17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20) EYLUL 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 17 GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada İçine düştüğü yoisuzluk savları ve tartışmalar gö- revinin cabası. TBMM Başkanı diyor ki: "Ben yenigenel kurul sa- lonuna ısınamadım. Böyle salon olur mu?" Soruyayanıt veren HikmetÇetin; "Birkerre"diyof. "Salon bu haliyle Meclis mimarisine tamamen ters bir uyum içinde." Bu irdeleme doğal olarak bir başka soruyu akla ge- tiriyor: Tarihsel bir binadaki tarihsel bir genel kurul salo- nunu "hamama benzetecek" düzenlemeyi kim baş- lattı, hangi Meclis başkanı döneminde salon "rengâ- renk koltuklaria" donatıldı? Devlet yönetiminde bir gün olsun icra organların- da görev almayan son çağ parti liderlerimizden Hü- samettin Cindoruk'un başkanlığı döneminde... Bu- günkü düzenleme başlatıldı. Cindoruk'un başkanlığı döneminde mimarlar; ya- kın tarihin izlerini taşıyan Ismet Paşa'lann, Demi- rel'lerin oturduğu koltuklan barındıran salonun yeni- lenmemesinin, sadece oy sisteminin değiştirilmesiy- le yetinilmesinin Meclis binasına uygun olacağını ra- por ettikleri halde... Değişikliğe geçildi. Çetin'in haklı olarak değindiği gibi; "eskisalon de- ğiştirilerek bir tarih yok edildi". TBMM Başkanı Çetin, 1 Ekim'de yeni salonu hiz- mete açıyor. llk denemeler parmak izlerine göre oy verilmesini sağlayacak olan sistemin anzasız işledi- ğini gösteriyor. Fakat yeni düzenleme, yeni ve önemli bir sorunu beraberinde getiriyor. Kürsünün yeni yeri ve biçimi TBMM'de sık sık iz- lediğimiz kavgalara yeni renkler katacağa benziyor. Eski salonda kürsü hayli yüksekteydi. Konuşan milletvekiline saldınlar bu nedenle çoğu kez sonuç- suz kalıyordu. Oysa, yeni düzenlemede kürsü yok. Konuşmalar ortada duran modern görünümlü bir platformdan yapılacak. Konuşmacıya yumruk atacak olanın iki adımda kür- sünün yanıbaşırta gelmesi saniyelik bir iş. Öyle atle- tik yapıyı, saldın idmanı yapmayı gereksindirmiyor. Biraparküt, milletimizin temsilcisi yerde. Boylu bo- yunca uzanmış yatıyor! Tabii TV ekranlannda bayram. Yüz kızartıcı biçimsellik Bu bilgilerolası olayların olası sonuçları. Ne ki, Hik- met Çetin'in kürsünün yeni konumuyla ilgili öyle bir açıklaması var ki; ağlar mısınız, yoksa güler misiniz, kestirmek çok zor. "Konuşan hatiplerin kürsü güveninin neden sağ- lanamadığını" Çetin şöyle açıklıyor: "Yeni kürsü düzeninde hatiplerin siyasi muanzla- nnın saldınlanna uğramadan konuşmalan çokzor" di- yor ve gerekçeyi anlatıyor: "Eski salonda kürsü yüksekte olduğu için konuş- ma güvenliği rahat sağlanabiliyordu. Ama şimdi mümkün değıl. Sordum niye böyle diye? Kürsü es- kisi gibi yüksekte olursa 'faşist bir görüntü' oluşur- muş dediler." Şaşkınlığını özetleyen bircümleyle kapatıyor konu- yu Hikmet Çetin: "Kürsününyüksekliğiyle faşizm olur mu?" Burası Türkiye'dir, her şey olur. Daha neler, neler olur! Örneğin, yeni kürsüde konuşan milletvekillerinin güvenliğini sağlamak o kadar zor olmasa gerek. Üs- telik Türkiye gibi işsiziiğin jtol gezdiği bir ülkede çok basit. Işte önlem: Her konuşmacının sağında bir, solunda bir şöyle boylu boslu, kash birer koruma görevlisi yer alır. Kür- süden aynlıncaya kadar yanından aynlmaz. Bir sal- dırı konuşmacıya erişmeden bir-iki yumrukta durdu- rabilir. 550 adet milletin vekiline, aziz milletimiz 1100 adet korumayı çok görebilir mi? Haşa! TBMM bütçesine 1 Ekim'de "kürsü güvenliği için" 1100 koruma kadrosu eklenebilir. Yılda 10 veya 15 trilyoncuk da temsilcilerimizin güvenliği için ayrılabi- lir. Milletvekillerimizin, Meclis dışındaki akçeli akçesiz kimi yararlar uğruna izledikleri önemli işleri gözü mo- raımış, dudaklan patlamış biryüzle izlemelerine gön- lünüz razı gelir mi? Bu biçimsiz görünüş onlann yüzünü kızartır mı, el- bet bilemeyiz. Ama bir gerçek var: Vekillerinin biçim- siz görünüşünden milletin yüzü yıllardır kızanyor. Ne dersiniz? Doğru değil mi? Başbakan Yıhımz: ÇetelerkurumsaHaşh AN'KARA (CumhuriyetBürosu) -Başbakan Me- sut Yılmaz. "çetelerle miicadele konusunda önem- li mesafeler aldıklannı, ancak devletiçindeki uzan- üsının tam olarak nerelere kadar gittiğini kestir- mektehâlâgüçlükçektiklerinr bildirdi. "Kurum- sallaşüğmı" \urguladığı çetelerle mücadeleyi "ana- yasal rejimi koruma mücadelesf olarak tanımla- yan Yılmaz, mafyayla mücadelede kilit görev üst- lenmek üzere emniyet ve MİT mensuplanndan olu- şan 8 kişilik özel bir grup kurduklannı açıkladı. Yıl- maz, çetelere kanşan 40 güvenlik ve istihbarat gö- revlisi hakkında idari işlem yapıldıfını aktanrken "Yeşil" kod adlı Mahmut Yüdınm'la ilgili olarak "İhbar doğru çıkmadı. Yeşil'i aramaya devam edi- yoruz" dedi. Yılmaz, İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş, MlT Müs- teşan Şenkal Atasagun, Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican ile birlikte düzenlediği basın toplan- tısında organize suç örgütleriyle mücadelede geli- nen son noktayı açıkladı. Kardeşi Turgut Yılmaz'm da izlediği basın toplantısında Yılmaz, Susurluk ile birlikte başlayan süreçte Türkiye'nin yeni bir teh- dit olarak. organize suç hareketi tehdidiyle karşı karşıya olduğunun ortaya çıkrığını vurguladı. Yıl- maz. "Devleti tesBm almaya kadar cüret eden çete- leri, devlet içindeki uzantüamla birlikte ortadan kaldırmadan, ülkenin diğer meselelerini çözmek mümkün değüdir" dedi. Yılmaz, "devlet ile çeteler arasında bir ilişki bu- lunınadığuıı" savunurken yalnızca kimi kamu gö- revlilerinin organize suç hareketlerinin içinde yer aldıfını söyledi. Elde ettikleri güç ve olanaklann organize suç gruplannı azdırdığını ve bu örgütle- rin daha büyük hedeflere göz diktiklerini anlatan Yılmaz, "Susurluk öncesi gelinen noktada organi- ze suç oJuşumlannın hedefî dev let yönetimi olmuş- tur. Çeteler kendilerine saglanan siyasi destek saye- sinde dev let içindeki güçlerini arttırmışür. Kendile- rine devletin önemli noktaiannda eleman toplamış, adeta dev let içerisinde güçlerini artbrmak suretiy- le kurumsallaşmaya yöneüıüşjerdir" dedi. Yılmaz terör, ışsizlik. enflasyon ve ahlaki yoz- laşma gibi ülke sorunlanyla. çete faaliyetleri ara- sında doğrudan bir bağ bulunduğunu belirterek mafyanın gelişmesinde PKK'nin varlığmın önem- li etken olduğunu. bazı kamu görevlilerinin terör- le mücadele görüntüsü altında uyuşturucu kaçak- çıhğı gibi yasadışı işlere yöneldiklerini kaydetti. Organize suç örgütlerinin. ellerine geçen büyük miktarlardaki kara para ile ekonominin dengeleriy- le oynadıklarını kaydeden Yılmaz, "Devletie iç içe girmiş, ülkeyi istila etnüş olan çeteieri önceki hükü- metierin mirası olarak bulduk. Çetelerle mücade- leyi anavasayı korumaya yönelik, rejim mücadetesi olarak gördük" dedi. Yılmaz. "maskeli siyasetçüer" deyimini kulla- narak gazeteci FarukBüdiricinın DYP Genel Baş- kanı Tansu Çilkr hakkında yazdığı *Maskeli Ley- di" kitabına gönderme yaparken şunlan söyledi: " Devlet, milletve ülke menfaan. vatanseverlik. ül- kenin >e milletin bölünmez bütünlüğü gibi deger- ler. organize suç örgütkri mensuplan ile bunlann siyasi namik'ri taranndan kullanılmaya çalışılmak- tadır. Bu ikiyüzlü ta>Trlan ibret \e derin bir üzün- tüyle seyrediyoruz. Bu istismarcı menfaat gruplan- nın ve maskeli siyasetçilerin etkinlikleri. doğrudan devletin itibannı zedelemiştir. Sözümona dev let için sıkılan kurşunlann. dönüp dolaşıp devletin ve mil- letin bağnna saplandığı arak aşikârdır. Herkes bu- nu böyle görüp teslim etmelidir" dedi. Devlet içindeki çete uzantılarının temizlemeye başlandığını belirten Yılmaz. bir soru üzerine MİT içinden 5 kişi hakkında işlem yapıldığını. 3-4 kişi hakkındaki işlemin de tamamlanmak üzere oldu- ğunu söyledi. Yılmaz. emniyet içerisinde de çete- lerle bağlantısı olduğu belirlenen 31 görevli hak- kında idari işlem gerçekleştirildiğini ifade etti. Güvenlik güçlerinin. yabancı ülkelerle yaptıkla- n işbirliği ile uluslararası operasyonlar da gerçek- leştirdiğini anlatan Yılmaz. Hüseyin Baybaşin. Kürşat Yılmaz, Alaattin Çakıcının \e Akın Birdal suikastı sanıklannın yakalanmasma ilışkın bilgile- ri tepegözleaktardıktan sonra. hesaplaşmaianm te- levizyonlara çıkarak kamuoyu önünde yapan. ülke içindeyken dahı yakalanamayan kişilerin, dün>a- nın dört yanında izlenerek yakalanmalannın anla- mını kamuoyunun takdirine sundugunu ifade etti. Yılmaz, son bir yılda 24 ilde gerçekleştirilen 124 operasyonla 723 kişinın yakalandığını ve bunlar- dan 579"unun tutuklandığını söyledi. Yılmaz. uyuşturucu iie mücadele kapsamında da 5 bın 909 kişinin yakalandığını ve bunların üzennden toplam 13 ton 634 kilo uyuşturucu ele geçirildiğini bildir- di. Yılmaz. bir yılda ele geçirilen uyuşturucunun. dünyada yakalananın yüzde 38'ine. Avrupa'daki- nin ise yüzde 54'üne tekabül ettiğine dıkkat çekti. YılmaVın gazetecilerin sorulanna verdiği yanıtlar ana hatlanyla şöyle: Çete Operasyon Grubu: 4'ü emniyet. 4'ü MtT"ten 8 kişilik özel bir grup kuruldu. Bu grubun görevi, örgütlerin liderlerini yakalamak ve her tür- lü bağlantılannı ortaya çıkarmak. Kendi kurumla- nnm dahi bilmediği gizlilik içinde çalıştırdık. Bu grup bütün bu olaylan açığa çıkardı. Bunlann li- derlerinin yakalanmasını sagladı. Bu konuda bir- likte çalıştığımız arkadaşlanma bunlan söylüyo- rum. Suçlulan yakalayıp savcılığa sevk etmek de- ğil, mekanizmanın işleyışini sağlayacak bilgileri de beraber vermek hedeflenmeli. Türkiye gerçeğin- de bilmeliyiz ki savcılann. görevlerinin üstesinden gelmekte çok ciddi sıkıntılan var. B'askı, tehdit al- tında görev yapmaktadırlar. O konuda ilave bir ça- lışma grubu oluşturduk. Bu grup Teftiş Kurulu mü- fettişleri. Mülkiye müfettişleri. EGM ile MlT ve Maliye müfettişleri bu örgütlerle ilgili ele geçiri- len bütün delilleri değerlendirecek. yargıya yar- dımcı olacak dört dörtlük bir dosya sunulmasını sağlayacaktır. 'Yejil' hedefte: 'V?şil' adıyla bilinen kişi. Susur- luk sonrası vürütülen çalışmalar sırasında çok sık ortaya çıkan bir şahıstır. Şu anda devlet açısından hedef durumundadır. Bu grubun da çalışmalannın hedeflennden birisidir. Maalesef ele geçirilmesi mümkün olmadı. Kısa bir süre önce. 1 hafta önce kardeşi kurumlanmıza ihbarda bulundu. Roman- ya"da öldürülmüş olduğunu ihbar etti. Romanya makamlanyla yaptığımız temasta ihbann doğru ol- madıf ını tespit ettik; anyoruz. O raporda 'Yeşil' öne çıkıyordu. Bu kişinin faaliyetlerinin araştınl- masıyla ilgili MİT'e görev \erdim. MlTbünyesin- de soruşturma devam ediyor. Yakalanması için de emniyete görev verdim. Ben görevimı yapıyorum; diğer bütün olaylarda görev lerini yerine getiren bu kurumlar da görevlerinin gereğini yerine getire- cektir. Vavuz Ataç: Şahıslarla ilgili polemiğe girmek ıstemem. Genelde. eğer bir kişi bizim açımızdan. devlet görevlisi olsun olmasın. olayların açığa çı- kanlması için yardımcı olabilecek konumdaysa onunla ilgili tasarruflanmızı geciktirmek şeklinde birprensip vardır. Bu uygulandı. Çakıcı'yla bağlanülı bakan isimieri: Kesinleşti- ği zaman ilgili kurumlar tarafından size de açıkla- nır. Henüz netliğe kavuşmayan iddiaları benim açıklamam doğru olmaz. Bazı iddialar var. Bunlar kesmlık kazanmadı. Biz yapılan ihban. her iddiayı, duyumu değerlendirmek zorundayız. Budapeşte yumrukçulanna af: Bu eleştiri hak- sız. İkı ayn muhatap var. Biri benim diğeri de ka- mudur. Kamu davası devam etmektedir. Zannedi- yorum. o dava kapsamında şu arada tutuklu ya da gıyabi yargılanan 4 kişi var. Biri daha dün iade edil- di. Birinin önümüzdeki günlerde Macanstan'dan iade edileceğı istihbaratı alındı. Bir tanesi şu anda kaçaktır. Biri de tutukludur. Yargıdadır. Yasal düzenleme çağnsı: \asal düzenleme giri- şimi olacak. !lk girişımımizın akıbetini biliyorsu- nuz. Bütün siyasi partilere destek çağrısında bulu- nuyorum. Kımse dokunulmazlığın arkasına sakla- nıp dev lete milletin hakkına sahip çıktığı iddiasın- da bulunamaz. Devlet kaçaklan kullanamaz: Devletin herhan- gi bir kurumu kendi yargısının aradığı bir insanla işbirliği yapamaz. Mahkûm olmuş. hapısten kaç- mış, aranan bir kişiyi devletin hiçbir kurumu kul- lanamaz; bunaMtTdedahildir. Kullanıldığını her- kes biliyor. Benim anlayışıma uymaz. benim dö- nemimde de olmaz. Yılmaz, "maskeli siyasetçiler" deyimmi kulla- narak, gazeteci Faruk Bildirici'nin Çiller hakkın- da yazdığı "ıVfaskeliLeydi" kitabına gönderme ya- parken şunlan söyledi: "Devlet, milletve ülke men- faab, vatanseverlik. ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü gibi değerler,organize suçörgüüeri men- suplan ilf bunlann siyasi hamileri taranndan kai- lamlmaya çalışılmaktadır. Bu ikiyüzlü tavırlan ib- ret ve derin bir üzüntüyie seyredjyoruz. Bu istis- marcı menfaatgruplaruun ve masketisiyasetçilerin etkinlikleri. doğrudan dev letin itibannı zedelemiş- tir. Sözüm ona devlet için sıkılan kurşunlann. dö- nüp dolaşıp devletin ve milletin bağnna saplandığı arnk aşikârdır. Herkes bunu böyle görüp teslim et- metidir" Zekeriya Temizel: Vergiden ödün yok I Baştarafı 1. Sayfada edilen gelir 2000 yılı başında beyan edikcek. Vergisi de 2000 yılının Vİar- tı'nda ödenecek. Yabancılarla ilgili herhangi bir düzenleme yok. Böyle bir durumda, borsadaki düşüşü ya- saya bağlamak anlamsı/. Burada yanhşyadaeksik bügilenmevar. Ken- dilerineanlatacağız. Yasanın ruhunu bozmadan hükümetin yetkisi çerçe- v«sindeyeni düzenlemeleryapılabilir. Böyle birdurumda, vergi yasasından ödün veriyoruz yaklaşımı da haksız- lık. Çünkü yasa, bazı yetkileri zaten Bakanlar Kurulu'na veriyor." Yasanın iki temel ilkesi olduğunu ammsatan Temizel. "BirincisL, her kazanç vergilendirilecek. İkincisi, ka- yitdışı para kayıt içine alınacak. Tür- kiye bundan geri dönemez. Bugüne kadar vergiyi çoğunlukla çalışanlar, esnaf ve tüccar veriyordu. Onlardan da alınan. suuruı en üstüydü. Şimdi bunuyaygmlaşünyDruz" diye konuş- tu. Kayıt dışı paranın kayıt içine alın- masının toplumda hemen kara para- yı çağnştırdığına dikkat çeken Te- mizel, "Bu yanlış. Ekonominin bü- yük böiümü kayıt dışıydı. Biz bunu kayıt içine alıyoruz'" dedi. Temizel, 30 Eylül sürecinde altı- na yönelme eğilımikonusundadaşu bilgileri verdi: "Yönelebilirler.Bubir tereihtir. Buna elbette kanşamavız. Ancak bunu yapan yıırttaşımız ileri- de alrjnını satarken saroğı kişiden bel- ge alacak. Alan kişiye o alOnı satın alacakgeliri nasıl eldeettiğini soraca- ğız. O da kay nagını gösterirsc hiçbir sorun yok. Bizim buradaki hedeflmlz kesinlikle iyi niyetti yurttaşlar değil. Onlar rahat olsunlar. 30 EylüTü da- ha ileriye çekme düşüncemiz yok." Hükümetin yarın açıklayacağı borsacılara yönelik önlemler pake- tiyle, "2000 yılmda vergi yiikü oluş- turacak hissesenetkriveyabnm fon- lanyla ilgili düzenlemenüı geri alın- masından. özel emeldilik fonlannın. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) borsadan alım vapmasına: zo- runlu tasamıf fonunun borsada de- ğerlendirilmesinden repoda stopajın yüzde0"aindirilmesi ilearacı kurum- lann Banka ve Sigona Muameleleri Vergisi'nin düşürülmesine kadar uzanan" düzenlemelenn gündeme gelebıleceği bildinldi. Ancak, yasal düzenleme gerektıren konularda uz- laşma sağlanamazken: ÖlB"nın alımlanyla borsanın desteklenmesi- nin sağlıklı olmayacağı görüşleri de dile getinldi. Türkiye'de A tipi yatınm fonu ka- tılma belgeleri kurumlar vergisinden muaf tutuluyor. beyanname kapsa- mında değerlendinlmiyordu. Yeni yasayla A tipi yatınm fonlan 1 Ocak 1999"dan itibaren beyanname kapsa- mına alınırken, yüzde 30 kurumlar vergisine tabi olacak. Ancak, bu ka- zancın 3 milyar 500 mılyon lırayı geçmesi durumunda oluşacak vergi yükümlülüğünde de enflasyondan anndırma uygulanacak. B tipi yatınm fonlan katılma bel- geleri de yeni yasayla beyanname kapsamma alındı. beyan edilecek sı- nır \e enflasyondan anndırma A tipi yatınm fonlanyla aynı şekildedüzen- lendi. Hisse senetleriyie ilgili düzen- lemeye göre ise. 1999 yılında borsa- da elde edilen kazancın enflasyon- dan anndırıldıktan sonra 3.5 milyar lirayı aşması durumunda 2000 yılının mart ayında beyan edilmesi gereki- yor. Enflasyondan anndırma oranının yüzde 60 olarak açıklanması duru- munda, vergi kapsamında beyan edil- mesi gereken brüt kazancın alt sının 9 milyar liraoluvor. Fatih Emniyet Müdürlügü'ne roketatarh saldırı I Baştarafı 1. Sayfada edildi. Aksaray Mustafa Kemal Caddesi 'nde bulunan Fatih Emniyet Müdürlüğü ile Aksa- ray Polis Karakolu'nun yer aldığı 7 katlı bi- naya, caddenin karşısındaki Yılmaz Han'm birinci katında bulunan boş daireden saat 13.00 sıralannda lav silahıyla saldın düzen- lendi. Lav mermisi sokak lambası direği ve tabelaya çarptıktan sonra pencere perv azını parçalayarak birinci kat tavanına saplandı. Saldın sonucu Aksaray Polis Karakolu ola- rak kullanılan birinci kat içerisinde büyük çaplı hasar meydarla gelirken diğer katlar ile çevredeki bazı binalann da camlan kınldı. Saldınnın düzenlendiği dairenin son bir yıl Jır boş olduğu belirtildi. Olayla ilgili çevrede operasyonlar düzen- enirken YıLmaz Han'da çaycı olarak görev yapan bir kişi gözaltına alındı. Gazetecilerin soruJannı yanıtlayan Istan- bul Emniyet Müdür Yardımcısı Vekili Atilla Çınar. saldında lav silahmm kullanıldığının belirlendiğini kaydetti. Boş dairede saldır- ganlann bıraktığı lav silahının bulunduğunu belirten Çınar. yapılan operasyonlar çerçeve- sinde durumu şüpheli görülen 7 kişinin da- ha gözaltına alındığını ve incelemelerin sür- dürüldüğünü bildirdi. Saldırganlann, biri ka- dın 2 ya da 3 kişi olabileceği, görgü tanıkla- nnın anlatımlan sonucu bu kişilerin eşkalle- rinin belirlendiği kaydedildi. Olay yerine gelerek incelemelerde bulu- nan Istanbul Emniyet Müdürü Hasan Özde- mir'in talimatı doğrultusunda emniyet bina- lan, poJis lojmanlan, vali konağı, kamu ku- rum ve kuruluşlan çevresindeki inşaat ve di- ğer binalarda geniş güvenlik önlemleri alın- dı. Gazetemizi arayan bir kişi, saldınyı DHKP-C örgütü adına üslenerek saldınnın gözaltında kaybedildiği öne sürülen Hasan Aydoğan, Metin Andaç. Mehmet Mandal ve Neslihan Uslu için gerçekleştinldiğını söy le- di. Istanbul Emniyet Müdürlüğü"nden yapı- lan açıklamada, saldınyı düzenleyenlerden birinin lçel Merkez Gazi Mahallesi nüfusu- na kayıtlı tbrahim Ayhan Özgül olduğu be- lirtiJdi. ÖzguTün halen arandığı bildirilen açıklamada. sanığın diğer eylemleri şöyle sı- ralandı: -16 Eylül 1997 günü Vatan Caddesi üze- rindeki îstanbul Emniyet Hizmet Binası'na lavlı saldın, - 27 Şubat 1998 günü Gaziosmanpaşa Kü- çükköy Jandarma Karakolu'na bombalı ve silahlı saldın. DHKP-C örgütü daha önce de Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki kompleksine 2 kez. Harbiye Orduevi'ne. Istanbul Emniyet Müdürlü- ğü'nün Cağaloğlu'ndaki binasına. Fatih Çar- şamba ve Bağcılar Yüzyıl Karakolu ile bir çevik kuvvet otobüsüne lav silahıyia saldır- mıştı. Islami Hareket Örgütü de işadamı Jak Kamhi'ye lav silahıyla suikast girişiminde bulunmuştu. Anti-tank silahı olarak da bilinen lav, 300 metre menzili olan tek atımlık bir silah. 66 milimetre çapı olan lav silahı. 2 parçadan oluşuyor ve açıldığı zaman 90 cm boyuna ulaşıyor. İstanbul'da 1997 yılında yapılan operas- yonlarda, yüksek imha gücüne sahip olan lav silahlanndan 4 tanesi ele geçirilmişti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Tatmin edici değildi... Her şeyden önce kamuoyu artık, "saptama", "durum ortaya koyma", "kabul etme" istemiyor. Basın toplantısındaki tek yeni durum şuydu: Çete Çalışma Grubu oluşturulmuş... Dördü Emniyeften dördü MlT'ten sekiz kişilik ekip, hem çetelerin liderlerini yakalayacak hem bağlantılannı ortaya koyacak. Bugüne dek çete için oluşturulan ekipler, hazır- lanan yasalar, açık-gizli raporlar bir araya getirilse kocaman bir, "çete üzerine tezler" olur. Yine gö- rüldü ki, bu iş raporla, özel ekiple çözülecek bir şey değil. Hem olayın boyutlarının devleti teslim alma- ya yönelecek kadar büyüdüğünü söylüyorsunuz, hem de bu işi çözmek için sekiz kişilik özel bir ekip kurduğunuzu açıklıyorsunuz. Yılmaz bunu yap- mak yerine devietin her şeye karşın işleyen kurum- larını çalıştırsa sorunun çözümünde çok daha faz- la yol alınır. Yılmaz 1.5 saatlik basın toplantısında konunun en hassas yanında yan çizdi: "Çetelerin devlet içindeki uzantılannı ortaya çı- karmamız çok zor." Sonra da ekledi: "Bu bağlantılan ortaya çıkarmadan, öteki so- runları çözmemiz çok zor." İşi kısır döngüye çeviriyor: - Enflasyonu çöz... "Çeteler engelliyor..." - Çeteieri ortadan kaldır... "Bağlantıların çoğunu ortaya çıkardık. Az kal- dı..." - Hangi bağlantılan? \ "Dış bağlantılan. Bakın artık, dünyanın öteki bu- cağından bile bulup getiriyoruz. -Çıkaramadığınız bağlantılar neler? "Devlet içindekiler..." - Çeteler nereden besleniyor?.. "Devletin kaynaklanndan..." Bir çetebaşını dünyanın öteki ucundan bulup getiren devlet, kendi içindeki bağlantılan ortaya çıkaramıyor. Buna çeteler bile güler. Evin içindeki hırsıza önlem Yeri geldikçe vurguluyoruz; konunun en hassas yanı, çetelerin devletteki bağlantılan... Halen Maliye Bakanlığı uzmanlarının sürdürdü- ğü çalışmalar gösteriyor ki, çetelerin mali kaynağı devlet. Yjlmaz konunun bu yanından fazla söz et- medi. Bunu, "halen soruşturmanın sürüyor olma- s/"na bağlayalım, iyimser düşünelim! Yılmaz'm ortaya koyduklarını küçümsemiyoruz. Ancak Başbakan'ın bu konudaki değerlendirme- lerinin ortak bir özelliği var: Hep sonuçlan açıklıyor. Böylece çetelerin gücünü, yapmak istediklerini öğrenmiş oluyoruz. Dünkü basın toplantısının ne- redeyse dörtte.üçü bu yöndeydi. Yapılanlar bölü- mündeki açıklamalan ise bizde ilk şunu çağrıştır- dı: Hırsıza karşı evin etrafına hendekler kazılıyor, di- kenli teller çevriliyor, evin kapısına alarm yerleşti- riliyor... Bütün bunlar anlatıldıktan sonra bir nok- taya daha dikkat çekiliyor, 'Aslında hırsız evin için- de'... OWu mu ya! Çetelerle mücadelenin gözden kaçan önemli bir yanı daha var. Devletin pek çok katında, çetelerin mali kaynağını oluşturan kimi birimleri kontrol e- den uzmanlar var. Onlara ne ölçüde cesaret veri- liyor? Acaba bu tür olayların üzerine cesurca gi- den devlet görevlilerinin başına ne geliyor? Konunun bu yanına daha sonra ayrıntılarıyla de- ğineceğiz. Yılmaz, özel grup oluşturacağına devlet kurum- lanna güvense, buradaki uzmanların önünü açsa, bu kurumlardaki olumsuzluklan gidenp çarkın dön- mesini sağlasa, devletin içinde sadece çetelerin çöreklenmediğini. yurtsever. görevini hakkıyla ya- pan, vicdanına cüzdan bulaştırmamış kişiler oldu- ğunu dagörecek... Yılmaz böyle bir yol tutsa, ardından yasalar dı- şında açılan bütün musluklar kapatılsa, acaba çev- resinden kaç kişi müdahale edip, "yapmayın efen- dim" der. Aksaray "daki Fatih EmniyetMüdürlüğüvepolis karakohınadü- zenlenen roketatarb saldin sonunda 7 karJı binada maddi ha- sar meydana geldi. Saldınyı yasadışı örgüt üyesi İbrahim Ay- han ÖzgüTün yapüğı belirtildi. (Fotoğraf: ALPER TURGLT) Soyısal Loto'da 6'yı 6 kişi bildi ANKARA (AA) - Sayı- sal Loto'nun 97. hafta çe- kilişi yapıldı. Çekilişte ka- zanan numaralar 19. 23, 25,40,41 ve 44 olarak be- Iirlendi. Çekilişte 6 bilen 6 kişi, 28 milyar 908 milyon 910'arbin lira ikramiye ka- zandı. 6 bilen 6 kişi 28 milyar 908 milyon 910'arbin. 5 bilen 356 kişi 454 milyon 820"şer bin lira, 4 bilen 20 bin 563 kişi 3 milyon 995'erbiniıra.3bilen422 bin 784 kişi ise 380"er bin lira ikramiye kazandı. Cumhuriyetimizin 75. yıl coşkusunu Ekim 1923 doğumlu 75 şanslı gencimiz ile paylaşmak istiyoruz. Tiirsab olarak Ekim 1923 doğumlu 75 değerli büyüğümüzü, eşleri veya refakatçılanyla birlikte 88 - 31 Ekim tarüıleri arasında Türkiye'nin turizm başkenti Antalya'nın dünyaya örnek turizm yerleşim merkezi İelek'teki tesislerimizde ağırlayacağız. Pazlasıyla hak ettiğîniz bu tatilde sizleri evlerinizden alıp, tatil sonunda evlerinize bırakacağız. Bu küçük yaş günü hediyemizi sunabUmemiz için nüfus cüzdanınız yada nüfus dairelerinden aldığiruz Ekim 19S3 doğumlu olduğunuzu belirten telgeyle lütfen *5 Ekim 1998 saat 17:00 ye kadar TtİRSAB merkezine şahsen, faks veya mektupla başvurunuz. TURSABTÜRKİrE SEYAHAT ACENTALARI BİRÜĞİ ASSOCIATION OF TURKISH TRAVEL AGENCIES *Konuklaruruzı başvuru sırasuıa göre belirleyeceğimiz için başvurulannızı bir an önce yapmanızı rica ederiz. Bu davet Türk Hava Yolları, İstanbul Hava Yolları ve Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) ın destekleriyle gerçekleştirilmektedir. Dikilitaş, Aşık Kerem Sokak No. 48-50 Beşıktaş 80690 ISTANBUL Te! (0212) 259 84 04 (pbx) Faks (0212) 259 06 56 - 236 39 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle