Katalog

Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordinatörü. HikmetÇe- tinka\a 4 Yazıışleri Mudüni. tbrahim Yüdız • Sorumlu Müdür Fikret Ilkiz # Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Uıhbarar Cengiz VıMınr.. # Ekonomı Mehmet Saraç 9 Külıür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücetman # Mdkaleler Sami Karaören 9 Duzeloııe AbduDab Yaacı#Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 9Bı!gi-Belge. Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Ba>kan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şökran Soner. Ergun Balcı. Ibrahim \ ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav Haloın Kara. AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balba> Atatürk Buhan No: 125.Kat:4.Bakanhklar-AnkaraTd-4195020( 7 hat). Faks: 419502^ • tzmır Temsilcısi Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S 2 3 Tel 441122ü. Fakv 4419117 • Adana Temsıkısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 363 12 11. Faks. 363 12 15 Müessese Müdünı. l stün Akmen 9 Koordınatör Ahmet korukan 9 Muhasebe Bufenc Yener»tdare Hüsoin Gürer • t$letme Önder ÇeUk • Bıfgı- tşlem. >ail lnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürü\et Ç0er9SaQ$ FazUetKuza MEDYA C: 9 Yonetım Kurulu Başkam - Gene! Mudur Cülbio Erduran 9 Koordınator Rch» Işıtman 9 Genel Mudür Yardtmcısı: SetdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 \ ayıınla>an >e B a u n : Yem Gun Haber Ajansı. Basın ı-e Yaymcılık A Ş. TürkocajıCad 39 4] Cagaloglu 34334 lst PK 246 Islanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks 10 2121 513 85 95 4TEMMUZ1998 İmsak: 3.29 Güneş: 5.3ü Öğle: 13.16 lkindi: 17.13 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38 www.cumhuriyet.com.tr En uzun boytu adam öldii • NEVVYORK(AA)- Dünyanın en uzun boylu adamı Hacı Muhammed Alam Channa'nın (42). VV'estchester County Tıp Merkezi'nde böbrek rahatsızlığından öldüğü bildirildi. Kansı ve çocuğu ile birlikte yaşayan ve Pakistanlı olan Channa. Guinness Rekorlar Kjtabı'na göre,.2 metre 28 santimetrelik boyu ile dünyanın en uzun boylu adamı unvanına sahipti. Fotoğrafta Alam Channa, Pakistan'ın en kısa adamı Gazi Han'la birlikte görülüyor. Uçurtma Festivali • Haber Merkezi - Indirimli alışveriş merkezi Outlet Center tarafından düzenlenen Uluslararası Uçurtma Festivali yann gerçekleştirilecek. Festivalde ltalya. Almanya ve Hollanda'dan gelecek dünyanın sayılı uçurtmacılan birbirinden ilginç gösteriler düzenleyecekler. Festival nedeniyle Outlet Center mağazalannda da tüm ziyaretçilere özel indirim uygulanacak. Serik'te orman yangmı • ANTALYA(AA)- Antalya'nın Serik ilçesi Büğüş Köyü yakjnlannda önceki gün öğle saatlerinde çıkan ve dün sabaha karşı söndürülen orman yangınında 200 hektar kızılçam ile makilik alamnın yok olduğu bildirildi. Orman Bölge Müdürlüğü'nden alman bilgiye göre, TEDAŞ'ın elektrik hattından sıçrayan kıvılcımlar yüzünden başlayan yangın alanındaki soğutma çalışmalan sürüyor. Antalya'da, bu yıl çıkan 30'a yakın yangında 250 hektar orman alam tahrip oldu. Disneyland'de grev • PARİS(AA)- Avrupa'nın ünlü eğlence merkezi Disneyland'de animatör ve teknisyenler tarafindan başlatılan grevin devam ettiği bildirildi. Grevciler, maaşlanna yüzde 7 oranında zam ve kendilerine Fransa'da 'show business' çalışanlanna verilen sosyal statünün tanınmasını istiyor. Toplam 13 bin kişinin çalıştığı Disneyland'de greve giden animatör ve teknisyenlerin sayısının 300 olduğu bildirildi. Yeni yasa tasansmda üniversite bütçelerinin YÖK tarafından dağıtılması öngörülüyor YOK'ün mali yelkfleıi arhyor FİGENATALAY • Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kutay Özaydın, yasa tasansında YÖK'e verilen mali yetkilerin uygulama açısından üniversitelerde tedirginlik yarattığını söyledi. Tasarının bütçe kullanımına getirdiği kolayhklar ve oluşturulması planlanan Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri olumlu bulundu. dın, tasanyla YÖK'ün hem akademik nitelik açısından değerlendirme ya- pan hem de kaynak dağıtan bir kurum haline dönüştürûlmek istendiğini söy- ledi. Bütçenin tamamen YÖK eliyle da- ğıtılmasmı öngören bir yaklaşım ge- tirildigine dikkat çeken Prof. Özay- dm. "Universitelerin. uv gulamanın na- sılolacağı konusunda tereddütk'ri var" dedi. Tasannın, üniversitelerin bütçe işle- yişine çok büyük kolayhklar getirdi- ğini, daha önce verilmesi vıl sonuna kadaryayılan bütçenin. nisan ve ağus- Yüksek Öğretim Kurulu tarafından hazırlanan yeni YÖK yasa tasansı, bütçenin üniversitelere YÖK tarafın- dan dağıtılmasını öngörerek mali ko- nularda YÖK'e büyük bir yetki veri- yor. Tasan, bütçe kullanımına getirdi- ği kolayhklar. Mesleki \e Teknik Eğı- tim Bölgeleri oluşturulması açılann- dan ise olumlu bulundu. Tasanyı mali hükümler açısından eleştiren Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kutay Özay- tos aylannda olmak üzere iki taksitte verileceğine dikkat çeken Prof. Özay- dın. bütçe kullanımına da esnekhk ge- tirildiğini, bunlann olumlu değişiklik- •ler olduğunu belirtti. Vakıf üniversitelerine vapılan dev- let yardımıyla ilgili olarak da değişik- lik yapıldığını belirten Prof. Kutay Özaydın. "Halen yürürlükte bulunan yasada,"Devlet, vakıf üniversitelerine öğrenci başına harcananın yansı kadar katkı sağlar' ifadesi bulunuyor. Veni tasanda ise vakıfüniversitelerineyapı- lacak katkının en çok, o > ıl dev let üni- versitelerinde öğrenci başına devk'tin yapbğı harcamamn >ansının. vakıf üni- versitesi öğrencilerinin sayısımn çar- pılmasıv la elde edilecek miktar kadar otacağı belirtilhor" dedı. Marmara Üniversitesi Tıp Fakülte- si öğretim üyesi Doç. Dr. ŞükranŞa- hin de veni YÖK yasa tasansında önemli üç yapılanmanın dikkat çekti- ğini söyledi. Bunlardan birincisi Aka- demik Değerlendirme Kurulu; ikinci- si Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgele- ri; üçüncüsü ise Öğretim Elemanı ve Üst Düzey Araştıncı Yetıştirme Kuru- lu'nun oluşturulmasına yönelik öne- riler. Doçentük sınavı kaldınlıyor Yem tasandaki önemli degişiklerden birı de doçentiik sınavının kaldınlma- sı. Tasanya göre doçentiik atama ile yapılabilecek. Atama ise jürilerin ya- yınlar üzerinden yapacağı değerlen- dirmelersonucuhazırladığı raporgöz önüne alınarak. bolüm başkanı. bö- lüm kurulu. fakültenin dekanı, fakül- te yönetim kurulu ve üniversite yöne- tım kurulunun olumlu görüşleri alın- dıktan sonra rektör tarafından yapıla- cak. Doç. Şahin, adayın bilimsel araş- tırmalannın değerlendirilmesi sonu- cu oluşanjüri raporunun olumlu olma- sı durumunda bile yukanda sayılan yönetici ve yönetim kurullannın gö- rüşü olumlu olmadığı durumda ata- manın yapılamayacağının anlaşıldığı- nı belirterek şu eleştiride bulundu: "Bilimsel araşürmalan, saptannıış kurallar çerçevesinde değeriendiren jüri raporuna karşuı bu yönetici ve yö- netim kurullan ne\ i değerlendirecek- ler? Bu anlaşılamamaktadır.*" Akademik Değerlendirme Kuru- lu'nun görev kapsamına "ÜnKersite- lerde kalite yönetimi-kalite deneti- mi'"nin girmesini ve Mesleki ve Tek- nik Eğitim Bölgeleri oluşturulmasını olumlu bulan Doç. Şükran Şahin, Öğ- retim Elemanı ve Üst Düzey Araştın- cı Yetiştirme Kurulu'nun görev kap- samında. "ülkenin kanayan yarasına merhem olabilecek önerüer" bulun- duğuna dikkat çekti. Tasandaki bir başka yeni yaklaşım da "araşüncı profesör" kavramının getirilmesi. Bu makamın görev tanı- mının tam olarak yapılmadığına işa- ret eden Doç. Şahin, "Bunun birödül mü. yoksa başardı profesörlerin çalış- ma koşullarını daha da i> ileştirecek bir yöneiim mi oMuğu, yasa önerisin- de açık olarak tanımlanmamıştırr ' de- di. Üniversitelerdeki araştırmalardan doğacak patentlerin üniversiteye ait olması da yasa önerisinde yer alıyor. 1995 yılında çıkanlan Türk Patent Ya- sası'yla, öğretim üyesınin yaptığı bu- luşlann patentinin, buluşu yapan öğ- retim üyesine ait olduğu hükmünün getirildiğini hatırlatan Doç. Şahin. bu konunun yeniden gözden geçirilerek bu alanda teşvik edici unsurun ön plana çıkanlmasını istedi. KORUMA Kl RULL Prof. Batur görevinden yine ahndı Istanbul Haber Senisi- KültürBa- kanlığı, lstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu üyesi Prof. Dr. Afife Barur'u 3. kez görevden aldı. Daha önce üç kez gö- revden alınan aynı kurul üyesi Oktav Ekinci, tstanbul 2. ldare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma karan ile yeniden görev ine dönmüştü. Batur ve Ekinci'nin avukatı Derviş Parlak. korumacı üye- lerin tasfiye edilmek istenmesinin, hak- sız çıkar çevrelerinin istemlerinin des- teklenmesi anlamınageldiğini söyledi. Kültür Bakanlığı'nın. daha önceki yönetimlerdöneminde olduğu gibi Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku- nılu'ndaki korumacı üyelen görevden uzaklaştırma uygulaması sürüyor. Ba- kanlık son olarak lstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu üyesi Prof. Dr. Afife Batur'u görevden aldı. Afife Batur. daha önce 2 kez görevden alınmış ve lstanbul 5. ldare Mahkemesi'nin kararlan ile son olarak birbuçuk ay önce görev ine iade edilmişti. MimarlarOdası lstanbul Büyükkent Şubesi'nden yapılan yazılı açıklamada. Kültür Bakanlığı'nın, kurula yargı ka- ranyla dönmüş olan Mimarlar Odası lstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Prof. Dr. Afife Batur'u yeniden görev- den alması. hukukun göstermelik ola- rak uygulanması olarak değerlendiril- di. Kültür Bakanlığı tarafından daha önce 3 kez görevden alınan Oktay Ekin- ci'nin yargı karanyla kurulda görevlen- dirildiği belirtilen açıklamada, "Ekin- ci ve Batur'un aynı kurulda korumacı iki iiye olarak birlikte bulunmatannın da önüne gecildi" denildi. Batur ve Ekinci'nin avukatı Derviş Parlak. konuyla ilgili yaptığı yazılı açık- lamada, Kültür Bakanlığı'nın. mahke- me kararlannm uygulanmasıyla ilgili olarak izlediği tutumun; devietin ana- yasal nitelikleriyle hiçbir şekilde bağ- daşmadığı gibi, özellikle hukuk dev le- ti ve kamu yaran açısından vahim so- nuçlar yarattığını belirtti. Koruma ku- rullanndaki korumacı üyelerin tasfiye edilmek ıstenmesi ve kurullann bilim- sel özerkliklerinin yok edilmeye çalışıl- masının, haksız çıkar çevrelerinin kül- tür ve doğa varhklannın tahribine yol açan çarpık yapılaşma istemlerinin des- teklenmesi anlamınageldiğini savunan Parlak. "Bakanlık bu haksız istemlerin destekçisi değiL hukuk ve kamu yaran- nın taldpçisi olmalıdır" dedi. Derviş Parlak, korumacılık karşıtı tasfiye operasyonlannın artık sona er- mesini. Afife Barur ve haksız yere gö- revierinden alınan tüm üye ve kurul ça- lışanlannın görevlerine iade edilmesi- ni istedi. Askeritiselerdemezunfyetsevinci Kuleli Askeri Lisesi ve Deniz Astsubav Hazıriama Okulu 106. dönem mezunlan diplomalannı aldılar. Astsubav Ha/jrla- ma Okulu'nun 205 astsuba> adav ına diplomaları Bevlerbe- yi'ndeki okul binasında düzenlenen törenle verildi. Okul Komutanı Deni/ Kurmay Albay Ekrem Işılay, vaptığı ko- nuşmada; Deni/ Astsubav Hazjrlama Okulu'nun 1973-74 eğitim ve öğretim vılından beri toplam 5 bin 30 öğrenciyi me- zun ettiğini belirterek " l lusumuza. biıiik ve bütünlüğümü- ze, denizlerdeki hak \e menfaatierimize göz dikenlere, tari- himizden ve Atatürk ilkelerinden aldığını/ güçle layık olduk- lan dersi yereceğinize inanıyorunı" dedi. Törene. Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanı Koramiral Atilla Şenkul. De- niz HarpOkulu Komutanı I ünıamiral Taner E/gü. üst rüı- beli subav lar ile Ömer Balıbev v e öğrenci aileleri kadldı. Ka- ra ku\vetleriKomutanlığı'nabağlıKuleli VsktıiLisesi'nden 152. dönemde mezun olan 333 öğrencive de diplomalan dün törenle verUdL Törenden sonra Okul Komutanı kurmav Al- bav Necati Özbahadır. göre\i yeni atanan Kurmay Albav Sinan Ertung'a törenle tesümetti.lK.ADER TUĞLA) Patara'da yazıt tarüşması Kazıda çıkan 'Hoşgeldin Esenlemesi' adlı yazıtlann yayım yetkisi sorun oldu ANKARA(AA)-Patara kazısında bulu- nan yazıtlann yayımlama yetkisi konusun- da çıkan tartışma. arkeolojik kazılann fark- lı bir yönünü gözler önüne serdi. Kazı Baş- kanı Prof. Dr. Fahri Işık. kazıda çıkan ve "Hoşgeldin Esenlemesi" adı venlen çok önemli iki yazıtın yayımlama yetkisini. ka- zının bilim heyetinde buiunan dünya bilim çev relennde adını duv urmuş Prof. Dr. Sen- cerŞahin'den alarak. Köln Üniversitesi Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. HelmutEngelmann'a vermek istedi. Kazıda kullanılmak üzere vurtdışından temin ettiği 14 bin markı Prof. Dr. [şık'a veren ve kazı listesinden çıkanlmak iste- nen Prof. Dr. Şahin. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne başvurdu. \azıtlan yayımlama yetkisinin Prof. Dr. Şahin'den altnıpahnmayacağına, Kültür Bakanı İste- mihan Talay karar verecek. Akdeniz Üni- versitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sencer Şahin. Patara'da 1994 yılında yaşanan yan- gın sonucu ortaya bazı yazılı taşlann çık- tığını belirterek. Prof. Dr. Fahn Işık'a bu- rada bir kazı vapma önerisi götürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Şahin. lşık'ın "parabu- lunursa kaa vapılabileceğine" ılişkin söz- leriüzerine yurtdışındaki bir bilim kurulu- şundan temin ettiği 14 bin markı kendisi- ne verdiğini anlattı. 3 yıl süren kazı sonu- cunda anıtın ancak bir kısmının ortaya çı- karıldığını. 8-9 blokun yeri belli olmasına rağmen gün ışığına çıkanlmadığını ifade eden Prof. Dr. Şahin, verilen paranın ama- cına uygun kullanılmadığını savundu. Prof. Şahin. kazı başkanı Prof.Dr. lşık'ın yazıtlann yayımlama yetkisi konusundaki tutumuna da karşı çıktı.. Kültür Bakanlı- ğı'ndan alınan kazı izni gereği yazıtlan ya- yımlama yetkisinin kendisinde bulundu- ğunu anımsatan Prof. Dr. Şahin, bu konu- da gereğinin yapılması için Kültür Bakan- lığı'na başvurduğunu bildirdi. Gelişmeleri değerlendiren Anıtlar ve Mü- zeler Genel Müdürlüğü, Prof. Dr. Sencer Şahin'in Patara kazısında çıkan bütün ya- zıtlan yavımlamak üzere heyetteyer alma- sı ve Prof. Dr. Fahri Işık'tan Patara'da çı- kacak yazıtlan yayımlatma yetkisinin alın- masına ilişkin bir yazıyı Kültür Bakanı Is- temihan Talay'a sundu. YENt İMAR PLANINA TEPKİ Bodrum plaıu yargı yolıında • Bodrum'un yeni imar planına tepkiler büyürken,Yerel Habitat örgütlenmesinin düzenlediği toplantıdan da bir sonuç alınamadı. Toplantıda planla ilgili eleştirileri dinleyen Belediye Başkanı Tuğrul Acar, "Madem istemiyorsunuz, hakkınızı arayın, mahkemeye başvurun" dedi. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Bodrum'un 1/5 bin ölçekli yeni imar planına tepkiler sürüyor. Belediye meclisinden ge- çen ve bir hafta önce askı- ya çıkanlan plan ile ilgili düzenlenen son toplantı- dan da sonuç alınamadı. Planla ilgili yakınmalan dinleyen Bodrum Beledi- ye Başkanı Tuğrul Acar, "Madem istemiyorsunuz, hakkuuzt arayın, mahke- meye başvurun" dedi. Top- lantıya katılanlar bir dizi eylem karan alırken, Bod- rumlular da ayn ayn Ay- dın Idari Mahkemesi'ne başvurmaya hazırlaruyor. Torba Kavşagı'ndan Ko- nacık'a kadar bir 'şerit kenf yaratarak ikinci bir Bodrum onaya çıkartan, turizm kenti Bodrum'u ti- caret kentine dönüştürece- ği vurgulanan yeni imar planının askıya çıkanlma- sıyla birlikte tepkiler yük- seldi. Bodrum Yerel Habitat örgütlenmesinin düzenlen- diği toplantıda Bodrumlu- lar itirazlannı topluca yap- tılar. Planın kabul edilme- si halinde zeytinlik ve na- renciye bahçeleri ortadan kalkacak olan Bitez ve Ko- nacık'ta yurttaşlar, Acar'ın da katıldığı toplantıda so- runlannı dile getirdiler. Başkanın resti Eleştirilerin bir bölümü- ne katıldığını, planda yo- ğunluğun azaltılabileceği- ni belirten Acar, planın ta- mamen iptal edilmesine karşı çıkarken. "Madem istemiyorsunuz hakkınızı arayın, mahkemeye baş- vurun" dedi. Acar. yeni plan ile ima- ra açılacak yerlerde kendi- sinin ve akrabalannın ye- ri bulunduğu iddialanna da, "Doğru, benim de ak- rabalarımın da yeri var. Biz çok geniş bir aileyiz. Hatta orada mecüs üvek- rinin bazılannın da arazi- si var. Ne yapmamı bekü- yorsunuz? Oralan yeşil alan mı ilan edeyim" kar- şılığını verdı. Eylem planı Toplantının ardından Bodrum Habitat 4. Dönem Koordinasyon Birimi ta- rafından birbildiri yayım- landı. Bildiride. "Yargısal denetimin başlanlmasL, bi- limsel denetimin açüması, uçaktan algılamayapılma- sı, alternatif karayolu pla- nının hazırianıpyetkib mer- cilere önerilmesi, halk yü- rüyüşü düzenlenmesi, ye- şil alan savaşının başlaûl- ması" kararlannm alındı- ğı belirtildi. CHP Bodrum İlçe Baş- kanı Osman Öneş, "Askı süresinin dounasını bekli- yoruz. Askıdan sonra mah- kemeye başvuracağız'" der- ken, Bodrum Mimarlar Odası Temsilcisi Ökten İren, "Planın savunulacak hiç bir yanı yok. Belediye Başkanı,yoğunluğu azalta- biliriz diyor. Bunu yapa- mazlar. Yapılacak iş, plan diye yutturulmaya çalışı- lan şeyin tamamen iptal edilmesi ve yenisinin Bod- rum gerçeğine göre bilim- sel bir biçimde yapılması- dır" dedı. Bodrum Gönüllüleri Derneği Genel Sekreteri SaynurGeiendost da, pla- nın kabul edilmesi halin- de Bodrum'un artık 'her- hangi bir Bodrum1 olaca- ğını belirterek. "Bunaizin vermeyeceğiz. Bu menfaat ve betonlaştırma plaıunı neyapıpedip.ortadan kal- dıracağız. Başkanın tutu- mu ortada. Yargı yoluna başvunnaktan başka se- çenek yok. Dernek olarak biz de Âv dın ldare Mahke- mesi'ne itirazumzı yapa- cağız. Sadece biz değil, bü- tün Bodrum askı süresinin dobnasını beküyor" dedi. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK D abalık öyle kolay değildir. Bak- ÂJ mayın siz, kimilerinin nasıl ol- duğunu bile anlamadan baba oluver- diğine. Acemi delikanlılıkta tatlı tat- lı oynaşırken, bir de bakar ki, baba oluverecekmiş. Babalık iyidir hoştur da akla gelmedık zamanda olduğun- da adama feleğini şaşırtır. Kimileri erken baba olup gençlikte çocuk bü- yütürken kimileri de işi pek ertele- yip torunuyla oynayacak yaşta çocuk- lanyla gençleşirler. Herkesin yoğurt yiyişi ayndır. ama herkesin ağzını silmesi birbinne benzer. Neyse, biz gelelim 'babalar'a. Ballıbaba.. J şte size çok sevilen bir baba ör- Â. neği. Yanaklanna bastınnca ağzı- nı açar, ama sesi çıkmaz. Çok ballı- dır, çok şekerdir, dünya tatlısıdır. Ço- cukJannın bir dediğini iki etmez. An- ne zaman zaman uyarmak amacıyla sitem edıp 'ama bey, bu çocuklann her dediğini yapıyorsun, onlan şı- martıyorsun, sonra hiç söz dinleme- yecekler' dediği zaman 'Ballıbaba' ona mahsuscuktan kızar."vapma ha- nını. şunun şurasında çocuklannuz için yaşaımyor muyuz? Ne olmuş, is- tediklerini yaparsak? Biz sıkıntı çek- tik,onlarda mıçeksin?' deyip her is- tediklerini yapar. Kızını bir şımartır, bir şımartır gör- meyin. Oğlu için yapmayacağı hiç- bir şey yoktur. Oğlan biraz haşandır. artık Ballıbaba oğlunun peşinde ge- zer, her derdini halleder. Geçenler- Babalık Nazik Iştir... de babasının arabasıyla kaza yapıp da epey sorun çıkannca dayanama- yıp Şavrum neden biraz dikkat et- miyorsun?" dedi de çocuğu kırdım mı dive gözüne uyku girmedı. Çocuk- lan da pek rahattır, öyle dersıniş sı- nav mış hiç kendilerini üzmezler. Na- sıl olsa Ballıbaba'lan ona da bir ça- re bulur, burda olmazsa Amenka'da. tngiltere'de okutur. Ballıbaba gibi baban olursa sırtın yere gelmez. Bal- lıbaba'nın çocuklan olmak ne rahat değil mı? Tellibaba. i r 7~T e0ibaba'\üreği vTjmuşak. genç J. kızlar için hayırh kısmetler bu- lan. pek ünlü bir yatırdır. Türbesine gidip dualar edip parmaklıkJara ge- lin teli bağlayan kızlann kısmetı açı- lır. hayırh kısmetlerle evlenip çolıık çocuğa kanşırlar. Burava kadar iv i- dir hoştur, ama evlendikten sonrası- na Tellibaba pek kanşmaz. artık onu da evlenenlerin kendisine bırakır. Öyle ya, hadı e\ lenemedin de kısme- tinbağlıydı.gittinTellibaba'ya.oda yardım etti. sana kısmetini buldu. Artık sen de gözünü açıp kısmetin- le iyi geçinmeye baksana. Öyle ev - lilikte her olup bitene Tellibaba ka- nşmaz ki. Fakat ne yaparsınız. devir değiştı. genç kızlar da Tellibaba'\ a gıtmek ye- rine kendı başlannın çaresine bakma- >a başladılar. Zamane kızlan nerden buluyor. na- sıl buluyor bilinmez. kollarına bir oğlan takıp dolaşmaya başladılar. Ya da modemlik olsun diye bilgisayar- lara çöpçatanlık yaptırmaya başla- dılar. Efendim. neymiş. kızlann erkek- lerin isteklerini ayn ayn yazıyorlar- mış. sonra da çapraz kurlar gibi ara- Tellibaba'yı 'Telsizbaba'ya çevirir, birde Ingilizce adbulup 'CordfcssPa- pi' yapıverir. Meraklısı koşarsa zen- gin bile olur. Aman, siz siz olun, hiç değilse Tellibaba'yı koruyun. Dillibaba tıp taratıp birbinne uv anlan denk dü- şürüyorlarmış. Olur mu olmaz mı bilmiyonız, ama bize biraz tuhaf gel- di. Insan görüşüp tanışmadan, bulu- şup anlaşmadan nasıl denk olduğu- nu anlarmış? Biz buna kanşmayalım, ama dileyelim ki Tellibaba'yı da mo- demleştirmeye kalkmasınlar. Zira gününıüzün açıkgözleri bakarsınız f imi babalar da çok dilli olurlar. J\. Çok dilli deyince başka dilleri de bilip konuşanı söylemiyoruz. Her şeye bir laf bulan, bilmediği olma- yan babalan anlatmak istiyoruz. Dil- libaba, bildiği ağzında, bilmediği ce- binde bir babadır. Bildiğini bilmedi- ğine kanştınp kendisini bilirkişi yap- ması ünlüdür. Bu nedenle de çözemediği derdi olan ona koşar. 'Ben şimdi ne yapa- >im baba?' diye sorar. Babanın 'her derdin devası bulunur sözü' de tari- he geçmiştir. Bu çok derin anlamlı sözler yazar- lar, düşünürler tarafindan yorumlan- mış. 'her derdin devası bulunur' sö- zünün dünya tarihinin en bilge sözü olduğu kanısına vanlmıştır. Devası ohnayan illetler sorulduğunda verdi- gı 'onundadevası vardır,ama size na- sip değildir' sözleri büyük heyecan yaratmıştır. Herkes onu konuşmuş, iş- te Dillibaba böyle olur demişlerdir. Kimi akıldaneler Şahu,sizsersem mi- siniz, adamın bir derde deva olduğu yok, yalnız hepsine bir dil uyduruyor' demişlerse de ahali onlara "susun,siz ne anlarsınız, o bizim derdimizi bili- yor, çözmese de olur' demişlerdir. Böylece Dillibaba'nın neden hep başkan seçildiği de anlaşılmıştır.