Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19HAZİRAN1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İade edilecek
Engin
Civan
yakalandı
AHMET YEŞİLTEPE
FUAT KOZLUKLU
NEW YORK / WAS-
HEVGTON - lnsan haklann-
dan sorumlu Devlet Bakaru
Hikmet Sami Türk, yaptıgj
yolsuzluklar nedeniyle ce-
zalandınlan ve çarptınldığı
ağır para cezasının ılcinci
taksitini ödemeden kayıpla-
ra kanşan eski Emlakbank
Genel Müdürü Engin Ci-
van'ın ABD'de yakalandığı-
nj açıkJadı. Tiirk, ABD ile
Türkiye arasındakı suçlula-
nn iadesi anlaşmasına göre,
Civan' ın Türkiye'ye gönde-
rilmesini bekJediklerini bil-
dirdi.
Türk, ABD'deki temasla-
rı çerçevesinde Adalet Ba-
kanı Janet Reno ve ABD
Dışişleri Bakanı Madeteine
Aibright ile bir araya geldi.
Bu görüşmelerin ardından,
Türkiye Büyükelçiligi'nde
bir basın toplantısı düzenle-
yen Türk, yolsuzluk suçla-
masıyla venlen hapis ceza-
sını tamamladıktan sonra
çarptınldığı ağır para ceza-
sının ikinci taksitini ödeme-
den kaçan Civan'ın, ABD'lı
güvenlik güçleri tarafindan
yakalandığını bildirdi. Bu
konuyla ilgili bilgiyi Ame-
rikan Adalet Bakanı'ndan
aldığını belirten Türk. "Re-
no bana ziyaretimin büyük
bir tesadüfe denk geldiğini
söyledi ve bir süredir iadesi-
ni istediğimiz Civan'ın tu-
tuklandığı haberini verdi"
dedi. Türk, ıkı ülke arasm-
daki suçlulann iadesi ve ad-
li yardımlaşma anlaşması
uyannca Civan'ın Türki-
ye'ye iade edilmesinin bek-
lendiğini vurguladı. Civan,
ABD'de de yargılanıp hak-
kındaki tutuklama kararı
onaylandıktan sonra Türki-
ye'ye iade edilecek. Türkı-
ye'nin ABD'den iadesini ta-
lep ettiği dört kişinin de ben-
zer uygulamayla karşılaşa-
bileceğıni anlatan Türk, bu
kişilerin Halil Bezmen, sah-
te..evrak üzerinden emlak
saRıgı ileri sürülen Metin
Cihaner, Engin Civan ve
Alaattin Çakıcı olduğunu
söyledi. Bu arada çok sayı-
da kışınin öldürülmesine az-
mettirmek suçundan Türki-
ye'nin aradığı ülkücü maf-
yanın elebaşısı Alaattin Ça-
kıcı'nın New York yakınla-
nndaki Long Island'da sah-
te belgelerle iki ayn benzin
istasyonu işlettiği öne sürü-
lüyor.
Türkiye Boğazlar'dan geçişleri kontrol altına almak için girişim başlatıyor
Savaş gemilerine denetimLALE SARÛBRAHİMOĞLU
ANKARA-Türkiye,
yalnızca geçen yıl petrol
dahil I40milyontonluk
rekor yük geçişinin
gerçekleştiği Boğazlar'dan
savaş gemilerinin
geçişlerine de yeni
düzenlemeler getiriyor.
Türkiye'nin S-300
şüphesiyle aradığı ve
Mısır'a silah taşıdığı
anlaşılan Malta bandıralı
Natasha-1 gemisinin yanlış
beyanı ile sıkıntı yaşayan
Ankara, yalan beyanlara
yaptınm getirilmesi
amacıyla Uluslararası
Denizcilik Örgütü'ne
(IMO) başvuruyor.
Denizcilikten sorumlu
Devlet Bakanı Burfaan
Kara, Türkiye'nin 1994
tarihli Boğazlar Tüzüğü
üzerinde yapılan çalışmalar
konusunda Cıunhuriyet'e
bilgi verirken, yakında
yayımlanması beklenen ve
IMO'nun da
bilgilendirildiği yeni tüzük
çerçevesinde savaş
gemilerinin Boğazlar'dan
geçerken izleyeceği
kurallann da yeniden
belirlendiğini açıkJadı. Ilk
tüzükte savaş gemilerine
ilişkin bir düzenleme yoktu.
Kara, yeni düzenlemenin
Boğazlar'dan geçişleri
düzenleyen 1936tanhli
Montrö Sözleşmesi'ni ihlal
etmediğini söyledi. Savaş
gemilerinin de gece ve
gündüz geçişlerde hangi
rotayı takip edeceğinin
kurallara bağlandığına
işaret eden Kara şöyle dedi:
"Savaş gemilerinin
geçişlerini bir düzen altına
alıyomz. Buna şehir
güvence riski bakıraından
gerek duyuldu. Petrol ve
savaş gemilerinin geçiş saatierini
ayarlayacağız. Büyük tankerlerin giriş-
çikış saaüerini ayaria>acağız."
Denizcilik uzmanlan", SSCB'nin 1991
yılında dağılmasıyla birlikte Boğazlar'dan
savaş gemileri trafigi azalırken petrol
tankeri trafiğinin arttıgına işaret ettiler.
Rusya'nuı Karadeniz filosunu Ukrayna
ile paylaşması sonucu da Moskova'nın
envanterindeki savaş gemisi sayısı
Türkiye'nin savaş gemileri sayısının
YanllŞ bildîrime karŞI Önlem Türkiye ticari gemilerden sonra savaş
gemilerini de denetim altına alıyor. Ankara, yalan beyanlara yaptınm
getirilmesi amacıyla Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne (IMO) başvuruyor.
Devlet Bakanı Kara, "Yanlış beyanla geçişleri önleyeceğiz" dedi.
ÇİZMEDEN YIIKARI
u
î
/
>l
3
L
KİM 0t
> BAHÂ
«
MUSAKART
P£MİG£C Ty/i. A
9SBS
vvr \ •
konçimentosunda traktör
lastiği diye beyan ettiği
mallann silah çıkması
üzerine gemilerin yanlış
beyan uygulamasını
önlemeye yönelik olarak
da IMO'ya başvuracak.
Türkiye, yanlış
bildirimlerin önlenmesi
ve yanlış bildirimde
bulunanlar hakkmda ne
yapılacağına karar
verilmesi için IMO Genel
Kurulu'ndan bir karar
çıkmasını sağlayacak.
Boğazlar'a yabancı
denetim risl
altına düştü. Uzmanlar bu nedenle
Türkiye'nin savaş gemilennın geçişlerine
getirilen yeni düzenlemenin petrol tankeri
trafigi ile eşgüdümü sağlamayı
amaçladığına işaret ediyorlar.
Yalan beyana önlem
Ancak son yıllarda Boğazlar'dan çc!.
miktarda zenginleştirilmiş uranyum
geçirildiği ve Türkiye'nin bu yasadışı
trafigi de kontrol altına almak
ısteyebileceğine işaret ediyoriar.
1994 tarihli Boğazlar Tüzüğü'nün
IMO'nun tepkisine yol açan ve
Montrö'ye aykın düşen bölümlerinde
yapılan diğer değişiklikler şöyle:
# Boğazlar yerine bundan böyle Türk
Boğazlan tabiri kullandacak.
# Boğazlar'dan geçen ticari gemilerin
boylan 200 metreden 300 metre ve
yukansı şeklinde değiştirildi.
# Türkiye Malta bandıralı geminin
Türkiye, Boğazlar'dan
güvenli geçişi sağlayan ve
ticari gemi trafiğinin de
daha hızlı akışını
sağlayacak önlemleri
içeren raporunu 12
Mayıs'ta yapılan IMO
toplantısına sundu.
Bunun üzenne IMO.
Boğazlar'a uluslararası
denetimi öngören ve
Türkiye'nin bu su
yolundaki egemenliğini
delme anlamına gelen alt
komisyon raporunu rafa
kaldırdı. Bu raporun
tamamen gündemden
düşmesi için Türkiye'nin
IMO'ya taahhütlerini
yerine getirmesi ve Rusya
gibi ülkelerin
Boğazlar'dan daha fazla
petrol geçırmek için
bahaneler ortaya atmasmı
önlemesi gerekiyor.
"Raporun rafa kalkmaa
ile Türkiye rahat nefes
aldı" diyen Devlet Bakanı
Kara, IMO'nun 22
Haziran'da yapacağı
"Deniz Güvenliği
Komitesi TopianbsTndan
önce Türkiye'nin
Boğazlar'a radar sistemi
kurulmasını öngören
ihaleye çıkmış olmasi gerektiğini söyledi.
Kara "Aksi takdirde bu son olayla
biıieştirûier (Malta gemisinin aranması)
ve"Türkiyegene bızi oyaladı'
diyebilirler'' dedi.
Kara. Türkiye taraf olmasa da Deniz
Hukuku Sözleşmesi'nin zararsız getjış
ilkesüıin Boğazlar'da kısmen
uygulandığını belirterek, gemilerin
aranması olayında da bu anlaşmanın
kullanılabileceğine işaret ettı.
Amerika, ufak bir çatışma halinde bile sessiz kalmayarak müdahale edeceğini açıkladı
ABD'de 4
sıcak savaş' kaygısı
ıruijjnı
FİYAT DUYURUSU
n
WinstonLIGHTS
UZUN
YUMUŞAK
PAKET
FUAT KOZLUKLU
\VASHL\GTON - ABD. iki NATO
müttefikınin Kıbrıs'a savaş uçakları
göndermesinin, aralannda süregelen
soğuk savaşı sıcak bir çatışmaya dönüş-
türeceğinden kaygılandığını bildirdi.
ABD, ufak bir çatışma halinde bıle ses-
siz kalmayarak müdahale edeceğini
açıkladı. ABD Başkanı Bül Clinton'm
Kıbns Özel Temsilcisi Richard Holbro-
oke, gerginlikten Türkiye'yi sorumlu
tuttu.
S-300 füzeleri krizınin yarattığı ge-
rilim nedeniyle Kıbns'ta doğabilecek
sıcak gelişmelerin Ege'ye de yayılabi-
leceğinden endişe duyan Clinton yöne-
timi, adada yaşananlan dakikası daki-
kasına izliyor. VV'ashington. iki müttefi-
kini telefon diplomasisi gerçekleştire-
rek yatıştırmaya çalışırken, taraflara
-Birbirinizi kışkırtmanızdan büvük ra-
hatsızlık duyuyoruz. Kıbns'taki durum
çok tehliketi bir süreçte. Ufaak bir ça-
tışma halinde sessiz kalmaz, müdahale
ederiz'"uyansındabulundu. Adada du-
rumun kontrolden çıktığını voırgulayan
ABD. her iki müttefikınden. 'potansi-
vel çanşmadan geri adım atmalan için
bir an evvel diyaloğagirmekrini' istedi.
Holbrooke, adadaki durumun olum-
luya gitmediğini belirterek "Mevcut
çıkmaz. Türk tarafinın tutumundan
kaynakJanmışar" dedi. Bosna ile ilgili
'Savaşa Son Vermek' adlı kitabı hak-
kmda yaptığı konuşma sırasında, son
gezisinde Türk tarafinın tutumunda
'dramatik bir değişme' görüldüğünü
ileri süren Holbrooke. KKTC'nin ege-
men bir devlet olarak tanınması ve Rum
tarafinın AB'ye tam üyelik başvurusu-
nu geri çekmesinin talep edildiğini be-
lirtti ve "Bunlar otanaz" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ja-
mes Rubin, ülkesinin gelişmelere iliş-
kin tepkisini dile getirirken, "Kıbns'ta
Yunan ve Türk savaş uçaklan gönderil-
mesini banşa yardımcı olacak bir dav-
ranışolarak görmüyoruz" dedi. Sözcü.
dün olağan basın brifingınde bir soru
üzerine yaptığı açıklamada, 'adaya sa-
vaş uçaklan gönderilmesinin. bölgede
ve Kıbns'ta gerginliği gereksiz yere art-
tırdıgmı' belirtti. Rubin, ABD'nin bu
görüşünü Türkiye ile Yunanistan'a
açıkça ilettigini de kaydetti. Rubin. "Bu
gerginlik Kıbns sorununa çözüm ama-
cıyla harcanan uluslararası çabalara za-
rar veriyor. Her iki ülkeden. bu tür dav-
ranışlardan kaçınmasını istedik" dedi.
Muhalefet 6
irticayla
mücadeleye' cüreniyor
Fiyatı:
18O.OOO
WüStOD bir R.J.Raynoldt Tebocco Co. VVinsten - Sol«m N.C. USA markaııdır.
ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- İr-
ticayla mücadele paketi içinde yer alan
ve Dahıliye Memurlan Yasası ile Dev-
let Memurlan Yasası'nda değişiklik ya-
pan yasa tasansının görüşüldüğü TB-
MM Anayasa Komisyonu'nda, tasanyı
engellemek isteyen FP'liler kavga çı-
kardı. Komisyonun FP"li üyelen. "dev-
letin bölunmezbütünlüğünün tehdit al-
nnda olduğu ve devletin buna karşı sa-
vaş verdiğini" söyleyen ANAP'lı Tevfık
Diker'e "provokatör" dıye saldırdılar.
tçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu ise
komisyonda 3. haftasını dolduran tasa-
nnın görüşmelerine ılk kez katılarak.
"ülkenin bölunmez bütünlüğüne yöne-
lik tehdiüer karşısında devletin gerekli
tedbuieri almak durumunda olduğu-
nu" söyledi.
TBMM Anayasa Komisyonu'nun
yaklaşık l aydır gündeminde olmasma
karşın hükümetin bakan düzeyinde
temsilci göndermemesi nedeniyle geçi-
rilemeyen tasan ilk kez bakan katılı-
mıyla ele alındı. Komisyonda daha ön-
ce alınan karar gereğmce, Dahıliye Me-
murlan Yasası değışiklığı ile Devlet
Memurlan Yasası'nın 125. maddesinde
değişiklik öngören tasan birleştirilerek
ele alındı. Yapılan usul tartışması sonu-
cunda, Bakan Başesgioğlu'nun sahip
çıktığı Dahiliye Memurlan Yasası de-
ğişikliğini düzenleyen tasannın 2. mad-
desi. ilk madde olarak görüşülmeye
başlandı.
Kaymakam, vali ve diğer içişleri hiz-
met memurlannın yıkıcı ve bölücü fa-
alıyetlen ile Cumhuriyetin temel nite-
Iiklerinden birini değıştirmeye yönelik
eylemlennden dolayı meslekten çıkanl-
malannı ve benzer düzenlemenin Dev-
let Memurlan Yasası'nda da yapılma-
sını içeren tasannın tümü üzerindeki
görüşmeler dün tamamlandı. ANAP'lı
Tevfik Diker. ülkenin birlık ve bütün-
lüğünün tehdit altında olduğunu, dev-
letin de buna karşı savaş verdiğini dile
getirince, FP'lı Mehmet AH Şahin "Bu
savaş kime karşı verili>or? Şu anda an-
ladıgımız anlamdabir savaşmı var,yok-
sa devlet vatandaşına karşı mı savaşı-
yor" diye çıkıştı. Diker. "PKKtehdidi-
ni yok mu sayıyorsunuz, Atatürk' ün hu-
zuruna çıkmayan. kravat takmayan
kaymakamlan yok mu sa>iyorsunuz"
diye çıkışınca, FP'li Abdullah Özbej
ve Şeref Malkoç "Provokatörlük yapı-
yorsunuz. Sizi bura\a prmokatör ola-
rak gönderdfler" diye bağırdı.
YeşilönergesineAğarengeli
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -
DYP Elazığ Millenekili Mehmet
Agar'ın, "Yeşfl" kod adlı Mahnnıt
Yddmmia ilgili skandallar konusun-
da soruşturma önergesi verilmesine
karşı çıktığı ögrenildi.
Alınan bilgiye göre, DYP'nin önce-
ki günkü grup toplantısında Ağar,
önergenin kendisinden habersiz veril-
mesine tepki gösterdi. Ağar'm, "Hep
bu konuda bizim üstümüze geündi.
Ancak bizm)deüstdüze> amirterimiz
vardı. Yeşfl'i herkes tanır, bölge %'alile-
ri, üst düzey yönetkiler. Bu önerg«ie
de bu işi yine bize bulaşurırlar" dcdi-
ği belirtildi. Konu, dünkü DYP Baş-
kanlık Divanı'nda da görüşüldü. Ba-
zı yöneticilerin, "Yeşfl kontrolümiiz
attmda" dediği için Devlet Bakanı
Eyüp Aşjk hakkında verilen gensoru
önergesinin çekilmesi görüşünü dile
getirdikleri, ancak karara bağlanmadı-
ğı bildirildi. DYP. Başbakan Mesut
Yıbnaz hakkında turizm alanı tahsis-
leriyle ilgili verdiği Meclis soruştur-
ma önergesinin reddedilmesinin ar-
dından. Onnan Bakanı Ersin Tara-
noğju hakkında "orman >p
ağmasr ya-
pıldığı savıyla verdiği Meclis soruş-
turma önergesini ise geri çekti.
POLİIİKA GÜTVLÜĞÜ
HÎKMET ÇETİNKAYA
TiiPban, Sarık, Ciippe
Hizbullah örgütünün PKK ile bağlantısı bir baş-
ka noktada buluşuyor; kimi faili meçhul cinayetle-
rin, türban eylemlerimn arkasındaki ilişkiler ilginç
sonuçları da ortaya çıkanyor...
Bir süre önce Bingöl yöresindeki cami eylemle-
rinin arkasında hangi terör örgütleri vardı?
Hizbullah ve PKK..-
Acaba son günlerde kamuoyunun dikkatinden
kaçan "Resmi basın değil, özgür basın" diyen bir
kesimin arkasında kimler bulunuyor?
Kürtçüler ve şeriatçılar...
Türbanlı öğrencilere özgürlük isteyenler; şeriat-
çı ve Kürtçü insan hakları savunucularıyla, dinci ya-
zarlarla birlikte "demokrasi ve insan hakları mü-
cadelesi" mi yapıyoriar. yoksa başka bir şey mi?
Hizbullah, Diyarbakır Dicle Üniversitesi'ndeöğ-
retim üyelerini ölümle tehdit ediyor, "Allah'ın kılıcı
başınızı ezecek" diyor; PKK lideri, "Tarikatlarla,
Hizbullah'la ilişkilerinizi pekiştirin" komutunu ve-
riyor...
Güneydoğu'da Hizbullah'ın ve PKK'nin arkasın-
da tarikatların olduğunun devletin istihbarat bırim-
lerinin raporlarından ortaya çıktığı bilinmiyor mu?
Biliniyor?
0 zaman Başbakan Mesut Yılmaz ve yardım-
cısı Bülent Ecevit ne yapıyor?
Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde Rektör Prof.
Dr. Mehmet Özaydın, 420 kız öğrencinin "tür-
ban" takmaktan vazgeçtiğini açıklarken bakın ne
diyor:
"Ikna yöntemiyle 420 kız öğrencimiz türban tak-
maktan vazgeçti ve çevrenin baskısıyla türban
taktıklannı söylediler. özellikle bazı dinci vakıflar,
kız öğrencilere burs karşılığı türban takmalannı
önehyohar. Biz de kız öğrencilehmize üniversite
bünyesinde iş bulduk, parasal destek sağladık..."
Aymazlığın ahmaklıga dönüştüğü günümüzde
yeni mandacılar; gazete köşelerinde, televizyon
ekranlannda Hizbullah destekçileri ve Kürtçülerle
sarmaş dolaş ahkâm kesıyorlar:
"Başörtüsü yasağı bitsin! Çarşaf, sank, cüppe
serbest bırakılsın!.."
Zaten sarık, cüppe, çarşaf, türban giymek Tür-
kiye'de özgür değil mi? Istanbul Üniversitesi lleti-
şim ve Hukuk fakültelerinde kız öğrenciler türba-
nın üzerine kep giyip diploma almadı mı?
• • •
Cumhuriyet'ın Londra muhabiri ve köşe yaza-
rı Ergin Yıldızoğlu bir süredir Istanbul'da...
Dün sabah Ergin, Adam Sanat Dergisi'nin son
sayısında yayımlanan şiirini gösterip ekledi:
"Sen böyle şiirleri sevmezsin, ama bir bak ister-
sen!"
Şiiruzundu...
Bir bölümünü aktarıyorum:
"Ellerin üşür hava soğuktur.
Işte su çekmiş yine ayaklann!
Birden başını arkaya at...
(Sokağın karşısındaki balıkçı sen de artık tezgâ-
hını kapat)" • , ..>..,- i.s;,
Ergin'e sordunr
"Biz Türkiye'de türbanla, sankla, cüppeyle uğ-
raşıyonız, acaba Ingiltere'de insanlann kılık kıya-
fetlerine kanşılıyor mu?"
Ergin'in yanrtı şu oldu:
"Demokrasi, kural tanımazlık değildir. 5-6 ay ön-
ce Londra Islington Belediyesi bir karar aldı. Be-
lediye çalışanlannın blue-jean 7e işe gelmesiniya-
sakladı. Şimdi Türkiye'de türbanla Çapa ve Cer-
rahpaşa Tıp fakültelerinde sınavlara girmek de-
kanlarca yasaklanmış, ama diğer fakültelerde (ik-
tisat, iletişim, hukuk) serbest. Ama kıyamet kopu-
yor. Islington belediye çalışanları blue-jean yasa-
ğına uydular. Çünkü belediyenin kuralı bu..."
Ingiltere'de bankalarda çalışanlar da blue-jean
giyemiyor...
Türkiye'de demokrasi kural tanımazlık olarak al-
gılanıyor; erkek avukat sankla, kadın avukat tür-
banla duruşmalara girmek istiyor...
Yeni dünya düzeni. küreselleşme, IMF program-
ları üçüncü dünya ülkelerinde ekonomilerini dibe
vurdururken; şovenizm kışkırtmacıhğı, ırk, din, dil,
mezhep aynmcılığıyla emekçi yığınları hem eziyor,
hem de birbirine düşürüyor...
O zaman ne oluyor?
İnsan haklarının bir parçası olan düşünceyi ifa-
de ve yazma özgüriüğüne gerici-faşist güçler ke-
lepçe vuruyor...
•••
Benim ülkemde "Harçlara hayır" diyen 18 ya-
şındaki üniversite öğrencileri "silahlı çete" kur-
dukları gerekçesiyle zindanlara atılıyor; benim ül-
kemde 18 yaşından küçük çocuklar Gaziantep'te
baklava çaldıkları için altışar yıl hapis cezası alır-
ken, insan hakları savunuculan ırkçıhğm, şeriatçı-
lığın gölgesinde şov yapıyoriar...
Ümit Zileli'nin dün değindiği gibi Apo'yu Za-
bata'ya, Garibaldi'ye benzetmek ise "övme öz-
gürlüğü"nden "düşünce özgürlüğü"ne dönüşü-
yor; kafaların iyice kanştığı bir ülkede inanın içim-
den yazı yazmak bi|e
gelmiyor...
hckaya@ posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ÇAĞINIH TANIĞI ÜÇ YAZAR
|*NCILI YILUR KUJATIUHI?
KİIMPOSTUMDA KURT
J SANA DA BULAJTI KAN
BOOooCTL
pİyARONUNUH KA2LARI
WKK
' ^ T O O T L
SŞtİAT PAZARI
SİVDAHIH ADRESIBELLİ DEĞİL
'
T u r k o c a
3 ' Cachtesı No:39/41
. (0212) 514 01 96