Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yonetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatorü HikmetÇe-
tinkaya 9 Va/ıı^lcn Muıiuru Ibrahim
Vildız # Sorumlu Mtıdur Fikret İlkiz
9 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara
# Görsel Yonetmen. FikreJ Eser
D15 Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat Cengiz
V ıldınm 9 tkonomı Mehmet Saraç 9 Kultur
Handan Şeaköken 9 Spor Abdülkadir v ücelman
9 Mdkaieler Sanıi Karaören 9 üuzchme vbduJlah
> aacı 9 rotograf Krdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Bclge
Edibe Buğra 9 \ urt Haberlen Vlehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Ba^kanl. Orhan Erinç, Okfaj
Kurtböke, Hikmet (,cıinka>a.
Şükran Soner, Ergun Balcı.
Ibrahim V ıldız, Orhan Bursalı.
Mustafa Balba\. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> AtatürkBuKanNo
125.Kat-4.Bakanhklar-AnkaraTel 4l95O2O(7hat). Faks
4195027 9 izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya
Biv. î 352 S 2 3 Tel 441122ü, Faks 44191 P 9 Adana
Temsılcısı Çetin Viğenoğhı, tnonuCd. 119 S No 1 K.at 1.
Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
MucM>ese Muduru İ stun Vkıntn •
Koordınator Ahmet Korulsan #
Muhaaebe Bülent VenCT#ldare Hüsevin
Gürer • !,letme Önder Çeük • Bılgı-
lşlem Nail fnal 6 Bılgısa_\ar SıMem
Mûrü>et Çiler • Salı, Vazilet Kuza
MEDV \ C": • > onelım Kunılu
Bajkanı - Genel Mudur Gûibin
Erduran # KoordınJlor Reha
Işıtman # üenel Mudur Yardınx"isı
Se\daÇoban Te) 514 07 53 -
513958<J-5l3S460^1>aks 5138463
Ya>ımla>aa ve Basan: Yenı Cjun Haber Ajansı. Basm \e Yavmcıhk A Ş
Turkocağ'ı Cad W 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul fel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 5HAZIRAN1998 Imsak; 3.27 Güneş: 5.26 Öğle: 13.10 İkindi: 17.07 Akşam: 20.39 Yatsr 22.29
Paris'te Seles-
Vicario finali
• PARİS(AA)- Sezonun
ikıncı "Grand Slam"
turnuvası olan Fransa Açık
Tenis Turnuvası'nda,
(Roland Garros) tek
bayanlarda finale çıkan isim
dünya sıralamasmda birinci
durumda bulunan Isviçreli
Martina Hingıs'i, 6-3 ve 6-
2'lik setlerle 2-0 yenen
Monica Seles oldu. Seles
finalde, yan finalde Lindsay
Davenport'u 2-0 yenen
turnu\anın 4 numaralı
seribaşı fspanyol Arantxa
Sanchez Vicario ile
karşılaşacak.
Jandarma
bandosu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Jandarma Genel
Komutanlığı Bandosu, 4-8
Haziran günlennde
yapılacak Askeri Bandolar
Müzik Festivali'nde
Türkiye'yi temsil etmek
üzere dün Polonya'nm
Krakovvkentinegitti.
Şefliğini Jandarma Bando
Binbaşı Suat Yılmaz'ın
yapacağı jandarma bandosu,
14 ülkenin askeri
bandosunun katılacağı
festivalde Türkiye'yi temsil
edecek.
Gençtere
indîpimli tatfl
• Haber Merkezi-
Fethiye'de bulunan Hillside
Beach Club. iki yıl önce
başlattığı Gençlik
Indirimı'ne, 1998 yaz
sezonunda da devam ediyor.
Tatil köyüne gınş tarihinden
önceki son 7 gün içinde
rezervasyon yaptıran 29
yaşından gün almamış tüm
gençler yüzde 40 ındirim
avantajından
yararlanabiliyorlar.
ÖYS sınavı
ücretlepl
• ANKARA (AA) -
Öğrenci Yerleştirme
Sınavı
-
na (ÖYS)
gireceklerın smav ücreti
olan 3 milyon lirayı, bugün
mesai saati bitimine kadar
yatırmalan gerekiyor. 1998
ÖYS Sınava Giriş ve
Kımlık Belgesi, sadece
smav ücretini yatıran
adaylara gönderilecek.
trü Vakfı ödüfterı
• Istanbul Haber Servisi -
İTÜ Vakfı'nın
"Mühendislik Bilimleri
Dalında Kuramsal ve
Uygulamalı Araştırmalar"
konulu 1997Bilimve
Teknolojı Ödülü, 20
Mayıs'ta İTÜ Maçka Sosyal
Tesisleri'nde düzenlenen bır
törenle sahiplerine verildi.
Prof. Dr. Mıthat Idemen ve
Prof. Dr. Eren Erdoğan'ın
ortak hazırladıklan yapıtın
1997 Bilim ve Teknoloji
Ödülü kazandığı yanşmada.
"Hücresel Yapay Sinir
Ağlan" adlı çalışmasıyla
Dr. Cüneyt Güzeliş'e de
özel teşvik ödülü verildi.
Isı artışıyla buz dağlan eriyor; gel-git olaylannda değişimler yaşanıyor; salgın hastalıklann önüne geçilemiyor
Diüıya soluk alamıyorX^"anada, asit
§C yağmurlannın
-X J L olumsuz etkisi
altında. Çin'de ormanlar yok
oluyor. Kongo'da sağlıklı
içme suyu sınırda. Etiyopya,
her yıl bir milyar ton toprak
kaybına uğruyor. Almanya'da
asit yağmurlan ormanlan
hızla yok ediyor. Italya'da
Adriyatik Denizi vahim bir
durumda. Kenya, içme
suyuna hasret. Filipinler'de
ormansızlaştırma. ölümcül
sellereyol açıyor...
ÜMÎTOTAN
tZMİR- Hindistan'la Pakistan'ın
milliyetçi du>gularla desteklenen
niikleer deneme yanşı; aynı günler-
de Afganistan ve Çin'de meydana ge-
len depremler; çeşitli adlar takılarak
hafifealınan fırtınalar. seller, mevsım
değışimi; çöken atık barajlanyla kir-
liliğe bulananlann feryatları; tüm
olumsuzluklara karşın gerçeklen söy-
lemekten kaçınan, süreklı konuşan,
ama bır şey söylemeyen, yalanda di-
renen yetkilıler...
Dünya Çevre Gününü "yas"a dö-
nüşrüren. hüzne boğan gerçeklerden
bırkaçı bile insanı ürkütmeye yeti-
yor. Dogasmı. dünyasını korumaya ça-
lışanlarla, daha çok üretim için ille de
tüketım diyenlerin kıyasıya savaşı-
mında ne yazık ki "para" ağır bası-
yor. Bugünkü sözümona varsillıgın ge-
lecek kuşaklarda yaratacağı yoksul-
luk veçaresizlığınayırdına vardıkla-
n halde dünyamızı yok etmekte di-
renenlere doğa gereklı dersleri ver-
mekten 'yoruldu'.
Gen kalmış ülkelere nükleer tek-
nolojiyı pazarlayanlar, bomba yapı-
mındagerekli olan hammaddeyi ver-
mekten kaçınmayanlar, bugün üzün-
tülerini diie getiriyorlar, gözdağı \e-
nyorlar. Kendı ülkelennde kurdukla-
n nükleer santrallann atıklannı nere-
ye koyacaklarını bilemeyenler geri
kalmış ülkelere yeni santrallarkurmak
için kuşruğa giriyorlar. "AJtın ara-
yacağnn" diye yüzlerce yerde arama
izni alanlar, bu bölgelere kazacakla-
n çukurlara nükleer atıklan nasıl gö-
mebıleceklerinın hesabını >apıyor-
lar.
Ormanlan yakılan. sökülen, yok
edilen dünyamız, kuraklığı yaşıyor;
"ateşi yökseliyor". Isı artışıyla buz
dağlan eriyor, denizlerdeki gel-git
olaylannda büyük değişimler yaşanı-
yor Iklim değişikliğiyle hastalıklann
yayılmasının önüne geçilemiyor. Dün-
yalılar sıtma. astım, verem. kolera
gibi hastalıklann tehdıdinde yaşıyor,
Artan ısıyla böcek nüfusunda da bü-
yük patlama gözlenıyor. Ormanlar.
meralar böcek saldınsına uğrarken.
çekirge süriileri hızla çoğalıyor.
Kanada, asit yağmurlannın kötü
etkisi altında. Kalıtesiz kömür kullan-
ma>ı sürdürüyor. Çin, dünyada sera
etkisi yapan gaz üreten ülkelerin ba-
şında geliyor; ormanlan hemen he-
men yok oluyor. Kongo'da sağlıklı
içme suyu sınırda. Etiyopya, her yıl
bir milyar ton toprak kaybına uğru-
yor. Almanya'da asit yağmurlan or-
manlan hızla yok ediyor. Ülkede ze-
hirli atık bırakıian 35 bin bölge oldu-
ğu belirtıliyor. Hindıstan'da bellı baş-
lı yağmurormanlan yok olmuş. Çev-
re kirüliği büyük boyutlarda. Son
nükleer denemelerin faturasının da
gelecek yıllarda ortaya çıkması bek-
leniyor. Endonezya'da 10 bin millik
mercan kayalıklan yok oldu. Italya'da
Adnyatik Denizi vahim bir durum-
da. Kenya, içme suyuna hasret. Ma-
lezya, ormanlannı ve sulak alanlan-
nı hızla yıtinyor. Meksika, su ve ha-
va kirliligını büyük boyutlarda yaşı-
yor. Filipinler'de ormansızlaştırma,
şiddetli ve ölümcül sellereyol açıyor;
2010 yılında ormansız kalacağı he-
saplanıyor. Zaire. içme suyu kirliliği
en yüksek düzeyde olan 25 ülkeden
biri olarak anılıyor.
Dünyamız biyolojik çeşitlilik açı-
smdandagıderekyoksullaşıyor. 1600-
1800 yıllannda 38 tür yok olurken,
1800'den günümüze 112 tür yok ol-
du. Yok olnıa hızındaki artış korku-
tuyor.
Dünyadayaşanan kirülikle ilgili,>öneticilerin vaptığı açıklamalar sözde ka!ı>or,>apılan zirveler düş kınklığı varatıyor.
Hüküıııetbı 'çevre karnesi kırık'
OKTAY EKtNCt
DünyaÇevreGünü nede-
nıyle düzenlenen etkınlik-
lerde hemen herkes Çevre
Bakanı tmren Aykut'u tar-
tışıyor. Bergama ve Göko-
vagıbı son yıllann en önem-
li çevre gerilimlerinin ya-
şandığı örnekJerdeki "ka-
çamak" tutumları eleştın
konusuolurken, başında bu-
lundugu bakanlığın "işeya-
ramadığmı" söylemesi de
duyarlı çevrelerde "istifa"
taleplennin yükselmesıne
yol açıyor. 5 Haziran 1972
tanhli Dünya Çevre Bildir-
gesi'nın 2. maddesınde dıyor
ki: "Çevrenin konınması,
ekonomik kalkınmanın da
temelidirvc bütün hükümet-
lerin görevidir." Bu bağlanı-
da 55. hükümetin tüm ügiii
bakanhklannı>e "davTanış-
lannı" mercek altına aldık
• MESLT Y1LMAZ - Baş-
bakan: GökovaTermikSant-
rah'nm çahştınlmaması yö-
nündeki yargı kararlanna da
aykın "radikal" tutumuyla
• Her yıl bayram yapılarak kutlanan 5 Haziran
1972 tarihli Dünya Çevre Bildirgesi, çe\renin
korunmasından sadece Çevre Bakaniığı'nı değil,
"tüm bakanlıklan" sorumlu tutuvor.
tepkı topladı Yağmaya dö-
nük "Turizm Merkezleri"
kararnamesınde de notu kı-
nlan Mesut Yılmaz, Istan-
bul - Ka\acık'takı "imar
mevzuaüna ajkırı" ış mer-
kezlennin açılış törenıne de
katılarak içme suyu havza-
sını koruma hukukunu çiğ-
neyenlere destek verdı...
• BÜLENTECEV İT-Baş-
bakan Yardımcısı: Koruma
Kurullan'nın StT kararlan-
nı durduran ve bu kararlan
alan üyeleri göre\ den uzak-
laştıran DSP'li Kültür Ba-
kanlığı yönetimine karşı
u
uyan" görevini yerine ge-
tırmedi.
• İSNIET SEZGİN - Baş-
bakan Yardunaa: Llaştırma
Bakanlığı'ca savunulan ve
tstanbul'un doğal ve kültü-
rel degerlerini de koruya-
cak olan "deminolu tüpge-
çiş" projesine karşı ANAP'lı
Bayındırlık Bakanlığı yöne-
timinin "3. karayolu köprü-
sü" dayatmasına "sessiz"
kalıvor.
• GÎ'NEŞ TANER - De\ let
Bakanı (Ekonomi): KİT'lo-
re yönelik "özelleştirme"
politıkasında, işletmelerin
satışı yerine "arazilerinin
pazarlanmasına" dayalı uy-
gulamayı destekliyor.
• IŞ1LÂY SAYGIN - Devtet
Bakanı (Tapu-Kadastro):
Tanm aJanlanndakı parselas-
yon yasağı ve "hisseli mül-
Idyet" satışlan yasalara ay-
kın olarak sürüyor.
• SALİH Y1LDİREV1 - De\-
iet Bakanı (GAP): Hasan-
ke>ftanhı kentinin GAP kap-
samındaki baraj sulan altın-
da kalmasına engel olmak is-
teyen çevrelere destek ver-
tniyor.
• İV1ETİN GÜRDERE -
Devlet Bakanı (\'akıflar): ts-
e-posta : tan (n prizma. net. tr
Mimarlar Odası
6
MAI, çevrenin
küresel düşmanı'
ANIC4JU(Camhııri>irtBûrosu)-MiınarlarOda-
sı Genel Başkanı Oktay Ekinci, Dünya Çevre Gü-
nü'nün yeni bir "küresel tehdit" altında kutlandıgı-
nı belirterek "küreseUeşmenin anayasa»" olarak ni-
telenen Çok Taraflı Yatınm Anlaşması'nın (MA1) sa-
deceekonomik yaönmiardadeğil, küJtürveeevre hak-
lan konusunda da benzer bir tahakküm kunnayı he-
deflediğını bıldirdi. Ekinci. kültür ve çevre degerle-
rini "kamu vp ülkeyaranna'1
korumayı öngören u]u-
sal hukuk sistemini devre dişı bırakan MAFnin, sö-
mürgeci bir yeni dünya düzenini hedeflediğine dik-
kat çekti.
Mimarlar Odası'nın açıklamasında, MAI'nin ço-
kulusluşirkederinyatınmlannakarşıulusalçıkarla-
n gözeten hukuk sistemlerini etkisiz kılacak kural-
lan dayattığı beiırtilerek "Aynı uiusal hukuk düzen-
ieri içindeki küJtür ve çevredeğerierini kamıı ve ülke
varanna korumayı öngören yasal önlemkri de dev-
redışma çıkartarak, somürgeci bir yeni dünya düze-
nini hedefliyor" denildi. BM Çe\Te Bildirgesi'nin
"ırk ajnnunı. sömürgecilik ve diğer eziyet çeşhieri-
ni, yabancı tahakkümünü destekleten ve devanıfa kı-
lan poütikalan" yasaklayan en temel ve birinci mad-
desiyîe. MAÎ'nin somürgeci poiitikalarının çeliştiği
vurgulandı.
tanbul-Bebek'tekı250yıl-
(ık Kavaftan Konağı'nın ger-
çek sahiplennın elinden alı-
narak özel ginşımcilere peş-
keş çekılmesıne karşı tep-
kiler sürerken. bu işlemı ya-
pan vakıflardan sorumlu
de\ let bakanlığı aylardır
•"susmaoı" yeğliyor...
• IŞINÇELEBİ-DevletBa-
kanı(DPT): Hükümetin nâ-
zım planlara aykın ve çev-
reyi göz ardı eden kararla-
nna karşı da DPT'den so-
rumlu devlet bakanlığı tam
bır "ilgjsizlik" içinde...
• REFAİDDİN ŞAHİN -
Dc\ let Bakanı(Toplu Konut
Idaresi): Tarihı kent dokula-
rının ve kültürel çevrenin
korunması için eski yapıla-
ra TOKİ fonundan "restoras-
yon kredisi" \ erilmesine oia-
nak sağlayacak yönetmelik
taslağmı ımzalamıyor
• EYÜPAŞIK-Devlet Ba-
kanı(TEKEL): Özelleştrme
programmdaki KİT'lerara-
sında arazi ve binalan "çev-
resddeğer" taşıyan en önem-
li kuruluş TEKEL. TE-
KEL' in bu mülkleri toplum-
sal amaçlı kullanımlar yeri-
ne özel yatınmlara açmak
ıstiyor.
• OLTA.V SUNGURLU -
Adalet Bakanı: Adana'daki
imar planına aykın ve tari-
hi birparkı betonlaştıran ye-
ni Adalet Sarayı inşaatı, "ka-
çak" olarak sürdürülüvor.
• MURAT BAŞESGIOG-
LU - İçişleri Bakanı: Hukuk
dışı imar uyguyamalanyla
doğal ve kültürel çevre üze-
rinde süreklı tahribat yapan
belediyelere müdahale et-
miyor.
•ZEKERİYA TEMİZEL -
Maliye Bakanı: Çevre üze-
rinde en büyük tahribatı ya-
pan arsa ve arazi yağmasın-
dan elde edilen "ranü", ye-
ni Vergi Yasası taslağında
da "vergi dışı" tutuvor.
• HİKMET ULl'GBAY -
Milli Fğiıim Bakanı: llköğ-
retım'deki çe\ re dersi prog-
ramına geçışte, zorunlu olan.
"si>asal ve savaş tarihi yeri-
ne uygarhk vesanattarihi öf-
renimi" ılkesini önemsemi-
yor.
• YAŞARTOPÇL-Bayin-
• ArkasıSa. 1S, Sü. 2'de
Sonııçsıızkalanzhreler
1865 'ten bu yana çevrecilerin 'temiz bir dünya' için mücadelesi sürüyor
C\\ PA7AI f i Karşı Korunması Sözleşmesf konusunda küresel sorunlar gündemıCAN GAZALCI
ANKARA - Çevrecilenn çabaları.
siyasılerin duyarsızlığına takılınca.
doğanın dengesi her geçen gün bıraz
daha bozulusor
ODTÜ öğretim üyesı Yrd. Doç.
Göksel Demirer, fstanbul Ünıversitesi
öğretim üyesı Yrd. Doç. Metin
Duran. gazetecı Temel Demirer ve
Ozgür Orhangazi, "Gündemdeki
Sonı(n):Çe\Te"başlıklı
araştırmalanyla, çevre tanhınde
bugüne kadar yaşanan önemlı
olayları derlediler. Araştırmadakı
bılgılerşöyle:
1865: DünyanınUkçevregrubu.
"Açık Alanlann ve Yüriiyuş
Vblİannın Konınması Topluluğu"
adıyla Ingıltere'de kuruldu.
1952: Ingıltere'de hava kirliliği
neden/yle4 bin kışi öldü.
1972: Stockholm Konferansı ile çevre
konusu ilk kez dünya gündemıne
girdi.
1972: Ilk yeşıl parti, Yeni Zelanda'da
kuruldu.
1976: "Akdenız'in Kirlenmesme
Karşı Korunması Sözleşmesf
Barcelona'da ımzalandı. Italya'nın
Seveso bölgesmde "triklorefenor
üreten fabnkada meydana gelen kaza
sonucu yörede yaşayanlann tümü göç
etmek zorunda kaldı.
1984: Hindistan'da tanm ılacı üreten
fabnkada mevdana gelen MIC
(metil-ızo- siyanat) sızıntısı 2 bin
kışının ölümüne, 200 bin kişinın de
körolmasına yol açtı.
1986: Çernobıl-nükleer facıası ile
dünyanın bırçok ülkesı radyoaktif
kırlenmeye maruz kaldı Reaktördeki
toplam yakıtın yüzde 70'i radyoaktif
serpintı olarak dünvaya yayıldı.
Kazanm olduğu bölgede radyasyon
alan 28 kışi ilk üç ayda, 14 kişi de
sonrakı yıllarda yaşamını yitırdı.
1989: Besal Anlaşması ile tehlıkeli
atıklann uluslararası taşınımı ile ilgili
düzenlemeler getirildi. Ancak
dünyanın en büyük tehlıkeli atık
üreticisı ülkeler bu anlaşmayı
imzalamadı.
1992: Brezilya'nın Rio De Janerio
kentinde düzenlenen BM Çevre ve
Kalkmma Konferansı'nda çevre
konusunda küresel sorunlar gündeme
geldı "BM tkiim Değişikliği
SözJeşmesi" ve "BiyolojikÇeşitiilik
Sözleşmesi" ımzalandı. Zırveye
katılan lıderler dünya ormanlannın
korunması karan aldılar. Ancak
zırveden bugüne kadar Amozonlar'da
Belçika'nın 2 katı büyüklüğünde
orman yok edıldi.
1997: New York'ta 2. Çevre Zırvesı
toplandı. Rıo konferansı sonrasında, 5
yıllık değerlendırme yapıldı. BM
venlenne göre. Rıo zırvesmden 5 yıl
sonra çevre kirliliği devam ediyor,
sera etkisi sürüyordu. Katı atık
miktarı artmıştı.
Çevrecıler, Nevv York zırvesini.
hükümetlerin "başansıziıgı'' ve
1992'de alınan kararlan "üianet"
olarak niteledıler.
Aynı yıl Japonya'da Kyoto zirvesi
toplandı.
Sera etkisi yapan gazlann yüzde 15
azaltılmasına ilişkın anlaşma
imzalanması beklenıyordu. Japonya
ve ABD'nin diretmesiyle anlaşılan
oran yüzde 5.2'de kalınca çevTeciler
büyük düş kırıklığına uğradılar.
SOYLEŞİ ATTILAILHAN
Asi' Başka, 'Devrimci' Başka!
12 Eylül 'sath-ı mâili'ne girilmişti; zincirleme et-
ki/tepkı 'eylemleri', ülkeyi paldır küldür, bir 'mü-
darta/e'zemininekaldırıyor; 12Mart 'sürec/'somut
bir gerçek olarak, daha önce yaşandığı halde, o ku-
şağın gençlerine lâf anlatabdmek, mümkün değil!
1976, Ankara. Utangaç bir karın, Tunalıhilmi'ye
pul pul dağıldığı, soğuk ve karanlık kış aylannı ha-
tırlıyorum; ağır sigara dumanını, sıcak çay buğusu-
nu; ODTU, Hacettepe, Siyasal Bilgiler öğrenci-
leriyle, urettiğimiztartışmalan!... '68 Hareketi', amip
ler gibi bölünmekle kalmıyor; sinsi sinsi bir "Türki-
ye'y/ bölme" hareketine dönüştürülüyor: 65 sonra-
sında, Fıkir Kulüpleri Federasyonu (FKF) tek ör-
güttü; 75'ten itibaren 'fraksıyonları' bırbırinden ayır-
dedebilmek için, alfabedekı harfler yetmez oldu. O
da bir şey mi? 'Kemalist' Cumhunyet'in tarihe göm-
düğü, Tanzimat aynlıkçılığı, sağda solda, hortlatılı-
yor: o Kürt, bu Aievi, ötekı Sünnî, berikı Çerkes, vs.
llkbahara doğru, Politika'da haftada bir yazıyo-
rum; solda, çizgisi hafif marginal bir gazete; daha
çok edebiyatla ilgiliyim ama, o zaman -ve her za-
man- herkesi ilgilendireceğini zannettiğım, bir tefrik
yapmayı deniyorum, önemli birtefrik bu; çünkü kla-
sik şemaya uymayan gelişmesinde, Türk toplumu-
nun -gizli servıslerin yönlendirmesiyle- 'peçetelerle
havlulan'fena halde kanştırdığı fikrindeyim; sözge-
lişi 'devrimci' sıfatı uluorta kullanılıyor, üstelik 'âsi'
anlamında! Ikisi o kadar farklı kavramlar ki, en iyisi
bir 'tespit' denemesinde bulunmak!
Bakar mısınız, becerebilmiş miyim?
Köroğlu' ile Lucky Luciano'!...
1. Tespit/. "...âsi dediğin ne bir kere.. belirli za-
man ve yerde, belirli kurallara başkaldıran
adam değil mi? Tamam! Şimdi soru şu; başkal-
dırıyor da ne yapıyor? O koşulları beğenmediği
için ya öfkeli bir çıkışı oluyor, ya da içinde gözü-
pekliği filan da bulabileceğiniz davranışlan! Bu
türden başkaldıncılar, tetiği gevşek kişilerdir, si-
lahla oynamayı severier; koşullar biraz ağır bas-
tı da onlan bunalttı mı, bakarsınız bu baskıyı so-
mutlaştıran adamı vuruverrnişler, dağa çıkıver-
mişler..."
"...yo olmadı, âsinin de çeşidi var, feodal dü-
zenin âsileri, kapitalist düzenin âsileri değil ki!
Sâhi yahu, alalım feodal bir topium yapısını, ora-
daki âsi ne yapar; ağaya kafa tutar, dahası kızı-
nı kaçırır, dahası sürüsünü dağıtır, yolunu keser,
dahası herifi vurur; öyle ki sonunda, kuşaktan ku-
şağa adı aktanlacak bir destan haline gelir. Ka-
pitalist toplumda öyle mi ya... İş bir kere o ka-
dar basit değil; zira topium karmaşık, toplum-
sal ifişkiler karmaşık; ayrıca yaşantının ağırlığı,
kırsaldan kentsele kaydığı için, varsıllık toprak-
la moprakla ölçülmüyor; kapitalist kazanç ve
kâr başannın ölçütü olmuş; ee, böyle bir ortam-
da, koşulları beğenmeyen âsi dağa çıkabilir mi?
Elbette, çıkamaz; onun başkaldırması, kentsel
koşullar içinde olur: dağa çıkmaz, banka sqyar,
gücüyle çevresini yıldırır, iş hayatıyla 'vurgun'u
birfeştirir, böylelikle öfkesini ve isyanını somut-
laştnr..."
2. Tespit/. "...o zaman iki ayn topium türünde,
iki âsi saptamış olmuyor muyuz? Birisi bildiği-
miz 'eşkıya' bunların, öbürü de 'gangster'! Her
ikisi de, içinde yaşadıklan topluma başkaldırı-
yoriar; hayatlannı ortaya koyarak, sırasında bü-
yük belaları göze alarak, o toplumun başanlı gö-
rülen değerterine saldınyor, onlan yıkmaya uğ-
raşıyoıiar. Bakın bakın.. nasıl da meydana çıkı-
yor: bunlann ortaklaşa özellikleri, 'yıkıcılık'; ya-
hut, ikisi detoplumsal koşulları beğenmiyor, kar-
şı çıkıyon bunu da yıkıcılıklarıyla göstermeye
çabalıyorlar: üstelik, tepkilerinin kökeni toplum-
sal bile olsa, onlar farkında değil bunun: bu ba-
kımdan, eylemleri de bireysel ve bireyci oluyor;
daha da ileriye gidilerek, hatta bencil oluyor de-
nebilir..." (Politika, 27 Haziran 1976)
İki de örnek vermişim: a/ Bolu Beyi ile Köroğlu,
ikincisi ilkine isyan ediyor, ama onun düzeni yerine
önerdıği başka düzen yok, Bolu Beyi'nin düzenini,
bencılliği ile aynen sürdürüyor. b/ Kapitalist toplu-
mun âsileri gangsterler: Al Capone, Lucky Luci-
ano: liberal düzene, bireysel tepki; önerisi yok, ben-
cilliği aynı düzeni sürdürüyor.
Devrimcinin farkı büyük!...
3. Tespit/. "...âsi toplumsal ve ekonomik koşul-
lara bir tepkidir, bir kere bireyseldir, ikincisi
ciddi dönüşüm önerileriyle gelmez, tepkisini kar-
şı çıktığı sistemin nitelikleri içersinde örgütlen-
meye dönüştürür, aradaki fark sadece birisinin
yasal olmasıdır, öbürünün yasadışı!.."
4. Tespit/. "...oysa 'devrimci'nin farkı büyük, o
bir kere bireysel değil, sınıfsal bir tepkiyi somut-
laştınyor, böyle olduğu için de düzene hemen bir
alternatif öneriyor: üstelik bu önerisi gerçekle-
şemeyecek birhayal olmaktan çok, içinden çık-
tığı, ya da benimsediği sınıfın katılmasıyia gele-
ceği güvence altına alabilecek bir model! Smrf-
sallık, hemen toplumsallığı çağırdığı için, örgüt-
lenmesi tabanda ve enine, işçi sınıfıyla ilgili ol-
duğu için üretim kademeieriyle ilişkili; devrim-
ci, derin sularda çalışan dikkatli ve titiz bir işçi;
heyecandan çok akılla, coşkudan çok bilinçle iş
görüyor; tekil tepkinin yararına değil, çoğul bi-
rikimin gücüne inanıyor; böyle olunca da onda
göz kamaştıncı atılımlar, aklıkısalan etkileye-
cek mithos yaratma çabaları yok; hele kişiliğini,
yaptıklannın önüne geçirme hevesi, hiç; tam ter-
sine eyleminin ardında kayboluyor adam; kimin
ne yaptığını bilemiyorsun bile, sadece ilmiklerin
sürekli ve sağlam bir çalışmayla, aşağıdan yu-
kanya örülmesifarkediliyor." (Politika, 27 Haziran
1976)
şimdi, çok rica etsem...
> imdi. çok rica etsem, bu 'tespitler'm aydınhğın-
>da '68 Kuşağfnın 'mûktesebatı'ru ve bıraktığı
fıirası' şöyte bir gözden geçirir misiniz? Hangisi, han-
gisinin tarifine daha çok uyuyor? 'Miras' bahsinde,
özel bir dikkat isterim; kimse oralı olmuyor ama,
Türkiye'ninyıllardıryaşamakta olduğu, iki büyük tra-
gedya, gerçekte '68 Hareketi'nin tersli/yüzlü iki
uzantısından ibarettir; PKK ve Susurluk Çetesi.
http://www. prizma.net. tr/ AILHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm