Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5ARALIK1999PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Kadınlarımız 1924-1999
Sevgili,
Bugün, tarihimizin kadınlar için en önemli
günlerinden biri. Tam 65 yıl önce bugün, 5 Ara-
lık 1934'te kadınlara da erkekler gibi seçme
hakkı tanındı.
iki ay sonra, 8 Şubat 1935 te yapdan genei se-
çimlerde, o zamanki tek parti olan CHP liste-
sinden, 18 kadın Mectis'e girdi.
Aslında, kadınlara seçme hakkı çok daha ön-
ce, 3 Nisan 1930'da kabul edilen Belediyeler
Yasası ile seçme-seçilme konusunda kadın-er-
kek arasındaki eşitsizlik kaldırılmıştı.
Ama kadınlara TBMM yolu, 65 yıl önce bu-
gün açıldı.
Tabii, kadın haklannın yasal kılıflanndan söz
ederken 17 Şubat 1926 tarihli Medeni Kanun'a
kadar gitmek gerekir.
Gerçekten de MK her ne kadar "Erkek aile-
nin reisidir" dese ve müşterek ikametgâh ile
kadının çalışması konusunda kimi kısıtlamalar
getirse de önceki mevzuata kıyasla büyük bir
ilerleme değil, düpedüz bir devrimdir.
Tabii kimsenin nakkını yemeyelim; daha taa
Ittihat Terakki dönemine, bundan seksen yılın
da ötesine uzanmak gerekiyor.
Evet daha Osmanlı'nın son yıllannda kadın-
lara tek taraflı olarak boşanmayı talep etme
hakkı, çalışma ve başı açık sokağa çıkma hak-
lan tanınmıştı.
• • •
Türkiye'nin Cumhuriyet Devrimi ile doruk
noktasına varan çağdaşlaşma sürecinde kadın
haklannın çok büyük bir yeri var.
Bizde kadınlara ilk belediye seçimlerine ka-
tılma hakkı tanındığında, Avrupa'nın birçok ül-
kesinde, bu arada Medeni Kanunumuza kay-
naklık eden Isviçre'de bu olanak yoktu.
Türk kadınına hakkın tepeden verildiği yolun-
daki savlar, Kurtuluş Savaşımızın salt tepeden
inmeci olduğu görüşü kadar dayanaktan yok-
sundur.
Artık Cumhuriyet Devrimi ile eşanlamlı olan
Türk rönesansı ve aydınlanması, bu alanda so-
nuçlannı vermiştir.
Geçenlerde bir TV programına çıkan gazete-
ci hanımlann, basında görülen seksit eğilimle-
ri ve uygulamalarına yönelttikleri eleştiriler ne
denli haklı olursa olsun, yine de kadınlanmızın
yazılı ve görsel basınımızda, radyolanmızda al-
dıkları seçkin yerier, ortaya koyduklan eserter,
sanatta, bilimde ve de iş yaşamında gösterdik-
leri başarılar, o hakların lütuf değil hakkedilerek
elde edilmiş kazanımlar olduğunu göreceksin
Sevgili.
; • • •
Ama bütünbu güzel örnekleri karartan birçok
olay oluyor. Kimi yörelerde, yeri hâlâ öküzü-
müzden sonra geliyor kadınlanmızın; kimileri
onu tutsaklıklann simgesi haline sokmaya ça-
lışıyorlar, töre cinayetlerine kurban ediyorlar.
Hele hele, MK'nin degişikliği sırasında, kadın
özgürlüğünün yaşama geçmesi için şart olan,
eşlerin mal ortaklığı kurumuna MHP'nin karşı çı-
kış gerekçesi, yüz kızartıcı. Mal ortaklığı, eko-
nomik olarak güçsüz durumda olan kadını, bu
alanda tutsaklıktan kurtaracak bir umar.
Ne yazık ki ona karşı çıktılar. Gerekçe ne, bi-
liyor musun?
Eğer böyle bir çözüm kabul edilirse, birçok
genç ve güzel kadın, erkeklerin zihnini çalıp on-
larla evlenir, servetine ortak olduktan sonra da
aynlırmış, bu da ahlaki bakımdan doğru değil-
miş ve evlilik kurumunu zedelermiş.
Bu öneri kabul edildi ve kanun taslağı bu şe-
kilde gönderildi.
Türkiye'de Cumhuriyet'in ilk yıllannda o dev-
rim, kadının özgürlüğünün ve gelişmesinin, yü-
celmesinin toplumun kurtuluşunun önkoşulu
olduğunu görmüştü.
Aradan geçen bunca zamandan sonra yöne-
ticilerimiz kadını hâlâ baştan çıkaran bir günah
aracı olarak görüyorlarsa, acaba bunun sorum-
lusu da Jakoben cumhuriyetçiler mi?
Pes vallahi!
Avukatlar dosya gönderiyor
'Fehriye Erdal
iade edilmemeli'
KEREMILGAZ
Sabancı suikastıyla ilgi-
li soruştunna çerçevesin-
de aranan ve halen Belçi-
ka'da tutuklu bulunan Feh-
riye Erdal'ın Tûrkiye'ye
iade talebine karşıhk Er-
dal'ın avukatlan Tûrki-
ye'ye iade edilmemesi is-
temini içeren dosyayı Bel-
çika'ya gönderiyor.
tstanbul'da bulunan
Belçika Konsolosluğu'na
yann 7 klasörle başvura-
cak olan avukat Metin Na-
rin, Fehriye Erdal'ın Tür-
kiye'ye iade edilmemesi-
ni içeren isteklerini suna-
cak. Duruşmalarda adıl
yargılama yapılmadığını
öne süren Narin, bunun
kanıtının davanın
AÎHM'de görülmesi ola-
rak gösterdi. Sabancı su-
ikastı davasının diğer sa-
nıklanndan Mustafa Du-
yar'ın cezaevınde öldürül-
mesinin de Fehnye Er-
dal'ın Türkiye'ye gelmesi
durumunda can güvenli-
ğinin olmadığını gösterdi-
ğinı öne süren Narin,
"Fehriye Erdal Belçika'da
yakalandığı zaman basın-
da 'Sabancı'nrn katılı ya-
kalandı' şeklinde verfldi.
Daha Tfirkiye'ye geüne-
den ve yargrianmadan he-
defgösterildr diye konuş-
tu.
Bunlann yanı sıra Tür-
kiye'de genel bir insan
haklan ve adil yargılama
ihlalleri olduğunu beliıten
avukat Metin Narin, Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsav-
cısı Vural Savaş'ın bir ko-
nuşmasında cezaevlerinde
kalanlann askeri cezaev-
lerine konulması önerisini
de antidemokratık bul-
duklannı, bu konuyla ilgi-
li dokümanlan da dosyaya
koyduğunu açıkladı.
Adli Tıp Kurumu dok-
torlanndan Nur Birgen'in
işkence ile ilgili raporla-
nnda polisleri kolladıgmı
ifade eden Narin, 7 klasör-
den oluşan dosyadaki di-
ğer konulan şöyle anlattı:
"Orgüt davalannda daha
önce alınmış karar örnek-
leri, Ümraniye ve Ulucan-
lar cezaevlerindeld emni-
yet güçlerinİD saJdtnlany-
U ötümlesoouçlanan olay-
lann fotograflan ve 'Cu-
martesi Annelerı'nin de
gündeme getirdiği kayıp-
lar".
Başbakan Ecevit, AB'ye üyelikle ölüm cezasının bağdaşamayacağını söyledi
OKim cezası hikıııtısıANKARA (CumhuriyetBürosu)- Avru-
pa însan Haklan Mahkemesı'nın (AlHM)
AbduttahÖcalan'la ilgili karannı bekleme-
yı benımseyen hükümetin MHP ve ANAP
kanadı "tabana mesaj" verme girişimleri-
ni yoğunlaştırdılar. MHP'de genel merkez
yöneticılen, Öcalan hakkındaki ölüm ce-
zasının uygulanması gerektiğıni savunur-
ken, ANAP'ın bu konuda net tutum belir-
lemekten kaçındığı gözleniyor. ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinın Mer-
kez Karar Yönetım Kurulu toplannsında,
Ocalan karan TBMM'ye geurse^jyunun,
cezanın infaz edılmesı yönünde olacağını
açıkladı. ANAP'ta ağırîıkh olarak AlHM
karannın beklenmesi ve bu karara uyulma-
sı yönünde irade oluşmasına karşın partıde
baa isimlenn problem çıkarabıleceğı, bu
konuda "MHP'den daha rahat, DSP'den
daha rahatsız konumdaohınduğu" yorum-
lan yapılıyor. Başbakan Bûlent Ecevit,
AB'ye üyelik ile ölüm cezasının bağdaş-
mayacağını söyledi.
Ecevit, "Ben görüşlerimi kendim açıkta-
• MHP'de, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çetin,
"Öcalan hakkındaki karann uygulanmasının Türk milletinin
menfaatına olduğunu" savundu. MHP'nin "olmazsa olmazlan"
arasında Öcalan hakkındaki karann uygulanmasına açıkça yer
vermeyen Çetin, basına da sert tepki gösterdi.
mayı terdh ederim" diyerek ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın kendisine atfen
söyledigı "DSP olarak tek basımıza iktidar
obaydık klam etmezdlk" sözlennin kamu-
oyuna duyurulmasından duyduğu rahatsız-
lığı dile getirdi.
Ecevit, akşam saatlennde Başbakan-
ük'tan çıkarken gazetecilere yapüğı açık-
lamada ıse liderler ziryesinde "Tek başt-
mizaiktidar ob&ydık Ocalan'ı asmazdık"
şeklinde bir söz söylemediğıni savundu.
Ecevit, bazı ağır suçlann faıllennm, ya-
kalandığı ülkeler tarafindan Türkiye'de
ölüm cezası ohnası nedeniyle iade edil-
medıklerini anımsatırken "Bu Idmseler
getirilebüsekr, yapacaklan açtklamalarla
birçok karanhktakahnışsuçun ortaya çık-
masuu sağlay^bflirler. Tfirkiye bu oianak-
tan yoksun kahyor" dedi. Ecevit, bu çe-
lişkuun giderilmesi için hükümetin önü-
müzdekı dönemde bir girişimde bulunup
bulunmayacağının sorulması üzerine,
"Öj1e zannediyorum ki bn sorun, zaman
içinde kendiliğinden çözülebüir" dedı.
Ecevit, MHP Genel Başkan Yardımcısı
Şefkat Çetin'in "Apo asümahdır" açıkla-
ması aıurnsatılarak bu konuda hükümet
ortaklan arasında bir sorun olup olmadı-
ğının sorulması üzenne şöyle konuştu:
"Hükümettc Ocalan ve\-a başka bir i-
dam mahkûmu asüsın >e>a asümasu di-
ye tek bir görüşme olmuş değildir. Ocalan
konusu da görüşülmemiştir." Ecevit, bu
konuda ıç hukuk yollannın tam olarak tü-
kenmesini beklediklerim yineledi.
Hükümet, en az l ay zaman kazandıra-
cak karar düzeltme ıstemiyle Helsinki zir-
vesini Öcalan tartışmasının gölgesinden
kurtanrken, kamuoyunu yumuşatma çaüş-
malanna sağ partilerden sert tepkiler geli-
yor. Basında yeralan "MHP idam konusun-
da yumusadı, ülke çıkartannı dûşünmeye
başiadı" yonımlanna bupartimn genelmer-
kez yöneticilennden sert tepki geldi.
MHP 'nın teşkılatta^ sorumlu Genel Baş-
kan Yardımcısı Şefkat Çetin, Öcalan hakkın-
dakı karann uygulanmasının "ülke çıkarla-
nna ne gibi bir zarar vereceğinin Türk mil-
Byetçüerince anlaşüamadığım" dile getırdı.
Çetin, "Basmına mevzüenmiş birtaknniha-
net çeteterince" yapddığını iddıa ettiği yo-
rumlan yaJondan ızlediklennı bildırdı.
Çetin, MHP'nin "ohnazsa ohnaziannı''
hükümeti kurma görüşmeleri sırasında da
dile getirdiklerini behıterek, bunlann ül-
kenin bölünmez bütünlüğü, devletin ünıter
yapısı ve cumhunyetin temel ılkeleri ol-
duğunu kaydetti.
Senal Sarıhan
'Kadınlar
siyasi
mücadele
içindeobnah'
Haber Merkezi - Türk ka-
dınma sectne ve seçilme hak-
kının venhşinin 65. yth, yurt-
ta düzenlenen çeşitli etkin-
liklerle kutlanıyor. Cumhuri-
yet Kadınlan Deraeğı Genel
Başkanı Şenal Sanhan, ka-
dınlan siyasal yaşamda aktif
mücadele venneye çağırdı.
Adana'da Çukurova Gaze-
teciler Cemiyeti'nde düzen-
lenen toplandda konuşan Ka-
dın Adaylan Destekleme ve
Eğitme Dernegi (KA-DER)
Başkanı Nursei TaşheL Tür-
kiye'de 1935 yıluıda parla-
mentoya 38 milletvekilı gır-
diğinı anımsatarak kadın er-
kek eşıtlığme firsat tanınma-
sım ıstedi. Eskışehu""dekı
KA-DER tarafindan düzen-
lenen panelde konuşan CHP
PM üyesı Nazmive Halve^
de "5 Arahk, başanlı kadını
kul olmaktan bire> olmaya
getiren sürecin başidu*" diye
konuştu. Zonguldak Baro
Başkanı Yaman Ayözger de
yaptığı yazılı açıklamada
"SiyasaL sosyal ve ekonomik
geüşmeier mutiaka kadmla-
runmn katküan>ia olacak-
ür"dedi.
Cumhuriyet Kadınlan
Derneği Genel Başkanı San-
han dün Tütk kadmının seç-
me ve seçihne hakkmı ka-
zanması ve demeğin kurulu-
şunun 3. yıldönümü nedeniy-
le Adapazan Emirdağı Ça-
dırkenti'nden gelen 17 ka-
dınla birUkte basın toplantısı
düzenledi Medeni yasatasa-
nsmın TBMM'den bekletil-
meden çıkanlmasım ısteyen
Sanhan, kadınlann şu istem-
lerini dile getirdı:
"Siyasi partiler, kadınlar
lehinepoMtikalararetmetidir.
Farbmetoya bağnnsıdık, de-
mokrasu laikük biHnci ve ka-
dın duyarhhğı taşı\-an kadm
adaybum taşmabilmesinin
obnakbnni yaratmabdn-.Ai-
le içi şiddet engeknmefi, Ai-
leyi Konuna Yasası'nm uy-
gnbmnası için çaba gösterfl-
mefidir. 8yıDıkeğitinı,kızço-
culdarnnızınaydDilanınasın-
da öoemü bir araçür. Kadın-
lar, iş vaşamında kamusal ve
shil alanlarda yönetime tahp
otanab ve onlara oluınhı ayn-
cakk uygulanmahdır."
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
PUUB
PKK'li olduğu gerekçesiyle öldürülen Süleyman Ekrem'in ailesi dava açıyor
'OğUımıız terörist değfldT
MEHMETFARAÇ
Tunceh'nin Pertek ılçesi Pirin-
ci köyü yakınJamıda güvenlik
güçlerince PKK'li olduğu gerek-
çesiyle öldürülen mınibüs şoförü
Süieynıan Ekrem'in annesı Göli-
zar Ekrem üzüntüden intihar etti.
Ekrem'in terörist olmadığını ve
sık sık PKK'lilerce dövüldüğünü
iddia eden ailesi dava açmaya ha-
zırlanıyor.
Tunceli'de 20 bin askerin katı-
lunıyla düzenlenen operasyonlar
sırasında, 30 Kasım günü Pinnci
köyü yakınlannda dur ihtanna uy-
madığı gerekçesiyle taranan bir
minibüste öldürülen 4 kişi ile ilgi-
li tarüşma büyüyor.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği,
öldürülen dört kişinin de PKK'ü
olduğunu açıkladı. Ancak bu açık-
iamaya karşm Pertek'e bağh Ka-
çarlar köylülen, öldürülenlerden
bınnin sıradan bir yurttaş olan ve
Pertek'e mınıbüsle yolcu taşıyan
• 30 Kasım günü Pirinci köyü
yakınlannda dur ihtanna uymadığı
gerekçesiyle taranan bir minibüste
öldürülen 4 kişi ile ilgili tartışma
büyüyor. Süleyman Ekrem'in annesi
Gülizar Ekrem üzüntüden intihar etti.
Süleyman Ekrem olduğunu bıldir-
diler. Süleyman Ekrem'in yakın-
lan ile köylülerin anlatınuna göre
30 Kasım günü Kaçarlar'a gelen
bir grup PKK'li, Süleyman Ek-
rem'den kendilerini Pirinci köyü-
ne götürmesini istediler. Iddiaya
göre PKK'lüere karşı çıkan Ek-
rem, sılah zoruyla minibüse bin-
dirilerek Pirinci köyüne hareket
etti. Kaçarlarköyüne dönüşteböl-
gede pusu kuran askerler tarafin-
dan dur ihtanna uymadıklan ge-
rekçesiyle otomatüc silahlarla ta-
ranan mimbüste üç teröristle Ek-
rem olay yerinde ölürken PKK'li-
lerden biri de kaçtı. Kaçan terörist
bir gün sonra güvenhk güçleriyle
gırdıği çatışmada öldürüldü.
Ekrem'in yakınlan, çocuklan-
mn kesinlikle PKK'li ohnadığını
belirterek şunlan söylediler:
"PKK'merSûleynuuı Ekrem'in
arabasını daha önce de birkaç kez
ahnak istediler. Süleyman karşı ÇJ-
kmca da dövdüler. Deviet btınu bfl-
d@ halde(ocuğıımıızn PKKüler-
lebhükteöldürdü. Bununladakal-
majarak oğlumuz terörist damga-
sı yedL Oğhımuzun PKKfleuzak-
tan yakından bir ilgisi yoktnr."
Yakınlan, Süleyman Ekrem'in
sonyıllarda Emeğin Partisi'nin il-
çe yönetiminde görev aJdığını
söylediler. Ailesi ve bölgedeki E-
MEP yetkiüleri, olayla ilgili suç
duyurusunda bulunacaklannı bil-
dırdıler.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Gökhan Aydıner ,yapüğı açıkla-
mada, "Süleyman Ekrem'in 1991
yıhndaTDKP/HK örgütüne yar-
dun ve yataklık yapmak suçundan
tutukJandığı, 1997 yıünda P-
KK'ye yardun ve yaükük suçun-
dan gözaltına aluıdığına dair arşıv
bulunmaktadır. Ekrem dahil 4 İa-
şinin güvenlik güçlerine ateş açtı-
ğı, araçta 4 uzun namlulu silah
ele geçirildiği anlaşıknışür"dedı..
lldnciacı
Ekrem ailesi ıkınci acıyı da
olaydan bır gün sonra yaşadı. Sü-
leyman Ekrem'in öldürülmesi ne-
deniyle şoka gırdiğı bildinlen an-
nesi Gülizar Ekrem (70), önceki
günkendini evınin tavantna asarak
intihar etti. Gülizar Ekrem, Pertek
Cumhuriyet Savcısı'nın inceleme-
si sonrası önceki akşam köy me-
zarlığında toprağa verildi.
IFmNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
Gönlerdir hepimizi hayatımızdan
bezdiren elektrik kesintisinin sebebi
hikmetini şimdi iyice anlamış bulunu-
yoruz. Yukanlarda birileri, yıllardır ka-
bul ettiremedikleri nükleer santral pro-
jelerini, milletı canından bezdirdiklerini
düşündükleri anda uygulamaya koy-
mak üzere harekete geçtiler.
İlk sinyaii Cumhurbaşkanı Demirel
verdi. Çankaya'da elektriklerin bir ge-
cede 6 kez kesildiğini söyleyerek, nük-
leer santral işinin öncüsü olarak orta-
ya çıktı. Onu Enerji Bakanı Cumhur
Ersümer izledi. Türkiye'nin bir nükle-
er santral projesine hazırlandığı belli
oluyordu. 24 Kasım tarihindeki yazım-
da böyle biroyunun haztriandığını yaz-
mış ve işin başında da Demirel'in bu-
lunduğu kaygısının içinde olduğumu
belirtmiştim.
Yanılmamışım. önceki gün koalis-
yon partilerinin liderlerinin toplantısın-
dan sonra Süleyman Demirel'i ziyaret
eden Başbakan Ecevit, Cumhurbaş-
kanı'nın bu işe çok sevindiğini ve es-
kiden beri nükleer santral konusunda
istekli olduğunu açıkladı. Nükleer sant-
ralın bir çevre canavan olduğunu ben
biliyorum da Süleyman Demirel bilmi-
yormu? Nükleerenerji üretiminin diğer
Yakın, Yıkın, Yağmalayın
enerjilere göre üç kat pahalı olduğunu
ben duydum da Süleyman Demirel
duymadı mı?
ABD'nin ve gelişmiş ülkelerin hepsi-
nin nükleer santral projelerinden vaz-
geçtiğini elektrik mühendisleri, çevre-
ciler rakamlara dayanarak açıklıyortar.
Fakat nükleer santrallara büyük yatı-
nmlar yapan ve kullanmayınca çoğun-
luğu ellerinde kalan bu gelişmiş ülke-
lerden bazılan, bu teknolojiyi bazı az-
gelişmiş ülkelere satmak istiyoıiar.
Kanada'nın bu amaçla birçok geri
kalmış ülkede lobi faaliyeti yaptığı ve
bu amaçla çok para harcadığı, Kana-
da gazetelerinde günlerce yazılıp çizil-
mişti. Bu arada Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu'nun (TAEK) bağlı bulunduğu
Devlet Bakanı Safter Gaydalı'nın, ba-
kan olduktan sonra bir yakınını Nükle-
er Güvenlik Dairesi Başkanlığı'na ge-
tirdiği söylendi. Bakan Gaydalı bu ya-
kınını yanına alarak Kanada'ya nükle-
er santrallan incelemeye gitmiş midir?
Bu gezınin amacı nedir?
Türkiye'de nükleer santral çabasını
bir lobinin yürüttüğü konusunda he-
men hiçbir şüphemiz yok. Çünkü şu
anda Türkiye'de üretilen elektrik ener-
jisinin, elektrik nakil hatlanna yapıla-
cak bir yatınmla üçte bir daha artaca-
ğını konunun uzmanlan yıllardır söylü-
yortar. AJtyapı yenilenmesi ne yazık ki
yapılmıyor. Aynca Türkiye'deki hidro-
lektrik santral olanağının ve doğalga-
za bağlı elektrik üretiminin hem çevre-
ye uyumlu hem de ucuz olduğunu yi-
ne bilenler söylüyoriar.
Bütün bunlan ben biliyorum da De-
mirel bilmiyor mu? O zaman, haklı ola-
rak, bu işin peşine düşenlerin arnaçla-
nnın ne olduğunu merak ediyoruz.
Acaba çok vatansever olduklan, vata-
nı hepimizden çok sevdikleri için mi
nükleersantral istiyorlar? Ben bu işler-
de özel çıkarlar olduğunu, rüşvetlerin
döndüğünü hiç düşünmüyorum. Ülke-
mizin bu konuda temiz bir sicili oldu-
ğunu biliyorum.
Bu nedenle hiç endişem yok, vatan-
sever yöneticilerimiz sırfvatana hizmet
olsun diye nükleer santralda ısrar edi-
yorlar. Gelişmiş ülkelerin bundan ne-
den vazgeçtikleri, üretiminin daha pa-
halı olduğu gibi ıddialan da bence mut-
iaka bölücüler, devlet yıkıcılan çıkan-
yorlar. Bunlan Cumhurbaşkanımız Sü-
leyman Demirel bilmez mi?
•••
Bu nükleer santral işi Türkiye'nin
önüne çok uzun zamandır konuyordu.
Araya Çernobil faciası girince ve çev-
re örgütleri yoğun tepkiler gösterince
geri çekildi. Ama Türkiye'de kararlı ve
inançlı nükleer santralcılar olduğu or-
taya çıktı. Onlar, evirip çevirip, allem
edip kallem edip önümüze yeniden
nükleer santral karannı koydular.
Ne diyorsunuz, bunu kabul edecek
miyiz? Neden Amerikalı 2000 yılına ka-
darönüne koyduğu 1000 nükleer sant-
ral projesini uygulamayıp 103'te kal-
dı? Onlan da tasfiye etmek için çaba
sarf ediyor?
Gelin şu nükleer tezgâhı bozalım.
Lobicileri, karanlık köşelerde ç/kar he-
sabı yapanlan yolundan döndürecek
demokratik iradeyi gösterelim. Eğer
bunu yapamazsak, o zaman hep bir-
likte bağıralım: "Yakın, yıkın, yağmala-
yın."
Bakan Türk
'İç hukuk
yoUon
tamamen
bitmedV
Haber Merkezi - Adalet
Bakanı HikmetSami Türk,
PKK hden AbduDah Öca-
lan hakkında verilen ölüm
cezasına ılışkın olarak ıç hu-
kuk yollannın tamamenbit-
mediğinı söyledi.
Adalet Bakanı Türk dün
incelemelerde bulunmak
üzere gittiği Kahramanma-
raş'ta gazetecilerin sorula-
rmı yanıtladı. Öcalan ve
müvekkülerinın 1 ayhk sü-
re içinde "karar düzritme"
isteminde bulunabilecekle-
rini ifade eden Türk, "Rz, 1
ayhkbusûreyi bekJeyeceğiz''
dedi. Türk, Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi'nin
(AÎHM) ölüm cezasuun ın-
faz edilmemesi için gerekli
her türlü tedbirin alınması
isteminde bulunduğunun
hatırlatıhnası üzerine-şöyle
konuştu: "AİHM'oin btt i»-
temini değeriendinneyi uy-
gun görmüyoruz. Önce iç
hukuk vollan tamamen bft-
mefi. Çünkü Yargrtay Baş-
savası. karar düzeltme iste-
miniyerindegörürse. konu-
yu Yargıtav 'ın ilgili dairesi-
ne gönderecek, uygun gör-
mediğı takdirde ise redde-
cektitr.Adalet Bakanbğı'mn
görevi, onannuş dosya ken-
disine ulaşüğında, TB-
MM'ye intikali için Başba-
kanoğa sunmakor. İşte bu
aşamada, AİHM karanna
flişkin olarak bir değerien-
dirme yapüacaktın
r
Bakan Türk, tutuklu ve
hükümlülerle aüelerinin af
beklentisi içinde oiduklan-
nı bildiklerini kaydederek
"Af gündemde, ama yeniba-
zı gefişmeier nedeniyle arka
planda kakh" diye konuştu.
DYP Genei Başkan Yar-
dımcısı Mehmet Sağlam,
Yargıtay'ın, Öcalanhakkın-
daki ölüm cezasının onan-
ması hükmünü, Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne adaylığı
konusunun görüşülmesine
azkala açıkianıâsm] eleştir-
di. Sağlam, Türkiyç'njn ıs-»
tıkbalinin Avrupa "Birti-
ği'nde olduğunu belirterek,
partisinin eskıden ben bu-
nu savunduğunu söyledi.
DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı Uftık Söylemez de
terör örgütü hden hakkın-
dakimahkemekarannın ge-
ciktuilmeden uygulanması
gerektiğini belirterek
"Apo'yu pazaruk konusa
yapmak Türkiye'ningelece-
ğnie hakarettir" dedi.
RP davası
FP'nin
Öcalan
firsatçıhğı
SEBAHAT
KARAKCftTJN
AI^ÎKARA - FP, TürkK
ye'nin Avrupatnsan Hakla-
n Mahkemesi'nin (AİHM)
bütün kararlarma uyacağı-
nı anayasal bir hüküm hali-
ne getirmesı ıçın ginşünde
bulunmaya hazırlanjy-
or.
AİHMnin AbdBflahÖca-
fata ile ilgili karanna ilışkin
tartışmalar sürerken. hükü-
met ortagı MHP ve
ANAP'm doğrudan ölüm
cezasıru kaldırmayı göze
alamayacaklannı savunan
FP kurmaylan. yapılacak
anayasa değişıküğinin hü-
kümeti de rahatlatacağına
dıkkat çekiyorlar.
FP Genel Başkanı Recai
Katan ve partı kurmaylan,
"Türkhç'nintazminatöde-
meyi göze alarak
AİHIvrmndahaönceverdi-
ğı kararlan dikkate afana-
drâm. sadece Ocalan için
AİHM kararianna nvni-
masDHn kabul ediiemeyece-
pBtbunangenelbirikeha-
k^getirilınesgerektiginr
sa^Tindular
RP'nın kapatılmasından
sonra açılan davayla ilgili
olarak AlHM raportörünün
Anayasa Mahkemesi'nin
asker üyesi olup ohnadjğı-
nı araştırdığına dıkkat çe-
ken FP kurmaylan, mahke-
menin iki asker ü>f
esinin
bulunmasının davanın leh-
te sonuçlanma olasılığını
arttıracağını savunuyorlar.
FP'liler AİHM kararlanna
uyulması anayasal olarak
zorunlu hale getirilirse RP
ile ilgili lehte bır karar ve-
ritoıesi durumunda FP'nin
devam eden kapatma dava-
sında büyük bir rahatlama
yaratacağını behrtiyorlar.