16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 1998 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 «stanbul Fdirne Kocael j ÇanakKale Izmir Manisa Avdın Denizli •Y PB Y PB PB PB PB PB 14 11 14 14 20 17 21 17 RKIYE Sınop Y 16 Adana A 24 Samsun Y 15 Mersin A 23 Trabzon Y 16 Diyarbakır A 21 Gıresun Y 16 Şanlıurfa A 25 Ankara PB 13 Mardin A 19 Eskişehir PB 12 Siirt Konya PB kk A 19 PB 13 Hakkâri PB 16 Sıvas PB 16 Van PB 13 Zonguldak Y 12 Antalya A 23 Kars PB 8 Yufdun kuzey ve ba- tı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marma- ra'nın doğusu ite Ka- radeniz kıyılan yağ- Helsinki DIS MERKEZLER K K -1 muriu, ötekı yerier az Stockholm K 1 bulutlu geçecek. Ha- Londra Y 9 vaacaklığıbirazaza- Amsterdam Y 6 lacak. Rüzgâr, kuzey Brüksel ve batı yönterden ha- p . fif, ara sıra orta kuv- r a n s vette esecek. 4 Bonn Münih PB 1 Zürih Bertin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y PB PB PB Y Y -2 6 12 0 4 5 13 19 K 2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB PB PB PB PB Y PB A -5 18 -5 1 14 5 16 26 A 26 Parçalı bulutlu Sıslı (f22i BuluBu k Çok bulutlu . Yağmuriu Kartı Sulukar Gök gurûltulû GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK B Baştarafi 1. Sayfada Tek konumuz; giden hükümet gelecek hükümet! Hoş, 55. hükümetın tutar tarafı kalmamıştı ya.. Dört beş yıldır Şaibe Hanım'a söylemediğini bırak- mayan Mesut Yıîmaz, kanıtlar içeren saldırılarından bir anda vazgeçıverdı. Korkmaz Yiğit kasetınden sonra ortaya sürülen çe- şitli savlan yetennce yanıtlayamadığı ıçin, üstüne üst- lük bir de şaibeli duruma düştü. Mesut Yılmaz'ı çeşıtlı yönleriyle eleştiriyorduk. Kişi- liğinde hiç değılsesözünün eri birsiyasetçı görüyor ve böyiesı az bulunduğu ıçın güvenilir bir genel başkan gözüyle bakıyorduk. Nasıl da aldandık: Örneğin, 1994'lerde Mesut Yılmaz; Çiller olayında asıl dikkati çekmek istediğı yönün "siyasi ahlak soru- nu" olduğunu söylüyordu. Geçen pazartesı bir de ne görelim: Yılmaz, Çiller'le itgili "siyasi ahlak sorunundan" vazgeçivermiş! 1995'lerde "Çiller'in gözü mal mülk almaya doy- muyor. Hanım Başbakan, Türkiye'yikocasıylakomşu- lanyla idare ediyor" diyordu. Çiller'in malvaıiığını didik didik eden komisyondakı adamlarına talimat verdi. Çiller'ı onca şaıbeden kur- tardı, sütten çıkmış ak kaşık olarak halkımızın kucağı- na atıverdi. 1997'de malvarlığı komisyonlannda gerçekten sa- vaşımlar veren ANAP Mılletvekili Yüksel Yalova "Ko- misyonda oylama yapmayacağız. Bir ahlak anlayışını sorgulayacağız" diyen demeçler verıyordu. Fakat Yüksel Yalova; genel başkanını Yüce Divan korkusu sannca yıllardır her zeminde yürüttüğü ahlak kavgasından bir anda vazgeçeceğini nasıl bitebilirdi. "Rejımin kalbı TBMM'ye" ındirilen en büyük darbe, Yılmaz'ın kendi kurtuluşuna karşılık şaibeli Çiller'in te- mize çıkanlmasına yeşil ışık yakması oldu. Demokrasi tarihimizde o gün, unutulmaz günlerara- sında yerini aldı. Akıllan fikirleri... Cumhuriyet'in 55. Yılmaz hükümeti 276'yı aşan oy- larla düşürüldü. Apo krizının başgosterdığı ılk günler Türkiye'nin iki arada bir derede olduğu gerekçesıyle hükümeti düşür- me gırışımlerinın bir süre askıya alınması görüşü öne sürüldü. Ikı liderin birbirini kurtarmalanndan sonra bu görüş, o saat değerini yitirdi. Demokratik ahlaka indinlen darbeden sonra Yıl- maz'ın başbakanlığında bir hükümet artık işbaşında kalamazdı. Şımdi neler olacağı tartışılıyor. DSP lideri Ecevit'ın başkanlığında ANAP-DYP ka- nşığı bir hükümetten söz edenler çoğunlukta. Bir baş- ka eğılim ise, Cumhurbaşkanı'nın nasıl davranacağı- nı beklemeyi uygun görüyor. Oysa çeşitli hükümet modelleri öne sürenler olayı basite indirgemenin daha doğru olacağını nedense auşunmuyOfiar. Bu hükümet şunun şurasında Nisan 1999'a kadar ışbaşında kalacak. Bir idare-i maslahat hükümeti! Eli- ni sıcak ve soğuk suya sokmayan. Yılmaz'ın "Acil seçim" çağnsı olumlu karşılanırsa, seçimler örneğin mart başına alınabilir. O zaman iki, i- ki buçuk aylık bir hükümet... Başka ne olabilir? Çankaya, 550 milletvekilinden bi- risine verir başbakanlığı, partilerin desteğini alan bu hükümetle sorun şıpınişi çözülebilir. Ya da Demirel, kırk yıldır tanıdığı, kurduğu koalis- yon hükümetlerinde bakanlık yapan Recai Kutan'ı hükümeti kurmakla görevlendirir. Bu hükümetin şansı? Var! Zira; DYP'nin şaibeli baş- kanı Kutan'ı aramış. ANAP'la komisyondaki işbirliği- nin hükümet olayı ile kanştınlmamasını söylemiş ve... "Sizinle otunıp konuşmadan, tartışmadan bir karar vermeyiz" demiş. Işte bu kadar! Fakat halkın nabzı? Tutan da yok, şu ara önemseyen de yok galıba... Gerçı telaşa da gerek yok. Aylardır komisyonlarda birbirilerine ağır küfürierle saldıran ANAP'lı ve DYP'Iİ mJlletvekilleri "birbirinden özür dileyerek" ayrılmışlar. "Müstafi" Başbakan Yılmaz'ın aklına, halktan özür dilemek geliyor mu acaba? Efendim nerede, halk nerede? Hükümet düştü; gözler Çankaya'da ANKARA (CumhııriyetBüro- su) - TBMM, 55. hükümeti dü- şürdü. Başbakan Mesut Yılmaz 'ı "ihaleye fesat kanşürmak, çete bağlantılanna girnıekle" suçla- yan FP, DYP ve CHP'nin verdik- leri güvensizlik önergelerinin oy- lamasına katılan 528 milletveki- linden 314'ünün oyuyla ANA- SOL-D hükümeti sona erdi. Baş- bakan Yılmaz, 1977 yılında Sü- leyman Demirel başkanlığındaki Ikinci Milliyetçi Cephehüküme- tinden sonra gensoruyla düşürü- len 2. başbakan olurken; 25 Ara- lık 1995 seçimlerinden sonra ku- rulan ANAYOL ve REFAH- YOL'un ardından ANASOL-D hükümeti de tarihe kanştı. Ilk açıklamasında "Çokrahadadım, şimdi düşürenler düşünsün" di- yen Yılmaz, dün akşam saatlerinde Çankaya Köş- kü'ne çıkarak Demirere istifasını sundu. Demi- rel, daha sonra FP Genel Başkanı Recai Kutan'la görüştü. TBMM Başkanı Hikmet Çetin ile bugün saat 18.30'da aylık olağan göriişmesini yapacak olan Cumhurbaşkanı Demirel, yeni hükümet kurul- ması çalışmalan çerçevesinde saat 19.00'da DYP Genel Başkanı TansuÇilter. 19.50'de de Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit ile görüşecek. De- mirel. yann da CHP, DTP, BBP, MHP, DP ve DE- PAR liderleri ile görüşecek. Yılmaz. dün hükümeti düşürüldükten sonra Köşk 'e çıktı. Yılmaz, Demirel ile yaklaşık 50 da- kika süren görüşmesinin ardından yaptığı açıkla- mada, TBMM'de yapılan gensoru oylamasında ortaya çıkan irade doğrultusunda hükümetin is- tifasını Cumhurbaşkanı'na sunduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı'nın hükümetin istifasını kabul ettiğini belirten Yılmaz, Demirel'in yenisi kuru- luncaya kadar hükümetin görevine devam erme- Y'ılmaz. gensoru oylamasından sonra yapağı açıklamada rahatladığını söyiedi. sini istediğini söyiedi. Yılmaz, Demirel'in "yeni kurulacak hükümet ile ilgfli olarak da kendisiyle danışmada bulunduğunu, görüşlerini aldığını" aktardı. Başbakan Yılmaz, ANAP olarak, kuru- lacak hükümetle ilgili tavırlannı ve Türkiye'yi se- çime götürecek olan hükümet içindeki konumla- nnın ne olacağını bugün toplanacak olan Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısında belirleyerek kamuoyuna açıklayacakJannı ifade etti. Demirel. daha sonra Kutan'la görüşme yaptı. Kutan, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, "yeni kurulacak hükümetin Medis'e dayanması ve en kısa sürede kunılması, seçimlerin de 18 Ni- san'dan üeriyt bırakılmamasr yönündeki görüş- lerini ilettiği Demirerin bunlara katıldığını söy- iedi. Demirel ile görüşmeden önce toplanan FP Başkanlık Divanı'nda "secimin 18 Nisan'dan fle- ri bırakılmamasT dışında hiçbir önkoşul ileri sü- rülmemesi görüşü benimsendi. TBMM Genel Kurulu'nda dün güvensizlik önergelerinin görü- şüldüğü birleşimi, Hikmet Çetin yönetti. Çetin, PKK liderîııiıı iade dosyası Yılmaz ve Devlet Bakanı Güneş Taner hakkında ayn ayn güven- sizlik önergeleri verildiğine dik- kat çekerek "Hükümet düştük- ten sonra bakanın önergesinin oy- lanmasının anlamı olmaz. Önce Taner hakkuıdald önergeyi oyla- yacağız. Hükümet düşerse de ye- nisi kurulunca>a dek göreve de- « m eder. Ancak düşürüien baka- nın görevi sona erer" dedi. Bu açıklamadan sonra yapılan ve on dakika süren elektronik oylama- da Taner'in bakanlığı sona erdi. 530 milletvekilinin katıldıgı oy- lamada 315 milletvekili Taner'in bakanhktan düşürülmesi yönün- de oy kullanırken, 214 milletve- kili "hayır" oyu kullandı, 1 mil- letvekili de çekimser kaldı. Ta- ner, sonucun açıklanmasından sonra Bakanlar Kurulu sıralanndaki kabine arka- daşlanyla vedalaşarak ANAP sıralanna geçti. Ta- ner, Cumhuriyet tarihinde Hayrettin Erkmen'den sonra düşürüien ikinci bakan oldu. Yılmaz; Rahatiadım Yılmaz'la ilgili güvensizlik önergelerinin de kabul edilmesi üzerine hükümet düşürülürken, bazı DYP'liler sonucu alkışlarla karşıladı. Otur- duğu yerden kısabirkonuşma yapan Yılmaz, 55. hükümetin Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli azınlık hükümeti olduğunu belirterek "tcraab- mızla ilgili asıl karanyakında mflletijnizin kendt- siverecektir"dedi. Oylamaya katılmayan 10 milletvekilinin bü- yük çoğunluğu bağımsızlardan oluşru. FP'li Bö- lent Annc yüksek tansiyon nedeniyle acil olarak hastaneye kaldınldıgı için oylamaya katılmaz- ken, ANAP'tan istifa etmesi beklenen Hayrettin Lzun, DTP'lı Hasan Peker ve BBP'li tsmail Du- rak Ünlû de oylama sırasında salonda bulunma- dı. Bağımsız Aydın Gûven Gürkan ile Ca- vitÇağlar Önergelere "hayır" derken, Müm- taz Soysal" ın güvensizlik önergelen lehinde oy kullanması dikkat çekti. • Baştarafi 1. Sayfada kanhğı Sözcüsü Necati Utkan, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında, ttalya'nın Avrupa Konseyi Suçlulann ladesi Sözleşmesi ile Avrupa Konseyi Terörün Örüenmesi Sözleşmesi'ne taraf ^ plduğunu^bejirterek Roma yönetiminin bu sözleş- "fnel'er çe?çeve's1'nde'kı'yuMmlülüklieiftrre uyfnasî'" gerektiğini söyiedi. Roma'nın Öcalan'a sığınma hakkı tanımasının kabul edilemeyeceğini kayde- den Utkan şunlan söyiedi: "Bu husus tarafımızdan İtahan makamlaruun dikkatine getirildi. Sığınma hakkı tanınması, İtal- ya'nın terorizmi onayladıgı anlamına gelir ve ulus- lararası toplumun terorizme karşı mücadelesinde ca>dıncılığını büyük ölçüdezedeleyecektir. Ocalan işlediği suçlardan dolayı adalet karşısına çıkanl- malıdır. Bunun da ilk yolu Türkiye'nin iade talebi- nin degerlendirilnıesidir." iade dosyası hazırlıklannın son aşamaya geldi- ğini belirten Utkan, Öcalan'ın tutukluluğunun kal- dınlması karannın yanlış olduğunu, Türkiye'nin karara itiraz edeceğini söyiedi. Utkan, bütün olasılıldara karşı Türkiye'nin plan- lannm hazır olduğunu belirterek "ÇeşitB olasıük- lar var. Türkiye'nin iadetalebi ya kabul edilir ya da reddedilir. Reddedilirse ya Almanya'ya iade edilir, orada yargılanır ya da shasi sığınma hakkı tanınır ki bunun olmayacağma inanıyoruz. Artık herkes gördü ki Öcalan adi suçlar işlemiş bir teröristtir" diye konuştu. Prof. Dr. Erdal tnönü dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la bir araya gelerek Itaiya Başbaka- nı Masamiano D'Alema'yla yaptığı görüşmeyle il- gili bilgi verdi. Baykal, konuyu yakından izledik- lerini kaydederek gelecek günlerde lstanbul Mil- letvekili AttanÖymen'in Almanya'ya giderek Sos- yal Demokrat Parti yetkilileriyle bir araya gelece- Papa: Avrupai bir sorun Vatikan Büyükelçiliği'nden dün yapılan yazılı açıklamada, Papalık'ın birçok ülkeye yayılmış olan Kürt halkının durumunu ve özlemlerini bildiği, so- runlann diyalog ve hukukla çözülmesi yolundaki genel tavnnın da sürdüğü belirtildı. Açıklamada. "Kürt meselesinin Avrupai bir boyut kazandığı bu anda, konu ile ilgisi olan tû'm tarafların, hukuki ve adil çözümler bulacaklanna güvenle bakümakta- dır" denildi. Vatikan, Öcalan"dan Papa'ya hiçbir mektup ulaşmadığını da bildirdi. Devlet Bakaru Yücel Seçldner, ltalya Spor Ba- kanı Giovanna Meiandri'yi 2 Araiık'ta oynanacak Galatasaray-Juventus maçını izlemek üzere Türki- ye'ye davet etri. Emniyet Genel Müdürü Bilican da, gazetecilerin, "Öcalan'uı Libya'ya gönderilmeye çalışdmasından ve bunu ABD'nin engeOemesinden hükümet haberdar mıydı" sorusu üzerine, "Hükü- met her şeyden haberdar. Ona göre tedbirler aluu- yor" yanıtını verdi. BM Türk Derneği Başkanı Rahmi Kumaş, Av- rupa, AB ve Kanada BM dernekleri başkanlan ile Cenevre'de toplanan Sosyalist Enternasyonel'e gönderdiği mektupta, Öcalan'ın bir katil ve uyuş- turucu şebekesi başı olduğunu kaydetti. Yılmaz, oylamadan sonra kuliste gazete- cilerin "Neler hissediyorsunuz" sorusuna "Çok rahadamış hissediyorum.Şimdidüsü- renler düşünsün" karşılığını verdi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit de kuliste gazetecilere "sonuca hazır oiduğu- nu" söyiedi. Ecevit, "Hiikiimrt arayTşlaı^ aa katkıda bulunur musunuz" sorusuna "Bu hepimizin sorunu, bütün milletin soru- nu" yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cum- huriyet tarihinde ılk kez "yolsuzluk" iddiala- n nedeniyle bir hükümetin düştüğünü söy- iedi. Haklılıklannın ortaya çıktığını kayde- den Baykal, "Medis gönül rahadığıyia oy kuOanmışdr'' dedi. Gensorunun haklılığınm TBMM malvarlığı soruşturma komisyon- lannda ANAP ve DYP liderlerinin birbirle- rini "aklamasıyla" da ortaya çıktığını vur- guiayan Baykal, "Eger gensorudaki iddialar doğnı oimasaydı, soruşturma komisyonla- nnda bövie bir işbiriiği olmazdı" diye konuş- tu. Çiller de"MecBsdiyeceğinidenıistir,ar- tik söz sırası cumhurbaşkanınuıdır. Biz yeni hükümet oluşumiannda gereken desteği \er- meye hazınz. Ülke\i adil bir seçime götüre- cek hükümet muüaka Medis içinden çıkacaktır'" değerlendirmesini yaptı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada di... Denge aletine 'dön'ge aletine eskiden alışkı- nız... Zaten siyasilerimiz de, beyin cimnastiğinden 'an lastiği'ni anlıyor. Şımdi lastiği patlayıp sağda park eden hükümetin seçeneği aranıyor. 1995 sonrası hükümetlerimiz ba- zen 'soîlu' oldu, ama hep 'yollu' oldu. 1996 baharına ANAYOL'la girdik. 1996 yazında REFAHYOL'la terledik. 1997 yazında CHP destekli ANASOL-D ile tanıştık. Şimdi sırada ANAP-DYP-DSP yakınlaşması var. Buna ANAYOLSOL adı takılıyor, ama sanınz daha ya- kışanı şu olun • SOLANYOL.. Bu kez solu başta görüyoruz, ama hükümetin ba- şında mı olur, sözcüğün başında mı olur, şimdilik kes- tirmek zor. 55. hükümetin cenaze törenine katılan partilerin ve cumhurbaşkanının görünümüne bakalım. pemirel'ın Edime dolaylarında yaptığı açıklama bir dizi soru işaretinin netleşmesini sağladı. Demirel'in yolu şu: önce siyasi parti liderlerini çağınp görüş alışında bulunacak, verişi sonraya bırakacak. Demirel'in dün akşam başladığı turun ardından sonuç birkaç gün içinde kesinleşecek. Son üç yıl içinde yaşananlar, Demirel'in görevi he- men FP'ye vermesini güçleştinyor. FP'liler de bunun ayırdında olsa gerek, fazla bastırmıyorlar. Eğer FP yü- rekten asılsaydı, ortalık kazma-kürekten geçilmezdi: "Görev bizimdir, yoksa Çankaya'yı başına yıkanz." "Demirel, geleneklen bozamaz." Bunlann yerine FP'den şu sözler geliyor: "Yapıcı olacağız." RP yapacağını yapmıştı, bakalım FP ne kadar ya- pıcı olacak. ANAP, siyasi ortamın biraz gerilimli olmasını istiyor gibı. Belirsizlik yaşanırsa şunu deme hazıriığında: "Bakın, CHPmemleketinehalegetirdi. Bunlarhep böyledir." DYP işi ağırdan alacak. Zira, gelinen noktada kilit parti unvanı CHP'den DYP'ye geçtı. Çiller de dünkü grup toplantısında, 'olaylara tepeden bakan devlet adarnı' edasındaydı... DSP, eski defterleri kapattı, yeni defteraçtı. DSP'nin, malvarlığı komısyonunda Çiller lehine hareket etme- si böyle açıklanmıştı. Defterin kapanması, onun için- dekilenn yok olması anlamına gelmiyor. Zaten yıllar- dır bu ikilemi yaşıyoruz: Çiller'in defteri dürtilecek mi, kapatılacak mı? Hep 'birkapatan' çıkıyor. CHP, FP'li bir oluşurnda yok. Var olursa yok olur. Görünüm, birbirierini aklayan ANAP-DYP ile buna yardım ve yataklık eden DSP'nin oluşturacağı SO- LANYOL'u güçlü kılıyor. 55. hükümet REFAHYOL'un ardından kurulan 55. hükümet 16 ay dayandı. Yılmaz da en uzun başbakanlığı yaptı. Hü- ' Körfıetin orrifuniün doimasının hemen öncesinde par- tinin 6. olağan kongresini de yaparak üç yıl daha ge- nel başkanlığı garantiledi ve dikensiz parti yönetımi oluşturdu. 55. hükümetin artı hanesinde neler var diye bakıl- dığında, 8 yıllık temel eğitimle vergi reforrnu ılk akla gelenler oluyor. 8 yıllık kesintisiz temel eğitim 20 yıl- dır ülke gündemindeydi, nasip 28 Şubat süreciney- miş! Vergi reformunun getirip- götürecekleri için rakam- lar konuşacak. Reformdan verilen tavizlerin arkasının gelip aelmeyeceğini de kestiremiyonjz. 55. nükümete damgasını vuran temel konu ise çe- teler oldu. Yılmaz bu konuda sık sık bilgi verdi. Çete- lerin devieti kuşattığını anlattı. Yıllardır yakalanmayan çetebaşlannın bir bir yaka- lanması kamuoyunda olumlu karşılandı. Hükümetin artı hanesineyazıldı. Aydınlatılan kimi cınayetler, 'ötekiler de aydınlatıla- bilir mi' umudunu yeşertti. Bütün bunlar iyi güzeldi de... Türkbank olayında bir de baktık ki... Çeteler hükümeti de kuşatmış! Abdullalı Öcalan istenrtıeyen adam • Baştarafi 1. Sayfada zedelenebilecegini ve durumdan Tür- kiye'nin dostlannın hiçbir çıkannın olamayacağını vurguladı. Türkiye'nin üslubunda daha temkinJi olması gerektiğini belirten Fischer şun- lan söyiedi: "ABü>eliğineada\ bir ülke, desteklediğuniz İtaJ>a «ibi başka bir AB iivesini tehdit etmemelidir. Bunu AB ka- bul etmez. Biz Türkive ileilişküerimizi ve Türkiye-A\ rupa ilişkilerinin iyileşmesini istivoruz. Ancak bu Kopenhag prensip- lerinin türa aday ülkeler için bir temel teşkil ettiği anlamına gelir. Bu prensipler, demokratik turum ve oyun kurallan, in- san haklan. basın özgürlüğü ve ölüm ce- tasının olmaması ile ilgüidir." "Iadeye karşı>im^ Almanya Federal Parlamento Dışişle- i Komisyonu Başkanı Hans-Ulrich Klo- >e de Abdullah Öcalan'ın ltalya'dan Al- nanya'ya iade edilmesine karşı olduğu- ıu açıkladı. Klose, Alman birincı kanal elev izyonu ARD'de yayımlanan "Mor- «eDmagazjn" programında yaptığı açık- amada "Öcalan'ın ve PKK'nin işlediği :inayetierin çoğu Alnıanya'nın dışında >ercekleşmiştir. Bu nedenle, Alman- a'nın bu konuda başka bir ülke\c vekâ- eten harekete geçmesini kabul ermi\o- •um" dedi. Klose "Öcalan'ın iade edilmesi halin- k hiç kimse. bu ülkede nelerin olup bite- eşini bilmiyormuş gibi yapmasın" dedi. Münih'te yaşayan ve çok sayıda suç ış- eyen Muhlis An isımli 14 yaşındaki ~ûrk gencinın bir süre önce Alman- s'dan sınır dışı edilmesinde önemli rol ^nayan Bavyera Eyaleti lçışleri Bakanı iânther Beckstein da Öcalan'ın Alman- s'ya iade edilmemesi gerektiğini savun- u "Türkiye'deyargılanmaimkânıvar- ao zaman Öcalan Almam a">a iade edil- rKmelidir" diyen Beckstein, Alman- ya'da faaliyetleri yasaklanan PKK'nin binlerce insanı seferber edebileceği uya- nsında bulundu. Öte yandan Alman- ya'nın, Türkiye'ye yönelik faaliyet gös- teren yasadışı sol örgütleri yasaklamaya hazırlandığı bildirildi. Roma'da dün Öca- lan'ın zorunlu ikamete tabi tutulduğu In- fernetto'dan başka bir yere götürüleceği söylentisi yayıldı. Infernetto'da ise gü- venlik önlemlerinin arttmldığı dikkat çekti. Güvenlik güçleri, bölgeye gelen Türk gazetecilerin kimliklerini gördükten son- ra pasaportlanru topladı. Ardından gaze- teciler karakola davet edıldi. Kısa bir bekleyişten sonra bu karardan vazgeçi- lerek gazetecilere pasaportlan iade edil- di. Ancak gazeteciler, bulunduklan yer- den de uzaklaştınldılar. Infernetto semtinde yaşayan ve 250 aile adına konuştuğunu açıklayan ma- halle muhtan MireDa Caporalu, kamu- o>ıına duyuruda bulundu. Caporalu açık- lamasında "Hayaümızkarardı,evlerimi- ze kimlik kontrolüyle giriyoruz. misafir kabul edemiyoruz. Bu kişinin bu mahal- leden en kısa sürede uzaklaş&nlmasuu istiyoruz" dedi. îtalyanlar, Almanya'nın Öcalan'ın iadesi konusundaki isteksizli- ğıru "Almanlar Schengen Anlaşması'nı hiçe sayıjorlar. tşlerine gelmevince yasa- lan isteklerine göre yorumlujorlar. Biz polisne olarak görevimizi vaptık. Bülten çıkardık, tutukladık. Şimdi sıra onlarda" sözleriyle değerlendirıyorlar. Bu arada Öcalan'ın avukatlan da Ro- ma'da bırotelde basın toplantısı yaptılar. Avukatlar toplantıda, Öcalan'ın gü\en- lık gerekçesiyle basın toplantısı yapma- yacağmı söylediler. Işadamlan ile poli- tikacılarTürkiye'de ttalyan mallarına uy- gulanan ambargo konusunda ortak bir karar almak için dün toplandılar. Top- lantıda, Italyan televizyonlannın karartıl- masının kabul edilemez olduğu belirtil- di. ltalya Içişleri Bakanlığı da, Öcalan'ın Almanya'nın tutuklama emri üzerine gö- zaltına alındığı açıklamasmı düzelterek, ilk kez Türkiye'nin Interpol'e yaptığı başvurudan söz etti. Ingiltere'nin ciddi gazetelerinden olan ve Türkiye'de insan haklan ihlalleri bu- lunduğuna dair görüşlere yer veren The Guardian gazetesı dün Öcalan portresi yayımladı. Gazete Öcalan'ı "dünyamn aranan en tehlikeli adamı" olarak tanıt- tı. Muhalefettekı Forza ltalia Partisi'nin lideri Sihio Berlusconi bir basın toplan- tısı düzenleyerek Öcalan'ın "istenmeyen adam olarak derhal ttafya'dan gönderil- mesüü" istedi. Partisinin parlamentoya bir soru önergesi verdiğini ve önergenin bugün görüşüleceğini açıklayan Berlus- coni, "Ocalan'uıİtaha'yagelmediğvhü- kümef tarafından getirildiği ortaya çıkb. Bu adamı danışıkh döviişle İtalva'ya ge- tirdiler, her şe>den haberdardılar.Hükü- mete bu yönde bir soru önergesi verdik" dedi. Berlusconi, şu anda başbakan ken- disi olsaydı nasıl davranacağına ilişkin bir soruyu da "Biz iktidarda okaydık ıtal- ya'ıun başına böyle bir iş gelmezdi" diye yanıtladı. Italya'nın zor bir duruma dü- şürüldüğünü savunan Berlusconi, Schen- gen Anlaşmasf nın uygulanması ve Al- manya'nın Öcalan'ı istemesi gerektiği- ni savundu. Aynı zamanda Italya'nın ün- lü Milan AC kulubünde başkanlık göre- vini yürüten Berlusconi, "Juventus'un yerindeMilan olsa>dı ne >apardınız" so- rusuna da "Biz UEFA kararlanna uyar- dık" demekle yetındı. Mantovani'den iüraf Gazetemizde dün yer alan "îtarya'ya gidişi planbydr başlığını taşıyan Murat fiem imzalı haber, ttalya Komünist Par- tisi milletvekili Roman Mantovani tara- fından doğrulandı. Mantovani, parla- mentoda düzenlediği basın toplantısında, Rusya'ya Öcalan ile görüşmeye gittiği- ni ve aynı uçakla ltalya'ya geldiğini açık- ladı. PKK lideri ile daha önce Bekaa Va- disi'nde yüz yüze görüşen tek ttalyan milletvekili olan Mantovani, basında çıkan haberler üzerine gelişmeleri açık- lamaya karar verdiğini söyiedi. Mantovani, görüşme sırasında Öca- lan'ın kendisine"yatekrardağlaraçıkıp savaşacağını ya da Avrupa'da banş yolu- nu deneyebilecegM" anlattığını, bunun üzerine kendisinin de ikinci yolu önerdi- ğini belirtti. Tüm gelişmelerden partisi- nin lideri Fausto Bertinottinın haberdar olduğunu kaydeden Mantovani. Mosko- va dönüşünde uçakta Öcalan'ın yanında üç PKK'linin daha bulunduğunu da açık- ladı. Gazetemizin dünkü sayısmdaki "ttal- ya'yagidişi planbydı' başlıklı haberde de Rusya'nın Öcalan'ı sınırdışı edeceğinin anlaşılması üzerine ltalya Komünist Par- tisi'nden iki milletvekilinin ikna ama- cıyla Rusya'ya gittiği ve Italya'ya giüne karannın bu görüşmelerde alındığı yazıl- mıştı. Haberde, Roma'ya giden uçakta herhangi bir suikast veya kaçırma ihti- maline karşı da ttalyan komünist millet- vekillerinin yanı sıra iki Rus komünist milletvekilinin de bulunduğu belirtilrniş- ti. Askeri kışlada mı? Öcalan'ın kaldığı Infernetto bölgesin- deki güvenlik önlemleri daha da sıkılaş- tınlırken, bunun bir yanıltmaca olabile- ceği üzerinde kuşkular yoğunlaştı. Öca- lan'ın kaldığı villanın deşifre ounası, hem dikkatlerin bölgede yoğunlaşması- na neden olmuş, hem de suikast olasılı- ğını arttırmıştı. Italyan güvenlik güçleri- nin Öcalan'ı Infernetto'daki villasından gizlice çıkardıklan ve bir askeri kışlâya naklettikleri yönündeki söylentiler yo- ğunlaştı. TÜRKJYE'DEN MEGA DtPlOMAHK ATAK Apo'nun wd«s( için pmtf kdmakla vm m«distyMttm«tik oynamdü» euçUın«i Tûridy*, ınüthif bir pl«n yap*r«k Apo'yu •\m*y* ç»lışıyw? A § d h6küm«tin Ape*yu Tflrkiyv'y* g«tirm* çabm 26 KASIM 1998 PERŞEMBE...SAYI: 70...FİYATI: 15O.OOOTL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle