Katalog

28 MART 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER HADEP yöneticilepi serbest • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcüığı'ınn HADEP'le ilgili başlattığı soruşturma çerçevesinde gözaltına alman PM üyelerinden Ahmet Türk ve Abdullah Varlı seıbest bırakıldı. HADEP'le ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde tutuklanan 7 yöneticiyle ilgili davarun ilk duruşması 28 Nisan'da yapılacak. Adnan Keskin'in sorusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Sekreteri Adnan Keskin, Içişleri Bakanı Murat Başesgioğlu ile Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergelerinde, imam - hatip lisesı mezunu çalışan sayısını sordu. Keskin, Başesgioğlu'ndan "Bakanlığınızda görev yapan valilerden kaçı imam - hatip lisesi mezunudur, görevdeki kaymakamlann ne kadan bu liselerden mezundur? Bakanlığınıza bağlı diğer birimlerde kaç imam - hatip lisesi mezunu görev yapmaktadır? Personelden tarikatlarla ilişkili olanlan saptamak için herhangi bir çalışma yürütûlüyor mu" sorulanna yanıt istedi. Ceylan'a ikmci dava • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Ayasofya thaneti" adlı kitabında 'halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği' gerekçesiyle, kapatılan RP'nin eski Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan hakkmda 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle bir dava daha açtı. Cumhuriyetin 75. yıldönümü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver Hasanoğlu ve öğretim üyeleri, üniversitenin cumhuriyetin 75. yıldönümü kutlama etkinliklerini Anıtkabir'i ziyaret ederek başlattı. Fakülte dekanlan, öğretim üyeleri, öğrencilerden olusan grup mozoleye çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bulundu. Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Prof. Hasanoğlu, özetle şunlan yazdı: "Cumhuriyetin en çağdaş yaşam bıçimi olduğunu, eserinin canımız pahasına da olsa korunmak zorunda bulunduğunu hcr zaman biliyor ve hissediyoruz." kazandı • İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - tzmir Gazeteciler Cemiyeti kongresinde Erol Akıncılar'ın başkanlıgını yaptığı yenilikçi grup seçimi kazandı. lzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin Olağan Genel Kurulu, lzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda dün yapıldı. Seçimlerde Akıncılar'ın listesi 97, Levent Bimen'in listesi 67 blok oy aldı. Fııtına etkiü oMu I Yurt Habeıieri Servisi - Şıddetli fırtına Marmara, Trakya, Akdeniz ve Iç Anadolu bölgelerinde etkili oldu. Çanakkale'de şiddetli firtına nedeniyle gemiler limandan aynlamadı. Antalya'da deniz trafiği olumsuz etkilendi. Kayseri kent merkezinde saatteki hızı 80 kilometreye ulaşan firtına nedeniyle çok sayıda semtte elektrik direkleri devrildi. 7 PKK'li öldüriildü • DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Batman'ın Sason ilçesi kırsalında sürdürülen operasyonlarda 7 PKK'li öldüriildü. Silopi'de 3 terörıst teslim oldu. Bu arada Bingöl'ün Yayladere ilçesi Beydağı eteklerinde meydana gelen çığın altında kalan 4 eri çıkarma çalışmalannın altıncı gününde, 3 erin cesedi bulundu. Rektörler, Köşk'teki zirve öncesi sorunlarla ilgili raporlanna son halini verdi 4 Yönetmelik uygulanıyor'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yükseköğretim Kurulu Baş- kanı (YÖK) Prof. Dr. Kemal Gü- rüz, kılık-kıyafet yönetmeliğine ilişkin tutumlannın net olduğunu belirterek "Bu konuda söylenecek her şey söylendi. Yasa ve yönetme- Bkler uygulanacak. Bu bizim key- funizebağhdeğU-dedJ Üniversitelerarası Kurul. 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Çakır'ın başkanlığın- da toplandı. Profesörlük, doçent- lik ve doktora unvanlannm değer- lendirildiği toplantının ardından Rektörler Komitesi toplantısına geçildi. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, 72 üni- versite rektörü ve YÖK Başkanı Gürüz katıldı. Rektörler, Çankaya Köşkü'nde • YÖK Başkanı Kemal Gürüz, kıhk-kıyafetle ilgili tutumlannın net olduğunu söyledi. Yasa ve yönetmeliklerin uygulanacağını belirten Gürüz, "Her gün türban konusuyla uğraşamayız" diye konuştu. Dün toplanan Üniversitelerarası Kurul'da profesörlük, doçentlik ve doktora unvanlan değerlendirildi. bugün yapılacak zirve öncesinde yükseköğrenimdeki sorunlar ve gelinen aşamayı içeren raporlan- na son halini verdiler. Gürüz, kı- lık-kıyafet konusundaki görüşle- rini daha önce açıkladıklannı, bu konuda söylenecek çok fazla bir şey kalmadığını belirtti. Yaklaşık 1.5 milyon öğrencinin üniversitelerde öğrenim gördüğü- nü vurgulav an Gürüz,u Bizher Al- lah'ın günü türban konusuyla uğ- raşamayız" diye konuştu. Gazete- cilerin kılık-kıyafet yönetmeliği- nin ne zaman uygulanacağı yö- nündeki sorulanna da sinirlenen Gürüz,"Yönetmelikzaten uygula- nıyor. Hukuki mevzuat ne>se uy- gulanacak. Bu bizim keyfiyetimize bağlı değü" dedı. Gürüz, üniversı- telenn eğitim ve araştırtna, idari ve mali alanlarda birçok sonınlan ol- duğunu, bu nedenle de gerek Köşk'te, gerekse Rektörler Komi- tesi "nde yapılacak toplantılarda öncelikle bunlann tartışılacağını vurguladı. Bu arada Prof. Dr. Osman Ça- kır, doktora denkliği için başvu- ruda bulunan 106 öğretim üyesin- den 85'ınin kabul edildiğini bil- dirdi. Çakır aynca, öğretmen nite- hğinin yükseltilmesi için gelecek yıldan itibaren uygulanmaya baş- lanacak tezsiz yüksek lisans prog- ramlanna alınacak öğrencilerde hangi koşullann aranacağını da açıkladı. Sorular üzerine Çakır, türban konusunda da kılık-kıyafet yönetmeliğınin uygulanmaya de- vam edeceğini söyledi. lstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ise Cumhurbaşkanı StUeyman Demi- rd'le rektörlerin bugün yapacağı toplantıda türban konusunun tek- rar gündeme getirilmeyeceğinı söyledi. Cumhurbaşkanı Demi- rel'in daha önce yaptığı açıklama- larda düşüncelerini açık şekilde belirttiğini vurgulayan Alemda- roğlu, "Bizim, Cumhurbaşka- nı'natekrar türban konusunda bir şe\ söylememiz boyutlanmızı aşar. Tüm uygulamalar hukuk devleti anlayışı çerçevesinde yapılan uy- gulamalar" diye konuştu. Alem- daroğlu, hükümetin irticayla mü- cadele paketinin de kararlı bir tav- n yansıttığını kaydederek türba- nın siyasi bir unsur olarak kulla- nıldığının açık olduğunu söyledi. Alemdaroğlu, "Anayasa Mahke- mesi'nin iki karan, kılık-kıyafetin serbest oimadığuu beuruyor" diye konuştu. Cindoruk 'MGK'nin yetkisi sınırlanmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) demokratik yetki ve görev alanlannm sınırlandı- nlmasmı istedi. Cindoruk. bu kuramun görevinin iç güvenlik alanında "hükü- mete danışmanlık" olması gerektiğini söyledi. DTP Genel Idare Kurulu dün Cindoruk başkanlığın- da toplandı. Toplantıdan ön- ce açıklama yapan Cindo- ruk, devletin kurallar koy- maması durumunda kendi organlannın genişlemek is- teyeceğini ve devlette atış- malann, tartışmalann orta- yaçıkacağım vurguladı. Ba- tı demokrasilerinde Türki- ye'nin tartışılan kurumlan- nın olmadığına işaret eden Cindoruk, "Bu kurumlar, yetki ve görevlerini yeniden belirlemek durumundadır. Cumhurbaşkanının halk ta- rafindan seçildiği yan bas- kanlık sistemi getirilmelidir. RTÜK Ue MGK anayasal kurumlardır. Ama son olay- lar ışığında bu kurumlann demokratik yetki \e görev alanlannm sınıriandınlma- sı gerekir*' dedi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART MGK'nin uyanlan sonuç verdi; RTÜK gerici yaymlar için önlem alacak Gericiliğekarşıeşgüdüm protokolüANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Milli Gü- venlik Kurulu'nun (MGK), yurt genelinde fa- aliyet gösteren radyo-televizyon kuruluşlannın irticayı körükleyenyayınlan için uyanlan Rad- yo ve Televizyon Üst Kurulu'nu (RTÜK) acil önlemler almaya yöneltti. RTÜK, yaymlann izlenmesinde, kuruluşun- dan beri ilke düzeyinde yürüttügü Emniyet iliş- kisini resmileştiriyor. RTÜK Başkanı Prof. Dr. Agâh Çubukçu. Içişle- ri Bakanlığı'yla protokol imzalanacağını söyledi. Çubukçu, Radyo ve Tele- vizyon Gazetecilen Derne- ği'nin Yönetim Kurulu'nu makamında kabul etti. Yurt genelinde 1200 radyo ve 263 TV'nin faaliyette oldu- ğunu kaydeden Çubukçu, kuruluşlann yayınlannı resmi kimliğe İcavuşturan ve uzun süredir askıya alı- nan ihaleler konusuna açık- lık getirdi. Çubukçu, "Dev- letin bölünmez bütünhığü konusunda ödün vermeye- ceğiz, buna a> kın yayın ku- ruluşianna lisans verilme- yecek. Devlet tapusuyia hiç kimse bu tür faali- yet gösteremez" dedı. Çubukçu, daha önce ye- rel televizyonlar için yapılan ve MGK'nin ip- tal edilmesi yönünde tavsiyesi bulunan ihale- lerle ilgili olarak, "RTÜK, istcdiği ihaleyi iptal eder. Bu yetkimiz var. Buna karşı çıkan varsa yargıya başvurur. Tüm ihaleleri süresiz dur- durduğumuzu açıkladık, ama sonsuza kadar değil. \ önetmeligimizde bazı eksikUkler var, DYP lideri destek turlarını surdürüyor Çiller'in ikinci ziyareti TİM'e Ekonomi Servisi - DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiöer erken seçim çagnsı- nı sürdürürken sivil toplum örgütlerin- deki destek turlanna da devam ediyor. Çiller, tktisadi Kalkmma Vakfı'nm (tKV) ardından dün de lstanbul 'da Tür- kiye Ihracatçılar Meclisi (TİM) ile bir araya geldi. Türkiye thracatçılar Meclis Başka- nı Okan Oğuz, bütün siyasi partilerle işbirhğı içınde oiduklannı, ancak par- tiler üstü bir tavır içinde bulunduklan- nı belirtti. Hilton Oteli 'nde gercekleşen görüş- meyeÇiller'in yanı sıra yardımcısı Q- han Paçacı \ e Meral Akşener, tsmet Atilla. Ayfer Yılmaz, Lfiık Söylemez, Önıer Barutçu \ e Mehmct Dönen de katıldı. Çiüer,'ihracatlaugiBsorunlan ihracatçılann agzından dinlemek' amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdiği- ni söyledi. sözleşme gibi. Onlan tamamiadıktan sonra başlanz" dedi. Çubukçu, bölücüyayınlar için özellikle oluşrurduklan "Alo RTUK" hattı ile "casus minibüsleri"nın bir anlamda sorunu çözdüğünü. ancak tespitler için yeterli önlem olarak görmediklerini kaydetti. 80 ilde yaym izleme merkezleri kurulmasının aşın maliye- ti öngördüğünü vurgulayan Çubukçu şunlan söyledi "Etnik ayrımcüığı ayırmak kolay. Önemli olan dini aynmcıb- ğı ayırt etmek. Dini abp ken- di menfaatine, rursına alet etmeyi hedefieyenlcre, Cumhuriyeti yıkmayi plan- layanlara karşı bcn gereği- ni yapmak durumundayun. Biz, nifak sokulmasma gdz yumamayız. Bu nedenle kontrol hususunda dikkat- liyiz. Içişleri Bakanlığı'na müracaat ettik, tllerde ba- kanhğın görevlendirdiği bi- risi yayınlan kasete alacak. Aynca teknik donanımlan biz sagla\acağız. Onlar da kasetkri bize gönderecek- ler. Ön protokol imzalaya- cağız." Atamalar Milli Eğitim'de kadro temizliği • Bakan Hikmet Uluğbay, bazı milli eğitim müdürleri ile merkez teşkilatındaki gerici kadrolaşmayı kollayan üst düzey bürokratlan görevden aldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, türban genelgesini uygulamayan bazı milli eğitim müdürleri ile merkez teşkilatındaki gerici kadrolaşmayı kollayan üst düzey bürokratlan görevden aldı. Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararlanna göre, Milli Eğitim Bakanlığf nda Müsteşar Yardımcılığı'na 5. Akşam Sanat Okulu öğretmeni İbrahim Barbaros getirilirken Özel öğretim Kurumlan Genel Müdür Yardımcısı Murat Kıraç, Tekirdağ Milli Eğitim Müdürü Hasan Tuna, Ankara Milli Eğitim Müdürü Mustafa Demirkan. Konya Milli Eğitim Müdürü Ömer K^a, Niğde Milli Eğitim Müdürü Hüsamettin Kaya ve Sıvas Milli Eğitim Müdürü Fevzi Vığhtürk görevlerinden almdılar. Bakanlık Personel Genel Müdür Yardımcılan Hikmet Orman ve tlhat Şeniz bakanlık müşaviriiğine atanırken Özel Öğretim Kurumlan Genel Müdür Yardımcılığı'na aynı yer daire başkanı Öner Güney, Dışilişkiler Genel Müdür Yardımcılığı'na Ankara 3. Akşam Sanat Okulu Öğretmeni Yüksel Sezgin, Elazığ Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Tunceli Milli Eğitim Müdürü Hamza Doğuç, Şanlıurfa Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Bolu tlköğTetim Müfetrişi HaHt Azizoğhı. Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü'ne lstanbul tlköğretim Müfetrişi Cemal Şişman getirlidi. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Medya ve Tarikatlar... Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ba^anlığında Çankaya'datoplandığı sa- atlerde Istanbul'un Sultanbeyli ilçesinden bir haber ulaştıelimize... Haber şöyieydi: "BirANAP Genel Başkan Yardımcısı, bir lstanbul Milletvekili, Sultanbeyli'de kimi eski RP, yeni FP yö- neticilenyle toplantı yaptılar, Ilçe Milli Eğitim Müdü- rü Hasan Yıldız'/n görevden alınması için Milli Eği- tim Bakanı Hikmet Uluğbay'a baskı yapmaya baş- ladılar..." Haber doğruydu... Kimi ANAP milletvekilleri pek çok il ve ilçede 'sık- mabaşlı' bayan öğretmenleri koruma altına almışlar- dı... DSP lideri ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ne diyordu: "ANASOL-D iktidan, irticayla mücadelede karar- lıdır, yeni yasalar Meclis'ten hızla çıkacaktır..." Oysa yürürlükteki yasalar hızla uygulansa, devle- tin isrjhbarat örgütlerinin hazırladığı raporlar devlet er- kini elinde tutan siyasal iktidartarca önemsense 's/- yasal Islam' böyle palazlanmazdı... Benim ülkemde kimileri kedileri için ayda 800-900 milyon 'mama' parası harcıyor; kimileri de yağmur ve kar altında ucuz ekmek kuyruğunda bekleşiyor... Gelir dağılımındaki uçurum giderek artarken biri- leri devlet kesesinden trilyonlan götüruyor, özelleş- tirme kıyağıyla köşeyi dönüyor... Onlar için 'gerici-faşist' örgütlenme hiç önemli de- ğildir, onlar için bugün Mesut Yılmaz yann Tansu Çiller'dir; onlar için Refah yerine tercih 'llımlı Islam' yani Fethullahçılardır... Burada önemli olan nedir öyleyse? Devletten trilyonlan alıp ceplerine indirmek!.. öyle 'demokratikleşme', 'insan haklan', 'sendikal hak ve özgürlükler' onlann sağ kulağından girer sol kulağından geçip gider... Nerede ihale var, nerede avanta var, hepsi 'sinek gibi' oraya konarlar!.. Sofralanna konuk ettikleri, yalılannda ağırladıklan dostlannı yirmi dört saat içinde kapının önüne koyar- lar... Bir toplumda 'medya' etik degerierini yitirirse tüm bunlar olağan sayılır. Kapı önüne koyulan kişi detüm bu olup bitenlerin farkına varmadan olayı şöyle an- latır: "Benzaten özelleştirmeye karşı değildim. Destek- liyordum. Patronun 'eleştirme' dediği bakanın adını bile anmadım, sadece Mesut Yılmaz'a yüklendim ve gazeteden kovuldum...." ••• Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 'gerici-faşistkuşatma' neden kınlamıyor? Ekrem Yangın hâlâ llköğretim Kurulu Genel Mü- dürü'dür. Yangın, llköğretim Genel Müdürlüğü'nde 'gerici-faşist' örgütlenmenin önde gelen adıdır... Acaba Yangın, bu gücü kimlerden almaktadır? Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkan- lığı da aynı örgütlenmenin içinde olup, 'gerici- faşı'sf yayınlann savunuculuğunu yapmaktadır. Bugün okul- lara salık verilen kitaplar 'gerici-faşist' yayınevleri- nindirve 'Türk- Islam Sentezi', bakanlığın siyasal ter- cihi olarak karşımıza çıkmaktadır... Şakir Keçeli'nin 'Alevilik Bektaşilik Açısından Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi' adlı krtabı, Talim Terbiye Ku- rulu tarafından niçın geri çevrilmiştir? Gerekçesi şudur: "Kitabın yazannın tedaviye ihtiyacı vardır, okullar- da okutulması sakıncalıdır..." Bugün Milli Eğitim Bakanlığı, bir tarikat şeyhinin müritleri tarafından içten kuşatılmıştır ve onlann adamlan 'gerici-faşist' örgütlenmeyi, hem Bakan Hik- met Uluğbay'ı hem de Bülent Ecevit'i ürkütmeden sürdürmektedir... • • • Şüleymancılar, Nakşiler, Nurcular vb, bugün dev- leti tepeden tımağa kuşattılar, parasal güçleriyle 'ge- rici-faşist' sermaye oluşturup finans kuruluşları kur- dular... Best FM'de her sabah saat sekizde yayımlanan 'Ses/ı Gazete'de Fethullahçılarla ilgili iddialan içeren dizi habere yargı karanyla yasaklama geldi... Görüyorsunuz.. Fethullahçılar yargıda ne denli et- kililer; nasıl da istediklerini yaptınyorlar; devletin is- tihbarat raporlannı bile 'yalan' deyip yayından kaldı- rabiliyorlar... Evet, dün MGK toplandı... Gündemde tarikatçı valiler, kaymakamlar, siyasal Islam ve Fethullahçılar vardı... Fethullahçı Zaman gazetesinin başlığı ise şuydu: "Demokrasi sınavda..." Siyasal Islam'dademokrasinin yeri var mıdır? Fet- hullahçılar, laik demokratik cumhuriyeti ne zamandan beri korumaktadır? Demokrasi, Fethullahçılara iste- dikleri gibi örgütlenme hakkı vermek anlamına mı gelmektedir? Fehmi Koru. yani Taha Kıyanç. alışveriş ettiği ma- ğaza Mustafa Kemal Atatürk'ün posterinı dağıtın- ca niçin "Paralanmızkurşun olarak bize dönüyor" di- ye yazmıştr? Bakın, Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim-Öğre- tim Genel Müdürü Fethullahçı Aysal Aytaç, hâlâ gö- revinin başında oturmaktadır... Ne diyorsunuz Sayın Hikmet LJIuğbay? E. Posta: [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKI AYDIN ENGÎN Hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. EMRAH YILD1RIM Dün bizim Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti'nin (TGC) genel kurulu sonuçlandı. lstanbul, Türkiye medyasının başkenti. TGC de yazılı ya da görsel medyada çalışan gazetecile- rin demokratik örgütü. Hatta acımasız bir sendikasızlaştır- ma saldınsından sonra, Türki- ye Gazeteciler Sendikası'nın bir gazete (Cumhuriyet) ve bir ajans (Anadolu Ajansı) dışında medya kurumlanndan kazın- dığını düşünürsek tek örgütü. Yani ne kadar üstüne titrer, ne kadar sahiplenirsek değer. O yüzden, bir gazeteci ola- rak, bu köşeyi bir kez de ken- di meslek çıkarlanmız için kul- lanma, TGC'nin başına gelme- sini (yani başında kâlmasını) is- tediğim listeyi öteki meslek- taşlanma önermek demokra- tik hakkım, mesleki ödevimdi. Yazmadım. Şimdi genel kurul bitti. Oy kullanan 900'ü aşkın gazeteci, Nail Güreli ve ekibinin, TGC'yi son iki dönemde taşıdıkları onurlu çizgiyi açık farkla onay- Gazeteci - Gazeteci! ladılar. Nail Ağabeyim bir dö- nem daha işbaşında. Üstelik "annmış" ve mesleğimizin yüz akı yeni arkadaşlarla "takviye" edilmişbirekiple... Şimdi yazabilirim. İki gündür dilimi tuttum. Şimdi Orhan Ta- şan adlı (demeye de dilim var- mıyor ama) meslektaşım ile hesaplaşabilirim. Orhan Taşan kişi olarak be- ni hiç, ama hiç ilgilendirmiyor. Benden çok farklı bir siyasi çiz- ginin adamı olduğunu biliyo- rum. Ama TGC demokratik bir örgüttür ve mesleğimizde çok farklı siyasi çizgileri benimse- yenlerin tümünü temsil eder. Peki şu sözlerin sahibi bir "gazefec/"yi de temsil eder mi: "...En çarpıcı örnek Metin Göktepe'n/n dramıdır..... In- sani boyutunun ötesinde ide- olojik bir kimliğe sokulmak is- tenmiştir. TGC Başkanı, yönetim kuruluna haber ver- meden duruşmalara, hatta tatbikatlaragitmiş... demeçler vermiş, yorumlar yapm/ştır. Hiç bir ciddi basın kuruluşun- dan destek görmeyen bu ey- lemler TGC Başkanı'nın ba- ğımsızyargıyı etkilemek istedi- ği şeklinde yorumlanmıştır. Metin Göktepe ne TGC'nin ne de bir başka basın kuruluşu- nun üyesi değildir. Mesleğin bir başka kanıtı kabul edilen san basın kartı yoktur....." Bu kafayı iyi tanıyoruz. Dönemin lstanbul Valisi Or- han Taşanlar, Metin Göktepe cinayeti ile ilgili utanç verici masallar anlatmaya yeltenmiş- ti: "Dayak filan yok. Duvardan düşüp ölmüş" filan demişti. Gazeteci (!) Orhan Taşan'ın, Vali Orhan Taşanlar'dan bir "lar"\ eksikti. Bu demeçle o ek- siğini de giderdi. Bu "Taşanlar"\ gerçekten iyi tanıyoruz. O kafa, Metin Gök- tepe olayını hiç içine sindire- medi. "Faili meçhullerden bir faili meçhul" olarak kapanıp gidivereceğini umduklan bu cinayeti, gazetecilerin (gerçek gazetecilerden söz ediyoruz) yaz kış, gece gündüz iz süre- rek kovalamalarını bir tüıiü kendilerine yediremediler. Biri "Duvardan düştü" yalanından medet umdu, beriki "O gaze- fec; değildi ki, san basın kartı bile yoktu" utanmazlığının ar- dına gizlenme çabasında. Duyan da gazeteleri sarı ba- sın kartı çıkarıyor sanacak. Gazeteyi gazetecinin çıkardı- ğını unutmuş görünme pişkin- liğinde ellerini yıkama telaşın- dalar. Sendikasızlaştırılmış, san basın kartı sahibi olmaya ola- nak veren yasaya göre (212 sayılı yasa) değil de Iş Kanu- nu'na göre çalıştırıldıklan için, meslekte emekli bile olsalar san basın kartı taşıyamayacak yüzlerce, binlerce genç mes- lektaşımızın gözlerinin içine baka baka bu palavraya san- lıyorlar... ••• Çoğunuz bilmez, bizim mesleğin fırlama takımı hafta- lık bir gazete çıkarıyor: Anti Medya. Bir tür iç yazışma, bir tür meslek içi sivrilikleri teşhir ve törpüleme aygıtı, Taşangil- lerin haftalık korkulu rüyası. (Meslek içi dedikse size kapa- lı değil tabii. Edinmek isterse- niz 0 212. 231 76 39'abirte- lefon yeterli). Anti Medya, son sayısında Orhan Taşan'ı yanıtladı. Bize de oradan aynen tırtıklayıp si- ze iletmek düştü: " Metin Göktepe 'nin sa- n basın kartı yoktu diye tuttu- ruyorsun. Emlak Bankası'nı horzumlayan Kemal Hor- zum'un san basın kartı vardı. Soyguncu Horzum gazeteci miydi?.." Bir soru da bizden: Peki Or- han Taşan gazeteci mi? ECumhuriyet kitap kulübü TAKSİM Sergi Salonu MART AYİ ETKİNLİKLERİ SÖYLEŞİLİ İMZAGÜNÜ 28 Mart Cumartesi Saat:15.00-17.00 HİKMET ÇETİNKAYA Son kıtabı" Sevdanın Adresi Belli Değil" ve diğer kitaplannı imzalayacak Adres: Istiklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82