22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ulaştırma Bakanı Menzir, demiryolu projesinde geri dönülemez noktaya gelindiğini söyledi •Tikp geçişe zoruıduyuz'OKTAY EKİNCİ ANKARA - Bayındırlık Bakanlığı tstanbul'a 3. Bo- ğaziçi Köprüsü için yeni pro- jeler geliştirirken, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, de- miryolu geçişini sağlayacak "tüp tünel" projesinin çok- tan hazır olduğunu söyledi. Necdet Menzir, kısaca "Mar- maray" adıyla tanımladıkla- n "Demiryolu BoğazTüpTü- neli ve Gebze-Halkalı Yüzey- sel Metrosu" projesinde artık geri dönülmez bir aşamaya gelindiğini, Türkiye'nin bu eseri Istanbul'a kazandırma- ya "mecbur" olduğunu be- lirtti. Son günlerde Istanbul Boğazı'na 3. köprü yapılaca- ğı konusu bir kez daha kamu- oyu gündemine getirilirken, Ulaştırma Bakanlığı'nı dev- raldığından itibaren demir- yolu tüp geçişini savunan Necdet Menzir'le güncel ge- lişmeleri konuştuk. Bir tele\izyon programı nedenıyle yaptığımız görüş- mede. "Türkiyeartıkdemir- yollanna yeniden önem ver- mek ve Istanbul'a da demir- yolu tüp geçişj yapmakzorun- dadn-" diyen Lİaştırma Ba- kanı. bu konuda sadece ken- di ülkemizedeğıl. "dünyayakarsıdaborç.- luokhığuımızu" söyledi. Menzır. bu ulus- lararası v ükümlülüğün gerekçesini şöyle özetledı: "Kars-Tîflis demiryolu bağlan- nsııu sağladıgımızda. Avrupa. Çin'e ka- dar demiryolu ik bağlanmış olacak. Böy- lesi bir kıtalararası sistemi İstanbul'da ke- Kadıköy'de 20 bin kişilikfener alayı Kadıkö> Belednesi ik San-LacKert Derneği'nin ortaklaşa düzenledikleri "23 Ntsan Atatürk Çocuklan Fener Alayı Yürmüşü" önceki akşam vaklaşık 20 bin kişinin ka- tılımıyla gerçekkşti. Suadiye'den başlayan yürihüş Göztepe Parkı'nda son bulurken burada yapılan havai fişek gösterisi de ilgiyle izlendi. Fatih ve Sinan Erkoc'un Gözte- pe Parkı'nda verdiği konser yurttaşlann büyiik beğenisini topladı. CHP Eyüp tlçe Ör- gütii de fener alayı düzenledi. Koç Holding,Çocuk Esirgeme Kunımu bünvesinde bu- lunan vaklaşık 650 kimsesiz çocuk için şenlik düzenledi. (KUBtLAY TÜNTÜL) sinüye uğratmak artık düşünülemez. Biz ovalansak bile dünva bu bağlantıyı zorla- yacak ve İstanbul Boğazı deminolmla ge- çilecek. Bu da köpriiyle olmaz, tüp tünel- le olur..." Bir süredir 3. Boğaziçi Köprüsü Proje- si üzerine demırvolunun da önerıldiğine dikkat çeken Necdet Menzir. bunun İs- tanbul kenti içinde en az 50 km'lık yeni demiryolu döşenmesı anlamına geleceği- ni ve böylesi bir çözümün mümkün olma- dığı gibi. uluslararası yük \e yolcu taşı- macıîığının kentı ezmesine de izin \erile- meyeceğinı vurguladı. Ulaştırma Baka- nı'nın demiryolu tüp tünel projesine iliş- kin u son haarlıklarla" ilgili verdiği bilgı- ler ise "İstanbul'da bu proje için özel bir yöıtetim ve denetteme biriminin kurulma aşamasında olduğu" şeklınde Hazıran ayındaki Ulaştırma Kongresi'nden önce çalışmaya başlayacak olan bu özel birim. "ihalenin yapümasından in- şaabn kontrolüne kadar" rüm aşamalarda yetkilı \e sorum- lu olacak. Aynca demiryolu tüp tünel ile Anadolu ve Av- rupa yakalanndakı banliyö, metro ve dığer raylı sistemler birleştikten sonra da tüm bu toplu ulaşım ağının denızyol- lanyla da entegrasyonunu yi- ne bu birim sağlayacak... Demiryolu tüp tünelin sa- atte tek yönde 100 bin kişiyi taşıyarak. Boğaz geçişi konu- sunda tam "12 köprüye" eşit bir kapasıtesı olacağını tek- rarlayan Necdet Menzir, ülke genelinde de aynı avantajın ulaşım bütününe taşınabilme- sı için "Demiryolunu ihmal etme yanlışından dönme ça- ğını başlatmak zorundayız" diyor. Sadece trafik kazalannın önlenmesi açısından değil, ulusal ekonominin de gelece- ği için demiryollarına yeni- den sanlma zamanmın çok- tan geldiğine işaret eden Necdet Menzir. yine son za- manlardaki "DDY'nin özel- leştirilmesi" tartışmaları için de şunlan söylüyor: "Birçok şey özeUeşebilir, ama demir- yollan özelleşemez. Sistem yi- ne kamuda kalır. devlette ka- lır. ama isteyen,vagon kiralar ve işletir. An- cak alryapı, teşkilat ve demiryolu sistemi eklcn çıkartılamaz~" Necdet Menzır'le yaptığımız söyleşide, tüm bu hazırlıklann bakanlıkça kamuoyu- na daha sık ve daha yüksek sesle duyurul- ması sözünü de aldık. Özel time başarı madalyası Sakıkkardeşier DGM'yeçıkanldı Haber Merkezi - Kuzey 1- rak'ta yakalanan PKK'nin önde gelen isimlerinden Şemdin Sakık ve kardeşi Arif Sakık, dün gece 22.30?da DrVarbakır DGM 1 * ye^barıldı. Sakık kardeşter. sorgulan bittikten sonra tu- tuklanacak. Sakık'ın, askeri istihbarat birimlerine verdiği ifadesin- de. daha önce kendisinin yaptığını söylediği Bingöl'de 33 erin şehit edilmesı olayı- nı kabul etmedıği öğrenildı. Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuv\etler Komutanlı- ğı'na bağlı timler tarafmdan diizenjpnen bir operasyonla yakalanan Sakık'ın yasal sorgulama süresi dün doldu. Diyarbakır DGM önünde dün&abahtan itibaren yoğun güvenlik önlemleri alındı. Başsavcı Nihat Çakar, öğle saatlerinden itibaren savcılık katlanna gınlmesıni yasak- larken avukat ve gazetecıle- rin görüşme taleplerinı de reddetti. Saat 21.00'de DGM'ye gelen 50 kadarjandarma. ga- zetecılen bınadan uzaklaştır- dı. 22.00'de jandaımalar üç tane çember oluştururken 22.30"da çok sayıda askeri ve sivıl araç hızla DGM bınası- nın önüne geldi. Araçların birinden çıkanlan Sakık kar- deşler. başlan eğik biçimde bınanın arkasında bulunan demırkapıdan içerı sokuldu. Yüzlen montla kapatılmış i- ki kişi aynı anda şaşırtmaca olarak ön kapıdan mahkeme- ye girdi. Sakık kardeşlenn ifadesinin DGM Başsavcısı Nihat Çakar ve 1 No'lu Mah- keme Savcısı Yavuz Şentürk tarafmdan alındığı öğrenıldi Milano THYbürosu işgaledüdi ROMA (AA) - Dıyarba- kır'dakı Nevruz kutlamaları sırasında tutuklanan Italyan Dino FrisuDo'nun serbest bı- rakılmasını isteyen bir grup PKK'lı, Mılanö'dakı THY bürosunu akşam üzeri bir sü- re işgal ettı. Milano'nun merkezindekı Largo Agus- to'da bulunan THY bürosuna müşten gıbi ikışer ıkişer gi- ren bölücü göstencilerin slo- gan atması üzenne THY'nin Italyan görevlileri büroyu terk ettiler. Olay yerine poli- sin gelmesinden sonra göste- riciler bürodan çıktı. Türkiye'nin Roma Büyü- kelçiliği kaynaklan, Italyan hükümetinin sağduyulu dav- ranıp olaylan kontrol altına alması gerektiğini söyledi. Sakıklar'ın sorgusu bittikten sonra 2 No'lu DGM'ye se\ k edilecekleri bildirildi. Şemdin ve Arif Sakık'ın kalaeaklan özel E-»ipi-oeza- landı - Bftbrekı rahatstzlığı olan Şemdin Sakık için ceza- evine hemodiyaliz makınesı yerleştirildiği belirtildı. Sa- kık kardeşlerın güvenlık amacıyla özel bir odada ka- lacağı kaydedilırken E tıpi cezae\nndeki tutuklulann daha rahat ızlenmesi için ko- ridorlara güvenlik kamerala- nnın yerleştirileceği \e ce- zaevıne 2 yeni güvenlik ku- lesinin yaptınlacağı öğrenıl- di. Yetkililer, Şemdm Sa- kık'la ilgili olarak şımdiye kadar 250 ayn suç dosyası- nın oluştuğunu bildirdı. Sa- kık'ın emniyet güçlenne ver- diği ifadelerde. bu suçlama- lardan 200" ünü kabul ettiği. dığer olaylarla ilgili bilgısı- nın olmadığını söylediği be- lirtildi. MİT ve emniyet bı- rimlerının katılmadığı Sa- kık'ın sorgusunun askeri ıs- tıhbaratta görevlı uzman ekıpler tarafmdan yapıldıgı ileri sürüldü. Bıngöl'de 33 erin öldürülmesı olayını da- ha önce kabullenen Sakık'ın. sorgusunda bu eylemi >ap- madığını söylediği ıddia edildi. Time madalya Şemdm Sakık'ı Kuzey I- rak'ta düzenlenen operas- yonla ele geçiren Özel Ku\- vetler Komutanlığı tımıne Genelkurmay Başkanı Orge- neral İsmail Hakkı Karada- yı tarafmdan "Silahlı Kuvvet- ler Başarı Madahası" takıl- dı. Çevre Bakanı, atıklann geri kazandınlması için çalışmalann başlatılacağını söyledi Aykut: Abk borsası kurulacak • Ölene kadar Gökova Termik SantralTyla mücadele edeceğini ve nükleere karşı olduğunu belirten Aykut, diğer taraftan küresel iklirn değişimi ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için nükleer enerjiye geçilmesinin "zorunlu' olduğunu savoındu. CEM ULUTAŞ Çe\re Bakanı İmren Aykra. 5 Ha- zıran Dünya Çevre Günü'nde^devre- ye girmek üzere bir 'atık borsası'nm kurulacağını açıkladı. Ölene kadar Gökova Termik Santralı'yla mücade- le edeceğini belirten Aykut. diğer ta- raftan küresel iklım değişimi ile ilgi- li yükümlülüklerin yerine getirilebil- mesi için nükleer enerjiye geçilmesi- nin 'zorunlu' olduğunu savundu. Ay- kut. nükleer enerjının karbondioksıt emisyonu çıkarmayan 'temiz' bir enerji tüffl olduğunu söyledi. Izmit'te- ki atık rokma tesisinin 'müthtş bir yanlış' olduğunu kaydeden Aykut. ay- nca. çevre kirliliğınm uluslararası alanda yatırım \e üretim maliyetleri- ne dahil edıleceği bir sözleşme üze- rinde çalışmalaryapıldığını söyledi. Aykut. dün İstanbul Four Season Otel'de gazeteci ve yazarlara. çevre sorunlarıyla ilgili istişarelerdebulun- mak üzere bir öğle yemeği verdi. Ye- mekte ülkenın çe\ re sorunlannı anla- Öğretmen ve işçiden zampmtestosu Eğrtim-Sen'li öğretmenler, Kadıköy Tskele Meydam'nda, hükümetin kendilerine verdiği > üzde 181ik ek zammın hizmetli, memur ve teknisyenlere de uygulanması istemiyle e>lem yaptı. Eğitim-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer. hükümetin, 'bugüne dek gelmiş tüm hükümetler gibi aynmcı ücret uygulaması ile eğitim emekçilerini kendi içinde böldüğünü' öne sürdii. Belediye Iş üyesi işçiler de toplusözleşme göriişmelerinde 'uzlaşmaz tutum" i/Jediğini öne sürdiikleri Bakırköy Belediyesi'ni protesto etti. (Fotoğraf: YUSUF ZİYA AY) tan Aykut. sanayiden kaynaklanan tehlikeli atıklann ekonomıye geri ka- zandınlması ve çe\ re kırliliğinin azal- tılması için atık borsası kurulacağını söyledi. Borsanın çalışma sistemınin, birsanayicinin çıkardığı atığın. diğer sanayici tarafmdan hammadde olarak kullanılması biçiminde olduğunu an- latan Aykut, sistemitı çajısması için tüm^sanayicılerin üretim sırasında' hangi atığı ne mıktafda çıkardığını bildireceklerini söyledi. Aykut. Izmit'teki Büyükşehir Bele- diyesi'ne bağlı İZAYDAŞ tarafmdan milyonlarca mark yatınlarak kurulan atık yakma tesisine izin verilmeyece- ğini belirtti. 'Ölene kadarGökma Termik Sant- ralı'yla mücadele edeceğini' ıfade e- den Çe\re Bakanı Aykut, Marmaris. Göcek. Gökova koylanna gelen 40 bin civa- nnda yatın da sintine ve di- ğer evsel atıklanyla bura- larda büyük bir kirlilik ya- rattıklannı söyledi. Berga- ma'dakı siyanürle işletil- mek istenen altın madenine de değinen Aykut. gerekli önlemlenn alınması halinde bu hazinenin yeraltında bı- rakılmasına karşı olduğunu belırtti. 'Nükleere karşıyım* Çevreyi hiç kırletmeyen enerji türlerinın nükleer ve hidroelektrik enerjiler oldu- ğunu savunan Aykut, şun- lan söyledi: "Elâlem yapmış, ondan sonra bizeyapma diyor. Ben aslında karşıyım, ama Er- menistan'daki nükleer sant- ral dünyanın en eski tekno- lojisiv le. abğıyla her dakika bta tehdit edivor. Bulgaris- tan da aynı şekilde. Yani ben aslında nükleersantral yap- mavarak. kendimi ondan mahrum ederek bir şeyi kurtarmış olmuyorum." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Dövüşen CHPliler Kimi ilçe ve il kongrelerınde CHP'lilerin kıyası- ya dövüşmelen, basın ve sıyaset dünyamızdan bazılarını çok mutlu ettı. "Biz dememiş miydik" di- ye ahkâm kesmeye başladılar, "Bu CHP'den ve CHP'lilerden ne köy olur ne kasaba..." Belki size şaşırtıcı gelecek ama, bu sütunda da- ha önce dile getirdiğim bir düşüncemi yınelemek istiyorum. Bence, bu kavgalarCHP'nin "iyiyolda" olduğunu gösteriyor. Bunu daha önce dile getir- diğim zaman epeyce karşı çıkan olmuştu. Ve o karşı çıkan okurlarıma ve arkadaşlarıma, "Bu ko- nuya ilerde gene döneceğim" diye söz vermiştim. işte şimdi o gün geldi. Diğer partiler de bir ölçüde "nasiplerini aldılar" ama, 12 Eylül'ün Atatürkçü(!) yönetimi, tüm hış- mıyla CHP'nin üzerine gitmışti. Diğer partiterin salt yöneticileri belli bir baskı altına alınmışken, CHP'nin tüm üyeve "tahminisempatizanlan" ağır bir baskı altına alındılar. CHP'nin bir mitingine ka- tıldığı için "güvenliksoruşturması" o\umsuz çıkan ve işe alınmayan insanları bilirim. Eski Adalet Partililer, Süleyman Demirel'in uzaktan kumandası ve manevi liderliğinde çabuk toparlandılar. MHP yöneticileri içerdeydi ama, dü- şünceleri iktidardaydı. Zaten o gençler, "güvenlik güçlerinin" (sözde) yardımcısı oldukları için, yeni birtakım "göreWere"(!) hazırlanıyoıiardı. Bunun en somut örneği "Ülkücü mafya" ve Susurluk oldu. MSP'lilerin üzerine de pek gidilmedi. Zira ABD, "ılımlı Islam" senaryolarına çok sıcak bakıyordu. CHP ve CHP'lilertam anlamıyla "sahipsiz" kal- mışlardı. Şimdi burada Ecevit tartışmasına gir- • mek istemiyorum. Ama şu ya da bu nedenden ötürü Bülent Ecevit CHP'nin manevi liderliğini red- dediyordu. Bir yandan devlet baskısı, bir yandan lidersizlik, CHP'yi tam bir çöküntüye taşıdı. Kad- rolan dağıldı. Halkçı Parti ve özellikle SODEP çok başarıtı ör- gütlenmeler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu i- ki parti de, olsa olsa CHP'nin "B Takımı" olabilir- di. Birleşme aşamasında Aydın Güven Gürkan'ın inanılmaz özverisinın bir kez daha altını çizmek is- terim. Fakat Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin" (SHP) lideri Erdal (nönü, siyasete "kerhen" gir- miş gibiydi. Çok saygın, fakat farklı bir yapısı var- dı. SHP, 12 Eylül öncesi CHP'sinden çok farklı bir yapıda idi. Kimi yörelerde 12 Eylül öncesi sol grup- lann etkisi altına girmiş, kimi yörelerde bir Alevi partisi niteliğine bürünmüş, kimi yörelerde bir mü-, teahhit partisi durumuna gelmişti. Özellikle 1991 yerel seçimlerinden sonra belediyelerden ış kap- mak isteyen müteahhitler, SHP yönetici kadrola- rını işgal etmışlerdi. İşte bu koşullar yaşanırken CHP yeniden açıl- dı. (Bu arada Erol Tuncer'in "toparlama" çaba- larının altını yeniden çizmek isterim.) Ancak yollar ayrılmıştı. SHP kendi kadrolarını oluşturmuş ve "vesayetini" ispat etmışti. Fakat gene birtakım ın- sanların büyük özverileri ile SHP kendini lağvetti ve CHP içinde erimeye çabaladı. Kolay iş değildi bu. Zira bir büyük örgüt, küçük bir örgüt içinde eri- • meye çabalıyijfeth "*• BudönemCHP'rtn "sus/cu/i/uüf*dönemi ( oldu. Gerçekten üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibiy- di. Yıllarca söylediklerinin günahını çıkartmak ça- basındaki kimi "medya leşkeheri" de, tam bir ka- ralama kampanyasına girişmişlerdi. "Eski örgüt- lerini" ve bağlılıklarını ne kadar karalariarsa, şim- diki "konumlannı" o derecede hak etmiş olacak- larına inanıyorlardı. Bugün CHP'ye en katı bir bi- çimde çatanların çoğunun, CHP saflarından gel- meleri elbette rastlantı değildir. CHP'nin "ö/üsü bile" yüzde 10 barajını aşardı. (Zaten öyle oldu.) Fakat yapılan anketlerin çoğu, bunun aksinı gösteriyordu. Ve yukardan beri sıra- ladığım binbir soruna bir de moralsizlik eklendi. CHP kongreleri bir avuç insanın katılımıyla, ses- siz ve tartışmasız yapılıyordu. Zira insanların bu partiden bir "beklentisi" kalmamıştı. Bu durum- dan yararlanan birtakım garip "f;p/er"(!) Parti Mec- lisi'ne kadar girebiliyordu. 1997 başlarında durum değişti. Bazı insanlar için "CHP'nin ilçe başkanı" olmak, önem kazan- maya başladı. İlçe ya da il yönetimınde görev al- mak değer kazandı. İl başkanlığı, önemli bir "mev~ ki" haline geldi. Zira bunun bir aşama sonrasında milletvekilliği ve hatta iktidar ortakhğı görünebili- yordu. tşte o zaman kongrelerde kavgalar başladı. CHP üzerindeki ölü toprağı kalkmıştı. Ve elbette kav- ganın beğenilecek bir yanı yoktur ama, bu kavga- lar CHP'nin "canlandığının" göstergesidir. Kongrelerin saldırgan tiplerini en ağır bir biçim- de cezalandırmak gerekir. Fakat bu durumun iyi degerlendirilmesinde sayısız fayda vardır. CHP'nin kurultayı önümüzdeki ay toplanacak. O günlerde bu konulara gene döneceğiz. Fakat şimdiden şunu söyleyelim ki CHP, eski üyelerinin yanı sıra gençleri de kanalize edebilirse, Türk si- yasal yaşamındaki eski konumuna yeniden kavu- şur. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiye- ti'nin kurucularının kemiklerini sızlatmamak ge- rek. Eski Buzdolabınızı 1 5 ITlİlyon, Bulaşık ve Çamaşır makinenizi 1 2 ITIİIyon, Fırınınızı 8 mİlyOITa sayıyor ve yepyeni bir B c k O ile değistiriyoruz!V www.bekoticaret.com.tr t M H ^ ^ ^ tm Bir dünya marKası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle