Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı. Orhan Erinç
• Genel Yavın Koordınatöru HikmetÇe-
tiöka>a # Yazıışlen Mûdünı İhrahim
Yıldız 9 Sorumlu Mudür Fikret Ilklz
• Haber Merkezı Muduru Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dh, Haberier ŞinasiDanrşoğlu#Istıhrurat Cengiz
\ ıldınm • EKonomı Mehmet Saraç • Kultur.
Handan Şenköken A Spor AbdOlkadir ^ üctlman
0 Mak.iicivT Sami Karaören # Duzeltme Abdullah
\ azıa 0 Fotogral Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Bdge
Edibe Buğra A Yuıt Haberlen Mehmet Faraç
Yavın Kurulu llhan Sclçuk
iBa^an) Orhan Erinı;, Okta>
Kurthökt llikmet Çetinkava,
Şükran Soner. Ergon Balcı.
ihrahim ^ ıldız. Orhan Bursalı,
Vlustafa Balhav Hakan kara.
\nkaraTemsılcısı Mustafa Balba> AtaturkBuUanNo
125.Kar4.Bakanl\klar-\nkaraTd 4W502orhat). Faks
4195027 • lzmır TeniMİeİM Serdar Kııık. H Zı\a
BK. 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191170 Adana
Temsılcısı.ÇetinYiğenoflu, tnonuCd 119 S No 1 Kat 1,
Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Muessese Muduru C stûn Aljncn •
Koordınator <\hmet Rorulsan #
Muhasebe Bafcnt YeiKT»Idaıe Hüseyin
Gûrer • Işletme Onder Çelik • Bılp-
Hlem \ail tnal 9 Bılgısa\ar Sistem
Mürüırt Çiler • Salı, Fazilet Kıua
MEDVA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdur Gülbin
Erduran tt Koordınator Reha
Işıtman • Genel Mudür Yardımcıs.
SetdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-513 8460-61,Faks 5138463
Va>ımla>an *e BasaD: \enı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş
TürkocagıCac 39 41 Cağaloglu 343'4 lst PK 246 Istanbul Td lO 2121 5 i : 05 05 (20hat) Faks (0 212)513 85
25MAY1SI998 İmsak: 3.39 Güneş-5.32 Öğle: 13.08 tkindi: P.03 Akşam: 20.30 Yatsr. 22.15
Ençokkazanan
numaralar
• NEVVYORK(AA)-
ABD'de orta yaşlı bir çiftin
lotodan tarihin en büyük
ikramivesı olan 195 mılyon
dolar kazanması. "en çok
kazanan numaralar"
konusunu gündeme getirdi.
ABD'nin çeşıtlı
eyaletlerinde, 6 yıl içinde
çekilen lotolar üzerinde
yapılan araştırmada en
fazla çıkan 6 numara
şunlar: 5-16-25-31-42 ve
44. Araştırma sonunda her
30 çekilişte 5, 25 çekilişte
31 ve44, 23kezl6. 24kez
25 ile 42 numaralannın
çıktığı behrlendi.
Irak'ta çocuk
• ANKARA (ANKA) -
Körfez Savaşı'ndan bu
yana. uygulanan
ambargonun Irak'ta yol
açttgı ölümler hızla artıyor.
Geçen mart ayında 5 yaşın
altındakı 5 bin 255 çocuğun
yaşamlannı yitirmesine yol
açan BM ambargosu, 50
yaş üzenndeki 2 bın 125
Iraklının da ölümüne neden
oldu. Irak'ın Ankara
Büyükelçılığfnden edınilen
bilgiye göre. 5 yaş altındakı
Iraklı çocuklardan 2 bin
26O'ı yetersiz beslenme, 2
bın 69'u zatürree ve 1288*1
de ishal nedeniyle Mart
1998'de gözlerinı yaşama
yumdular.
Kmlırmak
kuptanlacak
• KAYSERf(AA)-
Kayseri Büyükşehır
Belediyesı Su ve
Kanalızasyon Idaresı
(KAYSU). 96milyon
Alman Markı harcayarak
kuracağı atıksu antma tesisi
ile «.aysen'nin Kızılırmak'ı
kirletmesıni önleyecek.
KAYSU Genel Müdürü
Mustafa Yalçın.
Kayseri'mn atıksuyunun
Karasu Çayı'na ve bu çayın
devamındaki Kızılırmak
Nehn'ne aktığını belirteTek,
Karasu yakınlanndaki 220
bin metrekare alanda atıksu
antma tesisi kurarak,
kirliliği önlemede
ûzerlerine düşen görevi
yerine getireceklerini
İcaydetti. Yalçın,
Kızılırmak'ın geçtiği tüm
illerin antma tesisi
yaptırmalan gerektiğini
vurguladı.
Tarihi otel kiralık
• BURSA (AA)-
Atatürk'ün talimatıyla,
kendisine ait köşkün
faahçesine, sıcak su
kaynağının
değerlendirilmesi amacıyla
1935yıhnda36odave72
yataklı olarak yaptınlan,
bugün "süper otel"
görünümüne kavuşturulmuş
Bursa Çelik Palas Oteli ile
bitişiğindeki yeni otel, 30
yıllığına kiraya verilecek.
Emekli Sandığı Genel
Müdürlügü'nce "hasılat-
kira" esasma göre kiraya
verilecek otel. 173 oda ve
359 yataktan oluşurken,
Yeni Çelik Palas Oteli ise
286 oda ve 572 yatak
kapasiteli olacak.
Çocuk suçhılar
• ANKARA (UBA)-
Türkiye genelindeki
ıslahevleri ile
tutukevlerinde cezalannı
çeken 9 bin 771 çocuktan
sadece 462'sinin kız olduğu
bildirildi. Adalet Bakanlıgı
yetkililen, erkek cocuklann
sayısının kızlara oranla bu
kadar yûksek olmasını,
toplumun geleneksel olarak
kız çocuklannı daha fazla
konıyup gözetmesine
bağladılar. Buna karşıhk
erkek cocuklann daha
serbest yetiştirildiği, kan
davası basta olmak üzere
daha fazla suça teşvik
edildikleri belirtildi.
Yanık tedavisi
• ANKARA (AA)-
Yaklasık dörtte üçünün
basit yöntemlerle
önlenebileceği yanıklar,
yanlış müdahale sonucu
kişilerin ölümüne yol
açabiliyor. Gülhane Askeri
Tıp Akademisi (GATA)
tarafindan düzenlenen
Yanık Sempozyumu'nda
konuşan Prof. Dr. Naki
Selmanpakoğlu, ilerlemiş
yanıklarda yanan bölgenin
ûzerine ıslak bir çarşaf
sanlarak, kişinin hemen
hastaneye götürülmesi
gerektiğini söyledi.
Kaçak kesim ve yapılaşma yüzünden yılda 36 bin 553 dekar orman alanı yok oluyor
Orman kıyımı durmuyor
EBRU TOKTAR
ANKARA- Her yıl yaz aylannda tırma-
nan orman yangınlanyla doğal güzellikle-
rinı kaybeden Türkiye'de. kaçak kesim ve
kaçak yapı nedeniyle de "orman katiam-
lan" yaşanıyor. Arazı açma ve yerleşme
sonucu bugüne kadar 2 miKon 229 bın 785
dekar orman alanı tahrip edilirken yılda
yaklaşık 36 bin 553 dekar orman alanı kat-
lediliyor. Orman kathamlarmın yüzde
48'inin failı belirlenemezken usulsüz kesim
sıralamasında da Amasya, Adapazarı. Bur-
sa, Bolu ve Kahramanmaras. bölge müdür-
lüklen başı çekiyor. Orman Bakanı Ersin
Taranoğlu. orman alanlanndakı kaçak ya-
pılan mahkeme karan aranmaksızın yıka-
rak ormanı koruv acaklannı sö\ledi.
Geçen yıl gerçekleşen orman vangınla-
nnda 6 bin 316 hektar orman alanını kay-
beden Türkiye'de, doğal güzelliklere \ öne-
lık diğer bir tehdit de artan kaçak kesimler
ve arazi açma eylemlennden gelıyor. Bu-
güne kadar toplam 2 milyon 229 bın 7
85
• Arazi açma ve yerleşme sonucu bugüne kadar 2 milyon 229 bin
785 dekar orman alanı yok oldu. Kaçak kesimin en çok görüldüğü
iller Amasya, Adapazan, Bursa. Bolu ve Kahramanmaras. Orman
Bakanı Ersin Taranoğlu, orman alanlanndaki kaçak yapılan
yıkarak ormanı koruyacaklannı söyledi.
dekar orman alanı tahrip edilirken Amas-
ya, Mersin, İzmir. Adana ve Adapazan
usulsüz açma ve yerleşmenin en yoğun ol-
dugu kentler oldu. Yılda yaklaşık 36 bin 553
dekar orman alanı tahrip edilirken köylü-
lerin hayvanlarını ormanlarda otlatması
başka birtehdit olarak gelişıyor. Bugüne ka-
dar 27.6 mılvon hayvanın ormanlarda ka-
çak olarak otlatıldığı saptanırken usulsüz ke-
simlerin önlenmesi de bakanlıgı yasal de-
ğısjkhklere zorluyor.
Suçlular bulunamıyor
Orman Bakanı Ersin Taranoğlu. bugü-
ne kadar 1 milyon 247 bın 613 usulsüz ke-
sim yapıldığını bildırdi. Yıllık suç mıkta-
nnın 16 bin 184 adet olduğuna işaret eden
Taranoğlu. orman katliamlarının yüzde
48'inin failınin behrlenemediğini belirtti.
Taranoğlu. en fazla usulsüz kesimin Ada-
pazan. Bursa, Bolu ve Kahramanmaraş'ta
gerçekleştirildiğıne dikkat <jekti. Yapılan
çalışmalar sonucu orman arazi işgalinin
geçen yıllara göre önemli oranda düştüğü-
nü kaydeden Taranoğlu. özellikle muhafa-
za memurluklannın bölgeler arasındaki
dengesız dağılımı nedeniyle orman suçla-
nnın önlenemediğini söyledi. Taranoğlu,
7 bin 894 orman muhafaza memurunun 5
bin 304'ünün korumada kullanıldığını bil-
dırdi. Taranoğlu. orman ışgallennin ve usul-
süz kesimlenn önlenmesi ıçın yapılan ça-
lışmalar sırasındada 1 muhafaza memuru-
nun şehit edıldiğinı. 4 muhafaza memuru-
nun yaralandığını bildırdi.
Özellikle rant değeri yüksek. yoğun yer-
leşim tehdıdi altında bulunan yerlerde. be-
ton kazıklı dikenü tel çit çekilmesi uygu-
lamasına başlandığını kaydeden Taranoğ-
lu. "Bu çalışmalardan olumlu neticeler el-
de edildi. Bugüne kadar toplam 1092 kilo-
metre bcton kazıklı dikenli tel ihatası ger-
çekleştirikli'' diye konuştu.
*Muhafazaorman alanının " azlığını da
eleştiren Taranoğlu. sadece 175 bin 450
hektar alanın bu kapsamda olduğunu söy-
ledi. Taranoğlu. şiddetli derecede erozyo-
na uğrayan Türkiye'de muhafaza ormanı
alanının. toplam orman alanlan ıçindeki
pavının vüzde 1 olduğunu vurgulayarak
"Bunu yeterli görmüyoruz. Bölge miidür-
lüklerimizden gelen veni taleplerle bu mik-
tann arttınlmasına çalışılmaktadır" dedı.
Taranoğlu. kaçak kesimlen önlemek üze-
reu
devlet ormanı sayılan «rierde izinsiz>"a-
pılacak her çeşit tesisin mahkeme karanna
gerekkalmaksızınyıkılmasınr öngören bir
vasatasansı hazırladıklannı anımsattı. e-posta : tan (a prizma. net. tr
En iyi kachn oy uncular, Elodie Bouchez \e Natacha Regnier (solda) V\ınanlı > önetmen Theo Angelopoulos (sağda).
Cannes film festivalinde Yunanlı yönetmenin başansı
Ahm PalmiyeAngelopoıdos
y
un
CANNES (AA) - Uluslararası 51.
Cannes Film Festivali'nde Altın Pal-
miye'yi, Yunanlı yönetmen Theo
Angelopoulos' un "Eternity and a
Da^" fılmı aldı. Festivalin bu yılkı
jüri başkanı Martin Scorsese, Bü-
yük Jüri Ckiülü'nün de ltalyan yönet-
men Roberto Bemgni'nin "La Mta
a BeUa"ya verildığini açıkladı.
Ünlü yönetmen Martin Scorsese
başkanlığındaki 10 kışıden oluşan
jüri diğer ödülleri de şöyle belirle-
di:
lngiliz oyuncu PeterMuBan,
l
*My
NameisJoe" ftlmindeki rolüyle "en
iyi erkek o>ıuıcu*' seçildi. Fransız Elo-
die Bouchez ile Belçikalı Natacha
Regnier "The Dreamed Life of An-
gels" filmındeki rolleriyle "en iyi
kadın oyuncu" ödülünü paylaştılar.
-The GeneraT fılmiyle İrlandalı
yönetmen John Boorman "en iyi yö-
netmen" seçildi. Jüri Ödülü "La
OassedeNeigp" fılmiyle CbudeMfl-
ler ve"Festen" fılmiyle ThomasVTn-
terberg'e verildi. En İyi Senaryo
Ödülü "Henry FooJ" filmınin ABD'lı
senaristi Hal Hartley'e giderken Al-
tın Kamera Ödülü'ne de Marc Le-
\in değer görüldü. En İyi Film Ödü-
lü'nüalan "Etemity andaDay"inyö-
netmeni Angelopoulos, bundan ön-
cekı iki Cannes film festivalinde de
ödül almıştı. Ancak, Yunanlı yönet-
men bu yıl ılk kez Altın Palmiye'ye
layık görüldü. Altın Palmiye Ödü-
lü'nü 1982'dede YılmazGüney ka-
zanmış; "Yol'" adlı film büyük ödü-
le layık görülmüştü.
CTV'de yeni bir haber Programı...
Türkiye'den dünyaya açılmak,
dünyadan Türkiye'ye bakmak için:
"Açılım"
MctvB U G Ü N 2 1
A Ç «I*. L
ABD'NİN BAŞKENTİ WASHINGTON'DA ORTAYA ÇIKTI
Tecimer'in keyfi yerinde
FLAT KOZLUKLD
VVASHINGTON - Amasya'da pa-
ha bıçilmez el yazmaM Kuranı Ke-
rım'ın çalınıp satılmasında aracılık
ettiği gerekçesıyle yargılanan v e 4 5
yıl hapiscezasınaçarptınldıktan son-
ra kayıplara kanşan Ayşegül Teci-
mer (Nadir), ABD başkentinde or-
taya çıktı. İadesi ıstenen Tecimer ko-
nusunda Türkıye ve ABD arasında
sorun çıkıvor.
Uluslararası Hukuk Genel Mü-
dürlüğü tarafindan nısan ayında hak-
kında gıyabi tutuklama karan çıka-
nlan ve bir süre önce ABD'den ia-
desi istenen Ayşegül Tecimer. Was-
hington'daonaya çıktı. Kırmızıbül-
tenle aranan Halil Bezmen gibi iade
edilmeyen Tecimer, perşembe gece-
si Washington'un ünlü restoranla-
nndan biri olan Cities'de dostlan ve
genç sevgilisiyle birlıkte yaşgünü
kutladı.
Şampanyalann patlatıldığı kutla-
mada, Tecimer'in yaşgünü pastası-
nı paylaştığı arkadaşlan arasında ga-
zeteci Mehmet Ali Birandın kansı
Cemre ile Washington'da okuyan
oğlu Umur da yeraldı. Sabahın geç
V\'ashington"un ünlü restoranlann-
dan Cities'te doğum gününii kut-
layan AyşegüJ Tecimer hakkında
tüsan ayında gıyabi tutuklama ka-
ran çıkarılmış ve bir süre önce
ABD'den iadesi istenmişti.
saatlerine kadar süren partınin ar-
dından Tecimer, oradan aynldı.
Tecimer önceki gün de George-
tovvn Üniversitesı'nde School of Fo-
reign Semce'in uluslararası ilışki-
ler bölümünde okuyan küçük oğlu
Serhan Selim Nadir'in mezuniyet
törenine katıldı. Ayşegül Tecimer,
küçük oğlu Serhan Selim Nadir ve
büyük oğlu Birol Nadir, Cafe Mila-
no'da mezunıyeti kutlama yemeği
yedıler.
İade sorunu
1957 yılmda kabul edilen Ulusla-
rarası Avrupa Suçlulann iadesi Söz-
leşmesı'ne göre birinin lnterpol ta-
rafindan yakalanabilmesi için hak-
kında keşınleşmiş en az 1 yıl hapis
cezası bulunması gerekiyor. Hak-
kında kesinleşmış 4.5 yıl ağır hapis
cezası bulunan Tecimer, Adalet Ba-
kanı Oltan Sungurlu imzasını taşı-
yan bir yazı ile nisan ayında ABD'den
istenmişti.
Diplomatik kaynaklar, siyasi ve
malı suçlarla ilgili mevzuat farkJılı-
gı nedeniyle Avrupa ve ABD ileTür-
kiye arasında sorun çıktığını ve nka-
nıkhk yaşandığını belirttıler. Teci-
mer'in ABD' ye kaçtıktan sonra Nevv
York, Miami ve Washington üçgenin-
de yaşamını sürdürdüğü ve Miami'de
ev aldığı öne sürüldü.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'Dönek Bereketi'L
çeriye girmeden. Galatasaray ile Tünel arasında,
yanm saat tur atmıştım: 'Doğan Kardeş Müessese-
sı', o yıllarda, Tepebaşı'na çıkan sokaklardan binn-
deydi; Yapı ve Kredi Bankası'nın yan kuoıluşu; aynı
adı taşıyan ünlu çocuk dergısinden başka, 'Hep Bu
Topraktan' diye btr edebiyat/ sanat dergisi çıkanyor;
hepsinı yöneten, Vedat Nedim bey! Dergıye ulaştır-
dığım ikı şiir (Türkıye' ve 'Deryalar') gösterişli sayfa
düzeniyle yayımlanmış; arkasından, beklemediğim bir
davetgelmıştı: 'Telıf hakkınızı aiınız!". Gözlerıme ina-
namıyordum, o dönemde, 'telıfhakkı', ancak 'ıktidar'
dergilerinin göze alabildiğı bir 'masraf! Ayrıca, ko-
nuşmak da istıyorlarmış, hakkımda pek bir şey bilmı-
yorlarmış da!
Oysa ben, Vedat Nedim bey hakkında -şimdıkı
kadar değilse de- çok şey bıliyordum: bir tarıhte,
TKP'nin Genel Sekreterliği'nı yaptığını; kulaktan ku-
lağa fısıldanan, 1927 Tevkifatı'nda, 'partı yönetimini
ete verdiği' iddiasını; 'spartakistlıği'n ve 'Kadrocu'\u-
ğunu, vs! Adı 'dönekler' arasında geçiyordu: Ankara
Radyosu'nda müdürluk etmıştı, iktidar organı Ulus
gazetesinde, 'Resı'm Öğretmeru' diye bir romanını
okumuştum; ınce işlenmiş, zarif, fakat soluksuz bir ça-
lışmaydı: 'alafrangalığı', 'çağdaşlaşma' yerine koy-
muştu; aynı tutum, zaten Doğan Kardeş'te görülmü-
yormu? Davete 'ıcâbette gösterdiğim tereddüf, bes-
belli, bu bildiklenmden doğmaktadır, eğer, şiirlerimın,
aynca Türkiye Sosyalist Partisi'nin Gün dergisinde
çıktığını öğrendiyse, tartışacağız demektir.
Hayır, tartışmadık. Vedat Nedim bey, her an kıpır
kıpır, durduğu yerde duramaz, ufacık bir adamdı; he-
nüz 20'li yaşlannı süren 'şaır adayını' dostça karşıla-
dı; şiirlerimi, yüzüme karşı övdü: beni utandırdı; yal-
nız kalır kalmaz. birden Sovyet Sosyalizmi'nın şiddet-
li eleştirisıne geçiyor; ardı ardına. süru sepet kanıt sa-
yıp dökerek, bir zaman konuşacaktır. Ben, susuyor-
dum; bu sükûtun sebebi. onun benı değil. daha çok
kendi kendinı inandırmaya çalıştığı hıssine kapılmam-
dı; sonunda sustu, biraz mahzun. hatta kederli bir
sesle dedi ki: "...susuyorsunuz, tehlikeli bir sükût
bu!"
Arthur Koestler'i bilirsiniz ('Gün Ortasında Karan-
lık'), bir zamanlann Komintem Murahassı,ünlüya-
zar, onu bir tetevızyon programında seyretmiştim (6O'lı
Yıllar, Paris); eski bir komünistin, sonraki hayatını sor-
muşlardı, demişti ki: "...eskı bırkomünıst, hâlâ komü-
nisttir; başka bir şey olamaz; başka işe de yaramaz!";
o dakika, tuhaftır, gözlerimin önünde ansızın, Vedat
Nedim bey'in, ufacık, kıpır kıpır hayali belirmişti: ya-
rı yaşındakı, -belki daha da genç- bir şaır adayı kar-
şısında, eksikleniyordu: günah çıkanr gibiydi!
Yeniier
1
, eskileri' akladı...
Kuşağf denildi mı, niye gözümün bnünde ay-
nı göaıntü? Eskı 'dönekier'ln, o zaman ıddiaedil-
dıği gıbı, gerçekten 'haın' ve 'dönek' olamayacakla-
nnı; 68 Kuşağı'ndaki 'dönek bereketi'n yaşadıktan
sonra, anladığım için mi? Sorun beni, hanıdir rahat-
sız ediyor, yazı filan da yazdım (Bkz. 'Hangi Küresel-
leşme?', s. 281 vesonrası), rahatsızlığımı acaba şöy-
le açıklayabilır miyim?
Ne marksızm bir dindir, ne de bunun kâbesi Mos-
kova; 'döneklik' iddiasını, 'eskiler' için önce bu ger-
çek 'tartışılabılır' kılıyor; öyle sayılsalar da, o eski 'dö-
nekler' (Vedat Nedim, Vâlâ Nurettin, Şevket Sürey-
ya, Hasan Âli Ediz, Sadrettin Celâl vd); 'donup' de
neyapıyorlar; 'Sovyet Ihtilâli'nı bırakıp. Anadolu Ih-
tilali' safianna katlıyorlar; iyi de, o daha az mı anti/em-
peryalist? Öyle olsa, Komintern 'alenen ve resmen',
Mustafa Kemal Paşa'yı ve Ankara'daki TBMM Hü-
kümeti'nı destekler mi? Moskova 'komünisti'nm 'ha-
in' ve 'dönek' saydığı Kadro Hareketi, kimi hasım say-
mıştr. III. Enternasyonal'ı mı yoksa Uluslararası Ü-
beral Kapıtalıst 'Sistem'i mı? Elbette, ikincisini!
'68 Kuşağı'nın, o akla ziyan 'dönek bereketi', bü-
yük mahıyet farkını, bu noktada göstermiştir: 70'li yıl-
ların, en gözü kara foko'cu takımı, ya da Margihella
yandaşı şehir gerillası; -'hareket noktası' bu olduğu
halde -'mazlum milletler' safına geçmiş, 'kurtuluş sa-
vaş/an'nı, 'ulusal demokratık devrimlen' desteklemiş
degildir; öyle yapsalardı. savunulabilir bir çızgide bu-
lunacaklardı; oysa bunlar. kelimenin en hâlis ve en ge-
nış manasıyla, Sistem'in -yâni emperyalizm'in- safı-
na geçtiler; daha da müthişi, 'transformasyonlannı',
yıllık bir gorgüsüz arsızlığıyta teşhir ediyor; galiba bun-
dan, anlaması müşkül, 'mazohıst' birzevk alıyoriar.
Namluların 'fikriyatı'
Uç yıl kadar öne şu satırlan karalarken, söylemek
istediğim galiba buydu:
"eski sosyalistler 'doktrin' ağıriıklı fikir adam-
lanydılar; entelektüel besinlerini Jauros. Kautsky,
Plekhanof, Rosa Luxembourg, Surtan Galiyef, Le-
nin, Trotsky vb. mütefekkirlerden almışlardı; ak-
siyonu, teoriyie birlikte, onun somut olarak haya-
ta intikal ettirilişi diye alırlardı: siyasi faaliyetten
çekilmeleri, gerçekte, Komintern'in hizasından
cekimeteri anlamına geliyordu, o yüzden genel dün-
ya görüşlerini ve yaşama biçimlerini değiştirme-
miştir...''
"...68 sonrasının sosyalistleri, eytem -üstelik si-
lâhlı eylem- ağıriıklı aksiyon adamlanndan etkilen-
diler; özendikleri isimleri hele bir hatırlayinız: Mao
Zedung, Castro, Che, ya da diğer bazılan için Na-
sır, Sekou Toure, Saddam, vb.! Herkes bilıyor ki,
bu liderterin fikriyatı, daha çok namlulann fikriya-
tıdır o da ancak yan/sömürge ya da sömürge du-
rumundaki ülkelerde başanlı görünebilir..."
"...ne Türkiye o ülkelerden birisiydi, ne de Tür-
kiye'de benzer eylemlere kalkışanlar, o çapta
adamlar! Sırtlannda yumurta küfesi yoktu ya. ilk
dört yol ağzında, o ağıriıktan kurtukJular, sen sağ
ben selamet!" (Meydan. 8 Haziran 1995)
68 Kuşağı' mı? Şöyle bir özete, kim ne diyecek, çok
merak ediyorum: başlangıçta, trajik ve romantik,
bir 'devrimci gençlik' hareketiydi; sonra, 'kara mi-
zah' örneği, bir 'dönek bereketi' oldu.
Biraz daha konuşacağız.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm