18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER FP'IHepe 'gorevsizlik 1 kararı • Istanbul Haber Servisi - Istanbul DGM Cumhuriyet Savcılığı, Büyükşehir Beledije Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 aylık hapis cezasının Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce onanması nedeniyle belediye binasmda düzenlenen basın toplantısı ve göstenlerle ilgili olarak "görevsızlik" karan verdi. Bu kararla birlikte dosya Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Şevki Yıünaz'a hapis istemi • tstanbul Haber Servisi - Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan Refah Partısi'nin (RP) dokunulmazlığı kaldmlan tnılletvekili Şevki Yılmaz'ın, lstanbul, Mekke ve Viyana'da yaptığı 3 ayn konuşmadan dolayı yargılandığı Istanbul 1 No'lu DGM'de savcı Selamettin Celep, Yılmaz'ın lstanbul'da yaptığı konuşma nedeniyle TCK'nin312'2. maddesi uyannca 1 ile 3 yıl arasında hapisle cezalandınlmasını, diğerleri hakkmdaki davanın ise düşürülmesini istedi. Can güvenligi için eylem • İstanbul Haber Servisi - Ümraniye'de 3 gün önce annesiyle birlikte kaçınlan Serpil Yeşilyurt'tan hâlâ haber alınamazken bir grup mahalle sakini dün, genç kızırı bulunması ve can güvenliklerinin sağlanması için eylem yaptı. Eylemin yapıldığı parktan Yeşilyurt'un evine yürümek isteyen grup, Yeşılyurt'un akrabalan olduğunu söyleyen iki kişi tarafından engellendi. Bu kişiler daha sonra gazetecilere de saldırdı. "Kadmız, insanız, sokağa çıkmak hakkımız" iloganlan atan grup, güvenlik görevlilerinin ikazı iizerine dağıldı. Anne Hanım Yeşilyurt kaçınldıktan bir saat sonra bıçakla yaralanmış Dİarak bulunmuştu. Gözatotanı PfOtBStO • tstanbul Haber Servisi - ^roleter Devrimci Duruş iergisinden yapılan yazıh ıçıklamada, Özkul Tekstil'de ;alışan ve geçen günlerde şten atılan 25 işçiden jazılannın yaptıklan oturma ;ylemi sırasında gözaltına ıhnması protesto edıldi. SİP'ten açıklama • tstanbul Haber Servisi - iosyalist tktidar Partisi SİP), dün yaptığı yazılı ıçıklamada, SÎP'li jğrencilerin/'Türban Neyi )rtüyor" isimli broşiirü için ıniversitelerde duvara ilan smalannın sivil polislerce ngellendiği belirtildi. lanlann Ülkü OcaklarTndan :elen bir grup tarafından öküldüğü kaydedılen çıklamada, "Polislerve aşistler şeriatçılann anında" denilerek polislerin niversiteye sokulması rotesto edildi. iüler davası I tstanbul Haber Servisi- iırs\zlık yapmak için irdıkleri dansöz Hülya lutiu'nun evinde suçüstü akalanan Mustafa Güler ile .D.'nin yargılanmasma dûn »tanbul 13. Asliye Ceza tahkemesi'nde başlandı. utuklu sanıklann ıhliyelerine karar veren âkm, dosyadaki ksikliklerin tamamlanması •in duruşmayı erteledi. Üüi Baykal, mafyanın siyaset ve iş dünyasıyla ne kadar içlidışlı olduğunun ortaya çıktığını söyledi 'Bakan, çetenin kuryesTANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yeraltı dünya- sının siyaset ve iş dünyasıyla ne kadar içli- dışlı olduğunun kasetler savaşıyla ortaya çıktığını vurgulayarak "Bir bakan özel kur- yelik yapacak, güvenlik ku\>etierini ihbar edecek,bu ihbann Başbakan1 ın bilgjsi dahi- lindeolduğu söylenecek. Sonra 'Önemi yok, çetelerle mücadele ediyoruz' denecek.Tep- kimizi. isyammızı ortaya koymahyız" dedi. CHP lideri Baykal, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada. ekonomik durum ve çete-siyasetçi ilişkile- riyle ilgili değerlendirmeler yaptı. Ülkenin sıkıntılı bir dönemden geçtiğıni, bunun gör- mezden gelinemeyeceğini kaydeden Bay- kal. "Uzun zamandan beri ilk kez temmuz ayında ihracat rakamlan düştü. Merkez Bankası rezervlerinde 5 mihar dolann üze- rinde crime otdu. Borsa düşüyor. Türk eko- nonıisi dışandan borçlanamaz hale geldi. Ekonomide daralma, büzüşme başladT de- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin iş- siyaset dünyasıyla çetelerden kurtulması gerekliliğini yinelerken "Gazino kültürü bu. Gazino siyaseti Türkiye'yi bu noktaya getirdi" dedi. di. Eylül ayında enflasyon tahminlerinin yüzde 70 oramnda saptığını vurgulayan Baykal."Medvada yok ama Anadolu'da halk kavnıyor. Türldye, ekonomik bakını- dan kanıyor. Anadolu kanıyor. Merkez Ban- kası kanıvor, üretki kanıyor" görüşünü dile getirdi. Baykal. kasetler savaşıyla Türki- ye'nin gerçeklerle yüz yüze gelmeye başla- dığını anlatırken de şu değerlendirmeleri yaptı: "Türkiye'nin kuşaülmış olduğunu biz söylemiştik. Yeralt diinvasının önde geien kişilerinin konuşmalan. sivaset-iş dünyasıy- la ne kadar içlidışlı oldukiannı ortaya koy- du. Bu tabio)a alışmarmz bekleniyor. Bu tab- loyu yadırgama, bu tabtova direnme anlayı- şımızı diri tutmamız gerekir. Bu, uyuşturu- cu bağımlılığı gibi toplumu ilk anda şok e- den sonra duvarsızlaşnran görünrüden kur- tulmalıv ız. Tepkimizi. is>anımızı ortava koy- malıyız. Ortada bir kaset var. Yeraltı düm a- sındaki kişi bir bakanla abi-kardeş üişkisi içinde. Karşüıklı iltifatlar ediliyor. Çok önemli iddialar var. 'Sana Enis'le de haber gönderdim' diyor." Baykal, konuşmasmın bu bölümünde Merkez Yürütme Kurulu üyesi Enis Tütün- cü'ye dönerek "Enis, yoksa sen misin o E- nis" deyince salondan kahkahalar yükseldi. Aşık'm "kaset montaj" ve "muhalefettey- ken konuştum" savlannın doğru olmadığı- nın ortaya çıktığına dikkat çeken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Neredeysehükü- metten aynldı diye kahraman ilan edecek- ler. Aynlmasaydı da görsejdik. Istifa etme- mesi nıümkün müdür. bövle bir şev olabilir miydi? Birbakanözel kuryelik yapacak, gü- venlik kuvvetlerini ihbar edecek, bu ihbann Başbakan'm bilgisi dahiünde olduğu söyle- necek. Sonra, önemi yok, çetelerle mücade- le ediyoruz, denecek. Bu kişinin elindeld pa- saport nereden geldi daha belli değil. Fran- sız mahkemesi, pasaportun sahte ounadığı- nı bildirdi. Kim verdi bunu?" Baykal, Türkiye'nın iş-siyaset dünyasıy- la çetelerden kurtulması gerekliliğini yine- lerken "Gazino kültürü bu. Gazino siyaseti Türkiye'yi bu noktayagetirdi" dedi. CHP li- deri, bu konunun sürekli gündemde tutul- ması gereğine dikkat çekerken, sözlerini "Bu görev CHP'nin. Bunu emanet edebife- ceğimiz başka bir yer yok" diye noktaladı. İsmet Sezgin 'Kutan paranoya içinde' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Millı Savun- ma Bakanı İsmet Sezgin. Türkiye ile Suriye arasında- ki gerginliğin seçimleri erte- lemek ve çete olaylannı unutturmak için hükümet ta- rafından yaratıldığını öne sü- ren FP Genel Başkanı Recai Kutan'ı. "Hiçbir hükümet seçimleri tehir etmek için sa- vaş istemez. Bu hangi para- noyanın ürünüdür; bilmek mümkün değildir. Gerginlik ve kriz, Suriye'nin terörii devlet politikası haline getir- mekten yarar ummasından kaynaklanmaktadır" diye yanıtladı. Bakanlığının adını taşıyan öğrenci yurdunu açmak ve in- celemelerde bulunmak için Iz- mir'e gelen Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin, FP Ge- nel Başkanı Kutan'ı hafızası- nı tazelemeye davet ederek, Suriye ile olan sorunlann di- yalogla çözümüne ilişkin geç- mişteki girişimlerin unutul- maması gerektiğini vurguladı. Sezgin, sözlerini şöyle sür- dürdü: •"Sayın Kutan bazı si- yasetçilerin yaptığı gibi dü- şünmeden konuşanlardan değildir. Ama, neden böyie bir yorum yapma gereğini duydu bilemiyorum. Hiçbir hükümet seçimlerin tehir edilmesine neden olması için savaşı istemez. Yani, bunu hangi kafa düşünür, bu se- nar>olan künler yapar bunu bilemem. Hangi paranoyanın ürünüdür, bilmek mümkün değüdir." y y ^ vesüıde dün tstanbul'da DYP lideri Tansu Çiller'i dintedi. TÜSIAD ^ önetim Kurulu Başkanı Muharrem Kay- han, Çilkr'e. FP ile de bir koaüsyon düşünüp düşünnıediklerini sordu. Atatürk vv laiküği kullanarak yapılan an- ri-demokratik davatmalara karşı olduğunu belirten Çiüer, "Lnhersitelerin önünde başörtüsü takıyor diye öğ- rencik'rin coplanmasma karşıvını. Üniversiteler devlet dairesi değüdir" dedL Kayhan, toplantmın açüışında >ap- hgı konuşmada, ÇiOer ile geçmişte ciddi görüş, aynhklan olduğunu anınısatarak "Bununla ilgili çeldnce ve rahat- sızhklanmızı bu ortamda açıkça belirtmek, gekcekteki tutumumuzu ortaya koymak açjsından fa>dalı olacakbr kanaatindeyim* dedL Çiller ise pekçok konuşmasında "Tekdcikr'" diwrek suçladığı TUStAD üyeleriyie arasın- daki buzlan eritmeye çalıştı. Çilkr, toplanü sonunda eski VIİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Evmür'ün basına yansıyan iddialan ve -Çilkr Özel ÖrgürtTyle ilgifisorulanyanıtsız bıraktı.(Fotograf: UGUR GUNYÜZ) YavuzAtaç: Çakıcı ile ilişkimde amirlerime bilgi verdim 'Görüşmefönlen MIThaberdar 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pekin Büyükel- çiliği'nde MÎT görevlisiyken Türkiye'ye çağnlan Ya- vuz Ataç, Alaattin Çakıcı ile yaptığı birçok görüşme- den "amirlerinin haberi olduğunu" söyledi. Ataç, dev- lete önemli hızmetlen olduğunu savunduğu Çakıcı'ya kırmızı pasaport verdiğı iddialannı yalanladı. Eski MlT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ise "Belki de Çalacı'yi kuilanan ilk insan benim" dedi. Kanal D'de dün akşam yayımlanan ,\rena progra- mında sorulan yanıtlayan Ataç, Çakıcı ile birçok kez görüştüğünü söyledi. Bu görüşmelerinden MlT'tekı amirlerinin haben olduğunu vurgulayan Ataç şunlan kaydetti: "Kendisi beni anvordu zaman zaman. Zaten psikoiojiky önden sıkm&ya düşmüş birinsandı. Göriiş- meler vapıyordu benûnle. Ben de onu teskin etmeye ça- hşıyordum. Zamanla problemlerin çözüleceğinu ber şevin yoluna girebilecegini. sakin olmasınt yani bu çer- çevede görüşmelerimiz cereyan etmiştir kendisiyle." Ataç, Çakıcı'ya kırmızı pasaport verdiğine ilişkin id- dialan yalanlarken Pekin Büyükelçiliği'nde bir pasa- portun eksık olduğunun ammsatılması üzerine. "Bir tek büyüketçiliklerde pasaportun bulunduğunu sanmı- yorum ben. Pasaport çok değişik yeıierde var" diye konuştu. Ataç, Çakıcı'ya kaçması telkinınde bulunduğu ıd- dilanna da "Çakıcı'nın Amerika'da olduğunu bile bü- miyordum. Kaç divçbilecegım bir durum da hiçbir za- man bana ulaşmadı" dedi. Ataç, Çakıcı'nın devlete önemli hızmetlen olduğunu da ileri sürdû. Eymür de "80'Ii ydlarda beUd de ÇakKi'yi ilk kuilanan insan be- nim" dedi. Yasadışı işler yapan kişilerin MlT tarafın- dan kullanılmasının normal olduğunu savunan Eymür. "ÇakKi'nuı devlet için yapoği hemen hemen hiçbir mühim iş yoktur" diyerek kendi sözlenyle çelişti. Ydmaz: Çetelerin kökünü kazıyacağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, hükümetin çetelerle mücadeledeki kararhlıgını vurgulayarak, "Çıkarian ze- delenen kişi ve gruplar, her rüriü araç ve gereçlerie salduı- ya geçmişlerdir. Ama. uyduruk kasetler, şuydu buydu, kuru gürülrüye pabuç bırakmayız. .\1- nınuz açık, vereme>eceğiınk hesap yoktur. Bu mücadeleden geri adım atmamız mümkün de- ğfldir. Türkiye tam bir hukuk devleti olana, çe- telerin kökü kaanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz'' dedi. Yüzde 50'hk enflasyon hedefındeki sapma Başbakan Yılmaz'ın, "Enf- lasyonu yıl sonunda yüzde 60'ın aitma düşüre- ceğiz" sözleriyle de bir kez daha ortaya çıktı. Başbakan Yılmaz, partisinin yeni yasama yılındaki ilk Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada. 15 aylık iktidarlan döneminde re- jim ve darbe tartışmalannı Türkiye'nin günde- minden çıkardıklannı söyledi. Başbakan Yıl- maz, Eyüp Aşık'ın devlet bakanlığıyla birlik- te mılletvekilliğinden de istifa etmesine neden olan kaset savaşlanna değinirken şunlan söy- ledi: "Bizim iktidanmızdan önce cüretierini dev- letiteslim almay a kadar \ ardırmış olan çeteler- le mücadelemizde elbetteki çıkarian zedelenen kişiler ve gruplar vardır. Bu mücadelev i sürdür- düğümüz sürece daha pek çoklannın çıkarian bozulmaya devam edecektir. Çıkarian bozu- lanlar. çıkarlanna çomak sokulanlar elbette ki her türiü ünkânlaria üzerimize geiecektir. Sis buhıtlan dagıhp gerçekler ortaya çıkmaya baş- layuıca bizim çetelerle giriştiğinıiz mücadele ko- nusunun önemini de milletimiz daha net olarak görecektir." Başbakan Yılmaz. ANAP millet- vekillerinden organize suçlarla tam mücadele için gerekli yasal düzenlemelere destek verme- lerini istedi. Siyasi rakiplerinin gelecek dönem gensoru ve soruşturma önergelenyle daha çok üzerle- rine geleceğini ifade eden Yılmaz, "Bizi sin- dirmeye, iktidan bırakmaya zoriay acaklardır. Onun için gensoru ve diğer konularda tam bir biriik içinde oünahyız. AıVAP olarak verdiği- miz söze sadığjz. Ocak ayma kadar görev ba- şında olacağız. Onun dışındaki tartışmalar- dan uzağız" dedi. Yılmaz, seçim tartışmala- nnın muhatabının da kendileri değil CHP ol- duğunu yineledi. Başbakan Yılmaz, Meclis çalışmalanyla ilgili olarak tüm gruplarla işbir- liği yapmaya hazır olduklanm, ancak kimsey- le pazarlık yapmayacaklannı belirterek, "FP ile türban pazaruğuıa ginneyecekleri" mesa- jını verdi. Prof. Kaboğlu '1982 Anayasası 75.yıl heyecanını gölgeliyor' tstanbul Haber Servisi - 1982 Anayasası'nın Cum- huriyet'in 75. yıldönümü kutlamalannı gölgelediği belirtildi. Türkiye'nin en ta- nınmış anayasa profesörleri, anayasalann devleti değil, özgürlükleri savunmak ve ıktidar yetkilerini sınırla- mak için var olduğunu vur- guladılar. 1Ü Hukuk Fakültesi, Cumhuriyet'in 75. yılı ne- deniyle "Cumhuriyet Dev- rimleri ve Anav asacılık Ha- reketleri" konulu bir toplan- tı düzerıledi. 1Ü Hukuk Fa- kültesi Öğretim üyesi Prof. Dr.Erdoğan Teziç'in yönet- tiği toplantıda konuşan 1Ü Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr.Necmi Yüz- başıoğlu. Cumhuriyetin ta- banı olmadığı yönünde gö- rüşler bulunduğunu aınmsa- tarak "Cumhuriyetin tab*- nı Anadolu ihtilalidir. Kur- ruluşSavaşı öncesinde kuru- lan müdafaa-i hukuk cemi- yetteri, kongreler ve sonra- sında oluşrurulan Birinci TBMM, Cumhuriyeti do- ğurdu" dedi. Cumhuriyet dönemi anayasalannı değer- lendiren Prof. Yüzbaşıoğlu, anayasalann öncelikli göre- vinin devleti değil. özgür- lükleri korumak olduğunu anlattı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr.İbrahim Kaboğlu da Cumhriyet dönemi ana- yasalannı birbiriyle ve çağ- daşı anayasalarla kıyasladı. Prof. Kaboğlu, 1961 Anaya- sası'nın insan haklanna da- yalı devlet öngördüğünü, düşünce ve örgütlenme öz- gürlüğü ile katılımcı anlayı- şı savunduğunu ve özgür- lükleri güvenceye aldığını vurguladı. Kaboğlu, "82 Anayasası, Cumhuriyetimi- zin 75. kuruluş yıh heyacanı- nı gölgeliyor. 75. yılda yeni bir anayasa özlemimizi ger- çekleştirmek için çahşmah- yız" dedi. tÜ Hukuk Fakültesi öğre- tim üyesi Prof. Dr. Bülent Tanör ise 1921 Anayasa- sı'nın Kurtuluş Savaşı ger- çekleştirmiş tek anayasa ol- duğunu ve hem toplumla hem yönetici kesimle uyum sağladığını söyledi. POLTriKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Suriye-Apo... Suriye Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye teslim eder mi? Hiç sanmıyoruz!.. Iran, Irak, Lübnan. Yemen koşulsuz Suriye'yi des- tekliyor, Mısır arabulucu olmak için çaba harcıyor... Sonuç ne olur? Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ne demişti: "Sunye'ye dur öeme zaman geldi..." Hafız Esat bir diktatör, basın özgür değil, halk sin- dirilmiş... Bunlann hepsi tamam!.. Apo, kaç yıldır Şam'da? Türkiye, Apo'nun Şam'ın hangi semtinde oturduğu- nu biliyor, 1992'de Turgırt Özal'ın 'federasyon fezj' için yaptığı girişimleri kamuoyu anımsıyor... Dün sabah gazetelere şoyle bir göz attım... Hürriyet, Apo'nun 1996da 'kıl payı' kuıtulduğunu manşetyapmıştı... İki yıl önceki bir olay acaba 1998'de niçin manşete çıkmıştı? Suriye yaklaşık 16 yıldır PKK'yi Şam'da besliyor, Türkiye'yi bölmek amacıyla sürdürülen 'örtü/ü savaş'ı destekliyor... Şu ya da bu Türkiye kendini korumak zorundadır, ABD nasıl Kenya ve Tanzanya elçiliklerine düzenlenen bombah saldınya misilleme yapmışsa (Sudan ve Af- ganistan), Türkiye de kendi güvenligi için askeri ön- lem almak zorundadır... Surrye yıllardır Türkiye'ye karşı düşmanca bir tu- tum izlemiyor mu? Bugüne dek Türkiye Suriye'nin bu tutumuna karşı sertbirtavıralmadı... Suriye şimdi nasıl birrolüstlenmek istiyor? Mağdur olmuş, Türkiye'nin saldınsıyla karşı karşıya kalmış bir ülke görünümü vermeye çalışıyor... ABD, Ingiltere, Almanya, Fransagibi ülkelersessiz- liğini korurken, Yunanistan, Güney Kıbns ve Rusya Sunye'ye 'yanındayız' mesajını veriyor... • • • ABD'nin Talabani ve Barzani'ye yaptırdığı anlaş- ma, ardından Suriye'yle doruğa çıkan gerginlik neyin habercisidir? Amerika, Ingiltere'yi de yanına alarak Kuzey Irak'» fıilen dönüş hazırlığı içindedir; amaç orada bir Kürt devletinin oluşmasıdır... Zincirin halkalannda 'çıkar' ilişkileri vardır ve Türki- ye bu yeni oluşum sürecinde dışlanmıştır... Belki ABD ve Ingittere Saddam'ı yıkıp Kuzey Irak'ta istedikleri gibi denetleyebilecekleri'ö/r Kürt devleti'yte Bağdat'a yeni bir düzen kunma peşındedirler... Prof.Dr. Erol Manisalı bakın bu konuda ne diyor "Ortadoğu ve Kafkasya dengeleri, ABD'nin bu tu- tumuyüzünden ABD'nin de denetim altına alamaya- cağı gelişmelere açık olur. ABD'nin yeni tutumu, is- terBağdat'a karşı savaşacakyenigruplan oluşturma, isterKuzey Irak'ta kendisine bağımlı birdevlet kurmak olsun, her iki gelişme, hem bölge için hem de Türki- ye için yeni sorunlaryumağının başlangıcı olacaktır. Ankara'nın, elindeki bazı önemli kozları kullanarak, yeni Amerikan sürecini engellemesi gerekir. Bugün engellenemez, süreç başlatlırsa, birkaç yıl sonra engellenmesi tamamen olanak dışı olur, Türkiye için maliyet iyice büyür. ABD 1992 'de debu yaklaşım içindeydi, ancak Tür- kiye'yi karşısına almak istemedi ve birçok şeyi Türki- ye ilepaytaştı. Peki, son 6 yılda neter değişti de ABD Türkiye'nin kabul edemeyeceği koşullan içeren yeni bir uygulamaya girdi? Acaba son altı yıl içinde yeni dünya düzenindeki gelişmeler, yeni dengelermi, bu- nun birparçası olarak yeni bölge politikası mı? In- giltere'nin desteğiileAvrupa Biriiği'nin, yeni dünya ve bölge dengelerinde Türkiye'ye karşı hızla değişen tu- tumu mu? ABD veAvrupa son 80yılda, Türkiye üzerineyap- tıklan hesap ve tahmınlerde hep yanıldılar. Bence Tür- kiye'yi, 'derinlemesine algılamadaki yetersizlikleri' bu- nun en önemli nedeni. Kuzey Irak'ta da aynı hatayı tekrariıyoriar." • • • Suriye, Türkiye'nin bir askeri hareket düzenleyece- ğini düşünmek istemiyor... Diyorlar ki: "Olsa olsa bir kaç noktayı vururiar..." O zaman? Yanıtlan şu: "BudurumdabaştaABD, Ingiltere, Fransa, Alman- ya, Yunanistan ve Rusya'nın tam desteğinialınz..." Elbet Türkiye bölgedeki dengeleri çok iyi biliyor... Başbakan Mesut Yılmaz, yardımcısı Bülent Ece- vit, Dışişleri Bakanı Ismail Cem bu yüzden 'dengeli bir dış politika' izliyor... Bu arada, arkadaşımız Ergun Balcı'nın şu sapta- ması üzerinde de düşünmekte yarar var: "Aslında Ankara'nın Sunye'ye büyük çaplı bir as- kerimisillemeyidüşündüğünü sanmıyoruz. Zaten, ba- sında çıkan bazı haberlerde, ordunun gerektiğinde PKK militanlannı Suriye'de de Kuzey Irak'ta olduğu gibi takip etmek istediği bildiriliyor. Ne varki Suriye'nin durumu Kuzey Irak gibi olma- dığından bu operasyonlarsırasında Türk ve Suriye or- dulan arasında ciddi çatışma yaşanabilir." Gerginlik henüz atlatılmadı!.. Diplomatik yollar açıl- madı!.. Gerilim sınırda kendini gösteriyor... Bu arada FP lideri Recai Kutan'ın dün yaptığı açık- lamasının özeti şudun "Hükümet ne yaparsa yapsın, ben Araplara ve Su- nye'ye laf söyletmem!.." hikmet.cetinkayafocumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 7Z YAZII ORHAN BİRGİT C A G D A S Y A Y I N L Irak Kürdistan Demokratik Partisi'nin advosu, dün sabah Türk Silahlı Kuv- etferi'nin Kuzey Irak'a girdiği yolunda- i haberierin doğru olmadığını söylü- or.Oysa, bazı özel televizyonlanmız, ad*olar ve gazetelerde on bin kişilik bir steri gücün, Kuzey Irak'a girerek, Su- yeile bölgeye kaydırma yapacak P- '.K'ileri önlemeyi amaçladığını bildir- lişd. Cahası, bu haberierin doğrultusun- a 3ağdat yönetimi de harekete geç- ıişve birliklerimizin Kuzey Irak'ı bo- aHnasını istemişti. Aynı doğrultuda ir stek dün, Moskova'dan da geldi. "\nkara"nr\, silahlı kuvvetlerimizin .usy Irak'a girdiğini yalanlayan bir çıllamasını duymadığım için, bu ko- u e ilgili haberlere, bundan önce za- laı zaman rastladığımız benzeri po- î oerasyonianndan birisi olarak bak- ıı^ve "olabilir" demiştim. >ma o "olabilir" denilen haberin, üKİye ile Suriye arasındaki, bize gö- Î taklı nedenlere dayanan krizin do- jĞtırmandığı bir zaman dilimi içinde 3«lması olayın hem boyutlannı, hem esngini değiştiriyor. Ciadoğu ülketeri, bizi saldırgan bir El Yordamı ile Dış Politika görünüm içine sokmak için el ye dil bir- liği yapıyoriar. Irak, Iran, Suudi Arabis- tan, Yemen bu birlikte kesin yer alırken Mısır ve Ürdün az da olsa insaflı hare- ket ederek Türkiye'yi yumuşatma giri- şimlerinde bulunuyor. Özetle, son olayda Azerbaycan'dan başka Türkiye'nin haklı olduğunu söy- leyen devlet yok. Oysa, Suriye'yi terö- rist ülkeler listesine alan Amerika Bir- leşik Devletleri'nin dış politikada her girişimine destek olan Batı devletleri- nin başkentlerinde bile suskunluk ege- men. Şöyle bir tabloda kabahati, olduğu gibi, Ortadoğu'daki Müslüman ülkele- rin de, Batılıîarın da üzerine yıkmakla hangi sonuca ulaşabiliriz? Demek ki, Suriye ile aramızdaki so- runu ne yakın komşulanmıza ne de uzak müttefiklerimize anlatamıyoruz. Olayın bir Israil-Türkiye anlaşmasının sonucu başgöstermediğini, özellikle Ortadoğu'da bu yakıniaşmadan ötürü aylardan beri tedirginlik gösteren Müs- lüman ülkelerin kamuoyuna duyuramı- yoruz. Suriye'nin bize yönelik bir terör çe- tesinin başını Şam'da krallar gibi ağır- lar, çeteye Bekaa'da üsler açarken bu davranışına bahane olarak gündeme getirdiği su sorununun bile gerçek dı- şı olduğunu, bırakınız dış dünyaya, kendi insanlanmıza bile söylemiyoruz. Oysa Güneydoğu'da yapılan baraj- larda toplanan suyu bu barajlara geti- ren Fırat Nehrilnden her saniyede 500 metreküp su, Özal'ın, cumhurbaşkan- lığı sırasında Hafız Esad'a verdiği sö- ze uyularak Suriye'ye veriliyordu. Ge- çen yıl verilen su miktan ortalama ola- rak 900 metre küpü buldu. Ama Şam yönetimi, su olayını insan- cıl bir sorun olarak çarpıtarak bütün komşulanna aktanyor ve kendi halkını daTürkiye'ye karşı kışkırtmak amacı ile kullanıyor. Ortadoğu'da ya da Batı'da kaç ülke- nin kamuoyu, Suriye'nin, • Türkiye ile arasındaki sınır çizgisi- ni tanımadığını, • Hatay'ı kendi topraklannda bir il olarak gördüğünü ve gosterdiğini, • Türkiye'yi parçalamak isteyen P- KK'nin başının Şam'da yıllardan beri konuk olarak korunduğunu ve çete sa- vaşını buradan yönettiğini bilmektedir? Biz dış politika açısından bu konu- daki sessizliğimizi sürdürürken, son krizde aynı tutumu muhalefet partileri ile tek tek ya da topluca bir ilişki kur- mayarak anlaşılmaz hale getirdiğimizin farkında değil miyiz? Denilebilir ki, "Şam'ın tutumunu bil- meyen vatandaşımız olmadığıgibi, bu politika ile kendileri sorumluluk yûk- lendiği zamanlarda karşı karşıya gel- meyen siyasi partimiz de yoktur. 0 halde neyin toplantısıyapılacak?" Ama bu tür olaylarda asgari nezaket kurallarının işlemesine bizim demok- rasimizin alışkın olduğunu unutmama- lıyız. Dışişleri Bakanı, muhalefet partileri- nin liderierini ziyaret ederek fikir alışve- rişinde bulunsaydı ne kaybederdi? Başbakan, aynı tür bir girişimi, lider- leri bir araya toplayarak yapabilirdi. Dahası böyle bir girişim için hareke- te geçmesi Cumhurbaşkam'ndan is- tenirdi. • • • Mısır Devlet Başkanı Mübarek'in birkaç saatlik Ankara ziyareti elbette krizi gidermedi. Ama Cumhurbaşka- nı'nın konuğuna anlattıklan, öncelikle siyasi partilerimize iletilmeli; daha son- ra da sorun Türkiye Büyük Millet Mec- lisi'nde görüşülerek ortak bir bildiri ile bütün dünya pariamentolanna güneyi- mizdeki bir ülkede bir terör çetesinin konuşlandınlmış olduğu ve bu duru- mun o ülkenin resmi politikası haline getirildiği anlatılmalıdır. Hatta, partilerarası karma heyetle- rin, güçlü dış politika danışmanları ile birlikte en yakın ülkelerden başlayarak iyi niyet elçileri olarak görev almalan da gündemde olmalıdır. Bu tür girişim- ler, çete liderine karşı yapılacak polis hareketinin Suriye'de uyandıracağı tepkiler karşısında da bizim tutumu- muzu güçlendirmeye yardımcı olacak, Türkiye'nin, 75 yıllık Cumhuriyet tarihi- ne damgasını vurmuş olan "yurtta ba- nş - dünyada banş" politikasından vaz- geçmediğini gösterecektir. ÇAĞININ TANIĞIİK YAZAR 2 BASI 40CDO0TL KÜIİUY O U Y I « TAIİKAT KAMPIARI 4 BASI 55CM0TL SANCIU YILLAR KUŞATILMIJ SOKAKLAR 4. BASI 4O0OO0TL KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI ZAMBAK SANA DA BU1ASTIKAN 2. BASI 800000 TL DİNIAMNUNUNKAZUM 2. BASI 9oc ooo n. Â$IK KADINLAR SOKA& 2 BASI 800 000 Tl SERİATPAZARI 800 000 TL SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL 1 000 000 TL Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cağaloğfu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle