehlikeli bir gidisi beslemektedir. Tehlikeli bir gidiştir bu, çünkü, is- ter beyaz, ister yeşil, mavi ya da kırmızıya oy ver- miş olunuz; kaderiniz seçtiğiniz hükümete bağlı olmayacak; pryasanın dalaveralanna, oligopolle- rin (gâi) stratejilerine; 'bağımsız' -ama halktan kop- ma anlamına bağımsız, para piyasalanndan ba- ğımsız değil- bir Merkez Bankası'nın kararlanna bağlı ofacaktır..." "...daha zayıfya da daha kınlgan başka ülkeler- de, halkın çok partili rejimin faziletine bağladığı umutlar, düzenli olarak boşa çıkryor; bu halklann, çetin ve pahalı, çokluk bedeli insan hayatryla öden- miş nice mücadeleden sonra kazanmış oldukla- n zaferier önemini kaybetmiştir. Yönlendirilebilir ve yönlendirilen uyduruk bir çok partili düzen, git- tikçe, bu halklara önerilen tek 'piyasa demokra- sisi' olacak gibi görünüyor..." (Samir Amin, Mondi- alisation des Luttes Sociales, s. 4-5) Aklın yolu bir denilmiştir ya, şaşmamak kaabil mi? 'Özgüriükçü piyasa demokrasisi', netjcede halklara, aynı 'muhafazakâr lıberal' partinin, çeşitli menfaat gruplarını, farklı partüermiş gibi sunuyor; 30'larda, Kadrocular'ın. 60'larda Yöncüler'in saptayıp açık- ladıklannı; 90'lann sonunda, 'öteki Davos'taki 'alter- natif toplantıda, Samir Amin'in kaleminden okuyo- ruz: "...özgürlüğümüz sandığımız, gerçekte, bağım- lılığımızdır..." Nasıl mı, bakın nasıl. 'Küreselleşme'nin mantıfiını güttükçe...' 11 n eo/liberal politkalann ürettiği dünya dü- . . . I I zeni, kibir, askeri müdahale, egemen- lik ve çifte standart ilkesinin. sinsi kullanımı üze- rine kurulmuş olmasına, şaşılır mı? Üstelik bu dü- zenli olarak sosyaf felâketler üreten bir düzendir bu; neo/iiberalizm, kaçınılmaz patlamalaıia, sü- rekli isyanlarla karşı karşıya kalır, ki bu da önem- li birjandarma, bu arada bütün dünya için bir dün- ya jandarması ihtiyacını doğurur düzen, arzu et- se de etmese de, VVashington'ın egemenlik stra- tejisini desteklemek zorundadır..." "...bu yüzdendir ki, aralannda onlan birbirleri- ne düşüren piyasa fınldaklanna; sözün gelişi, kül- tûrlerin korunması ve savunulması konusundaki bazı çekincelere rağmen; sürüyü oluşturan ülke- ler, Birleşik Amerika'nın dümen suyunda gitmek- tedirier; neo/liberal 'küreselleşme'nin mantığını güttükçe, kendilerini bu askeri bağımlılıktan kur- taramayacak olan bu ülketer, sonuçta, ABD'nin küs- tahlığını yüreklendirmekten başka bir şey yapmı- yoriar..." (Aynı belge, aynı sayfa.) Yanlış diyebilir misiniz? http-J/ www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.rrtlrn
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle