Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 EYLÜL 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Yılmaz, 300
milyarı
açıklamadı'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP]çel
Milletvekili Fikri Sağlar,
MlT'in hesaplannın
denetlenmesi sırasında,
örtülü ödenekten verildiği
belirtilen 300 milyar lira
konusunda Başbakan
Mesut Yılmaz'ın açıklama
yapmamasmı eleştirdi.
Sağlar, Yılmaz'ı Susurluk
konusunda gereldi iradeyi
göstermemekle suçladı.
SPK'den
durdurma
kararı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Sermaye Piyasası
Kurulu (SPK), ÎMKB
üyelerinden ve geçen hafta
uğradıgı silahlı saldın
sonucu ayağından
yaralanan kumarhaneci
Omer Lütfu Topal'ın imam
nikâhlı eşi Birsu Hilal
Altıntaş'a ait Emper
Menkul Degerler AŞ'nin
sermaye piyasasındaki
faaliyetleri, bugünden
itibaren geçicı olarak
durdurulacak. SPK Başkanı
Muhsin Mengütürk dün
yaptığı yazılı açıklamada,
"Müşterilerin İMKB Takas
ve Saklama Bankası AŞ
nezdinde şu anda buJunan
varlıklan, talepleri halinde,
hesap durumlan
kesınleştıkten sonra yine
kendi adlanna açtıklan
hesaplara virmanlanacak"
dedi.
İP'den suikast
iddiası
• ANKARA (AA) - tP
Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Yalçın, tP Genel
Başkanı Dogu Perinçek'e
yönelik suikast hazırlığı
yapıldığını öne sürdü.
Ibrahim Şahin, Zeki Saral,
Emir Alpaslan ve Haluk
Kjrcı'dan oluşan grubun
Perinçek'i öldürmeyi
planladıgını iddia eden
Yalçın, Başbakan Mesut
Yılmaz'ın önceki gün
yaptığı basın toplantısına da
değinerek "Ibrahim Şahin
ekibinin cinayetleri
ortadadır. Bugün hâlâ
yasadışı faaliyetler
içindedirler. Yakalanmalan
ve cezalandmlmalan için
yeni cinayetler mi
beklenmektedir" dedi.
Kalemli
tazminat kazandı
• ANKARA (AA)-
Ankara 14. Asliye Hukuk
Mahkemesi, "komünistin
oğluna oy yok" başlığı ile
yayımlanan bir haberde,
ANAP Milletvekili ve eski
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli'ye hakaret edildiği
gerekçesiyle, haberin
yayımlandığı Öncü gazetesi
ve dava konusu demeci
veren DYP Milletvekili
Bayar Ökten'i 1 milyar lira
tazminat ödemeye mahkûm
etti.
Yargrtay'da
seçim
• ANKARA (AA)-
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi
Başkanlıgına Eraslan
Özkaya yeniden seçildi.
Nevşehir'in Hacıbektaş
ilçesinde 12 Aralık 1939'da
doğan Özkaya, Ankara
Gazi Lisesi'ni bitirdikten
sonra Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi'ne girdi.
1962'de mezun olan
Özkaya. çeşitli yerlerde
savcılık ve hâkimlik yaptı.
1986'da Yargıtay üyeliğıne
seçilen Özkaya, evli ve üç
çocuk babası.
Türbanda göriişler farldı
Ecevit: Türbanda geri adım yok. Yılmaz: Partiler istismar etmezse sorun çözülür.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Üniversitelenn açılmasıyla
birlikte türban tartışması da ale\ -
lendi. ANAP ve FP arasında tür-
banla ilgili uzlaşma pazarlığı sürer-
ken Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit, "Hûkümetin türban konu-
sunda geri adım atmasının söz ko-
nusu olamayacağmı" açıkladı.
BM'nin 53. Genel Kurul çalışma-
lanna katılmak içın New York'a
giden Başbakan Mesut Vıimaz ise
"Hiçbirparti istismar etmezse, tür-
ban sorunu kolayca çözülür" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Milli Sa-
vunma Bakanı Ismet Sezgin de
"Türnanın çarşılara dökühnesin-
den rahatsız olduğunu" bıldırdı.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Keçeciler ıse yasalarda
"Ünrversite öğrencikrinin başörtü
örtmesinebirengd bulunmadığmı,
Anayasa Mahkemesi'nin de Mec-
lis yerine geçerek hüküm ihdas et-
me vetkisi bulunmadığmı" ilen
sürdü.
ANAP ve FP grup başkanvekıl-
lerinin önceki günkü görüşmesın-
de. türban ıle ilgılı yasal düzenle-
melere gidilmesini öngören gizlı
bir ıttifak sağlandığı haberlen dün
kuhslerde yaygınlaştı. TBMM
açıldıguıda türban sorunuyla ilgili
yasal düzenleme yoluna gidilece-
ği, eğitim hakkını engelleyenlere
karşı yaptınm öngören bir düzen-
leme getinlecegı, YÖK üyelerinin
TBMM tarafindan seçılmesi öne-
risinin de gündeme getinlecegi öne
sürüldü. Kulislerde, Başbakan Me-
sut Yılmaz ile FP liden Recai Ku-
tan'ın birarayagelecegi de dıle ge-
tinldı. ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Keçeciler ise türbanla ilgi-
li herhangı bir yasa ya da anayasa
önensı gündeme gerirmeyi düşün-
mediklerini, böyle bir şeye de ge-
rek olmadığını söyledi.
Ecevit dün, Adalet Bakanı Ha-
san Denizkurdu'nu kabulü sırasın-
da gazetecıienn türbanla ıigıli so-
rularmı yanıtlarken DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'e yüklendi.
Ecevit, "Ufııkta seçim göründük-
ten sonra Çiller din konusunu çok
sorumsuzca istismar etmeye başla-
dLHattageçmiste RP'nin yaptığın-
dan daha ağır bir biçimde istismar
etmeye başladı. Seçim yaklaşırken
Türkiye'nin gündemini çok yakı-
şıksız ve olumsuz biçimde türban
konusunu getirdi" dedi.
Ecevit, gündemlerindeki önce-
likli konunun ekonomi oldugunu
vurgulayarak "Biz bu kadar ivedi
sorunun üzerine sanki onlan göz-
den sakiarmış gibi bir başörtüsü
örtülmesini içimi/c sndirenıiyoruz.
Bu konu\u seçimlerden sonra da-
ha serinkanulıkla ele alma gereği
\ardir'* di>e konuştu. Türban tar-
tışmalarının dışında kalmaya ça-
iıştıklannı bıldıren Ecevit, konu-
nun Türkıye gündeminde gereken-
den fazla ele alındıgını savundu.
Ecev ıt. "FP dini seçimlerde kullan-
mayacağını söjiüjor. Bu konuda ne
düşünüyorsunuz- sorusuna "Bu
konudaen sakuıcalı davrantşın ÇU-
kr'den geidiğini düşünüvorum.A\-
dm bir Türk hanımına böyle bir
davranışı asla vakışüramıyorum"
yanıtını yerdi
ODTÜ Röktörü Prof. Dr. Suha
Sevük'ün irticanın büyüdüğüne
ilışkın görüşlerine katılmadığını
belirten Mılli Savunma Bakanı
Sezginde "trtica hevesiileri olabi-
lir. ama irtica faaliyctierinin bu ka-
dar ortada göriinmesi 55. hüküme-
tin irtica ile mücadele ettiğinin açık
birkanıOdır" görüşlennı savundu.
Hükümet ortagı DSP'nın grup
başkanvekilleriyle dün bir araya
gelen ANAP grup başkanvekille-
ri, türban konusunda FP ile gizli
bir protokol imzaladıklan yolun-
daki haberlen yalanladılar. ANAP
Grup Başkanvekili Llkü Güney,
"Biz FP yöneticüerine de söyledik.
Türban konusu hûkümetin, Mec-
lis'in j a da si> asi parti gruplanmn
değil, üniversitelerin işidir. Tür-
banla ilgili olarak FP ile herhangi
bir anlaşmamız olamaz" dedi.
Türkiye Barolar Bırlıgı Başkanı
Prof. Dr. Eralp Özgen de türban
konusundaki tartışmaya katılırken
idarenm yargı kararlanna mutlaka
uyması gerektigini bildırdı.
Cumhurbaşkanı Demirel: Demokratik laik Türkiye geri gidemez, ileri gidecektir
'Uıriversite aychnhğın kapısıtLHANUYGUN
SAKARYA - Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Türkiye'de ilkokula giren 100 co-
cuktan 9'unun üniversiteyi bitirebildigini
söyledi. Demirel, "Bu olmaz. Bu 9 çocuğu
30'a çıkarmanm peşindeyiz" dedi. Aydınlık
Türkiye'ye açılan kapının Türk üniversite-
leri oldugunu belirten Demirel. "Çağdaş,
demokratik, laik bir hukuk devleti olarak
Türkiye geriye gidemez; ikrhe gidecektir"
diye konuştu.
Demirel, Sakarya Üniversitesi'nin 1998-
ODTÜ
Eski
mezunlar
Sevük'ü
destekledi
ANKARA(Cumhuri-
yetBürosu)-ODTÜ me-
zunlan deraekleri, rek-
tör Suha Sevük'ün, üni-
versitenin açılışında
yaptığı konuşmaya des-
tek verdi. ODTÜ me-
zunlan, "Sevük'ün ko-
nuşmasının altma ünza
attiklannı" bıldirdiler.
ODTÜ Mezunlan
Derneği'nden dün yapı-
lan yazılı açıklamada,
Sevük'ün 1998-1999
akademik yılmın açılı-
şında yaptığı konuşma-
nın, mezunlann görüş ve
özlemlerini aynen yan-
sıttığı bildirildi. Açüda-
mada.
K
zaman içinde ki-
mi siyasi partilerin basi-
retsizHğj" ile iktidar olan
siyasal Islamm, takıyye
yapıp Türk devrimleri
ile kazanılmış mevzileri
eğitimden başlayarak bi-
rer birer ele geçirmeye
çalıştığı, çetelerden ve
yolsuzluktan bunalan
kitlelerin de "adil dü-
zen" umuduyla siyasi Is-
lama destek verdikleri
kaydedildi. Açıklamada
şu görüşlere yer verildi:
• "Laikcumhuriyetimi-
zin temelilkeierinden ta-
viz vermejeceğimizı bir
kez daha yineler, ODTÜ
mezunlan dernekleri
olarak rektörümüzün
konuşmasında belirttigi
tüm hususlann arkasın-
da duracağımıa ka-
muoyuna duyururuz."
99 eğitim-öğretim yılına başlaması dolayı-
sıyla Esentepe Kampusu'nda düzenlenen
törende bir konuşma yaptı.
Demirel, Sakarya Universitesi'ndeki ge-
lişmelere degindikten sonra önümüzdeki 10
yıl içinde Türkiye'nin nüfus bakımından
Avrupa ülkeleri arasında Almanya'dan son-
ra ikinci duruma gelecegini belirterek,
"Türkiye sadece nüfus. toprak bakımından
değil,fterbakımdan büyüktür. Bugün Avru-
pa ülkelermin seviyesinde zenginleşmiş bir
ülke degiliz, ama Cumhurivet'in başından
bu yana nüfusu 6 kat artnu; olmasına rağ-
men, satın alma gücü bakımından 5 bin do-
lara gelebilmisizdir. Bunu kadamak, sonra
yüksek sev ij elere çıkarmak istiyoruz"-dedi.
Cumhuriyet'ın ilk yıllannda sadece Da-
rülfiinun oldugunu, bunun üniversite anlamı-
na gelmediğını kaydeden Demirel, üniversi-
te kavramının Türkiye'ye Büyük Atatürk
tarafindan 1933 yılında kazandınldığmı \oır-
guladı. Bugün 60 btne varan öğretim kadro-
su, 1.5 mılyona varan ögrencisiyle Türk üni-
versitelerinin Türkiye'nin gelecegi açısın-
dan önemli oldugunu anlatan Demirel, "A-
ma Türldye'de ilkokula giden 100 çocuktan
Sevigen'den Habipler Köyü'ne ziyaret
çesine bağfa Habipler Köyü'ne giderek yurttaşlann sorunJannı dinledi. Se\igen, ilçe kavmakamı Aziz Inci'vte
birlikte yurttaşlara son gelişmeler hakkında bilgiler verdL Görüşmede. 25 \ıllık yerleşim böigesi olan ve nüfusu
16 bine ulaşan Habipler Köyü'nün sakinltri isteklerini şö>le sıraladılar: "Taşocağına gidip geien kamyonlann
güzergâhiannm değiştirilmesi: mezarbğm başka bir yere taşınarak alanın çocuk parkı yapüması; köye eiektıik,
su, asfait getirümesi; sağlık ocağının kuruiması; emniyet ve PTT binasmın >apılması: öğrermen açığmın gideril-
mesi; tapuJann dağrtılması." Sevigen. bu sorunlann her birinin sıravia çözüleceğini, ayasetçüer adına kendisinin,
idare adına da kajTnakanıın geiişmeterin takipçisi olacaklannı söyledi (Fotoğraf: HÂTİCE TL'NCER)
Burdur IHCde türban direnişi
GÜLÇİNtLCİ
BURDUR-1997-1998 egitim öğre-
tım yılı ikinci dönemi türbanlı başla-
yan ve olaylı kapanan Burdur Imam-
Hatıp Lısesi'nde, bu öğretim yılı da tür-
ban eylemleriyle başladı.
Okulun ilk haftasında kılık kıyafet-
lerine ses çıkanlmayan öğrenciler, okul
yönetimınce 18 Eylül'deyapılan ve haf-
ta başından itibaren kılık kıyafet genel-
gesine uymalan gerektigini, uymayan-
lann dısiplin kuruluna gönderilecekle-
rinı hatırlatan genel duyurudan sonra
eyleme geçtiler.
Yaklaşık yüzde 7O'ı türbanlannı çı-
karmamak için derslere girmeyen kız
ögrenciler, önceki gün başlattıklan oku-
lun dış duvan önünde topluca bekleme
eylemini sürduriiyorlar.
Bu arada, Burdur 58. Er Egitim Top-
çu Tugayı Komutanlığı'nın, anayasanın
devrim yasalannın korunmasını içeren
174. maddesinin 8. bendinde yer alan
"Baa Kis>elerin Giyüemeyeceğine Da-
irKanun"a uyulmadığı gerekesiyle ge-
çen yıl öğretim dönemınin başında ge-
ri çektiği subay ögretmenin, bu yıl da
Atatürk ilke ve devrimlerine uygun kı-
yafetle de"rslere girilmediği için milli
güvenlik derslerine girmedigı ögrenil-
di. Sorunun Burdur Valiliği'nde de özel
gündemle görüşüldügü bildirildi.
Milli Egitim Bakanlığı'nın uygun kı-
lık kıyafet genelgesı doğrultusunda
okul yönetimince uyanlan Burdur
tHUnin türbanlı kız öğrencilen, önce-
ki gün okula yine fürbanlanyla geldıler.
Okul yönetiminin genelgeye aykın gi-
yinen ögrencilerin ad ve numaralannı
ahnaya başlamasıyla dışan çıkan tür-
banlı ögrenciler. okulun karşısında bi-
riktiler, çagınlan polise ragmen dagıl-
madılar. Bazı polislerin erkek ögrenci-
leri de kız arkadaşlannı desteklemele-
n yönünde kışkırttıgı öne sürüldü.
Burdur IHL Müdür Vekıli Recep Yi-
ğit'in kılık kıyafet yönetmeligini uygu-
lamaya çalışmasına karşın müdür yar-
dımcılan Sami Bülbül, Nurseda Öz-
>Tirt Doğan Ay ile ögretmenler Mah-
mut Gün, Kadir Kulger. Kemal San.
Şengül Ay ve Yaşar Gül'ün türbanlı öğ-
rencilen destekledikleri öne surülüyor
9'u üniversite bitiriyor: bu olmaz. Bu 9 çocu-
ğu 30'a çıkarmanın peşindeyiz. Gayret bu-
dur. Bunlardan ne istivorsun derseniz, Cum-
huriyet'in 75. yıldönümünde daha iyi oku-
muş bir Türkiye, daha a>duüanmış bir halk.
Aradığnnız bu" diye konuştu. Demirel, 21.
yüzyıhn farklı bir yüzyıl. söz konusu döne-
min degişmez karakterlerinden birisinin, bi-
lim ve teknoloji olacağını belirtti.
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. tsma-
U Çetik ünıversitenin mühendislik dalında
verdiği fahri doktora unvanını Demirel'e
sundu.
ANAPve
DSPMecüs
gündeminde
anlaştı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Hükümet ortaklan
ANAP ve DSP'nin grup baş-
kanvekilleri, dün bir araya
gelerek 1 Ekim'de açılacak
olan TBMM'nin gündemi
konusunda uzlaşmaya vardı-
lar. Gündemde türbanla ilgi-
li bir konunun bulunmadığı;
sendika. dernek ve vakıf yö-
neticilerinin aktif politikaya
katılmalan ve milletvekili
olabilmelerine olanak sağla-
mak amacıyla anayasanın
82. maddesinin değiştirilme-
sı önerisinin görüşülecek
maddeler arasında yer alaca-
ğı bildirildi. ANAP ve DSP
arasındaki uzlaşma, DTP ve
CHP'ye de götürülecek.
ANAP grup başkanvekil-
leri ÜlküGünev ve Uğur Ak-
söz ile DSP grup başkanve-
killen Metin Bostancıoglu ve
AU Ihksm, dün TBMM'de
bir araya geldıler.Görüşme-
nin ardından yapılan açıkla-
mada şöyle denildi: "Anaya-
sanın 82. maddesinin değişik-
Kği, yerel yönetim yasa tasa-
nsı ve 190 sayıh kadro yasa ta-
sansı ile yarguun hızlandınl-
masını sağlayacakdiğeryasa
teklif >« tasanlannın görü-
şüunesi hususundaki teklifın
DTP ve CHP'ye de götürül-
mesi ve bu partilerie de görü-
şüldükten sonra Damşma
Kurulu'nun toplantaya çağ-
nlması uygun görülmüştür."
190 sayılı kadro yasasıyla,
SSK'ye 16 bin, Vakıflar'a
256, Yargıtay'a 22, Danış-
tay'a 35, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü'ne 10 bin 50, Adli
Tıp'a 488, Adalet Bakanlı-
gı'na 10 bin 768, Sağlık Ba-
kanlıgı'na 35 bin 641. Tanm
Bakanlığı'na da 2 bin 438
kadro verilmesi öngörülüyor.
DüZ YAZII ORHAN BtRGÎT Faks: 0212- 6770762 E-Mail: obirgrt ^ posta cumhuriyet.com
Başkan Clinton'ın, Büyük Jüri'ye
verdiği ifadenin video bandının Ameri-
kan televizyonlannda yayımlanmasının,
medyanın özel yaşamla ilgili haberter-
de nasıl davranması gerektiği yolunda-
ki tartışmalan alevlendireceği anlaşılı-
yor. Dünkü Ingiliz gazetelerinin bu ya-
yınta ilgili değerlendirmelerinde en çar-
pıo olanı The Independent'in başlığın-
da toplanmıştı:
"Engizisyon Mahkemesi."
Bir başka gazete, TheTimes, sorgu-
lama biçiminin ortaçağdaki sadistikdu-
ruşmalan çağnştırdığı görüşüne yer ver-
mişti. The Daily Telegraph ıse ilginç bir
buluşla, televizyon istasyonlannda ya-
yımlanan video görüntülerini, gazete-
nin tiyatro kritiğınin büyüteci altına sok-
muştu. Kritiğin izlenimleri ise ilginçti. O
"40 milyon dolara varan bu gösteri için
savcı Starr ve ekibinin performansı fi-
yaskoydu" diyor ve Başkanın bu utanç
verci ortamda bile hayranlık uyandırdı-
ğın söylüyordu. Gazetelerin bu değer-
lendirmeleri, bana bundan 37 yıl önce
bir başka liderin gönül ilişkileri ile ilgili
ola'ak sorgulanmasını hatırlattı.
27 Mayıs ihtilalinin devirdiği rahmet-
li Adnan Menderes, ünlü opera sanat-
çımz Ayhan Aydan ile evlilik dışı ılişki-
ye gırmış ve bu ilişki sonunda bir çocuk-
Engizisyon Mahkemesi
lan olmuştu. Bebeğin doğumunun ön-
lenmesi için kürtaj operasyonu yapıldı-
ğı söyieniyor ve daha ileri yıllarda Istan-
bul Belediye Başkanı seçilecek jineko-
log Dr. Fahri Atabey, bu nedenle suç-
lanıyordu. Yassıada Mahkemesi, baş-
bakan ve arkadaşlannı belki o ihtilalin
de başlıca nedeni olması gereken ana-
yasayı ihlalden yargılıyordu. Ama araya
tam anlamı ile entipüften ve dedikodu-
lara dayanan bazı dosyalar da neden-
se sokuşturulmuştu.
Hem siyasi hem de adli tarihin arşiv-
lerine "BebekDavası" olarak geçecek
olan olay da bunlann arasındaydı.
Sanki Adnan Bey ve Ayhan Aydan
aksini inkâr ediyorlarmış gibi, bu dava-
yı Yüksek Adalet Dıvanı'nın önüne ge-
tiren Başsavcı Egesel, sözümona iliş-
kiyi belgelemek amacı ile, duruşma sı-
rasında ayağa kalktı ve eline bir kadın
külodualaraksalladı. iççamaşınn.baş-
bakanlık kasasından çıktığını söylüyor-
du. Menderes ve arkadaşlannın en kes-
kin politik hasımlannın bile, bu görün-
tüden rahatsız olduklannı, dahası sanık
sandalyesinde ezik ve mahcup görün-
tüler sergileyen eski başbakana acıdık-
lannı, sempati ile kanşık duygular bes-
lediklerini söylemeliyim. O tür davalar
ve o davalarda sergilenen tutumları
çağrıştıran son video-şov gösterisinin
yaklaşan seçimler için ABD'deki Cum-
huriyetçi')erin bir kurgusu olduğu bilinı-
yor. Ama bu kurgunun, hazırlayıcıları
için bir bumerang olabileceğini unut-
mamalıyız.
Süper komşuda olup bitenleri kendi
evlerinin sorunu gibi ele alan, sadece In-
giliz gazeteleri de değil. Yakında biribir-
leri ıle seçim sandıklannda hesaplaş-
manın hazırlıklan içinde olan Helmut
Kohl ve Oscar Lafontaine de belki ilk
ve son kez aynı görüş için birleşmiş. Al-
manya'nın bugünkü Başbakanı, tele-
vizyon gösterilerinin dünyanın en
önemli makamına zarar verdiğini söy-
lemiş. SPD Genel Başkanı ise uygula-
mayı "/<5renç"otarakdeğeriendirmişve
bir başkanın temel haklannın ihlal edil-
diğini vurgulamış. Yeşiller Partisi'nin
Parlamento Başkan Yardımcısı ise da-
ha ileri bir konumda. Televizyonlardaki
şovun bir tür insan haklarını ihlal oldu-
gunu söyleyen Vollmer, Almanları
Bonn'daki ABD Büyükelçılik binası
önünde protesto gösterisıne çağırmış.
Medyanın kabına sığmaz gücü böyle-
sine başıboş nereye kadar gidecek?
Sanınm Clinton sorgulamasının, ol-
duğu gibi televizyonlara yansrtılmasının
tepkileri bu sorunun tartışılmasına uza-
nacak. 15 Nisan seçımlen yaklaşırken,
medya sektöründeki yenı oluşumlann
arkasında nelerin yattığını bilmek için
kâhin olmak gerekir. Ama, bu silahlann
eski sahiplerinin de, yeni yeni sahneye
çıkmaya hazırlananlann da son olayı
dikkatle izleyeceklerini umanm.
Clinton Video-Şov'dan tüm dünya
medyası ve eylemlerini medya malze-
mesi yapmak isteyen polıtikacılanmız
için çıkartılacak kadar bol ders malze-
mesi var.
Başta, DYP mrtinglerinde türbanlı
posterlerinı astıran, kürsüye türbanla
çıkan, bununla da yetinmeyerek seç-
menlere türban dağıtılması emrini ve-
ren Tansu Çiller, bu dersleri dikkatle iz-
lemeliler. Şu son Fazilet Partisı-ANAP
türban komisyonu, medya önünde ve
yaklaşan seçimler öncesinde yüzde
yüz bir oy avcılığı amaçlı tezgâh değil
de nedir?
Parsayı Tansu Çiller'e kaptırtmaktan
korkan Fazilet Partisi Grup Başkan Ve-
killeri, tam TBMM'nin açılış günleri ön-
cesinde iktidann büyük ortağının grup
temsılcilennin kapısını çalıyor ve türban
izni için birlikte hareket karşıltğında ya-
salara destek vaadinde bulunuyoriar.
Türban sorununu siyaset malzemesi
yapmamak gerektigini söyleyenlerin
"Işte suçüstü budur" diyebilecekleri bir
manzara.
Başbakan, bu manzarayı tam bir ida-
re-i maslahatçı yorum ile algılayarak
Amerika'ya gidiyor. Sorunu, yaklaşan
seçimler için malzeme olarak kullan-
mak isteyenlere açık kapı bırakacak de-
meçlervererek. Allahtan bir yandan Bü-
lent Ecevit, öte yandan Ismet Sezgin,
Anavatan'lılann araladıkları kapının ka-
palı tutulmasını söylüyortar.
Türban olayının bir seçim malzeme-
si yapılmasının tehlikesini bir kez daha
yıneleyen Ecevit'in uyarısı, bakalım Fa-
zilet Partilileri de Anavatanlılan da sağ-
duyu çızgisıne getirecek mi?
Çiller mi dediniz?
DYP Genel Başkanı'nın iflah ol-
mayacağım bilmeyenımiz mi kaldı?
POLİTtKA GÜNLUGU
HİKMET ÇETİNKA1A
İncirlik Gnevi...
Harb-lş Amerikan işyerlerındeki grevi ikinci ayını
doldurdu...
Adana İncirlik, Ankara Jusmat ve Izmır'deki işyer-
lerinde 23 Temmuz 1998'de başlayan grevde ilginç
gelişmeler yaşanıyor...
Anlaşmazlığın en önemli bölümü, parasal konula-
nn yanı sıra bu işyerierinde çalışan kaçak Amerikalı-
lar olduğu da bir gerçek...
18 Ağustos 1998 tarihinde Amerikan Büyükelçili-
ği bir basın açıklamasıyla olaya yeni bir boyut kazan-
dırmıştı...
Açıklamada şöyle deniliyordu:
"Âmerikalı aile mensuplannın çalıştınlması, toplu iş
sözleşmesi görüşmelerinde tartışılacak bir konu de-
ğildir. Türk ve Amenkan hukümetlennin mutabık kal-
dığı ikili anlaşmalar çerçevesinde bu tür ışçı çalıştı-
nlması onaylanmaktadır."
CHP Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül, Başba-
kan Mesut Yılmaz a bir soru önergesi vererek kimi
sorular yönettti ve bunların yazılı olarak yanıtlanma-
sınıistedi...
Önce şu kaçak Âmerikalı işçiler üzerinde durmak
istiyoruz...
CHP'li Yurdagül, kaçak işçi çalıştınlmasına ilişkin
gelişmeleri şöyle aktardı bize:
"Ulusal mevzuata ve çıkarlarımıza aykın, kaçak
Âmerikalı çalıştınlması, 10yılı aşkın süredir Türk Harb-
lş yöneticileh tarafindan sürekli olarak başta Dışışle-
ri Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı olmak üzere en üst
düzeyde dile getinlmış ve soruna çözüm buiunması
istenmiştir..."
Sendika kökenlı (eski Harb-lş Kocaeli Şube Baş-
kanı) milletvekili olan Bekır Yurdagül, bunlan aktar-
dıktan sonra ekliyor:
"Amerikan Büyükelçiliği'nın yaptığı basın açıklama-
sıyla Amerikalılann kaçak olarak çalıştınlması ıkili an-
laşmalara bağlanarak meşrulaştınlmak ıstenıyor..."
Olacak şey mi bu?
Başta Dışişleri Bakanı ismail Cem. Çalışma Baka-
nı Nami Çağan olmak üzere tüm yetkilileri göreve ça-
ğınyoruz...
Yurdagül, bu konuda Başbakan Mesut Yılmaz'a
soruyor:
"Ulusal çıkarianmıza ve yasal mevzuata aykın bu
tür ikili anlaşmalar var mıdır?"
• • •
Harb-lş Sendikası Genel Başkanı Izzet Çetin,
Amerikan işyerierinde olup bitenlerie ilgili olarak dün
sabah şunlan anlattı:
"Mart ayı içinde başlayan ve uzun görüşmelere
karşın anlaşma sağlanamaması üzenne 23 Temmuz
1996 tarihinde grev uygulamasına geçilen Amerikan
işyerierinde; işveren, grevı etkisizleştırmek amacıyla
kaos ortamı yaratmaya yöneldi. Bu amaçla grev göz-
cülerimize saldınldı, aksayan hizmetlenn yürütülme-
s/ için zor kullanıldı, Amerikalılann İncirlik Üssü dı-
şına çıkışlanyasaklanarak sürekli birgerilim ortamıya-
ratıldı. Bunun sonucunda İncirlik esnafından bir bö-
lümü grev karşıtı açıklamalarda bulundu. Açıklama-
lann yapılmasından birsüre önce ABD Basın Büro-
su yetkilisinin esnafı ziyaret etmesı dıkkat çekıciydi.
Grev kıncılığı birçok kez Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü ile Adana 2. İş
Mahkemesi tarafindan tespit edildı. Ancak Ameri-
kalılar, İş Mahkemesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Adana Bölge Müdüriüğü'nün tebliğlerini;
Tebliğlerin Amerikan hükümetıne yapılması gerekti-
gini' ileri sürerek kabul etmedi. Kararı tebliğ etmek
isteyen mahkeme görevlilen, bazı Türk askeri yetkı-
lilerinin de anlaşılmaz yardımı ile İncirlik Üssü'ne so-
kulmadı. Bu arada grevin Bakanlar Kurulu tarafin-
dan ertelenmesi için diplomatik gınşimleryoğunlaş-
tınldı."
• • •
Amerikan Büyükelçiliği ne dıyor?
"KaçakÂmerikalı işçiler, Türk-ABD ikili anlaşmala-
n çerçevesinde çalıştınlıyor..."
Bu konuyu Izzet Çetin'e sorduk ve şu yanıtı aldık:
"Amerikalılar ikili anlaşmalar nedeniyle Tün\ıye'de
yasalan tanımadıklannı söylüyoriar. Oysa çalışma ya-
şamı açısından uluslararası antlaşmalarda ev sahibi
ülkenin hukuk sisteminin geçertiliği tartışma konusu
olamaz. 2007 sayılı yasamız, yabancılann hangi ış-
lerde çalışabileceğini düzenlemiştir..."
Amerikalılann pasaportlannda 'ça//şamaz'damga-
sı yok mu?
Elbetvar!..
Amerikalılar 2007 sayılı yasaya karşın çalışıyor-
lar...
Bugün Amerikan işyerierinde 2 bin kaçak Âmeri-
kalı çalışıyor...
Işte onun için de CHP'li Bekir Yurdagül, Başbakan
Yılmaz'a soruyor:
"özellikte Adana İncirlik Üssü'ndeki Türk yetkilile-
rinin Çalışma Bakanlığı iş müfettişlen ile Adana Böl-
ge Çalışma Müdüriüğü görevlilennin çalışmalannı en-
gellemekle kalmayıp bağımsız yargı kararlannı uygu-
lamak için işyerine gırmesi gereken Adana lcra Hâ-
kimliği memuriannı üsse almayarakyargı karariannın
yaşama geçmesini engellediklerinı bıliyor musunuz?
Türk topraklan üzerindeki birişyerinde müfettiş ra-
poriannın, yasalann, yargı karariannın uygulanabil-
mesiiçin önlem almayı ve bunu uygulamayanlarhak-
kında idari işlem yaptırmayı düşünüyor musunuz?"
hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A Ş Y A Y I N L A R I
HtKMETfiTNUV
SEVDANLNADRESI
BE1U DECtl.
ÇAĞİNIN TAHIĞI ÜC YAZAR
2 BASI
Ç
2 BASI
40CKC1
KUBİLAY 0UYI VE TARİKAT
KAMPURI
4. BASI
SANCILI YltUR Kü$ATIÜ¥IJ
SOKAKLAR
4 BASI
«cccc-,
KUZU POSTUNDA KURT
2 BASI
ZAMBAK SAM DA BULAJTI KAN
2 BASI
îa :cc -_
DİN BARONÜNUN KAZLARI
2. BASI
gco :cc T_
ÂJIK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
9CCX0TL
JERİAT PAZARI
80C000TL
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL• 000 COO T
L
Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Caddesı No 39/41
34334) Cağaloğlu-lstanbul Te|- (0212) 514 01 96