25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 EYLÜL 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Yılmaz, 300 milyarı açıklamadı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP]çel Milletvekili Fikri Sağlar, MlT'in hesaplannın denetlenmesi sırasında, örtülü ödenekten verildiği belirtilen 300 milyar lira konusunda Başbakan Mesut Yılmaz'ın açıklama yapmamasmı eleştirdi. Sağlar, Yılmaz'ı Susurluk konusunda gereldi iradeyi göstermemekle suçladı. SPK'den durdurma kararı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), ÎMKB üyelerinden ve geçen hafta uğradıgı silahlı saldın sonucu ayağından yaralanan kumarhaneci Omer Lütfu Topal'ın imam nikâhlı eşi Birsu Hilal Altıntaş'a ait Emper Menkul Degerler AŞ'nin sermaye piyasasındaki faaliyetleri, bugünden itibaren geçicı olarak durdurulacak. SPK Başkanı Muhsin Mengütürk dün yaptığı yazılı açıklamada, "Müşterilerin İMKB Takas ve Saklama Bankası AŞ nezdinde şu anda buJunan varlıklan, talepleri halinde, hesap durumlan kesınleştıkten sonra yine kendi adlanna açtıklan hesaplara virmanlanacak" dedi. İP'den suikast iddiası • ANKARA (AA) - tP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, tP Genel Başkanı Dogu Perinçek'e yönelik suikast hazırlığı yapıldığını öne sürdü. Ibrahim Şahin, Zeki Saral, Emir Alpaslan ve Haluk Kjrcı'dan oluşan grubun Perinçek'i öldürmeyi planladıgını iddia eden Yalçın, Başbakan Mesut Yılmaz'ın önceki gün yaptığı basın toplantısına da değinerek "Ibrahim Şahin ekibinin cinayetleri ortadadır. Bugün hâlâ yasadışı faaliyetler içindedirler. Yakalanmalan ve cezalandmlmalan için yeni cinayetler mi beklenmektedir" dedi. Kalemli tazminat kazandı • ANKARA (AA)- Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, "komünistin oğluna oy yok" başlığı ile yayımlanan bir haberde, ANAP Milletvekili ve eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'ye hakaret edildiği gerekçesiyle, haberin yayımlandığı Öncü gazetesi ve dava konusu demeci veren DYP Milletvekili Bayar Ökten'i 1 milyar lira tazminat ödemeye mahkûm etti. Yargrtay'da seçim • ANKARA (AA)- Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlıgına Eraslan Özkaya yeniden seçildi. Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde 12 Aralık 1939'da doğan Özkaya, Ankara Gazi Lisesi'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. 1962'de mezun olan Özkaya. çeşitli yerlerde savcılık ve hâkimlik yaptı. 1986'da Yargıtay üyeliğıne seçilen Özkaya, evli ve üç çocuk babası. Türbanda göriişler farldı Ecevit: Türbanda geri adım yok. Yılmaz: Partiler istismar etmezse sorun çözülür. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Üniversitelenn açılmasıyla birlikte türban tartışması da ale\ - lendi. ANAP ve FP arasında tür- banla ilgili uzlaşma pazarlığı sürer- ken Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, "Hûkümetin türban konu- sunda geri adım atmasının söz ko- nusu olamayacağmı" açıkladı. BM'nin 53. Genel Kurul çalışma- lanna katılmak içın New York'a giden Başbakan Mesut Vıimaz ise "Hiçbirparti istismar etmezse, tür- ban sorunu kolayca çözülür" dedi. Başbakan Yardımcısı ve Milli Sa- vunma Bakanı Ismet Sezgin de "Türnanın çarşılara dökühnesin- den rahatsız olduğunu" bıldırdı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler ıse yasalarda "Ünrversite öğrencikrinin başörtü örtmesinebirengd bulunmadığmı, Anayasa Mahkemesi'nin de Mec- lis yerine geçerek hüküm ihdas et- me vetkisi bulunmadığmı" ilen sürdü. ANAP ve FP grup başkanvekıl- lerinin önceki günkü görüşmesın- de. türban ıle ilgılı yasal düzenle- melere gidilmesini öngören gizlı bir ıttifak sağlandığı haberlen dün kuhslerde yaygınlaştı. TBMM açıldıguıda türban sorunuyla ilgili yasal düzenleme yoluna gidilece- ği, eğitim hakkını engelleyenlere karşı yaptınm öngören bir düzen- leme getinlecegı, YÖK üyelerinin TBMM tarafindan seçılmesi öne- risinin de gündeme getinlecegi öne sürüldü. Kulislerde, Başbakan Me- sut Yılmaz ile FP liden Recai Ku- tan'ın birarayagelecegi de dıle ge- tinldı. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Keçeciler ise türbanla ilgi- li herhangı bir yasa ya da anayasa önensı gündeme gerirmeyi düşün- mediklerini, böyle bir şeye de ge- rek olmadığını söyledi. Ecevit dün, Adalet Bakanı Ha- san Denizkurdu'nu kabulü sırasın- da gazetecıienn türbanla ıigıli so- rularmı yanıtlarken DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e yüklendi. Ecevit, "Ufııkta seçim göründük- ten sonra Çiller din konusunu çok sorumsuzca istismar etmeye başla- dLHattageçmiste RP'nin yaptığın- dan daha ağır bir biçimde istismar etmeye başladı. Seçim yaklaşırken Türkiye'nin gündemini çok yakı- şıksız ve olumsuz biçimde türban konusunu getirdi" dedi. Ecevit, gündemlerindeki önce- likli konunun ekonomi oldugunu vurgulayarak "Biz bu kadar ivedi sorunun üzerine sanki onlan göz- den sakiarmış gibi bir başörtüsü örtülmesini içimi/c sndirenıiyoruz. Bu konu\u seçimlerden sonra da- ha serinkanulıkla ele alma gereği \ardir'* di>e konuştu. Türban tar- tışmalarının dışında kalmaya ça- iıştıklannı bıldıren Ecevit, konu- nun Türkıye gündeminde gereken- den fazla ele alındıgını savundu. Ecev ıt. "FP dini seçimlerde kullan- mayacağını söjiüjor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz- sorusuna "Bu konudaen sakuıcalı davrantşın ÇU- kr'den geidiğini düşünüvorum.A\- dm bir Türk hanımına böyle bir davranışı asla vakışüramıyorum" yanıtını yerdi ODTÜ Röktörü Prof. Dr. Suha Sevük'ün irticanın büyüdüğüne ilışkın görüşlerine katılmadığını belirten Mılli Savunma Bakanı Sezginde "trtica hevesiileri olabi- lir. ama irtica faaliyctierinin bu ka- dar ortada göriinmesi 55. hüküme- tin irtica ile mücadele ettiğinin açık birkanıOdır" görüşlennı savundu. Hükümet ortagı DSP'nın grup başkanvekilleriyle dün bir araya gelen ANAP grup başkanvekille- ri, türban konusunda FP ile gizli bir protokol imzaladıklan yolun- daki haberlen yalanladılar. ANAP Grup Başkanvekili Llkü Güney, "Biz FP yöneticüerine de söyledik. Türban konusu hûkümetin, Mec- lis'in j a da si> asi parti gruplanmn değil, üniversitelerin işidir. Tür- banla ilgili olarak FP ile herhangi bir anlaşmamız olamaz" dedi. Türkiye Barolar Bırlıgı Başkanı Prof. Dr. Eralp Özgen de türban konusundaki tartışmaya katılırken idarenm yargı kararlanna mutlaka uyması gerektigini bildırdı. Cumhurbaşkanı Demirel: Demokratik laik Türkiye geri gidemez, ileri gidecektir 'Uıriversite aychnhğın kapısıtLHANUYGUN SAKARYA - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'de ilkokula giren 100 co- cuktan 9'unun üniversiteyi bitirebildigini söyledi. Demirel, "Bu olmaz. Bu 9 çocuğu 30'a çıkarmanm peşindeyiz" dedi. Aydınlık Türkiye'ye açılan kapının Türk üniversite- leri oldugunu belirten Demirel. "Çağdaş, demokratik, laik bir hukuk devleti olarak Türkiye geriye gidemez; ikrhe gidecektir" diye konuştu. Demirel, Sakarya Üniversitesi'nin 1998- ODTÜ Eski mezunlar Sevük'ü destekledi ANKARA(Cumhuri- yetBürosu)-ODTÜ me- zunlan deraekleri, rek- tör Suha Sevük'ün, üni- versitenin açılışında yaptığı konuşmaya des- tek verdi. ODTÜ me- zunlan, "Sevük'ün ko- nuşmasının altma ünza attiklannı" bıldirdiler. ODTÜ Mezunlan Derneği'nden dün yapı- lan yazılı açıklamada, Sevük'ün 1998-1999 akademik yılmın açılı- şında yaptığı konuşma- nın, mezunlann görüş ve özlemlerini aynen yan- sıttığı bildirildi. Açüda- mada. K zaman içinde ki- mi siyasi partilerin basi- retsizHğj" ile iktidar olan siyasal Islamm, takıyye yapıp Türk devrimleri ile kazanılmış mevzileri eğitimden başlayarak bi- rer birer ele geçirmeye çalıştığı, çetelerden ve yolsuzluktan bunalan kitlelerin de "adil dü- zen" umuduyla siyasi Is- lama destek verdikleri kaydedildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: • "Laikcumhuriyetimi- zin temelilkeierinden ta- viz vermejeceğimizı bir kez daha yineler, ODTÜ mezunlan dernekleri olarak rektörümüzün konuşmasında belirttigi tüm hususlann arkasın- da duracağımıa ka- muoyuna duyururuz." 99 eğitim-öğretim yılına başlaması dolayı- sıyla Esentepe Kampusu'nda düzenlenen törende bir konuşma yaptı. Demirel, Sakarya Universitesi'ndeki ge- lişmelere degindikten sonra önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye'nin nüfus bakımından Avrupa ülkeleri arasında Almanya'dan son- ra ikinci duruma gelecegini belirterek, "Türkiye sadece nüfus. toprak bakımından değil,fterbakımdan büyüktür. Bugün Avru- pa ülkelermin seviyesinde zenginleşmiş bir ülke degiliz, ama Cumhurivet'in başından bu yana nüfusu 6 kat artnu; olmasına rağ- men, satın alma gücü bakımından 5 bin do- lara gelebilmisizdir. Bunu kadamak, sonra yüksek sev ij elere çıkarmak istiyoruz"-dedi. Cumhuriyet'ın ilk yıllannda sadece Da- rülfiinun oldugunu, bunun üniversite anlamı- na gelmediğını kaydeden Demirel, üniversi- te kavramının Türkiye'ye Büyük Atatürk tarafindan 1933 yılında kazandınldığmı \oır- guladı. Bugün 60 btne varan öğretim kadro- su, 1.5 mılyona varan ögrencisiyle Türk üni- versitelerinin Türkiye'nin gelecegi açısın- dan önemli oldugunu anlatan Demirel, "A- ma Türldye'de ilkokula giden 100 çocuktan Sevigen'den Habipler Köyü'ne ziyaret çesine bağfa Habipler Köyü'ne giderek yurttaşlann sorunJannı dinledi. Se\igen, ilçe kavmakamı Aziz Inci'vte birlikte yurttaşlara son gelişmeler hakkında bilgiler verdL Görüşmede. 25 \ıllık yerleşim böigesi olan ve nüfusu 16 bine ulaşan Habipler Köyü'nün sakinltri isteklerini şö>le sıraladılar: "Taşocağına gidip geien kamyonlann güzergâhiannm değiştirilmesi: mezarbğm başka bir yere taşınarak alanın çocuk parkı yapüması; köye eiektıik, su, asfait getirümesi; sağlık ocağının kuruiması; emniyet ve PTT binasmın >apılması: öğrermen açığmın gideril- mesi; tapuJann dağrtılması." Sevigen. bu sorunlann her birinin sıravia çözüleceğini, ayasetçüer adına kendisinin, idare adına da kajTnakanıın geiişmeterin takipçisi olacaklannı söyledi (Fotoğraf: HÂTİCE TL'NCER) Burdur IHCde türban direnişi GÜLÇİNtLCİ BURDUR-1997-1998 egitim öğre- tım yılı ikinci dönemi türbanlı başla- yan ve olaylı kapanan Burdur Imam- Hatıp Lısesi'nde, bu öğretim yılı da tür- ban eylemleriyle başladı. Okulun ilk haftasında kılık kıyafet- lerine ses çıkanlmayan öğrenciler, okul yönetimınce 18 Eylül'deyapılan ve haf- ta başından itibaren kılık kıyafet genel- gesine uymalan gerektigini, uymayan- lann dısiplin kuruluna gönderilecekle- rinı hatırlatan genel duyurudan sonra eyleme geçtiler. Yaklaşık yüzde 7O'ı türbanlannı çı- karmamak için derslere girmeyen kız ögrenciler, önceki gün başlattıklan oku- lun dış duvan önünde topluca bekleme eylemini sürduriiyorlar. Bu arada, Burdur 58. Er Egitim Top- çu Tugayı Komutanlığı'nın, anayasanın devrim yasalannın korunmasını içeren 174. maddesinin 8. bendinde yer alan "Baa Kis>elerin Giyüemeyeceğine Da- irKanun"a uyulmadığı gerekesiyle ge- çen yıl öğretim dönemınin başında ge- ri çektiği subay ögretmenin, bu yıl da Atatürk ilke ve devrimlerine uygun kı- yafetle de"rslere girilmediği için milli güvenlik derslerine girmedigı ögrenil- di. Sorunun Burdur Valiliği'nde de özel gündemle görüşüldügü bildirildi. Milli Egitim Bakanlığı'nın uygun kı- lık kıyafet genelgesı doğrultusunda okul yönetimince uyanlan Burdur tHUnin türbanlı kız öğrencilen, önce- ki gün okula yine fürbanlanyla geldıler. Okul yönetiminin genelgeye aykın gi- yinen ögrencilerin ad ve numaralannı ahnaya başlamasıyla dışan çıkan tür- banlı ögrenciler. okulun karşısında bi- riktiler, çagınlan polise ragmen dagıl- madılar. Bazı polislerin erkek ögrenci- leri de kız arkadaşlannı desteklemele- n yönünde kışkırttıgı öne sürüldü. Burdur IHL Müdür Vekıli Recep Yi- ğit'in kılık kıyafet yönetmeligini uygu- lamaya çalışmasına karşın müdür yar- dımcılan Sami Bülbül, Nurseda Öz- >Tirt Doğan Ay ile ögretmenler Mah- mut Gün, Kadir Kulger. Kemal San. Şengül Ay ve Yaşar Gül'ün türbanlı öğ- rencilen destekledikleri öne surülüyor 9'u üniversite bitiriyor: bu olmaz. Bu 9 çocu- ğu 30'a çıkarmanın peşindeyiz. Gayret bu- dur. Bunlardan ne istivorsun derseniz, Cum- huriyet'in 75. yıldönümünde daha iyi oku- muş bir Türkiye, daha a>duüanmış bir halk. Aradığnnız bu" diye konuştu. Demirel, 21. yüzyıhn farklı bir yüzyıl. söz konusu döne- min degişmez karakterlerinden birisinin, bi- lim ve teknoloji olacağını belirtti. Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. tsma- U Çetik ünıversitenin mühendislik dalında verdiği fahri doktora unvanını Demirel'e sundu. ANAPve DSPMecüs gündeminde anlaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hükümet ortaklan ANAP ve DSP'nin grup baş- kanvekilleri, dün bir araya gelerek 1 Ekim'de açılacak olan TBMM'nin gündemi konusunda uzlaşmaya vardı- lar. Gündemde türbanla ilgi- li bir konunun bulunmadığı; sendika. dernek ve vakıf yö- neticilerinin aktif politikaya katılmalan ve milletvekili olabilmelerine olanak sağla- mak amacıyla anayasanın 82. maddesinin değiştirilme- sı önerisinin görüşülecek maddeler arasında yer alaca- ğı bildirildi. ANAP ve DSP arasındaki uzlaşma, DTP ve CHP'ye de götürülecek. ANAP grup başkanvekil- leri ÜlküGünev ve Uğur Ak- söz ile DSP grup başkanve- killen Metin Bostancıoglu ve AU Ihksm, dün TBMM'de bir araya geldıler.Görüşme- nin ardından yapılan açıkla- mada şöyle denildi: "Anaya- sanın 82. maddesinin değişik- Kği, yerel yönetim yasa tasa- nsı ve 190 sayıh kadro yasa ta- sansı ile yarguun hızlandınl- masını sağlayacakdiğeryasa teklif >« tasanlannın görü- şüunesi hususundaki teklifın DTP ve CHP'ye de götürül- mesi ve bu partilerie de görü- şüldükten sonra Damşma Kurulu'nun toplantaya çağ- nlması uygun görülmüştür." 190 sayılı kadro yasasıyla, SSK'ye 16 bin, Vakıflar'a 256, Yargıtay'a 22, Danış- tay'a 35, Emniyet Genel Mü- dürlüğü'ne 10 bin 50, Adli Tıp'a 488, Adalet Bakanlı- gı'na 10 bin 768, Sağlık Ba- kanlıgı'na 35 bin 641. Tanm Bakanlığı'na da 2 bin 438 kadro verilmesi öngörülüyor. DüZ YAZII ORHAN BtRGÎT Faks: 0212- 6770762 E-Mail: obirgrt ^ posta cumhuriyet.com Başkan Clinton'ın, Büyük Jüri'ye verdiği ifadenin video bandının Ameri- kan televizyonlannda yayımlanmasının, medyanın özel yaşamla ilgili haberter- de nasıl davranması gerektiği yolunda- ki tartışmalan alevlendireceği anlaşılı- yor. Dünkü Ingiliz gazetelerinin bu ya- yınta ilgili değerlendirmelerinde en çar- pıo olanı The Independent'in başlığın- da toplanmıştı: "Engizisyon Mahkemesi." Bir başka gazete, TheTimes, sorgu- lama biçiminin ortaçağdaki sadistikdu- ruşmalan çağnştırdığı görüşüne yer ver- mişti. The Daily Telegraph ıse ilginç bir buluşla, televizyon istasyonlannda ya- yımlanan video görüntülerini, gazete- nin tiyatro kritiğınin büyüteci altına sok- muştu. Kritiğin izlenimleri ise ilginçti. O "40 milyon dolara varan bu gösteri için savcı Starr ve ekibinin performansı fi- yaskoydu" diyor ve Başkanın bu utanç verci ortamda bile hayranlık uyandırdı- ğın söylüyordu. Gazetelerin bu değer- lendirmeleri, bana bundan 37 yıl önce bir başka liderin gönül ilişkileri ile ilgili ola'ak sorgulanmasını hatırlattı. 27 Mayıs ihtilalinin devirdiği rahmet- li Adnan Menderes, ünlü opera sanat- çımz Ayhan Aydan ile evlilik dışı ılişki- ye gırmış ve bu ilişki sonunda bir çocuk- Engizisyon Mahkemesi lan olmuştu. Bebeğin doğumunun ön- lenmesi için kürtaj operasyonu yapıldı- ğı söyieniyor ve daha ileri yıllarda Istan- bul Belediye Başkanı seçilecek jineko- log Dr. Fahri Atabey, bu nedenle suç- lanıyordu. Yassıada Mahkemesi, baş- bakan ve arkadaşlannı belki o ihtilalin de başlıca nedeni olması gereken ana- yasayı ihlalden yargılıyordu. Ama araya tam anlamı ile entipüften ve dedikodu- lara dayanan bazı dosyalar da neden- se sokuşturulmuştu. Hem siyasi hem de adli tarihin arşiv- lerine "BebekDavası" olarak geçecek olan olay da bunlann arasındaydı. Sanki Adnan Bey ve Ayhan Aydan aksini inkâr ediyorlarmış gibi, bu dava- yı Yüksek Adalet Dıvanı'nın önüne ge- tiren Başsavcı Egesel, sözümona iliş- kiyi belgelemek amacı ile, duruşma sı- rasında ayağa kalktı ve eline bir kadın külodualaraksalladı. iççamaşınn.baş- bakanlık kasasından çıktığını söylüyor- du. Menderes ve arkadaşlannın en kes- kin politik hasımlannın bile, bu görün- tüden rahatsız olduklannı, dahası sanık sandalyesinde ezik ve mahcup görün- tüler sergileyen eski başbakana acıdık- lannı, sempati ile kanşık duygular bes- lediklerini söylemeliyim. O tür davalar ve o davalarda sergilenen tutumları çağrıştıran son video-şov gösterisinin yaklaşan seçimler için ABD'deki Cum- huriyetçi')erin bir kurgusu olduğu bilinı- yor. Ama bu kurgunun, hazırlayıcıları için bir bumerang olabileceğini unut- mamalıyız. Süper komşuda olup bitenleri kendi evlerinin sorunu gibi ele alan, sadece In- giliz gazeteleri de değil. Yakında biribir- leri ıle seçim sandıklannda hesaplaş- manın hazırlıklan içinde olan Helmut Kohl ve Oscar Lafontaine de belki ilk ve son kez aynı görüş için birleşmiş. Al- manya'nın bugünkü Başbakanı, tele- vizyon gösterilerinin dünyanın en önemli makamına zarar verdiğini söy- lemiş. SPD Genel Başkanı ise uygula- mayı "/<5renç"otarakdeğeriendirmişve bir başkanın temel haklannın ihlal edil- diğini vurgulamış. Yeşiller Partisi'nin Parlamento Başkan Yardımcısı ise da- ha ileri bir konumda. Televizyonlardaki şovun bir tür insan haklarını ihlal oldu- gunu söyleyen Vollmer, Almanları Bonn'daki ABD Büyükelçılik binası önünde protesto gösterisıne çağırmış. Medyanın kabına sığmaz gücü böyle- sine başıboş nereye kadar gidecek? Sanınm Clinton sorgulamasının, ol- duğu gibi televizyonlara yansrtılmasının tepkileri bu sorunun tartışılmasına uza- nacak. 15 Nisan seçımlen yaklaşırken, medya sektöründeki yenı oluşumlann arkasında nelerin yattığını bilmek için kâhin olmak gerekir. Ama, bu silahlann eski sahiplerinin de, yeni yeni sahneye çıkmaya hazırlananlann da son olayı dikkatle izleyeceklerini umanm. Clinton Video-Şov'dan tüm dünya medyası ve eylemlerini medya malze- mesi yapmak isteyen polıtikacılanmız için çıkartılacak kadar bol ders malze- mesi var. Başta, DYP mrtinglerinde türbanlı posterlerinı astıran, kürsüye türbanla çıkan, bununla da yetinmeyerek seç- menlere türban dağıtılması emrini ve- ren Tansu Çiller, bu dersleri dikkatle iz- lemeliler. Şu son Fazilet Partisı-ANAP türban komisyonu, medya önünde ve yaklaşan seçimler öncesinde yüzde yüz bir oy avcılığı amaçlı tezgâh değil de nedir? Parsayı Tansu Çiller'e kaptırtmaktan korkan Fazilet Partisi Grup Başkan Ve- killeri, tam TBMM'nin açılış günleri ön- cesinde iktidann büyük ortağının grup temsılcilennin kapısını çalıyor ve türban izni için birlikte hareket karşıltğında ya- salara destek vaadinde bulunuyoriar. Türban sorununu siyaset malzemesi yapmamak gerektigini söyleyenlerin "Işte suçüstü budur" diyebilecekleri bir manzara. Başbakan, bu manzarayı tam bir ida- re-i maslahatçı yorum ile algılayarak Amerika'ya gidiyor. Sorunu, yaklaşan seçimler için malzeme olarak kullan- mak isteyenlere açık kapı bırakacak de- meçlervererek. Allahtan bir yandan Bü- lent Ecevit, öte yandan Ismet Sezgin, Anavatan'lılann araladıkları kapının ka- palı tutulmasını söylüyortar. Türban olayının bir seçim malzeme- si yapılmasının tehlikesini bir kez daha yıneleyen Ecevit'in uyarısı, bakalım Fa- zilet Partilileri de Anavatanlılan da sağ- duyu çızgisıne getirecek mi? Çiller mi dediniz? DYP Genel Başkanı'nın iflah ol- mayacağım bilmeyenımiz mi kaldı? POLİTtKA GÜNLUGU HİKMET ÇETİNKA1A İncirlik Gnevi... Harb-lş Amerikan işyerlerındeki grevi ikinci ayını doldurdu... Adana İncirlik, Ankara Jusmat ve Izmır'deki işyer- lerinde 23 Temmuz 1998'de başlayan grevde ilginç gelişmeler yaşanıyor... Anlaşmazlığın en önemli bölümü, parasal konula- nn yanı sıra bu işyerierinde çalışan kaçak Amerikalı- lar olduğu da bir gerçek... 18 Ağustos 1998 tarihinde Amerikan Büyükelçili- ği bir basın açıklamasıyla olaya yeni bir boyut kazan- dırmıştı... Açıklamada şöyle deniliyordu: "Âmerikalı aile mensuplannın çalıştınlması, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde tartışılacak bir konu de- ğildir. Türk ve Amenkan hukümetlennin mutabık kal- dığı ikili anlaşmalar çerçevesinde bu tür ışçı çalıştı- nlması onaylanmaktadır." CHP Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül, Başba- kan Mesut Yılmaz a bir soru önergesi vererek kimi sorular yönettti ve bunların yazılı olarak yanıtlanma- sınıistedi... Önce şu kaçak Âmerikalı işçiler üzerinde durmak istiyoruz... CHP'li Yurdagül, kaçak işçi çalıştınlmasına ilişkin gelişmeleri şöyle aktardı bize: "Ulusal mevzuata ve çıkarlarımıza aykın, kaçak Âmerikalı çalıştınlması, 10yılı aşkın süredir Türk Harb- lş yöneticileh tarafindan sürekli olarak başta Dışışle- ri Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı olmak üzere en üst düzeyde dile getinlmış ve soruna çözüm buiunması istenmiştir..." Sendika kökenlı (eski Harb-lş Kocaeli Şube Baş- kanı) milletvekili olan Bekır Yurdagül, bunlan aktar- dıktan sonra ekliyor: "Amerikan Büyükelçiliği'nın yaptığı basın açıklama- sıyla Amerikalılann kaçak olarak çalıştınlması ıkili an- laşmalara bağlanarak meşrulaştınlmak ıstenıyor..." Olacak şey mi bu? Başta Dışişleri Bakanı ismail Cem. Çalışma Baka- nı Nami Çağan olmak üzere tüm yetkilileri göreve ça- ğınyoruz... Yurdagül, bu konuda Başbakan Mesut Yılmaz'a soruyor: "Ulusal çıkarianmıza ve yasal mevzuata aykın bu tür ikili anlaşmalar var mıdır?" • • • Harb-lş Sendikası Genel Başkanı Izzet Çetin, Amerikan işyerierinde olup bitenlerie ilgili olarak dün sabah şunlan anlattı: "Mart ayı içinde başlayan ve uzun görüşmelere karşın anlaşma sağlanamaması üzenne 23 Temmuz 1996 tarihinde grev uygulamasına geçilen Amerikan işyerierinde; işveren, grevı etkisizleştırmek amacıyla kaos ortamı yaratmaya yöneldi. Bu amaçla grev göz- cülerimize saldınldı, aksayan hizmetlenn yürütülme- s/ için zor kullanıldı, Amerikalılann İncirlik Üssü dı- şına çıkışlanyasaklanarak sürekli birgerilim ortamıya- ratıldı. Bunun sonucunda İncirlik esnafından bir bö- lümü grev karşıtı açıklamalarda bulundu. Açıklama- lann yapılmasından birsüre önce ABD Basın Büro- su yetkilisinin esnafı ziyaret etmesı dıkkat çekıciydi. Grev kıncılığı birçok kez Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü ile Adana 2. İş Mahkemesi tarafindan tespit edildı. Ancak Ameri- kalılar, İş Mahkemesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Adana Bölge Müdüriüğü'nün tebliğlerini; Tebliğlerin Amerikan hükümetıne yapılması gerekti- gini' ileri sürerek kabul etmedi. Kararı tebliğ etmek isteyen mahkeme görevlilen, bazı Türk askeri yetkı- lilerinin de anlaşılmaz yardımı ile İncirlik Üssü'ne so- kulmadı. Bu arada grevin Bakanlar Kurulu tarafin- dan ertelenmesi için diplomatik gınşimleryoğunlaş- tınldı." • • • Amerikan Büyükelçiliği ne dıyor? "KaçakÂmerikalı işçiler, Türk-ABD ikili anlaşmala- n çerçevesinde çalıştınlıyor..." Bu konuyu Izzet Çetin'e sorduk ve şu yanıtı aldık: "Amerikalılar ikili anlaşmalar nedeniyle Tün\ıye'de yasalan tanımadıklannı söylüyoriar. Oysa çalışma ya- şamı açısından uluslararası antlaşmalarda ev sahibi ülkenin hukuk sisteminin geçertiliği tartışma konusu olamaz. 2007 sayılı yasamız, yabancılann hangi ış- lerde çalışabileceğini düzenlemiştir..." Amerikalılann pasaportlannda 'ça//şamaz'damga- sı yok mu? Elbetvar!.. Amerikalılar 2007 sayılı yasaya karşın çalışıyor- lar... Bugün Amerikan işyerierinde 2 bin kaçak Âmeri- kalı çalışıyor... Işte onun için de CHP'li Bekir Yurdagül, Başbakan Yılmaz'a soruyor: "özellikte Adana İncirlik Üssü'ndeki Türk yetkilile- rinin Çalışma Bakanlığı iş müfettişlen ile Adana Böl- ge Çalışma Müdüriüğü görevlilennin çalışmalannı en- gellemekle kalmayıp bağımsız yargı kararlannı uygu- lamak için işyerine gırmesi gereken Adana lcra Hâ- kimliği memuriannı üsse almayarakyargı karariannın yaşama geçmesini engellediklerinı bıliyor musunuz? Türk topraklan üzerindeki birişyerinde müfettiş ra- poriannın, yasalann, yargı karariannın uygulanabil- mesiiçin önlem almayı ve bunu uygulamayanlarhak- kında idari işlem yaptırmayı düşünüyor musunuz?" hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A Ş Y A Y I N L A R I HtKMETfiTNUV SEVDANLNADRESI BE1U DECtl. ÇAĞİNIN TAHIĞI ÜC YAZAR 2 BASI Ç 2 BASI 40CKC1 KUBİLAY 0UYI VE TARİKAT KAMPURI 4. BASI SANCILI YltUR Kü$ATIÜ¥IJ SOKAKLAR 4 BASI «cccc-, KUZU POSTUNDA KURT 2 BASI ZAMBAK SAM DA BULAJTI KAN 2 BASI îa :cc -_ DİN BARONÜNUN KAZLARI 2. BASI gco :cc T_ ÂJIK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI 9CCX0TL JERİAT PAZARI 80C000TL SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL• 000 COO T L Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Caddesı No 39/41 34334) Cağaloğlu-lstanbul Te|- (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle