Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23ŞUBAT1999SALI
10 DIŞ HABERLER
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Donu düşük yakalananlar!
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'in dediği gibi Abdullah Öca-
lan'ın yakalanışı hakkında bir hafta
boyunca hemen hemen yazılmayan
bir şey kalmadı. Böyle olunca, haf-
tada bir yayımlanan bu köşede, bir
hafta sonra yenı ne yazabilirim kı?
Zaman zaman yabancı basında
çeşitli olaylarlabağlantılı olarak "Ka-
zananlar-kaybedenler" biçıminde lis-
teleryayımlanır.
Aynca, ülkemizde son zamanlar-
da "şilt verme" modası yaygınlaştı.
Ben de başanlı kişi ya da kurumlara
"törenle ödül veremeyeceğime" gö-
re onlardan burada övgüyle söz et-
mekleyetinip, kaybedenlerin, birhalk
deyimiyle "donu düşük yakalanan-
lann" bilinmeyen yanlarını sergile-
meye çalışayım.
Ne şehit ne gazi olanlar!
Abdullah Öcalan (Apo): Işık için-
de yatsın Uğur Mumcu, öldürülme-
den önce çeteler kadar Apo'ya da
takmıştı. PKK bağlantılan konusunda
yoğun biraraştırmayürütüyordu. Ölü-
münden sonra Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreteriiğı'nden yüksek düzey-
de bir yetkili bana -o zaman Genel Ya-
yın Yönetmeni olduğum içın- şöyle
dedi: "Rahmetli Mumcu öldürülme-
den 3-5 gün önce Apo hakkında bi-
ze bazı soru/ar yöneltti. Kendisine,
sınırlı olmak koşulu ile bazı bilgiler
deriemeye söz verdim. Araştırmacı-
lığını bildığim ıçin onu yönlendirmek
amacıyla kısa bir not hazırladım. Pa-
zartesigünü kendisine verecektim kı
o pazar öldürüldü. Bu notu size ve-
riyorum." Notu aldım, daha sonra eşi
Sayın Güldal Mumcu'ya ilettim. Bu-
güne değin bu bilgileri kullanmadırn.
Ancak Apo'nun Kenya'dan getirilir-
ken uçaktaki sözlerinın ne anlama
getdinı anlamak için bu nottaki bilgı-
lerden bazıiannı buraya alacağım.
Apo, Kenya'dan getirilirken uçakta
konuşmaya başladığında
neden sadece "annesin-
den" söz etmiş. "babası-
na" deginmemişti? Soru-
nun yanıtını bu notun birın-
ci maddesinden aktaralım:
"Şanlıurfa ili Hatfetı ılçe-
si Omertı köyünde 1948 yı-
lında doğmuştur. Anne adı
Üveyş, baba adı Ömer
olup, üçü erkek dördü kız
toplam yedi kardeşten ılk
erkek evlattır. Feodal bir du-
zen içinde otonter ve kav-
gacı anne elinde ve zaval-
lı, pasıf bir baba etkısınde
özenle ve biraz da şımartıl-
mış olarak büyiımüştür. Ab-
dullah Öcalan, babası söz
konusuolduğunda 'Ondan
hoşlanmıyorum' demekten
çekinmez." Apo uçakta du-
rup dururken neden "An-
• neanirt Türkolduğunu' söy-
lerrte gereğinı duymuştu?
Güneydoğu Anadolu'da
PKK militanlan ile TSK erle-
ri arasındaki psikolojık telsiz savaşın-
da "Apo'nun annesinin Kürt değil Er-
meni" olduğu gibilerden sürekli bir
atışma yaşanıyordu. Apo, uyku ilacı-
nın etkisınden sonra gözünü açaraç-
maz ağzından çıkan, daha doğrusu bi-
linçattından boşalan cümlede "An-
nesinin Türk olduğunu' söyleme ge-
regini duymuştu. Apo'nun ruhsal du-
rumunu notun 4. maddesi aydtnlatı-
yor:
"Annesini Türk olarak tanıtmasına
rağmen Gevaşe- Abeş gibi ısimler-
le tanınan anne tarafının Ermeni dön-
mesi olduğu, babasının da Ermeni
asıllı akrabalannın olduğu söylenmek-
tedir. Anne ve babanın şeceresinin çı-
kanlması için Şanlıurfa Halfeti ılçesin-
de İHTİDA (dinden dönme) kayıtlan-
nın incelenmesi gerekir."
Pangalos çetesi: Geçen gün bizim
gazetenin birincı sayfasındaki başya-
zı "9 Eylül 7922" diye başlıyor. Ana-
dolu'da Yunan yenilgisinin sonunu
anlatıyordu. Ben de size bu sonun
başlangıcını anımsatayım.
Yunanistan Dışişleri Bakanı The-
odoros Pangaios ile Temmuz 1983'te
Tıcaret Bakan Yardımcısı iken Türk-
General Pangalos
Yunan ekonomik ilişkileri konusunda
Atina'da özel bir söyleşi yapmıştım.
Sorulanmı yöneltmeye fırsat verme-
den söyleşiye şu sözlene başlamıştr.
"Biliyor musunuz ki ben Türkiye'de
sürgün yaşadım. 1967'deaskericun-
ta, Yunanistan 'da yönetimi ele geçi-
rince ülkemı terk ederek Türkiye'ye
sığındım. Altı ay süre ile Ayvalık'ta
oturdum. Orada pek çok Türk arka-
daşım oldu. Bazılan ile zaman zaman
haberleşıriz. Antalya 'ya kadar tüm kı-
yıyı gezerek gördüm. Çok güzel bir
ülkeniz var. Her gittiğim yerde bana
özel ilgi gösterildi."
Türkıye'nin cuntanın elinden kur-
tardığı Pangalos, anlatımını şöyle sür-
dürmüştü: "Ogünlerde babam Veor-
gios Pangalos orduda bir general-
dı. Ben ve babam özel koşullar
altındaydık. özlem gidermek ıçin bir
yol bulmuştuk. Babam Midilli Adası'na
geliyor, ben de Ayvalık'tan açılıyor,
tehlike altında denizde buluşuyor-
duk." Yunan Başbakanı Konstantin
Simrtis'in Apo olayından dolayı kov-
duğu, Avrupa Birliği'nde
"manyak" olarak tanımla-
nan, Almanlann "Cüce be-
yinli dev" dedikleri Pan-
galos'un ilk adı dedesin-
den geliyordu. Dedesinin
kım olduğunu torun şöy-
ie anlatmıştı: "Dedem
Theodoros Pangalos da
babam gibi birsubaydı. 15
Mayıs 1919'da Izmir'i iş-
gal eden Yunan Ordu-
su 'nun Başkomutanıydı."
"9 Eylül 1922" tarihin-
de son, Yunanlılann "15
Mayıs Î9?9"da Izmir'i iş-
gal etmeleri üzerine, gaze-
teci Tahsin'in attığı "ilk
kurşun"\a başlamamış
mıydı? Kurşunun hedefi
de dede Pangalos ve iş-
galci askerleri değil miydi?
Yunan tarih kitaplan de-
deden "Büyük Türk dûş-
manı, hırslı, acımasız ve
politika meraklısı" diye
söz ediyor. Yunanistan
1925'te bir askeri ihtilale tanık oldu.
Ihtilalin başında dede Pangalos var-
dı. Daha sonra Türkiye ile doştlukan-
laşmaşı imzalayıp Atatürk'ü Nobel
Banş Ödülü'ne aday gösteren "dev-
!et adamı" ElefterosVenizelos'a de-
de Pangalos şu mektubu göndermiş-
ti: "Ihtilalin ılımlı niteliği hemen hemen
tüm ihtilalcisubaylann çevremde top-
lanmalanna neden oldu ve de ben ih-
tilalin ilerideki yönünü saptamak ko-
nusunda çalışmaya katılmak zorun-
da kaldım. Bir diktatörlük hükümeti
kurma yolunu tutmaya karar verdim."
Simitis, Apo olayını yüzüne gözü-
ne bulaşttran torun Pangalos'u, gü-
yenlikten sprumlu iki bakanını, Yunan
İstihbarat Örgütü (RYP) Başkanı'nı
kovdu. Sımıtis, bununla dayetinme-
di, aleyhıne kurulan bir "komplo"dan
da söz etti. "öca/an'ı Yunanısfan'a
kaçak getirerek beni düşünvek iste-
diler" dedi. Anlaşılan 1974 Kıbns ola-
lyından sonra Türkiye. Yunanistan'a
demokrasiyi getirmekle kalmamış,
bugün de yasal hükümeti düşmekten
kurtanmıştı. Dede-torun Pangaloslar
"soya çekim" olgusunu da kanıtla-
mış oldular.
Thedoros Pangalos
'Kavşak' Ödülleri
Haddimiz olmadan Apo olayında en
büyük "başan "yı gösteren şu kişi ve
kurumlara "Kavşak Köşesi" adına
"ödül" vermek isterdik.
AtiBa Ateş: Türk Silahlı Kuvvetleri adı-
na 16 Eylül'de gittiği Suriye sınınnda
Şam yönetimine adı konmamış bir sa-
vaşı açık-seçik ilan eden Kara Kuvvet-
leri Komutanı Orgeneral Ateş, Apo'nun
"yakalama sürecinibaşlatan kronomet-
reye basmasından dolayı" ödüle layık
göaıldü.
Hüsnü Mübarek: Şam'-
a, gereken yapılmadığı tak-
dirde "Türkıye'nin, doğacak
bütün sonuçlan ile meşru
müdafaaya başvurma ve
can ve mal kaybından do-
ğan zarariann tazminini her
şart altında talep etme hak-
kını sak/ı tutmaktadır" biçi-
minde iletilen Türk notası,
Latince "casus belli (savaş
nedeni)" anlamına geliyordu.
sine ve sıyasasına en büyük darbeyi
vurdu. Vefdıği destekle 55. ve 56. hü-
kümetlerin Avrupa devletlerinde sö-
zunü geçirmesinde en büyük birlik ve
beraberliği gösterdi.
Türk halkının baskı altına aldığı Dal-
lama, ttalya'dan aynlmadığını görün-
ce Apo'ya "Seni Türklere veririm"teh-
didinde bulunmak zorunda kakjı. Apo,
kapıdan kovulup bacadan girdiği Rus-
ya'yı sıçrama tahtası olarak kullandı.
Apo'nun geri getmesinden
bıkan Moikova "Türkiye'ye
geri vermeye hazırtanıyor"
havasını yaratmak ama-
cıyla, Interpol'den -iki ülke
arasında bir anlaşma ol-
mamasına karşın- iade
dosyasını istediğini açık-
ladı.
Ödül, Türk halkına "ola-
ğanüstü kamuoyu deste-
ği ile öteki Avrupa ülkele-
rinin de Apo'yu kabul et-
Bu girişimi Hafız Esad cid- «
u s n
u Mubarek melerini caydırmadaki et-
diyealmadı.MısırDevletBaşkanıMü- kin ve inandıncı boykot gücünden"
barekacele Ankara'yageldı. Demirel,
konuğuna durumun cıddiyetini anla-
tırken, "Artık orduyu tutamıyorum"
mesajını verdi. Mübarek, Esenboğa'da
karannı değiştinp Kahire yerine Şam'a
yöneldi. Bu ziyaretin ardından Suriye
Apo'yu kovdu. Mübarek'e bu ödülü
"Türkiye-Suriye savaşını önlediği,
Apo'yu ininden çıkardığı" için veriyo-
ruz.
Türk halkı: Italya Başbakanı'na Dal-
lama adını takan Türk halkı bu ülke mal-
lanna boykot karan ile italya ekonomı-
dolayı verildi.
MİT: "Derin devlet" olgusu ile geç-
mişte büyük yara alan Milli istihbarat
Örgütü, olması gereken yeniden dü-
zenlemeye kavuştuğunu bu olayla ka-
nıtladı. Türk halkının desteğini, güve-
nilir istihbaratı ile de besleyerek Avru-
pa devletlerine "Türkıye'nin gözü ve
kulağının her yerde olduğunu" göster-
di. Söylenenler doğruysa, önceki müs-
teşarlık döneminde "çekingenlik"
nedeni ile böyte bir başarı elde
edilemezdi.
Elmek: oacar(o superonline.com Fax:0312-468 15 79
ABD, anlaşmayı kabul etmeleri için Sırplara ve Kosovalı Arnavutlara baskı yapıyor
Kosova için karar günüDış Haberier Senisi - Fransa'da Kosova-
lı Arnavutlarla Sırplar arasında süren ba-
nş görüşmeleri bugün sona ererken, taraf-
lann banş anlaşmasına engel olan konular-
daki ısrarlı tutumlan süriiyor.
Kosova' nın bağtmsızlığının reddedile-
rek geniş bir özerlik tanınmasını olumlu kar-
şılayan Belgrad, anlaşma sonunda bölge-
ye NATO Banş Gücü konuşlandınlmasını
kabul etmiyor.
Arnavutlar ise Kosova'ya geniş özerklik
tanıyan anlaşmada, üç yıl içinde bağım-
sızlık referandumu yapılmasının da yer al-
ması ıçin ısrar ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözciisü Ja-
mes Rubin. Arnavutlann referandum ıste-
• Fransa'da iki haftadır süren Banş Konferansı'nda anlaşmaya
vanlması için tanınan süre bugün doluyor. Arnavutlann
Kosova'nın bağımsızlığı için referandum yapılmasında ısrar
etmesi, Sırplann ise NATO Banş Gücü'ne karşı çıkması
anlaşmanın önünde engel oluşturuyor.
ğinden vazgeçerek, banş adına bir adım
atması halinde Sınplara yönelik baskılan-
nı arttırabileceklerini söyledi.
Milose^iç'in karan bekleniyor
James Rubin, Kosova banşının gelece-
ğinin Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan
Miloseviç" in karanna bağlı olduğunu belir-
terek u
Miloseviç, NATO Banş Gücü konu-
sunda ancak asker zoruyia ikna olacak"
dedi Bu arada, dün > eniden Rambouillet'e
giden ABD Dışişleri Bakanı Madeleine
Albright Kosovalı Arnavut liderlerle gö-
rüşmesınden sonra yaptığı açıklamada, Ko-
sova banş planı ûzerinde bir anlaşma sağ-
lamak için verilen mücadelede ilerleme
sağlandığını, ancak ne Sırplann ne de Ko-
sovalı Amav utlann henüz koşulsuz "evet"
cevabını vermediklerini söyledi. Taraflarara-
smdaki banş görüşmeleri sürerken, Koso-
va'da dün yeni çatışmalar meydana geldi.
Avrupa Güvenlik \e Işbirliği Teşkilatı
(AGÎT) gözlemcileri, Kosova'nın kuzeyin-
de Vucitrn yakınlannda Yugoslavy a ordu-
su ile Arnavut aynlıkçılar arasında iki sa-
at süren çatışmalar olduğunu bildirdi.
Rusya: Asker gönderebiliriz
Rusya Dışişleri Bakanı Igor Ivanov, Ko-
sova'ya banş gücü konuşlandınlması Belg-
rad tarafindan kabul edilir ve Birleşmiş
Milletler (BM) tarafindan onaylanırsa, Mos-
kova'nın da banş gücüne asker gönderme-
yi düşüneceğini bildirdi. Ivanov, Rusya'nın,
Kosovalı Arnavutlar ile
Sırplar arasında anlaşma
sağlanmaması halinde
NATO'nun Sırp hedefle-
rini bombalamasma kar-
şı olduğunu yineledi.
Bu arada. Yugoslavya
Başbakan Yardımcısı V\ık
Draskovic, NATO Banş
Gücü'nün, Kosova Kur-
tuluşOrdusu'nun (UCK)
sılahsızlandınlması işle-
mini kolaylaştıracağmı
öne sürdü.
Draskoviç, Vecernje
Novosti gazetesine ver-
diği demeçte. "NATOBa-
nş Gücü'nün gelmesi te-
röristlerin sılahsızlandı-
nlması işlemini kolaylas-
üracaktır. Böylece genç-
lerimiz öldüriilmeyecek-
tir" dedi.
Piriştina'nın 30 km
kuze\doğusunda dün
Supİar ile UCK
gerülalan arasında
yoğun çatışmalar
yaşandı. Piriştina
yakınlanndaki
Stitarica köyüne çok
sayıda Sırp bombası
düştü. Çatışmalannı
yoğunlaşması
ardından bölgede
yaşayan binlerce
Arnavut köylerini
terkederek
Piriştina'ya doğru
kaçmaya başladı.
(Fotoeraf:
REUTERS)
BALKAN NOTLARI / AYDIN ENGtN
Çingene Vulik ve Rambouillet Şatosu...
PRİŞTİNE - Hey mister good morning! Have
you any news from Rambouillet? Priştine'nin
gazeteci ordusunu, Avrupa Güvenlik ve Işbırli-
ği Örgütü'nün görevlilerını barındıran Hotel
Grand'ın ana kapısının önünde gün boyu diki-
len, dışan çıkanlara taksi çağırmak, otele gelen-
lerin bindikleri taksinin kapısını açmak, Koso-
va Amavutlannın yayımladığı, lngilizce Times
gazetesinı satmak gibi işlerle yolunu bulmaya
çabalayan 10 yaşlanndaki Çingene çocuğu Vu-
lik, bu sabah aynen böyle s eslendi. Omuz silk-
tiğimi görünce de sohbete ara vermemek için bu
kez de kim olduğumu, nereden geldigimi öğren-
meye çalıştı. Türk olduğumu söyleyince, he-
men hemen aksansız bir Türkçe ile sözünü sür-
dürdü:
Sittir et.. Amerikan viski, sigara, Avnıpa'dan
renkli pomo dergisi laam mı?..
Tabiı o *porno
r
yerine başka bir sözcük kul-
landı ama buraya aktarmaya benim terbiyem
izin vermiyor.
Vulik'in ticari etkinlikleri bir yana, bu, oku-
ma yazma bildiği kuşkulu, 10 yaşlannda göste-
ren, haftalardır su yüzü görmemiş suratıyla ge-
lip geçen sevimli sevimli sataşan çingene çocu-
gunun "Rambouillet Şatosu"sundan haber sor-
ması aslında bugünkü Pnştene'yı eksiksiz yan-
sıtıyor.
Sız bu satırian okurken geri sayımın son sa-
atleri başlayacak. Yerel saatle 16"da Sırplar ve
Kosova Arnavutlan anlaşmaya varacak m\. yok-
sa NATO uçaklan gökyüzünde belirip...
Kentet olağan yaşam sürüyor. Ya ada süriiyor
gibi görünüyor. Ama alttan alta bir şeylerin kay-
nadığını da sezmemek olanaksız. Dünya politi-
kasının bu amansız satranç maçı. politikacılar
için ne ifade ediyor bilemem. Ama bu Balkan
kentinde yaşayan herkes için. Arnavut, Sırp,
Türk, Çingene, herkes için "yanm befirieyecek"
yaşamsal bir önemi var.
Oysa bu dünya çapındaki politik oyunu izle-
meye, anlamaya, sonuçlar çıkarmaya çalışan
herkes olacaklan da üç aşağı beş yukan biliyor.
-• Kosova'ya özerklik tanınacak. Bu, geniş bir
özerklik olacak. Adeta Sırbistan sınırlan içinde
ikinci bir bağımsız devlet oluşacak. Kamu hiz-
metleri, güvenlik hizmetleri, resmi kurumlar fı-
lan aşağı yukan yüzde 80'i Arnavutlara, yüzde
20'si Sırplara olmak üzere (yeniden) paylaştın-
lacak. Bu kadar köklü bir değişiklikten sonra ta-
raflar arasında dövüş çıkmaması için de 30 bın
kişilik bir NATO gücü, üç yıl süreyle bölgede
üstlenecek. Sonrası ise bu bölgede yaşayanlar
içın "Sonrasını sonra düşünürüz. İ ç \ıl uzun bir
süre" diye yanıtlanan bir bilinmezhk sisınden
ibaret...
Ama bu üç yıl içinde, hatta uygulama başlar
başlamaz sokaktaki adam ıçin şimdıden kesti-
rilebilir değişiklikler yaşanacak.
Örneğin memurlar. öğretmenler, polisler. be-
lediye görevlileri, medya çalışanlan, çöpçüler,
fabrika işçileri filan doğrudan etkilenecek. Ki-
mileri işinden olacak. kimileri de bir işe kavu-
şacak. Kimileri dökülen evlerinden çıkıp daha
bakımlı apartman dairelenne taşınacaklar, kimi-
leri ucuza oturduklan kamu konutlannı terk et-
mek zorunda kalacak... işsiz kalanlar kinlene-
cek, işe kavuşanlar kazandiklan olanağı yitirme-
mek için çabalayacak...
ÜfFFf.... Bu bölge yeni acılara, yeni huzursuz-
luklaragebe. Bölgenin bugünüçözümsüz. Ama
bölgenin bugünden kestirilebilen yannı da çö-
zümsüz. Yeni düşmanlıklar, çekişmeler fışkıra-
cak, zaten var olan duşmanlıklar, çekişmeler
keskinleşecek. dennleşecek...
lrkçılık sınınnda dolanan milliyetçilik bir kez
daha herkesin karnını doyabileceği, herkesin
umutlubir yann kurabileceğı bir cografyada, halk-
lan acı lann, zorunlu göçlerin, komşusuyla düş-
manlaşmanın burgacına sürüklüyor.
Tarih bir arada yaşamayı beceremeyen, hem
de epey yol almışken geri dönüp birbirini boğaz-
lamaya koyulmuş Balkan halklannı kötü ceza-
landınyor.
Suratlannda köy lü atalannm izlerini bugün de
taşıyan Kosova'nın Amavutlannı, Sırplannı,
Türklerini, hatta bizim otelin önündeki sevimli
çingene çocuğu Vulik'i "Rambuye.MadlinOlb-
rayt NATO, Bü Clinton.\oşka Fişer, Robin Kuk,
Si en en. o es si i, sekuriti konse>
r
" gibi belkı da-
ha önce hiç duymadıklan yer. kışı ve kurum ad-
lannı ezbere saydırtan da galıba işte bu "neola-
cağı bilinemeyen gelecek" korkusu...
'Sırplar
gözlemci
dövdü'
PRlŞTİNE(AFP)-
Kosova'da Avrupa
Güvenlik ve Işbirliği
Komitesi'ne (AGtT)
bağlı olarak görev ya-
pan Denetleme He-
yeti'nden iki görev-
linin,Sırp güvenlik
göreviileri tarafindan
dövûldüğü ve tehdıt
edildiği bildirildi.
Denetleme Heye-
ti'nin Sözcüsü Wal' ı
ter Ebenberger. ön-
ceki gece Kosova" nın
kuzeyindeki Poduye-
vo kentmde 2 Sırp po-
lisinin Denetleme He-
yeti'nde göre\ li 2 ki-
şiye saldırdığını ve
görevlileri tehdit etti-
ğini açıkladı. Eben-
berger, polislerin iki
görevlinin aracını
durdurduktan sonra,
silahlannı üzerlerine
çevirdiklerini ve araç-
tan çıkanp dövdük-
lerini kaydetti.
tap kulübübül
IMZAGUNU 1
TAKSİM SERGİ SALONU'NDA
25 Suhat Persembe
Saat:17.00-19.00
Konuklarımızla söyleşip, kitaplarını
imzalayacak
istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82
PENDİK1. İCRA DAİRESİ
DosyaNo: 1995/555 Es
Bir borçtan dolayı hacizlı ve asağıda cins, mıktar ve kı>-
metleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Bırin'ci arttırma 16.3.1999günüsaat 12.00-12.15'teAnkara
Cad. No. 48'B Pendik'te yapılacak ve o günü kıymetlennin
%75'ine isteklı bulunraadığı takdırde 17.3. 1999 günü aynı
yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı.. §u kadar ki, art-
tırma bedehnın malın tahmın edılen kıymetının yüzde kırkını
bulmasmın ve satış isteyenın alacağına riiçhanı olan alacak-
lının toplamından fazla olmasınm \e bundan başka paraya
çevirme ve paylann pajlaştırma masraflannı geçmesınin şart
olduğu. mahcuzun satış bedelı üzennden KDV'nin alıcıya ait
olaca|ı ve satış şartnamesinın icra dosyasında görülebıleceği,
masrafı venldığı takdirde şartnamenin bir ömesımn isteyene
gönderilebıleceği, fazla bılgı almak isteyenlerin yukanda
yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur
Moh. kıymeti Cinsi (Mahiyeti ve önemli
Lira Adedi nitelikleri)
1.800.000.000.-TL 1 06 Z 5788 plakalı 1987 model
hususi Mercedes marka otomobıl
Basın: 6929
ÖĞRENÇİ SEÇME VE
YERLEŞTİRME MERKEZİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
YURTDIŞINA YÜKSEK LİSANS
ÖĞRENİMİ GÖRMEK ÜZERE
GÖNDERİLMEK İSTEYEN
ADAYLARIN DİKKATİNE
1416 ve 4307 sayılı kanunlara dayalı olarak. eğıtım ve
hukuk fakültelennın öğretım elemanı ile bazı kamu ku-
rumlannın uzman personel ıhtıyacının karşılanması
amacıyla Milli EgıUm Bakanlığı (MEB) tarafindan res-
mi burslu statüde yüksek lısans öğrenımı görmek üzere
yurtdışına gönderilecek adaylann seçimi (YLSY) için
hazırlıklar tamamlanmıştır. Başvuru ışlemleri Öğrencı
Seçme ve Yerleştirme Merkezı (ÖSYM) tarafindan yapı-
lacaktır. Yurtdışına yüksek lisans öğrenimi görmek üzere
gönderilecek adaylann seçimınde Lısansüstü Eğitimi Gi-
riş Sınavı (LES) sonuçlan kullanılacaktır.
Verilen burs karşıhklı olup bursu alan aday, yurtdışın-
da öğrenim göreceği sürenin iki katı kadar zorunlu hiz-
metle yükümlüdür. Adaylar, bu yükümlülüklenni adına
burs kazandıklan üniversitelerde \eya kurumlarda yenne
getıreceklerdır.
Yurtdışına gönderilecek adaylann seçimi ile ilgilı baş-
vurma ve atamaya esas olacak yerleştirme işlemlerine
ilışkin bilgiler, Yurtdışına Yüksek Lisans Öğrenimi Gör-
mek Üzere Gönderilecek Adaylan Seçme ve Yerleştirme
(YLSY) Kılavuzu'nda aynntılı olarak yer almaktadır.
Başvurma koşullardan herhangı birine uymadığı tespıt
edilen adaylar bir programa seçılmiş olsalar bile bu du-
rumdan doğabilecek hıçbır haktan yararlanamayacaklar-
dır. YLSY'ye girmek isteyenler, baş\-urma belgeleri ve
kılavuzlan, 22 Şubat 1999-5 Mart 1999 tanhlen arasında
il milli eğitim müdürlüklerinden temin edebıleceklerdir.
Adaylar bu müdürlüklerde kurulmuş bulunan başvuru
bürolanndan önce 1.000.000 (bir mılyon) TL karşılığın-
da başvurma belgesi ve kılavuzu alacaklardır. Adaylar
doldurduklan başvurma belgelerını, YLSY yerleştirme
ücretı olan 2.000.000 (iki milyon) TL"yi ilgilı bankaya
yatırdıklannı gösteren banka belgesi ÖSYM kuponu ile
birlikte süresi içinde başvuru bürolarına teslım edecek-
lerdir. Adaylar, YLSY başvurusu ile ılgılı danışma için
298 80 50 (ÖSYM-Ankara) numaralı telefona başvura-
bilirler. Basın: 3023
t.Ü. öğrenci kımlığimi kaybettim. Hükümsüzdür.
ESMA ERTÜRK
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
ALİ EKBER FIRAT
Nüfus cüzdantmı kaybettim. Hükümsuzdür.
H1DIRAYKUT
T.C.
UŞAK1. İCRA DAİRESİ'NDEN
GAYRİMENKULÜN
AÇIK ARTTIRMA İLANl
DosyaNo: 1998'2017
Satılmasına karar \enlen gaynmenkulün cınsı, kıy-
meti, adedı, evsafı:
Uşak Merkez Atatürk Mah. Açık Sk. 1 'de Asıye lduğ
Ap. Fevziçakmak Mah. 268 ada 35 parselde kayıtlı
45-1000 arsa paylı zemın katta 6 nolu daire.
7.372.OOO.OOO.- TL, 140 m2.
Sanş şartlan: 1- Satış, 12.04.1999 günü saat
09.30'dan 09.40'a kadar Adlıye Sarayı önünde açık art-
tırma suretiyle yapılacak. Bu arttırmada tahmın edilen
kıymetin yüzde 75'inı ve rüçhanlı alacaklılar varsa ala-
caklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile
ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok
arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 22.04.1999 gü-
nü aynı yerde aynı saatte ikınct arttırmaya çıkanlacaktır.
Bu arttırmada da bu miktar elde edılememışse gayn-
metıkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere
arttuma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok art-
tırana ihale edilecektır. Şu kadar ki arttırma bedelinin
malın tahmin edilen kıymetinın yüzde 40"ını bulması ve
satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann topla-
mından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve
paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla
bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektır.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıy-
metin yüzde 20'sı nispetınde pey akçesı veya bu miktar
kadar milli bir bankanın temınat mektubunu vermeleri
lazımdır. Satış, peşin para ıledır, alıcı istediğinde 20 gü-
nü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi,
ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birik-
miş vergiler satış bedelinden ödenır.
3- îpotek sahibi alacaklılarla dığer ilgililerin (*) bu
gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faız ve mas-
rafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş
gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksı takdir-
de haklan tapu sicilı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan
hariç bırakılacaklardır.
4- lhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırma-
mak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve
kefîlleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedelı arasın-
daki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerriit fa-
ızinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve
temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daire-
mizce tahsıl olunacak. bu fark. varsa öncelıkle temınat
bedelınden alınacaktır.
5- Şartname. ilan tarihınden itıbaren herkesin görebil-
mesi ıçin dairede açık olup masrafı venldığı takdirde ıs-
teyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve
münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bılgı
almak isteyenlerin 1998'2017 sayılı dosya numarasıyla
müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 12.02.1999
(*) llgilîler tabırine irtıfak hakkı sahıplerı de dahıldır.
Basın: 6890