Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20) EYLUL 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 17
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
İçine düştüğü yoisuzluk savları ve tartışmalar gö-
revinin cabası.
TBMM Başkanı diyor ki: "Ben yenigenel kurul sa-
lonuna ısınamadım. Böyle salon olur mu?"
Soruyayanıt veren HikmetÇetin; "Birkerre"diyof.
"Salon bu haliyle Meclis mimarisine tamamen ters
bir uyum içinde."
Bu irdeleme doğal olarak bir başka soruyu akla ge-
tiriyor:
Tarihsel bir binadaki tarihsel bir genel kurul salo-
nunu "hamama benzetecek" düzenlemeyi kim baş-
lattı, hangi Meclis başkanı döneminde salon "rengâ-
renk koltuklaria" donatıldı?
Devlet yönetiminde bir gün olsun icra organların-
da görev almayan son çağ parti liderlerimizden Hü-
samettin Cindoruk'un başkanlığı döneminde... Bu-
günkü düzenleme başlatıldı.
Cindoruk'un başkanlığı döneminde mimarlar; ya-
kın tarihin izlerini taşıyan Ismet Paşa'lann, Demi-
rel'lerin oturduğu koltuklan barındıran salonun yeni-
lenmemesinin, sadece oy sisteminin değiştirilmesiy-
le yetinilmesinin Meclis binasına uygun olacağını ra-
por ettikleri halde... Değişikliğe geçildi.
Çetin'in haklı olarak değindiği gibi; "eskisalon de-
ğiştirilerek bir tarih yok edildi".
TBMM Başkanı Çetin, 1 Ekim'de yeni salonu hiz-
mete açıyor. llk denemeler parmak izlerine göre oy
verilmesini sağlayacak olan sistemin anzasız işledi-
ğini gösteriyor.
Fakat yeni düzenleme, yeni ve önemli bir sorunu
beraberinde getiriyor.
Kürsünün yeni yeri ve biçimi TBMM'de sık sık iz-
lediğimiz kavgalara yeni renkler katacağa benziyor.
Eski salonda kürsü hayli yüksekteydi. Konuşan
milletvekiline saldınlar bu nedenle çoğu kez sonuç-
suz kalıyordu. Oysa, yeni düzenlemede kürsü yok.
Konuşmalar ortada duran modern görünümlü bir
platformdan yapılacak.
Konuşmacıya yumruk atacak olanın iki adımda kür-
sünün yanıbaşırta gelmesi saniyelik bir iş. Öyle atle-
tik yapıyı, saldın idmanı yapmayı gereksindirmiyor.
Biraparküt, milletimizin temsilcisi yerde. Boylu bo-
yunca uzanmış yatıyor! Tabii TV ekranlannda bayram.
Yüz kızartıcı biçimsellik
Bu bilgilerolası olayların olası sonuçları. Ne ki, Hik-
met Çetin'in kürsünün yeni konumuyla ilgili öyle bir
açıklaması var ki; ağlar mısınız, yoksa güler misiniz,
kestirmek çok zor.
"Konuşan hatiplerin kürsü güveninin neden sağ-
lanamadığını" Çetin şöyle açıklıyor:
"Yeni kürsü düzeninde hatiplerin siyasi muanzla-
nnın saldınlanna uğramadan konuşmalan çokzor" di-
yor ve gerekçeyi anlatıyor:
"Eski salonda kürsü yüksekte olduğu için konuş-
ma güvenliği rahat sağlanabiliyordu. Ama şimdi
mümkün değıl. Sordum niye böyle diye? Kürsü es-
kisi gibi yüksekte olursa 'faşist bir görüntü' oluşur-
muş dediler."
Şaşkınlığını özetleyen bircümleyle kapatıyor konu-
yu Hikmet Çetin: "Kürsününyüksekliğiyle faşizm olur
mu?"
Burası Türkiye'dir, her şey olur. Daha neler, neler
olur!
Örneğin, yeni kürsüde konuşan milletvekillerinin
güvenliğini sağlamak o kadar zor olmasa gerek. Üs-
telik Türkiye gibi işsiziiğin jtol gezdiği bir ülkede çok
basit. Işte önlem:
Her konuşmacının sağında bir, solunda bir şöyle
boylu boslu, kash birer koruma görevlisi yer alır. Kür-
süden aynlıncaya kadar yanından aynlmaz. Bir sal-
dırı konuşmacıya erişmeden bir-iki yumrukta durdu-
rabilir.
550 adet milletin vekiline, aziz milletimiz 1100 adet
korumayı çok görebilir mi? Haşa!
TBMM bütçesine 1 Ekim'de "kürsü güvenliği için"
1100 koruma kadrosu eklenebilir. Yılda 10 veya 15
trilyoncuk da temsilcilerimizin güvenliği için ayrılabi-
lir.
Milletvekillerimizin, Meclis dışındaki akçeli akçesiz
kimi yararlar uğruna izledikleri önemli işleri gözü mo-
raımış, dudaklan patlamış biryüzle izlemelerine gön-
lünüz razı gelir mi?
Bu biçimsiz görünüş onlann yüzünü kızartır mı, el-
bet bilemeyiz. Ama bir gerçek var: Vekillerinin biçim-
siz görünüşünden milletin yüzü yıllardır kızanyor.
Ne dersiniz? Doğru değil mi?
Başbakan Yıhımz: ÇetelerkurumsaHaşh
AN'KARA (CumhuriyetBürosu) -Başbakan Me-
sut Yılmaz. "çetelerle miicadele konusunda önem-
li mesafeler aldıklannı, ancak devletiçindeki uzan-
üsının tam olarak nerelere kadar gittiğini kestir-
mektehâlâgüçlükçektiklerinr bildirdi. "Kurum-
sallaşüğmı" \urguladığı çetelerle mücadeleyi "ana-
yasal rejimi koruma mücadelesf olarak tanımla-
yan Yılmaz, mafyayla mücadelede kilit görev üst-
lenmek üzere emniyet ve MİT mensuplanndan olu-
şan 8 kişilik özel bir grup kurduklannı açıkladı. Yıl-
maz, çetelere kanşan 40 güvenlik ve istihbarat gö-
revlisi hakkında idari işlem yapıldıfını aktanrken
"Yeşil" kod adlı Mahmut Yüdınm'la ilgili olarak
"İhbar doğru çıkmadı. Yeşil'i aramaya devam edi-
yoruz" dedi.
Yılmaz, İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş, MlT Müs-
teşan Şenkal Atasagun, Emniyet Genel Müdürü
Necati Bilican ile birlikte düzenlediği basın toplan-
tısında organize suç örgütleriyle mücadelede geli-
nen son noktayı açıkladı. Kardeşi Turgut Yılmaz'm
da izlediği basın toplantısında Yılmaz, Susurluk ile
birlikte başlayan süreçte Türkiye'nin yeni bir teh-
dit olarak. organize suç hareketi tehdidiyle karşı
karşıya olduğunun ortaya çıkrığını vurguladı. Yıl-
maz. "Devleti tesBm almaya kadar cüret eden çete-
leri, devlet içindeki uzantüamla birlikte ortadan
kaldırmadan, ülkenin diğer meselelerini çözmek
mümkün değüdir" dedi.
Yılmaz, "devlet ile çeteler arasında bir ilişki bu-
lunınadığuıı" savunurken yalnızca kimi kamu gö-
revlilerinin organize suç hareketlerinin içinde yer
aldıfını söyledi. Elde ettikleri güç ve olanaklann
organize suç gruplannı azdırdığını ve bu örgütle-
rin daha büyük hedeflere göz diktiklerini anlatan
Yılmaz, "Susurluk öncesi gelinen noktada organi-
ze suç oJuşumlannın hedefî dev let yönetimi olmuş-
tur. Çeteler kendilerine saglanan siyasi destek saye-
sinde dev let içindeki güçlerini arttırmışür. Kendile-
rine devletin önemli noktaiannda eleman toplamış,
adeta dev let içerisinde güçlerini artbrmak suretiy-
le kurumsallaşmaya yöneüıüşjerdir" dedi.
Yılmaz terör, ışsizlik. enflasyon ve ahlaki yoz-
laşma gibi ülke sorunlanyla. çete faaliyetleri ara-
sında doğrudan bir bağ bulunduğunu belirterek
mafyanın gelişmesinde PKK'nin varlığmın önem-
li etken olduğunu. bazı kamu görevlilerinin terör-
le mücadele görüntüsü altında uyuşturucu kaçak-
çıhğı gibi yasadışı işlere yöneldiklerini kaydetti.
Organize suç örgütlerinin. ellerine geçen büyük
miktarlardaki kara para ile ekonominin dengeleriy-
le oynadıklarını kaydeden Yılmaz, "Devletie iç içe
girmiş, ülkeyi istila etnüş olan çeteieri önceki hükü-
metierin mirası olarak bulduk. Çetelerle mücade-
leyi anavasayı korumaya yönelik, rejim mücadetesi
olarak gördük" dedi.
Yılmaz. "maskeli siyasetçüer" deyimini kulla-
narak gazeteci FarukBüdiricinın DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çilkr hakkında yazdığı *Maskeli Ley-
di" kitabına gönderme yaparken şunlan söyledi:
" Devlet, milletve ülke menfaan. vatanseverlik. ül-
kenin >e milletin bölünmez bütünlüğü gibi deger-
ler. organize suç örgütkri mensuplan ile bunlann
siyasi namik'ri taranndan kullanılmaya çalışılmak-
tadır. Bu ikiyüzlü ta>Trlan ibret \e derin bir üzün-
tüyle seyrediyoruz. Bu istismarcı menfaat gruplan-
nın ve maskeli siyasetçilerin etkinlikleri. doğrudan
devletin itibannı zedelemiştir. Sözümona dev let için
sıkılan kurşunlann. dönüp dolaşıp devletin ve mil-
letin bağnna saplandığı arak aşikârdır. Herkes bu-
nu böyle görüp teslim etmelidir" dedi.
Devlet içindeki çete uzantılarının temizlemeye
başlandığını belirten Yılmaz. bir soru üzerine MİT
içinden 5 kişi hakkında işlem yapıldığını. 3-4 kişi
hakkındaki işlemin de tamamlanmak üzere oldu-
ğunu söyledi. Yılmaz. emniyet içerisinde de çete-
lerle bağlantısı olduğu belirlenen 31 görevli hak-
kında idari işlem gerçekleştirildiğini ifade etti.
Güvenlik güçlerinin. yabancı ülkelerle yaptıkla-
n işbirliği ile uluslararası operasyonlar da gerçek-
leştirdiğini anlatan Yılmaz. Hüseyin Baybaşin.
Kürşat Yılmaz, Alaattin Çakıcının \e Akın Birdal
suikastı sanıklannın yakalanmasma ilışkın bilgile-
ri tepegözleaktardıktan sonra. hesaplaşmaianm te-
levizyonlara çıkarak kamuoyu önünde yapan. ülke
içindeyken dahı yakalanamayan kişilerin, dün>a-
nın dört yanında izlenerek yakalanmalannın anla-
mını kamuoyunun takdirine sundugunu ifade etti.
Yılmaz, son bir yılda 24 ilde gerçekleştirilen 124
operasyonla 723 kişinın yakalandığını ve bunlar-
dan 579"unun tutuklandığını söyledi. Yılmaz.
uyuşturucu iie mücadele kapsamında da 5 bın 909
kişinin yakalandığını ve bunların üzennden toplam
13 ton 634 kilo uyuşturucu ele geçirildiğini bildir-
di. Yılmaz. bir yılda ele geçirilen uyuşturucunun.
dünyada yakalananın yüzde 38'ine. Avrupa'daki-
nin ise yüzde 54'üne tekabül ettiğine dıkkat çekti.
YılmaVın gazetecilerin sorulanna verdiği yanıtlar
ana hatlanyla şöyle:
Çete Operasyon Grubu: 4'ü emniyet. 4'ü
MtT"ten 8 kişilik özel bir grup kuruldu. Bu grubun
görevi, örgütlerin liderlerini yakalamak ve her tür-
lü bağlantılannı ortaya çıkarmak. Kendi kurumla-
nnm dahi bilmediği gizlilik içinde çalıştırdık. Bu
grup bütün bu olaylan açığa çıkardı. Bunlann li-
derlerinin yakalanmasını sagladı. Bu konuda bir-
likte çalıştığımız arkadaşlanma bunlan söylüyo-
rum. Suçlulan yakalayıp savcılığa sevk etmek de-
ğil, mekanizmanın işleyışini sağlayacak bilgileri
de beraber vermek hedeflenmeli. Türkiye gerçeğin-
de bilmeliyiz ki savcılann. görevlerinin üstesinden
gelmekte çok ciddi sıkıntılan var. B'askı, tehdit al-
tında görev yapmaktadırlar. O konuda ilave bir ça-
lışma grubu oluşturduk. Bu grup Teftiş Kurulu mü-
fettişleri. Mülkiye müfettişleri. EGM ile MlT ve
Maliye müfettişleri bu örgütlerle ilgili ele geçiri-
len bütün delilleri değerlendirecek. yargıya yar-
dımcı olacak dört dörtlük bir dosya sunulmasını
sağlayacaktır.
'Yejil' hedefte: 'V?şil' adıyla bilinen kişi. Susur-
luk sonrası vürütülen çalışmalar sırasında çok sık
ortaya çıkan bir şahıstır. Şu anda devlet açısından
hedef durumundadır. Bu grubun da çalışmalannın
hedeflennden birisidir. Maalesef ele geçirilmesi
mümkün olmadı. Kısa bir süre önce. 1 hafta önce
kardeşi kurumlanmıza ihbarda bulundu. Roman-
ya"da öldürülmüş olduğunu ihbar etti. Romanya
makamlanyla yaptığımız temasta ihbann doğru ol-
madıf ını tespit ettik; anyoruz. O raporda 'Yeşil'
öne çıkıyordu. Bu kişinin faaliyetlerinin araştınl-
masıyla ilgili MİT'e görev \erdim. MlTbünyesin-
de soruşturma devam ediyor. Yakalanması için de
emniyete görev verdim. Ben görevimı yapıyorum;
diğer bütün olaylarda görev lerini yerine getiren bu
kurumlar da görevlerinin gereğini yerine getire-
cektir.
Vavuz Ataç: Şahıslarla ilgili polemiğe girmek
ıstemem. Genelde. eğer bir kişi bizim açımızdan.
devlet görevlisi olsun olmasın. olayların açığa çı-
kanlması için yardımcı olabilecek konumdaysa
onunla ilgili tasarruflanmızı geciktirmek şeklinde
birprensip vardır. Bu uygulandı.
Çakıcı'yla bağlanülı bakan isimieri: Kesinleşti-
ği zaman ilgili kurumlar tarafından size de açıkla-
nır. Henüz netliğe kavuşmayan iddiaları benim
açıklamam doğru olmaz. Bazı iddialar var. Bunlar
kesmlık kazanmadı. Biz yapılan ihban. her iddiayı,
duyumu değerlendirmek zorundayız.
Budapeşte yumrukçulanna af: Bu eleştiri hak-
sız. İkı ayn muhatap var. Biri benim diğeri de ka-
mudur. Kamu davası devam etmektedir. Zannedi-
yorum. o dava kapsamında şu arada tutuklu ya da
gıyabi yargılanan 4 kişi var. Biri daha dün iade edil-
di. Birinin önümüzdeki günlerde Macanstan'dan
iade edileceğı istihbaratı alındı. Bir tanesi şu anda
kaçaktır. Biri de tutukludur. Yargıdadır.
Yasal düzenleme çağnsı: \asal düzenleme giri-
şimi olacak. !lk girişımımizın akıbetini biliyorsu-
nuz. Bütün siyasi partilere destek çağrısında bulu-
nuyorum. Kımse dokunulmazlığın arkasına sakla-
nıp dev lete milletin hakkına sahip çıktığı iddiasın-
da bulunamaz.
Devlet kaçaklan kullanamaz: Devletin herhan-
gi bir kurumu kendi yargısının aradığı bir insanla
işbirliği yapamaz. Mahkûm olmuş. hapısten kaç-
mış, aranan bir kişiyi devletin hiçbir kurumu kul-
lanamaz; bunaMtTdedahildir. Kullanıldığını her-
kes biliyor. Benim anlayışıma uymaz. benim dö-
nemimde de olmaz.
Yılmaz, "maskeli siyasetçiler" deyimmi kulla-
narak, gazeteci Faruk Bildirici'nin Çiller hakkın-
da yazdığı "ıVfaskeliLeydi" kitabına gönderme ya-
parken şunlan söyledi: "Devlet, milletve ülke men-
faab, vatanseverlik. ülkenin ve milletin bölünmez
bütünlüğü gibi değerler,organize suçörgüüeri men-
suplan ilf bunlann siyasi hamileri taranndan kai-
lamlmaya çalışılmaktadır. Bu ikiyüzlü tavırlan ib-
ret ve derin bir üzüntüyie seyredjyoruz. Bu istis-
marcı menfaatgruplaruun ve masketisiyasetçilerin
etkinlikleri. doğrudan dev letin itibannı zedelemiş-
tir. Sözüm ona devlet için sıkılan kurşunlann. dö-
nüp dolaşıp devletin ve milletin bağnna saplandığı
arnk aşikârdır. Herkes bunu böyle görüp teslim et-
metidir"
Zekeriya Temizel: Vergiden ödün yok
I Baştarafı 1. Sayfada
edilen gelir 2000 yılı başında beyan
edikcek. Vergisi de 2000 yılının Vİar-
tı'nda ödenecek. Yabancılarla ilgili
herhangi bir düzenleme yok. Böyle
bir durumda, borsadaki düşüşü ya-
saya bağlamak anlamsı/. Burada
yanhşyadaeksik bügilenmevar. Ken-
dilerineanlatacağız. Yasanın ruhunu
bozmadan hükümetin yetkisi çerçe-
v«sindeyeni düzenlemeleryapılabilir.
Böyle birdurumda, vergi yasasından
ödün veriyoruz yaklaşımı da haksız-
lık. Çünkü yasa, bazı yetkileri zaten
Bakanlar Kurulu'na veriyor."
Yasanın iki temel ilkesi olduğunu
ammsatan Temizel. "BirincisL, her
kazanç vergilendirilecek. İkincisi, ka-
yitdışı para kayıt içine alınacak. Tür-
kiye bundan geri dönemez. Bugüne
kadar vergiyi çoğunlukla çalışanlar,
esnaf ve tüccar veriyordu. Onlardan
da alınan. suuruı en üstüydü. Şimdi
bunuyaygmlaşünyDruz" diye konuş-
tu. Kayıt dışı paranın kayıt içine alın-
masının toplumda hemen kara para-
yı çağnştırdığına dikkat çeken Te-
mizel, "Bu yanlış. Ekonominin bü-
yük böiümü kayıt dışıydı. Biz bunu
kayıt içine alıyoruz'" dedi.
Temizel, 30 Eylül sürecinde altı-
na yönelme eğilımikonusundadaşu
bilgileri verdi: "Yönelebilirler.Bubir
tereihtir. Buna elbette kanşamavız.
Ancak bunu yapan yıırttaşımız ileri-
de alrjnını satarken saroğı kişiden bel-
ge alacak. Alan kişiye o alOnı satın
alacakgeliri nasıl eldeettiğini soraca-
ğız. O da kay nagını gösterirsc hiçbir
sorun yok. Bizim buradaki hedeflmlz
kesinlikle iyi niyetti yurttaşlar değil.
Onlar rahat olsunlar. 30 EylüTü da-
ha ileriye çekme düşüncemiz yok."
Hükümetin yarın açıklayacağı
borsacılara yönelik önlemler pake-
tiyle, "2000 yılmda vergi yiikü oluş-
turacak hissesenetkriveyabnm fon-
lanyla ilgili düzenlemenüı geri alın-
masından. özel emeldilik fonlannın.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın
(ÖİB) borsadan alım vapmasına: zo-
runlu tasamıf fonunun borsada de-
ğerlendirilmesinden repoda stopajın
yüzde0"aindirilmesi ilearacı kurum-
lann Banka ve Sigona Muameleleri
Vergisi'nin düşürülmesine kadar
uzanan" düzenlemelenn gündeme
gelebıleceği bildinldi. Ancak, yasal
düzenleme gerektıren konularda uz-
laşma sağlanamazken: ÖlB"nın
alımlanyla borsanın desteklenmesi-
nin sağlıklı olmayacağı görüşleri de
dile getinldi.
Türkiye'de A tipi yatınm fonu ka-
tılma belgeleri kurumlar vergisinden
muaf tutuluyor. beyanname kapsa-
mında değerlendinlmiyordu. Yeni
yasayla A tipi yatınm fonlan 1 Ocak
1999"dan itibaren beyanname kapsa-
mına alınırken, yüzde 30 kurumlar
vergisine tabi olacak. Ancak, bu ka-
zancın 3 milyar 500 mılyon lırayı
geçmesi durumunda oluşacak vergi
yükümlülüğünde de enflasyondan
anndırma uygulanacak.
B tipi yatınm fonlan katılma bel-
geleri de yeni yasayla beyanname
kapsamma alındı. beyan edilecek sı-
nır \e enflasyondan anndırma A tipi
yatınm fonlanyla aynı şekildedüzen-
lendi. Hisse senetleriyie ilgili düzen-
lemeye göre ise. 1999 yılında borsa-
da elde edilen kazancın enflasyon-
dan anndırıldıktan sonra 3.5 milyar
lirayı aşması durumunda 2000 yılının
mart ayında beyan edilmesi gereki-
yor.
Enflasyondan anndırma oranının
yüzde 60 olarak açıklanması duru-
munda, vergi kapsamında beyan edil-
mesi gereken brüt kazancın alt sının
9 milyar liraoluvor.
Fatih Emniyet Müdürlügü'ne roketatarh saldırı
I Baştarafı 1. Sayfada
edildi. Aksaray Mustafa Kemal Caddesi 'nde
bulunan Fatih Emniyet Müdürlüğü ile Aksa-
ray Polis Karakolu'nun yer aldığı 7 katlı bi-
naya, caddenin karşısındaki Yılmaz Han'm
birinci katında bulunan boş daireden saat
13.00 sıralannda lav silahıyla saldın düzen-
lendi. Lav mermisi sokak lambası direği ve
tabelaya çarptıktan sonra pencere perv azını
parçalayarak birinci kat tavanına saplandı.
Saldın sonucu Aksaray Polis Karakolu ola-
rak kullanılan birinci kat içerisinde büyük
çaplı hasar meydarla gelirken diğer katlar ile
çevredeki bazı binalann da camlan kınldı.
Saldınnın düzenlendiği dairenin son bir yıl
Jır boş olduğu belirtildi.
Olayla ilgili çevrede operasyonlar düzen-
enirken YıLmaz Han'da çaycı olarak görev
yapan bir kişi gözaltına alındı.
Gazetecilerin soruJannı yanıtlayan Istan-
bul Emniyet Müdür Yardımcısı Vekili Atilla
Çınar. saldında lav silahmm kullanıldığının
belirlendiğini kaydetti. Boş dairede saldır-
ganlann bıraktığı lav silahının bulunduğunu
belirten Çınar. yapılan operasyonlar çerçeve-
sinde durumu şüpheli görülen 7 kişinin da-
ha gözaltına alındığını ve incelemelerin sür-
dürüldüğünü bildirdi. Saldırganlann, biri ka-
dın 2 ya da 3 kişi olabileceği, görgü tanıkla-
nnın anlatımlan sonucu bu kişilerin eşkalle-
rinin belirlendiği kaydedildi.
Olay yerine gelerek incelemelerde bulu-
nan Istanbul Emniyet Müdürü Hasan Özde-
mir'in talimatı doğrultusunda emniyet bina-
lan, poJis lojmanlan, vali konağı, kamu ku-
rum ve kuruluşlan çevresindeki inşaat ve di-
ğer binalarda geniş güvenlik önlemleri alın-
dı. Gazetemizi arayan bir kişi, saldınyı
DHKP-C örgütü adına üslenerek saldınnın
gözaltında kaybedildiği öne sürülen Hasan
Aydoğan, Metin Andaç. Mehmet Mandal ve
Neslihan Uslu için gerçekleştinldiğını söy le-
di. Istanbul Emniyet Müdürlüğü"nden yapı-
lan açıklamada, saldınyı düzenleyenlerden
birinin lçel Merkez Gazi Mahallesi nüfusu-
na kayıtlı tbrahim Ayhan Özgül olduğu be-
lirtiJdi. ÖzguTün halen arandığı bildirilen
açıklamada. sanığın diğer eylemleri şöyle sı-
ralandı:
-16 Eylül 1997 günü Vatan Caddesi üze-
rindeki îstanbul Emniyet Hizmet Binası'na
lavlı saldın,
- 27 Şubat 1998 günü Gaziosmanpaşa Kü-
çükköy Jandarma Karakolu'na bombalı ve
silahlı saldın. DHKP-C örgütü daha önce de
Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan
Caddesi'ndeki kompleksine 2 kez. Harbiye
Orduevi'ne. Istanbul Emniyet Müdürlü-
ğü'nün Cağaloğlu'ndaki binasına. Fatih Çar-
şamba ve Bağcılar Yüzyıl Karakolu ile bir
çevik kuvvet otobüsüne lav silahıyia saldır-
mıştı. Islami Hareket Örgütü de işadamı Jak
Kamhi'ye lav silahıyla suikast girişiminde
bulunmuştu.
Anti-tank silahı olarak da bilinen lav, 300
metre menzili olan tek atımlık bir silah. 66
milimetre çapı olan lav silahı. 2 parçadan
oluşuyor ve açıldığı zaman 90 cm boyuna
ulaşıyor.
İstanbul'da 1997 yılında yapılan operas-
yonlarda, yüksek imha gücüne sahip olan lav
silahlanndan 4 tanesi ele geçirilmişti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Tatmin edici değildi...
Her şeyden önce kamuoyu artık, "saptama",
"durum ortaya koyma", "kabul etme" istemiyor.
Basın toplantısındaki tek yeni durum şuydu:
Çete Çalışma Grubu oluşturulmuş...
Dördü Emniyeften dördü MlT'ten sekiz kişilik
ekip, hem çetelerin liderlerini yakalayacak hem
bağlantılannı ortaya koyacak.
Bugüne dek çete için oluşturulan ekipler, hazır-
lanan yasalar, açık-gizli raporlar bir araya getirilse
kocaman bir, "çete üzerine tezler" olur. Yine gö-
rüldü ki, bu iş raporla, özel ekiple çözülecek bir şey
değil. Hem olayın boyutlarının devleti teslim alma-
ya yönelecek kadar büyüdüğünü söylüyorsunuz,
hem de bu işi çözmek için sekiz kişilik özel bir ekip
kurduğunuzu açıklıyorsunuz. Yılmaz bunu yap-
mak yerine devietin her şeye karşın işleyen kurum-
larını çalıştırsa sorunun çözümünde çok daha faz-
la yol alınır.
Yılmaz 1.5 saatlik basın toplantısında konunun
en hassas yanında yan çizdi:
"Çetelerin devlet içindeki uzantılannı ortaya çı-
karmamız çok zor."
Sonra da ekledi:
"Bu bağlantılan ortaya çıkarmadan, öteki so-
runları çözmemiz çok zor."
İşi kısır döngüye çeviriyor:
- Enflasyonu çöz...
"Çeteler engelliyor..."
- Çeteieri ortadan kaldır...
"Bağlantıların çoğunu ortaya çıkardık. Az kal-
dı..."
- Hangi bağlantılan? \
"Dış bağlantılan. Bakın artık, dünyanın öteki bu-
cağından bile bulup getiriyoruz.
-Çıkaramadığınız bağlantılar neler?
"Devlet içindekiler..."
- Çeteler nereden besleniyor?..
"Devletin kaynaklanndan..."
Bir çetebaşını dünyanın öteki ucundan bulup
getiren devlet, kendi içindeki bağlantılan ortaya
çıkaramıyor. Buna çeteler bile güler.
Evin içindeki hırsıza önlem
Yeri geldikçe vurguluyoruz; konunun en hassas
yanı, çetelerin devletteki bağlantılan...
Halen Maliye Bakanlığı uzmanlarının sürdürdü-
ğü çalışmalar gösteriyor ki, çetelerin mali kaynağı
devlet. Yjlmaz konunun bu yanından fazla söz et-
medi. Bunu, "halen soruşturmanın sürüyor olma-
s/"na bağlayalım, iyimser düşünelim!
Yılmaz'm ortaya koyduklarını küçümsemiyoruz.
Ancak Başbakan'ın bu konudaki değerlendirme-
lerinin ortak bir özelliği var:
Hep sonuçlan açıklıyor.
Böylece çetelerin gücünü, yapmak istediklerini
öğrenmiş oluyoruz. Dünkü basın toplantısının ne-
redeyse dörtte.üçü bu yöndeydi. Yapılanlar bölü-
mündeki açıklamalan ise bizde ilk şunu çağrıştır-
dı:
Hırsıza karşı evin etrafına hendekler kazılıyor, di-
kenli teller çevriliyor, evin kapısına alarm yerleşti-
riliyor... Bütün bunlar anlatıldıktan sonra bir nok-
taya daha dikkat çekiliyor, 'Aslında hırsız evin için-
de'...
OWu mu ya!
Çetelerle mücadelenin gözden kaçan önemli bir
yanı daha var. Devletin pek çok katında, çetelerin
mali kaynağını oluşturan kimi birimleri kontrol e-
den uzmanlar var. Onlara ne ölçüde cesaret veri-
liyor? Acaba bu tür olayların üzerine cesurca gi-
den devlet görevlilerinin başına ne geliyor?
Konunun bu yanına daha sonra ayrıntılarıyla de-
ğineceğiz.
Yılmaz, özel grup oluşturacağına devlet kurum-
lanna güvense, buradaki uzmanların önünü açsa,
bu kurumlardaki olumsuzluklan gidenp çarkın dön-
mesini sağlasa, devletin içinde sadece çetelerin
çöreklenmediğini. yurtsever. görevini hakkıyla ya-
pan, vicdanına cüzdan bulaştırmamış kişiler oldu-
ğunu dagörecek...
Yılmaz böyle bir yol tutsa, ardından yasalar dı-
şında açılan bütün musluklar kapatılsa, acaba çev-
resinden kaç kişi müdahale edip, "yapmayın efen-
dim" der.
Aksaray "daki Fatih EmniyetMüdürlüğüvepolis karakohınadü-
zenlenen roketatarb saldin sonunda 7 karJı binada maddi ha-
sar meydana geldi. Saldınyı yasadışı örgüt üyesi İbrahim Ay-
han ÖzgüTün yapüğı belirtildi. (Fotoğraf: ALPER TURGLT)
Soyısal Loto'da
6'yı 6 kişi bildi
ANKARA (AA) - Sayı-
sal Loto'nun 97. hafta çe-
kilişi yapıldı. Çekilişte ka-
zanan numaralar 19. 23,
25,40,41 ve 44 olarak be-
Iirlendi. Çekilişte 6 bilen 6
kişi, 28 milyar 908 milyon
910'arbin lira ikramiye ka-
zandı.
6 bilen 6 kişi 28 milyar
908 milyon 910'arbin. 5
bilen 356 kişi 454 milyon
820"şer bin lira, 4 bilen 20
bin 563 kişi 3 milyon
995'erbiniıra.3bilen422
bin 784 kişi ise 380"er bin
lira ikramiye kazandı.
Cumhuriyetimizin 75. yıl coşkusunu Ekim 1923
doğumlu 75 şanslı gencimiz ile paylaşmak istiyoruz.
Tiirsab olarak Ekim 1923 doğumlu 75 değerli büyüğümüzü, eşleri veya refakatçılanyla birlikte
88 - 31 Ekim tarüıleri arasında Türkiye'nin turizm başkenti Antalya'nın
dünyaya örnek turizm yerleşim merkezi İelek'teki tesislerimizde ağırlayacağız.
Pazlasıyla hak ettiğîniz bu tatilde sizleri evlerinizden alıp, tatil sonunda evlerinize bırakacağız.
Bu küçük yaş günü hediyemizi sunabUmemiz için nüfus cüzdanınız yada nüfus dairelerinden
aldığiruz Ekim 19S3 doğumlu olduğunuzu belirten telgeyle lütfen *5 Ekim 1998 saat 17:00 ye
kadar TtİRSAB merkezine şahsen, faks veya mektupla başvurunuz.
TURSABTÜRKİrE SEYAHAT ACENTALARI BİRÜĞİ
ASSOCIATION OF TURKISH TRAVEL AGENCIES
*Konuklaruruzı başvuru sırasuıa göre belirleyeceğimiz için başvurulannızı bir an önce yapmanızı rica ederiz.
Bu davet Türk Hava Yolları, İstanbul Hava Yolları ve Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) ın
destekleriyle gerçekleştirilmektedir.
Dikilitaş, Aşık Kerem Sokak
No. 48-50 Beşıktaş 80690 ISTANBUL
Te! (0212) 259 84 04 (pbx)
Faks (0212) 259 06 56 - 236 39 78