18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA. 15 Asker eşi İstanbul'da yeni bir dilenci türü ortaya çıktı. Tesettüre uygun giyinmiş genç kadınlar, ellerinde bir asker fotoğrafı ile dolaşıp "Kocam askerde. Zor durumdayım. Allah rızası için yardım edin" diyerek duygu sömürüsü yapmaya başladı. Duygu sömürüsünün ötesinde "asker eşi" kimliği ile dilenmekte siyasi bir amaç olabilir mi acaba? Yine118 Türk Telekom'dan yeni bir açıklama daha geldive118 bilinmeyen numaralar hizmetinin ücretsiz olduğu bildirildi. Türk Telekom yetkilileri, 118'in ücretsiz olduğunu personele bildirselerdi keşke... 118'i açıp sorduğunuzda, operatörler verilen hizmetin ücrete tabi olduğunu söylüyor çünkü! Elektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Meclis Yeşil'i tartışacakmış... "Turuncu koltuklar ne zaman tartısılacak?" oğu ve Güneydoğu denince akla hemen Hakkâri, Şırnak. Siirt, Diyarbakır. Van geli- yor. Bölgenin sorunlarına çözüm aranırken gözler bu kentlere çevriliyor. Oysa, bu kent- lerden daha sorunlu bir kent var Doğu'da ve fakat ay- nı sıklıkta adı gündeme gelmeyen... Tunceli'den söz ediyoruz bugün... Tunceli'den gelen mektubu oku- yoruz: "Türkiye'de terörün en yoğun yaşandığı kenttir Tunceli. PKK, TİKKO, DHP-C en büyük eylemlerini Tunceli'de yapıyor. llin coğrafi yapısı sanki terör için yaratılmış. Tunceli'de yaşamak herkes için tesadüf olmuş; ne- rede, ne zaman, ne olacağı belli değil. Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik olarak başlatılan yatırım seferberliğinden Tunceli'ye zerre kadar pay düşmedi. Sanki kaderine terk edilmiş bir kent bura- sı. Şantiye basıldığı için kente içme suyu getirilemi- Tunceli yor, halk susuzluktan kırılıyor. ll merkezinde sadece üç uzman doktor var hepsi o. Sağlık ocaklan ve okul- lar ilçe merkezlerinde açık, köylerde hiçbir şey yok. En fazla boşaltılan köy Tunceli köyleri. tşsizlik almış başını gitmiş. llde bin 66 kadro boş duruyor. Ne oluyor diye Tunceli'ye gelen bir milletvekili, bir bakan yok. Bir olay olduğu zaman politikacılar tele- fonla arıyor hepsi bu. Türkiye'nin bir kenti kimsenin umrunda değil. Tunceli sanki başka bir ülkenin şeh- ri. Bu yıl göreve başlayan Vali Mehmet Ali Türker ile Emniyet Müdürü Habip Şahin, gece gündüz çalışı- yor, çabalıyor ama hükümet ilgi göstenmeyince iki yö- netici ne yapsın. 10 kişinin çalıştığı 'fabrika' bile yok Tunceli'de. Tun- celi'den göç yüzde 55'i buldu, kent boşaldı. İki yıl önce köylerinden göç edenlere konut yapıl- sın diye Avrupa Birliği'nden 11 milyon dolar karşılık- sız para verilmişti. Ikjilenen olmadığı için para geri grt- ti. Vali, bu parayı tekrar alabilmek için çırpınıyor. Tunceli'den her hafta iki-üç şehit cenazesi kaldırı- lıyor, yollar kesiliyor, halktan haraç alınıyor, araçlar ya- kılıyor, Ankara'dan kimsenin ilgisini çekmiyor. Iktidar ortağı ANAP'la DSP'nin Tunceli il başkan- lan hükümet kurulduğundan beri Tunceli'de görülmez oldular. Bir yılda toplasanız bir ay Tunceli'de ya kal- dılar ya kalmadılar. Ankara'daki otelferde yaşıyorlar, iş takipçiliği yaptıklarını duyuyoruz. Tunceli haritadan silinse kimsenin umrunda değil." Tunceli'den gelen mektup böyle... Tunceli milletvekıllen Kamer Genç ve Osman Ve- li Yıldınm'ın söyleyecekleri varsa, buyursunlar on- lan da dinleyelim. Ö M Ü R I L I K Ikinci basamakta fazla durmayın ÖYS çarpar. Ömür E. Kurum SESSİZ SEDASIZ (!) NURlKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Kendine yabancı olan, kendinden olmayana düşman! Alanya'da iç kalenîn içi yanıyor Alanya'nın tarihi kalesinin zirve- sinde bir de "iç kale" olarak anılan bölge var. Burası, birinci derece SİT alanı ilan edilmiş... Gün boyu yerli ve yabancı turist- lerin gezdiği iç kalenin kapısı saat 19.00'dakilitleniyor. Ancak... İç kalenin anahtarını ta- şıyan birileri SİT alanına girip çık- maya devam ediyor. Nasıl mı? 12 Eylül döneminde bir işgüzar, iç kalede orman yangını gözetteme ku- lesi kurulmasını emretmiş, Orman Bakanlığı da SİT alanının ortasına ahşap bir ev kondurup içine bir aile yerleştirmiş... Evin bulunduğu yerde sa- ray kalıntısı olsa da, kazı çalışmala- rı sürse de kimse buraya kanşamıyor... Evin fosseptiği taşıp la- ğım suları dışarı aksa da, çamaşır- lar yıkanıp ipe serilse de kimse bu- raya dokunamıyor... Yılda 600 bin turistin gezdiği iç kalede, Antalya Küttür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Kurulu'nun kararına rağmen birileri daglarda duman göz- lemeye devam ediyor... Ormanlan tabii ki koruyacağız ama ormanları korurken tarihi ve turizmi yakmak niye? PALAS PANDIRAS Toplumsal değer ölçülerimizi dörtfedik: At, avrat, silah ve piknikte çocuk cinayeti. \MüfttBozacı AYDINLANMA ATEŞt Ileüşinı: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 '37aydınımm diri diriyakan yobazlan kınamak üzere Sıvas 'tayız' İstanbul ve Tekirdağ Cumok. Sı- vas katliamının yıJdönümü nede- , niyle 1 Temmuz'da Haydarpaşa Ga- , n'ndan Yeni Dogu Ekspresi ile Sı- vas'a hareket ediyor ve tüm aydın- lannı yanlannda görmek istiyorlar. . Bursa Cumok Son toplantımızda istanbul Top- i lantısı hakkında bilgi vererek top- lantının genel degerlendirmesini yaptık. Bizlerı sıcak duygularla ağırlayan ve ev sahipliği yapan is- tanbul Cumok'lu tüm dostlara son- suz teşekkürler. 28 Haziran"da Hamamhkızık ci- van Şelale'de '2. Dostluk Pikni- ği'miz var. Katılmak ısteyenlerin araç temini bakımmdan en son 25 Haziran saat 18.00'e kadar 0.224.22167 82 No'lu telefonu ara- yarak kaç kişinin katılacağını mut- laka bildirmelerini istiyoruz. JCişi başına 1 milyon lira ödeyecek ka- tılımcılar kendi piknik sepetleriy- le gelecekler. Sürprizli pikniğimiz- de Bursalı Cumoklarla buluşmak is- tiyoruz." Tekirdağ ve İstanbul Cumok "20. yüzyılın bitimine yedi kala • 37 aydınımızı dıri diri yakan yobaz- lan ve yobazlığı kınamak üzere 2 Temmuz"da Sıvas'tayız. 37aydını- - mızı ateşe verenler suçlu değildir , yalnız. Sessiz kalan herkes bu utan- ', cm oluşmasına yardımcı olmuştur. û, Biz; özgürlükçü. banşçı, aydın- 0 lık bir Türkiye'den yana olan Cum- huriyetçiler, bu karanlık olayı unut- û madığımızı. unutturmayacağımızı ,j bildirir. aynı yüreği paylaşan bü- 1 tün aydın insanlan birlikte olmaya - çağınnz. 1 Temmuz sabahı saat 09.00"da Haydarpaşa Gan'ndan Yeni Doğu Ekspresi ile hareket ediyoruz. Tüm ~ istasyonlarda aydınhk insanlanmı- ~ zın yüreklerini yüreklerimize, elle- ' rini ellerimize katacagını biliyoruz. İstanbul Cumok. yann saat . 17.00'deBostancı'dakiTURÇYAD lokahnde (0.216.410 52 93) Ülkü ' Özkaya yönetiminde toplanıyor. " Sonra hep birlikte Birleşik Vletal İş Sendikası'nın 18.30'da Bostancı'da- ki binasında düzenlediği 'ÇokTa- - raflı Yatınm Anlaşması' konulu toplantısına katılıyoruz. Tekirdağ Cumok bugün saat 19.00'da Marmara Dershanesi'nde (Atlas Pasajı) toplanıyor." 'En Başarılı Kongre' •'K.ongreveözeIetkınlikler-s«k-< töründe ük kez Kongre Dergisi ta- rafından düzenlenen 'En Başanlı Kongre' seçiminde. İÜ Kadın So- runları Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Kadın Araştırmaları Demeği birlikte düzenledikJeri 'Ak- * denizli Kadınlar \e Demokrasi Lluslararası Konferansı' ile '1997'nin en başarılı kongresi" ikincilik ödülüne layık görülmüş- tür." Içel ADD "1997-98 eğitim-öğretim yılla- nnda lise ve dengi okullanmızda 'Cumhuriyetin Temelleri ve Dev- rimlerimiz' konulu konferans ve söyleşi Mersin Şube Başkanımız Ahmet Yorgun, Başkan Yardımcı- mız Fethi Karaman ve Yönetim Kurulu üyesi Siret Erdoğan tara- fından 25 lise ve dengi okulumuz- la bir ilköğretim okulunda gerçek- leştirilmiştir. Bu etkinliklerimize zaman zaman eğitim ve gençlik ko- misyonu üyelerimiz de katılmıştır. Bu konferanslarda derneğimizin kuruluş nedeni, amaçlan \e çahş- malan hakkında bilgi v erilmiş, Ata- türkçülügün önemi vurgulanmış- tır. 'Cumhuriyetin Temelleri ve Devrimlerimiz' konulu konuşma- lardan sonra, öğretmen ve öğrenci- lerden gelen sorular yanıtlanmış. bu sorunlann değerlendrrilmesi so- nucu 8 yıllık zorunlu eğitimin ge- rekliliği bir kez daha anlaşılmıştır. Öğrencilerle sıcak bir ortam oluş- turmanın mutluluğu yaşanmıştır. Bu etkinliklerimizin en önemli nedenlerinden biri de Atatürk'ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençle- rimizle birlikte Aydınlanma Ateşi- ne bir kıvılcımla da olsa katılmak ve katılımı arttırmak olmuştur. Bizlere destek veren. düşünce birlikteliğinı hissettiğimiz okul yö- neticilerimize, öğretmenlerimize ve 75. yılını kutladığımız Cumhu- riyetimizi sonsuza dek yaşatacak- larına bir kez daha inandığımız gençlerimize en içten sevgi ve say- gılarımızı sunuyoruz." Demokrutik Toplumcu Çıığrı \yu katıluıutr fÜ Ttp Fakültesi'nden katüanlar: Nevriye Eren, Nemım Bakıcı. GüJbahar Küskün. tflaıur Ta^köprü. Sevgi Baştürk. Safinaz Tozoglu, Şengül Gûıpınar, Pakize Zengin. Ozden Deniz, Semahat Özdemff, Haıce Arslan, Necmiye Aıabaeıoğlu, Dilek Güntş, Fahriye AkyoL Natfare Özcan, Niüfer Örme, Semra Çetm Akkaya, Ayşe Erdoğan. Ha!im« Hizraelİ!. İÜEcıacıhk Fakültesi'nden katüanlar; Nurhayat Sütlüpuıar. Afıfe Mat, Aynur San. Sevda Sözgeç, G. Viidan Scyhan, Ç^layan Önsal, GüiayMelScoğlu, LeytaOztükraem,AyseCan, Sevd Öksüz, Avhan Üiibelen, Bayhan Çıdnıkçu, Ne<&ne Ergenç, Esin Günsu, Aysel Gûrsoy, öznur ARŞ. SUIÎITU Ozkınmh, Aydm Salman. Günay Sanyar, Kernn Alper. Zetiha lrare, Sedat îmre. Gülsen tsken<ka-, Se<Jef Atmaca, Nuriye Akev. Yaşam Hastanesi'nden katılanlar; Erkan Astantaj. %val Şirin, Sachk Tannvenö. Orhan Uslubaş, Burhan Sangüt, ZJ&&İ Gtael, Selime Oztürk. AtanurTekîn, Eljf Seıpil Sankaya. Oya Aıamaz, Güîşen Çdik, Öziem Baönan, Suna Basmacı, Cahıl Üntüçerçt. Levent Aydm, PerihanAcar, Nırten Yıkıbnaz, Ayşe Beşer, Saadet Çeiik, Sevim Tan, Gülşen Akıaç, N«ş« Özen, Omalettin Ayan, Şener Karakuş, Cafer Akdur. Yıltnaz Tosyah, Zühre Yilmaztür, İssGüher, Vahibe Erdoğan, CWıan Karasu. Yüceî Kısa, Aynur Akyoi, TuncayÇ«!ık. H&dao YiMmm, Turan KJIIÇ, Ayse Aköz. Nartar Uzunhasanoğlu. Ayten Kara, Mjstafe Özdemir. Gûlcan Aklaş Özmen. Osman Gökdemir. Aysel Güneş, Sibei Çanaş. Nevm Çatalyürek. Gûiistan Çelüc, Gütey Karakas. Güitekin Korionaz, Smû Âtalar, Hasan Bozbey, Hilâ) Köse. Emrah Tannverdi, Hüseyin Akmaz. Banş Bgen, Cihan Doğan. Neşe Çelik. Esat Halil Ergeleo, Halis Dannkazık, Türionen jfŞkkar, Derya Kuiu Şahinler, Faruk Baî, Yıldız Baş. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakdı turk.net •".•'• . . ,1 ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI H A R B İ SEMÎH POROY \ ..•••• ..•••' • -*V- - V l »"•••L'' TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 24 Haziran ÖNDB GELEN"YENİDALGA'CILARDAN.. 19SO'OA SUGÛH, ÜULÜ FG/INStZ &LM CUUlOe CHA6ZOİ- (OJOÖ f4ggOL)OOĞOU, 19SO'L£RİAJ İKİUCİ YAR/SIA/DA B'G- GRUP SENÇ SİHEMA 4MATÖ &JAlÜAİ BAŞLATACAĞI *r£Ul OALGA*ACH AMMDA YBR. AL4CAK f DBAJ YÖNETMeAlÜĞE APIM AmC/VrTT/e,, fUC Mİ «yAKJŞlKLI SE/2G£ n i, EÜNESeÇBV 8ifZ Ml- RASTAU YAgA&AM&UC YAPAU CmeeoL,[>AHA SOKJRA OTLfZU AfKltJ &LAA£ İMZ4 ATHOVCMe. GEKÇEKTE &G. OZUL £AyrLMA&W «YEHİ D/USA* DAR EKOUOMİK. KOŞULLA/eû/l YAPtLAH, BÜ- YÜK /MADĞ £ fOYMA/MAD/Ğt,t, £> iĞİ , f FOgMÜU-£je//J KEMARA iTtCOiĞİ, PİNAMİK. VE YEMİUKÇİ BİR StfJEVtAAJ&lt/YPt. AUCAK, 8ELİ&-İ tOJfZALLAlZI VB £&İT£RL£RJ YOtZV. Yönthmtfıin 136Z ntı nün Götîl* füminden kr İLAN SIVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1998 193 Davacı Türkiye Demirçelik lşletmeleri Genel Müdür- lüğü Vekili Av. Çimen tarafından davalılar aleyhine açı- lan tescil davasında verilen kararda, Tüm aramalara rağmen adresi tespit edilmeyen davalı- lar. Lğur Gök, Hatice Gök, Ayhan Gök. Erol Gök, Fatma Gök, Sevda Burcu Gök'ün duruşma günü olan 10.7.1998 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır olmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmedikleri takdirde gı- yaplannda karar verilecektir. ilan olunur. Basın: 28371 TÜRKELİ TEREKE MAHKEMESİ Sayı: I997/I Trabzon Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'nun ll Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nün 5.2.1997 tarih ve 1997/204 sayıjı yazılan ile 23.1.1997 tarihinde kurumda vefat ettiği bildirilen Cemil Ünal'ın tere- kesınin mirasçılanna teslimi istenmiş olup mirasçılardan kardeşi Ali ve Fatma kızı 1949 d.lu Sinop ili Türkeli ilçesi Ayaz köjai nüfusuna kayıt- lı Camiser Ünal, Ali ve Fatma kızı 1951 d.lu Cariye Ünal, Ali ve Fatma oğlu 1969 d.lu aynı yerde nüfusa kayıtlı Derviş Unal'a tüm aramalara rağmen tebligat yapılamamış olmakla adı geçenlere ilanen tebligat ya- pılmasına karar verilmiş olup adı geçenlerin duruşma günü olan 21 Ağustos 1998 günü saat 9.00"da mahkememizde hazır bulunması ya da kendilerini vekille temsil ettirmeleri gerektiği aksi takdirde gıyaplann- da davanın bitirileceğı ilan olunur. Basın: 23360 GÖRÜŞ MUZAFFER GURBOGA Egitimci- Yazar Eğitimde Katılımcılık Eğitim sürecinde çok önemli gördüğüm bir ko- nunun, katılımcılığın altını çizmek istiyorum. De- mokrasi sözcüğünü çok sık kullanıyor olmamıza karşın, yaşamın çeşitli alanlarında; evde, işte, okulda veya toplantılarda demokrasinin özü olan katılım ve görüş yansıtma olayını yaşama geçi- remiyoruz. Katılımı, katkı vermek gibi algılıyoruz. Bu nedenle öğrenci velisi olarak eğitime katkı payı olan parasal yardımı yaptığımızda, görevi- miz bitti sanıyoruz. Bu konuda bilinçli davrandı- ğımızı söyleyemem. Eğitim sorunlarına karşı du- yarlılık geliştirilemiyor. llgisizlik ve sorumsuzluk ek- lenince katılım sağlanamıyor. Ana babalar gündelik işlere kendilerini kaptır- dıklanndan çocuklarına, onların eğitim sorunla- rına ayıracakları zaman kalmamakta, okulla ilış- ki çok sınırlı olmaktadır. Okulla ilgili sorunlarda ka- rar verme ve çözüme geçme sürecinde velinin adı yok. Böylelikle bir etki ve güç odağı olmaktan uzak kalmaktadırlar. Öğretim yılı içinde belli günlerde (not bildirme, veli toplantısı, Okul Aile Birliği se- çimi gibi) ya da okullar açıldığında ve kapandı- ğında veliler, okulu hatırlıyor. Belki de okul yöne- ticileri sadece o günlerde velileri hatırlıyor. Öğretmen ve öğrencilerin katılımda payları da- ha mı yüksek oluyor? Okul yönetiminde, deneti- minde sorumluluk ve görev üstlenmek son dere- ce önemlidir. Bunu hep aynı kişilerin tekeline bı- rakmak sorumluluktan kaçış anlamına gelir. Eği- tim gibi yaşamımızı etkileyen ve belirleyen bir olayı hafife almamak gerekiyor. Eğitim scrunları- mızın bu denli çok olmasının önemli bir nedeni, yöneticilerin iyi yönetememesi olabilir mi? Sorun- lardan şikâyetçi isek yönetilmek kolaylığına kaç- mayıp, göreve istekli olup çözüm üretmeliyiz. Eğitim-öğretimin her aşamasında katılımın ola- bildiğince çok olmasını yararlı buluyorum. Karar- ların oluşumunda, uygulamada ve sonuçların de- ğerlendirilmesinde bulunmak okulda eğitim ola- yında yer alan herkesin hakkı ve görevi olmalıdır. Attmışlı yıllarda Gönen Öğretmen Okulu'nda okur- ken her hafta sonu yönetici, öğretmen ve öğren- ciler bir araya gelir, toplanır, sorunlarımızı özgür- ce tartışır, eleştiri ve özeleştiri ilkesini hayata ge- çirirdik. Karar alma mekanizmasında etkili olan, alınan kararlara uymada olumlu tavır alır. Katılım, bu an- lamda önemli bir güce dönüşmektedir. Öğret- menler kurulu gerçek işlevselliğine kavuşmalıdır. Bu kurullar eğitimde demokrasinin işlertik kazan- dığı platformlar olmalıdır. Derslerin işlenişinde katılım var mı? Yoksa bil- gi satan-bilgi alan gibi bir ilişki mi söz konusu? Eğer bu tarz bir ilişki varsa sınıf içinde öğretmen, iktidar gücünü yanlış kullanıyor olabilir. öğrencilerin kendi kendini yönetmelerine ola- nak tanıyan örgütlenmelere geçilmelidir. Bu, so- runlann çözümünde öğrenci bileşeninin gücün- den yararlanmak olur. Hem de öğrenciye birey ol- manın onurunu yaşatır. Yıne öğretmen okulunda iken'öğrenci derneği seçiminde değişik kabineler yönetime geçmek için yarışırlardı. Ben Utku kabinesi olarak adlandın- lan kabinenin destekçisiydim. Bilmiyorum han- gisi kazanmıştı seçimleri. Yıllar sonra çocuğu- mun adını Utku olarak koymuştum. Sonuç olarak; hepimiz sorumluluğumuzun bi- lincinde olalım, eğitime destek verelim ki Türki- ye'nin aydınlık geleceğine katkıda bulunmuş olalım. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SA- ĞA: 1/ Atletizmde on dalı kapsa- yan yanşma. 2/ Hıristiyan...Bir şeyin en yüksek ve sivri nokta- sı.3/Birtürha- fif ve kaba ayakkabı... Bir nota. 4/ Sosyo- lojide bir kabi- lenin bölündü- ğü iki ya da da- ha çok parçadan her bi- . Hayvanlarda semiz- 1 2 3 4 5 6 7 lik. 5/ Ev işlerinde çok çalışkan ve becerikli ka- 2 dın. 6/ Parola... Kolsuz 3 kadıngiysisi. 7/Kimse. 4 kişi... Tahıl, kepek ve 5 ketentohumukanşımın- _ dan oluşan at yemi. 8/ Osmanlı dev letinde okul ^ kitaplannın genel adı. 8 9/Gemilerde, ambarla- 9 ra ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca... Kuzu sesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kimi cisimlerin gözenekli zarlardan geçebilmesi te- meline dayanan birçözümleme ya da antma yöntemi. 2/ Sağlıklı... "Bekâr odası ne olacak ' Bir iki sandal- ye" (Necati Cumalı). 3/ Erzincan'ın bir ilçesi... Gizli yer, köşe bucak. 4/ "Sayı farkı" anlamındakullanılan spor terimi... Atasözlerinedayanan didaktik Çin şıir. 5/Ruh... Manda yavrusu. 6/ Paylama... Eski Mısır'da güneş tan- nsı. II Ask ateşi... Keskin kokulu doğal madde. 8/ Budizm- 'de ruhun ulaşacağı saadet çizgisine verilen ad. 9/ Bir soru sözü... Çok istekli. İLAN TUNCELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997/146 Davacı Yıldız Acar Vekili Av. Hasan Özcan tarafın- dan davalı Hüseyin Acar aleyhine mahkememizde açıl- mış bulunan şıddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasının yapılan açık duruşması sonunda: Mahkememizce 20.05.1998 tarih. 1997-146 Esas, 1998/387 karar sayılı karan ile Tunceli merkez Yolko- nak köyü, cilt no: 048/01, sayfa no: 42. kütük sıra no: 33 'te nüfusa kayıtlı bulunan, Aziz ve Fatma kızı. 1969 doğumlu Yıldız Acar ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Ali ve Hatice oğlu, 1961 doğumlu Hüseyin Acar'ın T.M.K.'nin 134. maddesı gereğince boşanmalarına ka- rar verilmiş olup, verilen karann ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davalı Hüseyin Acar'a işbu ilanın teblıği ile, ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içeri- sinde temyiz edilmediği takdirde kesinleşmiş sayılaca- ğı hususu ilan olunur. Basm:28354
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle