Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 1998 CUMARTESİ 12 KULTUR Pulp'ın Bderi Jarvis Cocker. Rotalan değiştiu Brit-pop"un müzik piyasası- nı kirlettığini iddia edenler. ba- kalım Ingiltere'den uluslararası piyasaya yeni bir pop soundu sun- maya çalışan Pulp'un yeni albü- mü This is Hardcore'ı ne kadar destekleyecekler! Jarvis Cocker, Steve Mackey, Nick Bank, Mark Webber'den oluşan Pulp, birön- ceki albüm Different Class'ın (Common People ve Disco 2000 parçalannın yardımıyla büyük satış yapmıştı) basansma rağmen Thıs Hardcore'la bıraz rotayı de- ğiştirmiş bu albümde. Synthesi- zer'a çok bagli kalmalanna kar- şı ritmler yine de yaratıcı ve il- ginç... Albümün gidişatı This Fear'ın ilk notalannda. Jarvis Cocker'ın fisıldayarak giren sesi fondayay- lılar ve gıtarla, sonra melodik tek- rarlara başlayan soundla belirgin olarak ortaya çıkıyor. Plup'ınon iki parçada da kîasik Britanya popuna bulaşmaktan kaçınıp sen- foniyı denemeyi ister gibi bir ha- li var. Ancak bunu başardıldan ve büyük ö\ güleri hak ettikleri söy- lenemez. Tabii küçük başyapıt- lardayokdeğil; Bovvieçalışma- lannı anımsatan Part Hard.Sytvia ve A Little Soul iyi parçalar. Pop için fazla uzun sayılabilecek 70 dakikalık repertuvar ise This is Hardcore için olumsuz birpuan. Biz öncelikle bu albümü düzen- lemeleriyle ele almalannı öneri- yoruz müzikseverlere. Çok kafa yorulan düzenlemelenn sıradan pop parçasını ne hale getirdiğini yansıtacak ilginç örnekler var bu albümde. Mektuplar geliyor Iki hafta önce müzik yazarla- nnın seçtiği. tüm zamanlann en iyi yerli albümleri listesini ge- rekçeleriyle yayımlamış, okurla- nmizdan da bu araştırmaya ka- nlmalannı istemiştik. tlk mek- tuplar gelmeye başladi. Sağlıklı bir liste hazırlayabilmek ve sanat- ta kaliteyi. özgünlüğü savunan müzik insanlannı destekleyebil- mek için katılımın yoğun olma- sını arzu ediyoruz. Adresimizi tekrarlıyor ve on albümlük (kısa gerekçeleriyle) listenızi bekliyoruz: CumhurCan- bazoğlu - Türkocağı Cad. 39/41 - Cağaloglu 34334 - Istanbul. Brit-pop karşıtlan Bilindiği gibi Stone Roses ar- tık yok. ama Houndslovvlu grup The Bluetonesonlann yerini dol- duracağa benziyor. Tabii bugün işler eskiye göre daha zor; asan- sör gruplann çok olduğu bir pi- yasada saman alevi gibi yok ol- manın eşığinden dönüp ıkincı al- bümleri ReturnToTheLastCha- ce Saloon'u çıkarmalan. onlan yakmdan takip etmek için önem- li bir ipucu bizce. Çünkü bu grup. Oasis gibilerin yerleştirdiği çiz- giden uzak durup blues ve rock sınınnda kalarak, hipermarket sounduna aldınş etmeyerek yo- lunda yürüyor. Bluetones (Adam Devtin: Gi- tar, Eds Chesters: Davul. Scott Morriss: Bass. Mark Morriss: Vokal) imzalı albümdeki on üç parça dikkatli dinlendiğinde gru- bun iyi pop şarkılan yazdiğı. The Jub-Jub Bird, Sky \Vill Fall ve Ames gibi parçalarla Stone Roses'ın gölgesinde kalmayacak- lan bizce ortaya çıkıyor. Bir de Led Zeppelinvari yonıma kalkış- masalar her şey daha iyi olacak. Gündoğarken Roll'da Aylık müzik dergisi Roll'un 19. sayısı piyasaya çıktı. Dergi- nin bu sayısında Pulp, Serdar Ateşer, Asiaminör, Mısırlı Ahmet, Athena, Kesmeşeker, Ahmet Koç, Tori Amos, Grup Gündoğarken, Mehmet L'luğ, Joe Stummer (Clash), Holger Czukay (Can). Cheb Mami söy leşıleri, Eric Sa- tie, Embryo ve Nkk Cave'in 'Ana veOğul' adlı fılm hakkında ka- leme aldığı yazılar yer alıyor. Grubun 15 parçalık beşinci albümü Yol, 19 Mayıs'ta satışa çıkıyor Bıdutsıızhık yollaı-a düştüBulutsuzlukÖziemi'nin beşin- ci albümü Yol 19 Mavıs'ta satışa çıkıyor. Albümün CD'sinde 15 parça. kasetinde de 14 parça (Me- kanikFanatikyok)yeralıyor. K.o- leksiyoncular ve nostalji tutkun- lan için İtalya"da bastınlacak bu albümün uzunçalarlan da iki ay içinde yayımlanacak. İlk klip ise Yine Düştük Yollara'ya çekılecek. Yol albümü Bulutsuzluk Özle- mi'ndeki birtakım değişimlerin de habercisi. Grup. daha önce Bu- lutsuzluk Öztemi, Acil Demokra- si/Uçtu Lçtu, Giineşimden Kaç v e best of esprisındeki "canlı" Yaşa- maya Mecbursun albümlerinde genelde kentli insanı yansıtırken bu kez Harran gibi bir besteyle gö- zünü Anadolu'ya çev iriyor ve Ha- yatın Gidişaü'nda bir köy öğret- menini anlatıyor. Bunlar Bulut- suzluk'un ileride yapacaklan için önemli ipuçlan. Aynca. Türki- ye'nin en yetenekli gitaristlerin- den Akm Eldes (12 telli gitar. elekt- rikli gitar) Nejat YavaşoğuUan (v o- kal. elektrikli gitar. akustik gitar) bu kez stüdyo çalışmalannda Okay Temiz (vurmalılaT). Turhan Yük- seler (Hammond org). Y'aygara Yayü Sazlar Grubu, Kenan Yüral (vokal) ve Sumru Ağıryürü- yen'den destek göımüş. Bulutsuz- luk Özlemi'nin hayranlan uzun süredır bekledikleri Yol'u üç gün sonra dınleyebilecekler. Biz Ne- jat Yavaşoğullan'ndan onlar için parçalann öykülerini teker teker anlatmasını istedik: Yine Düştük Yollara: Çok yol- culuk yaparken aklıma geldi bu te- ma. Belirsiz bir gidiş var yolculuk- larda. Yol aynı zamandabirhayat. Üç yıl önce yaptım bu besteyi. Harran: Harran Ovası'nda ça- lışan içsilerle yapılan bir röportaj RMutsuzluk Özlemi 'Yol'da gözünü Anadolu'ya çeviriyor. Koleksiyoncular için uzunçalar olarak da satışa çıkacak albümden ilk klip Yine Düştük YoUara'ya çekilecek. izlemiştım. Oradan esinlendim bi- raz. O insanlann kısır döngü için- de yaşadıklannı, geleneksel ya- pının baskısını, 'Birçıkaryolyok mu, akhn yolu yok mu' dıye eleş- ririyorum. Parçanın başında Akm, Şelpe tekniğiyle gitar çalıyor. Ozgüriük Emektster: Bana haf- tada iki mektup gönderen bir din- leyicimiz var. Başı türbanlı bir genç kız. Bu şarkıyı ona söylüyo- rum. llktanışmamızda imam-ha- tipte okuduğunu. kendi tercihi ol- madan aıle ve çevre baskısıyla bu yolu seçtığini anlattı. Sonra bir dostluk başladı aramızda. Dert or- tağı oldum onun. Psikolojik buna- lımı atlattı Bu şarkıyı ona yaptı- ğımdan haberi yok. Hayatın Gidişatı: Dört. beş yıl önce Konya'da bir konser yapmış- tık. Basımıza gelmedik kalmadı. Akın'la basçı arkadaşımızı asker kaçağı dıye göz altına alıp iki gün içeride tuttular. O sırada öğret- men bir bayan geldi. benimle ta- nıştı. Birköydegörevliymiş. Kaf- kaokuvormuş. Bana bir mektup yazdı: mektup beni çok etkilemiş- tı. Ardından bu şarkıyı yapmış- tım. Yoltarda: Eski dönemlere ait bır parça. 'Bilinçgötüriiyoruzhepimi- ze,göreve gidiyoruz, yoilarda gide- rek çoğalan adım sesleri" gibi iler- lıyor. Devrimcı birşarkı. Hemen Olsun: Daha önce yaz- mış olduğum sözleri buldum bir köşede. Trash-metal gibi bir mü- zik çıktı ortaya. Anekdot gibi, bir dakikalık bir parça. Çulsuz dö- nemlerimize ait, öğrencilik yılla- nndan. Aşk Olmadan: Hayatta her çe- şit renk vardır diyoruz. Hint mü- ziğine benzer bir şey yaptık. Dede, Baba, Oğul: Bu parçada bir sentez var müzikte. Biz. saz ko- yarak Anadolu rock yapmıyoruz ama etnik tatlar kullanıyoruz. Şar- kının ilk bölümünde dedemden. ikinci bölümünde babamdan. üçüncü bölümde de kendimden bahsediyorum ve hayat da böyle gidiyor diyorum. Seni Görmem Lazun: Büyük şehir gerginliği var parçada. Kuzulann Sessizliği: Yine bir küçüklük anısından yola çıkarak her bayram aklıma gelen duygu- lan yansıttım. Her yıl hayvanlan bayram öncesi çocuklara besle- tirler, ardından gözlen önünde ke- serler. Kurbana karşı çıkıyorum doğrusu. YÖK: 1996 Kasımındaki YÖK'ün yıldönümûnde öğrenci- leri çok fena dövmüşlerdı, coplar makineli tüfek gibi inip kalkıyor- du. O sinirle bu şarkıyı yazmıştım. Biraz Işık: Son yasadığımız ge- rilimlerin karşısında birlikte hare- ket efmenin gerekli olduğunu söy- leyen bir şarkı. Kitleler bu şarkı- yı birlikte söylevecektir. Mekanik Fanatik: Bu parça yal- nız CD'de yer alacak ve kasete girmeyecek. tnsanlann beyinleri- nin y ıkanarak robot hale geririlme- sinı eleştiriyoruz. Bedel: Bir şeyin bedelini öde- meden bir yere gelinemeyeceği- ni söylüyoruz. Ne Kadar: Odada gitar çalıp söylermiş gibi >xımuşak bir şarkı. Bununla bitıriyoruz albümü. Eurovision komedisi Eurovision Şarkı ^'a^şma- sı'yla ilgilenenleri belki kızdıra- cağız. ama geçen hafta cumarte- si gecesi Birmingham'daki final tam bir komedıye dönüştü ve bu yarış.manın sanat adına ne kadar gereksiz hale geldigi artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. 600 milyon kişiye seslendiği söy lenen yanşmanın puan bölü- münde ülkeler açık açık birbiri- ne kur yaparken Yunanistan'la Kıbns Rum kesi- mi gibi u dost ülke- ler" yine gelenegı bozmayarak sana- tı katlettiler. Tabii bir bölgede üreti- len müziğin o saha- da yer alan komşu ülkeleri etkileme- si normal; ancak puanlistelerineba- kıldıgında seçım- lerin müzik adına hiçbirtutarlılıkgös- termediği, kötü par- çalann torpille üst sıralara ıtildı- ği ortada. Organizasyonu vükle- nen BBCnin. puanlan bir hari- ta üzerine dagıtması da komşu- lann birbirlerinı ne kadar tuttu- ğuna ılgınç bır kanıt oluşturdu ekranda. Daha önce. bu yıl her ülkede tele-iletişimın aynı derecede yay- gın oimaması nedenıyle telefon- la oy uygulamasının kaldınldıgı açıklanmıştı, ama sonra uygula- ma yeniden kabul edildı ve TRT'yı temsıl eden Tüzmen bu sayede Almanya'dan en yüksek puanı aldı. Bu da ilginç bir du- rum aslında: Tüzmen'in parçası Dana InternationaJ L'nutamazsın, Avrupa standart- lannda yazılmı^. hoş bir bestey- di. ama yanşmaya katılmış ül- kelenn dörtte üçünden tek puan bile toplayamazken gurbetçile- rintelefonlanyla Almanya'dabi- rinci oldu. Yarışmayı kazanan Israil'in parçasından daha iyi en az beş beste vardı finalde. Ancak Dha adlı parçayı yorumlayan lsrailli Dana Intcrnational'ın bir trans- seksüel olması. her- halde insanlan çok etkiledi ki parça !n- giltere'yi 7 puan, Malta'yı da 18 pu- an geçerek 174 oy- la birinci seçildi. Dana lntcrnational. yanşmadan sonra dünyaya şöyle te- şekküretmişti: "Za- ferim. tutucu her- kese bir mesaj ol- sun. Hepimizeşjtiz." Yabancı basından öğrendiğimize göre Dana'nın bı- nnciliği. tsrail'ın laık yüzünün ba- şansı olarak yorumlanıyormuş ülkesinde. Birkaç hafta önce Ital- yanlann Sanremo birincısi An- nalisa Minette'yi Eurovısion'a göndermekten vazgeçtikleri ve heyecanı arttıracak bır formül bu'lunana kadar bu organizasvo- na katılmayacaklan haberini v er- mıştık. Sanırız TRT'nın de bu yanşmanın. Türkiye'nin üç da- kika tanıtımını yapmasından baş- ka nasıl bir getirisi olduğunu. yerli müzik endüstrisine ne ka- dar katkı yaptığını tartmasının zamanı geldi. Amos'tan grup müziği Zor albümler ve zor şarkıcılar vardır: To- ri Amos ve üçlemesı Little Earthquakes (1992). L'nder The Pink (1994). Bo>s For Pele (1996) bu durumla kolaylıkla örtüşe- bilecek ömeklerdir. Eski çalışmalannda se- siyle ve tek piyanoyla basit düzenlemeli bestelerıni yorumlayan Tori Amos'un hiç- bır parçasını öyle zevkle söyleyemezsiniz. Ancak Tori Amos. yeni albümü From TheChoirgirl Hotel'de bu alışkanlıklannın çogunu bırakmış olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin bütün parçalar bass, davul v e elekt- ronik ritim makinelerinde üretilen bir sound- la ilerliyor. Diskoteklere yönelik bır yapım izlenımi veren albümde akustik sadelikten eser vok. Bu değişikliğin olumsuz bir adım oldu- ğunu söyleyemeyeceğiz; örneğin Amos'un bol enstrümanla müziğini zenginleştırme- si, Steve Caton (gitar) Matt Chamberlain (v ur- malılar). George Pörter Jr.(bass)gibi deği- şik müzisyenlerle işbirliğini ve beraber çal- mayı öğrenmesi, yani gösterdigi grup çaba- sı onu ilenye taşıyacakmış gibi gözüküyor. From The Choirgirl Hotel'in 12 parçası- nı ba^ından geçen kürtaj deneyiminden son- ra yazmış Amos. 1996"nın son döneminde çıktığı rurne sırasında hamile olan Amen- kalı kadın ozan. üç av sonra kürtaj yaptır- mak zorunda kalınca bunalıma düşmüş. Bu olayın Amos'u ne kadar etkilediği. sanatçının elleri bağlı. gözünde bantla gö- ründüğü v e bir zenci adam tarafından takip edıldiğı sahneleriv le dikkat çeken Sparksadlı ilk sing- le çalışmasından ve kayıp-kurban temalannı taşıyan CrueL, She's Your, Cocaine adlı parçalardan anlaşılı- vor. Ancak albümün bütününde yaşam sevincı ve derin bir aşk söz konusu. Bu albümün dokusunu hıssede- bilmek için her parçayı dört-beş kez dikkatlice dinle- meyi öneriyoruz. CrueL Jackie's Strenght, Pandora's Tori Amos yeni albümünde grupla çalışmayı öğrendi. \quarium. İieee. She's Your Cocaine, Northern Lad iyi parçalar. Bugünlerde yabancı TV ve dergi kapaklannda To- ri Amos'asıkrastlarolduk. Anlaşılıyor ki AtlanticRe- cords. Amos'un dünya çapındaki iki milyon hayranı- nın sayısını arttırmaya niyetli. Amos'u bir de Great Expectations fılminin albü- münde yer alan Siren adlı parçada da dinlemelisiniz. Bas Şarkdarı albümüne ^kardeş' geldiGürol Ağırbaş üç yıl önce Bas Şarkılan adlı bir albüm yayımladı- ğında bass gitann sürüklediği bu ça- lışmanın "cesur bir adım' olduğu ve hiç bir satış şansı bulunmadığı söy- lenmişti Unkapanfnda. Haklıydı- lar; dünyada bile çok az örneğine rastlanılan bass gitar albümü ya- yımlamak ancak fantazi arayanla- nn işi olabilirdi Türkiye'de... Oysa. Gürol Ağırbaş'ın yedi yıl bo> r unca biriktirdiği bestelerinden oluşan albüm on bin kaset ve bin beşyüz CD satışına ulaşarak Tür- kiye'de sıradışı çahşmalar yapanla- n veyayımlayanlan yüreklendirdi... Gürol Ağırbaş şimdi Bas Şarkı- ları *lki' adlı ikinci albümüyle al- ternatif müzik arayanlara ilginç bir örnek sunuyor. Bu albümün ilk al- büm kadar akılda hemen yer ede- cek parçalan yok ama Ağırbaş'ın hem teknik hem de performans açı- sından daha ıyı bir albüm ortaya çıkardığı kesin. Tabii stüdyo ekibin- deki Erkan Oğur (akustik gitar. ko- puz, vokal), Cem Aksel (davul), Akın Eldes (midi gitar). Mısırlı Ah- met (vurmalılar), Ozan Doğulu (klavye. vokal). Birol Ağırbaş (vur- malılar) BülentOrtaçgil (vokal. gı- tar). Viıral Şerifoğju (vokal). Kubat (vokal) gibi isimlerin de payı çok büyük bu çizginın yakalanmasın- da... Gürol Ağırbaş parçalann büyük bölümüne besteleri yaptığı yeTİerin adını vermiş. 'Eylül', Arnavutköv Eylül Bar'da yaşadığı sevınçler ve acılardan doğmuş. İkinci parça 'Çöl'ü ise naklen izlediğimiz Kör- fez Savaşı sırasında yapmış. "Şel- pe' ise Vlısırlı Ahmet'in vaınnalı- İarla bass gıtara eşlık ettiği. adın- dan çok ses ettirecek bir çalışma. Albümün dördüncü parçası 'L'\- ku'da Vural Şerifoğlu'nun vokali dikkat çekiyor. Beşinci parça 'L'ni- son'. admdan da anlaşılacağı üze- re birkaç enstrümanın aynı partis- yonu çalmasından oluşuyor. 'Be- r ürol Ağırbaş, dünyada bile örneğine az rastlanan bas şarkılan albümlerine bir yenisini ekledi. Albümde B. Ortaçgirin sesiyle katıldığı parça da var. nimlc Oynar mısın ?' ise Bülent Ortaçgil'in klasikleşmiş bestesinın bassla kısacık yorumu. İkinci yüz. Ortaçgil'in sesiyle katıldığı '108' adlı 'sözlü'parçayla başlıyor. Grupla on beş gün geçir- diği Ylarmaris'te bir tatil köyünün 108 numaralı odasında çıkmış bu beste; sözler Bülent Ortaçgil'in. Oğur'un kopuzuylabas'ın bırlikte- liği şaşırtıcı. 'Balço\"a' da . kırk gün Levent Kırca'yla çalışırken çıkmış eski bir beste. 'Bodrum Blues", Bodrum Mav i Bar'da yaşananlardan geri ka- lanlar. Cihangir'de yazdığı 'Gece Yarısradlı besteden sonra gelen al- bümün son parçası 'Kış'ı. PatMet- hem için yazmış Gürol Ağırbaş. Bas Şarkılan 'İld'ye ilk klip par- çası olarak Şelpe'yi seçmiş Ağır- baş. Anlattığına göre Türk Tarih Vakfı bu çekim için beş bin dolar isteyince fikir değiştirmiş... Albümü tanıtırken Ba> Yapun'ın başkanı Osraan Bayşu'yu kutlama- yı unutmamak gerek. Son dönem- de zorla kafalara çakılan arabesk- pop örnekleri arasında böyle hoş sürprizlerle karşılaşmak bir müzık- sever olarak bizi çok sevindirdi. Bayşu'dan sonra sıra Türkiye'deki caz festivallerinde. Geçen yaz ge- nelde pop konserlenne sahne olan Rumelıhisan'nda konser vermeyı başaran Gürol Ağirbaş. Ekim'de de Berlınde caz festıvalıne davetli. Gürol Ağırbaş'ın bizdeki caz fes- tivallerinin programında yer alma- yı çoktan hak ettığinı rahatlıkla söy- levebılinz. SELMİ A N D A K Eurovision mu? Komşuvizyon mu? 1975 yılından berı Türkiye olarak EBU (Av- rupa Yayın Birliği) üyesı olan TRT'nin olum- lu girişımiyle ve çabalanyla "Eurovision Şarkı Yanşması "na (Eurovision Song Con- test) katılıyoruz. Bu yıla kadar -özelliklege- «pen yıl- başan sayılabilecek derecetere ula- şabildiğımız gibi, bunun aksinetam başa- nsızlık olan durumlara da düştük. Ve son birkaç yıla varıncaya kadar bu yanşma; ül- kemizde adeta "vatan, millet..." anlayışıy- la sanki zafer kazanacakmışız veya hezi- mete uğrayacakmışızgıbi "müzikdışı'san- sasyonlar yaratılarak, hatta hoş olmayan dedikodular ile "psıkolojik ortam" içinde he- yecan ve önem taşırdı. Bu haliylede "mü- zik dışı" sayılan bu ortam, ancak TV kana- lıyla etkilenen izleyicilere ve magazin ko- nusu arayan medyaya yararlı olurdu; yok- sa gerçek müzıkseverlere değil. Yanşma so- nuçlanna "politik" nedenler de yakıştırılır- dı. Evet. artık "Eurovisıon'a bu açılardan değil, müzik yanşması olarak bakmamız olumlu; ısterse önemini kaybetsin. Ama ne var ki, bu sefer de bu yılki Eurovision'la başka, anlamsız, hatta yakışıksız ve yine "müzik dışı" bır degerlendırme ortaya çık- tı!? Sadece ülkemiz için değil, katılmış tüm ülkeler için geçerlı olabilecek koşullar pa- ralelinde son aşama olan Avrupa finalinde, "oylama s/sfem/"nde değışık yöntemlerle çelişkılı tutumlar, belirgin olan yakışıksız ve haksız değeriendirmeler ıle genel manza- ra olarak yansıyan "bölgecilik ve komşu- luk" iiişkilerinin on plana çıktığı veadeta "seç- me yöntemi" gıbı uygulandığı görüldü. Gözle ve kulakla görülen, işitilen bu ger- çek ışığında bile olsa ödül ve üstün dere- celı performanslanyla, şarkılanyla haklı ola- rak kazanmışolan Ingiltere, Israil, Malta ve diğer bir iki ülkeyı, eleştirdiğim "komşu- luk" bağlantısı dışında degerlendiriyorum. Durum böyle olunca, ben kendime gö- re artık değerlendirmeyi, gelecek yıllar ıçın, "oylann niçin ve nasıl verildiği" kıstasına göre değil, sadece müziklerin özelliklerine göre yapmayı uygun bulmaktayım! Bu yıl 25 ülke arasında 14. olan Erdinç Tunç'un bestelediğı Tüzmen'in yorumla- dığı ve aranjmanını Ümit Eroğlu'nun yap- tığı "Unutamazsm" adlı şarkıya gelince: Bence, beste finalde izlediğimiz besteter ara- sında en etkıleyici ve melodik bestelerden biriydi. Tarafsız bir jüriden daha iyi bir de- rece alabilirdi. Tüzmen özellikle TRT fina- linde sıcak, rahat ve renkli sesiyle etkile- mışti. Ne var ki, Avrupa finalinde görüntü- nün de önemı olduğuna göre, kendisine ya- kışan açık renk elbise yenne, onu karartan koyu elbıseye ne gerek vardı; aynca yorum- da biraz daha hareket onun için zor olmaz- dı? Müzısyenhğinetümanlamıytaçokde- ğer verdiğım aranjör, orkestra şefi Ümit Eroğtu, özeilikle pıyanonun otumlu etkı ya- rattığı güzel aranjmanına, bu finalde altya- pıya ritmik açıdan biraz vuruculuğu B bö- lümüne katamaz mıydı?.. Önemli bir nok- ta da: Tüm ülkeler bu yanşmalarda solis- te güç ve renk katan vokalist uygularken, bizde neden yoktu? nıuşaraYerli popun zirvesinde geçen hafta sıralama değişmedi; Kayahan, Emrin Olur albümüyle lıder. Edip Akbajram çeyrek yüzyıllık kariyerini özetleyen best of çalışması Dün ve Bugün'le ikinci. Rüzgâradlı parçanın ilginç klibiyle büyük ilgı gören Grup Gündoğarken, Mest Of albümüyle üçüncü... Türk sanat müziğinde geçen hafta liderliğe çıkan Muazzez Abacı yeni çalışması Cesaretim VarMa birinciliğini sürdürüyor. Ebru Gündeş. Sen Allahın Bir l.ürfusun'la ikinciliğini devam ettirirken. Muazzez Ersoj, Nostalji serisinin üçüncü albümüyle üçüncü sırada. Halk müziğinde geçen hafta Fatih Kısaparmak, Olur mu Böyle Hasan'la birinci. Songül Karu,OmuzOmuza'yla ikinci, Şükriye Tutkun, Sevin Gayn'yla üçüncüydü. Yabancı müzikte Rkky Martin, Vuelve adlı albümüvle bu dalın yeni lideri. Madonna yeni albümü Ray of Light'la üçüncülüğe inerken, Emma Shapplin, Carmine Meo adlı albümüyle ikinci sıradaki yerini korudu. yeniler-Rxra-Eric Serra -CaughtLp-M.FTM.P. - Thessaloniki - Yannena With Two CanvasShoes-G.Dalaras. G.Bregovic - Better Than Raw - Hellovveen - Emer Kenny - Emer Kenny - Bang On A Can, Music For Airports - Brian Eno - Solas - Ronan Hardiman - This Is Hardcore - Pulp - New ModtH Army - Strange Brotherhood - Upfrond... and Pvrsonal - Chezere - .American Songs - Barbara Bonney - The Artist's Album - Annie Sofie Von Otter - The Very Best Of Gershwin - Various - Rossini: II Turco in Italia - Scala Tiy. Ork. ve Korosu - Sir Georg Solti's Last Recording - Romans - llhan Irem (CD) - Bas Şarkılan 'İki' - Gürol Ağırbaş - Türküler Yolladun Sana - Banu - Şiir Tadında - Baymelon - Ağaç Gizli Büyüdü - Rıfat Turhan