Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
14
CUMHURtYET 5ARAUK1999PAZAR
L J 1 \ kuHur@cumhuriyet.com.tr
ALLECRO EVİN ÎLYASOĞLU
Ferlııuıde Erlrin: Bir çağuı tanığıÇağdaş Türk mûziğınin bestecisi, orkestra şefı ve
nice yorumcusunu yetiştıren piyanist Ferhunde Er-
kin, bugün Sevda Cenap And Müzık Vakfi"nın altın
madalyasını alıyor.
Sevda Cenap And Vakfi'nı kutlamamız gerek.
Çağdaş müziğimızi yoktan var edenleTe, çoksesli
müzik dünyamıza emek verenlere sahip çıktığı için.
Her yıl verilen altın onur madalyasına bakarsanız
bugüne dek düşûncesiyle, öğretmenliğı ile kurum-
lann kuruluşundaki katkılarıyla, besteciliği ile yorum-
culugu ile çağdaş müziğımizi zenginleştirmış adla-
nn bır tablosunu görüyoruz. Cevad Memduh Al-
tar'daıı başlayarak Ahmed Adnan Saygun, VKi Ce-
aul Erkin, Necfl Kaznn Akses. CemaJ Reşit Rey, Ha-
san FeridAlnar,İlhan Lsmanbaş,Nevit KodaBı,Ley-
la Gencer, Snna Kan. tdil Biret gibı sanat ınsanlan-
mız I989"dan ben, bu vakfın madalyası ile ödüllen-
dirilmekteler.
Gıderek medyatık kimliklerin egemen olduğu, sa-
bun köpüğü gıbi sanatçılann çabucak parlayıp sön-
düğü. hiçbir derinhğı, kalıcılığı olmayan, emek ve-
rilmemiş yapıtlann "sanat" adına kol gezdıği toplu-
mumuzda bu tür emekçilenn gölgede kaldığı, hatta
unutluduğu da bir gerçek. Ne yazık kı çoğu da ölü-
münden sonra önem kazanıyor.
Sevda Cenap And Vakfi tam on yüdır ilkesinden
ödün vermeden bu müzik emekçilerimizı ödüllendi-
riyor, onurlandınyor "Derin Tûrkh'e"nin karakter-
leri işte bunlar. Her gûn ekranlarda boy gösteren,
gündelik yaşantılannın fasafısolanyla gündemımi-
zi oyalayan insanlar değil. Derinlerde yaşayan, ken-
di alçakgönüllü koşullan içinde durup dınlenmeden
Türk sanatına, kültûrûne hızmet eünış kişüer. Onlar
ıçın ne devlet sanatçılığı kazanmak, ne medyada boy
boy görünmek ne de özel yaşamlannın sırlannı or-
taya çıkartmak önemlidir. Kimı yetiştirdıği bir öğ-
rencisıyle. kımı verdığı bir konser, kaydettiğı bir CD
ile kimi bir bestesinin seslendirilmesiyle mutlu ola-
bilir.
İşte FerhundeErkin dekaTşılığında hıçbır şey bek-
lemeden 1920'lerden emekliliğine, 1980'lerekadar
bu topluma durmadan hizmet etmiş bir sanatçı. Pi-
yanistliği. öğretmenliği, eşltkçıligı ve ülkemızde bir
piyano çalma ekolü yaratması ile.
Ferhunde Erkin şu sıralarda geride bırakmakta ol-
duğumuz yirmıncı yüzyıhn beşte dördüne tanıklık et-
cV^ağdaşTürk
müziğinin
bestecisi,
orkestra şefi ve
nice
yonımcusunu
yetiştiren
piyanist
Ferhunde Erkin,
bugün Sevda
Cenap And
Müzik
Vakfi'nın altın
madalyasını
alıyor. Erkin
karşüığında
hiçbir şey
beklemeden
1920'lerden
emekliliğine,
1980'lerekadar
bu topluma
durmadan
hizmet etmiş bir
sanatçı.
miş. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçış döneminin
sancılannı yaşamış, savas, yıllannın yokluklannı; ye-
ni kurulan Ankara sanat ortamının kurueulanndan
bırisi olmanın sorumluluğunu yaşamış. Pıyanistüği-
nın ve egıümcüiğının yanı sıra ünlü bir piyanist ve
besteci olan Ulvı Cemal Erkin'in eşi ve her şeyin öte-
sınde iki çocuk sahibi bır anne olarak toplumumu-
zun "örnek kaduT simgesı olmuş.
1909 yılında Istanbul'da aydın bir aılerun çocuğu
olarak dünyaya gelmış. Babası Birinci Dünya Sava-
şı'nda binbaşı imiş; kendisi geleneksel müzıkle uğ-
raşuğı halde iki çocuğunun da Batı müziği eğıtunı
almasını sağlamış. Ferhunde Hanımkendısindenbir
buçuk yaş küçük erkek kardeşı Necdet Remri Atak
ile Gedikpaşa Amerikan Okulu'na vazdınlmış. tlk
müzik derslerine burada başlarruşlar, ardından zama-
nın tanınmış hocalan Berger ve Hege'nın öğrencıle-
ri olmuşlar. tkı kardeş ilk büyük konserlerıni ışgal
altmdaki Galatasaray Lisesi'nde 17 Nisan 1920 ta-
rihinde vermışler. Daha sonraNecdet Robert Kotej'in;
Ferhunde, Arnavutköy Amerikan Koleji'nın öğren-
cisi olmuş. Kolej ydlan süresınce okulun içinde ve
dışında konserler verdikleri konserlerle Istanbul'da
ünlenmeye başlarruşlar.
Bu gencecik kardeşlenn 1926 yılında konserleri-
ni dinleyen Atatürk, onlan defalarca Köşk'e çağır-
mış ve Ferhunde Hanım'a yalruz ıcracı olarak kal-
mamasını, bestecilikle de uğraşmasını öğütlemiş.
Yaülı okuduğu Arnavutköy Amerikan Kız Kole-
ji'nden 1928'de mezun olan Ferhunde Hanun yine
kardeşı ile birlikte Almanya'dan burs kazanarak Le-
ipzig Konservatuvan 'na gıtmiş, buradakı eğitımı ta-
mamladıktan sonra 1931 'de Türkiye'ye donüp yeni-
den konser maratonuna koyulmuşlar.
Türk Beşlerinin bir üyesi olan ünlü bestecimiz Ul-
vi Cemal Erkin (1906-1972) ile Ferhunde Harum
1932 yıhnda evlenmışler. Birlikte kurduklan yuva ay-
ru zamanda Ankara müzık kültürünün de ılk kuru-
lan kozalanndan binsı olmuş. Bu arada Ferhunde
Hanım nice piyano konçertosunun ve eşinin piyano
konçertosunun da Türkiye'deki Uk seslendinlışıni
gerçekleştirmiş. Ferhunde Hanun eşinin ona adadı-
ğı bu konçertoyu daha sonra Berlin'de 1943 yılında,
tepesinde bombalarpatlarken çabnış. Bukonsetin rad-
yo yayıru canh olarak Ankara'dan da dinlenmış.
Tam 40 yıl ara venneden öğretmenlık yaprruş.
Kimler öğrencisi olmamış ki! Ankara Konservatu-
van'nda okuyup hangı dalda egitım görürse görsûn
Ferhunde Hanım'ın piyano smıfından geçmeyen pek
kalmamış. Hüseyin Sennet gibı parlak bir piyanisti-
miz, Kamunuı Gündemir gibı hocasını izleyip du-
rup dinlenmeden öğrenci yetiştiren değerli bir egi-
timci, nice şef, nice besteci, nice operacı...
Ne yazık ki, bu akşamki madalyayı almak için ts-
tanbul'daki hasta yatağından kalkıp Ankara'ya ge-
lemeyecek Ferhunde Hanun. Ama onun adına yapı-
lan bu töreni, onun için çahnan yapıtlan ve ona yol-
ladığımız güzel ışınlan algılayacaktır. Ne olur, alçak-
gönlüyle kendini perde arkasında tutmuş bu tarihi kı-
şilenmizi yaşarken, sağlıklıyken onurlandırsak! De-
ğer ölçülerunızın değışmesını beklemek daha uzun
yıllar mı alacak dersiniz?
e-mail:evuıi(a boiuLedu.tr
Maria Riva, Mariene Dietrich'in isnünmticarikşmesinekarşısavaşaçtı.
Dietrichyine
spotlar altındaKültür Servisi - Almanya'da Msur-
lene Dietrich'ın manevi mırasımn
paylaşılması konusunda yeni bir tar-
tışma başladı. thuraslı yıldızın kızı
Maria Rrva, annesinin adını bir mü-
zikale verdiği, resımlerini kartpos-
tallar ve saatlerde kullandığı gerek-
çesıyle Berlınli yapımcı Berhard
Knrtz aleyhıne dava açtı.
Yüksek Mahkeme'run alacağı ka-
rar ne olursa olsunünlüoyuncu ve şar-
kıcının ölümünün yedı yıl ardından
Almanya için hâlâ cıddı bır tartışma
konusu olduğu kesin. Marlene Diet-
rich, 1930'da 'MaviMetek' adlı oyu-
nunun prömıyenrun gerçekleşeceğı
gece Berhn'i terk etmiş ve Hollyvvo-
od'a gitmiştı. Orada yönetmen Josef
wm Sternberg ile ahı fdm çekti \t dün-
ya çapında bır yüdız oldu. lkıncı Dün-
ya Savaşı smısında Alman birüklerry-
le savaşan Amerikan askerlennin bü-
yüleyici, boğuk sesli seks sembolüy-
dü. Savaştan sonra Berlin'e Amen-
kan üniformalanyla dönen Dietnch,
yurttaşlan tarafından yuhalanarak
karşüandı. Berlinlileı kendılenni terk
edilmiş hissediyorlardı.
Paris'te yaşamını yitirdikten son- '
ra naaşı Berlin'e getırildi, ancak hâ-
lâ Almanlar için bu nefret kaynağıy-
dı: Mezanna süreklı saldınlar düzen-
leniyor, sanatı ve anısı pek de hoş ol-
mayan sözcükleıie anılıyordu. Ber-
lın'in dış kısrmlannda kalan bir so-
kağın sakınlen, yaşadıklan sokağa
onun adının venlrnesı karanna karşı
amansız bir mücadele verdiler.
Ölümününardından kimse onu an-
mak istemediğinden, isim ve telif
haklan söz konusu bıle edilmıyor,
Almanlarm çoğu onu unutmayı yeğ-
liyordu. Sanatçnun 70 yaşrndaki kı-
zı Maria Riva, unutulan annesinin
anısını onun yaşamöyküsünü konu
alan bir kıtapla canlandırdıktan son-
ra bu kez bu ismın ticarileşrnesine
karşı bir savaş açtı. Annesinin adını
ve imajını kirnlerin kullanabıleceği-
ne karar verecek bir telif haklan şir-
keti kurdu. Ünlülenn yakınlannın on-
lann ısimleriru ticari anlamda pazar-
lama haklannın olup olmadığı ka-
nunda kesin maddelerle beürlenme-
diğınden, mahkemeden nasd bir so-
nuç çıkacağı da şimdılık bilinmiyor.
Bellini'nin Fatih Sultan Mehmet'i îstanbul'da sergilenecek
Ressam, sııltaıı ve portresi
Kültür Senisi- Türk toplu-
munun kopyalarından, röpro-
düksüyonlanndan çok iyi tanı-
dıği ama âshnı rieredeyse kim-
selerin görmediğı, Gentfle Bet-
Bni'nın Fatih Sultan Mehmet
Portresi Osmanlı Devleti'nin
700.kuruluş yıldönümü nede-
niyle Istanbul'da Yapı Kredı Ka-
zun Taşkent Sanat Galerisı'nde
sergılenecek. Gerek Osmanlı
tanhinin çok önemb bır dönüm
noktasını anımsatması, gerek
toplumumuzun ortak belleğın-
de güçlü bir imge olarak yerleş-
miş olması nedeniyle çok önem-
li bir yere sahip olan yapıt
1900'lerin başından bu yana,
Londra'da The National Gal-
lery koleksıyonunda bulunu-
yor. National GaUery'nin olağan
sergüemesi içinde ohnayan bu
tablo yahıızca geçici sergiler
için dışan çıkarölıyor.
Bu yapıt kuruluşundan baş-
layarak Barj 'ya yönelen Osman-
lı toplumunun, güçlü ve ıleri
görüşlü bir hükümdann ege-
menlığinde. Bao uygarhğıru ya-
kalama şansına sahip olduğu
çok kısa bir 'albn çağnT somut
birömeği aynı zamanda. Ondan
sonraki padişahlann, ancak üç
yüz yıl sonra geTçekleştirdiği
biraülımı, XV Yüzyüda gerçek-
leştiren Fatıh'inbilvme. sanata.
özellikle de dınsel nedenlerle o
güne dekyasak sayılan resım sa-
natınakucak açışının bır göster-
gesi.
'Ressam. SaHan ve FortresH
Gentile BeDmi'yegöre Fatih So^
tan Mehmet' sergısi iki gerçek
rönesans adamının. Ressam'uı
ve Sultan'm öyküsünü anlat-
mayı hedefliyor.
Antık kültüre ve Batı sanatı-
na ilgısi daha şehzadelik döne-
minde başlayan Fatih Sultan
Mehmet, 1460'b yülardan ölü-
G«ıtüeBeffini Fatih Sultan Mehmet
r
smanlı Devleti'nin 700. kuruluş yıldönümü etkinlikleri
çerçevesinde, Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisi'nde açılacak
sergide iki gerçek rönesans adamının öyküsü anlatılacak.
müne kadar. bırçok sanatçıyı
sarayına davet etti. Pissanel-
to'nun öğrencüerinden madal-
ya ustası Matteo ile ressam
CanstanzDdaFerrara. heykel sa-
natçısı BartotomeoBeiano, res-
sam Gentfle Bettni bu sanatçı-
lardan bırkaçıydı.
1479 yıhnda tstanbul'a ge-
lerek 18 ay kalan Gentile Bel-
lini, bu süre içinde sarayda pek
çok resim yaptı, padişahın ve
yakınlannmportrelerinin yaru-
sıra Fatih'in sarayda kendisi için
yaptırdığı bır pavyonu da fres-
kolarla bezedı. Bellinı biri Na-
üonal Gallery koleksıyonunda
bulunan, diğeri de lsviçre'de
özel bir koleksiyonere ait olan
iki önemli Fatih portresi yapö.
National Gallery koleksiyo-
nunda bulunan ve üzerinde 14
Kasun 1480 tarihi yer alan tab-
loda, Fatih'ın büst şeklindeki
portresi kemer bıçiminde bir
çerçeveye alınmış. Kemerin iki
yanınadakı üçer tacın, Fanh'ten
öncekı altı Osmanlı padışahrnı,
kemenn altındaki işlemeh örtü
üzerindekı tacın ıse Fatih'i sim-
gelediği;örtününmotırlerive de-
ğerli taşlann renk ve sayılannın
da Osmanlı ve doğu dünyasmı
sembolize ederken tablo, sanat
tarihçileritarafından tam bir ım-
parator portresi olarak değer-
lendinlıyor Resmm Istanbul'dan
nasıl çıktığı kesin olarak bılin-
memekle birlikte Bellini'nin,
portreyi Venedik'e yanında gö-
türdüğü veya yerleşık kanıda
olduğu gibi resmin II. Beyazıt
tarafından çarşıda satümış ve
Venedikli tüccarlar tarafından
Venedik'e götürülmüş olduğu
düşünülüyor. 1865'te Sir Hen-
riLayard'ınelinegeçenve 1916
yılmdan bu yana National Gal-
lery koleksiyonunda yer alan
tablo. ilk olarak bu sergıyle Is-
tanbul'a geri dönecek.
8 Aralık 1999- 7 Ocak 2000
arasrnda açık kalacak sergide,
Bellini'nin Fanh Portresi'ne Fa-
tih Sultan Mehmet ve Belli-
ni'nınbihme ve sanata dönükya-
şam öykülen eşlik edecek.
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in beşinci fotoğraf sergisi Ankara İMKB Sergi Salonu'nda açılacak
Takvim ötesindeMmevsimierden kesiüer
Bakış, Arnavutköy, 1978.
Kültür Servisi - Dışişleri
Bakanı tsmail Cem'in
'Mevsinıter' başlıklı fotoğraf
sergisi 7 Aralık'ta Ankara
Oran'da İMKB Sergi
Salonu'nda açılacak. 100
adet fotoğrafın yer alacağı
sergi 15 Ocak 2000 tarihine
kadar sürecek.
Yazar, gazeteci, Gazetecüer
Sendıkası Başkanı, TRT
Genel Müdürü, 1987'den
sonra milletvekilı. Avrupa
Konseyi Sosyalist Grup
Başkan Vekili, Kültür
Bakanı görevlerinı üstlenen
Dışişleri Bakanı İsmail
Cem'ın, çoğu Türkıye'nin
siyasal sosyolojisi, tarihi ve
sosyal demokrasi üzerine
yazılmış on ila kitabı var.
Aynı zamanda bir fotoğraf
sanatçısı olan İsmail Cem,
dört kişisel sergi açü ve iki
fotoğraf kitabı yayımladı.
Beşinci sergisi 'Mevshnkr'
için İsmail Cem, "Bana
göre, sadece takvimin değiL
hayatm. duygulann,
renklerin. çizgflerin de
mevsünleri var. Bu sergideki
fotoğraflann özeUiği, takvim
ötesindeld mevsimkrden
kesitler getinneleri. Aynca,
güzeUikkr karşısında
duyarlılığa, güzeUikleri
korumaya ortak bir çağn
oonalan—" diyor.
'Mevsunter', 1970'lerdenbu
yana yaşanrmş
mevsimlerden fotoğraflar...
Sergi, ismail Cem'in dört
kişisel sergisinde ve iki
fotoğraf kitabrnda yer
alanlann yanı sıra ilk kez
sunulanlardan oluşuyor.
'Mevsmler', pazar ve
pazartesi günleri hariç her
günsaat 10.00-18.00
arasında izlenebilir. (Turan
Güneş Bulvan, Zühtü Tigrel
Cad. No: 2 Oran- Ankara-
Milletvekilleri Lojmanı
Yanı). Yeni Kentfikr, tstanbul 1984.
R f
Son Bondfîlmine
îsrail 'den sansür
• Abbas
Klsrostsml,
Kanada'nm en önemli
sinetna örgütlennden
biri sayılan
'Cinematheque
Ontario' tarafından
'90'lann en etkili film
yönetmenleri' listesinde
'en saygın isim' olarak
tanımlandı. Batı'da
övgü toplayan
yapıtlanyla Kiorastami,
lspanyol yönetmen
Vlctor Erice,
Finlandiyalı yönetmen
Aki Kaurismaki,
Darumarkab yönetmen
Lars von Trier, Macar
yönetmen Bela Tan
listenın ilk beş sırasında
yer ahyorlar.
• James Bond
serisinin son filmı 'The
World is Not Enough',
Israıl'de sansüre uğradı.
Otoriteler, içersmdeki
açık sahneler nedeniyle
filme sansür
uygulandığım
beürttiler.
• iodle Foster
çalışmalarun Nazi
Almanyasrnda
sürdüren sinemacı Leni
Riefenstahl'ı konu alan
bir filmde rol alacak.
Foster, 1936 yüında
çektiği 'Orympıa'
filmıyle sinema
tanhinde bu- köşe taşı
olarak değerlendirilen
Riefenstahl'ın, 20.
yüzyılın en önemli
kadın sinemacılarmdan
bıri oldugunu belirtıyor.
• Paul
McCartney, Beatles
efsanesının doğduğu
şehır olan Liverpool'da,
üstelik de John Lennon
ve George Harrison'la
birlikte ilk kez sahneye
çıktığı Cavem Club'da
şarkı söyleyecek. 40
yıllık bir aradan sonra
yeniden Cavem Club'a
dönüşünden dolayı çok
heyecanlı olan
McCartney'in 14
Aralık'ta vereceği ilk
konsen 150 kişı
izleyecek.
• Ceorge
MlChael'ın yeru
albümü 'Songs From
the Last Century'
(Geçen Yüzyıldan
Şarkılar), daha pıyasaya
çıkmadan 750.000
sipariş aldı. Michael'in
20. yüzyılda öne çıkan
şarkılan yorumladığı
albüm, yann tüm
dünyada satışa
sunulacak.
• Salman Rüçdl
Berlin'de bulunan Freie
Üniversitesi tarafından
fahn doktor unvanıyla
onurlandınldı. Iran'uı,
hakkında ölüm fetvası
çıkardığı ünlü yazar
için düzenlenen
törende, Nobel ödülü
sahibi Günter Grass ve
Kenzaburo Oe hazır
bulundular.
• Slmply Red
grubunun vokalisti
Mick Hucknall, yeni
binyıh kutlamak
amacıyla Londra'da
Thames nehrinde
düzenlenecek partide,
James Bond fılmlerini
aratmayacak bir gösteri
gerçekleştoecek. Çılgm
şarkıcı, önce yüksek bir
tepeden at arabasına
atlayacak. Arabayla
Greenwich Limanı'na
giderek orada kendısini
bekleyen bota binecek
ve son hızla konserin
yapılacagı alana
gelecek. Hucknall,
kraliçenın de aralannda
bulunduğu 15.000
izleyicinin önünde
'Holding Back the
Years' adlı Simply Red
marşun söyleyecek.
• Cerard
Depardleu'nun oğiu
Guillaume Depardieu,
tspanya'da düzenlenen
Gijon Film
Festivali'nden
uzaklaştrnldı. Leo
Carax'm yönettiği 'Pola
X' adlı fıbnmin
yanşmalı bölümde
gösterilmesi nedeniyle
festivale konuk olan
Depardıeu'nun, içkiyi
fazla kaçınp uygunsuz
davranışlarda
bulunduğu için Gijoo'u
terk etmesi nca edildi.
• Erton john,
Londra'da verdiği
konserie yeni bir
skandala imza atu. .;
Homoseksüeller ''
yaranna verilen
konserde ızci kıyafeti
giymiş dansçılann
striptız yapmalan,
özellikle son
zamanlarda ızci
liderlerinin küçük
çocuklara tacızde •
bulunduklan
suçlamalanyla sarsüan
izcı gruplan tarafından
tepkiyle karşılandı.
• Ptılllppe Noiret,
Renzo Martinelli'rnn
yönettiği 'Vajont' adh
filmde başrolü
üstlenecek. Çekımlerine
nısan ayında başlanacak
olan filmde Noiret'ye
Giancarlo Giannını ve
Mario Scaccia eşük
edecekler.
• Arnold
Schwarzeneger,
'ölüm doktoru'na karşı
açnğı davayı kazandı.
Kardıyolog Willi
Heppe, bır radyo
programmda, kullandığı
vücut geliştirme haplan
yüzünden aktörün
ölümünün çok yakm
oldugunu açıklamış ve
bunun üzerine 'vücut
adam', kısa bır süre
önce doktor aleybine
dava açmıştı.
• Beatles, hâlâ
îngiltere'de tüm
zamanlann favorisı...
Altı yüz bin kişinin
oylanyla belirlenen
üstede Beatles'ı
sırasıyla Rolluıg Stones,
U2 ve Oasis izledi.
• Davld Fincher m
son fılmi 'Dövüş
Kulübü' Îngiltere'de
sansüre uğradı. Fihn
hem 18 yaşından küçük
izleyicilere yasaklandı,
hem de şiddet ıçerdiği
gerekçesıyle filmin iki
sahnesi kesildı.
• Mlchael
JackSOIl, on tane
çocuk sahibi olmak
istediğinı açıkladı.
Şimdiden bir kız ve bir
erkek çocuğu olan
süperstar, babasuun
rekorunu kıracağuıı
beürtti. Jackson,
üçüncü bir evlihğe
hazır oldugunu da
ekledi.