Katalog

16 MAYIS 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER BM merkezi işgal edildi • CEVEVRE(AA)- Bırleşmış Milletlerin (BM) Cenevre'deki merkezi. 30 PKK'li tarafından işgal edildi. Yoğun güvenlik önlemleri altındaki BM merkezine girmeyi başaran PKK'lilerin, BM'lnsan Haklan Komisyonu yetkilüeri ile görüşmelerinin ardından binay ı terk ettikleri bildirildi. Reuters Ajansı, PKK"lilerin zorla binaya girmeye çalıştıklan sırada bir güvenlik görevlisinin yaralandığını duyurdu. ÖYS'nin değiştiri • ANKARA Mlmesi L\RA (Cumhuriyet Bürosu)- Her \ı! daha fazla ögrencinin üniversite kaptsından dönmesi nedeniyle eleştirilen Ögrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın değiştirilmesi gündeme gelirken alınan kararlar arasındaki tutarsızlık da sistemdeki kanşıklığı arttınyor. 1981 yılından itibaren uygıılanan Ögrenci Yerkştirme Sınavı'nın (ÖYS) kaldınlarak ögrencinin okuldaki başansı ve Ögrenci Seçme Sınavı (ÖSS* sonuçlanna göre üniversitelere yerleştirilmesi öngörûlürken gelecek yıl da ortaöğretim başan puanının. okullann ÖSS puanlanna göre hesaplanacak olması çelişki yarattı. Üniversitelerin işlevi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye lstatistık Günü ve Devlet tstatistik Enstitüsü'nün kuruluşunun 72. yıldönümü nedeniyle düzenlenen kutlama programında Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ayhan Çavdar bir konuşma yaptı. Çavdar. üniversitelerin başlıca işlevinin bilim üretmek ve araştırma yapmak olduğunu belirterek "Hepimizin arzuladığı hukuk devleti ancak bilimsel araştırmayla mümkün olur"' dedi. Komtsyonun raporu • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Mi!li Egirim. KülfürGençlik ve Spor Komisyon Başkanlığı tarafından üst komisyona sunulan raporda. 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin delinmesine onay verildi. Öğrencilerin 5. sınıftan sonra Kuran kurslanna gitmesini öngören Diyanet Işlen Başkanlığı Kuran Kurslan Yönetmeliği'ni "'8 yıllık kesintisiz temel eğitimin ruhuna aykın bulan" Danıştay karanna karşın; komisyon raporunda Kuran kurslanna gideceklerde yaş ve tahsil koşulu aranamayacağı kaydedildi. GYİAO toplantısı • Ekonomi Servisi - Genç Yöneticı ve Işadamlan Derneği'nin (GYİAD) 6. olagan mali genel kurul toplantısına katılan ANAP Izmir Milletvekili Rûşdü Saracoğlu. bügünkü mevzuata bakıldığında hükümetin güçsüz olmadığını. ancak gücünü kullanamadığını söyledi. Tüm partilerin lider sultası altında olduğuna değinen Saracoğlu. merkez sağ ve solun birleşmeyle tek bir partinin gelmesinin tehlikeli olduğunu belirtti. Saracoğlu, milletvekilinin seçen kişileri tanımadığını, bu nedenle tercihen iki turlu dar bölge seçim sistemini tartışmak gerektiğini dile getirdi. Yargı atamalan • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Adli yargı, yargıç ve savcılannın atanmasına ilişkin yönetmelikte değişiklik yapıldı. Buna göre, bölgelerde başansızlığı ve görev gereklerine uyumsuzluğu belgelerle saptanan yargıç ve savcılar. o bölgedeki göre\ süresini doldurup doldurmadıklarına \e meslek kıdemlcnne bakılmaksızın hizmetınden yararlanılabilecek diğer bir bölgeye, bulunduğu bölge duzeyinde bir >er \eya daha alt bölgelere atanabılecek. Gereksinim durumunda başansı görülen şargıç ve savcılar. bir alt bölgedeki ağır ceza ındhkemesi başkanlığına \ eya ağır ceza cumhuriyet başsavcılığı görevıne atanabilecek. Bunların atandıklan bölgedeki en az hizmet süresi sonunda atama istemlerine öncelik tanınacak. TBMM'nin çalıştınlması için son çare Mesut Yılmaz-Deniz Baykal görüşmesi ANAP'ta güvenoyu sesleriANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Peş peşe yapılan seçim tehditleriyle. TBMM Başkanı HikmetÇetin'ın devreye girmesi- ne karşın Meclis'in etkin çalışması sağla- namay ınca, gözler Başbakan Mesut Ydmaz ile CHP lideri Deniz BaykaTın görüşmesi- ne çevrildi. Yılmaz-Baykal görüşmesinin tarihi henüz kesinleşmedi. Bazı ANAP mil- letvekilleri de, Başbakan Yıhnaz hakkmda TBMM'de açılan soruşturma sayisının iki- ye yükselmesini gerekçe göstererek, hükü- metin Meclis'ten güven tazelemesini iste- diler. Milletvekillen böylece. CHP"nin de tavnnı netleştirmek zorunda kalacağını söyledıleT. Siyası partilenn. Radyo ve Televizyon- lann Kuruluşlan ile Yayınlan Hakkındakı Yasa'da basın patronlannın istediği yönde TBMM değişiklik yapan tasarı karşısında açık ta- vır koymak yerine izledikleri oyalama tak- tiği nedeniyle tıkanan TBMM gündemi. grup başkanvekillerinin girişimlenyle aşı- lamadı. TBMM Başkanı Çetin'in de önce- ki gün yaptığı girişim sonuç vetmeyince, son çare olarak Yılmaz-Baykal görüşmesi- nin bir an önce yapılması gündeme geldi. ANAP Grup Başkanvekili L'ğur Aksöz. i- ki liderin bir araya gelerek çerçeve konu- sunda uzlaşması zorunluluğunun ortaya çıktığını belirterek. "Liderler mutiaka gö- rüşecekama tarihi henüz kesinleşmedi'' de- di. Iki liderin ne zaman görüşecegine ken- dilerinin karar vereceğini belirten Aksöz. "Onlar görüşüp çerçeve konusunda uzlaş- üktan sonra, bize verecekleri talimatlar doğ- rultusunda grup başkanvekiileri bir araya geliriz. Zaten biz, sürekü görüşme haMnde- yiz" dedi. Başbakan Yılmaz'ın bugünkü programında yer alan Izmir gezisinı Bay- kal'la görüşme için ıptal ertığı kulıslerde dı- le getirilirken. ANAP Grup Başkanvekili Aksöz. söz konusu görüşmenin CHP kurul- tayından sonraya da kalabileceğını bıldır- di. DSP Grup Başkanvekili Ali llıksoy da. "CHP, RTİ' K dahil, geri çekilmesini, atian- masını istediği tasan varsa $ö>lcsin, atiaya- lım" dedi. 'Hükümet giiven tazelemelT ANAP'tan Mehmet Keçeciler, Hüsnü Doğan, Avni AkyoL Hüsnü Doğan \ e Mus- tafaBalcılar'ın. hükümetin Meclis"te güven tazelemesini istemesi dikkat çekti. ANAP'ın geçen hafta içinde basına kapalı olarak gerçekleştirilen grup toplantısında bazı milletvekillen. Mesut Yılmaz hak- kında Meclis"te açılan soruşturma sayısının ikiye çıkmasından duyduklan rahatsızlığı dıle getirerek, bunun partıye de zarar ver- diğıni söylediler. Milletvekilleri. güveno- yunagıtmenin "hemhükümetinkunıhışu- na hem de Mesut Yılmaz hakkındaki soruş- Uırmaya destek \eren CHP'nin tavnnı net olarak ortaya koyması acısından da yarar- h olacağını" sav undular. Hüsnü Doğan hükümetin güven tazele- meye gereksinimi olduğunu belirtirken, "Ekonomi \e borsanın istikran hükiimete, hükümetin istikran da CHP'ye bağımlı. BaykaTın istikrannın neye bağlı olduğu ise belli değil*" dedi. Mesa-Nurol, genel kurulu kilitledi • TBMM Genel Kurul Salonu inşaatını üstlenen Mesa-Nurol. yeni genel kurul salonunda kullanılan elektronik oylama sisteminin ekranındaki "ışık yansıması" sorununu çözmek için Meclis Başkanlığı ve mimann itirazına karşın projeye aykın "kapak" taktırdı. • - AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM Genel Kurul Salonu inşa- atını üstlenen Mesa-Nu- rol ile Meclis Başkanlığı, projeye aykın olarak mil- letvekili masalanna takı- lan "elektronik oylama sistemi kapagı" nedeniy- le bir kez daha karşı kar- şıya geldi. Elektronik oylama sis- temindeki "ışıkyansıma- sı" sorununa köklü çö- züm getiremeyen Mesa- Nurol. proje miman ve Meclis Başkanlığf ndan izinsiz olarak, sistem üzerine. pratik kullanımı olmayan "kapaklar" tak- tırdı. Meclis Başkanlığı ise Emlak Konut'a yazılı başvuruda bulunarak ka- paklann sökülmesini. ak- si halde yasal haklannı kullanacaklannı bildirdi. TBMM Başkanlı- ğfnın, "elektronik oyla- ma sisteminde hata oldu- ğu'" gerekçesiyle "geçici ve kesin" kabulünü yap- maya yanaşmadığı ve tes- limi yılan hikâyesine dö- nen genel kurul salonu, yüklenici fırma Mesa- Nurol ile mal sahibi Mec- lis arasında yeni bir kav- gayı başlattı. TBMM Başkanlı- ğı'ndan üst düzey birbü- rokrat. Mesa-Nurol'un, sistem hatasına karşın sa- lonu bir an önce teslim et- mek için heryolu denedi- ğini. bunun için de proje- ye aykın olarak pratik kullanımı olmayan ka- paklar taktırarak, sorunu çözmeye çalıştığını söy- ledi. Aynı bürokratın verdi- ği bilgiye göre, TBMM Başkanlığı. Mesa-Nu- rol'u. elekrronik oylama sistemindeki soruna kalı- cı çözüm bulmadan, salo- nu teslim almayacağı ko- nusunda defalarca uyar- masına karşın firma, mil- letvekillerinin masayı ra- hat kullanmalannı engel- leyen "oylama sistemi" kapağını taktı. Proje mi- man ve Meclis Başkanlı- ğı 'nın, "sökün" lalimatı- na karşın Mesa-Nurol bu- na yanaşmadı. TBMM Başkanlığı da Meclis adı- na ihaleyi gerçekleştiren Emlak Konufa bir yazı yazarak "projede yer al- mavan kapaklann sökül- mesini. aksi takdirde va- sal yollara baş\ uracakla- n" uyansında bulundu. Başkanlık yetkilüeri. baştan ben bu uygularna- ya karşı çıktıklannı belir- terek "Salonun anahtan Mesa-Nurol'da olduğu için kapak takılmasını en- geUeyemedik. Poliszonn- la da salona giremeyeceği- miz için zor durumda kal- dık. Bumın üzerine Em- lak Konut'a bir nyan ya- ası gönderikU" bilgısinı verdiler. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART rKORK TUĞUMUZ: &/İ3/' CZ&.&İU. KAMP IÇİ&İ& İktidar mücadelesi yapan genç kuşak FP'de gençler seçim öncesi yönetim değişikliği istiyor kongre peşinde SEBAHAT KARAKOVUN ANKARA - FP'nin yeni yöneti- minın emrivakiyle oluşturulması ve genç kuşakta yer alan isimlerin büyük ölçüde dışlanması partide çatlağa neden olurken, kongre he- saplan yapılmaya başlandı. Kong- reye kadar Recai Kutan'ın liderli- ğine ıtiraz etmeyen genç kuşak, er- ken genel seçimin gelecek yılın ilk- baharına kalması durumunda en geç bu yıl sonbaharda büv ük kong- reyi toplayarak yönetimi değiştir- mek için şimdıden kollan sıvadı. FP Bitlis Milletvekili Abdulhaluk Mudu. yeni yönetımin "tarminedi- ci" olmadığını belirterek. "Bu olsa olsa bir geçiş dönemi yönetimi ola- bilir'" dedi Siyasi vasaklı olmasına karşın ıdareyi elınde tutarak FP'yi dışar- dan yöneten Necmettin Frbakan ın ağırlıklı olarak kendisıne yakın ısımlere yer vererek oluşturduğu MKYK listesinin açıklanmasıyla FP'de bir süreden beri devam eden iç çalkantı daha da boyutlandı. Is- tanbul Büyükşehir Beledive Baş- kanı Recep Tayyip Erdoğan hak- kındaki dava kesınlik kazanmadığı için liderlik v anşını erteleven genç kuşak. ara formül olarak gündeme Romanya Dışişleri Bakanı Andrei Plesu: PKK'yi tanımıyoruz Bükreş'te Cem içingenişönlem BÜKREŞ(Ajanslar)-Dışışlen Bakanı İsmailCem. Balkan turu çerçevesinde dün Romanya"da yaptığı gö- rüşmelerde ikili ilişkiler konusunda devamlı istişare- lerde bulunma karan aldıklannı bildirdi. Romanya da PKK örgütünün "yasadısı eylemler'' yapması olasılı- ğına karşı alarma geçti. Romanya Dışişleri Bakanı Plesu geniş önlemler alındığmı bildirdi. Romanya Cumhurbaşkaoı Emfl Constantinesko. Başbakan Radu Vasife, Romanya Meclis Başkanı İon Diaconescu ve Senato Başkanı PetreRonuuı ile görü- şen Cem, Türk gazetecilerine gezisiriî değerlendirdi. îsmail Cem, Romanya'nın Bakû-Ceyhan boru hattı projesi ile doğalgaz projelerine, petrol ve doğalgazın kendi katkılanyla Batı AvTupa'ya taşınması yöntem- leriyie çok ilgili olduğunu kaydetri. Romanya Dışiş- leri Bakanı Andrei Plesu'nun Cem'e. Bükreş"in her türlü terörle savıaşmayı amaç edindiğini ve PKK'yi ta- nımadığını söylediği bildirildi. Romanya'nın PKK'nin bir kültür merkezi ve televizyon istasyonu kurma ta- lebini reddettiğini de açıklayan Plesu. "Bfikreş, Kürt ^adamlanıun diğer eylemler için paravan olarak kul- tanılıp kullanılmadığını bilmiyor" dedi. Öte yandan Bilderberg kentinde yapılacak gayn- resmi toplantı için iskoçya'ya geçecek Cem'in ABD Kıbns Ozel Temsilcisi Rkhard Hoibrooke ile bir ara- ya gelerek Kıbns sorununu görüşmesi bekleniyor. getirdikleri "kongreye kadar Ku- tan" seçeneğinin gerçekleşmesin- den tatmin olmadı. MKYK'de etkin olabilmenin yollarını arayan ancak açıklanan listede kendilerini temsilen sadece 3-4 ismin yer venlmesinden rahat- sızlık duyan genç kuşak. şimdi de kongre beklentisi ıçine gırdi. Erba- kan'ın kurmayları büyük kongre- nin seçim sonrasma bırakılması gö- rüşünü sav unurken. genç kuşak er- ken genel seçimin gelecek yılın ilk- bahanntla yapılması durumunda en geç bu yılın sonbaharında kongre- ye gidilmesinde ısrarlı. FP'nin ye- ni Başkanlık Div anı da genç kuşak tarafından tepkiyle karşılandı. Ka- patılan RP'de de Başkanlık Diva- nı'nda yer alan Istanbul milletveki- li Aydın Menderes \e Dıyarbakır millenekili Abdülkadir Aksu dı- şmda hiçbır milletvekilinin genel başkan yardımcısı olarak görevlen- dirılmemesi FP grubunda rahatsız- hk yarattı. Öte yandan FP'de yenilikçi kana- dın baskılan sonucu yönetim deği- şikliği yapılmasına rağmen Trab- zon'da "Başbakan Tayyip" slogan- lanyla genel başkan gibi karşıla- nan Tayyip Erdoğan, demokrasi mücadelesi verdiklerini savundu. POLTrtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Serkan'ın ölümü AJi Serkan Eroğlu. Ege Üniversitea Iletişim Fa- kültesi öğrencisiydi... O20yaşındaydı... Eroğlu, 24 Aralık 1997 akşamı Iletişim Fakülte- si'nin tuvaletinde asılı olarak bulundu... Acaba Ali Serkan Eroğlu bir bunalım sonucu mu ıntihar ettı yoksa öldürülüp intihar süsü mü veril- di? Yaklaşık 5 aydır bu olay tartışılıyor... Elimde bir kitap var: 'Çiçeğin Gözü Yıldızlarday- dı...' Yazan: Ali Serkan Eroğlu... Izmir'de Etki Yayınlan arasında çıkmış... Adresi şöyle: Mürselpaşa Cad. 1266 Sok. 4/A Basmane-lzmir. Kitabın sayfalarını çeviriyorum... Ali Serkan'ın babası Ahmet Eroğlu şu şiiri yaz- mış: "19yaşındaydı Adımları gökyüzüne kaydı. Fark etmedi bile, Gözleri yıldızlardaydı..." Ali Serkan 16-17 yaşlarında yazmış denemete- rin, şiirlerin hemen hemen hepsini... Bir genç insanın, ölümü hiç düşünmeden yaz- dıklannı okuyunca içimde fırtınalar koptu!.. Ölümlere alışmış bir toplum olmuştuk!.. Işkenceler, faili meçhul cinayetler, gözalündaki kayıplar bizlere vız geliyordu... Suskun bir gökyüzü altındaydık hep birlikte... AJi Serkan'ın yazdıklarını okumaya başladım: "Bach 'ın piyanosunun yürek burkan sesini du- yar gibiydi kulaklannda. Ritmik seslerin öldüriıcü bileşimi, biriğnenin sivri ucu gibi dokunuyordu içi- ne. Ama acı değil, hüzün veriyordu bu ona. Piya- nodan çtkan sesler omuzlanna her biri birer kilo- luk külçeler gibi yerleşiyor, bedenini dik tutması zorlaşıyordu. Toprakzemine dayalı olan dizleri acı- maya başlamıştı. Az sonra bu acıyı hissederek doğrulacak olsa da, henüz dizlerinde yoğunlaşan sızının ayırdında değildi. Piyanodan gelen sesle- ri dinliyor ve aklında sarhoş ayyaşlar gibi sende- leyerek dolaşan belirsiz düşünceleri takip etme- ye ça/ışıyordu. Bu ses ona ölümü hatırlatıyordu. Ama bambaşka, şimdiye dek hiç rastlamadığı bir biçimde bahsediyordu ona ölümden. Cansızlığın soğuk yüzünde ellerini gezdiriyor ve ölümün buz kesmiş yanaklannı bir kızın yanaklannı okşar gibi avuçluyordu. Kapkaranlıktı her yer. Gökyüzü ka- ranlıktı. Bu karanlık çok da yakındı sanki. öyle ya- kındı ki kollannı uzatsa ileriye sanki elleri bir pa- muk yığınının içine gömülüp silikleşecek, gözden yitecekti." • • • Ali Serkan Eroğlu... O20yaşındaydı... Intihar mı etti, yoksa öldürülüp intihar süsü mü verildi? Eroğlu ölümünden 20 gün önce Izmir Cumhuri- yet Başsavcılığı'na başvurup yaşadığı olayları şöy- le anlattı: "1- Ben Ege Üniversitesi Iletişim Fakültesi Ga- zetecilik Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Olay günü saat 16.00 sulannda Karşıyaka'da bulunduğum sı- rada oradan geçmekte oian sivil bir arabadan inen sivil giyımli şahıslar tarafından zorla arabaya bindirilip beni Terörle Mücadele Şubesi'ne getir- diler. 2- Beni 8 saat gözaltında tuttular. Bu süre için- de kaba dayak atıp beni tehdit ettiler. Ögrenci ola- rak öğrencı eylemlerine katılmamamı, eğer katı- lırsam beni yine gözaltına alacaklannı belirtip se- kiz saat sonra beni savcılığa sevk etmeden ser- best bıraktılar. Ege Üniversitesi'nde benim durumumda olan çok sayıda ögrenci vardır. Sivil polisler hiçbir hak ve hukuka riayet etmeksizin bize yasadısı baskı yapmaktalar. Eğer başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polislerdir. Bun- lardan belirttiğim şekilde şikâyetçiyim. Beni keyfi olarak 8 saat gözaltına alıp özgürtü- ğümden mahrum eden, bana işkence yapan ve tehdit edip suç işleyen sanıklarhakkmda kamu da- vası açılarak cezalandınlmalannı istiyorum." • • • Ali Serkan'ın, Izmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı bu başvurudan sonra intihar etmesi sizce kuşkulu değil mi? Bir üniversite öğrencisinin 20 yaşında ölümü seçmesi akıl alacak bir ış değil bize göre... Ali Serkan'ın ablası Aylin Eroğlu, tıp doktoru... Diyor ki: "Ölümünü kuşkulu buluyorum..." Intiharın bir başka boyutu daha var: "Serkan 'ın kanında 'kloroform' adlı bayıltıcı bu- lunuyor..." Ali Serkan Eroğlu, önce bayıltılıp sonra asıldı mı? Kitabı baştan sona okudum... Ölümlere alışkın bir toplum olmuştuk... Ali Serkan yalansız bir evren istiyordu!.. Oysa bizler yalanlarla avunuyorduk!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya v/ raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKI AYDIN ENGİN C A G D A S Y A Y I N L A R Şimdi tutup şu Tırmık'a "Ben Paris 'teyken... "diye başlasam bu- run kıvınp surat ekşitecek, "Gör- memişin Parisi olmuş, tutup Eyfel Kulesi'ni koparmış" filan diyecek- siniz... Ama gene de ben Paris'teyken... UNESCO binasında, Yunanlı meslektaşlarla "bir banş kültürü yaratmak" gibi çetrefil bir sorunu tartışırken bir yemek molasında UNESCO'nun tepelerinde yöneti- cı görev üstlenmiş bir politikacı- diplomat, Türkıye üstüne bilgi edinmek üzere kısa bir özel görüş- me istedi. Böylesi toplantılarda ve böylesı kurumlarda. her zaman böylesi söyleşılerolur. Bu, ilk bakış- ta sıradan, alışıldık söyleşinın, Tır- mık'ta sızlere iletilmesı gerekme- yebilirdi de... Eğer Akın Birdal vu- rulmasaydı... Aynı kurumda çalışan bir Alman genç kızın çevırmenliğınde yürü- yen sohbette UNESCO yöneticisı dıplomatın iki sorusu vardı. Bınn- cisi: Türkiye ile Yunanistan arasın- da bir sıcak savaş çıkabilır mi? Ve ikincisi: Türkiye Cumhunyeti Dev- leti, Insan Haklan Derneği Başka- nı Akın Birdal'a ne yapmak istiyor? UNESCO Koridorlannda Akın Birdal Ikinci sorunun çevirtsini tamam- layan Alman genç kız, kendi göz- leminı de aktardı: "HerrEngin, bi- liyormusunuz, bu binanın koridor- larındagünlerdirAkın Birdalkonu- şuluyor..." Haaa, unutmadan, bu söyleşi sı- rasında Akın Birdal'ın vurulduğu haberi, toplantıya katılan Türk ga- zetecıler dışında henüz Paris'e, en azından UNESCO binasına ulaş- mamıştı. UNESCO yöneticisı dip- lomat, Akın Birdal'ın vurukjuğunu bılmiyordu ve öğrenmek istediği Şemdin Sakık'ın itiratlanna daya- nılarak kaynatılan "cad: kazam" ile kimin. nereye ulaşmak ıstediğin- den ıbaretti. Dilimizin döndüğünce olup bite- ni aktardık. Belli belirsiz bir gülüm- semeyle bir dosyadan bırkaç kâğıt çıkardı. Özetledi: "Endonezya'da Çinlı tüccariara yönelen saldırılara karşı çıkan, bunların hukuka aykırılığını vurgu- layan insan haklan savunuculanna da çok benzertanıtlaria (argumen- tation) bir karşı saldın kampanya- sı yürütüldüğünü söylesem bana inanırsınız, değil mi?.. Bakın bu da Israil'in atom bombasına sahıp ol- masına şiddetle karşı çıkan insan haklan savunuculanna, Israil dev- letince desteklenen saldınlarta ilgi- li bir rapor. Hepsiıçın kullanılan en hafif niteleme: Vatan haini... Batı Trakya'daki Türklerın uğradıklan baskılara karşı çıkan Yunanlı insan haklan savunuculannın, her zaman bir toplumsal linç tehdidi altında yaşadıklarını sıze söylememe her- halde gerek yok, değil mi?.." Haydı gelın de adamı yanıtlayın bakalım. Hayır, zorluk soruları ya- nıtlamakta değil. Ancak siz Akın Birdal'ın birkaç saat önce vuruldu- ğunu biliyorsunuz, adam da kalk- mış sıze geleceğı okuyor. Birkaç saat önce gerçekleşmış olan gele- ceği... UNESCO yönetıcisi diplomat, Akın Birdal'ın vurulduğunu benden ögrenmedi. Bu utancı yüreğim kal- dırmadı. Gazeteci olduğumu, gö- revımin yargılamak değil. olup bi- tenı doğru olarak aktarmak oldu- ğuna ilişkin bir şeyler geveledim. fınmadı ve ekledi: "Mr. Birdal'ın bir terör örgütü- nün uyesi ya da onun hızmetinde olduğuna ilişkin bir kanıt var mı? Varsa bu. Birleşmiş Milletler için bir skandal olur. Mr. Birdal, Dünya İnsan Haklan Komitesi'nin ikinci başkanıdır. Bupozisyonda birkişi- nın, çok ilkesel bir konuda BM il- kelerini çiğnemesı çok vahımdir. Kanıtları görelim. Ama ortada bir kanıt yoksa, BM, insan haklan sa- vunuculanndan hoşlanmayan re- jimlerin çok bilinen karalama yön- temlerine seyircı kalmaz, elbette Mr. Birdal'ın arkasında durur...r • • • Aynı günün akşamüstü, Akın Birdal'ın vurulduğu artık herkesçe bilinıyorken, Türk ve Yunan gaze- tecıler onuruna verılen bir kokteyl- de, tanışmaktan onuriandığım bir Türk diplomat, diplomatlardan beklenmeyen bir açıksözlülükle konuştu: "Işte şımdi işimiz tıp bili- mine, o da başaramazsa Allah'a kaldı. Dua edelim kiAkın Birdal öl- mesin. Belki o zaman doğacak tepkiler zor da olsa göğüslenebi- lir. Ama ölürse, haftalardır süren bu kışkırtma budalalığının ve ılkel- lığinin yarattığı pisliği temizlemeyi kimse Türk Dışişleri'nden bekle- mesın. Hiçbır diplomat bunu be- ceremez artık..." • • • Bu satırlar yenıden döndüğü- müz kürkçü dükkânında yazılıyor. Birkaç gündür görmediğim gaze- teleri kanştırdım. Şemdin Sakık ad- lı bitmiş bir adamın can kaygısıyla anlattıklanna ve sadece onlara da- yanarak Akın Birdal'ı mahkûm edenler, mahkûm etmekle kalma- yıp ipini çekmek için davetiye çıka- ranlar, tetikçılere hedef gösterenler, bir hukuk devletinde sorumluluk üstlenmişken susanlar hastane önünde kuyruğa gırmişler, gazete sütunlarında bağışlanması güç bir pişkınlikle tetıkçileri lanetlıyorlar. Ikıyüzlülüğün pek çok örneğini görmüş bir gazetecinin mıdesı bi- le rezilliğin bu kadarını kaldırmıyor. Midem bulanıyor... SEVnA.STNADR£sT ÇAĞININ TANIĞI Ü( YAZAR 2 BASI 3O0O00T1. KUBİLAY OLAYIYE TARİKAT KAMPURI 4. BASI 550 000 Tl. SANCILIYILLAR KÜJATIUHIJ SOKAKUI 4. BASI 350 00CTL KUZU POSTUNM KÜRT 2. BASI 600 ooo a ZAMMKSAJMDAIUUPIIMN 2. BASI 600 000 TL DİN BARONUNUN KAZLMI 2. BASI 6t»0XTL ÂJIK KADINLAR SOKAĞI 2. BASI acccKU ERİAT PAZARİ 000 TL m SEYD«KIH UKSİ BELLİ DEĞİL W^ 1 000 OOO TL Çağ Pazartama A.Ş. Turkocağı Caddea No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96