Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 1998 CUMARTESİ
HABERLER
Bilgi istendi
ABD'ye
Kıbns
tepkisi
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Türkiye, ABD Dı-
şişleri Bakanlığı'nın Kıbns
görüşmelerindeki başan-
sızlıktan Türk tarafını so-
rumlu tutmasına tepki gös-
terdi.
ABD'nin Türkiye Büyü-
kelçiliği Maslahatgüzan
FrankRicciardone. dün Dı-
şişleri Bakanlığı"na çağn-
larak bilgi istendi.
ABD Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü James Rubin'in
önceki gün yaptığı **Ric-
hard Holbrookeun Kıbns
temaslanndakj başansızhk-
tan Türk tarafını sonımlu
tutuyoruz" içenkli açıkla-
ması Türkiye'de tepki ya-
rattı.
Ricciardone. "Holbro-
oke'un yaptığı açıklamaya
fazla bir şe> eklevecek du-
rumda degilim. Holbrooke,
adada "Olası bir çözüm için
iki tarafın da çaba göster-
mesi gerekiyor. Ancak gö-
ıyşmeler için imkânsız ön-
koşul koyan taraf Türk tara-
fı oldu' dedi. Holbrooke'un
açıklamalan gayet açık. Bu
açıklamalann dikkatli oku-
narak değerlendirilmesini
istiyoruz" yanıtını verdı.
Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşan Büyükelçi Korkmaz
Haktamr'ın. Kıbns soru-
nunda gelinen yeni aşama-
yı görüşmek üzere dün KK-
TC'ye gittigı kaydedildi.
Haktanır"ın. bu ay sonunda
Türkiye ve Yunanistan'a
gelmesi beklenen ABD Dı-
şişleri Bakanı Madeleine
Albright'ın gezisi öncesin-
de K.K.TC Cumhurbaşkanı
RaufDenktaş ilcdcğerlen-
dirme toplantısında buluna-
cağı öğrenildi.
ABMen itiraza ret
Öte yandan A\ rupa Birlı-
ği (AB) Komisyonu. bazı
Ege adalarının Yunanis-
tan'ın isteği üzerine çevre
programlanna dahil edil-
i jtoşkin, Türkiye'nin
Sanayi ve Ticaret Bakanı Erez, bugünkü partileri birleştirmenin istikran sağlamayacağını söyledi
'Once değîşiın sonra seçim'
BANU SALMAN
ÖZCAN ÖZGÜR
FETHİYE - Sanayi ve Ticaret
Bakanı Yalım Erez. bugünkü par-
tilerin birleştirilmesiyle siyasi is-
tikrann sağlanamayacağını söyle-
di. Gerekli değişıklikler yapılma-
dan seçime gidilmesini "ihanet"
olarak nitelendiren Erez. "Mktisadi
iktidann" siyasette belirleyici ol-
masını istedi. Türkiye Odalar ve
Borsalar Birligi (TOBB) Başkanı
Fuat Miras da erken seçim tartış-
malannın iş dünyasının sabnnı ta-
şırdığını vurgulayarak, siyasetçi-
lerin sıyası gelecek ve ihtıraslan-
nı aşamadıklannı söyledi.
TOBB'nin Fethiye'de düzenle-
diği bölge toplantısında konuşan
Erez. siyasi yağmanın kangren ha-
line dönüşrüğünü, sıyasetçilerin
halkın güvenini kaybettiğini. de-
mokrasinin üderler sultasına dö-
nüştüğünü. bu nedenle rejimin tı-
kandığmı anlatırken "Savrulan
bürokrasi manzaralan ülkemizde
yeıieşik bir karaktere dönüşmüş-
tür. Bazı siyasetçiler devletin en
yûksekmakamlannı kişisel hesap-
laşmalar ve siyasi yandaşlanna iş
yaratma aracı olarak kullanmak-
tadırlar" dedi
Siyaset anlayışında değişim ol-
madan, Siyasi Partiler ve Seçim
kanunlannda gerekli değişiklikler
yapılmadan gidilecek bir erken se-
çimin. bugünkü sorunlara çözüm
olacağı düşüncesini safdillik ve
ihanet olarak nitelendiren Erez.
"Siyasette gerekli değişim yaptlma-
dan gidilecek seçime hep beraber
karşı çıkmahyız. Sorun, çürümüş
olan bugünkü sistemdir" diye ko-
nuştu. Erez. bugünkü partileri bir-
leştirmenin sayısal çoğunluk ve si-
yasi istikran sağlamayacağını vur-
gulayarak şunlan söyledi:
"Mevcut partiierin zoriama \e
dayatmayla bütünleşmeleri ola-
naklıdır. Ancak kişisel ve partisel
çıkaıia sınırlı görüşlerin halkın ço-
ğunluğunu yanına alması olanak-
sızdır. Türkiye ancak merkez sağ-
da ve merkez solda güçlü bir taba-
nı örgütievebilirse. başarı yolunu
açabilir."
"Artık suflürlükle değişimi sağ-
lamak mümkün değildir'" diyen
Erez, Trabzon'daki konuşmasına
yönelik. "Bir bakan kendi hükü-
metini tenkit eder mi?" eleştirile-
rine. "Bakan olmakdoğrulan söy-
lemeyeengelmkfir?" yanıtını \er-
di. Hükümeti yaşaması için des-
tekleyeceğini kaydeden Erez.
"Kimse, Erez konuşmaya başladı,
bu hükümet yıkılacak. anlayışı
rçinde olmasın. Borsa spekülatör-
lerine söylüvorum. Başbakan'la
ilişkilerim sıcak. Hükümetten isti-
fa etmem söz konusu değü" dedi.
Hükümetle Meclıs'ın paralel ça-
lışmadığını söyleyen Erez. "Ben
şimdi sormorum, Meclis'ten kaç-
mak muhalefetin görevi midir?"
di\e konuştu.
TOBB Başkanı Miras, bırliğın
doğru bildiklennı söylemesınin si-
yaset yapmak değil. görevi oldu-
ğunu vurguladı. Miras.u
Birim si-
yasi partilerle ve siyasetçilerle uğ-
raşmak gibi bir derdimiz yokrur.
Ama bugün ba/ı art niyetlilerin,
her günkünden daha fazla birbiri-
mize kenetleneceğinıize, gücümü-
zü bölnıeye çalışmalannı bütün ca-
miaya şikâyetediyorum" dedi. Si-
yasetçılerin siyasi gelecek ihtiras-
lan uğruna fürkiye'yi deneme
tahtasına çevirme planına
TOBB'nin karşı geldiğini kayde-
den Miras. "Buyapnklanmı/ siya-
set vapmak ise. e\et biz siyaset ya-
pıyoruz. Biz kanary a sevenler der-
neğjdeğiliz"dedı.
"Arök yolun sonuna geldik" di-
yen Miras. siyasetçılerin kendıle-
rinin de dev letin çöktüğünü söyle-
diklenni anımsatarak "Amayapa-
mıyorlar. Çünkü siyasi ikballerini
ve ihüraslannı aşamıyorlar" dı>e
konuştu. Miras. Yiiksek Planlama
Kurulu'nda Halk Bankası ile ku-
rulacak olan KOBİ Yatırım Ortak-
lığı AŞ için izin alındığını belirtir-
ken. Avrupa Bırliği Komisyo-
nu'ndan da "Avrupa İşGeliş,tirme
Merkezleri Projesi" için MEDA
fonlarından 2ü milyon dolarlık
kaynak geleceğinı bildirdi.
. Maliye Bakanı Zekeriya Temi-
zel ise harcama kanunlarının dev-
letin sınırlı kaynaklannı çarçuret-
meye yönelik olduğunu belirtti.
itirazHiupddepi,l^,omisyon
; dün aldığı bir kararla. Tür-
kiye'nin konuya ilişkin iti;
razlannı reddederken
Ege'deki adacıklar üzerin-
de egemenlik ıddıalan bu-
lunanlann sorunlannı çöz-
mek için Adalet Dıvanı'na
basvurmalannı tavsiye etti.
Türkiye'nin itiraz ettiğı söz
konusu dört Ege adası üze-
rinde, AB çev re programla-
n çerçevesinde doğa göz-
lem istasyonlannın kurul-
ması ve AB sübvansiyonu-
nun sağlanması öngörülü-
yor.
Türkiye 'ye davet edilmişti
Atina Devlet
Orkestrası gelmiyor
MLRAT İLEM
ATİNA-Atina Devlet
Orkestrası"nın Türki-
ye'ye gitmemesi konu-
sunda basm ayağa kalk-
tı. Başbakan'a mektup
yağdı, parlamentoya so-
ru önergesi verildi ve
konseriptal edildi.
Türkiye ile Yunanis-
tan arasında siyasi alan-
da hüküm süren soğuk
savaş sonunda sanata da
yansıdı. 19MayısGenç-
lık v e Spor Bayramı çer-
çevesinde Türkiye'ye
davet edılen Atina Dev-
let Orkestrası'nın bu da-
v eti kabul edip daha son-
ra baskılar karşısmda ıp-
tal etmesi şaşkmlık ya-
rattı.
Türkiye'nin yaptığı
davet Yunanistan Kültür
Bakanlığı tarafından uy-
gun bulunmuş ve 17-18
Mayıs tarihlerinde gru-
bun Türkiye'de konser
verecegi açıldanmıştı.
Olayın duyulması üzeri-
ne harekete geçen Yunan
medyası. 19 Mayıs tari-
hinın Türkler taraftndan
gerçekleştirildiği iddia
edilen Pontus soykınm\-
nı anma günü olduğunu
ileri sürerek büyük bir
kampanyabaşlaftı. Med-
yanın aşın Türk düş-
manlığı ile dolu satırlan-
na, Yunanistan ana mu-
halefet partisı Yeni De-
mokrasi ve lktidar Parti-
sı PASOK/lu milletve-
kıllerinden destek geldi.
Ana muhalefet Yeni De-
Biz de,
İnsan haklannı savunuyoruz!
Biz de,
Birer Akm Birdal'ız!
Akın Birdal'a yapılan saldınyı
kınıyoruz.
Erdal Tiryakioğlu. Mehnıet Baranaydın, Ş ^
Ahcı. Turaıı Ahrı. Gönül \a\nz. Ali Yavuz. Hanefi
Ayhan Okan. Tülay Gürsoy. Şeref \ ıldırını.
Nunıaıı Dönmez. Lale Erdemli. Mevlüt Yıldınnı.
Hasan Kırtay. Ozdemir Göçener, Sema Göçener,
Aysel Türkkaıı. Faik Günaltay. Meftıaret Tuncay,
tsmet Gönül, \ıldız Gönül, Serdar Aysev, Ayten
Dönmez. Enlal Aslan. Nurgül Akbulut, Ayşegül
Özen, Aynur Mutlu. Fatma Erdoğan. Naıruk
Erdoğan, Oya Avkan, Benen Çetindağ, Niyazi
Yaşar, ^lurat Aydın, Oktay Ozdil, Fatma Güresin.
Meral Bakıryol. Şükran Erdinç. tsınet Öknıen,
DUeknur Ke^kiıı. Refik Sinaııoğlu. Onıer
Kepekçi. Aylıaıı Sağlam, Şenol Aslantürk. Feridun
İeeeüioğlu, Müyesser Yüeel, İbrahim Onder,
Bayram Ali L'ner, Cenıil Topal. Meral Ozgümüş,
Sebna Kızütav, Elif Pekel. Rasinı Yeniad.
İHD Genel Başkanı,
Partimizin kurucu PM üyesi,
Barış, Demokrasi ve insan Hakları
Savunucusu
AKIN
Geçmiş olsun!
Genel Başkanımız Ufuk Uras,
Türkiye'nin her yerinden gelen
ÖDP'liler ve dostlarımız ellerindeki kır
çiçekleriyle AKIN BİRDAL'ı M Mayıs
Pazar günü ziyaret
edeceklerdir.
DAYANIŞMA
PARTİSİI
Not Buluşma yeri ÖDP Ankara il Örgütü önü. saat: 10.00
mokrası Partili milletve-
kiİleri parlamentoya so-
ru önergesi vererek Ati-
na Devlet Orkestrasf nın
yapılan daveti kabul et-
mesi konusunun araştı-
nlmasını istediler. lkti-
dar Partisi PASOK'un
13 milletvekili iseyazılı
bir açıklama yaparak
Kültür Bakanı Elefteros
Venizeilos'un olumlu ka-
rarına karşı çıktıklarını
açıkladılar. Bazı PA-
SOK'lu milletvekilleri
ise başbakana mektup
yazarak Atina Devlet
Orkestrası'nın Türki-
ye'ye gitme kararını
eleştirip bu karann geri
alınmasını istediler. Tüm
Yunanistan'daki Pontus
dernekleri de birer açık-
lama yaparak 19 Mayıs
tarihinın Yunanistan par-
lamentosu tarafından ka-
bul edilmiş Türk soykın-
mının anma günü oldu-
ğunu iddia ettiler ve or-
kestranın Türkiye'ye git-
mesi halinde ülke gene-
linde protesto gösterile-
ri düzenleyeceklerini be-
lırttiler. Davet ve konser-
lerie ilgili olarak Kültür
Bakanı Elefteros Veni-
zeilos'un açıklamalan
ise basında gerektiği şe-
kilde değerlendirilmedi.
Yerel seçimler öncesi zor
durumda kalmak iste-
meyen bakandan önce
orkestra elemanlan Tür-
kiye'deki konserlere git-
meyecekleri yönünde
yazılı bir açıklama yap-
tılar.
I r ı ı t i ü r t i î i l n t n K n s l î i r l ı Cumhuriyetin 75. Vılı Gençlik Haftası (15-
K U l i a n i a i a n D a Ş i a C U 2lMayıS)kutlamalandünbaşladı.Kutjama
etkinlikleri kapsamında Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İstanbul İl Başkanlığı tarafından dün İs-
riklal Caddesi'nde ''Gençlik \ ürüyiişü" düzenlendi. Galatasaray Lisesi önünden başlayan yürüyüşe katılanlar da-
ha sonra Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koydu. N'ürüyüşe katılan Gençlik\e İl Spor Müdürü V'edat Bay-
ram, kutlamaların Gençlik Haftası bo\ unca süreceğini sövledi. Kutlarııalar. I ürkiye. Azerbaycan, Kosova, Bulga-
ristan, Romanya, Estonya ve Rusya halkoyunları ekiplerinin gösterilerivle sonaerdi. (Fotoğraf: tPEK YEZDANl)
Tamhag yürüyü^eri sürüyor
ANKARA/tSTANBL L
(Cumhuriy«t) - Atatürkçü Düşünce
Derneği (ÂDD) ve İşçi Partisi (İP)
Öncü Gençlik tarafından. 19 Mayıs
kutlamalan kapsamında Samsun'dan
Ankara'ya iki ayn yürüyüş
düzenleniyor. Öncü Gençlik'in
"Tam Bağımsız Türkiye'" yürûyüşü
bugün. ADD'nin "Ulusal
Bağunsızlık ve Cumhuriyet
Yürüyüşü" de yann başlayacak.
Yürüyüşler. 19 Mayıs günü
Ankara'da son bulacak.
Öncü Gençlik'in bu yıl üçüncüsünü
gerçekleştireceği yürüyüş. Samsun
Cumhuriyet Meydanı'nda yapılacak
mıtingin ardından başlayacak.
Eylem; Havza. Amasya, Çorum.
Kınkkale'den geçildikten sonra 19
Mayıs Salı günü Ankara'da
Anıtkabir zıyareti ile sona erecek.
İşçi Partisi Öncü Gençlik İstanbul İl
Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoglu,
"Olkemi/ ü/erinde pa/atiıklar sürer.
tüm kuruluşlanmız haraç mezat
satılırken ulusal değeıierimiz ayaklar
altına ahnmaya çalışılırken bu
vatanın sahipsiz ulmadığını
göstereceğiz" dıye konuştu.
ADD'nin yürüyüşünü başlatmak
üzere Genel Başkan Suphi
Gürsoytrak başkanlığında. Genel
Merkez Yönetim K.urulu üyeleri ile
yaklaşık 100 üyenin katılımıyla
bugün saat 14.00'te genel merkez
önünden Samsun'a hareketedilecek.
1
7
Mayıs Pazar günü saat 09.00'da
Samsun Atatürk Anıtı'na çelenk
konulmasının ardından Amasya'ya
geçilecek ve pazartesi günü
Amasya'dan başlanarak Merzifon,
Çorum. Sungurlu. Kınkkale,
Elmadağ, Mamak üzerinden Ankara
19 Mayıs Stadyumu'ndaki tören
kortejine katılınacak.
HOTEL MERI **
ÖLÜDENÎZ
"Tatildeki eviniz"
* Doğa ile iç içe çağdaş yaşam koşullarında
süper dinlence yeriniz.
* Özel tefriş odalarda klima, TV, mini bar.
* Açık-kapalı restaurantlar. özel kahvaltı
salonu, havuz bar, sauna.
* Açık büfe kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri,
sair ikramlar, limitsiz yerli içki ve içecelder.
* Her türlü kara ve deniz sporları.
* Herkese uygun "her şey dahil" fiyatlarla
hizmetinizdedir.
Rezervasyon ve bilgi:
Tel.: 0.252 617 00 01 (8 hat)
Faks: 0.252 617 00 10
MSM OYUN YARIŞMASI
1- Oyunun adı: "Aziz Nesin'in Yaşamı" olacaktır.
2- Gerçeklerden yola çıkarak yazılacak olan oyun iki
bölüm olacaktır.
3- Birincilik ödülü bir milyar lira olup yazar oynanma
hakkını MSM'ye verecektir.
(Diğer konularda yazar özgürdür. Dizi, film ve v.b.)
4, Oyun sahnelenmese de yazar ödülünü alacaktır.
5- Üç mansiyona plaket verilecektir.
6- birer daktilo sayfası ve altı kopya olarak teslım edı-
lecek olan eserter ya elden ya postayla, MSM Ziverbey
No: 48 Kadıköy adresine iletilmelidir.
7- Son katılma tarihı 1 Aralık 1998'dir.
8- Gönderilen eserler iade edilmez.
9- Yazanlar rumuz yazmayacak adlannı açıkça belir-
teceklerdir.
10- Aziz Nesin'in öykülerinden yararlanmak söz ko-
nusu değildir.
11 - Jüri kayda değer oyun bulamazsa birinci seçmek
zorunda değildir.
12- Detaylı bilgi için 348 80 73 numaralardan bilgi alı-
nabilir.
MSM VAKFI
TAV ŞANLI ASLİ\ E
HLKUK
\UHKEMESİ
HÂKJMLİĞİNDEN
DosyaNo: 1995 485
F.sas.
Da\acı Türk Telekom
A.Ş. Tavşanlı Temsilcısi
Tavşanlı PTT Müdürü
Selahattin Baştopcu tara-
fından da\alı Ernka Ma-
dencilik Ticaret Sanayi
A.Ş. aleyhıne mahkeme-
mızde açılan alaeak da\ a-
sında \erilen ara karar
gereğince:
Davalı Emka Maden-
cilik Şırketi temsilcıleri
olan Abdurrahman Şeker
ve Fatma Pusat'ın açık
adresleri zabıta manfetiy-
le yapılan tüm arama ve
yazışmalara rağmen tes-
bit edilememış olup. ad-
resleri tesbit edilemedi-
ğinden dolayı ısbu şırket
temsilcılerine dava dilek-
çesi \e duruşma günü
kendılerine tebliğ edile-
medığınden ılanen teblı-
gat yapılmasına karar ve-
rilmiştir.
Dosyamıza en son ıka-
met adresleri olarak bildi-
rılen Antalva Kaleiçi Cç-
pınarlar Koçhan Karşısı
veya yanı Seramik Atöl-
yeİerinde çalıştığı bıldıri-
len davalı Emka Maden-
cilik Şirketi Temsilcileri
Abdurrahman Seker ve
Fatma Pusat'ın dosyanın
yargılamasınm atılı bu-
İunduğu 02.06 1998 günü
saat: 10.45'de Tavşanh
Aslıye Hukuk Mahkeme-
si duruşma salonunda
bızzat hazır bulunması
veya kendısını bir vekille
temsil ettirmesi. aksi tak-
dirde HL'MK. 213.. 337.
maddesi uyarınea yargı-
lamaya yokluğunda de-
\am edilecegı ve karar
venlebileceğının ıhtanna.
Yukanda yazılı ilan
7201 Sayıh Tabligat Ka-
nunu'nun 29. ve devamı
maddeleri uyannca tebli-
gat yerine geçmek üzere
ilanolunur. 20.04.1998
Basın: 18056
CUMARTESİ
Y4ZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Hodri Meydan
Akın Birdal'ın TV ekranında acı içindeki yüzüne ba-
karken gözlerimden üzüntü ve öfke yaşlan akıyor, bir
yandan da "Ne onurlu bir insan yüzü. ne güzel biryüz
bu"dıyedüşünüyordum... insanın kimltği, asıl kişiliği
en güç zamanlarda ortaya çıkar...
Hiç kimse ölüm öncesınde neler hissedeceğini, na-
sıl davranacağını bılemez... Akın Birdal vücudundaki
kurşun yaralarıyla acı içinde kıvranırken, gittikçe bu-
lanıklaşan zıhninden "öluyorum" düşüncesi geçer-
ken ve bu sözcüğü mınldanırtcen, ölçülü, onurlu ve çok
güzeldi... Acılanna birazcık daha egemen olabilse ne-
ler yapılması gerektiğinı çevresindekilere sanki o söy-
leyecektı... Foça'da, Ankara'da. bir başka kentte ra-
kılanmızı yudumlayarak şiırden ya da politikadan ko-
nuştuğumuzdaki gibı aynı zarif, duygulu, ölçülü. yiğit
ve güzel insandı... Biryerleri acıyor. nefes alması git-
tikçe güçleşiyor. fakat kendisine ve çevresine karşı her
zamanki saygıyı. inceliği. aynı insanca duruşu koru-
yordu...
Türkiye İnsan Hakları Dernegfnın Akın Birdal yöne-
timindekı etkinlikleri çeşıtlı çevrelerde, bu arada sol
çevrelerde eleştiri konusu oldu. Bu eleştirilerde hak-
lılık payı nedir? Dernek başkanının yaşamına tos\e-
den alçakça saldınnın duygusallığına kapılmaksızın
bunu tartışmak istıyorum.
Bir ulkenın en yüksek sıyasal, hukuksal ve asken er-
kı devlettir... O ülkede insan haklarının güvencesini
sağlamakla yükümlü en yüksek erk yine devlettir...
Bütün ülkelerde ve bu arada Türkiye'de insan hakla-
rıyla ilgili kuruluşların var oluş nedenı, devletin ışledi-
ği insanlık suçlarını ortaya çıkarmak, bunlara karşı
koymaktır... Hunharca cinayetler işlemiş, toplumda
nefret uyandırmış bir katıl düşünelim. insan haklany-
la ilgili kuruluşların görevi bu katili lanetlemek değil,
toplumda antipatı uyandırmayı da göze alarak, dev-
letin böyle birine karşı bile keyfi ve acımasızca değil,
hukuk kuralları içinde davranmasını sağlamaya çalış-
maktır... Devlete hoş görünerek insan haklan savunu-
culuğu yapar görünmek kolaydır. insan haklanyla il-
gili kurumlar, devlet dediğımız ve yasal olması gere-
ken bu en yüksek siyasal erkin, onun organlarının iş-
ledikleri suçlan izlemek, bu suçlara karşı toplumu bil-
gilendirmekle görevlidır... Beğenelim beğenmeyelim,
Akın Birdal yönetimındekı Türkiye İnsan Hakları Der-
neği'nin sadece devlet erkıne değil, toplumsal önyar-
gılara {ve son dönemdeki yalan ve kışktrtmalara) kar-
şı da mücadele ederek yapmaya çalıştığı ve büyük öl-
çüde başardığı. esas olarak bu güç iştir... Eğer bugün
Türkiye'de insan haklan ıhlalleri konusunda bir bilinç
ve duyarlık oluşmuşsa, bunda Türkiye insan Haklan
Demegı'nin özverili. cesurçalışmalarının payı sanıyo-
rum kı yadsınamaz...
• ••
Akın Birdal'ı kimlerin vurduğu. vurdurttuğu konu-
sunda çeşitli varsayımlar ileri sürülüyor... "Tetikçi"di-
ye adlandtnlan canıler ortaya çıkarılsa bile, bugünkü
siyasal yönetim onların arkasındaki asıl canileri orta-
ya çıkarabılecek mıdır? Bu siyasal yönetim, bugünkü
parlamento. devletin ıçmdekı ve dışmdaki karanhk
güçlere karşı kararlı bıçimde mücadele edebilecek
yetkinliğe ve ısteğe sahip midir? Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun "ulkücüler konusundaki "siyaset belgesi'oe
savaş açtıklannı açıkça belirtmekte çekince görme-
yen cınayet örgütlerıne ve onların kışkırtıcılanna kar-
şı ne yapılmakta. ne yapılması düşünülmektedir? Ya-
nıtlanması gereken asıl sorularsanıyorum ki bunlarol-
malıdır...
• • •
Akın Birdal geçen hafta cumartesi günü bu sütun-
da yayımlanan "Olebılmek Ahlâkı" başlıklı yazryı oku-
du mu. bılmıyorum... Okuduysa. sıcak gülümseyişiy-
le içinden bir selam göndermiş olmalıdır.. Bu yürekli,
duygulu, bükülmez arkadaşımın bir an önce sağlığı-
na kavuşmasını dilıyor canilere ve kışkırtıcılarına kar-
şı ise "hodri meydan" diyorum... Bizleri ölüm tehdit-
lerıyle yıldıramaz, öldürmekle tüketemezsıniz... Çün-
kü kendinıze hangı sıfatlan yakıştırırsanız yakıştırın,
Türkiye toplumu Türkiye'nin asıl dostlannın savaş ve
düşmanlık kışkırtıcılan. sömürü düzeninin "tetıkçile-
ri değil, barışı ve kardeşliğı canlan pahasına savunan-
lar olduğunu gittikçe daha iyi görüp anlamaktadır...
ŞIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
'Kuşkular Yersiz' mi?
Başbakan Mesut Yılmaz'ın
dün gazetecilere söylediği aya-
küstü sözler, Birdal suikastına
yaklaşımın ciddiyetsizliğıni göz-
ler önüne seriyor.
Başbakan, bir terör uzmanı gi-
bi, saldınntn gerçekleşme biçi-
minden sonuçlar çıkarıyor, hü-
kümler veriyor.
Ne diyor Başbakan; "Saldır-
ganlar, eşkâlleri belli olacak şe-
kilde geliyorlar, kapıdan çıktıktan
sonra ateş ediyorlar, parmak izi
bırakıyorlar. Bunlar acemi ve
amatör."
Yılmaz sanki bu sözleri başka
ülkede söylüyor. Türkiye'deki bir-
çok önemli suikast, herkesin gö-
zü önünde gerçekleştirildi. Fail-
leri teşhis edildi, ama buna rağ-
men onlar bir şekilde yakalarını
sıyırdılar ve ellerini kollarını salla-
yarak dolaşmaolanağınıelde et-
tiler.
Siyasi suikast dosyalannı ince-
leyin, bunları görürsünüz. Size
hemen aklıma gelen bir örneği
vereyim: Savcı Doğan Öz evinin
önünde öldürüldü.
Görgü tanıkları İbrahim Çift-
çi'yi katil olarak tereddütsüz teş-
his ettiler. Mahkeme de elindeki
bulgulara ve tanık ifadelerine da-
yanarak Çiftçi'yi idama mahkûm
etti.
Sonra ne olduysa, araya kim-
ler girdiyse. Çiftçi'nin dosyası
' Yargıtay Genel Kurulu'na yönlen-
dirildi, 7ye karşı 8 oyla Çiftçi be-
raat ettirildi.
Büyük siyasi suikastların nere-
deyse hepsinin katilleri tanıklar
tarafından teşhis edildi, ama ço-
ğunluğu bir yerlerden gelen des-
teklerle paçayı kurtardılar. Bu-
nunlada yetinmediler, ülkemizin
etkili ve yetkili yerlerinde makam-
lar kaptılar.
Birdal'a saldıranların acemi
olup olmadığını, henüz onları ya-
kalayamamış bir hükümetin baş-
bakanının söylemesi abestir. Ön-
ce yakalayacaksın, azmettiricile-
ri varsa ortaya çıkaracaksın, ya-
ni saldırtyı bütün yönleriyle ay-
dınlatacaksın, ondan sonra böy-
le bir konuşmayı yapmaya hak-
kın olabilir.
Ayrıca Akın Birdal'ı ve İHD'yi
adım adım izleyeceksin, ev tele-
fonlan dahil, "nefes alışını" bile
dinleyeceksin, buna rağmen iki
saldırgan rahatça ellerinde silah-
larla Akın Birdal'ı makam odasın-
da vuracaklar ve sonra da elleri-
ni kollannı sallayarak, şehrin en
kalabalık caddesinde sırra ka-
dem basacaklar. Bu ülkenin baş-
bakanı da kendilerinin değil, sal-
dırganların "acemi" olduğunu
söyleyecek.
Mesut Yılmaz, saldırıyla ilgili
kdrkulannın da yersiz olduğunu
soylemiş. Çünkü onun saptama-
larına göre bu saldırı devlet için-
deki güçlertarafından gerçekleş-
tirilmemiş.
Binlerce faili meçhul cinayeti
aydınlatamamış, devlet içindeki
suç örgütlerinin üzerine gideme-
miş, kendi burnunu kıran çete
elemanlarıyla ilgili şikâyetlerin-
den vazgeçmiş bir başbakan,
böyle bir iddiada bulunurken
acaba hangi bilgi ve bulgulara
dayanıyor?
Eğer birtakım sözde "istihba-
raf'lara dayanıyorsa, bu türden
istihbaratları her önemli cinayet-
ten sonra çokça dinlemiş olanla-
rın bunu ciddiye alması mümkün
mü?
Mesut Yılmaz, sıradan bir va-
tandaş değil; bir konuda açıkla-
ma yapacağı zaman, düşünüp
taşınması ve bilgilere dayanma-
sı gerekmez mi?Akın Birdal'ın
ifadesinden yola çıkarak "Bu iç
çatışma" diyor. Saldırganlan
saptarsın, yakalarsın, yargı karşı-
sına çıkarırsın, ondan sonra öy-
le bir saptamayı yapabilirsin. Or-
tada daha fol yok yumurta yok-
ken. kendini ve toplumu "rahat-
latacak" açıklamalar yaparsan
ağır bir sorumluluk altına girer-
sin. Ortada rahatlayacak bir du-
rum var mı ki?
Türkiye, kritik bir dönemden
geçiyor. Tüm dünya, bu ülkede-
ki gelişmeleri endişeyle izliyor ve
parlamenter rejimin ciddi bir sar-
sıntı geçirdiğinden söz ediyor.
Akın Birdal suikastı da bu konu-
daki önemli örneklerden birisi
olarak ele alınıyor.
Şimdi yapılması gereken, bu
suikastın faillerini yakalamak, ay-
rıca bu suikast öncesi kaynatılan
cadı kazanlarının ateşleyicilerinin
niyetlerini ortaya çıkarmak. Su-
ikast öncesi alınmamış olan ön-
lemlerin sorumlulannı saptamak.
Bütün bunları yapmak durur-
ken. birtakım afaki tezlerie kamu-
oyu önüne çıkmak, olsa olsa hü-
kümetin hâlâ aymazlık içinde ol-
duğunu gösterir.
Mesut Yılmaz'ın, çok ciddi du-
rumlarla yüz yüze olduğunu an-
laması için, daha başka ne olma-
sı gerekiyor?
Omer Lütfü Topal'ın katilleri
olarak mahkemeye çıkarılanlar
bile ellerini kollarını sallayarak
dolaşıyoriar. Üstelik bu cinayet-
teki parmak izlerinin sahibi de
bulundu. Bulundu da ne oldu?
Devlet içindeki katillerden hesap
mı soruldu? Devlet bu pislikler-
den mi temizlendi?
Ortada ciddi bir durum olduğu-
nu anlamayan, ciddiyetsiz biryö-
netimle karşı karşıyayız.