Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 HAZİRAN 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Topuz'dan
mubaliflere
GAZİANTEP
(Cumhuriyet)-CHP
Ankara Milletvekili Ali
Topuz, Başbakan Mesut
Yılmaz ile Deniz Baykal
arasında erken seçime
yönelik vanlan uzlaşmaya
aynen katıldığmı belirterek
milletvekilleri Aydın Güven
Gürkan, Fikri Sağlar, Ercan
Karakaş ve Seyfi Oktay'ın
tepkilerinin ve
eleştinlerinin yersiz
olduğunu söyledi. Yılmaz-
Baykal görüşmesine
yönelik eleştirileri basından
öğrendigine dikkat çeken
CHP'li Ali Topuz,
millervekillerinin bunlan
kamuoyu önünde değil,
grupta çıkıp anlatmalannı
ve gerekçeleri ne ise onu
söylemelerini istedi.
Yılmaz'dan
Yargıtay'a
ziyaret
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Mesut
Yılmaz, Yargıtay Başkanı
Mehmet Uygun'u ziyaret
etti. Uygun, Türk Ceza
Yasası'nın bütününde
degişiklik yapan ön
tasannın gözden
geçirilmesini istedi.
Başbakan Yılmaz,
beraberinde Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu olduğu
halde Yargıtay Başkanı
Uygun'a yaptığı ziyaret
sırasında, "Yüksek
mahkemenin
hükümetimizden olabilecek
talep ve ihtiyaçlannın
karşılanması konusunu da
görüşeceğiz" dedi.
Bakanlık-TESK
işbirliği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Egitim
Bakanlığı ile Türkiye Esnaf
ve Sanatkârlan
Konfederasyonu (TESK)
arasında imzalanan
işbirliği, protokol ile
mesleki eğitimin piyasa
gereksinimlerine göre
belirlenecek. Milli Egitim
Bakanı Hikmet Uluğbay,
eğitimin temel
^maçîanndan birinin de
"üretkenliğiarttırmak
olduğunu vurgulayarak
"Olanaklanmızı atıl
tutamayız. İmzalanan
protokolle öğrencilere okul
bittiğinde iş ortamı
sağlanacak" dedi.
'Turistik belge
verilmesin'
• EDİRNE(AA)-Edirne
Valisi Mehmet Canseven,
ses sanatçısı Muazzez
Ersoy'a silahlı saldınnın
yapıldığı Edirne'deki
Kervansaray Oteli halen
geçici ruhsatla işletildiğini
belirterek otele Turistik
Belge' verilmemesi için
Turizm Bakanlığı'na
başvuruda bulunduklannı
belirtti. Oteldekalan
müşterilerin isimlerinin
ilgili yerlere
bildirilmemesinden dolayı,
bir vergi kaçakçılığmın da
söz konusu olduğunu
bildiren Canseven. "Edirne
Defterdarlıgınca otel
hakkında yasal işlem
başlatıldı" dedi.
Pompalı tüfeğe
smıplama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM lçişleri
Komisyonu, pompalı
tüfeklerin haznelerinin
ikiden fazla fişek
alamayacak şekilde
sabitlenmesini ve
gerektiğinde Bakanlar
Kurulu'na toplatma yetkisi
verilmesini öngören yasa
tasansını kabul etti.
Tehdit
mektupları
• DÎYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ı mahkûm
eden Diyarbakır 3 no'lu
Devlet Güvenlik
Mahkemesi hâkimlerine
tehdit mektuplan geliyor.
Türkiye'nin dört bir
yanından ve yurtdışından
gelen mektuplarda
hâkimler din düşmanı
olmakla suçlanıyor.
Kuran'dan ayetlere yer
verilen mektuplarda
hâkimlerin yakın zamanda
cezalandınlacaklan da
iddia ediliyor. Hâkimlere
•vsrdikleri karardan dolayı
çok sayıda kutlama
mektuplan da geliyor.
Yılmaz ve Baykal'm henüz imzalamadıkları protokol fiilen yürürlüğe girdi
Once yasalar, sonra seçimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal arasında vanlan uzlaş-
mayla ilgili pürüzler ortadan kalkarken
anlaşma fiilen yürürlüğe girdi. TBMM
Genel Kurulu bugün, Haller ve Mera Ya-
sası çıkana kadar çalışacak.
Ortaklanyla arasında herhangi bir so-
run bulunmadığını belirten Yılmaz. Mec-
lis'in gündemindeki tüm yasalan çıkar-
dıktan sonra seçim karan alınacağını bil-
dirdi. Yılmaz, seçim hükümetinin yapısı-
nın da bundan sonraki görüşmelerde be-
lirleneceğini söyledi.
Yılmaz'ın dün protokolün yazımı için
bir araya geleceklerini açıklamalanna
karşın ANAP ve CHP grup başkanvekil-
leri görüşmediler. ANAP Grup Başkanve-
kili Ûlkü Giiney, Yılmaz'ın kendilerine
protokolün yazımı için bir araya gelme-
leri konusunda herhangi bir talimat ver-
mediğini belirtirken bunun için çok da
Soruşturma komisyonu
• Ortaklanyla arasında herhangi bir sorun olmadığını söyleyen Yılmaz,
"Gündemdeki yasalardan sonra seçim karan alacağız. Seçim hükümetinin
yapısı, bundan sonraki görüşmelerde belirlenecek" dedi. TBMM, bugün
Haller ve Mera Yasası çıkana kadar çalışmalarını sürdürecek.
gerek olmadığını söyledi ve CHP grup
başkanvekilleriyle Haller \e Mera Yasası
çıkana kadar bu gece çalışılması konu-
sunda uzlaştıklannı, gelecek hafta başın-
da da yeniden oturup görüşeceklerini kay-
detti. Uzlaşma gereği. gelecek hafta gün-
demdeki yasa teklif ve tasanlannın görü-
şülmelerine, vergi tasansıyla başlanması
bekleniyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevifin
"Uzlaşmayı bozan taraf olmam" açıkla-
masının ardından taraflar rahatladı. Yıl-
maz ve Baykal'ın henüz imzalamadıkla-
n protokol. fiilen yürürlüğe girdi. Yılmaz
önceki gün, gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlarken bu konuda ortaklanv la herhan-
gi bir sorunu bulunmadığını söyledi. Yıl-
maz. "Bu bir uzlaşmadır. Herkesin birta-
kım çekinceleri olur. Herkes bir adım atar.
uzlaşır. Şu an Sayın Baykal ile vardığımız
uzlaşmaya ters düşen herhangi bir husus
söz konusu değil. Ama, hiç kimsenin bu-
nu gönüilü kabul etmediğini ben daha ön-
ce zaten sö> ledim. Bu, bizi şartlann zorla-
dığı, Meclis'i çahştırma amacına vünclik
bir uzlaşmadır. Ortaklanmla bu konuda
herhangi bir sorunum \oktur" dedi.
Yılmaz, başka soru üzerine Cumhur-
başkanı'ndan uzlaşmanın iiçüncü tarafı
olmasını istemediklerini belirterek "Sa-
dece kendisinin bu konudaki görüşünü
alıp ona göre hareket etme>i kararlaştır-
mıştık, o mutabakatımız aynen yürürlük-
tedir" dedi.
1999 Nisanf nda erken genel seçimin
yerel seçimlerle birlikte yapılacağını kay-
deden Yılmaz, o zamana kadar Meclis'i
çalıştırıp belirlenen yasalan çıkaracağını
\e ardından da seçim karan alacağını bil-
dirdi. Yılmaz, yıl sonunda seçim hüküme-
ti oluşturulacağını belirtirken de seçirn
hükümetinin yapısı konusunun da bun-
dan sonraki görüşmelerde belirleneceği-
ni söyledi. Yılmaz, seçim karannın Mec-
lis tatile girmeden alınacağını sözlerine
ekledi.
ANAP ve CHP grup başkanvekillerinin
diğer hükümet ortaklannın da destek ver-
diği uzlaşmasına göre; görüşülmekte olan
hal >asa tasansından sonra Mera Yasa-
sı'nda bir degişiklik yapan tasan; ardın-
dan da vergi yasa tasansı ele alınacak.
Daha sonra plan bütçe komisyonunda gö-
rüşmelerinin tamamlanması beklenen ye-
rel yönetım reformuna ilişkin tasarının
Meclis'ten geçirilmesi öngörüldü.
Çiller, Bolu'daki
çiftliğini gizledi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çiller'in. mal-
varlığıyla ilgili savlar üze-
rine oluşturulan Meclis so-
ruşturma komisyonuna
ilettiği I997tarihlimalbil-
diriminde, Bolu - Gövem
Tatarlarmevkiindeki arazi
üzerine yaptırdığı villa
yer almadı. Çiller'in ko-
misyona gönderdiği son
mal bildiriminde. Bolu'da-
ki arazi ile Kuşadası'nda-
ki çiftlik evi "tarla" görün-
dü. Bolu'daki arazinin de-
ğeri de yalnızca 3 milyar
lira olarak gösterildi. Çil-
ler'in mal bildiriminde,
ABD Salem'de restorana
dönüştürüldüğü belirtilen
binası da "müstakil ev"
olarak görünüyor.
TBMM Tansu Çiller'in
Malvarlığını Soruşturma
Komisyonu, dünkü toplan-
tısında, önerge sahibi olan
ANAP'h /Mımet Al-
kao'nın biigisine başvur-
du. Alkan savlan özetler-
ken DYP'li komisyon üye-
lerinin "Yeni kanıt var mu
onu göster" sözleri üzeri-
ne tartışma çıktı. Alkan'ın
"Kanıt sunmak benim gö-
••evün değil, komisyonun
görevi. Meclis, soruşturma
komisyonu kurulmasına
karar verdi. Böylece iddi-
alann araştınlması gereği-
ni kabul etti" dediği öğre-
nildi.
Toplantıda DYP'li üye-
ler liderlerini savunurken
ANAP'lı Erkan Mum-
cu'nun "Avukatın yazıp
önünüze koydugu mefinle-
ri okuyorsunuz" sözleri
üzerine ortamın gerginleş-
tiği bildirildi. Edinilen bil-
giye göre DYP'li Ergun
Özdemir, Mumcu'ya "Se-
nin yaşm kadar benim tec-
rübem var. Sen kısa panto-
lonla dolaşırken ben böyle
işlerle uğraşıyordum
1
" de-
di. Komisyon başkanhk
divanının daha sonra ken-
di arasında yaptığı toplan-
tıda. "DYP'lilerin komis-
yon çalışmalannı engelle-
me oyununa gehneme" ge-
reği üzerinde duruldu. Bu-
rada aynca, çalışmaların
Özer Uçuran Çüier'ın
ABD'ye transfer ettiği 1
milyon dolann kaynağının
araştınlması. Bolu ve Ke-
mer'deki villalann kayna-
ğı üzerinde yoğunlaştınl-
ması karan alındı. Komis-
yon. Kuşadasf ndaki çift-
liğin ne zaman, kaça alın-
dığını öğrenmek için de ta-
pu kayıtlannın istenmesini
kararlaştırdı.
Çiller'in 1995, 1996 ve
1997 mal bildirimleri de
komisyona ulaştı. Mal bil-
diriminde Çiller, Suna Pe-
lister adına satın aldıklan
üzerinde villa bulunan Ku-
şadası'ndaki çiftlik arazi-
sini ise "taria" olarak gös-
terdi.
Çillerler'in Bolu Gö-
vem-Tatarlar'daki arazi
üzerine yaptırdığı çiftlik e-
vi mal bildirimlerinde yer
almadı. Çillerler'in "tar-
la" olarak gösterdiği bu
arazinin bedeli ise 1997
mal bildiriminde 3 milyar
28 milyon lira gösteriliyor.
Çillerler'in ABD Sa-
lem'de, restoran halinege-
tirdiği belirtilen bina ise
"müstakil ev" olaralt mal'
bildiriminde yer Sftyor.
Özer Çiller'in Antalya
Beldibi'ndeki pansiyonu-
nu işleten Aytaş AŞ'deki
hissesinin değeri ise 1997
fiyatlan ile 3 milyar 187
milyon lira gösterildi.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
DSP lideri, Baykal'ı hedef alarak 'Hükümeti süründürmek istiyor' dedi
Ecevit: Baykal'ın tavrı ilkelANKARA (Cum-
huriyet Bürosu)- Baş-
bakan Yardımcısı Bü-
lent Ecevit. Başbakan
Mesut Yılmaz ile
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın seçim uzlaşmasıy-
la ilgili olarak "bazı vönlerini uy-
gun bulmasalar da engel çıkarmaya-
caklannT söyledi. "CHP'yeödün-
ler \ermek >erine, tam tersi bir ta-
vır izlenebilirdi" diyen Ecevit,
~Ba> kal. hükümeti aylarca bo\nun-
da idam fermanı\la süründürebile-
ceğini düşünüyor. Bunahm umurun-
da değü" dedi. Ecevit, uzlaşmaya
eleştirileriyle ilgili olarak "ilkel"
sözcüğünü kullanan Ba>kal'a. "Bu
tavn son derece ilkel bir davranış.
Yılmaz soruşturma komisyonuyla
ilgili olarak koyduldan ta\ir da ilke-
tideğil,ilkeT karşılığını verdi.
Ecevit, grup toplantısında seçim
uzlaşmasınıdeğerlendirdi. 1999 yı-
lında iki seçimin bir arada yapılma-
sı, yıl sonunda Başbakan \"ılmaz'ın
istifa etmesi ve "Baykal'ın uygun.
güvenilir bulacağı bir kişinin başba-
kanlığında seçime gidilmesi" konu-
larında uzlaşıldığını bildiren Ece-
vit, şu değerlendirmelen >aptı:
"Kanımca bö\lc bir anlaşmava
gerek \oktu. Bence CHP ile Mec-
lis'in öncelikleri konusunda anlaş-
mak yeterlivdi. Biz daha önce Parti
Meclisimizde CHP istediği zaman
desteğini çekebilir, pazaıiığa gerek
yok. karan almıştık. \ılmaz pazar-
lığı sürdürmekte yarar gördü. Re-
form yasalannın çıkanlması için
CHP'nin desteğini güvenceve almak
amacıyla bazı ödünler \ermek ge-
rektiğini düşünüyordu. Yılmaz'ın
bu ödünleri vermesini, başbakanlık-
tan çekileceğini açıklamasını sav gıv -
la karşılanm. Reform tasanlanna
CHP destek vermezse seçime gide-
riz. denebilirdi."
Bav kal' m önceki günkü grup top-
lantısındaki "Bu hükümet umut
odağı olmaktan çıktı. yük olma>a
başladı" sözlenne de Ecev ıt. "Tam
tersine bu hükümete bağlanan
umutlar gitgide arttı" yanıtını ver-
di. Ecev it. genel ve yerel seçimlerin
birlikte vapılmasınaitirazları olma-
dığını söyledi.
Düşük profil tartışması
Ecevit. CHP lıderı Ba>kal'ın
"hükümeti avlarca boynunda idam
fermanıvla süründürvbileceğini"
düşündüğünü savundu. Ecevit. "6
a\ sonra da düşük profilli hükümet
kurulacakmış. Övlc bir hükümetin
kurulması kolay olmayacaknr. Fazi-
let Partisi Genel Başkanı. şimdiden
başbakan ada\ lığını ilan etti. Gerek
rejim. gerekse Cumhurbaşkanı'nın
ataması aşamasında bunalım çıka-
cağı bellidir. Ancak bunalım Bav-
kal'ın umurunda değildir. İşi zaten
bunalım yaratmakur" dedi.
Türkiye'nın en az yanm yılının
heba olacağını sav unan Ecevit; TB-
MM yolsuzluğu ve Şişli olayian ne-
deniyle Yılmaz'ı "mahkûm eden"
Baykal'ı da eleştirdı. Ecevit "Yıl-
maz'la anlaşırken, düriistlüğünü
övüyor, sonra bu aniaşmanın mü-
rekkebi kurumadan mahkûm edi-
yor. Benim için kullandığı sözcükle,
Sayın Bav kal'ın bu da% ranışı son de-
rece ilkel. N ılmaz'la ilgili soruşturma
komisyonu kuruiurken ilkeli dav-
randıklannı söylediler. İlkeli değil.
ilkel. Eski Meclis Başkanı, sadece
ANAP'ın ovlanyla değil, Meclis ço-
gunluğunun ovlanyla seçildi. CHP
de oy verdi. İSKİ. Şişli'den daha ha-
fif değildi. Şişli Belediye Başkam'nın
yakasına yargıdan önce partisi ya-
ptşd." diye konuşru.
Ecev it. sonuç olarak 1999 yılı Ni-
san ayında seçimlerin yapılmasının
kesinleştiğini belirterek şöyle de-
vam etti: "Bize düşen göre\. seçim
ortamından etkilenmeden var gücü-
müzie ülke hizmetinde çalışmalan-
mızı sürdürmektir. Yılmaz ile Bay-
kal'ın üzerinde anlaştıklan hükü-
met modeli konusunda ciddi kay gı-
lanmızvar. İstifa karan münhasıran
Başbakan'ın karandır. Anlaşmaya
rağmen reform yasalan çıkmaz,
ekonomideki olumlu gidiş bozulur-
sa bunun sorumlusu herhalde hü-
kümet ortaklan olmaz."
Tı
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Anılar...
Erdal Inönü'nün anılarının ikinci cildi yayımlan-
dı...
Erdal Bey'le ilk kez 1984 yılında karşılaştım. SO-
DEP Genel Başkanı olarak Çukurova'ya gidiyor-
du. 1984 yerel seçimleri öncesiydi. Once Ada-
na'ya, oradan Taşucu'na ve Antakya'ya gittik.
Sonra Marmara'ya. oradan Ege'ye indik...
1984 yerel seçimlerinde SODEP başarılı ola-
madı...
ANAP yüzde 41, SODEP yüzde 23.4, DYP yüz-
de 13.2, HP yüzde 8.8, MDP yüzde 7.1, RP yüz-
de 4.4 oy aldı...
HP ve MDP büyük oy yitimine uğramıştı...
SODEP'in Ankara, Istanbul ve Izmir mitingini
izlemiştim...
Her iki miting de çok görkemli geçmişti...
Erdal Inönü, "Anılar ve Düşünceler" kitabında
şöyle anlatıyor 1984 yerel seçimler öncesi miting-
leri:
"Istanbul mitingi Saraçhane'de yapıldı ve bü-
yük bir katılımla, örgütümüzü memnun edecekbi-
çimde, coşku içinde geçti. Bu mitingde ilk kez
eşim de benimle beraber kürsüde göründü. Ön-
ce büyükşehir belediye başkan adayımız Korel
Göymen konuştu.
Belediye başkanı seçilirse neler yapacağını kı-
saca anlattı. ANAP iktidarını iyice eleştirdi. Son-
re eşimle ben kürsüye çıktık. Neşe içinde taraf-
tarlanmızı selamladık. Konuşmamda SODEP'in
ana politikasını özetledim.
İlk hedefimizin demokrasiyi tüm kurum ve ku-
rullarıyla işletmek ve yerleştirmek olduğunu tek-
rar ettim. Özal'ın ülkeyi şirket gibiyönettiğini ve
bu yönetimin halkın sıkıntılarını arttırmaktan baş-
ka bir sonuç vermeyeceğini bir kez daha anlat-
tım. Alkışlarla sözümü kesenpartililer, 'Başbakan
Inönü' diye bağırıyorlardı. Onlara teşekkür ettim
ve 'Beni seçmenize daha vakit var, şimdi Göy-
men'i seçeceğiz!' uyarısını yaptım.
Hürriyet'in yayınından söz etmeden, 'Aleyhi-
mizde söylenenlere itibar etmeyin, bizim dış odak-
larla hiçbir bağımızyoktur!' dedim. Ben bunu söy-
lerken ilçelerde dolaşan Özal, Beykoz'da halka
sesleniyor ve 'Meşhur Bizim Radyo var ya, şunu
yapın, bunu yapın diye talimat veriyor; bunlan,
hem içeridekileri, hem dışandakileri beraber tuş
yapalım' diyerek Hürriyet'teki haberi aleyhimizde
kullanıyordu."
• • •
1984 yılında Hürriyet Erol Simavi'nin, Günay-
dın ise Haldun Simavi'nindi. İki gazete de Türki-
ye'deçok etkiliydi...
Hem 1980 öncesi hem de 1980 sonrası iki ga-
zete de 'so/'a karşı klasik yöntemi uygulardı:
"Komünistler CHP'de... CHP Moskova 'dan pa-
raalıyor..."
1984'te silah SODEP'e çevrilmişti:
"Bizim Radyo SODEP'İ destekliyor..."
Bu tür haberler seçimlerden bir gün önce veri-
lirdi...
Erdal Inönü anlatıyor:
"Bu son günlerde Hüniyet gazetesinin manşet-
ten verdiği birhaber, seçim şansımıza hiç beklen-
medik ve hak edilmemiş bir darbe indirdi. Habe-
re göre Doğu Almanya 'da yayın yapan komünist
partisinin propaganda aracı 'Bizim Radyo', Tür-
kiye'de 25 Mart seçimlerinde SODEP'in destek-
lenmesi gerektiğini söylemişti. Büyük bir başlık-
la verilen bu haber, kuşkusuz, birçok iyi niyetli va-
tandaşımızın aklını kanştıracak, SODEP adaylan-
na oy vehrsem acaba yanlış biriş miyapmış olu-
rum kaygısını uyandıracaktı. Hürriyet'in bu man-
şeti 'Bizim Radyo'nun seçimde hiç rol oynama-
yacak öğütlerini aniden SODEP aleyhinde çok
etkili bir propaganda silahı haline getirmişti. Ade-
ta, 'Sakın SODEP'e oy vermeyin' demenin bir
başka şekliydi. Üstelik bu mesajın yersiz, yanlış
ve haksız olduğunu vatandaşlarımıza anlatacak
zamanımız da kalmamıştı. Bence böyle bir yayı-
nın bu anda ortaya çıkması, belden aşağı vurmak
gibi oyunun kurallarına uymayan bir hareketti.
Hürriyet'in niçin bunu yaptığını anlayamadım.
Çünkü seçim kampanyası boyunca, partimizin
etkinliklerini tarafsız biçimde yansıtmıştı. Kendi
kendime vardığım yorum, sosyal demokrat bir
partinın seçimden birinci çıkmasını güvenlik açı-
sından tehlikeli gören nüfuzlu bir çevrenin bu çı-
kışın arkasında bulunduğu şeklindeydi. Anlaşı-
lan, sosyal demokrasinin korkulacak bir şey olma-
dığını kabul ettirmek için daha bir süre uğraşmak
gerekecekti."
• • •
Erdal Inönü'yü ne SHP ne de bugün CHP taba-
nı anlabildi; onun demokratik kişiliğine sahip çık-
madı...
Şimdi o siyaseti ve özellikle CHP'yi uzaktan iz-
lemeyi sürdürüyor, anılannı yazıyor...
Erdal Bey, CHP'de politikayı sürdürseydi bugün
CHP oyları yüzde 10'larda olur muydu?
Hiç sanmıyorum...
Siyasette güzel konuşmak yetmiyor, kitlelere
güven vermek, onları inandırmak gerekiyor...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (g posta. cumhuriyet. com. tr C A G D A S Y A Y I N L A R I
Yaz geldi sayılır.
Hani hamarat hanımlar yaz
temizliği yaparlar, kışlıkları naf-
talinleyip dolaba kaldırır; tişört-
leri, sandaletleri çıkarır, mayo-
ları fılan kolay bulunacak yerle-
re koyarlar ya, ben de kollan sı-
vadım...
Tabii benim hamaratlık bilgi-
sayarla sınırtı. Bütün bir kışın
ve kış gibi geçmiş bahann bi-
riktirdiği dağınıkyazıları birdü-
zene koymak, sınıflandırmak,
dosyalamak için işe koyuldum.
Bir tür yaz temizliği.
Oyalayıcı da. Neyi nereye,
neyi neyin yanına koyacağını-
za karar vermek için geçmiş
Tırmık'lara ekranda geçit töre-
ni yaptınyorsunuz. Belleğin de-
rinliklerine itilmiş nice olay, ni-
ce tartışma, birbiri üstüne bine-
rek tazeleniyor.
Bazen ekrandaki akışı dur-
duruyorsunuz. Çok eski birya-
zıyı, sanki siz yazmamışsınız,
yeni görüyormuşçasına oku-
maya dalıyorsunuz.
Bırak Dağınık Kalsın...
Daldım.
Refah'ın kapatılacağının.
herkesin bildiği bir sır olduğu
günlerde bir Tırmık yazılmış:
Demokratım, Refah'ı Destekli-
yorum!
Yazının içeriğinden çok, ya-
zıdan sonra kopan küçük çap-
lı fırtına bellekte canlanıveriyor.
Katılanlar, katılmayanlar, sö-
venler, övenler, kimi "Haklısınız
ama...". diye, kimi ise "Haklısı-
nız. Üstelik..." diye başlayan
mektuplar, fakslar...
Zehirli bir sorular demeti ge-
lip takıldı: Bugün (Haziran
1998) bu yazı gene yazılabilir
mi?.. Yazılsa tepkiler daha mı
şiddetli olur?.. Yazılsa yazı ya-
yımlandığı günlerde gelen öv-
gü ya da destek mektupları,
faksları gene gelir mi?
Sorulara yanıt bulmayı boş
verdim. Içimi öfkeyle sıkıntı
arası bir. bir "boğuntu" bastı.
Ekrandan fışkıran boğuntuyu
aşmak kolay. Bas"enfer"e.
kaybolsun.
Bastım. Kayboldu.
Yaz temizliğine devam. Geç-
miş "Tırmıklann ekrandaki ge-
çit töreni sürüyor. Al sana dört
dizilik bir yazı: MGK Mektupla-
n...
28 Şubat'ın dumanı tüter-
ken, Sincan'daki tankların pa-
let sesleri henüz kulaklarda
yankılanırken yazılmış. İlk mek-
tup MGK'nin "sivil" kanadını
temsil etmesi gereken Erba-
kan'a. Ikincisi, MGK'deki ge-
nerallere. Üçüncüsü MGK'nin
bir başka "sivili"ne, Tansu Çil-
ler'e, sonuncusu da devletin
başına, Demirel'e yazılmış
dört mektup.
Gazete yazısına dönmüş
dört açık mektubun içeriği çok
önemli değil. En azından, bu
yazıda sorgulanması gereken,
içerikleri değil.
Epey eski yazıları, 1998 Ha-
ziranı'ndaki gözlüğüyle okuyan
bir gazetecinin "ürküntüsü"
çok daha önemli ve altı çizile-
si.
ilk izlenim, epey yalınkat bir
duygu: "Vay be, bir zamanlar
amma dayazılaryazmışım hal"
gibisinden bir iç efelenme.
Ama hemen ardından o ka-
çınılmaz soru: Peki bu yazılar,
bugün de aynen yazılabilir mi?
Haydi soruyu daha dolaysız,
topu taca atmadan yineleye-
lim: Gazeteci Aydın Engin
efendi, bu yazılan bugün de
yazarmıydı? Yoksa eli titrer, la-
fı dolandırır; sözünü sünnetle-
yerek mi söylerdi?
•••
Topu topu 15 ay geçmiş. On
beş ay içinde ne yasalarda
önemli bir degişiklik oldu, ne
rejimde. Gazetecinin görüşle-
rinde de herhangi bir degişik-
lik yok. Hatta demokrasi üstü-
ne, demokrasinin bileşenleri
üstüne. devlet aygıtının işleyişi
üstüne düşündükleri daha da
pekişti.
Ama o çok hareketli 1997
Şubatı'ndan bu yana bu ülke-
de gene de "bir şeyler" değiş-
miş ki on beş ay önce yazdığı-
nız biryazı, kendi yazınız, sizi ir-
kiltebiliyor; içinizi belli belirsiz
bir ürküntü kaplıyor ve yazıyı
bugün de "doğru ve yerinde"
bulsanız bile, "ama sert birya-
zıymış "filan gibisinden duygu-
lara kapılabiliyorsunuz.
Sahi 15 aydan bu yana Tür-
kiye'de ne değişti de, sıradan
yazılar "sert", sıradan konular
"tabu" oldu?
•••
Içimi sıkıntı ve keder bastı.
Kendi yazdığından ürkerolma-
yı onur kırıcı buldum. Yaz te-
mizliğinden vazgeçtim. "Bırak
dağınık kalsın" deyip bilgisa-
yan kapattım.
ÇAĞININ TANIĞIÜÇ YAZAR
2. BASI
4C3 0OCTL
KUİİLAY OLAYI VE TARJKAT
KAMPLARI
4. BASI55C0OOTI
şQ
SAHCILIYILUIKUJATIUKIJ
SOKAKLAR
.SEVUAMNADKESI
BEUJDECÖ.
4. BASI
400 000 TL
KUZU POSTUNDâ KURT
2. BASI
800 000 TL
ZAMBAK SANA DA BULA$TI KAN
2. BASI
aooooon.
DİN BARONUNUN KAILARI
2 BASI
90COOC"L
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2^BASI
JERİAT PA1AII
800 000 TL
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
1 000.000 TL
Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Caddesi No:39/41
(34334) Cağaloğlü-lstanbul Te): (0212) 514 01 96