Katalog

24 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET HABERLER Ülkede Gündem'e bombaya ppotesto • tstanbul Haber Servisi - Ülkede Gündem gazetesinin Batman Bürosu'nun geçen cumartesi gecesi kimliği belirsiz kişilerce bombalanması diin Basın Müzesi'nin önünde toplanan gazeteciler tarafından protesto edildi. Topluluk, Ülkede Gündem gazetesini ve cezaevınde bulunan düşünce suçlulan Ragıp Duran, lsmail Beşikçi, Haluk Gerger, Hüseyin Karataş, Hasan Özgün ve Eşber Yağmurdereli'nin fotoğraflannı taşıdı. Ülkede Gündem gazetesinin yayın koordinatörü Yurdusev Özsökmenler, Batman'daki saldınya kanşan kişilerin bir an önce yakalanması gerektiğini belirtti. Demirel Ashravvi'yl kabul etti • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Filistin Yüksek Öğretim Bakanı Hanan Ashrawı, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın en kısa sürede Türkiye'yi zıyaret etmek istediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün Filistin Yüksek Öğretim Bakanı Hanan Ashrawi'yi kabul ettı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Ashrawı, görüşmede, Ortadoğu banş sürecindeki tıkanıklıklann aşılabilmesi için Türkiye'nin ağırlığını koymaya devam edeceğinden emin olduklannı kaydetti. çiipük raporu • ANKARA (Cumburiyet Bürosu)-DSPKars Milletvekili Çetın Bilgir, 10 yıl önce Sankamış Askeri Hastanesı'nin kendisi hakkında "Askerlik yapamaz" raporu verdiğini bildirerek "Şimdi 'Sağlıklısın, askere gel' derlerse koşa koşa, bayıla bayıla giderim" dedi. DSP Kars Milletvekili Bilgir, gazetecilenn konuya ilişkin sorulannı yanıtlarken usulsüz çürük raporu aldığı yolundaki ihbann. kendisini "karalamak" için yapıldığını ileri sürdü. Iç ve dış bopçlar için önerge • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı ile Veysel Candan'ın Türkiye'nin iç ve dış borçlan ile ilgili Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi kabul edildi. Genel kurulda ele alınan Meclis araştırma önergesi ile ilgili CHP grubunun görüşlerini açıklayan Amasya Milletvekili Haydar Oymak. Türkiye'nin 1983'ten bu yana kamu fınansmanında iç borçlanmaya başvurduğunu söyledi. Önerge daha sonra oylanarak kabul edildi. Kabul edilen önerge doğrultusunda oluşturulacak komisyon. üç ay süreyle görev yapacak. Katfl zanlılarma tatbikat • tstanbul Haber Servisi - Şişli'de uğradığı silahlı saldın sonucu ölen reklam ajansı sahibi Ahmet Türkönder'in katil zanlısı Tahsin Eşme ile Suat Sürme'ye olay yerinde tatbikat yaptınldı Kiralik 6 tesis • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Antalya Milli Parkı'na bağlı topçam, Kargıcak, Göynük, Kındılçeşme, Güllükdağı ve Kurşunlu Şelalesi günübirlik alanlannın kiralanması için ihale açıldı. Orman Bakanlığı Batı Akdeniz Bölge Müdürlüğü ve Antalya Milli Park Müdürlüğü'nün Resmi Gazete'de yayımlanan ilanına göre, günübirlik alanlar ve dinlenme yerleri ihalesi kapalı teklif usulü ile yapılacak. Ihaleye katılmak isteyenler. Milli Parklar Av- Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'nce kurulan yeterlik komisyonuna 6 Temmuz 1998 Pazartesi günü saat 10.00'a kadar tekliflerini verebilecekler. Baykal, rejim değişikliği tartışmalannı gündeme getiren Demirel'e yüklendi ^TarikaÛarı sen korudım' CHP ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL sıstem de- gişikliği tartışmalannı gündeme getiren Cumhurbaşkanı Sülev- man Demirel'e "Türkiye'yi bu noktayagetirenler sistem değişik- liği önerecek, biz de kendimizi avutacağız. Başkarüık sistemi o(- saydı, enflasvon, yolsuzluklar ol- mayacak rmydı? Rejim değişirse cumhuriyeti tahrifetmek isteyen- ler etkisizleşecekmi? Senin hima- ye ettiğin, göz yumduğun bütün o tarikatiar. örgütlenmeler orta- dan kalkacaknu" sözleriyle yük- lendi. Türban tartışmalanyla ilgi- li olarak "Kriztürban krizidegü. siyasetçi krizL Çocukiarla uğra- şarakbu sorun çözülmez* değer- lendirmesi vapan Baykal. "Ka- bahat uçakta değU, piİotta. Gelin şu siyasetçüeri değiştirelim" çağ- nsında bulundu. CHP lideri Baykal'ın dünkü Baykal'dan Demirel'e • 'Rejim değişirse, himaye ettiğin tarikatiar ortadan kalkacak mı?' • 'Kötü siyasetçi iyi rejimle ikame edilemez' • 'Türkiye'yi bu noktaya getirenler sistem değişikliği öneriyor' • 'Başkanhk sistemi enflasyonu, yolsuzluklan çözecek mi?' grup toplantısında çeşitli konu- larda dile getirdiği görüşler şöy- le: Istikrar arayışı: Tartışmalann kökeninde ıstikrar arayışı yatı- yor. Tartışma taleplerine tam bir saygı anlayışı içinde görüşlerimi- zi ortaya koymak istiyoruz. Hü- kümet, makam, Başbakan \e ba- kanlarda istikran aramak yüzey- sel bir yaklaşım. Türkiye 1991'den beri koalisyonlarla yö- netiliyor. Hükümet kurmada hiç sorun yaşanmadı. sorun, kurulan hükümetlerin Türkiye'nin sorun- lannı çözmemesi. Arayacagjmız çare, yaşadığımız derdin çaresı olmalıdır. Sözde cumhuriyet mutabaka- n: Siyasi rejimimizin çerçevesi demokrasıdir. Bu konuda muta- bakat vardır Cumhuriyetle ilgili olarak ise sözde mutabakat \ar- dır. özde yoktur. Sorun demokra- si-cumhuriyet ilişkisindedir. Ba- zı çevreler için demokrasi cum- huriyeti eritmenin fırsatıdır. De- mokrasi, diyerek cumhuriyeti törpüleme anlavışı çok önemli bir unsur haline geldi. Türban değil, siyasetçi krizi: Türban sorunu genç kızlanmızın yaşam tercıhlenne ızin \enp \er- memek gibi tartışıhrsa sorunun özü gözden kaçınlmış olur. Si- yasetçi açısından önemli olan, nasıl oluyor da giderek daha çok genç kızımız kapanma ihtiyacı hissediyor, bu sorudur. Bu tercih- lerin altında ne yatıyor? Olayın hedefi türbanlı çocuklar değil, o çocuklan türban sarmaya zorla- yan gelişmelerin ardındaki siya- setçi kadrolardır. Kriz türban kri- zi değil, siyasetçi krizidir. Co- cuklarla uğraşarak bu sorun çö- zülmez. Başı açık dolaşanlann giderek suçluluk duyacağı bir or- tama itilmesı siyasal zafiyet de- ğil mi? Demokrasi adına türban- istiyoruz, iste kardeşim, itirazı- mız yok. Kabahat onu isteme noktasına seni ıtenlerde. Sistem tartışmalan: Türki- ye'nin sorunlannı çözmek için sistem değişikliği konuşuluyor. Bu neyi halleder? Bu siyasetçi anlayışını değiştirmeden çıkış yolu bulunabilir mı? Türkiye'yi bu noktaya getirenler sistem de- ğişikliği önerecek, aynı yolda de- vam edecek, biz de kendimizi avutacağız. Tefnel krizlerimiz. çözüm bulacağımız sorunlar ön- ce enflasyon, sonra yolsuzluklar- la mücadele ve hukukun işlemi- yor olmasıdır. Başkanhk sistemi neyi çözecek: Sorunlar parlamenter sistemden mi kaynaklanıyor? Onun için mi enflasyon var, onun için mi yol- suzlukiann hesabinı soramıyo- ruz? Acaba başkanhk sistemi ol- saydı. enflasyon olmayacak mıy- dı, yolsuzluklann hesabı sorula- cak mıydı, çeteler olmayacak mıydı? Çok cazip bir konu, ken- dimı kaptırmamaya çalışıyorum. Rejimi değiştirirsek, cumhuriye- ti tahrip etmek isteyenler etkisiz- ieşecek mi? Senın himaye etti- ğin, göz yumduğun bütün o ör- gütlenmeler, tarikatiar ortadan kalkacak mı? Değişiklik hangi toplumsal, milli ihtiyaca cevap verecek? Kötü siyasetçiyi, iyi re- jimle ikame etmek mümkün de- ğildir. Gelin şu siyasetçileri de- ğiştirelim. Kabahat uçakta değil, pilotta. Sistem değişikliği Kutan 'dan DemireVe koşullu destek ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - FP Ge- nel Başkanı Recai Ku- tan. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın sistem değişikliğiyle ilgili önerilerine katıldığını belirtirken. "Ancak her şey- den önce şekli olan cumhuriyet demok- rarik hale getirilmelidir" dedı. Kutan, Demirel'in cumhurbaşkanının ıki turlu bir yöntemle halk tarafından seçilmesi yönündeki önerisı\le ilgili olarak da, "Bu konular ayaküstü karara baglana- cak konular değU" dıye konuştu. Recai Kutan, partısınin grup toplan- tısında yapttğı konuşmada Demirel'in önerilerine değinırken. "Bu görüşlere aynen kaühyoruz. Ancak bu işin başın- da ilk vapılacak şe>, şekli olan bu cum- huriyeti gerçek anlamda demokrarik bir cumhuriyet haline getirmek. Cumhuri- yet demokrasi olmayınca hiçbir işe yara- mıyor. Bugün Saddam da rejimini cum- huriyet olarak niteliyor. Suriye'deki yö- netim bicimine de cumhuriyet diyorlar" dedı. Halkoyu Kutan. cumhurbaşkanının halk tara- fından seçilmesi önerisınin enine boyu- na tartışüıp hesaplanması ve partilerara- sı uzlaşmayla karara bağlanması gerek- tiğini kavdetti. Konuşmasında halkın devletin tutu- mundan şikâyetçı olduğunu savunan Kutan. şunlan söyledi: "Vatandaşlar 'bi- zi gütmeye çalışan, tek tip insan yarat- maya çalışan bir devlet icraatıyla karşı karşıyayız' diyoriar. Düşünen, düşün- dükleriniifadeeden ülke aydınlan hapis- lere atılıyor. tktidar Meclis gûndemini n- kamışnr. TCK'nin 312. maddesi ile ilgi- li değişiklik tasansuıa başlangıçta Eşber Yağmurderelı, Yaşar Kemal gibi kendi yandaşlan saydıklan kişileri kapsayaca- gı için destek veren CHP, sonradan bu ta- sandan Necmettın Erbakan ve Tayyip Erdoğan'm da yararlanacağını farkedip vazgeçmiştir." Recai Kutan. Meclis'ı çalıştırmanın iktidann görevi olduğunu ancak, iktidar milletvekıllerinin TBMM'ye devam et- mediklerini belirterek, "Bugidişleo ha- le gefccekler ki, MecUs'i tatil karannı al- mak için bile gerekh' çoğunluğu sağla>a- mayacaklar" dedı. Sıvas katliamının 5. yıldönümü 'Demokrasi mitingi' ile hatırlatılacak Gericiliğe karşı meydanlaraANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Sıvaskıyımındakatledı- len aydın ve sanatçılar; 45 sıya- si parti, sendika, meslek kuru- luşu ve demokratik kitle örgü- tünün katılımıyla düzenlenen -Demokrasi ve Laiklik Hafta- sı" kapsamında anılacak. 2 Temmuz katliamının 5. yıl- dönümü için bir araya gelen ör- gütlerce hazırlanan ortak bıldi- ri. dün düzenlenen basın top- lantısında Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ge- nel Başkanı Necati Yılmaz ta- rafından okundu. Bıldinde, "Ne33 güzel insanınuzın çığhk- lannı, ne yobaz sürüsünün ulu* malannı. ne analann gözyaşla- nnu ne politikacılann pişkinlik- lerini, nede morglarda başlayıp • 2 Temmuz katliamının 5. yıldönümü için bir araya gelen örgütlerce hazırlanan ortak bildiride "Karamollaoğlu'nun, Demirel'in, Çiller'in, Yılmaz'ın katliamın öncesinde duyarsızlıklannı, sonrasında katliamı olağan gören demeçlenni unutmadık" denildi. dunışma salonlanndasüren so- ğuk ha\ayı unutruk" denildi. Katillerın Türt-Kürt, Alevi- Sünni. küçük-büyük, kadm-er- kek ayırt etmedikleri belirtilen bildiride, "Karamollaoğ- lu'nun. Demirerin, Çiller'in, Yılmaz'ın katliamın öncesinde duyarsızlıklannı. sonrasında katliamı olağan gören demeç- lerini unutmadık" görüşü sa- vunuldu. Bildiride. ülkenin aydınlan- ması için emekçi dalgası ile öz- gürlük ve banş rüzgânnın ge- rekh olduğuna dikkat çekilerek şöyle de\am edildi: "Sıvas'ıya- ratan koşullan katillerin elle- rinden almadıkça. >eni Srvas- lar'ı yaşamak zorunda kalaca- gımınn bilinciyle Demokrasi ve Laikh'k Haftası kapsamında, faşizmi ve şerian bir kez daha lanetlemck. tepkimizi dışa vur- mak için 2 Temmuz Demokra- si. Banş \e Laiklik Mitingi'nde alanlarda olacağız. Sıvas'ta ka> bettiğimiz 33 canımıza olan özİcmimia bir kez daha dile ge- tirmek için alanlarda olacağız. DYP15 yaşında DYP'nin kuruluşunun 15. yıldönümü. dün DYP Genel Başkanı Çiller'in katüdığı törenle kutlandı. DYP'nin kuruluşuna ilişkin hazuianan fılmde, eski Cumhurbaşkanı Ismet lnönü'nün dönemi u diktatörlük" olarak nitelendirilirken Adnan Menderes ve arkadaşlannın hakJı olmalanmn bedelini ödedikleri iddia edildi. Salona "Kurtuluş Sa\a§rndan sonra en büyük halk hareketinin lideri' 1 diye çağnlan Çiller. DYP'nin kuruluş yıldönümü olan 23 Haziran yerine 23 Nisan demesi üzerine salondaki partUUer tarafindan uyanldı. Çiller, konuşmasının ardından partisinin "2. Demokrasi Progranu*'nı açıkladı. D\ P yöneticileri daha sonra. "dehşet irtifakının ortağı*' olmakla suçladıklan Cumhurbaşkanı Demirel'i ziyaret etmek üzere Çankaya Köşkü'ne çıktılar. (Fotoğraf. HASAN AYDIN) KarJiamlann hedefaldığı Kürt- Türk, Alevi-Sünni kardeşligini hay kınnaküzerealanlardaola- cağız. tnsanımızın alın teriyie, kanıyla beslenen adı Susur- luk'a çıkan çete düzencilerini yargüanması için Bucaklar'ın ve Ağarlar'ın yapöklannın he- sabını vermeleri için 2 Temmuz 1998 günü Demokrasi ve Laik- lik Mitingi'nde birlikte olaca- gız." Miting için secılen slogan- lardan bazılan şöyle: "Stvas'ın ışığısönmeyecek. Sıvas'ın hesa- bı sorulacak. Şeriat gücünü devletten anyor. Gelin canlar bir olalım. Faşizme karşı omuz onıuza. Gerici şmen eğitime son. Bir ölür, bin diriliriz. Dün Srvas'ta, bugün Gazi'de,çözüm faşizme karşı savaşta. Diyanet kaldınlsın. Zorunlu din dersle- ri kaMınlsın. Şeriata geçh yok. Çiller, Ağar yargılansın. Devlet, mafya. aşiret bu ne biçim reza- lct. Ankara. Ankara çeteleri saklama. Ale\i-Sünni çaüşma- sı değil: iş,emek mücadeksi Şe- riata hayır, aydınlık Türidye." Katılımcı örgütler de şöyle: Pir Sultan Abdal Kültür Der- neği, Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Demeği. Hacı Bek- taş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Ankara Cem Kültürevleri Der- neği, Aşık Veysel Kültür Der- neği, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği, ÇHD. Çorum-Der, Divriği Kültür Derneği, Edebi- yatçılar Derneği, Eğit-Der, Ha- cıbektaş Derneği, Halkevleri, Hüseyin Gazi Derneği. İHD, lmranlı Kültür Derneği, Kızı- hrmak Köy Dernekleri, Sıvas- Der, Tuncelı Kültür ve Daya- nışma Derneği. Tüketici Hak- lan Derneği, Türk Kütüphane- ciler Derneği Ankara Şubesı, Veteriner Sağlık Teknisyenleri Derneği. 68'liler Birlığı Vakfı. AKKAV, ERVAK, Mülkıyeliler Bırliği, TMMOB, Türk Devrim Kurumu. Türk Eczacılar Birli- ği. Türk Tabıplen Birliği, DİSK, DİSK Emekh-Sen, Eği- tjm-Sen, Haber- Sen, KESK, Öğretmen Dünyası. Banş Par- tisi, CHP. DBP. EMEP. HA- DEP, İP. ÖDP, SİP ve TSİP. Jl YAZII ORHAN BİRGÎT Hem güzel hem de gerçeği yansrtır bizim atasözlenmiz ve öz- deyişlerimiz. "Taşıma suyla değirmen dön- mez" atasözünü bütün canlılığı ile günümüze taşıyanlar, acaba Tür- kiye Büyük Millet Meclisımızı kap- layan rehavet ortamını da düşün- müşler miydi? Oncelikle söylemeliyim: Ben parlamentomuzun saygınlığına özen gösteren, bu en büyük ku- rurnumuzun, bütün eleştınlerin dı- şında kalacak bir çalışma ortamı içerisinde olmasını arzulayan bir yurttaşım. Bu düşüncelerim; sadece 12 Eylül darbecilerinin, halkın oylan ile seçilmiş parlamentoyu, silah gücü ile kapatarak, aralannda be- nim de bulunduğum milletin vekil- lerini kapı dtşan etmelennden kay- naklanmıyor. En kötü demokrasinın, en ba- şanlı diktadan çok daha evla oldu- ğunu, yetmiş yıllık bir yaşamın bel- leğime yerleştirdıği deneyler de böyle düşünmemi emrediyor. Ama aynı deneyler, parlamen- tonun saygınlığı için, sorumluluk görevinin, bizim gibi sadeyurttaş- lardan daha çok, mılletvekillerin- de olduğunu da söyletıyor. Bir parlamento, kendisınin da- ha iyi koşullarda çalışması için ge- rekli onanmlann yapılmasına ne- zaretle sorumlu tuttuğu başkanı- nın, bu onanmlar sırasmda yapı- Yorgun Bir Meclis... lan katakullilere adının kanşması- na göz yummaz. Savcılık fezlekesinin geldiği gün, dokunulmazlık zırhını kaldınr ve "Gityargıya, aklan da gel" der Paıiamento, şayet kendi say- gınlığından bir mikron bile eksil- memesini istiyorsa, malvarlığı şa- ibesiyle ilgili kocaman bir yolsuz- luk ckDsyası ile önüne getirilmiş es- ki bir başbakanı ıçın de aynı tür- den bir karan anında alır. Gün ola harman oSa dercesıne, obstrüksi- yon oyunlarını içine sindirmez. Şayet sindirenler varsa, onların da o şaibeden pay alan kimseler olacağını yüzlerine karşı tescil ed- er. Saygın bir parlamentoda, as- ker kaçaklannın da, marina yağ- macılannın da polıslerin selamla- nnı alarak milletvekili sıfatlan ile gı- rıp çıkmalanna, kürsülerde olsun. kuliste olsun boy göstermelerine, hatta yoklamalarda "Buradayız" diye el kaldırmalanna uzun boylu seyirci kahnmaz. Asker kaçağı ile Türban kaçağı- nın "Burada" diye seslendiği, oy verdiği bir çatı altında, dürüst ço- ğunluğun genel kurul salonunu boşaltma hakkı olmalıdır. • • • 20. dönem milletvekillerimiz, üçüncü yasama yıllannın sonun- da niçin kendi içlerinde olup biten tüm olumsuzluklar karşısında ka- yrtsız kalıyortar? Kimi "kaygısızKasım"loynuyor. Kimi; "satayım anasmı "dercesine, seçmenleri o bakanlıktan. bu ge- nel müdüıiüğe taşıma lie meşgul. Kimiyse, seçimler ufukta göain- dü düşüncesıyle "örgüf"lerinin kapısını aşındınp, delege pohpoh- çuluğu yapıyor... Yapıyorlar da ne sonuç alınıyor? Sorunun yanıtı, geçen pazar günü Antalya'da yapılan Anava- tan ıl kongresınde verilmiş. Yerel "Akdeniz Atılım"\n yazdığına gö- re koskocaman bir ilin kongresin- de Antalya milletvekili de olan Tu- rizm Bakanı Ibrahim Gürdal Kül- tür Bakanı olarak tanrtılmış. Ba- yındırlık Bakanı Yaşar Topçu, kür- süye Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir anonsu ile çağnlmış. Delege, hükümette hangı ba- kanın kendı partilısı olduğunun farkında değil. O özel işlerini kime ihale edecegınm hesabı içinde. Ama milletvekilleri de delege peşinde. Nitekim, haftanın tüm günleri çalışma karan alan mılletvekillen- mız, öncekı gün tam bir rehavet tablosu sergıledıler. Birleşim saat 14.00'te açılacak ve gündemde bulunan 87 mad- delik vergi reformu yasa tasansın- dan bırkaç arpa boyu yol alınma- sı ıçın aralıksız on saat çalışılacak- tı. Saat 14.00'teyapılan yoklama- da yeterli çogunluk olmadığı için çalışmalara başlanamadı. Iki saat sonraki yoklamada ço- ğunlukyineyoktu. Iki kez üst üste çogunluk olma- yınca saat 21.00'de toplanrnak için beş saatlik bir zaman dilimi, pazartesi günü Meclis'lenni onur- iandırmayan milletvekillerinin önü- ne serildi. Amanafile... Birleşim ancak saat 22.00'de açılabildi ve haftanın ilk günü iki saatlik bir çalışma sürecinde an- cak dört madde kabul edilebildi. Yani bir arpa boyu yol alınabil- di. Aynı gün Anayasa Komısyo- nu'nda görüşülen irtıca yasalann- da da vali ve kaymakamlarta ilgili yaptınm maddesinin oylamasın- da iktidar-muhalefet oylan 12-12 oldu. Oysa komisyonda 13 iktidar, 11 de muhalefet milletvekili olması gerekiyordu. Ama yasayı parla- mentoya sevk eden hükümetin üçüncü ortağı Demokrat Türkiye Partisi'nin, hem de grup başkanı yanı parlamento içi lideri olan Mahmut Yılbaş, Fazilet ve DYP milletvekilleri ile birlikte kendi ikti- dannın getirdiği tasanya ret oyu vermişti. On üçüncü milletvekili ANAP'lı Selahatttn Bengibey ise komis- yon görüşmelerinden kaytarmış- tı. Kaytarmış ve partisinin "dini bütün" olduğunu söylemek için Ağn'ya giden Mesut Yılmaz'ın peşıne takılmıştı. O mitinge taşın- dığı anlaşılan Karslı delegelerine başbakanın kendisini yanı başın- dan ayırmadığını göstermek, ver- gi reformu yasası görüşmelerini pazartesi birleşiminde iki saate in- dirmekten de, irtica tasansında Fazilet ve DYP'lilerden gol yemiş olmaktan da önemliydi anlaşılan. Böyle parlamento çalışması olur mu? Çoğunluğu sağlamak da, yasa- lan çıkarmak da önce iktidar mil- letvekillerinin görevi. Ama Başba- kan ve ANAP Genel Başkanı, il il geziye çıkıyor ve peşine sürü ile milletvekili de takryor. DTP'nin parlamento içindekiratasınınişle- mesinden birinci derecede so- rumlu olan kimse, REFAHYOL'un kılıç artıklanna "hınk" deyicilik ya- pıyor. "Çingene çalıyor, Kürt oynu- yor" dedırten bir seyirtik. Yorgun milletvekillenmiz, değir- meni döndürebilmek için su taşır- mış oyununu sahneye koymuş ol- malılar. C A G D A S Y A Y I N L A R I ÇA6ININ TANltl ÜC YAZAR 2 BASI 4O0 0OCT1 KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMNAR1 4 BASI SHOCCTl SANCILIYILUR KUJATILMI* SOKAKLAR 4. BASI «OOTTL KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI BOOOCO-l ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI 30O0C0TL DİN BARONUNUN KAZURI 2. BASI 90000CTL ÂSIKKADIMARSOKAĞI 2 BASI 800 00CTL JERİAT PAZARI 80C0CCTL SEVDANIH ADRESİ BELLİ DEĞİL 1000 000 TL Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96