Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 1999 PAZARTESİ
HABERLER
Güvenen
görevden almtfı
• ANKARA (Cumhumet
Biirosu) - De\ let Planlama
Teşkilatı (DPT) Müsteşan
Prof. Dr. Orhan Güvenen
üçliı kararname ıle
göre\ınden alındı
DPT'nın !7 Ağustos
depreminın malıyetine
ılışkin rapoFunun
açıklandığı toplantıda
sıyasılere yönelik
eleştınlen ıle gündeme
gelen Orhan Güvenen'in
görevden alındığma ilişkın
karar dün Resmı Gazete'de
yayımlandı. Büyükelçihk
bekledığı söylenen
Güvenen, 2 yıldırbu
görev i yürütüyordu.
Meral, yeniden
Yol-İş Başkanı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkıye Yol-tş
Sendıkası Genel
Başkanhğı'na Bayram
Meral yeniden seçildı.
Türkiye Yol-lş Sendıkası
6. Olağan Genel Kurulu
dün akşam saatlennde
tamamlandı Genel
kurulda genel başkanlığa
tek aday olan Bayram
Meral yeniden seçilirken
genel başkan
yardımcılıklanna Fikret
Bann ve Nuhı Çelebi.
genel sekreterliğe Tevfık
Ozçelık. malı sekreterliğe
Turgut Ayçıçek. genel
teşkilat sekreterliğine
Hüseyın Baykal, eğıtim
sekreterliğine Kenan
Özsıier \e mevzuat
sekreterliğine Fahrettın
Inan yeniden getınldıler.
Huzur
operasyonları
• İstanbul Haber Servisi -
Istanbul polisinin kent
içinde vaptıgı
denetımlerde 45"ı yabancı
uyruklu. toplam 265 kişi
gözaltına alındı
Uygulamalarda halka açık
39 yer ve 15 dernek
hakkında yasal ışlem
yapıldı. Toplam 5146
aracsn kotrol edildıgi trafik
uygulamalannda da. 12
sürücünün ehlıyetsız,
25'ınin de alkollü araç
kullandığı tespit edıldı. 48
aracın trafıkten men
edıldığı denetımlerde
süriicülere 2.5 mılyan
aşkın para cezası kesıldi.
Itastaneler
özelleşsin'
• İstanbul Haber Servisi -
Sağlık Bakanı Osman
Duımuş, Sılıvri'de yaptığı
ıncelemeler sırasında
devlet hastanelerinin
ozerkleşmesını ve
özelieşmesinı istediğıni
söyledi. Duımuş. deprem
bölgesinde 4 trilyonluk
bedava sağlık hizmeti
verildığini kaydederek
"Artık hastanelerde parası
bulunmadığı ıçın rehıne
tutulan ınsanlar yok" dedı.
Durmu$. bakanlığın çeşitli
kuruluşlara 23 trilyon
liralık Yeşil Kart borcu
bulunduğunu da söyledi.
Bartholomeos
Prag'a gitti
• İstanbul Haber Merkezi
- Fener Rum Patnği 1.
Bartholomeos. Çek
Cumhunyeti
Cumhurbaşkanı Vaelav
Havel'ın davetlisi olarak
"Forum2000"
toplantısına katılmak üzere
Prag'a gıttı. Patrik 1.
Bartholomeos.
hareketinden önce Atatürk
Havalımanf nda yaptığı
açıklamada. Prag'daki
forumun ardından,
kendisinın ve Avrupa
Komisyonu Başkanı
Romano Prodı'nın
himayesinde düzenlenecek
"3 Üluslararası Çevre
Sempozyumu"'na da
katılacağmı bildirdı.
Askeri Yargıtay
başkanlıkları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Millı Savunma
Bakanlığfnca, 3 hâkim
subayın. Askeri Yargıtay
daire başkanlıklanna
atandığı bildirildi. Resmı
Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan Milli
Savunma Bakanlığfnın
atama karanna göre,
Asken Yargıtay 5. Daire
üyesı Hâkım Albay Atalay
Tokat. Asken Yargıtay 1.
Daire Başkanlığı'na;
Asken Yargıtay 2. Daire
üyesi Hâkim Albay
Mustafa Güzel, Askeri
Yargıtay 2. Daire
BaşkanlığVna: Askeri
Yargıtay 4. Daire üyesi
Hâkım Albay Duran
Dınçer. Asken Yargıtay 4.
Daire Başkanlığfna
getırildı.
İstihbarat raporlannda şeriatçılann yasadışı yollara yöneldiği vurgulanıyor
IBDA-C taraftar topluyor• Örgütün yakın dönemde Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da, uzun vadede de tüm Türkiye'yi
kapsayacak şekilde teokratik esaslara dayalı bir devlet
kurmayı hedeflediği vurgulanan raporlarda, savcılann
örgütün yayın organlan ve destekçisi gazete yazarlan
hakkında hiçbir işlem yapmadıklan kaydedildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü- üzerinde büyük nüfiızu bulundu-
rosu)- istihbarat birimleri; ortak
tavır alamayan ve yeni strateji
geliştıremeyen irüca yanlılannm
Islamcı terör örgütü Islami Bü-
yük Doğu Akıncılar Cephesi'ne
(İBDA-C) yakmlaştıklannı be-
lirledı. Irticai kesimdeki "yasal
yollardan mı, yoksa şiddet yotuy-
la mı tslami yönetim" tartışma-
sını ıyi kullanan İBDA-C'nin ta-
raftar topladığı ve Nakşibendi ta-
rikatının tsmail Aga cemaati
ğu belirtilen istihbarat raporla-
nnda, örgütün Türkiye Cumhu-
riyeti'ni hedef alan PKK'yi her
al'anda desteklediği ve DHKP-
C'ye de son dönemde sıcak me-
sajlar verdiğine dikkat çekildi.
Örgütün yakın dönemde Doğu
ve Güneydoğu Anadolu'da, uzun
vadede de tüm Türkiye'yi kapsa-
yacak şekilde teokratik esaslara
dayalı bir devlet kurmayı hedef-
lediği vurgulanan raporlarda,
savcılann örgütün yayın organ-
lan ve destekçisi gazete yazarla-
n hakkında hiçbir işlem yapma-
dıklan kaydedildi.
Başbakanhk Takip Kurulu'na
ıletılen istihbarat raporlannda,
alınan önlemler karşısında stra-
teji üretemeyen irticaı gruplann
şenatçı terörörgütü IBDA-C'nin
sivri fikirlerinden etkilenmeye
başladıklan vurgulandı. Rapor-
larda, "1985 yılında Salih Izzet
Erdiş (kod adı Salih Mırzabeyoğ-
lu) tarafindan kurulan İBDA-C
son bir yılda yaptığı çıkışlarla ir-
ticai gruplann gerek fıkir, gerek-
se aksiyon olarak liderliğine oy-
namaktadır" denildı.
Raporlarda, irtıcai gruplann
18 Nisan seçimlerinden önce,
"Şeytanın en büyük zaafi de-
mokrasidir, ondan yararlanaca-
ğız" ve "İslanû devletizoıia kur-
ma" yönünde ıki yöntemi tartış-
tığı kaydedildi. Seçimlerdeki ye-
nilgi ve RP-FP'de yaşananlann
birinci yönteme inananlan
umutsuzluğa sevk ettıği anlatı-
lan raporlarda, halen süren 28
Şubat sürecinde irticaya karşı
alınan önlemlere duyulan tepki-
lenn ve ortak yöntem belirlene-
memesinin IBDA-C'yi seçenek
haline getirdiği bildirildi. Bunu
hisseden örgütün 1999 yıhnı
"kurtuluş yıh" olarak ilan ettiği
kaydedilen raporlarda, İBDA-
C'nin yayın organlannda benzer
görüşlerin duyurulduğu belirtil-
di. Raporlarda, örgüt lideri Mir-
zabeyoğlu'nun yazısındaki, "tş-
te bozduk Neronlann oyununu,
SAİD NURSİ ANISINA MEVLİT OKUNDU
Nurculann Said Nursi'nin öKim yıldönümü nedeniyle dfizenkdiği meviit şenatçı propagandaya dönüştü. (Fotoğraf: AA)
Nurcular orduyu hedef akhANKARA (CumhuriyetBûro-
su) - Nurculann Kocatepe Ca-
mii'nde Said Nursi anısına okut-
tuklan mevlit, şeriatçılann propa-
gandasına dönüştü. Mevltdi orga-
nize eden Yenı Asya gazetesinin
sahibı Mehmet Kutlular. cami av-
lusunda gazetecilerle konuşurken
depremin 28 Şubat'm cezalandı-
nlması olduğunu öne sürdü. Kut-
lular, GATA Komutanı Tuğgene-
ral Yalçın Işuner'i de dine saygı-
sızlık etmekle suçlarken, *O diş
çekmeye, askeıiiğîne bakstn" de-
di. Camıde. Said Nursi'nin dep-
remin "tescttür şianna ihanetin
bir cezas" olduğunu öne sürdüğü
kitapçıklan da ücretsiz dagıuldı.
Yeni Asya gazetesinin sahibi
Mehmet Kutlular, tesadüfi olma-
dığına inandıklan depremin "ba-
şörtii zulmünü başlatan 28 Şu-
bat'm" ilahi hakikat tarafindan
cezalandınlması olduğunu söyle-
di. Kutlular, *28 Şubatplaniaruun
Gölcük'teki Deniz Kuvvetleri'nde
Güven Erkaya'nın başkanlığında
yapıidığı kesin zaten. Depremin
merkez üssünün burada olduğu-
nu ben değiL KandiUi Rasathane-
si Ylüdürü söytüyor. Bunlann ara-
sında bağlantı vardır" diye ko-
nuştu.
Depremin bir değil. birçok ne-
deni olduğunu. bunlardan binntn
de ''başörtülüöğrencflerinokulla-
ra ahnrnamasr olduğunu ıleri sü-
ren Kutlular, "Devlet kendisine
saygıszhk y^pıtöığında cezayı ni-
ye verir? Caydmcı olsun diye, ib-
ret olsun diye. İlahi hakikat da
depremi ibret olsun diye veriyor.
Allah'ın da kendi kuiianıu isyan
içinde olduğundan dolayı ikaz et-
mesi kadar doğal bir şey olamaz"
şeklinde konuştu.
GATA Komutaru Tuğgeneral
Yalçın Işımer'in konuşmasını da
eleştiren Kutlular. Işımer'i dine
savgısızlık etmekle suçladı. Kut-
lular, "Bu sözJeri sarf etmek Işı-
mer Paşa'nın hakkı değil, işi de
değiL O diş çekmeye. askerttğine
baksuı. Dişçi isedişçiligine, komu-
tansa komutanlığına baksın. Din
işi ayndır'' diye konuştu. Işı-
mer'ın söz ettiği Türkçe ibadeti
de eleştiren Kutlular. "tstiyorsa
ibadetini Türkçe yapabilir. Ama
bizdeistedîğBiu2gS)iyapanz
?
" de-
dı.
Said Nursi'nin 38. ölüm yıldö-
nümünedeniyledüzenlenen mev-
lidedavet edilmelerine karşın hü-
kümet üyelen ve siyasılerin ilgi
göstermediğı görüldü. Mevlide,
Yeni Asyacılann seçimlerde des-
teklediği DYP'den yalnızca Şan-
hurfa Mılletvekih Mehmet Yal-
çınkaya ile gazetecilerden İlnur
Çevik'in katılmalan dikkat çektı.
Mehmet Kutlular. siyasilerin bu
rurumunu "Siyasiler havaya göre
hareket edeıier. Herkesin fişlen-
diği bu dönemde bir kısmı mevli-
deiştirak etmeyisakıncah buimuş
otabilirier" sözlerıyle değerlen-
dırdi.
Türkiye 'nin değişik bölgelerin-
den otobüs ve özel araçlan ıle
mevlide gelen Nurcular, cami av-
lusunu panayır alanına çevirdi.
Avluda, Said Nursi'nin kitap ve
fotoğraflannm yaru sıra tslami ta-
kı ve aksesuvarlar. elma şekerin-
den kurabiyelere kadar kadınlann
evlerde hazırladığı yiyecekler
satıldı.
Kocatepe Cami i'nin panayıryerine dönen avlusundan bir göriin-
tii. Küçük çocuğun ağzında elma şekeri bir elinde oyuncak taban-
caöbûreh'ni iseaçmışduaediyor...ıKo!oğraf: SERDAR ÖZSOY)
işte bozduk uşaklann pususunu.
Ey halkım demokratik nıücade-
leöldü. Bundan böyle tekyol dev-
rim. Ey halkım demokratik mü-
cadele öldü, şimdi devrim zama-
nıdır. Şimdi: 1999!" kışkırtmala-
nna yer venldi.
Ortak tavır alamayan 22 tari-
katın bulunmasuıın tslamın or-
tak hareket etmesini engelledı-
ğini, bazı irticai unsurlann İB-
DA-C'nin düşüncelerini benim-
semeye başladığı belirlemesınin
yeraldığı raporlarda, "Örgüt, di-
ğer irticai gruplan yanına çek-
mek için en ufak bir çaba harca-
mamaktadır. Tam tersi psikolo-
jideyerini bulan bir yöntemle on-
lara saldırarak, saoimışhklasuç-
layarak, hain ilan ederek, tehdit
ederek, yanınaçekmektedir" de-
nildi. Bu kapsamda Fethul-
lah Gülen için "Bilhassa,
hoşgörü. divalog, uzlaşma,
sevgi ve banş gibi laflarla
masonik takıyecileri taldi-
de fevkalade irtifa ve isti-
dad kaydeden zamane
mehdi ve hocası Fethul-
lah'uı" değerlendirmesinın
yapıidığı, Necmettin Erba-
kan için de "Erbakanizma
peşindeki kalabalıklann
menhus tavanınuı her hal-
tmda olduğu gibi" nıtelen-
dırmesınde bulunulduğu
aktanldı.
Irtlcacı destefli
tran'daki yönetim tarzı-
na da tepki duyan örgütün,
Nakşibendilerin Ismail
Ağa Dergâhı üzerinde bü-
yük nüfuz sahibi olduğu
belirtilen raporlarda, İB-
DA-C'nin Akit ve Yeni Şa-
fak gazetelerinin yazarla-
nndan da destek gördüğü,
Akit gazetesinin örgütün
ilanlannı yayımladığı kay-
dedildi. Raporda, "Ağır
suçlamalanna karşın hiç-
bir irticai basuı yayuı orga-
nuun İBDA-C aİeyhinde
yazmadığı, yazmaktan da
özenle kaçındıgı görülmek-
tedir" denıldi.
'Reklamımız '
b m:
?
1
yapıldı'
T
"
İBDA-C'nin terörü bir
propaganda aracı olarak
gördüğü anlatılan raporlar-
da, örgütün Başbakan Bü-
lent Ecevit'e yönelik su-
ikast hazırlığı haberlerinin
Mirzabeyoğlu tarafından,
"İyi oldu, reklamımız ya-
pdidı" şeklinde değerlendi-
rildığine yer venldi. Rapor-
larda, örgütün silah kûlla-
nıp kullanmayacağına iliş-
kin sorunun ise yayın or-
ganı Farkan dergisinde,
"Fikrin fiizeye ihtiyacı var.
Bugün benim elimde ta-
banca var. Öjley^e füze Oe
vuracağnn >erle, tabancay-
la Miracağun yer değişir. Bu
çerçevede söyleyecegim şey
gerektiği yerde gerekeni
yapmaktır" şeklinde yanıt-
îandığı belirtildi. İBDA-
C'nin "terör örgütü" nite-
lemesine yanıtına da rapor-
larda şöyle yer venldi:
"Kıvırmadan söyleye-
Bm: Biz, bir İBDA-C terör
örgütünün varlığuu doğru-
layamav acağız. Resmi kay-
naklara bile geçtigine göre
yalanlama>>
acagız da."
tBDA-C'nin PKK'yi her
alanda desteklediği vurgu-
lanan raporlarda, Furkan
dergisindeki şu değerlen-
dirmelere yer verildi:
"Avrupa devletleri, Kürt
halkım ve onun temsikisi
PKK'yi arkadan, kahpece,
kaüeşçe vurdular. Bu ülke-
ler, çıkarcı sömürgeci, em-
peryaiist üikelerdir. Bunca
güvendiğimiz bu ülkeler, bi-
ze karşı birleşerek TC'nin
yamnda yer almadılar mı?
PKK Başkanı Abdullah
Öcalan'ı üluslararası bir iş-
birliğiyle Kemalistlere tes-
tim etmediler mi?"
CHP lideri deprem bölgelerinde hiçbir ilerleme sağlanamadığını söyledi
Altan Oynıen hükümeti yine uyardı
MUTLUSERELİ
BOLU - CHP Genel Başkanı Al-
tan Öymen. 17 Ağustos depre-
minın üzennden yaklaşık 2 aylık
süre geçmesine karşın bölgede
hiçbir ilerlemenin kaydedileme-
diğinı belirterek. "Hükümeti bir
kez daha uyanyoruz. Bu işi cid-
diye alsuüar" diye konuştu. Ak-
kuya'da yapılması planianan
nükleer santral konusunun da
hükümet tarafından yeniden in-
celenmesını ısteyen Öymen, Ja-
ponya'daki nükleer kazadan son-
ra sürecin durduruhnası gerekti-
ğini söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu
(MYK), Genel Başkan Altan
Öymen başkanlığında önceki
gün Bolu'da başlattığı tüzük ve
program gündemh toplantısını
dün de sürdürdü. Genel Başkan
Yardımcısı tnal Batu ve MYK
üyelen Mustafa Gazakı Sabri
Ergül'den oluşan 3 kışılik grup,
Düzce'ye gıderek çadırkentlerde
incelemelerde bulundu. MYK,
buradaki ınceleme sonuçlannı
da gündemine aldı. Altan Öy-
men, MYK'ye venlen arada,
deprem bölgesine gıden grupla
bırhkte yaptığı basın açıklama-
sında, depremzedelere ilginın
zamanla azalmasına karşın. ge-
reksınimlerin büyüdüğüne dik-
kat çektı.
Halk zor koşullarda'
Yaklaşan kış nedeniyle deprem-
zedelerin zor koşullarda bulun-
duğunu anlatan Öymen, hükü-
meti bir kez daha uyardıkiannı,
bölgedeki çalışmalan ciddiye al-
malannı istedi. CHP lideri Öy-
men, "Çadır mı prefabrike ko-
nut mu" tartışmasının uzun süre
devam ettiğini, sorunlara hâlâ
neşter vurulamadığını vurguladı.
Genel Başkan Yardımcısı Inal
Batu. Düzce'ye gıden grup adı-
na yaptığı açıklamada, hüküme-
tın depremin ılk gününden beri
sergiledıği dağınıklığın ve belir-
sizliğin sürdüğünü vurguladı.
'Savcılar işlem
yapmıyor'
Örgütün bütün bu dü-
şüncelerinın yer aldığı Fur-
kan ve Akademya dergile-
ri hakkında savcılann hiç-
bir işlem yapmadığına dik-
kat çekilen raporlarda, tB-
DA-C'nin yakın dönemde
Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu'da Islami bir devlet
kurmayı, uzun dönemde de
Türkiye'nin tamamında te-
okratik federe bir devleti
amaçladığı vurgulandı.
Raporlarda, İBDA-C'nin
son zamanlarda Devrimci
Halk Kurtuluş Partisi-Cep-
hesi'ne (DHKP-C) yayın
organlannda sıcak mesaj-
lar verdiği dile getirildi.
BEBÎZE...
ERDAL ATABEK
Kışkırtılmış Tüketimîn
Yenî Ahlakı...
"Kışkırtılmış tüketim" yeni bir olgu. Yeni binyıla
bu olgunun gerçekleriyle giriyoruz. "Kışkırtılmış tü-
ketim", insanların gereksinmeleriyle bağlantısı ko-
panlmış, malların birer "kimlik belgesi", birer "ku-
lüp üyelik kart", "kişilik simgesi" olarak kabul edil-
diği yeni bir tüketim modeli.
Yalnız ekonomik açıdan değıl, toplumsal açıdan,
ruhbilimsel açıdan incelenmesi gereken bir olgu.
Satt pazarın genişlemesiyle değil. tüketimin niteli-
ğinin değışmesıyle kendini gösteren yeni bir olgu.
"Çocuğun değeri" artık sadece ülkelenn gele-
cegi olarak değil, "dünya pazannın en iyi tüketici-
leri" olarak yeniden belirleniyor. Çocuk, henüz de-
netleyemediği dürtüleri nedeniyle reklamlarda gör-
düğü gofretleri, şekerlemeleri, oyuncakları, giysi-
leri artık kendisi istiyor. Geçmişte ailelerin karar
verdiği "çocuk için gerekli alımlar", artık çocukla-
nn "kendi karahan" ile yapıltyor. Çocukların tüke-
tici dünyasındaki güçleri artıyor. Bunu en iyi fark
edenler, çocukla ilgili tüketim sektörü ve reklam-
cılar.
Çocuklann ve ergenlık çağı gençlerinın önüne i-
ki yeni hedef çıkarılıyor: Kredi kartı ve cep telefo-
nu. 12 yaşındaki çocuk "iik kartım" alacaktır ve
"cep telefonu'nu arka cebine koyacaktır. Ergen ol-
manın yeni işaretleri artık tüketim dünyasından ge-
liyor. Evindeki bilgisayarı daha önceden alınmıştı,
Internet tüketicisi olarak "sanal markef'teki yerini
daha önceden almıştı. Kredi kartının bilinen man-
tığı, kazanma gücü olanlara verilmesiydi. Bu man-
tık artık terk ediliyor ve "kazanma gücü olanlar",
kazanamayan çocuklannın isteklerini de "banka
yoluyla" karşılamaya zorlanıyor. Bunlar, "çocuğu-
nuzun olgunlaşması" olarak sunuluyor ve karşı
çıkmanız baştan engelleniyor.
Yakında "otomobil kullanma yaşı". bazı araba
tiplerinden başlayarak düşürülecektır. Bugüne ka-
dar neden düşürülmediğine şaşıyorum, çünkü en
çok araba kullanmak isteyenler çocuklar ve genç-
ler. Şımdılik erkek çocuklan arabaya düşkünlük
gösteriyorlar, ama 21. yüzyılda bunun da çaresi
bulunacaktır. Kadın- erkek eşitliğinin önemli bir
göstergesı "araba kullanmada eşitlik" olarak su-
nulacaktır, böylece araba pazan daha da genişle-
yecektir.
Bugün pek çok kişi için "kredi kartı" bir "felaket
nedeni" durumundadır. Ödeyemeyecekleri kadar
kredi kullanan pek çok kişi "iflas etmış tüccar" du-
rumuyla karşı karşıyadır. Elbette buna verilecek
yanıt, "hesabını bilmelerı gerekirdi" biçimindedir
ve doğrudur. Ancak "süpermarkete giren tüketi-
ci" kadar kendini denetlemekte zorlanan kişi bul-
mak kolay değildir. Kredi kartlan ve süpermarket-
ler, aslındada insanların "gereksinme denetimi"n\
yıkmak için düşünülmüş tüketim tuzaklandır. Bu-
ralardaki "kolaylık"; tüketimi insanların gerçek ge-
reksinimlerinin üstüne ve dışına çıkarmak anlamı-
na gelmektedir. Bu da insanlardaki "özbilinç ve
özdenetim" düzeneklerini zorlamakta, çoğunluk-
la da bozmaktadır. Bugün, herkesin evindeki da-
yanıklı ve dayanıksız tüketim mallan, gerekshime-
lerinin çok üstündedir. Televizyon. müzik seti ve bil-
gisayarın kullanım oranı, kapasrtelerinin yüzde be-
şi ile onu arasında kalmaktadır. Milyonlar değerin-
deki elektronik gereç, hiçbir işe yaramadan dekor
olarak evlerı süslemektedir. Internet gıbi son de-
rece önemli bir ıletişim alanı da en çok "geyik mu-
habbeti"ne yaramaktadır. Aynı yolda kullanılan bir
başka gereç de cep telefonlandır.
İşte bu "kışkırtılmış tüketim" yeni bir ahlak ya-
ratmaktadır. Ahlak; toplumca kabul edilen, uygun
karşılanan, kabul gören tutum ve davranışlar oldu-
ğuna göre bu "yeni ahlak" hangi değerleri taşımak-
tadır?
Öncelikle insanlar artık "elde etmek istedikleri
için çalışmak, hak etmek, kendini yetiştirmek, işe
yaramak, verimli olmak gerektiği" yolundaki de-
ğerleri terk etmektedir. Bu değerlerin yenni "elde
etmek için yolunu bulmak, hıç zaman kaybetme-
mek, şimdi almak, kendi dışındaki herkesten ya-
rarlanmak, hiçbir sınırlayıcı kuralı kabul etmemek,
sadece kendi işine yaramak" almaktadır. Bu tutum
da üzerine hiçbir sorumluluk almama, kendi so-
rumluluğunu da başkalarının üzerıne yıkmak dav-
ranışını yaratmaktadır. "Istediklerini elde etmek"
için her yol uygulanır görülünce de yalan söylemek,
kandırmak, aldatmak, şiddet kullanmak son dere-
ce "doğru, haklı ve meşru" sayılmaktadır.
"Kışkırtılmış tüketim", toplumların ve insanlann
ahlakının bozulmasının temelidir. Bugünkü özbilin-
ce aykın, özdenetimi olmayan, sorumluluk taşı-
mayan insan davranışları, önümüzdeki yıllarda da-
ha da artacaktır. Büyük kentler herkesin kendisini
korumak zorunda kaldığı vahşı cangıllara döne-
cektir. Aileler. çocuklarına ve gençlere sahip çıka-
mayacaktır. Onların gerçek sahiplerı, sanal dünya-
nın da, gerçek dünyanın da tüketim imparatorlan
olacaktır. Tüketim imparatorlarının bütün sektör-
lere egemen olan kararları insanları yönetecektir.
Toplumlann günümüzdeki durumu da bundan
başka nedir ki?
e-mail:erdalata '(superonline.com
erdalata « cumhuhriyet.com.tr
Faks:0212-513 90 98
St. Vincent Deklarosyonu
Şeker hastahğına
ortak strateji
İstanbul Haber Servisi -
Avrupa Diyabet Stratejisi
Belirleme Grubu üyesi tn-
giliz bilım adamı Prof. Dr.
Has Keen. St. Vincent
Deklarasyonu'nun amacı-
nın, Avrupa ülkelerinde
diyabet bakım ve tedavı-
sınde ortak konsensüs
oluşturarak hastanın ya-
şam kalıtesini y'ükseltecek
stratejileri belirlemek ol-
duğunu söyledi.
Lütfi Kırdar Üluslarara-
sı Kongre ve Sergı Sara-
yı'nda, Sağlık Bakanlığı.
Dünya Sağlık Örgütü
(WH0), Üluslararası Di-
yabet Federasyonu, Türki-
ye Diyabet Tedavi ve Eği-
tim Vakfı ile Türk Diyabet
Cemıyeti'nce düzenlenen,
3 gün sürecek olan "St
Vincent Deklarasyo-
nu'nun Uygulanmasuıa
İlişkin 5. Toplantısı'n
na dün
de devam edildi.
Prof. Keen. şeker has-
talığının kan şekeri yük-
sekliği ile seyreden ve
ömür boyu devam eden bir
hastalık olduğunu söyledi.
Türkiye Diyabet Tedavi
ve Eğıtim Vakfı 2. Başka-
nı Prof. Dr. İlhan Satman
da 3 gün sürecek toplantı-
nm sonunda dünya hekım-
lenyle, şeker hastalığı ıle
ılgıli ortak bir strateji be-
lırleyeceklennı bildirdı.