Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 1998 ÇARŞAM
10 DIŞ HABERLER
Endonezya'da
tunelçöktu
• CAKARTA(AA)--
Endonezya'nm Sumatra
Adası'ndabir baraj
tûnelinin çöktügü ve 14
kişmuı enkaz altında
kaldığı bıldirildi. Tüneldeki
işçilerin yerin 80 metre
altında olduğu belirtilen
haberde, enkaz altında
kalan 14 kişinin
yaşamından kaygı
duyulduğu bildirildi. Bu
arada, Endonezya'da siyasal
reformlann görüşüleceği
parlamento oturumu
başlarken parlamento binası
yakınında toplanan
protestocu kalabahk,
yüzlerce koruma görevlisi
tarafindan ergellendi.
Avrupa'da
işsizfik azaldı
• R4RİS(AA)-Avrupa
Birliğı (AB) ülkeleri
arasında ortalama işsizlik
oranmın, 1992 yıimdan bu
yana ilk kez yüzde 10'un
altına düştüğü bildirildi. Le
Figaro gazetesinin ekonomi
ekinde çıkan habere göre
AB'yeüye 15 ülkede
ortalama işsizlik oranı şu
anda yüzde 9.9. Gazetenin
haberinde, geçen yil AB
ülkeleri ıçmde 1.7 mılyon iş
olanağı yaratıldıfj önemle
vurgulandı. AB ülkelennde,
toplam işsiz sayısının şu
anda 16.6 milyon civannda
• oldugu tahmin ediliyor. AB
• ölkeleri içinde işsizliğin en
az olduğu ülke yüzde 2.2
-ile Lüksemburg. işsizlik
' oranının en yüksek olduğu
ülkelerin başında ıse yüzde
18.5 ile Ispanya geliyor.
Orta Amerika
yardım istiyor
• TEGUCIGALPA (AA) -
Orta Amerika'yı yıkıp
geçen Mitch tayfunundan
etkilenen ülkelerin devlet
başkanlan, uluslararası
toplumdan acıl yardım
isteğınde bulundu. Orta
Amerika'daki ülkelerin
devlet başkanlan El
Salvador'un başkenti San
Salvador'da yayımladtklan
bildiride, acil yardım
çerçe\esinde, tayfundan en
çok etkilenen Honduras ve
Nikaragua'nmdrş
borçîannm ertelenmesini
ve yeni iş alanlannın
yaratılması için ihraç
mallannm uluslararası
pazarlarda serbestçe
satılabilmesini istedi.
Demirel,
Aşkabarta
• AŞKABAT(AA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. Türkmenistan
Devlet Başkanı Saparmurat
Türkmenbaşı'nın resmi
davetlisı olarak bugün
başkent Aşkabat'a gidıyor.
Cumhurbaşkanı Demirel,
yaıin Devlet Başkanı
Türkmenbaşı ile
Türkiye'nin Aşkabat
Büyükelçiligi karşısında
yeni yapılan Atatürk Parkı
ile Atatürk heykelinin, Türk
fırması tarafindan yapımı
tamamlanan Milli Türkmen
Müzesi ve Diyanet Vakfı
tarafindan yapılan Türk
Camisi'nin açılışını
yapacak. Demirel 13
Kasım'da Kırgızistan'ın
başkenti Bışkek'e gitmek
üzere Aşkabat'tan
aynlacak.
madene saldırı
• LONDRA(AA)-
Angola'daki bir elmas
madenine önceki gün
düzenienen saldında 7 kişi
öldü. BBC. bir Kanada
şirketine ait madene, silahlı
50 kişi tarafindan
düzenienen saldında
ölenlerden 4'üniin
Angola vatandaşı, 2'sinin
Ingiliz. diğerinm de
Portekızli olduğunu
bildirdi.
Saldınnın, Angola'mn
bağımsızlığı için savaşan
UNITA genllalannca
düzenlenmiş olabileceği
kaydedildi.
Moskoya'da
soğuk öMürüyor
• MOSKO\A(AA)-
Moskova'da soğuklar,
geçen hafta 9 kişinin
ölümüne neden oldu.
Interfaks haber ajansı,
geçen hafta, soğuk
nedeniyle 9 kişinin
öldüğünü, 67 kişinin de
hastaneye kaldırıldığını
duyurdu. Moskova'da, her
yıl kış aylannda çok
sayıda insan soğuktan
ölürken ölenlerin çoğunu
evsizler ve alkolikler
oluşturuyor.
Washington bildirisinin yarattığı kaygılan gidermek için 3'lü deklarasyon açıklandı
Ânkara sürecine dönüşANKARA (CumhuriyetBürosu)
- Kuzey IraJdı liderîer arasında 17
Eylül"de Washington'da imzalanan
bildirinin Ankara'da doğurduğu
endişelerin giderilmesi amacıyla
Türkıye, Ingiltere ve ABD arasın-
da hazırlanan deklarasyon diin An-
kara, Washıngton ve Londra'da ay-
nı anda açıklandı. Washington bil-
dirisiyle yara alan Ankara süreci-
ne onanm amacıyla hazırlanan or-
tak deklarasyonda, Washington bil-
dirisinde yer alan "federasyon"
sözcüğüne açıklık getiriliyor.
Diplomatik gözlemciler, "fede-
rasyon" ıfadesinin yer almaması-
nı "görsel bir önlem" olarak yo-
rumladılar. Kürdistan Demokrarik
Parti (KDP) lideri Mesud Barzani
Ankara temaslannın sonunda dü-
zenlediği basın toplantısında, "Fe-
derasyon bizûn insanlanmızın ide-
atfdir" demişri. Ortak deklarasyo-
nun tam metnı şöyle:
• Bu ortak bildiriyle, KDP ile
KYB arasındaki uzlaşma çabalan
önemli ve yeni bir aşamaya ulaş-
mıştır.
• Türkiye, ABD ve Ingiltere,
Türkmenler diyalog sürecinden dışlandı
ANKARA (Cumhuriyet) - Irak'ta yaşayan
Türkmenlerinbölgede bir siyasi güç olarak des-
teklenmesi poiitikasından geri dönüş yapan Tür-
kiye, Tûrkmenleri Kuzey Irak'taki rakip Kürt
gruplan ile yaptığı diyalog sürecinden de dışla-
dı. Türkmenlerin birbölümü Irak'taki rakip Kürt
gruplanndan Mesud Barzani liderliğindeki
KDP'nin konrrolü altında buiunan Türk sının-
na yalan bölgede yaşıyor.
KDP. Türkiye'nin geçen yılki hükümet döne-
minde benimsediği Türkmenlerin Irak"ta bir si-
yasi güç olarak desteklenmesi poiitikasından
önemli ölçüderahatsız. Türkmen Cephesi'nin Ku-
zey Irak'taki varhğmt korumakla görevli aske-
ri kolunun bölgedeki Kürt polis gûcü ve peşmer-
geleri ile birlikte bir güç olarak ortaya çıkmala-
n da KDP'nin rahatsızlık duydugu bir diğer nok-
ta.
Irak'ın birliği ve toprak bütünlüğü-
nün korunmasmın önemini tekrar-
lamaktadırlar. Üç ülke olarak KDP
ve KYB 'nin ortak bildirilerinde bu
ilkeye önem verdiklerini not et-
mekten aynca memnuniyet duyu-
yoruz. Bu çerçevede, Ankara bil-
dirilerinin uygulanmasıyla ilgili
düzenlemelerin ve ortak bildirinin
Kuzey Irak'ta mevcut geçici duru-
ma birara çözüm bulunması hede-
fi taşıdığını not ediyoruz.
• Eş başkanlar ile KDP ve KYB
açıkça, Irak'ın geleceği hakkında-
ki temel kararlann uygun birzaman-
da ve normal bir politik sürecin
aşaması olarak bütün Irak halkı ta-
rafindan birlikte alınması gerekti-
ğine inanmaktadır.
• Aynca, KDP ve KYB'nin,
PKK'ye bölgede sığınak sağlan-
maması, bölgedeki tüm PKK üs-
lerinin yok edilmesi ve Türk sını-
nrunkorunması konulanndaki açık
taahhütlerini memnuniyetle karşı-
lıyoruz. Ortak bildiride ve Anka-
ra bildirilerinde yer alan ve teroriz-
min bertaraf edılmesini hedefle-
yen ve bu ve diğer maddelerin tam
olarak uygulanmasını bekliyoruz.
# Geçmişte Kuzey Irak'taki ba-
zı hükümet dışı kuruluşlann faali-
yetlerinin statüleriyle bağdaşma-
yabıldiği görülmüştü. Türkiye hü-
kümeti, hükümet dışı kuruluşlann
görevlilerinin bölgeye geçişlerini
düzenleyen ilkeleri belirlemiştir.
0 Sonuç olarak Türkiye, ABD
ve tngıltere hükümetleri, Sayın Bar-
zani ve Sayın Talabani'nin bu ini-
siyatifinin gerçekleşmesini müm-
kün kılma yolundaki sorumlu ve
uyumlu yaklaşımlanru memnuni-
yetle not etmektedirler.
Başbakan Yardımcısı BülmtEce-
vitdün Talabani'yi Başbakanhk'ta
kabul etti. Irak'ın PKK'ye deste-
ğinin Türkiye'yi tehdit edici bo-
yutlara ulaşması durumunda ge-
rekli önlemlerin almacağını vur-
gulayan Ecevit, Talabani'nin
PKK'ye karşı daha etkili tavır al-
ma gereğini kavradığını kaydetti.
Talabani'nin sözlerinin yerine ge-
tirilmesinin de izleneceğini dile
getiren Ecevit, KYB lideriyle gö-
rüşmesini "unıut verici ve tatmin
edfci" olarak niteledi. Ecevit, Tür-
kiye'nin Kuzey Irak'ta etkili bir
denetim kurmak zonında olduğu-
nu belirtti.
Ecevit Türkiye'nin Kuzey Irakta
etkili bir denetim kurmasının ge-
rekliliğini vurgularken ABDKong-
resi'nin Irak muhalefetinin güç-
lendirilmesi için 97 milyon dolar-
lık fon aynlması karannın sonuç
vermeyeceği izlenimi edindiğini
söyledi. Talabani, Ecevıt'legöriiş-
tükten sonra CHP Genel Başkanı
Deniz Baykalı da ziyaret etti.
Petrole karşı harabüyü
Dı$HaberterServisi-Nijerya'da ya-
bancı şirketler tarafindan işletılen zen-
gin petrol yataklannın bulunduğuböl-
gelerde yaşayan yoksul halk, petrol sı-
zıntısının balıkçıhğı ve pinnç ekimini
de olumsuz etkilemesı üzerine petrol
şirketlerine karşı büyüyle savaşmaya
başladı.
Ingiltere'deyayımlanan The Indepen-
dent gazetesi, Nijer Deltasf nda yaşa-
yan Ijaw kabilesinin petrol şirketleri-
ne karşı açtıgı savaşta büyüye başvur-
duğunu yazdı. Habere göre, geçen ay
yerliler 15 'ten fazla pompa istasyonu-
nu ele geçirerek günde 250 bin varil pet-
rolün üretımıni durdurdu. Yabancı şjr-
ket çalışanlanndan bazılan yerliler ta-
rafindan rehin alınınca, diğerleri de
kendiliğinden bölgeyi terk ettiler.
Akassa sakinleri, yabancı petrol şir-
ketlerine karşı açtıklan savaşta, yüzyıl-
lardır var olan ve yalnızca çok büyük
sorunlarla karşılaşıldığında canlandı-
nlan Egbesu inancına başvurdular. Eg-
besu'ya inananlar pasif direnişe ınanı-
• Eski bir inanışı yeniden
canlandıran yerli halk,
petrol şirketlerine saldınlar
düzenliyor. Yerliler
kaynaklannı kendileri
kullanmak istiyor.
yorlar, ama Akassayerlileri bugün ya-
bancı petrol şirketlerine karşı açtıkla-
n savaşta pasif olmak yerine saldırgan
olmayı seçtiler.
Yüzlerini atalan gibi boyayıp savaş
danslan yapan Akassalı gençler, ani-
mizm ve Hıristiyanlık inancınm kan-
şımı olarak kurşunlann kendilerine iş-
lemeyeceği düşüncesinde.
Geçen aylarda Egbesu inanışına ka-
ölan binlerce genç, başta Shell olmak
üzere birçok yabancı petrol şirketine
otomatik silahlarla saldınlar düzenle-
di. Hükümetin, bölgeye gönderdiği as-
kerlerden bazılan Egbesu üyelerinin
olağanüstü güçler taşıdığına inandık-
1an için karşı saldındabulunamadılar.
Nijer Deltası'nda zengin petrol ya-
taklanna sahip olan Akassa kasaba-
sında yoksulluk diz boyu.
Kasaba sakinlerinden 73 yaşındaki
VHsdom Frankotiı>yabancı petrol şir-
ketlerinin bu bölgede milyonlarca do-
lar para kazandığını, ancak kendileri-
nin bu zenginlikten hiç pay almadığı-
nı söylüyor. Frankolin, petrol sızıntısı
yüzündentek geçim kaynaklan olan ba-
lıkçılığı yapamadıklannı, sızıntının pi-
rinç tarlalannı da mahvettiğini belirti-
yor.
Yazar VVKva aruktı
Nijer Deltası'nın güneyindeki Ogo-
niland bölgesinde binlerce kişi azınlık
haklan eylemcisi ve yazar Ken Saro-
Wlwa'nın idam edilişinin üçüncü yı-
lında bir araya geldi. 20 bin gösterici
Ogoni halkının merkez kabul ettiği
Bori'ye yürüdü. Ogoni Halkı'nın Ha-
yatta Kalma Hareketi'ne öncülük eden
Saro- Wiwa ve 8 arkadaşı 10 Kasım
1995 tarihinde idam edilmişlerdi.
HAZAR PETROLLERİ
Azerbaycan
taviz istiyorBAKÛ(AA)-Azerbay-
can Devlet Petrol Şirkeri
SOCAR Başkanı NaükAM-
yev, Türkiye'nin, Bakû-
Ceyhan petrol boru hattı
projesinin gerçekleştiril-
mesi ve çevre güvenliği-
nin sağlanması için tarife
konusunda güçlü tavizler
vermesi gerektiğini söyle-
di.
Aliyev, bunun Azerbay-
can ve uluslararası kamu-
oyunun gözünde, projenin
daha da cazip hale getiril-
mesinehizmet
edeceğini kay-
detti.
Natık Ali-
yev, gazeteci-
lerin sorulan-
nı cevaplandı-
nrken, petrol
ihracımn eko-
nomik açıdan
uygun olması
için bazı kri-
terler hazırla-
dıklannı bil-
dirdi.
Aliyev, "Tiı-
rife ücrcti için
önerilen tekliflerin bu kri-
terlere ııvmanıası halinde,
petrol boru hattı, bütün
ûretim projesinin ekono-
mflt kânnı etkiler" dedi.
Aliyev, bununla ilgili
Azerbaycan, Türkiye, Gür-
cistan ve uluslararası kon-
sorsiyumun operasyon şir-
keri AIOC çalışma grupla-
nnm Istanbul'daki görüş-
melerinin sonuçlannı bek-
lediklerini kaydetti.
Bakû-Ceyhan projesi-
nin esas sonınunun paha-
hlığı olduğunun öne sürül-
düğünü anlatan Aliyev, ba-
zı çevrelerin bu gerekçeyi
projenin gerçekleştirilme-
• SOCAR
Başkanı Natık
Aliyev, Bakû-
Ceyhan boru
hattının hayata
geçmesi için
Türkiye'nin
tarife
konusunda
tavizler vermesi
gerektiğini
söyledi.
si için kullandıklannadik-
kat çekti. Aliyev, Bakû-
Ceyhan güzergâhının paha-
lı olup olmadığı sorusunu
şöyle yanıtladı:
"Bakû-Ceyhan projesi-
ni hangi ahernatifle kıyas-
bdıgınıza bağh. Bakû-Sup-
sa hattının, daha kısa ol-
ması sebebiyle daha ucuza
nıal olacağı ortada. Ancak
buradan petrolün son piya-
saya taşuıması için boğaz-
lardan geçmesi ve Sam-
sun'dan Ce>han'a taşm-
ması gerek-
tiği göz
önüne alın-
dığında Ba-.
kû-Ceyhan, _
Bakû-Supsa '
ile ekono-
mik açıdan
rekabetede-
bilecek bir
projedü-."
Aliyev,
konsorsiyu-
mun yöne-
tim kurulu
toplantısının
4 Aralık'a
ertelendiği yolundaki ha-
berleri doğrulayarak, an-
cak bu tarihlerde Cumhur-
başkanı Haydar AHyev'in
yurtdışmda olabileceğini,
bu nedenle kesin bir şey
söyleyemeyeceğıni kaydet-
ti. Bu toplantıda ana petrol
boru hattının güzergâhıy-
la ilgili nihai karann ahn-
mayacağını ifade eden Ah-
yev, yalnız konunun değer-
lendirileceğini söyledi.
Nihai kararla ilgili bir
tarih vermeyen Natık Ali-
yev, buyöndeki çalışmala-
n bir an önce bitirmeyi he-
deflediklerini sözlerine
ekledı.
FBI, ABD Başkanı'nı 1996 seçimlerinin fınansmanı konusunda sorguladı
CBnton'ın başı yine deıtte
FUAT KOZLUKLU
VVASHINGTON - ABD tarihinin en il-
ginç siyasi kişiliği olan Başkan Bill CHn-
ton, göreve başladığı 1992 yılından beri he-
men hemen her gün adli soruşturmalarla
mücadele ediyor.
ABD Temsilciler Meclisi Adalet Ko-
mısyonu'na bağh ^ayasa Alt Komisyo-
nu, önceki günden itibaren 19 anayasa uz-
manı ile tarihçinin görüşlerini dinlemeye
başladı.
Uzmanlar, Başkan'ı görevden almayı
gerektirecek suçlar ve Başkan'ın yalan ifa-
de vermesinin Anayasa"ya göre ne anla-
ma geldiği konulannda komisyona görüş
bildiriyorlar. Bill Clinton'ın işbaşından
uzaklaştınlabilmesi için Senato'nun üçte
iki çoğunlukla karar alması gerekiyor.
Adalet Komisyonu'nun Başkanı olan
Cumhuriyetçi Partili HenryHyde,araştır-
ma görüşmelerini açarken yaptığı konuş-
mada, u
Bu ülkede hiç künsenin yasalann
üzerinde olmadığına gerçekten inanryo-
rum. Ara seçim sonuçlan ne olursa anaya-
sal görevimizi yerine getirmeye devam ede-
ceğJz" dedi. Hyde, şunlan söyledi: "ABD
Başkanı'nın yasal ve hukuka uygun dav-
ranma sorumJuluğu herkesten daha fark-
lı ve önemlidir. Yalan be>anda bulunmanın
makul görülebileceğini söyleyenleri anla-
yamr*orum.Herkes bir neden bulmaya ça-
lısryor. Ola> açıkça ortada, Başkan yalan
beyanda bulundu."
Alt Komisyon'un Başkanı CharlesCa-
• ABD Temsilciler Meclisi,
Monica Lewinsky skandalıyla
ilgili olarak önceki günden
itibaren 19 anayasa uzmanı ile
tarihçinin görüşlerini
dinlemeye başladı.
nady de, "Ettmizdeki kanıtiar. Başkan Bill
Clinton'ın yalan beyanda bulunduğunu,
adaletin işle>işini engellemeve kalkışügını
ve diğer suçlannı çok açık biçimde göste-
riyor" diye konuştu. Komisyon şayet Clin-
ton hakkında suç unsuru bulursa Yüce Di-
van konumundaki Senato, Başkan'ı yar-
gılamaya başlayacak.
FBL, Clinton'ı sorguladı
Kongre azil soruşturmasını sürdüıjir-
ken Başkan Clinton, 1996 seçim kampan-
yası için yasadışı yollardan kaynak sağla-
dığı iddialannı araştıran Federal Araştır-
ma Bürosu (FBI) tarafindan sorguya çe-
kildi.
Adalet Bakanlığı avukatlan ile FBI'dan
iki ajan, önceki gün Beyaz Saray'da bir
buçuk saat süreyle ABD lidAini sorgula-
dı.
Sorgulamanın videoya kaydedilmediği
ve Clinton'dan, sorulan cevaplamadan ön-
ce doğruyu söyleyeceğine dair yemin et-
mesinin de talep edilmedıği öğrenildi.
ABD Adalet Bakanı Janet Reno'nun, 7
Aralık'a kadar konunun daha derinleme-
sine soruşturulması için özel bir savcı ata-
ma konusunda karar vermesi gerekiyor.
Janet Reno'nun atama yönünde karar ver-
mesi halinde Bill Clinton, iki ayn konu-
daki suçlamalardan dolayı ve iki ayn özel
savcı tarafindan somşturulan 'ilk ABD
başkanı' olacak.
Clinton, hakkında açılan azil soruştur-
ması yüzünden sıkıntılı.
Burundi'de katliam
Askerler
lOOsivili
öldürdü
BUJUMBURA (AFP) - Afrika
ülkelerinden Burundi'de ordunun en az
100 sivili katlettiği bildirildi.
Görgü tanıklannın muhabirlere
verdiklere ifadelere göre, bu ayın
başmda meydana geTen katliamda
Burundi ordusu, başkent
Bujumbura'nın dışına topladıkJan
sivilleri öldürdüler. Bagpmsız Studio
Ijambo'nun muhabirlerine bilgi veren
görgü tanıklan, çoğunlugu Tutsi
kabilesine mensup askerlerden oluşan
Burundi ordusunun başkentin dışındaki
bir mülteci kampına saldırdıkJannı
bildirdiler. Muhabirlerle görüşen
Mutambu kasabası sakinlerine göre,
korkunç katliam muhalefetteki Hutu
partısi Palipehutu'nun askeri kanadı
olan Ulusal Kurruluş Güçleri'ne bağlı
savaşçılann Tutsilerin banndığı bir
mülteci kampına saldm
düzenlemelerinden sonra
gerçekJeştirildi. Tutsi askerlerin, Hutu
kabilesine bağlı 100'den fazla sivili
başkentin dışına toplayarak katlettikleri
bildirildi. Hutular ile Tutsiler
arasındaki çatışmalar yıllardır başta
Burundi ve Ruanda olmak üzere Orta
Afhka ülkelerini kan gölüne çevirmeye
devam ediyor.
BIÇAK SIRTI
EROLMANİSALI
Ankara, AB'nin uzattıj
Havucu Yiyecek mi?
Avrupa hatasını anladı! Lüksemburg'da "Dc
rucu Davut" gibi içini dökerek Türkiye konusı
da, "AB'nin doğnılannı" açıkça ortaya koydu, £
cak bu duaım, Brüksel'in bazı işlerini bozmaya bi
ladı. AB'nin uzun ve orta vadeli Türkiye politik;
şöyleydi:
Uzun dönemde de Türkiye'yi, geleceğin AB Kc
federasyonu (veya Avrupa Devleti) dışında tı
mak, işi yalnızca, 6 Mart belgesi ile oluşturduı
Gürrîrük Birliği çerçevesinde bağlamak. AB, 19i
sonrasının yeni dünya koşullarında, Türkiye'yi s
ğuk savaş döneminde olduğu gibi 'Baf/'nın ('
AB'nin) kanatlan altında korumak zorunda de£
ne askeri ne de ekonomik olarak. 6 Mart belge
ile işi bağlamış, parasal, sosyal, politik yükümlı
lükattınagirmeden, gümrük birliği ile Türkiye'yi "u
sayeti altına" almış. Ekonomik ilişkiler AB açısıı
dan, olağanüstü iyi gidiyor. Türk pazan tamam«
açık, dış ticarette büyük atılım yapmış, Türkiye)
ihracatı patlamış, Türkiye'nin üçüncü ülkelerle ili:
kileri ise, AB'nin denetimi altında.
AB sınırlannı zaten 1994 tarihli Essen Dort
ğu'nda belirlemışti, Türkiye bu sınırlar içinde yof
tu. 1994-1998 AB politikaları ve uygulamalan he
bu doğrultuda yapıldı. Şimdi, bir raporun bir k«
nanna, Türkiye 12. adaydır diye bir cümlenin el<
lenmesi, AB'nin Türkiye politikasının değiştiği ar
lamına mı geliyor? Kesinlikle hayır. Sadece, "tah
tik olarak", AB'nin gerçek Türkiye politikasını
önünü açmak için uzatılan bir havuç. Türkiye'ni
AB üyeliği açısından hiçbiranlam taşımayan bu ifa
de, AB bakımından çok önemli.
- Çünkü Lüksemburg Doruğu'nda AB Türkiye)
dışarda bırakacağını açık açık ortaya koyduğu içiı
Türkiye'de, gözlüğü en pembe olanlar bile uyan
maya, kafalannı kumdan çıkarmaya başladılaı
Bunlar bile, AB bizi gerçekten almayacak galib;
diye düşünmeye koyuldular, gerçeklerle yüz yüzı
geldiler. Hükümet, siyasal parti liderleri, bazı ku
rumlar, gümrük birliğinin gözden geçiriimesi ge
reğini vurguladılar. Oysa 6 Mart belgesi AB için ya
şamsal bir önem taşıyordu, hiçbir mali, sosyal
politik ve kültürel yük altına girmeden Türk eko
nomisini avuçlannın içine, dünyada eşi benzer
bulunmayan bir biçimde almışlardı. Bu avanta
kaybedilmemeli idi. Türkiye'de hava değişmeye baş
lamıştı, bu gidişi durdurmak gerekirdi.
Sanki bir raporun bir kenarına, Türkiye 12. adaî
ülkedir diye bir ifade konsa ne olurdu ki? Bu AB'y
hiçbir şekilde bağlamaz ve hiçbir yeni yükümlü
lük altına sokmazdı. Bu arada verilecek 300-40C
milyon dolar yeter de artardı bile.
- Türk medyası da, gördünüz mü, AB hatasın
düzeltti, yann Türkiye tam üye olacak, AB pers
pektifimizi değiştirmeyelim diye manşetler atmal
1
içinzaten hazır bekliyordu. 1995'teki kadar olma-
sa bile, yeni bir hava estirilebilirdi. Bu yönde yazı-
lar yazmaya hazır kalemşöıier, pusuda bekliyor-
du, eh bazılan için emir büyük yerden ğeliyordu
kolay değil, pabuç pahah. AB taş attı da eli mi yo-
ruldu, Ankara 10-15 yıl sonra, nerede benim tanr
üyeliğim dese, önüne sürülecek tonlarla gerekçe
bulunur ya da yaratılırdı, bu da iş mi. Brüksel bu-
nu, başkalanna yapmadığını, Türkiye'ye yapma-
mış mıydı?
- öte yandan, G. Kıbrıs Rum Yönetimi ile tarr
üyelik görüşmeleri sürdürülecekti. AB adayı, res-
men iki devletli konuma getiriyordu. Ankara'nın ağ-
zına bir parmak bal çalarak, bak seni 12. aday di-
ye açıkladık, sen de artık, Kıbns Federasyonu için-
de, Türklerin yarı azınlık statüsünde, AB şemsiye-
si altına girmesine ses çıkarma, elini ayağını ada-
dan çek diye baskılarını sürdürebileceklerdi. S
300'ler ile ilgili tezgâh da hazırlanmıştı. Füzeleı
gelirken Ankara üzerinde baskı yapmak olanal<
dışıydı. Siz bu füzeleri şimdilik Girit'e falan yerleş-
tirin, biz Ankara ile işleri kotannca gerisi çorap sö-
küğü gibi çözülür dediler. Yunanistan ve Rumla/
için, kaz gelen yerden tavuğu esirgememek nor-
maldi, o iş de halloldu.
AB'nin Türkiye politikasında, işin özünde, hiç-
bir değişiklik yoktur, Türkiye'nin tam üye yapılma-
ması, geleceğin Avrupa Devleti içine alınmamas
1
ile ilgili olarak AB'nin çok sağlam ekonomik, po-
litik, sosyal ve kültürel nedenleri bulunmaktadır ve
AB karannı çoktan vermiştir. Rapora konan bir ik
cümle bu gerçekleri değiştiremez. Inanmayanlar.
Brüksel'de Türkiye politikasına ilişkin raporlan,
belgeleri okuyabilirler. Öne sürülen AB gerekçele-
rinde, hiçbir değişiklik olmamıştır. Tek değişiklik,
"taktiknedenlerfe" eklenen 12 sayısıdır. Böylelik-
le AB, Türkiye'ye ilişkin politikasında, "önündekı
engelleri" aşmak istemektedir.
Çok açık seçik olan bu tuzağa Türkiye düşecek
mi, bunu zaman gösterecek. AB, Lüksemburg'da-
ki "açık ve dürüst" Türkiye politikasını bırakmış,
bizim için çok tehlikeli olan "taktik ve aldatmaca'
politikasına dönmüştür. Eh, bu konuda Brüksel'in
pek yalnız kaldığı söylenemez, "içerden" de biri-
leri Brüksel'in kulağına, galiba ftsıldamışlar. Her-
halde, "Siz delirdiniz mi, Lüksemburg'da olduğu
gibi, böyle adamın yüzüne açık açık söylenir mi,
bir iki cümle ekleyin, gerisini içerde biz hallede-
riz" demişlerdir.
Şimdi yanıtı verilmesi gereken soru şu oluyor:
Ankara, göstere göstere uzatılan bu havucu, gö-
nüllü bir biçimde yiyecek mi? Tuzağı çok iyi gören
bazı bakan ve bürokratlanmız neyin yapılması ge-
rektiğini çok iyi biliyorlar. Ancak, bazı "iç ve dış çev-
relerden", onlann baskısından yakalarını kurtara-
bilecekler mi? AB'nin uzattığı havucu Türkiye'ye
yedirmek isteyen yalnız Brüksel değil, esas sorun
içerdeki uzantılan.
Zavallı Türkiyem benim, Cumhuriyet'in 75. yılın-
da bile hâlâ nelerle, kimlerle uğraşıyoruz, işin en
acı yanı da bu.
BAYBÜKTASLİYEHUKliKMAHKEMESİ'NDEN
EsasNo I997
318
Davacı DSİ Genel Mûdûrlüp \ekılı Av Hıkmet Bekar tarafindan,
davahlar Bayburt ılı mericez Uğrak köyûnden Maşuk Solak ve aıkadaş-
lan aleyhme mahkememıze açılmış buiunan tescıl davasınm yapılan
açik duraşmas! sirasında verilen ara karan gereğınce. Davacı vekılı dı-
lekçesınde Uğrak köyûnde kam 39 parsel nolu ve ıstımlak evıakında
148 parsel nuraarası ıle göstenlen taşınmazda 5400 m2'lik kümm da-
vacı ldare adına tescılmı talep etmış olup. Bajburt ılı merkez Uğrak kö-
yünden Mecbure Sever, Menşure Solak, Mehn Solak, Mehmet Sever,
Hacer Sever, Mustafa Sever, Alım Ergıil, Hatıce Ergûl, Alı Haydar Er-
. gül ve Hasan Hılmı Ergûl'ün tûm aramaîara ra|men adreslen tespıt edi-
lıp davetıye teblığ edıbnedığınden ılanen tebhğıne karar venlmış olup,
duruşmanm bırakıldıgı 30 11.1998 günü saat 09 00'da duruşmada haar
bulunmalan veya kendılenm bir vekılle temsıl etnrmelen, duruşmada
hazır bulunmadıklan \e kendılennı de bir vekılle temsıl etnrmedıkleri
takdırde duruşmalann yoklugunda yapılıp karara baglanacağı hususu
HUMK'nın 213 ve mûteakip maddelen gere|ınce davetıye yenne ka-
rm olmak üzere ılarıo,tefchg olunur Basın 52999