11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MART 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞtRKETLERDEN • ARÇELlK, herhangi bir yedek parçanın Türkiye'nin en uç köşesine 48 saat içinde ulaşması imkânını 2 trilyonluk bir yatınmla gerçekleştirdi. Genel Müdür Mehmet Ali Berkman. Çayırova Tesisleri'nde açılan "Lojistik Merkezi"yle 450 çeşit ûrün için 16 bin 500 yedek parçanın anında bulunup gönderilmesinin bilgisayarla yapıldığını söyledi. • SAGRA, yeni iirünü "Sagra Prestij Çikolata"yı piyasa>a sundu. 1994 yılında Bayındır Holding'in bünyesine karüğı Sagra, 3Ö0'e yakın Sagra Special mağazasıyla tüketicilere ulaşryor. 1998-de 15 milyon doterhk ihracat hedefi olan Sagra, başta Rusya, Özbekistan, Kazakistan ve Romanya obnak üzere 50'yi aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. A- Tetra Pak Ambalajın da ötesi • TETRA PAK Türkiye'nin "Ambalajın da ötesi..." gala gecesi dün gerçekleştirildi. Tetra Pak Türkiye Genel Müdürü Jerome Bayle, on yıldır sürdürdüğü görevini, daha önce Tetra Pak Pakistan Genel Müdürlüğü'nü yürüten Jan Hildingtam'a devretti. Besteci Tuluyhan Uğurlu da gecede resital verdi. • SİEMENS, ankastre ürünlerinin yer aldığı bir CD-ROM hazniayarak rüketkilerin hizmetine sundu. CD-ROM bilgisayarda açıldığuida bir bilğisa>ar beliriyor. Burada bulunan Siemens ürünlerinin üzerine nıouse ik ükJayarak ürünlerin tüm özellikleri avnntılanyla öğrenilebiliyor. • FFNE LINE "98 tlkbahar-Yaz" koleksiyonunu altı mağazasında sunmaya başladı. Koleksiyon," Hint", "Spor-Abiye", "Marine" temalannı taşıyor. Yeni sezonda "Cacharel" tarafından özel olarak hazırlanan "Huit" mayolan da mağazada müşterilerin beğenisine sunulacak. • KOÇSİSTEM,çek işleme sistemlerine bir yenisini daha ekledi. CMR430 modeli çek okuma sırasında oluşan yanlış giriş sayısuu sıfırlayarak, çeklerin okunnıa siiresini kısaJüyor. • SINGER Su Filtreleri Türkiye'de piyasaya sunuldu. Ürün, Uluslararası Sağlık Örgütü tarafından aldığı sertifîkası ile temiz su ihtiyacına 24 saat cevap veriyor. • ECZACIBAŞI-Avon, bayram tatilini deniz kıyısında geçirmek isteyenler için "Günes Bakım Seti" sunuyor. Sağhklı bronzlaşmak isteyenler için hazırlanan setten en az üç ürün alan herkese, Avon Bronze plaj çantası hediye ediliyor. • ORACLA ve Tofaş, geçen eylül ayında başladıklan Insan Kaynaklan Yönetim Sistemi Uygulama Yazılımı çahşmalannı tamamladılar. Kutlu Savaş'm raporunda Emlakbank'taki zarann boyutlanna dikkat çekildi Konut zararı 136 trflyon!NURSEL KARSAVURAN Başbakanhk Teftiş Ku- rulu Başkanı Kutlu Sa- vaş'm hazırladığı ve ara- lık ayında Başbakan Mesut Yılmaz ile Emlakbank'ın bağlı olduğu Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'e teslim edilen Emlakbank Raporu, bankanm uğratıldığı zarann bo- yutlannı ortaya koyuyor. Raporda Emlakbank'ın üretimi veya satışı devam eden 28 konut projesinin 15 Eylül 1997 tarihin- dekı geçerli fiyatlarla satılması ha- linde bile toplam zararının 136 trilyon 360 milyar lira olduğu vur- gulandı. Soruştunna açılsın Başbakanlık'ın 13 Ağustos 1997'de onayı ile oluşturulan he- yetin hazırladığı " Emlakbank Ra- poru"nun öneriler bölümünde, mutlaka gerçeldeştirilmesi gerek- tiği belirtilen konular. Başbakanhk Yüksek Denetleme Kurulu'nun 1995 yilında hazırladı- ğı "Emlak Bankası 1995 Yıh Raporu"nda yapılan uyanlarla ben- zerlikler içerdiği dikkat çekiyor. Raporun öneriler bö- lümüne göre bankanın üretimi veya satışı de- vam eden 28 konut pro- jesinin, tamamının 15 Eylül 1997 tarihli fiyat- larla satılması duru- munda bile toplam 136 trilyon 360 milyar lira- • Bankanın üretimi veya satışı devam eden 28 konut projesinin tamamının Eylül 1997 fiyatlanyla satılması durumunda bile trilyonlarca lira zarar söz konusu. Teftiş Kurulu raporu zarann boyutlannı gösteriyor. lık zaran olduğu belirlendi. nulması ve aynca etaplar halinde Raporda, yapılan inceleme, tes- gerçekleştirilmesi planlanan proje- pit ve değerlendirmeler sonucun- terin ileriki etaplanmn kat karşüı- ğı yöntemiyle değeriendirümesi ge- rektiğjn vurgulandı. da, projelerin zarar etmesinin esas itibanyla banka politikalanndan kaynaklandığının belirlendiği, bu nedenle "zararü projelerle, tahsis edilen kaynaklarla nispeten çok dü- şük oranda kâr etmesi beklenilen projelerle ilgili soruştunna açüma- sı" istendi. Raporda. "tnşaarj devam eden projelerden benzer mahal listeleri- ne sahip projelerin, gruplandınla- rak ayn grupta yer aldıklan halde ihale fıyatlan yüksek tespit edilen projelerin fi\ atlanndan indirim ya- pılması amacı\ la. banka ile diğer iş inşkneri de bulunan müteahhit fır- malar nezdinde guişimlerde bulu- Müteahhitierinriskiyok Bu arada raporda, Emlakbank' ın önemli projelerinden olan Bahçe- şehir projesi ile ilgili olarak, en bü- yük zarann bu projenin birinci eta- bında olduğu ve maliyet arttıkça müteahhit kânnın da arttığı ifade ediliyor. Kutlu Savaş'ın hazırladığı ra- porda baz maliyete dayalı yüzde 20 dondurulmuş kâr sistemi ile inşa edilen ve arsa ortajdığı ile gerçekleştirilen projede, ikisi ay- nı zamanda müteahhit fırma olan Savaş'ın raporunda neler var? • Bankanın giderek artan sorunlannın bir an önce çözümlenmesi için genel müdür ve yardımcılannın mevzuatta öngörülen nite- liklere uygun seçimler yapılmah. • Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) ta- rafından bir organizasyon şeması oluşturul- malı. • Sorumluluk gerektiren görevler, uzun süreli olarak tedvir ve vekâlet suretiyle yü- rütülmesme son veribneli. • Denetimde etkinlik sağlanmalı, ekono- mik suç kavramına açıklık getirilerek bu kap- samdaki suçlarla ilgili davalan görecek üıri- sas mahkemeleri ihdas edilmeli. Cezalarcay- dıncı nitelik ve ağırlıkta saptanmalı. • Projesi hazırlanmayan arsalann, avan ve altyapı projeleri üretilerek arsa olarak çı- kanhnaîı ve bankaya fmansman yükü getir- meyen kat karşılığı yöntemiyle tüm firmala- ra açık ve şeffaf olarak değerlendirilmeli. • Stok maliyeti göz önünde bulundurula- rak, saöşlan arttmcı yeni pazarlama yöntem ve tekniklerinin geliştirilrnesi, pahalı reklam araçlan ile yapılan tanıtımlann, satışa katkı- lan üzerindeki olumsuz etkileri değerlendi- rilmeli. diğer ortaklann, proje- ye hiçbir finansman katkısı yapmadıklan- na işaret edilerek, mü- teahhitlerin zarar risk- lerinin bulunmadığı, tüm zarar riskini bankanın üstlen- diği, maliyet artı kâr sisteminde. proje yönetimi ve kontrolünün büyük önem taşıdığı belirtildi. Zarann kontrolden sorumlu Emlak Pazarlama Proje Yönetimi ve Servisi AŞ'nin bankanın çı- karlanm gözetmemesinden kay- naklandığı kaydedildi. Ddnci etapta zarar büyûk Aynca, bankanın 22 Haziran 1992'de ek protokolle sağlanmış avantajlardan vazgeçilerek 1995'te aynı koşullarla çeşitli fırmalarla ikinci etaba başlanmasına karar ve- rildiğine işaret ediliyor. Aynı koşullarda devam etmesi halinde ikinci etapta daha fazla za- rar oluşacağı kaydedilerek. mevcut protokol ve sözleşmelerin incelenerek, daha sonra- ki etaplara isabet eden alt- yapı harcamalan ve arsa- lar üzerinde tesis edilen her türlü yapılann bugün- kü fiyatlarla maliyetinin, paylan banka ve müteah- hit firmalarca üstlenile- rek, arsa paylaşımı dahil zaran önleyecek her türlü tedbirin bir an önce alın- ması istendi. Raporda son olarak Emlakbank"ın yeni proje- lere kesinlikle girmemesı gerektiği vurgulandı. Yeni iddialar 9 Bahçeşehir'debankayı zarara ugratan maliyet artı yüzde 20 dondurulmuş kâr sisteminden vazgeçilmedi. • Genel Müdür An dö- neminde farklı ekspertiz ra- porlan düzenlenerekPaltnar karides çiftliğine 5 milyon dolar kredi verildi. # Banka aldığı ipotekte de 8. sırada yer aldı. % Ceylan tnşaat'la yapı- lan anlaşmada. bankanm "yapı yakdaşık birim" mali- yetine göre >-üzde 67 oranın- da bir fazlalık gösterdiği be- lirlendi. Eski iddialar # Kredilerdc usulsüzlük olmasınakarşm onaylanma- sı için baskı uygulanıyor. # Usulsüz olduğu ileri sürülen kredilere banka için- den gelen direnişi kırmak amacıyla, kredi yönetmelı- ğinin değiştinlmesi için ça- lışma yapılıyor. 9 Emlakbank'ın konut işinden çekildiğini açıklan- masına ragmen Mavişehir 2. etap inşaatının devam etme- si için Ceylan tnşaat ile an- laşmaya \'anldı. # Vönetim kurulu üyesi YüceJ Alptekin ile genel mü- dür An arasmda kırmızı te- lefon bağlanösı var. # Bankaya MHP'ye ya- km isimlerden çok sayıda konuna alındı. Oosyalan bizzat Bakan Şahin'ın ma- kamına gönderildi. Palmar Karides'e usulsüz krediAYŞE \ ILD1RIM Emlak Bankası'ndaki usulsüz uygulama- lara her gün bir yenisi ekleniyor. Farklı eks- pertiz raporlan düzenleyerek Palmar Karides çiftliğine 5 milyon dolar kredi veren banka- nın aldığı ipotekte de 8. sırada olduğu orta- ya çıku. Ceylan inşaatla yapılan anlaşmada ise bankanın yapı yaklaşık birim maliyetine göre yüzde 67 oranında bir fazlalık göster- diği belirlendi. " • 1996 yılını 2.147 trilyon kârla kapayan Emlak Bankası 'nm, özellikle inşaat sektörü- nün bankaya getirdiği yük nedeniyle 1997 yıh sonu itibanyla yaklaşık 10 trilyon dola- ymda zarar edeceği ileri sürüldü. Erdin An yönetimi, önce Palmar Karides Çiftliği'ne 5 milyon dolar kredi verdi ve in- şaatlan kararabağladı. Antalya Manavgat'ta 60 dönüm üzerine kurulu olan Palmar Kari- des Çiftliği'nin kredi talebine teminat ola- rak gösterdiği. 19.11.1997'de yapılan eks- pertiz raporunda değeri 609 milyar lira tak- dır edilince, geri çevrildi. Üç ay sonra göreve gelen An'nın yaptır- dığı ekspertiz raporunda 609 milyar liradan iki trilyon liraya çıkanldı ve 5 milyon dolar • Emlak Bankası Genel Müdürü Erdin An, Palmar Karides Çiftliği'nin kredi talebine teminat olarak gösterdiği, 19.11.1997'de yapılan ekspertiz raporunda değeri 609 milyar lira takdir edilmesi üzerine daha önce verdiği kredi teminatını geri çevirdi. kredi verildi. Ipotek tahsis edilen taşınmaz üzerinde yaklaşık 5.2 trilyon liralık ve ön sıralarda te- sise edilmiş ipotekleri bulunuyor. Banka 8. derecede ipotek sahibi okiu. 2 yıl 77 gün va- deli olan kredide bankanın büyük birriskal- tına girdiği belirtiliyor. Palmar'ın ortaklannm. lran ve Türk vatan- daşlan olan Büyük Saber (yüzde 40), Amir Hassen Saber (yüzde 40). Navid Nassari Khojesteh (yüzde 9). Şahin Alpaslan (yüzde 2), Gûner Durmay (yüzde 9) olduğu öğre- nildi. Topraga gömûlü öz kaynak Alınan bilgilere göre Emlakbank'ın konut olarak "toprağa gömülü" öz kaynağı Eylül 1997 ayı itibanyla 169.193 trilyon lira dolay- lannda, konut stoku ise Ağustos 1997 itiba- nyla 26 bin 915 bin adet. Başbakanlık Teftiş Kurulu, Yüksek De- netleme Kurulu ve Bankanın Teftiş Kuru- lu'nun verdikleri raporlarda Emlak Banka- sının konut yapımından çekilmesi, eldeki stoklar bitinceye kadar yeni konut projeleri- ne girmemesi istendL Zaranna sözkşmeler 6.9.1997 tarihınde göreve getirilen banka yönetimi de bu konuda ciddi adımlar atarak 9.12.1997 tarihindeki yönetim toplantısında, Mavişehir 11 Etap Projesi'ndeki 4 sözleşme ile Lodum'lu Projesi'ndeki bir sözleşmenin yüklenicilerine ihtar gönderdi. Kat karşılığı- na geçmek için öneride bulunmalannı. aksi halde sözleşmelerin feshedileceğini bildirdi. An, Yönetim Kurulunun 12 Şubat 1998 tarihinde lzmir'de yaptığı toplantısında ön- ceki yönetimce feshi gerçekleşme noktası- na gelen iki inşaat sözleşmesine devam ka- ran verdi. Ceylan İnşaat ile yapılan inşaat sözleşme- lerinin bankayı büyük zarara uğratacak nite- likte olduğu \ urgulandı. Yüksek denefleme raporlan Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) rapor- lannda da bankamn fırmayla yaptığı anlaş- mada yer alan birim fiyatlann yapı yaklaşık birim maliyetine göre yüzde 67 oranında faz- lalık gösterdiği belirtildi. Raporda. u Banka- nın baz malrveti 19% yılına eskak edildiğin- (Je metrekare 27 mihon 640 bin 800 liradır. Buna karşm 19% yılında rcsmi ga/ftede >a- yunlanan Y.Y.B Maliyeti, B grubu >apdar yüksek nitçiikli konutv« apartmanlar için 16 milyon 546 bin liradır" deniliyor. Sözleşme birim fiyat, YDK tespitine gö- re 1997'de eskale sonu 53 milyon 899 bin 560 liraya ulaştı. 1998 yılmda eskalasyon kat sayısının 1.73 olduğuna dikkat çeken il- gili çevreler, sözleşme birim fıyatının bu kat sayı ıle çarpılması sonucunda rakamın 93 milyon 246 bin 239 lıraya ulaştığına dikkat çektiler. Bakan Refaiddin Şahin'ın Ceylan inşaatın Lodumlu'da yaptığı 3 bin konutluk ınşaatta anlaşmanın banka leyhine yapıldı- gını belirtmesıne karşm banka aleyhine yüz- de 35-65 olarak gerçekleştirildiği öğrenildi. Gazeteeiüzülmez de sevinmez de MEHMET SARAÇ Gazetemiz Emlak- bank'la ilgili daha öncele- ri de haberler yaptı. Ancak 5 Mart'tan bu yana yaptı- ğımız Emlakbank haberle- rinin bir yanı eksik. Çünkü haberlerimizde yer alan id- dialara yanıt verilmiyor. Genel Müdür Erdin An tükenmek bilmeyen iddi- alar karşısmda, "BajTama kadar bekleyemez misi- niz?" yanıtlannı gönderdi. Orduyla hükümeti karşı karşıya getiren olaylı Tiflis gezisi aslmda Emlak- bank'ın şube açılışına da sahne oldu. Ancak Başba- kan Mesut Yılmaz'ın "ses- sizsinema''sı yüzünden şu- be açılışı arada kaynadı. Aslmda Tiflis Emlak- bank Şubesi'nin açılışıyla da ilgili bir dizi iddia var- dı. Cumhuriyet, Tiflis'te, bankanın bağlı olduğu "Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'in Gürcü kökenü ol- ması, personeli bile tamam- lanmamış banka şubesin- de Türk bayrağının dalga- landığun görmek istemesj" gibi iddialara yanıt aradı. Ancak An bizden köşe bu- cak kaçtı. Ta ki Tiflis Şube- si, Başbakan Yıhnaz ve Gürcistan Devlet Başkanı Şevardnadze tarafından açılana kadar. An'ya "Emlakbank'la ilgili son gûnlerde basında yer alan iddialara ne yanıt vereceği'' soruldu. An, Cumhuriyet muhabiri ol- duğumuz hatırlatılmca si- nirlendi ve "Sizinki iddia iddia. BayTamdan sonra yapağınız haberler yü- zünden üzüleceksiniz. üzü- leceksiniz- demekle yetin- di. Bunun üzerine tarafı- mızdan kendisine gazete- cinin üzülmek ya da sevin- mek için haber yapmaya- cağı hatırlatıldı. Bankayla ilgili birkaç gündür yeni yeni haberleT yapıyoruz. Banka. iddiala- ra yine yanıt vermemekte direniyor. llginçtir, gunler- dir sorulanmızı yanıtlama- yan sayın genel müdür, şu sıralar basının önüne çık- maya hazırlanıyormuş. Bir farkla: "Cumhuriyet mu- habirhle beUd sonra_." ÇtFTÇİ DOSTU / SADULLAH USUMİ Çittçiye Gelince Para Yok... Aylardan beri kuşkulu bir bekleyiş içinde olan milyonlarca şeker pan- can üreticlsi, nihayet sessizliğini bozdu. Bütün pancar bölgelerinde kızılca kıyamet kopuyor. 6 aydan be- ri devletten alacağını tahsil edeme- yen üreticiler, ilçe ve illerdeki pancar kooperatiflerine, ziraat ve ticaret odalanna başvurarak haklannın ko- runması için gereken önlemlerin ahnmasını istiyorlar!.. özellikle bazı bölgelerde 500 ile 600 milyon lira alacağı olan üretici- lere, üçte bir ödeme yapılmak isten- mesi büyük tepkilere yol açtı. Bazı bölgelerde ise henüz ödemenin lafı bile yok... Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in, pancar bedellerinin ödeneceğini açıklaması üzerine kentlere koşan çiftçilerin hemen hepsi köylerine eli boş dönüyortar... Pancar üreticileri, 6 ay önce Şe- ker Şirketi'ne teslim etmeye başla- dığı pancarların bedellerini hâlâ ala- madı... Vermeyen devlet... Hem de kendi devleti... Kendi seçtiği hükü- metleıt. Şu anda 1997 yıh ürünü şekerleri tarn 5 aydan beri yiyoruz... Âma hü- kümetler hâlâ pancar bedellerini üreticilere ödemiyor... Devletin pancar üreticilerine bor- cu tam 115 trilyon lira. Şeker Şirke- ti üreticilerden 160 trilyon liralık pan- car satın almış, Bunun 45 trilyon li- rasını gübre ve zirai ilaç gibi girdiler- le kapatmış. Ancak geriye kalan 115 trilyon lira borcunu ödemiyor. Mil- yonlarca pancar üreticisi de kendi parasını devletten alabilmek için yal- var yakar koşturuyor... Işin en hazin yanı da insan hak- larından bahsederken dünyaya meydan okuyan dernek ve kişiler- den bir tek ses bile çıkmıyor!... Acımasız uygulamalar Bu ne biçim hükümet anlayışıdır? Bu ne büyük acımasızlıktır? Bir dev- lete veya hükümete kendi vatanda- şına olan borcunu ödememek yakı- şır mı? CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal, 20 gün kadar önce Meclis'te yaptığı bir konuşmada, pancar üre- ticilerinin alacağı olan 115 trilyon li- ranın hemen ödenmesini istedi. Hü- kümete bu konuda ağır eleştiriler getirdi. Buna rağmen bir sonuç alın- mışdeğil... Eskişehir'de, Sakarya'da, Deniz- li'de, Amasya'da, Trakya illerinde hükümete karşı büyük tepki var. Ba- zı ziraat odası başkanlan heyetler halinde Ankara'ya gittiler... Bu ara- da Eskişehir'de bütün meslek kuru- luşlan, dernekler, sendikalar ortak hareket etme karan aldılar ve bir bil- diri yayımlayarak hükümeti ağır bir üsluplaeleştirdiler!.. Eskışehir, Seyit- gazi, Alpu, Mahmudiye, ınönü Zira- at Odası başkanlan ile Eskişehir Ti- caret Odası, Pancar Kooperatifi, Es- naf Kefalet Kooperatifi, Sanayi Oda- sı, Taşryıcılar Derneği'nin bildirisi şöyle: "Çiftçi, paranın parçalanarak ödenmesine kesinlikle karşıdır. Mart ayı sonuna kadar çiftçinin alın teri- nin karşılığı ödenmelidir. Üretime hiçbir katkısı olmayan, vergi öde- meyen rantiyeye ypzlerce trilyon li- rayı günü gûnüne ödeyen hükûmet- ler, sıra üreticinin alın terine gelince fevkalade eli sıkı davranıp, sudan sebeplerie bu büyük kitleyi yüksek faiz ve enflasyon selinde boğmak- tadır. Üretici uyanmıştır, enflasyo- nun sebebi üreticideğildir. Zira, üre- ticinin parasızlığından tefeci ve ka- raborsacılar yaraıianmakta, enflas- yonu körükleyenler de bu kesimler olmaktadır. Bir gün çiftçiyi batıran- lar, seçim yıh gelince peşin ödese- ler bile, köylünün haftzası nisyan ile malul olmayacaktır." İŞÇÎNtN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER İteKaka Bugün yaşamakta olduğumuz en olumsuz olaylann için- de bile, çoğu zaman gözümüzden kaçan, kimi ayrıntı gibi görünen, ama çok anlarnlı ve olumlu gelişmelerden söz et- mek istiyorum. Türkrye'nin, gerçekdemokrasiyi, insan hak- lannı tam uygulayamamış, yaşayaımamış olsa bile, demok- rasiyi, insan haklannı amaç edinmiş 70 yıllık bir Cumhuri- yet deneyimi, toplumsal birikiminden kaynaklanan, Türki- ye'nin Güney Amerika, Uzak Asya, Ortadoğu, Yugoslav- ya'ya benzetilmesine engel oluşturan, geleceğimiz için u- mut oluşturan kimi ayrıntılar.. Manisalı öğrencilerin işkence davasının gelişmelerinin içinde insanın yüreğinı daraltan, insan haklannın iştetilme- si anlamında umutsuzluğa sürükleyen oiaylar zinciri, daha uzun bir zaman sürecı içinde, serinkanlı bakıldığında belki de olumlu bir işlev yapacak.. Bir düşünsenize, işkence yapan polisi ile işkenceyi orta- dan kaldırmakla yükümlü iktidann, adalet sisteminin suç or- taklığını ortaya koyan gelişmelerde, işkenceyi rneşaılaştı- ran bir büyük kutsal ittifakf!) içinde bile bu iş tamamen ört- bas edilemiyor. Çocuklanna sahip çıkan aileler, bir avuç in- san haklan savunucusu hukukçu, aydın, sanatçı, gazeteci işin içine girince oyun bozuluveriyor. Ite kaka bile olsa, ha- pisteki gençlerin dışan çıkması, beraat karan verilmiş işken- ceci polisler için yargı yolunun yeniden açılması gündeme gelebiliyor. Aynı şekilde işkencede öldürülen gazeteci Metin Qök- tepe davasında bugün gelinen nokta, hukuk devletinin iş- letilmesi, işkencenin önlenmesi aşamasında sayılamasa da Metin'in kendi kendine duvardan düşüp öldüğü yolundaki resmi açıklamadan çok ileride. Türkiye'de demokrasinin, in- san haklannın özlemini duyanlar, "B'ız ne yapabiliriz ki, gü- cümüzneye yeter?" tembelliğinden kurtulup bıraz daha et- kili, biraz daha geniş katılımlı, örgütlü, hak arayabilseler; ıte kaka alınabilen yol çok daha uzun soluklu olacak. Keşke asken birtiklere girme yasağı konulan üç gazete- ci arkadaşımıza medyanın gösterdiği haklı duyariılık, basın özgüriüğünün çiğnendiği bütün alanlar ve bireyler için ge- çerli olsa. Örneöin, yakın gûnlerde birçok gazeteci arkadaş için uygulanmışbaşka yasaklar var. Daha kötüsü benzer ge- rekçelerie patronlan tarafından işten atılanlar bile oldu. Ort- lann da haklan aransa.. Benim bildığım bugün Cumhuriyet, demokrasi ve laiklik savunmasında işbtrlıği yapan işçi-işveren-esnaf, milyonlar- ca üyeyi temsil eden beşlı demokrasi ittıfakı grubu, 12 Ey- lül sürecinde çok başka yerierdeydiler. Ömeğin işveren ve esnaf örgütlenmeleri, demokrasiyi katleden 12 Eylül aske- ri darbesinin yanında yerlerini almışlardı. Özellikle TİSK ve TÜSİAD'ın bugün artık savunmadıklan, daha ileri bir adım- la demokratıkleşmesinı ıstedikleri, 12 Eylül'ün yasaklı du- zeni, anayasasının oluşmasında katkılan, günahlan çok bü- yüktür. DISK 12 Eylül'ün mağduruydu. Türk-lş kendini ka- patınnama gibi bir gerekçe ıle de olsa susmayı yeglemişti. Bugün bir cephede buluşmaları şüphesiz bir aşama. A- ma ne yaptıklan, örgüt ağırlıklannı, milyonlarca üye gücü- nü nasıl kattıklan sorusuna yanıt aranırsa yine çok yanlış bir yerdeler. Yine soaınlann alabildiğıne büyüdüğü aşamalar- da seyirciler. Demokrasinin, siyasi partılerden sonra en önemli sivil güçleri olarak ağırlıklannı koymaktan çok uzak kalıyoriar. Ancak askerler kesin tavır koyup ağırlıklannı, gi- dişi belirledikten sonraki bir çizgide, "Biz de vanz" anlamın- da açıklamalarla yetinmekteler. 12 Mart ve 12 tylül'de demokrasiyi kurtarma adına, de- mokratik düzeni kesen, solu silindir gibi ezen darbeler bile dünya ömeklerinden farklı, Türkıye'ye özgüydüler. En azırt- dsen gelırken gideceklennı söyleyerekgelıyoriardı. Bugün as- ker cephesi çok daha ileri bir çizgide, siyasi partilere, "Siz sonımluluğunuzu bilin, bize ı'ç bırakmayın" çağnsını yap<- yorlar. Devletin yönetilmesine ilişkin sorumluluklannda or- neğin bir ekonorni, ideoloji alanına bulaşmaya kalkışmıyor, sadece ülke bütünlüğü, re|im çizgısınde kalmayı yeğliyor- lar. Bu çerçevede de hıç değilse "Şenat ve ülke butünlüğü tehditlerine seyirci kalamayız. Siyaset sorumluluğunu bil- sin, gerekenleriyapsın" diyoriar. Parlamento, siyasi partiler çizdikleri tabloda sanki toplu- mun gensınde kadmış görünümdeler. Bence olup bitenlere bakılırsa onlar için bile olumlu sonuçiara vanlabilir. Düşü- nün ki darbeterin dumadan parti kapatması, sil baştan or- gütlenme, hete de 12 Eylül'ün yasaklı diizeninde, demok- ratik gelişım yok editdı. Üstüne küreselleşme, Özal'ın yük- seten degerlennde sımgeleşen sıyasal kırienmetuz biberek- ti. Genel dünyada ve bızde yaşanan, yoksullaşma, kayrt dı- şına kayma, çeteteşme, mafyalaşma ileatbaşı ırkve din ayı- nmcılığının olumsuz sonuçlan katıldı.. Yıllardır kötü bir siyasal parti oluşmasında, yasaklı dü- zende, kirlenen liderier ve aynı paralelde kırlenmiş demok- ratik örgütlenmelerin negatif katkılan ile oluşan bir siyasal arenada, bugün ite kaka alınmakta olan demokrasi yolunu bence küçümsemeyelim. En umutsuz tablolarda görünme- yen bir sağduyu, olumlu el dokunuyor gibi, bir şeyler deği- şebiliyor. Kimi dengeler oluşabılıyor. Ite kaka bir yol alınt- yor. Türkiye bir Yugoslavya'ya, Ortadoğu ülkelerine, demok- rasinin umut olamadığı ülkelere benzetılemiyor. Gerçek de- mokrasi, insan haklan standartlanndan, hukuk devleti düzenınden çok uzak görünüyor olsa bile, oraya doğru ya- vaş da olsa yürümesini sürdürüyor. Bakımlı OtomobilOtomobil, kimisi için bir ihtiyaç, ki- misi için bir lüks, kimisi için de bir ho- bi, bir merak. Türkiye'de otomobil sahibi olmak kolay bir şey degil. Her ay gelen periyodik zamlarla, otomo- bil alım satımındakı vergi artışlanyla otomobil satın alabilmek, günden güne zoriaşıyor. Kaliteli, güvenli, srfır kilometre bir otomobil satın almak için 3-4 milyar parayı gözden çıkarmanız gerekiyor. Eğer bu kadar paranız yoksa daha düşük rakamlara ikinci el otomobil- lere yönelmeniz mümkün. Bu oto- mobilleri satın alırken de çok dikkat- li davranmalı, iyi bir servise veya bir ustaya aracı baştan aşağı kontrol et- tirmelisiniz. Satın aldığınız aracın kaportasın- da ufak tefek çizikler olabilir, bunlar Istanbul gibi büyük kentlerde ola- ğandır. Arabanızı park ettiğiniz yer- de geceleri otonuzun başına neler gelebileceğini bilemezsiniz. Sabah kalktığınızda bir bakarsınız ki otomo- bilinizin kaportası baştan aşağı çizik içinde, radyo-teybiniz sökülmüş ve- yahut araç, bıraktığınız yerde yok, çalınmış... Baston kilit kullamn Bu tür hareketleri önleyici ya da caydıncı önlemler almak mümkün. Biraz pahalı olsa da otomobilinize Hyundai Assan'ın işadamlan ve kalabahk aileler için tasarladığı yeni modeli Starev, satışa sunuldu. Anahtar teslimi 5.6-5.9 milyar arasında değişen Starex 12 kişuik yoku taşıma kapasitesine sahip. OtomobiKnizin Balans Ayan Otomobil tekerleklerindeki ba- lans ayannın, araba kullanma em- niyeti üzerinde tesiri var mıdır? Fazla sürat esnasında belirli her süratten sonra arabanın ön kıs- mında ara sıra hafif bir sarsıntı tespit edilebilir. Sarsıntı, özellikle direksiyonda kendisini şiddetle hissettirir. Kimi sürücüler bu sar- sıntıyı ciddiye almaz ve sarsıntıyı caddenin engebesineyorarlar. Bu durum hem araba için hem de yolcular için son derece tehlikeli- dir. Bu sarsıntılann sebebi teker- leklerdir. Tekerlekler sarsıntı yapıyor ve sallanıyorsa balans ayarlan bo- zulmuş demektir. alarm taktırmanız lehinize olur. Gerçi otomobili aiarmı varken de çalıp götürebilen hırsızlar var, ama en azından caydıncı bir unsur olarak alarm sistemleri faydalı. Eğer alarmlar, biraz pahalı geiiyor- sa piyasada birçok yerde bulabile- ceğiniz baston kilitleri kullamn. İkinci el aldığınız bir otomobilde önemli olan, motorun durumudur. Aracın kilometresinin orijinal olup ol- maması, geri çekilme ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerekir. Eğer otomobilin motoru iyi durum- da ise ve de araç çok büyük darbe- ler almamış ise o zaman o otomobi- li satın alabilirsiniz. Boyası çizik diye içi pis, torpidoşu solmuş çatlamış di- ye bir otomobili satın almamazlık et- meyin. Günümüz teknolojisi sayesinde otomobillerin iç mekânını çeşitli ürünlerle ve de sistemlerle temizle- yen firmalar mevcut. Bu firmalardan Ziebart Tidy Car, yaptığı araç boya koruması, detaylı iç temizlik gibi işlemlere garanti bile veriyor. İkinci el yeni aldığınız bir oto- mobili bufirmalarateslim ettiğinizde yepyeni bir otomobil geri alıyorsu- nuz. Eğer otomobilinizin torpidoşu çok büyük çatlaklar veya düzelmeyecek renk solmalan içeriyorsa bunlar için de bir çözüm yer almakta. Tüm tor- pido, orta konsol, gösterge tablosu kenaıian, vites topuzlan, hatta kapı içleri bile ahşap kaplama yapılabiii- yor hem de küçük denebilecek ra- kamlara. Böylelikle otomobiliniz hem yep- yeni bir iç mekâna ve hem de terte- miz bir orta konsola sahip oluyor. Do- layısryla değer kazanıyor. Eğer oto- mobilinizin üstünün açılmaanı isti- yorsanız, her marka otomobilin ta/a- nını komple açabilen veya sadece tavan penceresi monte eden firma- lar da yer alryor. Meraklısı olduktan sonra güzel, bakımlı bir otomobil sahibi olabilmek mümkün.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle