28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 1998 ÇARŞAM HABERLER Türksarın kayboldugu kttiası • ANKARA (AA) - Türk Telekom, dün bir gazetede yeralan "Türksat'ın 5 günlük firarı" başlıklı haberin gerçekleri yansıtmadığım kavdetti. Türk Telekom yaptığı yazılı açıklamada. Türksat 1B uydusundan her iki sanıyede bir performans değerlerine ilişkin bilgiler aiındıgı. uydunun kaybolmasının söz konusu olmadığı bıldirıldi. Cemal Madanoğlu anıldı • lstanbu! Haber Servisi - 27 Mayıs De\rimi'nin önde gelen isimlerinden Millli Birlık Komitesi üyesi emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu, ölümünün 5. yıldönümünde mezan başmda anıldı. Karacaahmet Mezarlığı'nda düzenlenen ve aralannda Madanoğlu'nun vakınlan. emekli Amiral Vedii Bilge. Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy Temsilcisi Elgiz Pamir"in de katıldığı törende Madanoğlu'nun \aşamı anlatıldı. üras'ın seçim değerlendirmesi G ANKARA (AA)-ÖDP Genel Başkanı L'fuk L'ras, tçmsilde adaleti sağlamayan. eşitlige aykırı bir seçim sistemi ile seçim vapılmaya hazırlanıldığını belirterek •'CHP ve DSP bu yasakçı sççim sistemini kabııl etmenin vebalini uzun süre t^şıyacaklardır" dedı. Tuzda tekel Kalkıyor • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Tuz üretımınde tekeli kaldıran tasan. TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. 5 Yasava göre, TEKEL ldaresi'nce hiç işjetilmemiş \eya işletilmesinden vazgeçılmış kaya ve kaynak tuzlan, TEKEL'ce belirlenecek usul vş.çsasJar. dahjlınde mahalli iritiyaçlann karşılanması şjnacıyla gerçek veya tuzelkîjilerce işletilebilmesine Bakanlar Kurulu izin verebilecek. Divpiği'den fmdat çığlığı • DtVRİĞt (Cumhuriyet)- Diuığı'nın CHP'lı Belediye Başkanı Muharrem Yağbasan. ilçenin sosyal. siyasal. ekonomik \e asayiş yönünden büyük sıkıntı çektiğini söyledi. Yağbasan. PKK'nin bölgede "mezhep çatışması yaratmak istediğini". bu yüzden 90 mezranın tamamen boşaldığını. 10 bin kişinin de köylerinden göç etmek zorunda kaldığını belirrti. Çetin'in kabulii • ANKARA (AA) - TBMM Başkanı Hikmet Çetin, lktisadı Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Meral Gezgin N e beraberindeki yönetım kurulu ü\elerini kabul etti. Çetın. kabulden önce yaptığı açıklamada. İKV'nin Türkiye'nin çağdaşlaşması hedefi yönünde her zaman önemli katkılar yaptığını \eo hedefe \ürüme konusunda çok önemli faaliyetlerde bulunduğunu söyledi. TSKGV'ye bagış • ANKARA (AA) - Almanya"nın Essen Bölgesi Türk Dernekleri Koordinasyon Kurulu'nun üyesi olan 22 Türk derneğı tarafından Almanya'da toplanan 55 bin 500 mark tutanndaki para. Milli Şavunma Bakanlığı'nda düzenlenen törenle. Türk Silahlı Ku\vetleri'nı Güçlendirme Yakfı'na i(TSK.GY)bağışlandı. Düşünce suçu • Istanbul Haber Servisi- £meğin Partisi (EMEP) Genel Merkezf nce >apılan açıklamada. 1993 yılındabir panelde>aptıklan jıonuşmadan dolayı Ankara 2No'luDGM'nınEMEP Genel Yönetim Kurulu iiyesi Muslafa Yalçıner'e 13 ay \e eski Halkevleri Genel Sekreteri Abdullah Aydın'a -12 ay hapis cezası vermesı •kınandı. TV izleyicisi ifade özgürlüğü istiyor. Şiddet, rahatsızlık veren konularm başında geliyor CHP televizyonda şiddeti araştırdı Haber Merkezi - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP). "Türkiye Pro- jesi" başlığı altında hazırladığı re- formdizisi için. "Tekvizyoııun sos- yal ve psikoİojik eüdsi"ni arastır- mak amacıyla biraraştırma yaptır- dı. Yetişkın ve çocuklann televiz- yondan beklentilerine ışık tutma- yı amaçlayan araştırma. RTÜK uygulamalannın da değerlendiril- mesini kapsıyor. Televizyon izleyi- cileri. RTÜK'ün görevini yeterin- ce yerine getirdiğine inanmıyor. "Türkiye projesi" kapsamında 17 ayrı alanda araştırma yapılaca- ğı belirtildi. Parti yöneticileri ve milletvekillerinin sorumluluğun- da uzmanlar tarafından yapılacak çalışmalarda. incelenen alanda du- rum tespiti yapılacak ve çözümün nasıl olacağı reformist politikalar- la ortaya konulacak. CHP yöneticileri, "toplumun ruh sağlığına. özeüikle çocuklann eğitimi ve kültürüne onem \erdik- lerini" belirtirken, bu proje kapsa- mında ilk olarak televizyon yayın- cılığı 'kaiite' ve 'ifade özgürlüğü' açısından incelendi. Araştırma, aralannda Afyon. Ankara, Istan- bul, tzmir. Antalya, Bolu, Konya, Manisa ve Ordu'nun bulunduğu toplam 20 ilde 3 bin 555 kişiyle görüşülerek yapıldı. Araştırmaya katılanlann yüzde 31.2l'i. Türki- ye'de radyo televizyon yayıncılı- ğmın özgür bir ortamda gerçekleş- tirilmediğini belirttiler. Yüzde 16.96'lık kesim bu özgürlüğün ta- mamen bulunduğunu ifade eder- ken katılanlann yüzde 51 82'si ise bu özgürlüğün İcısmen olduğunu bildirdi. Katılanlann yüzde 34.34'ü Türkiye'de radyo televiz- yon yayıncılığına sınırsız özgür- lük tanınması gerektifi yönünde görüş bildirirken yüzde 18.74'lük kesim sınırsız özgürlüğe kesinlik- le karşı olduğunu belirtti. Kitle ile- tişim araçlannda kısmen de olsa özgürlük tanınması yönünde gö- rüş bildirenlerin oranı ise yüzde 46.91 olarak belirlendi. Şiddet rahatsızlık yaraüyor Toplumun pek çok kesimini ayağa kaldıran •şiddet', televizyon izleyicisinin rahatsız olduğu konu- lann başında geliyor. Araştırmaya katılanlann yüzde 24.28'i televiz- yon izlerken şiddet sahnelerinden rahatsız olduklannı belirtiyor. Araştırmaya katılanlann yüzde 86.5'i çocuklann televizyodan olumlu yönde etkilenmeleri için çeşitli önerilerde de bulundu. Izle- yicilerin yüzde 45.8'i öncelikli olarak eğitim yayınlannın arttınl- ması gerektiğini vurgularken yüz- de 17.7'si ise kötü örnek olacak yayınlann kaldınlmasını istediler. Türk TV izleyicileri. kaliteyi "iyi, güzeJ olan, güvenilir, standart üstü" gibi nitelemelerle tanımladı- lar, cevaplar daha da açıldığında "halkın isteklerine uygun, eğitici, seviyeu"" gıbi sıfatlar ortaya çıktı. Araştırmaya katılanlann yüzde 94.33'ütelevizyonlann kaliteli ya- yın yapması gerektiğini ifade etti- îer.' Türkiye genel inde TV izleyici- si, seyredeceği programlan zap- ping ile belirliyor. TV izleyicileri- nin yüzde 79'u programlan tatmin edici buluyor, buna karşın yüzde 20.6'lık kesimi daha çok kalite is- tiyorlar. Bu kesim öncelikle kültü- rel programlar, daha kaliteli prog- ramlar ve program çeşitliliği isti- yor. lzleyicinin yüzde 47.79'u günde 4 saatten fazla TV seyredi- yor. deneklerin yüzde 54.5'i aile- siyle birlikte TV'nin başına geçi- yor. Araştırmada çıkan bir diğer ilginç sonuç ise RTÜK uygulama- lannın yetersiz olduğu görüşü idi. Araştırmaya katılanlann yüzde 45 "i RTÜK uygulamalannı etkisiz bulduklannı belirttiler. Araştırmaya katılanlann kaliteli TV yayıncılığı anlayışı Objektif yayıncılık • • - Güzel yayıncılık Halkın tsteklenne göre yayınalık Eğitici yayın Seviyefi yayın Güvenilirlik Ahlaki ve manevi değerlere uygun yayın Içerigi iyi yayınlar Standart üstü yayın . - . * . . . ^ ,.- • Yayında mükemmellik Kaliteli programlar "••'• Tutarlı yayın Toplumsal mesaj veren yayın Istikrariı yayın Yeni Teknoloji kullanma %" / - Başanlı yayın Sorumluluk duygusuna sahip yayınlar Reyting kaygısı içermeyen yayın Çağa uyan yayınlar Kaliteli filmler yayınlama % 18.8 17.0 9.0 8.0 6.4 4.4 3.0 2.0 1.9 1.7 1.7 1.0 0.8 0.7 0.7 I 0.6 0.6 0.6 0.6 0.5 Kürt sorunu için forum FUAT KOZLUKLU V\ASHJ.\GTON - Washing- ton Kürt Enstitüsü tarafından düzenlenen "Kürt Sorununa Çözüm Forumu" adlı toplantı dün başladı. Carnegie Ulusla- rarası Barış Vakfı'nda düzenle- nen \e bugün sona erecek olan toplantıda Türkiye. Iran. Irak ve Suriye'de yaşayan Kürtlerin durumu tartışılıyor. Forumun dünkü bölümünde "Türidw: Umutve Tehlike" adı verilen panel düzenlendi. Pa- nelistler. "Türkiye Kürt soru- nunu kendisi çözebilir mi, yok- sa dışandan müdahak gerekir mi" sorusuna yanıt aradılar. Toplantmın açılışında konu- şan Washington Kürt Enstitüsü Başkanı Dr. Necmettûı Kerim, Türkıye'nın NATO üyeliğınin ve A\TÜpa Birliği'ne girme is- teğinin Kürt sorununun Anka- ra tarafından resmen tanınma- sında bir araç olarak kullanıla- bıleceği önerisinde bulundu. Eski Diyarbakır Belediye Baş- kanı Mehdi Zana da "Kürtle- rin hakları verilirse yüzyiüar- dır beraber yaşayan kardeş Türk ve Kürt halkı birlikte ya- şayabilir. Vbksa durum kötüye gidiyor" dedi. Prof. Doğu Ergil ise Kürt sorununun çözümü için önce Kürt sorunu gerçeğinin kabul edilmesi gerektiğini bildirdi. MESS'in hazırladığı rapora göre, Türkiye her gün 3 bin kişiye iş yaratmak zorunda Sonınlann temel kayııağı: Işsizlik Istanbul Haber Servisi - Türkiye'nin her gün 2 bin 740 kişiye iş yaratmak zo- runda olduğu belirtildi. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın (MESS) ra- porunda, bir kişiye iş yarat- mamaliyetininortalama 14 milyar liraya yükseldiği vurgulanarak, Türkiye'nin, işsizlik oranını bugünkü se- viyede tutabilmesi için gün- de 38 trilyon, yılda 14 kat- rilyonluk (Türkiye bütçesi kadar) yatırım yapması ge- rektiği kaydedildi. MESS tarafından ya- yımlanan "Manifesto-En- düstri llişkileri 1998" adlı raporda, Türk sanayii ve ekonomisinin bugünkü du- rumu gözler önüne serili- yor. 'Manifesto'nun nüfus. işgücü, işsizlik ve istihdam sorunlannm ele alındığı bölümünde, Türkiye'de 198O*li ytllâfda yüzdö 2 seviyesinde olan nürlıs artış hızının son sayım sonuçlan- na göre yüzde 1.4'e gerilediği (AB ül- kelerinde yüzde sıfır) ifade edildi. Dünyada küreselleşmeyle birlikte git- tikçe artan işsizliğin en önemli sorun ha- line geldiğinin vurgulandığı raporda, "İşsizlik. uygar vatandaşhktan uzaklaş- manın. doyıımlu ve normaJ psikolojiyi terk etmenin, vırtıcı, yılaa ve öldürücü sapmanın zeminini oJuşturur" değerlen- dirmesi yapıldı. Raporda, OECD kaynaklanndan akta- nlan işsizlıkle ilgili rakamlara göre 1997 yılında dünyada 1 milyar, AB ülkelerin- de 18 milyon kişinin işsiz olduğu belirti- liyor. Resmi verilere göre Türkiye'de iş- sizlik oranmın yüzde 7 olduğunun anım- Işsizli Ispanya Lüksemburg Avusturya Hollanda ABD Danimarka Portekiz Yunanistan Ingiltere k 1 1 ıTürkiye • • • Isveç Belçika Almanya ftalya Fransa Finlandiya Ispanya • I 1 I t r V II ^ ••1 ^H ^^1 1 i ^ ^M-Uty'J^ (%)0 J 10 15 20 25 16: Törkiye'de istihdam yaratma maliyeti • MESS'in açıkladığı raporda, "tşsizlik, uygar vatandaşhktan uzaklaşmanın, doyumlu ve normal psikolojiyi terk etmenin, yırtıcı, yıkıcı ve öldürücü sapmanın zeminini oluşturur" denildi. satıldığı MESS yayınında, çalışıyorgörü- nen ama gerçekte katma değer yaratma- yan kişiler ve ücretsiz aile işçileri de dik- kate alındığında işsizlik oranmın iki katı- na yaklaşacağı ifade ediliyor. ABD ve AB ülkelerinin aldıkları ön- lemlerle işsizlik oranını düşürmeyi başar- dıklanna dikkat çekilen raporda, gelişmiş ülkelerin istihdam yaratma çabalanna iliş- kin şu örnekler veriliyor: "Alman hükü- meti 'İstihdam Yardım Programf ile 1999 yılına kadar 180 bin işsizi istihdam erme- »i hedefli>or ve istihdam edikn işçhe öde- nen aylık ücretin yüzde 80'ine varan kıs- mını devlet karşıhyor. .\B ülkelerinde or- talama istihdam yaratma harcamalan 1995\'üındaGSMH'nin>üzde3'ünügeç- miştir. 1994-96 yıllan AB bütçesinin yüz- de 10'u istihdamın artınlması için Avnı- pa Sosyal Fonu"na tahsis edilmiştir. AB'de istihdamın sübvansiyonu için \apilan har- camalar 1990-95 arasında >üzde 35 art- mıştır. ABD»974-1994döneroinde36 mil- yoa. AB ülkeleri ise 5 milyon yeni iş > arat- ti. 1970 ve 19% yıllan arasında Kanada yüzde 70.9, ABD ise yüzde 61 'lik istihdam arbşı sağladı. Ay nı Mİlar arasında Türki- ye'nin de > üzde 58.4 oranında artış gerçek- İeştirdiği görülmektedir. Ancak bu dönem içinde Türkiye'deki yüzde 75.8'lik nüfus artış oranı dikkate alındığında istihdam- daki büyümenin negatif olduğu orta> a çık- maktadır." Raporda, Türkiye'de kişi başına istih- dam maliyetinin 1997'de 14.1 milyara yükseldiği belirtilerek, bunun rant eko- nomisini ve kayıt dışı ekonomiyi körük- lediği, yatınmlan ise engellediği vurgu- lanarak şu saptamalara yer veriliyor: -1997'de bir kişiyeistihdam yaratmak için hizmet sektöründe 8.6 milyar, ima- lat sektöründe 163 milyar. tanm sektö- ründe 4.2 milyar. madencilik sektörün- de 8.7 milyar, enerji sektöründe ise 169.4 milyar yatınm yapılmışnr. -'1994-97 arasında TL bazında 7 ka- tına, dolar bazında 1.6 katına ulaşan bir kişiye istihdam yaratma maliyeti. yatı- rımcıyı yatırım yapmaktan uzaklaştır- mıştır. - 1997'de DİE Hane Halkı İşgücü Araştırmasfnda işsizlik oranmın \ü/de 6.9 olduğu saptanmıştır. Bu sonuçlara göre işsizlik sorununu çözmek için yak- laşık 22 katrily on liralık yeni y atınma ge- reksinim vardır. Eksik istihdam hesaba katildığında yüzde 13'e varan işsizlik ora- nı göz önüne alınırsa, bu düzeyde bir y- atinm ülkemizin 1997 GSMH tutannı aşmaktadır. Yüksek Askeri Şûra, 3-6 Ağustos günleri arasında Genelkurmay Karargâhı'nda toplanacak Sflafah Kuvvetler'de yeni görev heyecanıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetlen'nde (TSK) ata- ma ve terfi işlemlerinin görüşüleceği \'üksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısı 3- 6 Ağustos günleri arasında Genelkur- may Karargâhı'nda gerçekleştirilecek. Başbakan Mesut V'ümaz başkanlı- ğında yapılacak toplantıda, Genelkur- mav Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Karadayi ile Jandarma Genel Komuta- nı Orgeneral FikretOzden Boztepe'nin 30 Ağustos'ta emekliye aynlmasıyla boşalacak 2 orgenerallik rütbesine ki- min terfi ettirileceği kararlaştınlacak. Orgeneral Karadayı'nın emekliye aynl- masıyla boşalacak göreve Kara Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıv- nkoğlu gelecek. Kıvnkoğlu'nun yerine 1. Ordu Ko- mutanı Orgeneral Atilla Ateş'in, Ateş'in yerine de Genelkurmay 2. Başkanı Or- general ÇevikBir'in getirilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bir'in kıtaya çıkma- sıyla boşalacak Genelkurmay 2. Baş- kanlığı için 2. Ordu Komutanı Orgene- ral Rasim Betir'in adı geçiyor. Orgene- ral Betir'in Jandarma Genel Komutan- lığı'na da atanabileceği TSK kulislerin- de dile getiriliyor. Ege Ordu Komutanı Orgeneral Doğu Aktulga'nın adı da Ge- nelkurmay 2. Başkanlığı ya da Jandar- ma Genel Komutanlığı için geçiyor. Karadayı ile Boztepe'nin emekliye aynlmasıyla boşalacak 2 orgenerallik rütbesi için 7 korgeneral aday. Bu aday- lar, rütbelerinde bekleme süreleri birer yıl uzatılmış olan MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral Teoman Er- kan ve Kara Kuvvetleri Komutanlıöı Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Korgeneral Metin Sağlam ile 3. Kolor- du Komutanı Korgeneral Edip Başer. Kıbns Türk Banş Ku\~vetleri Komuta- nı Korgeneral Afi Valçın. 4. Kolordu Ko- mutanı Korgeneral TamerAkbaş, Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Er- dinç Demirbilek. 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Aytaç Nalman Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda bekleme süresi iki yıl uzatılan Genel- kurmay Plan ve Prensipler Daire Baş- kanı Korgeneral Vural Avar. bekleme süresi bir yıl uzatılan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korge- neral Cumhur Asparuk'un yanı sıra Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Or- han Köse ile 6. Müttefik faktik Hava Kuv^et Komutanı Korgeneral ErolOI- cay'ın da bekleme süresi doldu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı"nda bekleme süresi iki kez birer yıl uzatılan Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Ay- dan Erol'la Güney Deniz Saha Komu- tanı Koramiral Bülent Alpkaya'nın du- rumlan da YAŞ'ta ele alınacak. Flash baskın Deliller DYP'yi gösteriyo Istanbul Haber Serviı DYP Istanbul il yönetic ŞafakMert. Flash TVb; kınını azmettirmekten ' tuklanırken. olaydan 15 sonra ortaya çıkan tüm c liller. saldırının kaynt olarak DYP'yi gösteriy Şafak Mert'i saidırgan gı bun liderlerinden biri ol rak teşhis eden Flash 1 Istanbul Haber Müdü Yalçın Çakır'ın, saldırı üstlenen Erkan LTaş v e H cı Çıtrak' ın "olayda buhı madığmı" ısrarla söylem sine karşın dönemin Ista bul Emniyet Müdürü R mazan Er'in, "Saldırga lar teşhis edildi" yönünd ki açıklamasına dikkat çe ti. Flash TVnin 2 May 1997 tarihinde 30-40 kis lik bir grup tarafından b sılarak kurşulanması ol yında ilk kez saldırganl teşhis edildi. Flash TVH ber Müdürii Yalçın Çal< \e iki Flash TV görevli D\r P 11 Yönetim Kuru üyesi Şafak Mert'i. gözi tında bulunduğu sıraı Asayiş Şube Müdürl ğü'nde, DYP Ürhraniye: çesi Başkan Yardımcı Nusret Türker ile ilçe y neticisi Yavuz Crgün'ü i fotoğraflanndan teşhis et ler. Yalçın Çakır, teşhis iç geçen cumartesi günü i kez Asayiş Şube Müdürl ğü'ne çağrıldığını belirt rek "Aynalı odada bana kişi gösterdiler. Bunlard; birini saidırgan grubı önünde bulunan ve bina girişlerinde elini sıkmak tediğim kişiye çok benzı tim. Daha sonra bu kişin isminin Şafak Mert old ğunu öğrendim*' dedı. Ç kır, Asayiş Şubesi'nde ke disine gösterilen fotoğri lardan. ısimlerini daha so ra öğrendiği Yavuz L gün'ü pencere camları kıran ve havaya ateş ac kişive. Nusret Türker ı • bagırıp çağıran, eşyal} tahrip eden saldırgana ç< benzettiğini söyledi. Ç kır'ın teşhis ettigi Türkı Ümraniye DYP'de başk yardımcısı, Ürgün ise y netim kurulu üyesi olar görev yapıyor. Emniyet müdürünün tavn Yalçın Çakır, saldınd kısa bir süre sonra Erk Ulaş ve Hacı Çıfrak'm b; kında kullanılan iki adet lahla birlikte teslim oldu larını anımsatarak. bu ı kişinin saldırganlar arası da bulunmadığını kes olarak ifade etmeleri karşın dönemin Istant Emniyet Müdürü Ramaz Er'in "Saldırganlar teşl edildi" diye açıklama ya masına anlam veremedi; ni söyledi. Çakır, "Teşl sırasında kesin olarak I kişilerin saldırganlar aı sında bulunmadığını söy dik ve teşhis tutanağı böyle geçti. Ancak bizim hazır bulunduğunıuz ba.< toplatısında Emniyet M dürü Ramazan Er, Erk Ulaş ve Hacı Çıtrak'ın ' zim tarafjmızdan teşl edildiğini açıkladı. Bu çel kinin üzerinde durulm; gerekir" dedi. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. EROL GÖRLL'ZER Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, af tartışmala- nna ilişkin görüşlerini içeren bir mektup yolladı. "Neden Af" başlıklı bu mektup, bozuk düzenin insanlarımızı suça it- tiğini ve bu amaçla bir affın ge- rekli olduğunu duygusal bir dille anlatıyor. Rahşan Ecevit, belli ki bazı yayın organlarında af aleyhin- deki kampanyalardan hoşnut kalmamış. Neden af önerdiği- ni ayrıntılarıyla açıklamaya gayret etmiş. Şöyle diyor Ece- vit: "Neymiş, birtakım kimse- ler bu suçlular tarafından mağdur edilmişler, onlar ne olacakmış ? Onların duygulan- nı, tepkilerini anlıyonım. Ama lütfen bazı kimseler konuyu anlamazlıktan gelip saptırma- sınlar. Benim sözünü ettiğim insanlar, yani affedilmeleri ge- reken insanlar, karnı aç olan insanlar, mahkûmlar arasında çoğunluğu teşkil eden insan- lar. 'Kader kurbanları' denilen insanlar; gitgide yozlaşan dü- zenin suça kışkırttığı insanlar... Rahşan Ecevit 'ten Mektup Ben kamı tok olduğu halde toplumu ya da devleti dolan- dırmayı huy edinmiş insanlar- dan bahsetmiyorum. Öyleleri- nin de tepkilenni anlıyonım... Ama bazen de oturup, acaba işlenen suçlardan birçoğunda toplumun da, devletin de, dü- zenin de, medyanın da, kısa- cası hepimizin de, sorumluluk payı yok mu diye düşünmek gerekmez mi?" Rahşan Ecevit, 'kader kur- banları'nın affedilmesinden yana olduğunu uzun gerekçe- lerle anlatıyor. Ancak şu anda sırf düşüncelerini açıkladıkla- rı için yargılanan, cezaevlerine tıkılan yazar, gazeteci ve ay- dınlara ilişkin bir şey söylemi- yor. Bu tartışmaya ilişkin bir görüş açıklamıyor. Yalnızca pankart açan çocuklara ilişkin kısa bir değinme dışında, dü- şünce özgüriüğüne ilişkin bir saptamaya, açıklamada ne yazık ki rastlanmıyor. Rahşan Ecevit, bu konuda şunları be- lirtiyor: "Devletin trilyonlannı çalanlardan birçoğunun çal- dıklan yanlanna kâr kalırken, hattayurtdışınaaktarılırken, i- ki somun ekmek çalan çocuk yıllarca hapse mahkûm olu- yorsa; gençlik ateşiyle pankart açan çocuk yıllarca tutuklu kalıyor ve geleceği karanyor- sa, adalet terazimizi sorgula- mak gerekmez mi?" Rahşan Ecevit'in af konu- sundaki hareket gerekçesi çok insani. Bu anlayışı, bir ik- tidar partisi yöneticisi olarak mutlaka toplumdaki sosyal adaletsizliği, büyük gelirden- gesizliğini, yargıda ortaya çı- kan büyük çürüme ve çöküşü de dikkate alan bir yapılan- mayla tamamlayacak fikir ve önlemlerle birleştirmesi gere- kiyor. Çünkü bu büyük gelir uçurumu ve vurgunculuğa da- yalı sistem sürdükçe, çeteler, Türkiye'nin kaderine yön vere- cek kadar, önemli mevzileri korudukça, Türkiye, suçlu üreten ülke olmaya devam edecek. Rahşan Ecevit, eşi Bülent Ecevit'le birlikte 1974 affında etkili bir rol oynamıştı. O dö- nemde düşünceleri nedeniyle cezaevlerinde yatan aydınla- rın özgürlüklerine kavuşmala- rı amacıyla dikkate değer bir çaba harcamıştı. Son mektu- bunda, bu konuda çekingen ve tereddütlü bir tutum içinde olduğu anlaşılıyor. Esen mu- hafazakâr rüzgârın onları da güçlü şekilde etkilediği görü- lüyor. Ecevitler'in unutmamaları gereken birgeçmişleri var. Öz- gürlüklere ve demokratik hak- lara sahip çıktıkları, "Toprak işleyenin, su kullananın" de- dikleri dönemde, halkın büyük desteğini kazanmışlardı. Çün- kü halk, cesur, atak ve kararlı öncülere her zaman değer verdi. Belli ilkelerdeısrareden politikacılar toplumun gönlün- de yer etti. Bugün Ecevitler'e olan sevginin ve güvenin arka- sındada böyle bir tarihsel ger- çek yatıyor. Rahşan Ecevit'in insani amaçlarla önerdiği af, eğer çe- tecileri içerir ve sırf düşünce- lerini açıkladıkları için hapiste yatanları bunun dışında bıra- kırsa, amacının çok ötesinde sonuçlar doğurur. Türkiye, za- ten çetelerle hesaplaşmadı, Ecevitler'in yönetiminde bu- lunduğu hükümet, çeteler ko- nusunda başanlı bir sonuç el- de edemedi. Onlar, "Türkiye sizinle gururduyuyor" slogan- lanyla kısa sürede serbest kal- dılar. Birçoğunun elindeki ikti- dar gücü nedeniyle adından bile söz edilmeye korkuldu. "Yeşil" sokaklarda istediği gibi at oynatıyor. Polisten başka herkes onun yerini bi- liyor. O, af kapsamı içinde. Ragıp Duran, Eşber Yağ- murdereli, Ismail Beşikçi, Haluk Gerger hapiste ve af kapsamı dışında. Bu kabul edilebilir mi? Rahşan Hanım böyle bir çarpıklığa evet der mi? Izliyoruz. İHD'nin 6 aylık işkence raporu Istanbul Haber Servi- si- Insan Hakları Derne- ği (İHD) Istanbul Şube- si İşkence tzleme Ko- misyonu'na bu yılın ilk 6 ayında 247 kişinin "iş- kence gördüğü" gerek- çesiyle başvurduğu ve başvuru sahiplerinden 166'sının işkenceyi ra- porlarla belgelediği be- lirtildi. İHD Istanbul Şubesi İşkence Izleme Komis- yonu dün dernek bina- 'sında 1998 yılının ilk 6 ayını kapsayan işkence raporunu açıkladı. Ko- misyon adına açıklama vapan avukat Şeref Tur- gut, yılın ilk 6 ayında 18O'ierkek,67'sideka- dın olmak üzere toplam 247 kişinin kendilerine işkence nedeniyle baş- vurduğunu belirtti. Baş- vuruda bulunanlardan 164'ünün adli, 83'ünün de siyasi suçlargerekçe- siyle gözaltına alındığı- nı kaydeden Turgut. 13 çocuğun da kendilerine işkenceye uğradığı için başvurduğunu ifade etti. Turgut, başvuru sahiple- rinden 166'sının işken- ceyi raporla belgeledik- lerine işaret ederek 24 kişinin de suç duyuru- sunda bulunduğunu bil- dirdi. Mağdurlann anla- tımlanna göre sıklıkla karşılaşılan işkence yön- temlerinin "tehdit, kü- fiir. tecavüz. elektrik ver- nıe, askıya alma, falaka, copla tecavüz. kaba da- yak, tazyikli sıcak ve so- ğuk su sıkılması. cinsel organlara tel sokulup çe- virme ve kanştırma'* ol- duğunu öne süren Tur- gut, mağdurlann işkence sonrası fizıki ve psiko- İojik rahatsızlar yaşadı- ğını da belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle