Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16HAZİRAN1998SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
_ Ali Poyrazoğlu Broadway'de sahnelenen 'Pera Palas' adlı oyunla beğeni topluyor
Tutku ve akbn buhışma ııoktası
• Geniş bir tarih dilimine, kişisel ve politik kararlann sonuçlanna
cüretkâr biçimde ayna tutan Pera Palas, ABD'de yaşayan Türkiye
doğumlu yazar Sinan Unel'in imzasını taşıyor. Eğildiği ciddi konulara
karşın oyun komik dokunuşlarla aydınlatılmış.
-eç
KültürServisi-Ali Poyrazoğlu, Broadvvay'de
sahnelenen 'Pera Palas' ısımlı oyunda canlan-
dırdığı farklı rollerle Amerika'da beğeni toplu-
yor. Senaryosunu Sinan Unel'in yazdığı ve Tür-
kıye'nin üç farklı döneminı anlatan o>'una Ame-
nkan basınında geniş >er venldi. Aşağıda sız-
lere, Lawrence V'an Gelderın New York Tımes
gazetesınde 'Pera Palas' üzenne yazdığı yazı-
dan kesitler sunuyoruz:
Çok yönlü ve yetenekli biroyuncu kadrosuy-
la kutsanmış, tutkulu ve kusursuz, 'Pera Palas'
isimli >eni bir oyun. izleyicınin duygu ve dü-
şüncelenni kuşatmaya başladı.
Oyunu oluşturan üç öykü, bir ulusun kaderi-
ni, kadınlann bağımsızlaşma sürecini ve âşık-
lann yazgısını sahneye getınyor. Öykülerin üçü
de saygıdeğer Pera Palas Oteli'nin konuklany-
la bağlantılı. Pera Palas. 1918 Istanbulu ve Os-
manlı tmparatorlufu'nun son gününden, 1994
yılı Türkiye Cumhuriyeti'nm tstanbulu'na dek
tutkuyla ve akılla yaşıyor.
llk öyküde, I. Dünya Savaşı sırasmda, Osman-
lı tmparatorluğu'nun son günlennde Istanbul'da
bulunan lngiliz femınıst yazar Eveh/n Crawley
(Betsy Aidem). daha önce bir ziyaret sırasmda
tanıştığı 15 yas.ındakı Meiek (Defne Halman) ta-
rafından. ailesmin haremıne katılmaya davet
ediliyor. Melek'in babası Ali Rıza Efendi (Cra-
ig Mathers). devlet yönetıcilerinden bin. Ali
Rıza Efendi, Melek'ı hiç tanımadığı bir adam-
laevlendirmek ıstıyor. Melek hayatından mem-
nun. ancak Türk kadınlannın harem yaşamı ve
çok eşli erkek egemen toplum düzeni karşısın-
da şaşıran Evelyn dehşete düşüyor. ikinci öy-
küde ise 1952 yılırnn BatılılaşmışTürkıyesi'nde
Kathy Miller(AnnieMeisels). Amenkalı ışada-
mı Joe (Mathers) ıle e\ li olan. ancak yakışıklı
\e genç bir Türk'e. Orhan Bayraktar'a (Tom
Lee) âşık olan kız kardeşine engel olmaya ça-
lışıyor.
Uçüncü öykü ise 1994 yılında geçivor. Tür-
kiye doğumlu Murat (Lou Liberatore) aılesın-
den uzakta geçırdığı dokuz yıldan sonra Ame-
rikalı sevgılısıyle bırlıkte Türkıye'ye dönüyor.
Geniş bir tarih dilimine ve kışısel ve politik
kararlann sonuçlanna cüretkâr bıçımde ayna
tutan Pera Palas. Bırleşık Devletler'de yaşavan
Türkiye doğumlu yazar Sinan Unel'in ımzası-
nı taşıyor. Eğıldığı cıddı konulara karşın oyun
komik dokunuşlarla aydınlatılmış. LarkTheater
Company (Lark TiyatroTopluluğu) içın Steven
Williford tarafından zekice yönetilen Pera Pa-
las. başanl ı oyuncu kadrosuy la da meydan oku-
yor. Oyuncular, zaman ıçinde önceye ve sonra-
yagiderek bıröyküden diğeröyküye rol değiş-
tıriyorlar.
Ömeğın Ali Rıza Efendi rolünü üstlenen Mat-
hers, aynı zamanda Joe ve ipek rolleriyle de çı-
kıyor sahneye. Joe'nun Amerikalı eşini canlan-
dıran JenniferDorrWhheise Ali Rıza Efendfnm
eşı Neyime ve Orhan Bayraktar'ın babası Os-
man rollerını de üstleniyor.
Pera Palas. aynı zamanda Amerikalı izleyi-
cıyiTürkıye'ninöndegelenoyunculanndan Ali
Poyrazoğlu'nun müthiş yeteneğine ve yıldız ni-
teliklerinetanıkedıyor. 1918'lerdegeçen. ılköy-
küde Ali Rıza Efendi'lere yemeğe geldikten
sonra haremde kalan Adalet rolünde sahneye
çıkıyor Poyrazoglu. 1952 yılını anlatan ikinci öy-
küde Orhan Bayraktar'ın, za> ıf ve solgun gelini
Kathy "ı keskin Türk aksanıyla azarlarken. sah-
te elmaslarla süslü gözlük çerçevelennin altın-
dan riyakârlıkla bakan annesi Bedia'yı canlan-
dırıyor.
Yükselen radıkal Islamcılığın. kadmın sos-
yal konumunu ve 1920'lerde Mustafa Kemal
Atatürk tarafindan başlatılan Batılılaşma haraket-
lennı tehdit ettiği 1994 yılında geçen son öy-
küde ise. heybetli biracı ve keder resmıyle, al-
kolik Orhan rolünde çıkıyor sahneye Poyrazoğ-
lu.
Ali Poyrazoğlu oyunda üç karakteri birden canlandınyor.
Yönetmen Alain Tanner, Antonio Tabucchi'nin 'Requiem'ini sinemaya aktardı
Lizbon'da son dans...
-6
Atakoğlu
besteleri
Boğaziçi'nde
CUMHUR CANBAZOĞLü
.ABD'dendönen FahirAtakoğlu, ayağıruntozuyla Boğaziçi
Üniversitesi Güney Kampus Yeşil Alan'da bu gece bir
konser veriyor. Boğaziçi Üniversitesi tktisadi ve Idari
Bılimler Fakültesi 40.Yıl Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen
konserde Atakoğlu, CRR Senfoni Orkestrasf yla verdiği
konserlerin ardından. bu kez Boğaziçi "nde Ercan Irmak(ney).
Mustafa Süder (klarnet. vıyola. viyolin). İlyas Mirzayev
(klavye). Bekir Küçükay (gitar). Emir Özoğlu (davul),
MuratOzbey (vurmalılar). Raci Pişmişoğhı(bass) ve Aycan
Teztel'den (klavye) oluşan sekiz kişilik müzisyenler
topluluğuyla ve 16 kişilik koroyla birlikte çalacak.
Birçok reklama yazdığı müzıklerle yaşantımıza uzun
yıllar önce misafir olmasına karşın belgesellere yazdığı
müziklerle geniş kitlelere admı duyuran Fahir Atakoğlu,
nihayet medyanın yapışrırdıgı belgesel müzıkçısı etiketınden
kurtuluyor ve vırtüöz yanıyla, besteciliğiyle gündeme
geliyor son dönemde.
Geçen yıl 21 Temmuz'da Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda
Fahrettin Kerimov'un yönetiminde CRR Senfoni
Orkestrasf yia ve yukanda isimlerini saydığırruz müzisyen-
lerderç bir bölümüyle verdiği konser olan Fahir Atakoğlu
, Senfonik Konseri Temmuz 1997 adıyla martta yayımlayan
Atakoğlu, yaz boyunca bu yapın tanıtmak amacıyla konserlere
de\am edecek. Mayısta ODTÜ'de 18 bin kişiye çalan
Atakoğlu'nun bu akşamdan sonra programında Çeşme ve
Bodrum konserleri var. Aynca yaz sonuna doğru tstanbul,
Izmir. Ankara konserleri ıçın de görüşmeler sürüyormuş.
Fahir Atakoğlu'ndan aldığımız bilgiye göre orkestra ve
koro Boğaziçi Üniversitesi'nde, 'ZekiMüren' ve 'Güney'
haricinde yeni albümde yeralan 13 parçayı yorumlayacakmış.
'Etnik' ve adı daha konmayan iki yeni çalışma da bu
repertuvara eklenecekmiş...
Fahir Atakoğlu albümleri: Demirkırat (1991). Fahir
Atakoğlu (1994). Fahir Atakoğlu 2 (1996). Yanna Dört
Işık (promosyon ıçın-1996). Fahir Atakoğlu Senfonik
Konseri Temmuz 1997 (1997).
Kültür Servisi - *Beyaz elbiseli, si-
yah saçlı ve iri koyu renk gözlü kız Al-
fama'dan aşağı iniyor. O. yıllar önce
sevilmiş olan kadırt, İsabel. Bu kötü
bitnüş bir aşk, bir ihanet \e sonra da
bir intiharia-.". İsabel. Antonio Ta-
bucchi'nin 1992 yılında yayımlanan
'Requiem' adlı romanında. Lizbon'da
sıcak bir temmuz ayı pazannda yer-
yüzüne ınen hayaletler arasında yer
almıyor, sadece adı geçmekte. Oy-
sa yönetmen Alain Tanner'ın. Ta-
bucchi'nin kitabından sinemaya uyar-
ladıgı filmde var isabel. Filmin an-
latıcılığını da yapan kahramanla. hü-
zünlü bir veda dansında karşılaşı-
yor
"İsabel karakterini Tabucchi ile
anlaşarak filmin içine aJdık" dıyor
Tanner. Film. Scala sınemasında gös-
terime gırdıkteasonra geçen ay Can-
nes'da izleyıcı karşısına çıktı. Tanner'e
göre Cannes'a gitmek önemlı. hatta
yanşma bölümünde olmamak daha
daönemlr "İçindeüçtaneoyuncubu-
• "Tabucchi'de hoşuma giden, üslubunun biraz da benim
yaptığım sinemaya benzemesi. O da az ya da çok
maceracı kişilerin hikâyelerini anlatmayı sevmiyor" diyor
Tanner. Requiem'in filme alınmasında rol oynayan bir
başka etken de Lizbon'un Tanner'in sevdiği kent olması.
lunan oabsürd jüri tarafindan değer-
lcndirilmek bence çok anlamlı de-
ğU."
Pekı ya Tabucchi ve Tanner kar-
şılaşması nasıl gerçekleştı? "Uzunyıl-
lardan bu yana Paris'te yaşayan or-
tak arkadaşımız Bernard Comment
sayesinde tanıştık." dıye anlatıyor
Tanner: "Tabucchi'nin kitaplannı
Fransızca'ya çe> iren Bemard ile bir
film projemiz vardı, iuna nedense
hep erteleniyordu. Sonunda bana bir
kitap verdi ve benim bu kitaptan bir
şeyler vararmamın hoşuna gideceği-
ni söyledi. Kitap "Requiem'di.".
Tanner daha önce hıç Tabucchi
okumuş muydu? "Dahaönceokuma-
mışüm. Requıem' ilk oldu. Sonra
başka kitaplannı da okudum. Ta-
bucchi'de hoşuma giden, üslubunun
biraz da benim yaptığım sinemaya
benzemesi. O da az ya da çok mace-
racı kişilerin hikâyeİerini anlatmayı
sevmiyor" diyor Tanner ve devam
ediyor: "Prensip olarak hiçbir za-
man edebiyat vapıtlanndan film yap-
makistemedim. Sadece Danıel Odi-
er'inromanrişık Yıllan'nı sinema-
ya aktardım. Bir arkadaşımla kitap
üserindeçalışmayB başianuşok. Ken-
disi henüz 47 \aşında>ken öldü. Fil-
mi onun anısına bir borçolarak yap-
öm."
Requiem'ın filme alınmasında rol
oynayan bir başka etken de Lizbon,
Tanner'ın sevdiği kent... Tanner,
1981 "de Lizbon'da Bruno Ganz'la
birlikte. iki dünva. ikı kadm ve ıkı vaz-
gı arasında bölünmüş bir adamın hi-
kâyesini anlatan 'Danslavilleblanc-
he'ı çevinr: "Evet Lizbon'u seviyo-
nım. Fakat özellikle de bu yüzden
'Requiem'i çekmeye karar verme-
den önce çok diişündüm. Daha önce
vaphğımı vinelemek istemiyordum.
Lizbon o zaman bir rasttand sonucu
filmime mekânolmuştu. Yaptmcı Pa-
ulo Branco Portekiz'de bir film çevir-
memi teklif etmişti. Ben başrol için
Bruno Ganz'ı düşünüyordum. o da
kabul etti. \azılı bir senaryom yok-
ru. ama bürün film bir rüva 0bi ka-
famın içindeydi. Çekimlerin hergü-
nü doğaçlama olarak gelişiyordu. Liz-
bon'u ilk kezgörüjordum. Karakte-
rimin melankoük vc hayalci yanına
benzeyen havası beni hemen bü\ ûle-
dL O sıralar Pessoa'yı henüz tanımt-
vordum. Fakat Lizbon'da bulunan
biri kaçınılmaz olarak Pessoa'dan
bir şeyler alır. Onun hayali kentin
üzerindedir."
Ve şımdı Tanner, 'Requkm' sa-
yesinde yenıden karşılaştı Pessoa ile.
Kitap. şair ıle randev usu olan birada-
mın kentteki gezintılenni anlatıyor.
O sıcak pazann öğle vaktınden gece
yarısına dek başka insanlarla da kar-
şılaşıyorkitabın kahramanı. Bu insan-
lann arasında mezarlık bekçisi, çın-
gene. Isadora Pansiyonu'nun sahibi
ya da ressam gibi hayatta olanlann
yanında, arkadaşı Tadeus. babası ve
İsabel gıbı ölüler de var. Pessoa. fi-
nal yemeğıne dek bırakmıyor kahra-
manı: ''Pessoa filmde sadece arka-
dan görülmekte. Kahraman, Pes-
soa'va artık onun tutkulanndan. şi-
irlerinden. sırlanndan \e huzursuz-
luğundan kurtulmak istediğini söy-
lüvor. Pessoa'nın gölgesi de sonunda
onu serbest bırakjvor."
Requiem. orijinal olarak Portekiz
dılinde kaleme alınmış bir roman.
ttalyanca'ya Sergio Viecchio tarafin-
dan çevrilmiş. Kısacası kitabi sine-
maya uyarlamak. bir çev irinin çevi-
risi gıbı görünüyor. Peki Tanner fıl-
mı çekerken ne gibi zorluklarla kar-
şılaştı? "Filmin senaryosunu. kitabı
Fransızca'ya çeviren Bernard Com-
ment yazdığından. 'çev mnın çev ın-
sı' dedirtecek bir sorun yaşanmadL
Aynca Tabucchi'yiedesürckli fikir ahş-
\erisi içindeydik. Isabel'in dans et-
mesı için o nneride bulundu.ancak bir
vandan da benim varancılığıma en-
gel olmamak için elinden geleni yap-
ü. Bana.kemfimi Idtabayüzdeyüz bağ-
lı hissetmem gerekmediğini. filmin
içine kendi ha>akrlerimi>erleştirebi-
leceğimi sövlüyordu. Küçük değişik-
likier vaphm. ama bevazperdeye ta-
şıdığım karakteıiertamamen kitaba
airti. Ben sadeceonlara renk verdim."
Randy Weston: Müzik bir yaşam deneyimi
NURDANCİHANŞÜMUL
Yapı Kredi Sanat Festivali kap-
samında önceki akşam Harbiye
Açıkhava Tivatrosu'nda Randy
Weston müzıkseverlerk buluştu.
Weston'a konserde Bob Trower
(trambon), Billy Harper(saksofon).
Neil Clarke (vurmalı çalgılar) ve
Me\ Blake (kontrbas) eşlik ettı.
Yaklaşık 40 yıldrr hem besteci
hem de piyanist olarak müzik dün-
yasında önemli bir yeri olan Randv
Weston, babası savesinde Afrika'yı,
yani kökenini tanımış. VVeston. "O
dönemde kütüphanelerde .Afrika'yia
ilgili kitaplar okurdum. Daha son-
ra ise Amerika'ya gelen Afrikalı
müzisyenlerie tanıştım. Afrika sev-
gisu müzik aracılığıyla dışa vurdd"
diye anlatıyor.
Sanatçı 1977 yılında düzenlenen
\e 60 ayn ülkeden sanatçılann ka-
tıldığı Nijerya Festivah'ni unuta-
mıyor. Weston. bu unutulmaz fes-
tival sonunda "vapılan müziğin hem
aynı hem de farklı olduğunun" or-
taya çıktığını belırtıyor. "Müzik.
insanlan bir araya getiriyor" dıyen
Wr
eston şövle anlatıyor: "Müzik
yaptığınızda insanlann gülümsedi-
ğini görüyorsunuz. Her şey insan
ruhuyla ilgili. Müzik savesinde bir-
birini hiç tanımayan insanlar bir
araya geliyor."
Bütün müzik türlerinin Afrika
kökenli olduğunu belirtiyor Wes-
ton: "Afrika müziğindefarklı ririm-
ler bir araya gelivor. Afrika müzi-
ğinin en önemli özeilikkrinden bi-
ri de içinde mizah unsuru taşıma-
sı. Müzik bir yaşam deney imidir \e
Afrika müziğinde o insanlann de-
neyimlerini buluyorsunuz. Caz mü-
zisyenlerinin ilk okulu siyahlann
gittiği kiliselerdir. Burada Tannyı,
yaratılışı öğrenryorsunuz. Yani ruh-
sal birdeney im kazanıvorsunuz. Af-
rika müziği birçok müziğin temeİH
ni oluşturuyor."
Daha önce de Istanbul'da iki so-
lo konser veren Weston yine Istan-
bul'a gelmekten çok mutlu: "Tür-
kiye'}e ilk gekliğimde insanlann be-
nim mü/iğimi tanıy ıp tanımadıkla-
rını bümiyordum. Ancak her iki
solokonserim de muhteşemdL Seyir-
ci ile aranızda içsel bir iletişim
kuruyorsunuz."
Hayatının sonuna kadar müzik
yapmak ve öğrenmek isteyen Wes-
ton, geleneksel Türk müziğini
tanımayı ve bu motiflerden yeni
besteler oluşturmayı düşünüyor.
Weston, müzik uğraşının yani sıra
fotoğraf sanatçısı .ArianeSmokJeren
ile Gvvana'yı anlatan bir kitap hazır-
lıyor.
Billur Mazlumca'nın sergisi
• Külrür Servisi - Bıllıır
Mazlumca'nın resım
sergisi Yaşarbank Harbiye
Şubesi'nde 19 Haziran'a
dek görülebilecek. Deniz
altının nesnelerini bir
metafızik öğesi olarak
işleyen sanatçının
resimlerinde
gerçeküstücü anlayışın
izlen egemen. Mazlumca,
resimlerinde ışık ve gölgelerin keskin, doğal
olmayan karşıtlıklannı bir araya getirerek gerçekle
gerçek dışı arasındaki dönüşüme farklı bir bakış
açısı getiriyor. Billur Mazlumca çalışmalannı halen
Incı Eviner Atölyesı'nde sürdürüyor.
Tapihçinin Muttağı'nda
Edhem Eldem
• Kültür Servisi - Her ayın üçüncü perşembe günü
Tanh V'akfı'nın Eminönü'ndeki Bilgi-Belge
Merkezi'nde yapılan "Tarıhçinin Mutfağı' söyleşı
dizisinin haziran ayındaki konuğu Doç. Dr. Edhem
Eldem olacak. Boğazıçi Üniversitesi Tarih Bölümü
öğretim üyesi olan Eldem'in 18. ve 19. yüzyıl
Osmanlı ekonomık ve toplumsal tarihi üzenne
yayınlan bulunmakta Tarih Vakfı'nın Osmanlı
Bankası tanhi araştırma projesınin yöneticıliğini
sürdüren ve Osmanlı Bankası Tanhten izler
Sergisi"nden hatırlanacak olan Eldem, aynı
zamanda tstanbul Dergısi'nin Yayın Kurulu ve
Toplumsal Tanh Dergısi'nin danışma kurulu üyesi.
Tarih meraklılan bu söyleşıde Eldem'ın
çalışmalannı nasıl yürüttüğünü, nasıl araştırdığını,
nasıl yazdığını. tarih yazarken konuyu nasıl
belirlediğini ve nelere dikkat ettiğini dinleme
olanağı bulacaklar.
Saint Joseph'ten heykel korosu
• Kültür Senisi -Saınt
Joseph Fransız Lısesi
resim öğretmeni Selçuk
Kızılışık ve
öğrencilerinin 4 ay süren
zorlu bir çalışmadan
sonra ortaya çıkardıklan
heykellerden oluşan
sergi, 20 Haziran'a dek
okulun sergi salonlannda
ziyarete açık kalacak.
Paganini'nin Parma'da
verdiği özel bir
konserden esinlenen
'Koro' sergisi için
Selçuk Kızılışık ve s* oğrenci çalıştı. Rölyef-heykel
kombinasyonu olarak tasarlanan ve gerçekleştirilen
kompozisyonda. 7 heykel yer alıyor. Çalışmalar
sırasmda okul müdürü Michel Bertet'den büyük
destek aldıklannı söyleyen Selçuk Kızılışık.
amaçlarının formu tanımak, ınsan vücudunun
oranlannı, dokunarak. parçaları sonradan eğip
bükerek detaylan ile birleştırerek öğrenmek
olduğunu açıkladı.
günleri• Kühür Servisi-Beşıktaş Beledıyesı tarafindan
geleneksel hale getirilen kültür ve sanat
şenliklerinin 8.'si yann başlıyor. 21 Haziran'a dek
sürecek şenlik kapsamında halk konserlen. tiyatro
gösterileri, söyleşi ve paneller, fotoğraf sergisi,
Yugoslovya. Makedonya, Slovakya ulusal halk
danslan ekiplerinin gösterileri yer alıyor.
Ortaköy Kültür Merkezi'nde dün "Eski Beşiktaş'
fotoğraflan sergisinin açılışıyla başlayan şenlik
etkinlikleri. Beşiktaş Gösteri Merkezi ve Akatlar
Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Beşiktaş
Gösten Merkezi'ndeki etkinlikler şenlik boyunca
her akşam 20.30'da başlayacak. Ortaköy sahilinde
de her akşam saat 18.30'dan itibaren yerli ve
yabancı halk danslan topluluklannın gösterileri yer
alacak. Etkinliklerin tümü ücretsiz olarak
ızlenebilecek.
Eşkıya'ya büyük ödül
• Kültür Servisi-'Eşkıya', Portekiz'de düzenlenen
14. Troıa Uluslararası Film Festivali'nde büyük
ödülün sahibi oldu. Yönetmenliğini Yavuz
Turgul'un yaptığı ve başrollerinı Şener Şen ıle Lgur
Yücel'in pavlaştıklan Eşkıya'nın beğeni topladığı
festivalde Jerzy Sthur En Iyi Erkek. Jodhi May En
tyi Kadın oyuncu ödülüne değer bulundu. Jüri Özel
Odülü. Jerzy Sthur'un 'Love Stories' isimli filmıne
verildi.
Bolşoy Balesi geliyor
• Kültür Servisi - Dünyaca ünlü Rus bale topluluğu
Bolşoy 21. 22 ve 23 Temmuz tarihlerinde
İstanbul'da olacak. Yapı Kredi kültür hizmetleri
çerçevesinde Açıkhava Tiyatrosu'nda sahne alacak
olan Bolşoy Balesi. Kuğu Gölü de dahil olmak
üzere. sezon boyunca Moskova'da sergıledığı
repertuvanndan örnekler sunacak. Bolşoy ilk olarak
1989 yılında, yine Yapı Kredi Bankası"nın
girişimleriyle Türkiye'ye gehniştı.
BUGUN
• BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Güney Kampus
Yeşıl Alan'da saat 21.00'de Fahir Atakoğlu'nun
konseri izlenebilir.
• AKSANAT'ta 12.30 ve 18.30 saatlerinde laser-
disc'ten Mozart'ın 4 ve 5 numaralı Violin
Konçertolan izlenebilir.
• BORLSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 19.00'da Oya Ergün ve Osman
Bayman'ın klasik müzik konseri izlenebilir.
• KASİMOVA KARDEŞLER ve Erkan Oğur saat
19.00'da AKM Küçük Salon'da piyanoda Murad
Adıgüzelzade eşliğinde bir konser verecek.
12. ULUSLARARASI İZMİR
FESTİVALİ
BLGÜN
• KÜLTÜRPARK AÇIKHAVA TİYATROSL nda
saat 21.30'da Cenevre Büyük Tiyatrosu Balesi
izlenebilir.
26. ULUSLARARASI İSTANBUL
MÜZİK FESTİYALİ
BUGÜN
• AYA İRİNİ MÜZESİ'nde saat 19.00'da
Mariinski Tiyatrosu (Kirov Operası), Çaykovski'nin
'Maça Kızı" operasının konser yorumunu sunuvor.
YAR1N
• AYA İRİNİ MÜZESİ'nde saat 19.00'da Mariinski
Tiyatrosu (Kirov Operası). Wagner'in 'Parsifal'
operasının konser yorumunu sunuyor.