Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 1998 SAU
6, HABERLERIN DEVAMI
GUNCELcÜIVEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
yasaJistıkrarfa reformlardevam ederseTürkrye'ninhe-
deflerine varacağını öne sünjyor.
Ne ki ülkernızde başka tartışmalar da giderek büyıi-
yor.
Elbette başlıcası sıyasal ıstıkraıia ılgılı olanlan. Tartış-
malar o kadar büyüyor ki Cumhurbaşkanımızı bile sinır-
lendıren gelişmelergörünüyor. Bır bakıma önenlenne ge-
nelde karşı çık/ldığt sanısıyla gergtnliğını şu cumlelerte
yansrtıyor:
"Ben Türkiye'nin birsorvnuna çare aramıyormuşum
da kendıme çare anyormuşum gibi bir durum olursa,
,ten o tartışmalarda yokum.
Ne halınız varsa görün."
Demırel'ın sıyasal sözlüğüne pek uygun düşmeyen bu
<Jenlı sert çıkıştan sonra -yazdıklanna göre- gazetecile-
<ri "Çankaya Köşku'nün merdivenlerinden krallara özgü
Jbırprotokolle uğurtuyor."
"Ne halınız varsa gorun" ııttelemesini sütununda tar-
tışmayan derya gibı gazeteci, gariptir ki merdıven pro-
tokolüyle övünüyor.
Nedense sıyasetımize de yeni bir kural, "merdıven
protokolü" bırdenbıre geldi oturdu. Geçende köşkün
birsalonunda sıralanmış koltuklardaoturan DTP'nin ye-
n i yöneticılerinın oradan kalkmalannı isteyen Demirel, her
toirini gırişteki merdıven başında karşıladı. Her bır yöne-
ticı, önünden el öperek geçtı.
Ekranda el öptüklen görünenlenn hemen hepsı De-
rnırerın "eskipartıarkadaşlan veyoldaşlan" ıdı. "Baba"
sanki, Cumhurbaşkanlığı'ndan sonra bugün yuzde 3 oy
alırsa sevınecek olan DTP'nin başına geçecekmış gıbi
davranıyordu.
DYP'yi düşük oyla almış 1991 'de yuzde 27'lere taşı-
yıp ıktıdara getırmemış mıydi? Ola kı; Cumhurbaşkanı,
şadece vatandaş olarak Günız Sokak sakını olmayacak.
Önce partı başkanhğmı düşünecek, ama bu arada baş-
kanük sıstemı tartışmalannı olumlu sonuçlandırmaya
uğraşacak. Bu konuda yıne başarılı olamazsa DTP'nin
iktidan için çalışacak.
Hedefe varmak ıçın bır değıl üç yönlü gelışmeyı aynı
zamanda sürdürdüğüne tanık olanlar içın kulıslerde söy-
lenen clası bu plan hıç de yabana atılır cınsten değil.
Bu da bır başka büyümenın örneğı.
Cumhurbaşkanı'nın "Ne halıniz varsa görün" sözü,
halk dilındekı bır tekerlemeyı anımsatıyor.
Kahvefalınıaçanlarınsöyledığı "Neyse halimiz, oçık-
sın falımız"a benziyor.
Fal açılmış, seçim tanhı bellı bir vakitte görünmüş: 18
Nişan 1999! Artık seçim sürecındeyiz.
Ötesı şimdilık sadece sıyasılere çığnesınler diye su-
nulan sakız gibi. Başbakan yıl sonunda istıfa edecek mi,
etmeyecek mı vesaire.
Askıya alınan yasalar
Ecevrt son demecınde Baykal ile Başbakan arasın-
dakı protokolü "bızibağlamayan veıtirazedemedığımız
biranlaşma" diye nrtelıyor. Başbakan'ın aralık sonunda
istH^sını böyte görüyor. Ama istıfa, Başbakan'ın kışısel
karan olacağı içın rtıraz edemedıklerinden soz edıyor.
Tabii ortaya yenıden protokol konusu geliyor. Öyle ki
bizde de Şario'nun ünlü "Asn Zamanlar"'ını kıskandıra-
cak çağdaş gelişmeler yaşandığı akla geliyor. Örneğin
gazetecının düzenlediğı birpazar günü kokteylınde dev-
letın ıktıdan ve muhalefetı pekâlâ bır araya geliyor.
"Kokteyl haberleri"ne göre şu sözü çok edılen, ne-
dense metnı günlerdirortaya çıkmayan CHP-ANAP pro-
tokolünün dün ımzalanacağı kamuoyuna ıletıhyor.
Gazetecıler dışanda bır araya gelmekte zorlanan lıder-
leri kokteyl partılerde buluşturarak pekâlâ devlet yöne-
timinde söz sahıbı olduklannı kanıtlıyorlar!
Ama protokolün ana ogesi olan ırtıcayla mücadele ya-
salan bu aşamada güme gidiyor Vergi yasasından son-
ra Meclis'in çalışmayacağı anlaşılıyor.
Acıolangerçekşu: Seçımsath-ı majlinegirdığımızıçın
ANAP ırtıcaya karşı yasalann onemlılennı Meclis'ten ge-
çirmekten kaçınıyor.
Buna ek olarak ılkokul çocuklarının Kuran kurslanna
yaz aylannda gitmesıne izin veriyor.
Bu günlere partılenn oy ıştahalanna laık cumhuriyet
ilketerini kurban ederek geldık.
Seçim deyince oy, oy deyınce dinsel kimı uygulama-
lardan bır türlü vazgeçemedik.
idare-i maslahatçı anlayış ve davranışlar da giderek
ve yenıden büyuyor, büyüyor.
(Sevgıli okurtar: Kısa bir tatıl ıçin yazılara ara veriyo-
rurri, 5gün sonra buluşmaküzere...)
Nazarbayev V KÜLTÜR • SANAT
'Bakû
Ceyhan
eneminyoV
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
SüJeyman Demirel'ın konu-
ğu olarak Ankara'ya gelen
Kazakıstan Cumhurbaşkanı
Nursultan Nazarba>e\r
. Ba-
kû-Ceyhan boru hattı proje-
sirrin "hayati önem" taşıdı-
ğını belirtırken "Konuşmak
yerine icraata başlayalım"
dedi.
Nazarbayev. temaslanna
dün sabah başladı. Demirel
ile Nazarbaye\ baş başa gö-
rüştükten sonra heyetlerara-
sı görüşmelere geçildi. Gö-
rüşmelerin ardından basına
açıklama yapan iki lider. ül-
kelerarasındaki ilişkilerin
siyasi \e ekonomik alanda
yükseltilmesı yolundaki gö-
rüş; birliğini dile getirirken
ticaret hacminın 1 milyar
dolara çıkanlmasını ıstedı-
ler. Liderler daha sonra Hil-
ton Oteli'ne geçerek Dış
Ekonomik İlişkiler Konse-
yi'nin verdiği yemege katıl-
dılar. Yemekte bır konuşma
yapan Demirel. Kazakis-
tan'da ış gören Türk firma-
lannın sayısının 200'ünü aş-
tığını. projelerin tutannın da
2 milyar dolara çıktığını an-
lattı.
Nazarbayev de. 100 yılda
yapılabilecek işleri çok kısa
sürede gerçekleştirdiklerini
belirterek "Bir patlama var
ve bunun miman Türki-
ye'dir. Demirel'in bu işte bit-
mez tükenmez çabalan ol-
muştur" dedi. Nazarbayev,
bu doğalgazın Bakû-Cey-
han'dan petrolle birlikte akı-
tılabıleceğini bildirdi. "Ko-
nuşınak yerine icraata baş-
layalım" dıyen Nazarbayev
Azerbaycan Cumhurbaşka-
nı Haydar Aliyev \e Türk-
menistan Cumhurbaşkanı
Saparmurat Niyazov'la or-
tak bır vol buiunmasını ıste-
di.
Baykal. bugün açıklayacak
Yılmaz, seçim
protokolünü
imzaladı
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Başbakan MesutYılmaz
ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın seçım uzlaşması pro-
tokole bağlandı. Yılmaz'ın dün imzaladığı protokolü, Bay-
kal'ın bugün kamuoyuna da açıklayacağı bildirildi.
Yılmaz ile Baykal'ın 23 Nisan'dakı uzlaşmalannın ya$ama
geçirilmemesinin ardından, 3 Haziran'da yeni bır uzlaşma or-
taya kondu. CHR 23 Nısan uzlaşmasına uyulmaması nede-
niyle 3 Hazıran uzlaşmasının. lıderlerin imzasıyla protokole
bağlanmasmda ısrarlı oldu. Hükümet ortaklan veANAP için-
de "Protokole ne gerek var. Liderler zaten açıklama yapd" iti-
razlan dile getinlmesine karşın Yılmaz sözünde durdu. Yıl-
maz, dün imzaladığı protokol metninı Baykal'a gönderdi.
ANAP yönetıcılerinin de bil-
gisme sunulan protokolü
Baykal'ın bugünkü grup top-
lantısında açıklayacağı bildi-
nldi. Protokolde, yerel ve ge-
nel seçimlerin 1999 Nisanı'n-
dayapılması. Başbakan'ın bu
yıl sonunda istifa etmesi, se-
çimlere yeni hükümetle gidil-
mesi esaslan yeralıyor. Mec-
lis tatile girinceye kadaryürü-
telecek çalışmalarla ilgili ola-
rak da ANAP ve CHP grup
başkanvekilleri bir araya ge-
lecek.
Öte yandan CHP Merkez
Yürütme Kurulu (MYK)
Baykal başkanlığında dün
toplandı.Toplantıda Baykal.
seçim stratejisini gündeme
getirdi. Seçim döneminde
tüm Örgütün parti programına
uygun söylemlerde buluna-
rak yeni CHP'yi halka anlat-
masını isteyen Baykal, özel-
likle partinin özelleştirme ko-
nusundaki söyleminde açık
ve net bir tavır sergilenmesi-
ni istedi. Özgürlüİder, insan
haklan vegüneydoğu konula-
nnda disıplinlı. ınandıncı ve
"çok ses, tek ağız" kullaml-
masını isteyen Baykal. parti-
de ılçe başkanından genel
başkana kadarherkesin bu te-
mel konularda aynı söylemi
kullanması gerektiğini kay-
detti.
Meclis'in yeni genel
kurul salonu açılıyor
AYŞESAYIN
ANKARA - Eski TBMM Başkanı ve
ANAP Kütahya Mılletvekılı Mustafa Ka-
lemli'nın admın kanştığı yolsuzluklarla ka-
muoyu gündemınden düşmeyen Meclis'in
yeni gene! kurul salonunun açılışı da tar-
tışma konusu oldu. Muhalefetin karşı çık-
masına karşın. halen yurtdışında bulunan
CHP'li TBMM Başkanı Hikmet Çetin.
yaklaşık 4 aydır "geçici teslimi'*ne yanaş-
madığı salonun açılışıyla ılgıli karan ken-
disine vekâlet eden ANAP'lı TBMM Baş-
kanvekili Hasan Korkmazcan'a bıraktı.
Korkmazcan, bütün hukukı haklar saklı
kalmak kaydıyla. salonun bugün "geçici
teslime" hazır hale gelebileceğıni belırte-
rek "Olumlu bir sonuca ulaşırsam, salonu
Heybeliada'da çevre semineri
İstanbul Haber Ser>isi - **Çevre Yaz
Seminerleri"nin beşıncisi dün
Heybeliada Aya Triada Manastın'nda
başladı. Yunanistan Başpıskoposu
Hristodulos, Fener Rum Patriği
Bartolomeos ve işadamı Rahmi
Koç'un da katıldığı seminerde.
"Çevre ve \bksulluk" konusu ele
alındı. Seminerin açılışı sırasında
yaklaşık bir buçuk saat süren bir ayin
yapıldı. Ayinin ardından manastır
bahçesine seminer anısına ağaç
dikildi. tstanbul Rum Patrikhanesı ve
World Wide Fund For Nature (WWF)
International'ın başkanlığını da
yapmış olan Edinburgh Dükü
Philip'in sponsorluğunda düzenlenen
seminerin açılışma. ABD Başkanı
Clinton. Papa 2. John Paul. Dünya
Kiliseler Birliği Genel Sekreteri
Konrad Raiser. Canterbury
Başpiskoposu George Carey birer
kutlama mesajı gönderdiler. Seminer
yann sona erecek.
yann (bugün) ya da çarşamba günü açabi-
lirim"dedi.
Konuya ilışkin Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtlayan ANAP'lı TBMM Başkanve-
kili Hasan Korkmazcan, TBMM Teknik
Daire yetkilıleriyle Emlak Konut temsilci-
lerinin geçen haftadan bu yana Meclis'in
geçici teslim çalışmalanm sürdürdüğüne
dikkat çekti. Çetin'in çarşamba günü Tür-
kiye'ye döneceği belirtilirken Korkmazcan
"veldl" sıfatıyla başkanın bütün yetkıleri-
ne sahip olduğunu ve çalışmalar bitirilirse
çarşamba günü salonun açıiabileceğini bil-
dırdı. Korkmazcan'ın verdiği bilgiye göre,
teknik şartnameye uygun yapılmadığı be-
lirtilen elektronik oylama sistemi, salona
taşınılsa bile kullanılmayacak. Elektronik
oylama sisteminin bu çalışma yılında kul-
lanılamayacağını belirten
Korkmazcan, milletvekille-
rinin sağlıklı bir ortamda ça-
lışabilmelen içın salonun
kullanılabilır bölümlerinin
"atıl" bırakılmasını doğru
bulmadıklannı söyledi.
Korkmazcan. "Meclis
Başkanlığı olarakaçılışın va-
pdabilmesi için ko> duğumuz
İlkelerin \erinegetirikliğtka-
naati oluşursa salonu yann
daaçanm"dedı.
Korkmazcan, muhalefet
milletvekili \e bu hafta bir-
leşimi yönetecek olan FP'li
Yasin Hatipoglunun yeni
genel kurul salonuna girme-
me karannın anımsatılması
üzerine de "Gruplarm bu
konuyu si\asi polemik konu-
su vapacağını zannetmiyo-
rum. Eğer Sayın Hatipoğlu
girmezse, çaresini buluruz;
kürsüye ben çıkanm" diye
konuştu.
Muhalefetse yolsuzlukla
ilgili iddialar açıklığa kavuş-
madan yeni salona girmeme
karan aldı. CHP Grup Baş-
kanvekili Onder Sav ıse ge-
çici kabul yapılmadan salo-
nun açılamayacağını belirte-
rek "Meclis Teknik Dairesi
buna cesaret edemez: eksik
ve kusurlu işlerle ilgili işlem-
ler tamamlanmadan açdma-
sı mümkün değil'" dedi.
CHP'de Gürkan, Karakaş ve Günay, 60-70 kişilik bir grupla toplantı yaptı
Solda yeni oluşum arayışlarıANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP'de parti içi muhalefetı yürü-
ten tzmir Milletvekili Aydm Güven
Gürkan, İstanbul Milletvekili Ercan
Karakaş ile eski CHP genel sekre-
terlerinden Ertuğrul Günay'ın da
aralannda bulunduğu bır grup önce-
ki gün bir araya gelerek durum de-
ğerlendirmesi yaptı. Toplantıya 60-
70 kişinin katıldığı ve "CHP'nindü-
zelme şansı var mı? Yeni bir oluşu-
mun şansı olabilirmi" sorulanna ya-
nıt arandığı öğrenikü.
CHP Izmir Milletvekili Aydın
Güven Gürkan, İstanbul Milletveki-
li Ercan Karakaş, Ankara Milletve-
kili Seyfi Oktay ve Içel Milletvekili
Fikri Sağlar yönetime karşı ortak
bildirilerle tepkilerini dile getirirken;
Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal'ın se-
çim uzlaşmasıyla ilgili olarak da ba-
zı "kaygrfannı" ifade ettiler. 4 mil-
letvekili bu uzlaşmayla ilgili olarak
grupta genel görüşme açilmasım is-
terken. son grup toplantısında Bay-
kal kendılerine yanıt verdı. CHP'nın
bugünkü grup toplantısında da, ge-
nel görüşme gerçekleştirilecek.
Gürkan, Karakaş ve Oktay parti
içi mücadeleyı yürütürken farklı ara-
yışlara da girdiler. "Sos>al(Jemokrat
hareket" adıyla yürütülen mücade-
le çerçevesınde öncekı gün Anka-
ra'da gerçekleştirilen toplantıya 60-
70 kişinin katıldığı bildirildi.
•« öktay'ın Ankara'da bulunmama-
sı nedeniyle katılamadığı toplantı-
ya, bu arayışlarla ilgili farklı düşün-
celeri olan Fikri Sağlar katılmadı.
Toplantıda, son gelişmelerle ilgili
görüş alışverişinde bulunulduğu,
"CHP'nin bugünkü durumundan
kurtubnası olanağı var mı? Türk so-
lu nasıl toparbtnır? Yeni bir oluşum
şansı var mı" sorulanyla ilgili çeşit-
li değerlendırmeler yapıldığı öğ-
renildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Tipi Kapalı Cezaevi'ndetutuklu bulunuyor. Haklannda-
ki davalar devam edıyor.
Bakanın istemleri doğrultusunda hareket eden Ba-
kanlık Müşaviri. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlü-
ğü'ne 22.1.1998 tarih, 1998/661 sayılı bıryazı gönder-
di:
"Sena Söylemez, FaysalSöylemez, Mustafa Söyle-
mez, Can Köksal, Fevzi Şahin Umraniye Ceza-
evi'ndeler, Muş Cezaevi'ne nakilleri talep edilir. Duru-
mun incelenerek bilgi verilmesi arz olunur."
Bakanlık yetkilileri, Söylemez kardeşlerin halen yar-
gılanmakta olduğunu belirterek istemi yerine getirme-
nin zorluğunu anlatmaya çahşırtar. Ama bakan müşa-
viri, aynı ıçenkli yazıyı 12.2.1998'de yeniden gönderir.
Aynı yanıt venlir. Bu kez, Muş Hasköy Belediye Başka-
nı Zihni Sayan 5.5.1998'de bakana bır bilgi notu ile-
tir
"Sayın Bakanım, Söylemez kardeşler İstanbul Üm-
raniye Cezaevi'ndeler. Can güvenliğı sebebiyle Muş
Cezaevi'ne verilmesi hususunda ilginızı bekler, saygı-
lanmı sunarım."
Cezaevlerinde çok hukukluluk olunca, güçlü olan
kendi yasasını kendısı koyunca, doğal olarak isteyen
istediği yere grtme hakkını kendinde görebilıyor. Çete
davasından yargılanan kişiler için bakanlık katında dev-
reye girılmesı ve bakanın "işlemın halli" içın ilgili ele-
manlardan istemde bulunması düşündürücü bir du-
rum.
Bakan, bu konuda kendisine baskı yapanlan açıkla-
yamaz, çünkü bunu bir baskı olarak kabul etmıyor. Ta-
kibi gerekli işler arasında!
Bu yolla cezaevi değiştiren bir kişinin gittiği yerdeki
"havasım" düşünün.
Konuya bir ölçüde 12 Haziran günü değinmiştik. O
yazıya ilişkin Anadolu'dakı cezaevlerinde görev yapan
bır kışi aradı. Söylediğini yorumsuz aktaralım:
"Gündüzmesaideyız. Içerdeki tutuklu-hükümlülerin
çoğunu tanıyoruz. Akşam kentin ana caddelennde do-
laşırken cezaevınde olması gereken tutuklu- hüküm-
lülehe karşılaşınca utanıyorum. Başımı çevihyorvm."
Her dönem baş... Ihsan Erbaş...
Gelelim ikinci konuya. Adalet Bakanlığı Müsteşarlı-
ğı'na 15 Mayıs 1998'de Ihsan Erbaş atandı. Müste-
şar, bakan adına hareket edebilen, hatta fiıli olarak ba-
kanlık işterinin çoğunu yürüten kişı. Bu yüzden de ba-
kanlık etmeye gelenler öncelikle müsteşarla ilgılenirler.
Bu zaman zaman hukuka aykın durumlara da neden
olur ama, pek ödün vermezler. istediklen kişiyle çalış-
mak isterler.
Oltan Şevket Sungurlu da ihsan Erbaş'la çalışmak
ıstedığıne gore Erbaş'ı kısaca tanıtalım.
Arkadaş Mehmet Ağar'ın Adalet Bakanlığı döne-
minde, 7 Nisan 1996'da Resmi Gazete'de yayımlanan
atama karanyla Adalet Bakanlığı Yüksek Müşavirli-
ği'nden Personel Genel Müdürlüğü'negetirildi. Hükü-
met değişti, bakan değişti, ama Erbaş'ın görevi değtş-
medi.
Geçen yıl haziran ayı başında, Şevket Kazan'ın ba-
kanlığı döneminde hâkim ve savcılara Genelkurmay'da
irtica brtfingi verilmişti. Erbaş, bu brifing öncesi 9 Ha-
ziran 1997'de, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şu
yazıyı yazdı:
"Sözü edilen brifinge katılmalan istenen hâkim ve
cumhuriyet savcılanna 2802 sayılıyasanın 48. madde-
sine göre bakan tensibi gereğince izin verilmesi müm-
kün görülmemiştir.
Bilgi edinilmesini ve keyfiyetin hâkim ve cumhuriyet
savcılanna duyurulmasım rica ederim."
Hükümet değışıyor, bakan değişiyor. Erbaş yükseli-
yor. 15 Mayıs 1998'de 23343 sayılı Resmı Gazete'de
yayımlanan atama karanyla müsteşarlığa ulaşıyor.
Erbaş'a görevinde başarılar dilemeye gerek yok,
emınız başanyla devam edıyordur.
REFAHYOL niçin gitmişti?
İrtica tehdidınin boyutlannın yükselmesine neden ol-
duğu için.
Cezaevlerinde çetelerin istedikleri gibi hareket et-
mesinden, geçen hükümetin ıcraatına ortaklık edente-
rin yükselmesine kadar, bütün bu olup-brtene baktnca
insan sormadan edemiyor
Ne oluyoruz, yoksa çete destekli eski hükümet mi
iktidarda?
293 SP 78 (3 HAT) • AIHK Ceıiel Sekreteri Salvia
Bar
ve
Cafe
ilanlannız
için
Tel:293 89 78
Kültür
Sanat
>SiTEBANK ^293 89 78 (3 hat)?;
^Türkiye'siz bir
Avrupa imkânsız'
tstanbul Haber Servisi - Avrupa İnsan Haklan Komisyonu
Genel Sekreteri Mkhelede Salvia, Türkiye'siz bir Avrupa'nın
imkânsız olduğunu söyledi.
Michele de Salvia, dün İstanbul Barosu Staj Eğitim Mer-
kezi'ndeki öğrencilere "İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesi
(AtHS) ve Türldye'' konulu bir konferans verdi. Prof. Dr. Te-
kin Akıllıoğlu'nun çeviri yaptığı konferansta Salvia, AlHS'nin
politik değıl. hukuksal bir sistem olduğunu vurguladı. Salvia,
AlHS'nin anayasal değerde bir metin olduğunu belirterek
AİHM'nin deanayasa mahkemesi gibi kabul edilmesi gerek-
tiğine dikkat çekti. Avrupa Konseyi üyesi olan 40 ülke için
Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi ve AİHM'nin değerinin
böyle olduğunu anlatan Salvia, ülkelerin iç hukuklannı ta-
mamlayıcı bir niteliklerinin de bulunduğunu kaydetti.
Konuşması boyunca AİHM'nin aldığı kararlardan ömek-
ler gösteren Salvia, AtHS için basın özgürlüğünün önemini
anlattı. Salvia, gazetecilere yapılan her müdahalede demok-
ratik toplumun doğrudan zedelendiğini belirterek hiçbir ga-
zetecinin fıkirleri ıçin yargılanmaması gerektiğini söyledi.
Gazeteci Ragıp Duran'ın bir röportajı nedeniyle bugün ceza-
evine konulmasıyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine ise
Salvia "Tabii o gazetecinin neden suçlandıgını bilmeden ko-
nuşmam doğru obnaz" diye yanıt verdi. Strasbourg'da avu-
katlık yapmak isteyenlere önerilerde bulunan Salvia, avukat-
lann mutlaka Strasbourg içtihatlannı bilmeleri gerektiğini
belirterek http://www.dhcour.coe.fr'fr,'mentes% 20 FR % 20.
html Intemet adresinden tüm içtıhat kararlanna ulaşılabile-
ceğıni söyledi. -
Işçiler 28 yıldır direniyor
I Baştarafı 1. Sayfada
rak. "fşçflerin birfiği serma-
yeyi yenecek", "Emekçiler
el ele, genel greve", "Yılgın-
hk yok direniş var" slogan-
lannı attılar.
Burada bir konuşma ya-
pan Budak, 28 yıl önce bu-
gün sendikal haklann yok
edilmesine karşı işçi sınıfı-
nm direndiğini belirtti. "O
tarihten bu yana, büyük sı-
kiDtdarla varhğımızı sürdü-
rüyorsak, bunu 15-16 Hazi-
ran 1970'deki direnenlere
borçluyuz" dıyen Budak,
bu borcun geleceğin işçile-
rine, çocuklara ve halka ol-
duğunu söyledi.
Daha sonra Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Nami Çağan'ı ziyaret et-
mek isteyen Budak ve işçi-
lere sivil polisler, bakanın
görüşmeyeceğini söyledi-
ler.
Görüşmek için ısrar eden
Budak ve işçiler, dışanda
oturarak beklemeye başla-
dılar. Budak ve işçiler, yak-
laşık 10 dakika süren bekle-
menın ardından Bakan Ça-
ğan ile göriiştüler. Daha
sonra Başbakan Mesut Yıl-
maz. Budak'ı Başbakanhk
Resmi Konutu'nda kabul
etti. tstanbul'da ise Unkapa-
nı'ndaki Bölge Çalışma
Müdürlüğü önünde topla-
nan DlSK'e bağlı sendika-
lara üye işçiler "Yaşasın 15-
16 Haziran direnişimiz",
"Örgütsüz halk köle
halktır" sloganlannı attılar.