Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26MAYIS1998SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Cezada 'Reform' Bu mu !
Av. TL RGL T İİNAL Bahkesir Barosu ndan
C
eza yasalan. ülkelerin te-
mel yasalanndandır ve
devletlerin egemenlık
haklanna dayalı olarak
yapılır. Türk Ceza Yasa-
sı. Cumhuriyetin ilkyıl-
lannda. l Mart 1926 tarihinde kabul
edilmiş ve 70 yılını geride bırakmıştır.
Bu yasa yapıldığından bugüne değin.
kırkayakın değişiklige ugramıştır. En bü-
yük değişikliklerl 933, 1936.1971.1979
ve 1983 yıllannda yapılmıştır. Şimdi
TBMM Başkanlığfnca Adalet Komis-
yonuna gönderilen TCK ön tasansı ile
bu kez. Ceza Yasası kökten değişikhge
uğratılmaktadır. Yürü^lükteki Ceza Ya-
sası biryana bırakılmış. yeni madde nu-
maralanndan başlayarak dili. içeriği ve
biçimi ıtibanyla >eni bir Ceza Yasası
yapilmak istenmiştir.
1984 yılında yayımlanan, temel kanun-
larda çalışmalaryapmak üzere kurula-
cak komisyonlann kuruluş ve çalışma
usullerine ilişkin yönetmelik geregi bir
komisyon kurulmuş ve bu komisyon
1984 yılında çalışmalara başlayarak
1989 yılında birön tasan hazırlamıştır.
Bizim bu yazımızda görüş bildireceği-
miz bu tasan 1997 yılında yapılmış olan-
dır.
Komisyon Ord. Prof. Dr. Sulhi Dön-
mezer'in başkanlığında kurulmuş. Yar-
gıtay 7. Daire üyesi İsmet Kürümoğlu.
Askeri Yargıtay 3. Daire Başkanı Hâk.
Kd. Alb. Ersin EseroL Kanunlar Genel
Müdürü Uğur Aktalay, Ceza İşleri Ge-
nel Müdürü (Görev değişıkliği nede-
niyle komisyon üyeliğinden aynlmış-
tır) Jhsan Akçin, Türkiye Barolar Birli-
ğı Temsilcısi Prof. Dr. FarukErem (Sağ-
lık nedeniyle 5.3.1997 tarihinde komis-
yon üyeliğinden aynlmıştır). Istanbul
Üniv. Hukuk Fakültesi Öğretim Cyesi
Prof. Dr. Çetin Özek (18.2.1987 tari-
hinde komisyon üyeliğinden aynlmıştır).
Istanbul Üniv. Hukuk Fakültesi Öğretim
Cyesi Prof Dr. KöksalBayraktar.Mar-
mara Üniv. Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, Marrna-
ra Oniv. Hukuk Fakültesi Öğretim Üye-
si Prof. Dr. \L Emin Artuk, Ankara Üni-
ver. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Doğan Sovaslan. Istanbul Üni\:
Sıyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üye-
si Prof. Dr. Duygun Yarsuvat(i!k 5 top-
lantıya katılrruş. sonrakilere katılma-
mış). Dokuz Eylül Üniv. Hukuk Fakül-
tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahri Öz-
türk, Dokuz Eylül Üniv. Hukuk Fakül-
tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. DurmuşTez-
can, Emekli Hâkim Tuğgeneral Asken
Yargıtay eski Başkanı İsmet Onur, Ka-
nunlar Genel Müdür Yardımcısı A.Tun-
cer Sönmez, Kanunlar Genel Müdürlü-
ğü Daire Başkanı .41i Em, Kanunlar Ge-
nel Müdürlüğü Daire Başkanı F.Gülçin
Durak, Kanunlar Genel Müdürlüğü Tet-
kik Hâkimi MehmetAtaAtapek, Kanun-
lar Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi Ha-
luk Çalak. Yargıtay Cumhuriyet Savcı-
sı keskin kaylan. Ankara 4. Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı VlahmutAcarfllk
3 toplantıya katılmış. müteakip toplan-
tılara iştirak etmemiştir) oluşmuşrur.
Dikkat edilecek olursa komisyon üye-
lennin sayısal ağırlığı, Adalet Bakanlı-
ğı'nın elinde bulunmaktadır.
Komisyonda Yargıtay tek bir üye ile
temsi! edilirken. bunun dışında, Danış-
tay. Askeri Idare Mahkemesi. Sayıştay
gibi yüksek mahkemeler komisyonda
temsil edilmemiştir. Barolar Birliği üye-
si kısa bir süre temsil edildikten sonra
sağlık nedeniyle aynlmış, yeni bir üye
davet edilmemiştir. Komisyondan çeki-
len öbür üyelerin yerleri doldurulma-
mış. eksik üyelerle çalışmalar sürdürül-
müştür.
Bunun dışında hiçbir barodan. hukuk
kurum ve kuruluşlanndan üye çağnl-
mamıştır. Yine sıyasal partiler. demok-
ratık meslek örgütleri, milyonlan tem-
sil eden odalar, sendikalar. esnaf ve sa-
natkârlar konfederasyonu. medya ku-
ruluşlanna çağrı yapılmamıştır. Bunun
nedeni mevcut yönetmenliğe yollama
yaparak çözmektir.
Anayasa ve temel yasaların çıkmala-
rında. yeniden \ apılma >a da önetnli de-
ğişiklikkrde bii\ ük katılımJar sağlanıak
ve geniş halk katmanlanna. ulusa gjdi-
lerek sonuca varmak gerekir. O\sa ülke-
de y ukandaki katılım boyutlan ve ölçii-
sünde. başta ana\asa olmak üzere hiç-
bir vasanın kabul edilmediğini üzülerek
açıkJamak isteriz. Yapılan yasaJ düzen-
lemelerde ülke halkı hiç mesabesinde
kabul edilmektedir. Bu yollarla >apılan
yasalar vüzünden, üikedemokrasisi hu-
zursuz kılınmış. demokrasimiz bir tiir-
lü rayuıa oturamamıştır.
Ceza Kanunu Ön Tasansı yapılması
aşamasında Yargıtay Başkanlığf ndan
bir görüş ahnmamış ama. Yargıtay bu dış-
lanmayı onay lamayıp. Cumhurbaşkanı-
na, Başbakan ve Başbakan yardımcala-
nna. TBMM Başkanı ve vekillerıne.
Adalet Başkanı ile parti gruplanna ön
tasan konusunda raporlar sunmuştur.
Yargıtay 1. Baskaru Mehmetljygun'un
ön yazısı ile hazırlanan bu raporla Yar-
gıtay 1. Başkan Vekilı Mater Kaban. 1.
Ceza Dairesi Başkanı TürkânGiiven,2.
Ceza'Dairesi Başkanı Erdem Giiyer, 3.
Ceza Dairesi Başkanı Necip Deda, 4.
Ceza Dairesi Başkanı SamiSeiçuk.5. Ce-
za Dairesi Başkanı Namık Benli, 6. Ce-
za Dairesi Başkanı Needet Muriş. 7. Ce-
za Dairesi Başkanı Koparan Başai, 8. Ce-
za Dairesi Başkanı M.Naci Ümw, 10. Ce-
za Dairesi Başkaru ŞenerGüngör, 11. Ce-
za Dairesi Sabih Kanadoğtunun görüş-
lerini içeren raporlar incelendiğinde.
Ceza Yasası Ön Tasansının, bırakjnız
reform getirmeyi, ülkenin toplum vasa-
mını allak bullak edecek hiikümler vesı-
kıntılar getirdiği anlaşılacaktır.
Yapılan değişıkliklere çok kısa de-
ğinmek gerekirse. bu tasan birçok suç-
lann cezalarını indirdiği için. devam
eden davalar, biten. kesinleşmeyen da-
valar, bitip de kesinleşen. on binlerce,
yüz binlerce dava ve dosyalann süratle
ele alınıp bu yasaya uyulması sağlana-
caktır ki, bunun kısa sürede çözümünü
bilgisavarlar bile beceremez.
On tasanda Ceza Kanunu bulunan
uluslararası bir ceza normu olan "kanu-
nu bilmemek mazenet sayılmaz" ilkesi-
ne istisna getirmek istenmektedir ki bu
büyük sıkıntı ve hatalar getirecektir.
Bu tasanda. idam cezasını kaldırmış
ve bunun yerine müebbet hapis ve ağır-
laştınlmış müebbet hapis cezasını getir-
miştir. Ağır müebbet hapse mahkûm
olan hükümlünün. yaşam boyunca tah-
livesi mümkün kılınmamıştır.
Tasan adam öldürme cezalannı 24
yıldan 20 yıla indirmiştir. Salt işkence
cezası arttınlarak 3 yıl ceza getirmiştir.
Kan kocanın birbirlerine işkencesi ha-
linde bu ceza 4 yıla çıkanlmıştır.
Uyuşturucu kullanma halinde. kulla-
nanlann cezadan kurtulmalan için çok
tehlikeli bir yol seçilmiştır. Tasan ile
getirilen 251. madde ile uyuşturucu kul-
lananlaryakalandıklan anda, haklann-
da kamu davası açılıncaya kadar resmi
makamlara başvurarak, tedavi ettiril-
melerini isteyecek olurlarsa, haklannda
kovuşturmaaçılmayacaktır. Yani uyuş-
turucu kullananlar ceplerinde hazır di-
lekçe bulundurup. yakalanır >akalan-
maz polise ve savcıya dilekçelerini ver-
diklerinde kovuşturma duracaktır.
Cocuk düşürmede 5 yıllık bir ceza
getinlirken. 12 haftadan fazla olan ge-
belikte kadın çocuk düşürürse cezası bir
aydır. Tasannın getirdiği en önemli hü-
küm. tavanı bir yıllık hapis cezası olan
bütün hapis cezalannda kovuşturma açıl-
dığında, ön ödeme yapılırsa ne kovuş-
turma sürecek. ne mahkemeye sevk edi-
lecek ne de sabıkaya ve sicile geçecek-
tir. Içlerinde tüm inkılap yasalarının ta-
mamının bulunduğu suçlar. sarkıntılık.
cinsel taciz, tehdit. hakaret, sövme. on
dokuz günlük rapor alınabilecek tüm
dövme ve darplar. devlet memurlannın
ticaret yapmalan. müstehcen ve muzır
yayınlar. kara para hakkında bilgi ver-
meme. konuşmalann kaydedilmesi, izin-
siz çekilen resimlerin yayımlanması.
haberleşme özgürlüğünü engelleme, hi-
leli evlenme. fuhuşa teşvik. tutuklunun
kaçması. kumar. bir hakkı ispat için sah-
tecilik. sahte kimlik belgesi tanzim et-
mek, memurun görevini ihmali. emni-
yeti suistimal. ihkak-ı hak. reşidi fuhu-
şa teşvik etmek. on beş yaşından bü>ü-
ğe tasaddi. hafif hırsızlık gibi. tasanda
bulunan 96 madde ve aynca Ceza Ya-
sası dışındaki yüzlerce, bir yıllık hapis
cezası taşıyan ceza hükümlerinden. ön
ödeme yapmak suretiyle kurtulunmuş
olunacaktır.
Ceza Kanun Tasansı. hapis cezalan
yerine. getirdiği 95. maddesi> le güven-
lik önlemlerinin uygulamasını getir-
mektedir. Yargıç. hapis yerine. örneğin,
yatınlacak teminat ile bu suçun muay-
yen süre içerisinde yeni bir suç işlenmez-
se kaldmlmâsını öngörmektedir.
Ceza Kanunu Tasansı on bir yaş ço-
cuk kavramını, on ikiye çıkarmakta me-
mur deyimi içerisine uygulama açısın-
dan hizmetliler de sokulmaktadır. Ge-
tirilen para cezalan yükseltilmişse de
her yıl artmaya dair hüküm konmadığın-
dan, o da iki-üç yıl sonra değeri, caydı-
ncılığı olmayan yaptınma dönecektir.
Ön tasan yasadışı mafya örgütlerine
gözdağı vermek için işlediği suçlarda ce-
zayı artıracağı yerde cezayı indirmek-
tedir. A>TII yol kalpazanlık suçîannda da
izlenmektedir. Bu durum mafya örgüt-
lerine, kalpazanlara prim vetmeye ya-
rar.
Tasanyı bu haliyle ona>r
lamamız müm-
kün değıldir. Savcılıklarda, bütün hukuk
fakültelerinin ceza hukuku öğretim üye-
leri nezdinde Yargıtay Ceza Dairele-
ri'nde, Danıştay, Sayıştay, Askeri Yar-
gıtay. Askeri İdare Mahkemesi nezdin-
de ve aynca hukuk kuruluşlan ve demok-
ratik.kitle örgütleri, odalar. sendikalar.
medya ve siyasal partilerin bütün kat-
manlannda, en az bir yıl tartışıldıktan
sonra, toplanacak raporlar. bilim kuru-
lu tarafından değerlendirilerek hazır-
lanmalı ve yasallaşmalıdır.
ARADA BİR
MUSA SEYİRCt Analya II Klilliir
Müdürü
Fikret Otyam
Dost, arkadaş. ağabey... Okur-yazar, yazar-düşü-
nür, eleştirmen, elleri Beydağlan'nı. Urfa'da kara göz-
lü kızlan, ceylanlan, şahmaranları, atları, keçileri bo-
yar... Iki açık ve şeven göz. kameralann içine sığma-
yan... "Makineninmerceğineyüreğınitakan"', halkı-
nı seven, Harran'/ suya kavuşturan kalem...
Dost, arkadaş, ağabey... Usta.
1
Anadolu sevdalısı;
bütün vurdumduymaziıâımıza, aymazlığımıza karşın
"Hiçe çok vermeye" çalışan.
Onunla birkaç saatlık birlikteliğin keyfini çıkannak;
sessizlik, fırtına, yağmur, sonra güneşler... Harran sı-
cağı, tezek kokulan, Hacı Bektaş'ta semah, ceylan
hızı, şahmaran çevikliğı, attınsı, keçi hovardalığı, ka-
vak yelleri, çınar gölgeleri...
Çağdaş bilge, yazar, ressam, fotoğrafçı/dervış... Ar-
kadaş, ağabey, sevgili dost usta! Gelir misin, yetmiş
iki yılını mercegin altına alalım, seni konuşalım; bo-
yun büktü: "Eyvallah canlar, Hakk'a yürûmeden ya-
palım bu işi!"
28 Şubat '98, Antalya Müzesi Konferans Salo-
nu'nda onunla buluştuk, konuştuk. Dostlan Prof. Dr.
Çetin Yetkin, Metin Demirtaş, Tayfun Talipoğlu,
Saffet Uysal, Fikret Otyam'ı sözlediler. Üretmeye
doymayan bu koca adam 'sağol' demek için, 'Fik-
ret Otyam' adlı krtap irisi bir yaprtı kucağından, ku-
cagımıza sergiledi.
Türkiye Halk Bankası'nın yayımladığı Fikret Otyam
yapıtı 385 sayfa ve büyük boy.
Otyam'ın yetmiş iki yılı, hayat arkadaşı Rliz Otyam
tarafından kaleme alınmış. Ayrıca. kitabın içınde ga-
zeteci Otyam, fotoğrafçı Otyam. ressam Otyam. ya-
zar Otyam ve heykel sanatçısı Otyam yer almış. Ya-
nı sıra, ona yazılan mektuplar, öbür çalışmaları, re-
sim ve fotoğraflanndan bolca örnekler var. (*)
BirAnadolu sevdalısı sanatçının uzun yaşamını bir
yapıta sığdırmak kolay değil. Ibrahim Demırel vear-
kadaşlan sığdırmışlar. Yapıtı okurken, çınar serinliği-
ni. ceylan kaçışını, şahmaran renkliliğini, su bereke-
tini duyumsuyorsun.
'Batı Anlayışında Türk Resim Sanatı' adlı yapıtın-
da Prof. Dr. Gönül Gültekin, Otyam'ın sanatını şöy-
le yorumluyor:
"Renkçi-lekeci eğilimin öbür usta sanatçısı, Bed-
ri Rahmi Atölyesi'nden 1953'te mezun oian Fikret
Otyam'dır. Öğrencilikyıllannda gazetecıliğe başla-
yan sanatçı Doğu ve GüneydoğuAnadolu yöre hal-
kım. onlaha röportajlar yaparâk gerçek yaşamlannı
tantdı. 'Gide Gide' başlığı altında bu röportajlan ya-
yımladı. 'Ha Bu Diyar' (1959) ve 'Harran ve Inp' (1961)
gibi gazete yazılan ile tanındı. 1953'ten sonra Ana-
dolu ınsanının içye dışyaşam gerçeklerini fotoğraf-
larlabelgeledi. Fotoğraf çalışmalannı 'Memleketim-
den Insan Manzaralan' adlı Ankara ve Istanbul ser-
gileriyle ortaya koydu (1975). Böylece Fikret Otyam,
öncelikle fotoğraf sanatçısı olarak tanındı.(...)
Cumhuriyet gazetesinden emekli olduktan sonra
(1979)yoğun biçimde resim çalışan sanatçı Güney-
doğu Anadolu insanının yaşamını destansı bıryak-
iaşımla ve içtenlikle ele aldı. Lekeci eğilimınde be-
yaz tutkusu, hemen her yapıtında beyazın geniş
alanlarda değeriendirilmesiile tabloda egemen ola-
rak kullamldı ve beyaz leke anlatımında yoğun bir re-
simsel öğe oldu." Sevgili Otyam ağabey, Cumhuri-
yet gazetesindeki yazjlarının güzelliği hâlâ bende sı-
cak bir ekmek tazeliği ile duruyor.
(*) Fikret Otyam Türkiye Halk Bankası Kültür Sa-
nat Yayınlan, Ankara 1997, s: 385
Almanya'da Aşın Sağ
EFGAN CANŞEN (*)
A
Imanya'nmdoğusunda bulunan
Sachsen Anhalt e>aletinde ger-
çekleşen meclis seçimlerinde,
Alman aşın sağı büyük güç ka-
zandı. Gazeteler bu olayı, Al-
manya'nm olay karşısmdaki şaş-
kınlığı olarak verdiler. Bu sonuç gerçekten de
şaşırtıcı bir sonuç mu? Sachsen Anhalt meclis
seçimlerinde karnuoyu yokj»malannın üzerin-
de bir başan kazanan D\'U (Deutsche \blksu-
nion) Türkçesi Alman Halkının Birliği partisi-
nin başkanı ünlü Rus faşisti Jirinovski'nin can
dostu, Alman nasyonal sosyaiist çevrelerinin
renkli simasi Gerhard Frej'dır.
Frey. başta Deutsche Natıonal Zeitung (Alman
Ulusal Gazetesi). Deutscher Anzeiger (Alman
Gazetesi), Deutsche Wochen Zeitung (Haftalık
Alman Gazetesi) olmak üzere, birçok kışkırtıcı
nasyonal sosyaiist gazete ve derginin sahibidir.
Bu yüzden a şm s a | basının imparatoru olarak
anılır. Frey, politikaya adım attığından bu yana
kendisine ait olan bu gazete ve dergileri rümüy-
le kendi siyasal kariyeri yaranna kullanmakta-
dır. Alman muhafazakârçevrelerde (CDU /CSÜ)
pek sevilmeyen Gerhard Frey. neonazi gnıplar
arasında çok tutulmaktadır. 70'li yıllarda Ger-
hard Frey'in popülist yaklaşımlanndan bıkan
NPD (Alman Ulusal Partisi) onun partiye giri-
şini dahi yasaklamıştı. NPD'nin Alman aşın sa-
ğı için söylence (efsane) olan liderlerinden Adolf
von Thadden 25 Ocak 1971 tarihinde yayımla-
nan Der Spiegel dergisine verdiği demeçte onun
için "Bu tabut çivisinüı benim için hiçbir değe-
ri yoktur"demiştir. Sonralan NPD'nin hızlaçö-
zülüşü. Sosyal Liberal Koalisyon tarafından ger-
çekleştinlen ünlü "Doğu anlaşmalan" DVU'nun
yandaş sav ısını >e Frey "in popülaritesini bir hay-
li artrırdL Bu ilgiden destek alan Fre\, D\Tf'ya
ek olarak Aktion oder Neisse", "Ehrenbudel
Rudel'',Initiative Auslaenderbegrenzung (Yaban-
cıların Sınırlandınlması (lnisyatifi), "Aktion
Deutsches Radio und Fernsehen (Alman Rad>o
veTelevLAon Hareketi), "DeutscherSchutzbund
fiir \olk und Kultur (Alman Halkının ve Kültü-
rünün Korunması Birliği)", "Volksbe>vegung
für General Amnestie (Genel Af İçin Halk Ha-
reketi" adlı propaganda örgütlerini kurdu. Frey
ve cemaatinin sloganlan "Almanya Almanla-
nndır!, Yaşam Komnmalıdır. Kürtaja Ha>ır!,Ya-
bancıiara Haj ır.', Altı MtKonluk 'V'ahudi Valant-
na Son!, Almanya İçin Savaşanlara Af! (Burada
yasaklı olan nasyonal sosyaiist demek ve kişi-
ler kastediliyor). Avnıpa Birliği, Fransız ege-
menliğindeki Almanya'yı eritme birliğidir! Al-
man parası üzerindeki Alman egemenliği teslim
edilmemefidirPolarak verilebilir. Busloganlar
aynı zamanda parti ve derneklerin, yayın organ-
lannın da temel felsefesini açıkça ortaya koy-
maktadır.
Ikinci Dünya Savaşı'ndan 6O'lı yıllara kadar
ideolojik ve örgütsel olarak toparlanma süreci-
ne giren Alman aşın saği, özeliikle 6O'lı yılia-
ra gelindiğinde Almanya'da meydana gelen en
ufak bir işsizlik vs. gibi en ufak bir toplumsal
çalkantı da Alman halkının ilgisini üzerine çe-
kebilmektedir. Temelinde anti-semitizm (Yahu-
di düşmanlığı) ve farklı olana karşı olma öğe-
lerini banndıran Alman aşın sağinın karşı oldu-
ğu bugünkü iki ana hedefi Almanya'dayaşayan
yabancı işci suuA ve Avnıpa Biriiği'dir. lşsizli-
ğin de çevre kirlenmesinin de nedeni yabancı iş-
çiler olarak gösterilmektedir. Sınırlann ortadan
kaldınlması. ortak para politikalanyla supra-
nasyonal (uluslarüstü) bir konuma girecek olan
Avnıpa içerisinde de önemlerini yitirecekleri
korkusuyla Avnıpa Birliği'ne de karşı gelmek-
tedirler.
Alman hükümeti de aşın sağ hareketlef ko-
nusunda dışanya kar&ı her zaman ikili bir tavır
sergilemektedir. Bir yandan âşın sağ terörü la-
netler görünüp öte yandan bu düşüncenin polis
örgütü ve ordu içerisine dahi sızmasına gözyum-
maktadır. Almanya'da yaşayan yabancılara he-
men hemen her yerde aynmcılık yapılmakta, sı-
ğınmacılann (mültecilerin) yaşadıklan yurtlar
nasyonal sosyalistler tarafından basılmakta. ya-
kılmaktadır. Insan haklan ve demokrasi konu-
sunda kimselere söz bırakmayan Almanya, tüm
bu gelişmeler karşısında kayıtsız kalmaktadır.
Sonuç olarak Sachsen Anhalt"ta yapılan mec-
lis seçimi sonucunda DVU'nun başansı şaşırtı-
cı değıldir. Esas şaşırtıcı olan. Alman halkımn
en ufak bir toplumsal çalkantıda hemen Alman
aşın sağına dönebilmesidir. Almanya içerisinde
yıllardır yandaş îoplamak için milyonlar akıtan
Frey. çalışmalannı tüm kamuoyunun gözleri
önünde sürdürmektedir. Sadece Gerhard Frey ve
DVU değil. bugün Almanya'da "Yeni Sağ" adı
altında. "Nasyonal sosvalist bir zenci. bizim için
bir komünistten daha faydaüdır" düşüncesi ile
hareket eden gruplaşmalar söz konusudur.
(*) İstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi
Uluslararası tlişkiler Doktora öğrencisi
TARTIŞMA
Müzecilerin Yorgun Umudu...
1
8-24 Mayıs
tarihleri arasında
kutlanan Müzeler
Haftası'na bu yıl da
çözümlenemeyen
"iicret eşitsizKği" sorunu
ile girildi. Parasal
iyileştirme amacına
dönük olarak 1987"de
çıkanlan Kanun
Hükmünde Kararname
kapsamıntn aşamalı
şekiide genişletileceği
sözü yine aynı yıllarda
ilgililerce verilmiş
olmasına karşın tahsis
edilen Teknik Hizmetler
Sınıfı kadrolanndan
prehistorya, protohistorya
ve klasik arkeoloji
bölümü mezunlan
dışındaki müze
uzmanlan 10 yılı aşkm bir
süredir
yararlanamamaktalar.
Geçen yıllar ıçinde
hukuksal yollan tüketen
müzecilere Danıştay.
uygulamanın yanlış
olduğu. ancak tek
çözümünün Kanun
Hükmünde Kararname
kapsamının genişletilerek
sanat tarihi, filoloji.
antropoloji ve etnoloji
gibi bölümlerden
mezun olanlann da
kanun maddesi
kapsamına alınması
gerektiği konusunda
dikkat çekmişti.
Yıllardır müzakerelerde
tartışılmaktan
yorgun düşülen
"mağduriyet"in özünü
görmezlikten gelerek
sorunu mesleksel bir
çekişme basitliğinde
algılamak aslında ne
yazık ki kültüre ve onun
uzantısında bilime hangi
göz ve perspektif içinde
bakıldığı ile doğrudan
ilgilidir. Bu konuda
düşündüğümüz ya da
söylediğimiz her şey birey
olarak bizi. ülke olarak
kültür politikamızı'
tanımlayacaktır. Birbiriyle
iç içe geçen ve birbirini
bütünleyen bu
formasyonlann
işlev selleştiği yegâne
yerlerden biri müzeler...
Kültürün insanla
haşladığına binlerce yıl
öncesinden tanıklık edilen
bu kurum larda.
insanoğlunun daha iyiye
sahıp olabilme
gayretlerinin somut ve
kronolojik kalıntılan
korunup saklanırken aynı
talebi günümüz insanında
anlayışla karşılamak niçin
bu kadar zorolsun.
İrfan Kuruüzüm
Kültür-Sen Ist. Şb.Bşk.
Yön. Kur. A.
ERDEK ASLİV E HUKUK MAHKEMESİ
1996 78
Davacılar Fatma Gülcan vs. vekıllen tarafından davaiılar Süleyman Ağa vs aleyhlenne açtıjı miktar tezyıdt davasının yapılan açık duruşması sırasmda:
Oa\a konusuErdek ılçesı Poyrazlı köyunde kaın vetapunun 7 4 1934 tarıh 921 sırasında kayıtlı bulunan taşınmazın mıktannın arttınlması için mahkememize açılan da\anın dı-
lekçesi. davalılardan olan ve halen Erdek ilçesı Paşahman adası Poyrazlı köyünde ıkâmet ettığı belırtilen Süleyman Ağa adına bugöne kadar dava dilekçesı teblıg edıfemedıgınden.
adı geçen davalmm mahkememızde yapılacak olan 5.6 1998 tanhlı duruşmada hazır bulunması veya kendısını vekılle temsil ettırmesı ıçın ışbu ılan yazısının ılan edıldıgı tarıhten
ıtıbaren 15 gun sonra teblıg edılmış sayılacagı. duruşmaiara katılmaması halinde yoklugunda durusma yapılarak karar verilecegı ı'ıanen teblığ olunur. I İ.J.1998 Basın: 13166
Radyonuzu aydınlığa, demokrasiye, Cumhuriyet'e ayarlayın.
PENCERE
Uç Vurgulama...
Ne zaman toplumdan "Sosyal adalet istiyo-
ruz" çığlıklan yükselse, hinoğlu takımı, eski te-
raneyi temcit pilavı gibi fırına verir:
"Fakirliği mi paylaşalım?.."
Eskiden sosyal adalet isteyenleri uyutmak için
ünlü bir fıkra yinelenirdi:
ingiliz Işçi Partisi'nin ileri gelenlerinden birini
lüks otomobiline binerken gören bir emekçi:
- Maşailah, demiş, bizotobüse talim ederken,
senin işin gıcırında...
Hinoğlu yanıtlamış:
- Benim otobüsebinmemiçin değil, senin oto-
mobile binmen için çalışıyorum...
Öykü eskidir; dünyada o günden bu yana
"varsıl-yoksul" uçurumu derinleşti; 1990'lann
başında ortaya atılan YDD (Yeni Dünya Düzeni)
ideolojisi "zengin-fakir" ikilemini keskinleştiri-
yor.
Sosyal adalet ilkesi fakirliği paylaşmak anla-
mına gelmez, çünkü "eşitlik"ten değil, "ada-
tef'ten söz açıyor; "hakça paylaşım"m adı üs-
tünde değil mi!..
•
Gokdefenlegecekondu arasında beynamaz ka-
lan Türkiye'de "durum vaziyeti" acıklı...
Alafranga-Arabesk her yanda geçerli...
Gazetelerden bir haber:
"Fazilet Partisi ve CHP'nin ardından, DYP de
Tansu Çiller'/n talimatıyla Ricky Martin 7n ün-
lü şarkısı 'Une Dos Tres'in peşine düştü. Ricky
Martin'in şarkısını seçim meydanlarında çalıp
söylemekiçin harekete geçen DYP'liler, şarkı-
nın telifhakkını 50 milyara satın alıp Türkçe söz
yazdırdıktan sonra, partipropagandası için kul-
lanacaklar."
Ricky Martin Türkiye'de politikaya atılsa, lider-
liği kaparmıydı?..
YDD (Yeni Dünya Düzeni) ideolojisiyle Türki-
ye'deki kafalar öylesine yıkanıp çitilendi ki ya-
kında liderlerimizi de dışardan getirteceğiz. Çağ-
daşlaşmayı Alafranga-Arabesk ile bir tuttuğumu-
za göre neden olmasın!..
Hem Ricky bizim için biçilmiş kaftan...
Soyadına baksana:
Martin!..
"At Martini" türküsünü çığıra çığıra bugünle-
re varmadık mı?..
Bundan böyle de şarkısını söyleriz.
•
Çok partili rejime geçtikten sonra Türkiye'de
sol düşmanlığı doruğa çıktı.
Solcu dedin mi, at içeriye...
Vur kafasına!..
Kırk yıl böyle geçti; ama irtica ile işbirliği ya-
parak sandıktan çıkan sağcılar, devleti dincile-
re kaptıracak kerteye gelince, ne yapacaklannı
şaşırdılar; bugün vardıkları yerde de mürteci de-
din mi vur kafasına!..
Peki, neolacak?..
"Minarelersüngü, kubbelermiğfer, camilerkış-
/a"mıolacak?..
"Tan'kat-siyaset-ticaret" üçlemesinde her ca-
miyi dînciliğin politikadaki şubesine dönüştür-
mek isteyen irtica ortaklığı, külahını önüne ko-
yup düşünmeli; camiyi, kubbeyi, minareyi rahat
bırakmadan siyaset yapılamayacağını anlama-
lı!..
Türkiye. uzun ve ince bir yola giriyor...
Nedir o yolda geçerli olan: ,
Politikadan annmış din...
Dinden annmış politika!..
llımlısı ya da ılımsızı yok bunun; Allah'ı, Mu-
hammet'i siyasete karıştırmayacaksın, o ka-
dar...
TEŞEKKUR
Biricik oğlum
Mert'i
Haznedar Hastanesi'nde başanlı bir operasyonla
sağlığına kavuşturan
KBB uzmanı
Op. Dr. SİNAN YÜCEL'e
Anestezi uzmanı
Dr. MUHİTTİÎV KÜLLÜ'ye
yakın ilgi ve dCsteklerini esirgemeyen
değeri i can dostlanm
Op. Dr. ARMAĞAN ÖZEL'e,
Op. Dr. GIYASETTİN BLDAN'a,
hastanenin tüm doktor, hemşire ve personeline
yürekten şükranlarımı sunanm.
Dt. SAİT \1LDIZ
Özel Musevi İlköğretim Okulu
veLisesi'nde 1998-1999
eğitim-öğretim dönemi okul
ücretleri belirlenmiştir.
Anaokulu (Yemekli) 1.250.000.000.- TL
ilköğretim (1,2) YemekJi 1.100.000.000.- TL
ilköğretim (3.4,5) 860.000.000.- TL
İlköğretim (6) 1.100.000.000.- TL
Orta-Lise (6,7.8.9,10.11) 1.200.000.000.- TL
Cumhuriyet
1 O7.4