23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19EYLÜL 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tanıklara güvence • ANKARA (Cumhuriyet Biirosul - De\ let Bakanı HiJunet Sami Türk ba^kanlığında toplanan İnsan Haklan Koordınatör Üst Kurulu. CMUK'ta yapılacak değişiklikleri görüştü. Toplantı sonrasında bir açıklama yapan Türk. CMUK'ta yapılacak degişikliklerle tanıklar için koruma önlemleri alınması ve kaybettiği zamana karşılık olarak tanığa tazminat ödenmesının öngörüldüğünü bildırdi. Türk. daha önce bedenı muayene ile molekül genetik inceleme konulannda öngörülen değişiklikler üzerinde anlaşmaya vanldığını anımsattı. Yılmaz'ın çete toplantısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, organize suç örgütlenne karşı yürütülen çalışmalann sonuçlan ve gelecek döneme ilişkin projelen bugün düzenleyecegi basın toplantısıyla açıklayacak. Yeni Başbakanlık binasında saat 11 .OO'de başlayacak toplantıda Yılmaz. 55. hükümetın bu konuda yûriittügü mücadeleyi anlatacak. Organize suç örgütlerinin açığa çıkarılması ıçin açılan soruşturmalann bilançosunun kamuoyuna duyurulacagı basın toplantısında Yılmaz, alınması düşünülen önlemler konusunda bilgi verecek. Denizkurdu'nun destek turları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu. "hukuk reformu" paketi için başlattığı destek turlanna pazartesi gününe dek ara verdi. Denizkurdu. gelecek hafta TBMM Başkanı Hikmet Çetin ve DYP, DSP. MHPveBBPIiderleriyle görüşecek. Denizkurdu. dün Fzmir'e ailesinin yamna gitti. Pazartesi Ankara'ya dönecek olan Denizkurdu. görüşmelerine devam edecek. Denizkurdu. geçen haöa içınde once eski adalet hakanjan spnra da Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun ile CHP, DTP ve CHP genel başkanlanyla görüşüp destek istemişti. CHP'lilep Sincan'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ilyesı ve Ankara Milletvekilı Yılmaz Ateş. "Refah zihniyeti"nin Sıncan'ı "tslam cumhuriyetinın başkenti" yapma özlemlerini yerine getiremediğini. ancak bu ilçenin bir sefalet kentine dönüştüğünü söyledi. Ateş. beraberindeki Ankara II Başkanı Haydar Yılmaz ve Ankara İl Örgütü ile birlikte: Sincan 2 Numaralı Gecekondu Ûnleme Bölgesi. Cadırkent Katı Atık Depolama Merkezi ve Yunus Göleti'nde Sincan Belediyesi'nin uygulamalanyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Sincan 2 No'lu Gecekondu Önleme Bölgesi'nde 50 bin nüfiıslu bir kent oluşacağını ve şu anda bu bölgede 5 bin kişinin yaşadığını anlatan Ateş. bu insanlann modern kent olanaklanndan faydalanamadığını kaydetti. TRT ve şeffaflık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT Genel Müdürü Yücel Yener. dün düzenlediği basın toplantısında şeffaf bir kurum olma politikasını sürdürdüklerini söyledi. Yener. Radyo ve Telev izyon Cst Kurulu (RTÜK) tarafından gerçekleştirilecek olan ana frekans planının yapılmaması nedeniyle yayınlarda ses ve görüntü karmaşası olduğunu söyledi. Yener. "Istanbul'da bazı semtlerde bu yasanıyor. Vericilerın giicü ile ilgili. 7-8 yıldır Telekom yatırım yapmamış" dedi. Sol ittifak • ANKARA (ANKA) - Pir Sultan Abdal Derneğı Genel Başkanı Necati Yılmaz. yaptığı açıklamada Türkiye'nin demokratikleşmesinın sol bir iktıdaranlayışıyla gerçekleşeceği ınancıyla kitie örgütü olmanm gereğini yenne getireceklerini biUırdi. Yılmaz: emek, özgürlük. demokrasi. laiklik vebanştan yanasol panilerin seçım ittifakı yaoması için çalışma baslatma kararı aldıklannı açtkladı. DTP, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'in hemen görevden alınmasmı istedi Ydmaz'a 'gensora' tehdidi.ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP. De\ let Bakanı Refaiddin Şa- hin olayını. hükümet knzme dönüş- türdü. Azil girişiminde başanlı ola- mayan DTP > önetımi alelacele top- lanarak. kesin ihraç istemiyle ted- birli olarak müşterek disiplin kuru- lunasevk karan çıkanrken. Şahin'i hemen göre\den almaması duru- munda Mesut Yılmaz't da "genso- ruyla" tehdıt ettı DTP Grup Baş- kanı Mahmut Yıibaş. Şahin'i gö- revden aimav an Başbakan \ e Cum- hurbaşkanı nın anayasa suçu işledi- ğini ileri sürdü. DTP Grup Başkanı Yıibaş. par- • Azletme girişiminde başanlı olamayan DTP, Devlet Bakanı Şahin'i kesin ihraç istemiyle disipline sevk etti. DTPMi Yıibaş. "Şahin'i görevden almayan Başbakan da Cumhurbaşkanı da anayasa suçu işliyor" dedi. tili milletvekilleriv le birlikte dün bir basın toplantısı düzenleyerek Grup Yönetim Kurulu'nun Şahin'in ke- sin ihraç istemiyle müşterek disip- lin kuruluna sevk edilmesine ilişkin karannı açıkladı. Yıibaş. parti tüzü- ğünün 61. maddesı uyarınca. ted- birli olarak kesin ihraç istemiy le di- siplin kuruluna sevk edilen millet- vekilinın hükümette yeralamayaea- ğını ıleri sürdü. Parti tüzüğünde ted- birli olarak kesin ihraç istemiyle dı- sıpline sevk edilen millet\ekilinin yalnızca parti faalışetlerine katıla- mayacağı. organlannda görev ala- mayacağı belırtilmesine karşın. "•Birimyorumumuz oşekilde değjT dıven Yıibaş. Başbakan Mesut Yıl- maz'ın Şahin'i derhal göre\den al- ması gerektığını ilen »ürdü. Yanında getirdiği bir ansiklope- dıden ~güvenoyu"nun tanımını okuvan Yılbaş. Şahın'le ilgili grup- ta güvensızlik oyu \enlmesıne kar- şın Meclis Başkanlığı'nın gereğini yerine getirmediğinı. Başbakan Mesut Yılmaz'ın, ılertıüını açıkla- dığı "azil kararnamesinin~ de Cumhurbaşkanı Süleynıan Demi- rel'den döndüğünü belırterek. son hukuki yol olarak kesın ihraç iste- miyle dısıplıne se\ k voluna başv ur- duklannı açıkladı Bu süreçte. Şa- hin'ın kabinede göre\ vapamaya- cağını savunan Yılbaş.. "Bu yapıl- madığı takdirde. DTP grubu, ana- Ecevit: Bizdesteği halktan isteriz ANKAR\ (Cumhu- riyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Bii- lent Ecevit. 18 Nisan'da yapılması planlanan yerel ve genel seçimler öncesinde Avrupa so- lunu arkasına almak için hazırlanan CHP- ye tepki gösterdi. CHP'nin "yabancı- lann desteğinden me- det umduğunu" ılerı süren Ecevit. "Bizhiç- bir yabancı iilkeye, partiye veya kuruluşa diyet borcu altına gir- meyiz" dedi. Avrupalı sosyal de- mokrat liderlerin se- çimler öncesinde "Oyunuzu CHP'ye ve- rin*' deklarasvonu açıklayacaklan haber- lerine DSP'den tepki geldi. Bülent Ecevit. yap- tıgı yazılı açıklamada CHP'nin halkın oyla- nndan umudu kesmesi nedeniyle bu yola baş- vurduğunu ileri sürdü. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ya yasaıun kendisine tanıdıgı her tür- lii kanuni hakkı kullanmaya kesin kararlıdır" dedi. Basın toplantısı metnine Refaiddin Şahin'in Emlak Bankası'na aldığı Ordulu hemşen- lerinin lıstesmi de ekleyen Yılbaş, Yılmaz'dan Başbakanlık TeftişKu- rulu'nu harekete geçirerek. Şahin dönemi hakkında soruşturma baş- lattıımasını talep ettı. Şahin. "Baş- bakan'a hodri meydan diyorum. de> let ellerinde. bütün belgeler elle- rinöe. buy ursunlar Emlak Banka- sı'ndan bazı basın kuruluşlan dahiL kimlere kredi \erilmis, açıklasmlar" dedi. Yılbaş. disiplin sürecinin 15 gün içinde tamamlanacağını bildirırken. gazetecilerin. "Neden hemşeriler listesini açıklarken. kredi alanlann listesini açıklamıyorsunuz" sorusuna. "Elimizde bu ko- nuda bilgi yok" karşılığını verdi \'ılbaş, Şahin'i görev- den almazsa Başbakan Yıl- maz hakkında hangi hukuki yollarabaşvuracaklanna iliş- kin bir soru uzenne de. "Eğer gereği yapılmazsa. Başbakan da. Cumhurbaşkanı da ana- yasa suçu işliyor demektir. Meclis açılıraçilmaz. hem Re- faiddin Şahin hakkında. hem de Başbakan hakkında gen- soru \erecegiz" dedi. Yılbaş. " Neden hiikümetten çekümi- yor da ortağı olduğunuz hü- kümetin başbakanı hakkın- da gensoru veriyorsunuz" şeklındekı bir soruya ise "Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Bizçanagı başımıza dikmek yerine. kaşık kaşıkyi- yoruz. Zamanı gelince gere- ken her şeyi yapanz" vanıtı- nı verdi. Sonılara sinirlendıği göz- lenen >'ılbaş. bir g;ızetecınin "Disiplin kurulu karan sonu- cunu beklemek yerine neden Başbakan'ı Şahin'i görevden almaya /oriadıklanru" soran bırgazetecıye ıse "SizŞahin'i >e Başbakan"ı sa\ unmak için mi bu sorulan sonıyorsunuz" dıye hakaret etti. Yılbaş. ba- sın mensııplanntn tepkısı üzerine "Latife yapöm" di- yerek geri adım atmak zorun- dakaldı,,, ._,;...... . FP Genel Başkanı, seçim konusunda parti içinde bir görüş aynlığı olmadığını söyledi Kutan: TÜSIAD'da yanlış anlaşdchm A.NK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başka- nı Recai Kutan. genel se- çimlerın en geç 18 Nısan 1999'da yapılması vönün- deki görüşlerinde bir deği- şiklik olmadığını belirte- rek. TÜSlAD'da yaptığı konuşmanm yanhş anlaşıl- dığını savundu. Kutan. se- çim tarihi konusunda FP içinde bir görüş aynlığı bu- lunmadığını da kaydetti. FP Genel Başkanı Kutan. bazı genel merkez yönetici- lenyle birlikte TOBB Baş- kanı Fuat Miras'ı ziyaret etti. Kutan. partiler ve ku- rumlar arasında diyalogdan yanaolduklannı beiirterek. tartışmalara neden olan TÜSlAD'daki konuşmasın- da da bu konuyu v urgula- mak istediğini söyledi. Si- yasi parti liderlerinin ülke sorunlannı görüşmek üzere bir araya gelmelerini öne- ren Kutan. Başbakan Me- sut Yılmaz'a yönelık site- mini yineledı. Kutan. "Do- kuzaydan beri Başbakan'la yüzyüze gelme imkânun ol- madı. En a/ından bir tele- fon edilerek, hayırh olsun. denilir. Bu anlayışla elbette ülkenin ciddi sorunlan tar- tışıJamıyor. V üz y üze konu- şabilsek önemli sonuçlar au- nabilecektir" dıve konuştu. Kutan, bir soru üzerine se- çım tarihi konusunda parti içinde görüş aynlığı bulun- madıgını sav unarak sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Genel seçimler 18 Ni- san'da yapılmazsa anayasa gereği yerel seçimlerin üze- rinden bir y ıl geçmeden mil- lehekili seçimi yapılamaya- cağı için 2000 yılına kala- caktır. \»n\ Nisan 1999'dan 2000 yılına kadar ülke se- çim atmosferi içinde olacak- tır. Ülke ekonomisinin bu kadar uzun siireli bir seçim ekonomisine tahammülü yok. TÜSİAD'daki konuş- mamda bunları anlatarak. 'Gelın bu konuvu müzake- re edelım' dedim. Bi/im bil- mediğimiz ban gerckçeler varsa anlatsınlar. biz de ken- di görüşlerimizi söyleyelim ve bir uzlaşmaya \aralım. Bi/im görüşlerimi/de sap- ma yok. M ünıkün olursa bu y ılın kasım ay ında seçimle- rin yapılmasını istiyoru/.. Bütün partilerle diyaloğa açığız." TOBB Başkanı Miras ise FP'nın ülke ekonomisine hizmet için kurulduğunu. demokratik. laik ve Ata- türkçü çizgide hareket edenleri her zaman destek- leyeceklerinı söyledi. Mi- ras. Türkiye'de liderlere bağlı bir sıyaset anlay ışının hâkım olduğunu sav unarak. "Seçim Yasası \e Siyasi Par- tiler Yasası değiştirilmeden yapılacak bir seçiınin ülke- ANAP, seçim tartışmasına son noktayı koydu 'Seçimler18 Nisan \kı yapılacak' ANKAR4 (Cumhuri>«tBürosu)- ANAP, siyasi parti liderlerinin bir- birlerine sert suçlamalar yöneltmele- rine dek varan seçım tarihi tartışma- lanna son noktayı koydu. ANAP Grup Başkanvekili Uğur Aksöz. 18 Nisan'da iki seçimin bir arada yapı- lacağını ve kendileri açısmdan tartı- şılacak hiçbir konu bulunmadığını söyledi. Aksöz, dün parlamentoda düzen- lediği basın toplantısında 1 Ekim'de açılacak olan TBMM'nin yıl sonuna kadarçıkarmasını istedikleri yasala- n sıralarken, seçim tanhi ve Seçim Yasasf na ilişkin herhangi bir gün- dem maddesine yer v ermedi. Aksöz. ANAP olarak seçim tartışmasına son noktayı koyduklannı beiirterek "Se- çimler 18 Nisan 1999'da yapılacak. Meclis'in aldığı karardoğrultusunda iki seçim bir arada y apılacak" dedi. ANAP'ın bu tartışmalann tarafi olmayacağını belirten Aksöz. "Se- çimterin birbirinden aynlnıasını ya da ertelenmesini isteyen herhangi bir parti varsa önergeverir,bizdeonagö- re defertendiririz'' diye konuştu. ANAP Merkez Karar Yönetim Kurulu da (MKYK) bugün Başba- kan Mesut Yılmaz başkanlığında toplanacak. Toplantıda. ANAP'ın Olağan Genel Kurul tarihi v e kong- re süreci ile birlikte seçim hazırlık- lan da gözden geçirilecek. Toplantı- da. aday belirleme yöntemleri ve se- çim sistemı değişiklik önerilerinin de gündeme gelmesi bekleniyor. Başbakan Yılmaz'ın son ekonomik kriz ve alınan önlemlere ilişkin ola- rak MKYK'ye bilgi sunacağı da be- lirtildi. ye yarar değil zarar getire- ceğüie inanıyoruz"' dıye ko- nuştu. Mıras. liderlenn TB- MM açıldığında bir araya gelerek bir uzlaşma zeminı aramaları üerektigini söy- ledi. FP Genel Başkanı Kutan. partısının Başkanlık Divanı toplantısı öncesinde v aptığı açıklamada da seçim tartış- malarına değinirken hükü- metin acz içinde bulundu- gunu v e sorunların çözümü için bir an önce seçimin ka- çınılmaz oldufiunu savun- du. DTP'lı Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'ın azlinm haftalardır hükümet içinde tartışıldığmı kavdeden Ku- tan. bir soru üzerine Şa- hin'in azledilmemesi duru- munda DTP'nın gündeme getıreceğı gensoruyla ilgili tavırlarını partinin yetkili kurullannda görüşerek be- lirleveceklerini söyledi. Kutan. "Bu hükümetin ba- şı da dahil tüm yetkilileri sünnet törenlerinde. düğün törenlerinde gezerek günle- rini gün edecekleri yerde ül- ke somnlany la uğraşmalı- lar" dedi. POLntKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İntihap ve Soygun../ 65 yaşındakı Zeki Kalyon. Bakırköy'dekı Mikro Do- viz Bürosu'nda sılahını çekip komutu verdi: "Paralan şu poşete doldur..." Dövız bürosu sahibı Lokman Eser şaşırmıştı... Soyguncu sılahının tetığıne basıp birel ateş etti... Lokman Bey, soyguncuya "Yapma, bırak şu sılahı masanın üzerine" deyıp eklemış: "Ne kadar para istiyorsan vereyim..." Zekı Kalyon soygundan vazgeçti... Bu bir soygun gırışımı mıydı acaba? Zeki Kalyon'un gazetelerde çıkan fotoğraflarına baktım... Yüzünü ellerıyle kapamış, ağlıyor... Zekı Kalyon, neden soygun girişiminde bulunmuş- tu? Zekı Kalyon. emekli bir memur muydu? Fotoğrafa bir kez daha baktım... 65 yaşındakı ak saçlı soyguncunun kim olabile- ceğini düşündüm; yaşamının ıçindeki hüznü, acıyı, yalnızlığın izlennı çıkarmaya çalıştım... iki polıs memuru vardı yanında... Birisı kolunu aşağıya çekmek istıyordu... Bırden bir başka fotoğrafı anımsadım... Hakkâri'de çöplükten ekmek ve yiyecek toplayan çocuklar; Diyarbakır'da ekmeğı kapışan çamurun içindekı kadınlar; sabahm köründe Beşiktaş, Etiler'de çöp bıdonlarını karıştıran bebeler vardı çevremizde... Yoksulluk ve işsızlık... Ikisi de gıderek artıyordu... İstanbul'un varoşlarında mercimek, bulgur, zey- tin, helva dağıtan dıncıler, sıyasal ıdeolojılerini iktida- ra taşımak ıçın belkı de kendılerınce en akılcı yönterni seçmişlerdi... '•' • • • Bir başka fotograf... Bilal Fidan, 23 yaşmdaydı. Istanbul'da günlerceisj aramış ama bulamamıştı... Feriköy'de yüksek genlım hattına çıkmıştı. 35 met- re yükseklikten kendısını seyredenlere bağınyordu: "Intihar edeceğım!.." • J • i t f a i y e v e p o l i s , B i l a l ' e s e s l e n i y o r d u : , « * "Sakın atlama, sana iş bulacağız..." ' u Bilal: ,>J "Çekılın oradan aşağıya atlayacağım..." «** İtfaiye erlen elektrığı kestıler... • S Brandayıaçtılar... :.• J Bilal kendisını boşluğa bıraktı... .<i Ölmedi, kurtuldu... ' •: Gazetelerde, televızyonlarda bu tür haberlere sık sflc rastlıyoruz... 10 milyonu aşan Istanbul'da ışsizlik giderek arh- yor... Yıllarönce Adana'da 'Irgat Pazan' dizi yazısmı ha- zırlarken Urfa'dan, Dıyarbakır'dan, Çukurova'dan ge- len ışsizleri anımsadım... Aynı pazarlar şimdı buyük kentlerde kurulıryor...;. -1 Bugün bu pazarda Dıyarbakırlı. Artvinlı, Hakkârili jş.- sizler değil. Romanya'dan gelen ışsızler ilgi görüyojî-i Türkıye artık kaçak ışçı cennetı... 65 yaşındakı soyguncu Zekı Kalyon, döviz bürofih nu silahıyla niçin bastı? •; Bizler bu soruya yanıt verebılecek mıyiz!.. ,- Hayır!.. Memur, ögretmen. emekli pazarcılık yapıyor yaşa-- mını sürdürebilmek ıçın!.. Birtaksı şoföru gündüzlerı öğrencıleriyle bırlikteydi, gece ise durakta müşterı bekliyordu... Bir ağustos sıcağında Dikili'de zeytin çekirdeğin- den ürettiğı kolyeleri satan bir emekli memuru anım- sıyorum... Açlık ve yoksulluk!.. Kalkınan bir Türkıye'nın fotoğrafları mıdır bu anlat- tıklarımız? 1966 yılında bir memur ya da ögretmen 70 bin lira emekli ikramıyesıyle bir konut alıyordu istanbul'da... Ya şımdı? Yüksek gerılim hattına çıkan 23 yaşındaki Bilal, soy- gun girişiminde bulunan 65 yaşındakı Zekı Kalyon... Biri intiharı, diğerı soygunu seçmiş... Neden? Bu sorulara hıç ama hıç yanıt veremeyeceğiz; Bi- lal'in ve Zekı Kalyon'un iç evrenlerini öğrenemeye- ceğiz... • • • Her akşamüstü Dolmabahçe'de yoğunlaşan trafik- te çiçek satan kız çocuklarına dıkkatle bakın... Yaşları 8-15 arasında değişen onlarca kız çocuğu- nun yanı sıra aynı yaşta erkek çocuklannı da göre- ceksıniz... Bir yıl önce yoktu o çocuklar!.. Nereden çıktılar, arkalannda örgütlü güç mü var? İşsizlık ve yoksulluk... Bu kımlerin ışıne yanyor? Din bezirgânlarının... Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda birtop- lantı yapılıyor pazar günü... Konusu haylı ilginç: 'Kuranı anlamada çağdaş bir yaklaşım: Risale-i Nur örneği...' Konuşmacılar ıse bıze hıç de yabancı değil: 'ABD Başkanlık danışmanlanndan Prof. Dr. Dale F. Eickel- man. Roma 'daki Dınlerarası Dıyalog Merkezi Sekre- teri Prof. Dr. Thomas Michel...' Mıchel'ın teblığ başlığı ıse şu: 'Bedıüzzaman Said Nursi 'nin düşüncesınde Müslüman-Hıristiyan dıya- loğu ve işbirliği...' Türkiye'de bir şeyler oluyor... Yoksulluk gıderek artarken insanlar birilerinin ipine sarılmayı kurtuluş sanıyor.... Bilal veZekı Kalyon... İki fotograf bizlere çok şey anlatıyor aslında... ; hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 '.,.• IRMIKIAYDIA ENGİN aengin f« posta. cumhuriyet. com. tr Ç A G D A Ş Y A Y I N L A R I TV ekranının başına zor bela geçenlerdenim. Anahaber bül- tenleri Kanal D ve atv'de saat 19.00'a alınınca benim TV izle- yiciliğim büsbütün zorlaştı. Eve gelip, soyunup dökünüp ekran karşısına oturana dek saat 20.00'ye yaklaşmış oluyor. Öy- le olunca da "Reha Muhtar Show "dan başka pek bir seçe- nek kalmıyor. Böylece son on gündür ister istemez Reha Muhtar'ın müş- terisi oldum. "Olmaz olaydım" fılan demiyorum. Ama "lyi ki ol- dum" diyecek de değilim. Öteden beri Reha Muhtar üs- tüne "meslek içı eleştırilerin" hepsinde, kimi dolaylı, kimi do- laysız bir alay, bir küçümseyici gülücük seziliyordu. Arada bir bile göz atmadığım bir "anaha- ber bülteni" olduğundan bu eleştirilere bir itirazım yoktu. A- ma on gündür Reha Muhtar'ın anahaber programını oldukça sık izliyorum ve itirazım var. İtirazım Reha Muhtar'a değil. Muhtar'a Muhtariyet Vermişler... meslektaşlanma. Haberciliğin alay konusu edi- lemeyecek kadar ciddi bir iş ol- duğuna inanıyorum. Reha Muh- tar'ın tonsuz. vurgusuz, avaz avaz haber bülteni sunmasıyla alay etmek mümkündür ve hak- lıdırda. Reha Muhtar'ın son de- rece antipatik bir ses tonuna rağmen anahaber bülteni sunu- culuğuna olsa olsa gülümsenir. Bu da tamam. Reha Muhtar'ın anahaber bülteninde haber diye sunulan- lara ayrılanın iki katı kadar bir süre boyunca "Türkiye'nin en çok izlenen haber bülteni" diye tuhaf bir kendi kendine övgü bombardımanından bunalma- mak da mümkün değil. Reha Muhtar'ın kendisini, "Ben büyük gazeteleri, anaha- ber bültenine taşıdım. Onların üçüncü sayfalannda, arka say- falannda, iç sayfalannda, bırın- ci sayfalannda ne varsa hepsi benim anahaberbültenimde y- eralıyor. Onlaryaparken olağan da ben yapınca niye sonjn olu- yor?"'yollusavunmasınıbiryer- lerde okudum. Günde neredey- se 24 saat yayın yapan bir tele- vizyon kanalında "her şeyi" anahaber bültenine tıkıştıran bu adamcağıza. "A benim canım kardeşim, o dediğın gazeteler karısını on dokuz yennden bı- çaklayan adamı da, mayo mo- deli tanıtan manken kızı da, Ma- lezya 'daki borsa krizinı de. Izmit Körfezi'nin kirliliğini de, Sibel Can'/n Izmir Fuan'ndakı prog- ramını da, Microsoft'un Penti- um chip 'lerindeki fiyat indirimi- ni de birincı sayfalanna mı ko- yuyorlar ki sen her şeyi anaha- berbültenine tıkıştınyorsun" di- ye sormanın da pek anlamı yok. • • • Eh bu kadar laftan sonra, bunları yazan gazeteciye, "Bu kadar yakınacağına sen de iz- leme birader" demek akla uy- gun gibi geliyor. Değil. Önce habercilik mesleğinin en temel ilkesi gereği değil. Bir gazetenin birinci sayfa- sı, bir TV kanalının anahaber bülteni okuyucu ya da seyirci- sine. "Bugün Türkiye'nin ve dünyanın gündeminin en önemli haberleri bunlardır. Bültenimizi izleyerek ülkede ve dünyada olup bitenler hak- kında genel, doğru bir yargı ve bilgi edineceksiniz" de- mektedir. Türkiye'nin günde- mi diye Sibel Can'ın konseri- ni sunarsanız, izleyici ile sade- ce alay etmiş olursunuz. Bu noktayı belki, "N'apalım, medyada iyiler de var kötüler de. llkelere uymaya çalışanlar da var, utanmazca çiğneyen- lerde" diyerek geçebilirsiniz. Ama Reha Muhtar olgusu son günlerde bir başka uğur- suz işleve dönüştü: Reha Muhtar, Alaattin Ça- kıcı kördüğümünde, MİT'çi elebaşı Yavuz Ataç nam ada- mı aklama çabasında. Kırmızı pasaportun kayna- ğını önce Pekın'den Madride taşıdı; Yavuz Ataç aklandı. Ar- dından pasaportun rengini kır- mızıdan maviye çevirdi: MİT aklandı. Şimdi de pasaportu vereni diplomatlıktan sıradan bir sahtekâra dönüştürerek devleti akladı. Yani Reha Muhtar "o/ay"ı artık alayla karşılanıp dalga geçilecek sınırları çoktan aştı. Reha Muhtar "delilkarartma" gibi son derece ciddi ve son derece ürkütücü bir misyon üstlendi. Bu uğursuz işlev, saltTV'nin uzaktan kumanda aygıtına basıp "zapping"lemekle ya- nıtlanamaz. SEVLrtMN-AliREM Bfiü.l ÜECtl CAĞININ TANIĞI ÜC YAZAR !• 2. BASI 40C CCC "T. KUBİLAY OUYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BASI SANCILIYILLAR KUSATILMIŞ ' SOKAKUR 4 BASI « C OCO TL KUZU POSTÜNDA KURT 2 BASI a« ooo TL , ZAMBAK SANA DA BUUJTI KAN 2 BASI acc x: TL DİN BARONUNUN KAZLARI ;•,, 2 BASI 9CC 300 TL ÂJIK KADINUR SOKAĞI 2 BASI Ş E R I A T P A Z A R I B00 CCC T ^ SEVDANIN ADRESİ BEILİ DEĞİL 1 Xfl 000 "L Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Caddesı No:39/41 f ,34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96 •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle