18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EKfM 1998 S/ 8 DIŞ HABERLER KAVŞAK ÖZGEN ACAR Uyuşturuculara Ne Oldu? Türkiye'de 1953 yılında TCK'de ya- pılan bir değışiklikle örgütlü uyuşturucu kaçakçılığının cezası idama çevrilmiş, kul- lanıcılar da devlet gözetiminde tedavi- yealınarak eroin sorunu tümden srfırlan- mıştı. Ancak uyuşturucu maddeler sa- yrlırken afyon ite eroın arasında bir ara ürün olan baz morfinin adı yasada unu- tulmuştu. Böylece, baz morfinle yaka- lananlar, idarridan sfynlıyor ve bırkaç yıl- lıkceza ite kurtuluyortardı. Afganistan çı- kışlı, Iran üzerinden Türkiye'ye gelen af- yon, yerii kaçak afyon sakızı ile bırlıkîe "baz morfin e çevhliyor, sonra Marsıl- ya'ya gönderiliyor, orada eroine dönüş- türüldükten sonra New York'ta Har- lem'in yolunu tutuyordu. Türk mafyası- nın görev alanı, Türkiye ite ve baz mor- finle sınıriıydı. Türkiye'ye, liberal ekono- minin geçişin yanı sıra Turgut Özal baş- bakan oîunca, TCK'de Örgütlü uyuş- turucu kaçakçılığı suçundan idam ce- zası da kaıdınıdı. Başta hemşerisi, Ma- latya Spor Kulübü Başkanı Nurettin Güven olmak üzere pek çok eroin ka- çakçısı idamdan kurtulmakla kalmadı, Amerika ve Avrupa polisinin Fransa'da çökerttiği eroin laboratuvartan da Tür- kiye'ye taşındı. Türk mafyası, eroin iş- lefne, pazartama sürecıne egemen ol- du, PKK'nin de desteği ile Avrupa ağı- nı ele geçirdi. "75 sente muhtaç" Tür- kiye, kara para ve kaynağı belirsiz dö- vizlerin cennetine döndü. Kendı genç- lerimiz de tıpkı Hartem'de siyahlar gıbi aşın dozdaki eroinden kaynaklanan "al- tın vuruş"un kurbanı olmaya başladılar. Amenkalı yazar Robin Moore'un ger- çek bir olaya dayalı "The French Con- nection- FransızBağlantısı" (1969) ad- lı kitabı, o yıllarda dünyada en çok sa- tan kitaplardan bin idi. Daha sonrakı yıl- larda aynı adla filme alındığında başro- lü Gene Hakman oynamıştı. Bu gerçek öyküde New Yorklu ajanlar bir şebeke- yi çökertmiş ve 50 kilo kadar saf eroin ele geçirmişterdi. Birkaç yıl sonra New York polisinin emanet bürosunda koru- ma altında olan bu eroinin çalındığı, pudraşekeri ile değistırildiği ortaya çık- tı. Bu öykü şimdi aklıma nereden geldı bıliyor musunuz? Susurluk davası ne- deniyle Istanbul DGM'de ifade veren MtTyöneticilerinden Mehmet EymüYe göre eski Içişlerı Bakanı Mehmet Ağar, Dev-Sol Başkanı Dursun Karataş a ylaşmak içın Nurettin Güven ve Yaşar Oz ile Avrupa'ya 80 kilo eroin gönder- mışti. Savın döğru olup olmadığını yar- gı aydınlığa kavuşturacaktır. Ancak, baş- ta Başbakan olmak üzere, Içişlerı, Ada- let bakanları ile Toprak Mahsullen Ofi- si'nden (TMO) sorumlu Devlet Bakanı- nın, DGM savcılannın harekete geçme- leri gerekir. Ele geçen afyon, morfin, baz morfin, eroin gıbi maddeler, yargı süre- ci sonunda TMO'ya tutanakla devredi- lir. Esrar gibi maddeler ise yakılır. Şim- dı bir soru: "Eymür'ün savı doğruysa Ağar 80 kilo eroini nereden sağladı?" Doğru degılse bu olay insanın aklına şu sorulan getiriyor "Son 10yıldanereler- de ne kadar uyuşturucu madde yaka- landı, bunlardan ne kadan TMO'ya dev- redildiya da birheyetönünde tutanak- la yakıldı? Polis ve adliye emanetleıin- de yargı sonucu bekleyen eroin gibine kadar uyuşturucu, kokain, ectacy gibi uyancı madde var? Toplam elkonufan- lar ile ilgili kurumlara devredılen ve ya- kılanlararasında fark varmı?Rakamlar farklıysa bu uyuşturuculann kaybına ne- den olan sorumlular kimlerdir, hakla- nnda ne gibi işlemleryapılmıştır?" 'Mafya 'ya çalışan gerzekpolis Geçen hafta Istanbul polisi, "Topal Ailesi"nin konırt ve işyerierine yaptığı başkında, 7 milyon dolarlık kara dövızin yanı sıra mütevazı bir cephanelık ortaya çıkardı. Olayda ele geçen 30'u aşkın silah ve mermılen bir emnıyet yetkilisinin kendi ellen ile güzelce bir masanın üzerine yerleştırdigini televizyonlarda gördük. Silahların balistik incelemesi yapılarak hangi olaytarda kul/anıldıgının saptanacağı açıklandı. Diyelim ki silahlardan bırı Prof. Dr. Muammer Aksoy'un oldürülmesınde kullanılmıştı. Bu neyı deöıştınrdı? Yargıç ıçın sılahın Topallarcfa bulunması cinayetı işleyenın Topallar olduâunun yeterli kanıtı degildır. Snahlann, üzerindekı parmak ızlerı ile birtikte bir önemı vardı. Sılahlar bir kişinin değil bir çetenın mütevazı cephanenöi. Her birinde değişik parmak izlerinin olması dogal. Balistik raporu ile birtikte bu izler yargıç ıçtn önemlı kanıtlardır. Görüntüdeki emnıyet yetkilisinin, hıç Amerikan filmi izlemediği de anlaşılıyor. Bu durumda Amerikan polisi ne yapardı? Eje geçen silahı bir kalem ucuyla tetik yöresınden kaldırıp bir plastik torba içıne koyup, ağzını mühürleyip, sorumlusuna teslim etmez miydi? Sılahları önce parmak izi, sonra balistik uzmanlannın incelemeleri gerekmez mıydı? Böylece suç- suçlu arasındakı ilışkı kanıtlanmaz mıydı? Uğur Mumcu öldürüldüğünde kanıtlar çöpçülerce süpurülmerniş miydi? Güvenlık kuşağı ile çevrilmeyen olay yerınde, bınlerce ınsan kanıtlar üzerinde dolaşmamış mıydı? Koskoca Panam uçağına yerleştırilen bomba ile ouşürüldüğünde, en ufak parçasına vanncaya kadar toplanıp bir hangarda bırleştirilip, ipuçlan değerlendırılerek Übyalı iki terönste ulaşılmamış mıydı? Acaba Istanbul Emnıyet Müdürü, bu cahıl, sorumşuz görevli hakkında ne gibi bir soruşturma yaprnayı düşuniiyor? Reuter hcının kurbanı mı? Geçenlerde gazetelerde "Reuter Ha- ber Ajans»"nın Türkiye'deki 140. yılının kutlandığı bildirıliyordu. Dünyanın 'V numaralı uluslararası haber ajansı olan Reuters'in ilginç bir öyküsü var. Aachen doğumlu Alman Yahudisi olan Israel Beer Josaphtat, 1844'te Htristiyan olunca Julius Reuter adını alır. Dört yıl sonra taşındıgı Parıs'te "siyasal haber- ler' yayan bir ışyen açarve başansızolur. Almanya- Fransa-Belçika arasında ha- ber iletışım ağının olmayışını fark eder, borsa gelışmelerini 40 güvercinle ışa- damlanna ulaştırmaya başlar. 1851 de gittiği Londra'da kendi adıyla ajansını kurar. Ikinci başarısını Amerika'dan Av- rupa limanlanna gelen gemilerden der- lediği haberleri önce Londra'ya ilete- rek gerçekleştirir. Geçen haftaki kutlamaya bakılırsa Re- uter, Istanbul'da bürosunu Londra'dan sekiz yıl sonra 1858'de açmış oluyor. Dogrusu Reuter'deçalışmış bir ınsan cda- rak Londra ile Istanbul arasında güver- cin kullanıldığını bilmiyordum! Reuter- ciler bu konudaki belgelennı ıletırlerse arşivimı zenginleştirmiş olurum. Reuter Ajansı, 1950'lerde Türkiye'ye genç ga- zeteci Gerald Long'u muhabir olarak gönderdi. Bir süre sonra Adnan Men- deres'in antidemokratik davranışlarını yansıtan haberlerden memnun kalın- madığı için Basın Yayın Genel Müdürü Halim AÎyot, ikamet süresinin yenilen- meyeceğini kendisine bildirmişti. Re- uter, tepki olarak Türkiye bürosunu ka- pattı. Günün birinde Gerald Long, Ajan- sın Genel Müdürü olunca ilk iş olarak Türkiye bürosunu yeniden açma kara- naldı. Bu amaçla muhabir Derek Black- man'i Ekim 1971 'de Ingiliz KraJiçesi Eli- zabeth'in gezisini izlemeye gönderdı- ğinde, büroyu açma işi ile de görevlen- dirmişti. 12 Mart Muhtırası verilmiş, baş- ta Nadir Nadi ve llhan Selçuk olmak üzere 11 kişi Cumhurıyet'ten uzaklaş- tınlmıştj. Bu olaya tepki olarak Ankara'da istifa ettiğim günlerde Blackman, ben- den Reuter'in bürosunu açmamı iste- di. Kendisi zaman zaman gelip Istan- bul'da kalacak, ben ise Hürriyet gaze- tesinde bir masadan oluşan Reuter Bü- rosu'nu açacaktım. O günlerdeAnado- lu Ajansı, Reuter'in Türkiye daöıtım hak- kını Hürn'yet'e kaptınmakla birlikte, kor- san olarak haberteri kullanmayı sürdür- mekteydi. Ajans, o günlerde de siyasal haberlerden zarar etmekte, ekonomik haberlerden parakazanmaktaydı. Hiçbir kamu ya da özet kuruluş Reuter'in eko- Reuter'in kurucusu Julius Reuter nomi servısıneaboneolma büincinde de- ğildi. Yıllar geçtikten sonra Merkez Ban- kası abone oldu. Benden çeyrek yüzyıl sonra bugün- kü Müdür Sameeh El-Din'in açıklama- sına göre Türkiye bürolarında 120 kişi çalışmakta, bini aşkn müşteri ve 600şir- kete hizmet verılmektedir. Ajansın dün- yada yıliık toplam geliri 3 mılyar sterli- ne yaklaşıyor. 160 ülkede, 400 bin kul- lantcısı var. 24 dilde, saniyede 30 bin bil- gisayar ekran sayfası iletişim veriyor. Dünya ekonomi haber pazannın yüzde 40'ını elınde bulunduran Reuter'in hızı- na, dünyanın herhangi bir yerindeki eko- nomik bunalımın dahi yetişemediğini ve böylece küresel bunalım dalgalan- malarına dahı neden olduğu öne sürü- lüyor. Reuter'in kendi hızının kunbanı ol- duğuna ilişkın savlar da yaygınlaşıyor Amerika ve Isviçre'de, savcılarca ceza yasalan çerçevesinde başlatılan 'Reuter- gate" soruşturması ise şu günlerde ajansa gölge düşürdü. 1981'de Wall Strett'ten ayrılan Michael Bloomberg 10 milyon dolaria bir ekonomik haber ağı kurdu. Yeni ajans, Amenkan Dow Jones'u ge- çip ikinciliğe yükseldiğınde, Reuter bu yeni bitme ajansın nefesini ensesinde duyuyordu. Reuter, yeni ajansın bilgisa- yar programı ve elektronik iletişim ba- şarısından paniklemişti. Rakibınin bilgi- sayar programlannı çalrnakla suçlanan Reuter "basit bir telıfhakkı ihlalı" söz- leri ile kendini savunuyor. Geçen ay Is- tanbul'a da gelen Reuter'in Yönetim Kurulu Başkanı Peter Job şimdi tüm soruşturmalann boy hedefi. Halk Gazetesi - Basında Güven Mafya-siyaset-medya üçgenindeki kirli ilişkileri oluşturan buzdağının afttakalan bölümlerinde, her geçen gün biraz daha erime gözleniyor. Bu arada Abdi Ipekçi'nin Türkiye'nin en saygın "halk gazetesi" yaptığı MilliyettekiçaJkant okuru üzüyor. Bir kaç yıl önce Milliyet'in başlattığı "temiz eller-temiz toplum" kampanyasının tersi bir oluşuma düşmesi, okurun başlıca kaygı kaynağı. "Halk Gazetesi" sloganını "basındagüven"eçeviren Milliyet'in içişlerine kanşmaya hakkımız yok. Ancak, bir okur olarak çözümü, gazetenin temiz toplum sözcülüğü yapabilmesi için ne ona, ne buna satılmasındadeğil, sahipliginin halka geçmesinde görenlerin varlığından söz etmek istedik. Gazete, değeri sınırlı hisselerle tıpkı Le Monde gibi halka açılabilir. Halk Gazetesi Milliyet, temiz toplum sözcülüğünü bu yolla daha güvenle sürdürebilir. Elmek: [email protected] Fax 0312. 468 15 79 Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Hatay'da yaptığı konuşmada Suriye ve Arap ülkelerini uyardı 4 Son barışçı yolu deniyoruz'E\ÖNEKAPLAN AKINBODÜR MEHMET ALİSOLAK HATAY -Cumhurbaşkanı SüJeyman Demirel, Türki- ye'nin Suriye ile arasmdaki sorunu banşçı yollardan çöz- meye çalıştığmı belirterek, "Banşçı yollann sonuncusu- nu denjyoruz. Eğer sorunu banşçıvollardançözemezsek >« başka yollara başvnrur- sak kimsenin Tfirkiye'>« di- yecegi kabnaz. Banşçıolmak zaaf değildir. Banşçnız ama güçsüz degiliz" dedı. Yanında kalabahk bir he- yetle dün Hatay'agiden Cum- hurbaşkanı Demirel, Saman- dağı'nda halka seslendi. Te- rör hareketinin 15 yıldır Tür- kiye'nin bütünlüğûnü böl- meyeçahşüğını vedemokra- si içinde bunayönelik müca- delenin kolay olmadıgını be- lirten Demirel, ülkenin top- raklanna karşı beslenecek kötü niyetleri her zaman ber- taraf edecegini söyledi. De- mirel, "Tûrkiye banşçı yol- lardan sorunlanm çozemi- yorsa >« o zaman başka yol- larabaşvurduğunda hiç kim- senin Türkiye'ye diyeceği kal- maz. Kimseyi tehdit etmiyo- rum. Ancak geçen 15yıl zar- finda 5 bin askerve5bin yurt- taş şehit olmuştur. Türkiye bu acılan içinegömdü ve da- ha fazla acıya da>anmaya ta- hammülü kaimamjştu-" de- S a m : H a t a y ' d a n a s l a v a z g e c m e y i z _ ŞAM(AFP)-PKKyderiAbduDah Ocaiao'ı banndırmadıklannı yineie- yen Şam yönetimi. Hatay konusunu da yeniden gündeme getırerek "Hak- kimızdanasiavazgeçnKyiz" diyerek Ankara'ya meydan okudu. Suriye Enformasyon Bakanı Mu- hammed Sabnan, Katar gazetesi El Vatan'averdiği demeçte, ''Suriyeas- la haklanndan vazgeçmeyecektir... Hatay bizimiçin nûDibir mesefedir ve bukönudaödünvermemizaslasö/ko- nusu olamaz" diye konuştu, Son dö- nemde patlak veren krız boyunca "Tûrk tarafinm Hataykonusunu res- miobırakbiçgündemegetirmenıesn- deo" yakınan Salman, PKK ile ilgi- li olarak da Şanı'ın "Öcalan'ı bana- dınnadıkian" konusunda Ankara'yı bilgilendirmiş oldugunu belirtti. En- formasyon Bakanı yine de, "Herhan- gi bir Arap yatandaşı Suriye've vize- az girebilir. Ocalan'ın da değişik ad- larda düzenienmiş değişik pasaport- lan var. Bu oedenie geçmişte Suri- ye'ye ginnişotmasıimkân dahflinde" dedi. Öte yandan Suriye Savunma Bakanı General Mustafa Tlas, resmi haber ajansı SANA'ya verdiği de- meçte, Türkiye ile aralanndaki so- runlan banşçı diyalog yoluyla sona erdirmek istediklerini ve iki ülke ara- sında patlak verebilecek bir silahiı çatışmadan tek çıkar sağlayacak ta- rafin Israil olacagını vurguiadı. Savun- ma Bakanı. "Komşu Türkiye ile dip- lomatik yoilardan anlaşmaya karar- Jıvız ve manoğın tehdrtiere üstün gei- mesi için çağnda bulunuyonız''dedi. Başbakan Yardımcısı ve Milli SavunmaBakanı IsmetSezginde dün akşam kablrdığı bir sergide, Suriye Enformasyon Bakanı Muhd Salman'ın "Hatay hiçbir zaman vazgeçilmeyecek ulusal bir mesele" sözlerinin aramsatılması üzerine, "Dei saçmas. Hatay orada buyursuıuar" dedi. di. Demirel, banşçı yollann hemen hemen tümünün sabır- la denendiğine dikkat çeke- rek şu görüşleri dile getirdi: "Istedigimizşey Suriyç'nin Türkiye'niniçindekabna ha- reketi yapan teröre destek vermckten kaçınmasıydı. Üzûntüyle ifade ede>im ki, Suriyebudesteği vçrmeye de- vam etti. Bugünlerde Türki- ye'nin neaksiyonu Suriye ta- rafindan doğru değeriendi- rileceği, doğru anlaşılacağı, Türkiye'de kan döken terör çelesinin başını, kurmayları- nı ve kamplannı banndır- mayacağmı ve herhangi şe- kflde maddi ve manevidestek vermeyeceğini ortayakoyma- sıdır. Çok bir şey istemiyo- ruz. Hiç kimseninonurunukı- racak bir şey de istemiyoruz. Sadeee bizi rahatsız eden bir durum ortadan kaldınlsın diyoruz. Samyorum ki böyle bir talep medeni bir icapür. Umanm Suriye bir devlete ve komşuya yakışan şeldlde hareketeder." Arap ülkelerinin liderleri- ne de Türkiye'nin sıkmtıla- nnın anlatıldığını kaydeden Demirel, bu ülkede şehitolan insanlann Müslüman olduğu- na dikkat çelcti. Arap ülkele- rinin terör hareketine destek vermesi durumunda kendi- sini kardeş sayan insanlann ölümlerine yol açacaklannı kaydeden Cumhurbaşkanı. "Cenab-ı Allah Kuranıke- rün'de 'Haksız yere bir kişi- yi öldüren bütün insanlıfı öl- dürür' der. Araplar bizim kar- deşimizdir. Dayanışma köhi- lerle değil, iyilerleyapılır. Biz de sirin kardeşiniziz. Bi/im- le de dayanışmanız lazım" dedı. Ülkenin huzuruna musal- lat olanlara karşı tavıralmak ve onu ortadan kaldırmanın devletin görevi olduğunu vur- gulayan Demirel. "Dev- letimiz, milletimizi rahatsız edecekher türlü kötûlüğü or- tadan kaldıracak güçtedir. HerkesTürkiye\i i)i anlasm. Banşçılığından istismara Baıiş süreci yine kaııa bulandı Dış Haberier Servisi - ABD'nin gö- zetiminde yapılan Israil-Filistin Zirve- si henüz bir sonuç alınamadığı için her gün biraz daha uzarken, Israil'de dün meydana gelen patlamalar Ortadoğu banşı adına harcanan çabalara darbe vurdu. Israil'in güneyindeki Beerşeva kenti otobüs terminalinde dün arka ar- kaya meydanagelen iki patlamada, ara- lannda 20'den fazla askerin bulundu- ğu yaklaşık 59 kişinin yaralandığı bil- dirildi. Batı Şeria'nın El- Halil bölgesinden geldiği ileri sürülen Filistinli birsaldır- gan, olayyeri yakııunda yakalanarak po- lise teslim edildi. Beerşeva otobüs ter- minalindedün sabah meydana gelen pat- lamalara, saldırganın arka arkaya attı- gı iki el bombasının yol açtıgı kayde- dilmişti. Israil radyosu, atılan el bombalann- dan birinin, içinde yolcu bulunan oto- büse çarptıktan sonra biraz uzakta pat- ladığını, saldında hedefin Israil asker- leri olduğunu behrtti. Kent hastanesi yet- kilileri, patlamalarda 2'si agır ve 20 'den fazlası asker olan 45 kişinin yaralan- dığını açıkladılar. Bu arada Israil Başbakanı Benyamin Netanyahu Beerşeba'daki bombalı saldın üzerineMaryland'dade\ am eden Jsrail-Filistin banş zirvesinde güven- lik dışmdaki görüşmeleri askıya aldı. Cumhuriyet kitap kulübü Taksim Sergi Salonu EKİM AYI ETKİNLİKLERİ SOYLEŞİLİ İMZA GUNU 21 Ekrnı Çarşamba Saat:18.00-20.00 ÜMİTZİLELİ Kitaplannı imzalayacak ve okurlanyla söyleşecek. IstiMalCad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82 ECumhuriyet kitap kulübü Taksim Sergi Salonu EKÎM AYI ETKİNLİKLERİ SOYLEŞİLİ İMZA GUNU 20 Bom Salı Saati8.00-20.00 NEHİR ROGGENDORF Kitaplannı imzalayacak ve okurlanyla söyleşecek. Istiktal Cad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82 İLAN T.C. DİYARBAKIR tŞ MAHKEMESİ'NDEN 1997/397 Davacı SSK vekili tarafindan davahlar Mehmet Ali Uyan ve arkadaşlan aleyhine mahkememizde açtıgı is- tırdat davasının yapılan açık yargılaması sırasında veri- len ara karan gereğınce; Davalı Mehmet Aii Uyan adına çıkanlan tebligatuı bı- la ikmal iade edildiği zabıtaca yapttnlan adres tahkika- tuıda adresi tespit edilemediğinden bahisle dava dilekçe- sinin ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiş olup, mah- kememizde 20.11. ] 998 gününde yapılacak olan duruş- maya gelmesi, itirazı ile ilgili belgelerini sunması veya kendısıni bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde yar- gılamaya yoklufunda devam edileceği dava dilekçesi ye- rine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basm: 46177 DİYARBAKIR tŞ MAHKEMESİ'NDEN 1997/447 Davacı SSK vekili tarafindan davahlar Mehmet Ali Uyan ve arkadaşlan aleyhine mahkememizde açtıgı is- tirdat davasının yapılan açık yargılaması sırasında veri- len ara karan gereğince; Davalı Mehmet Ali Uyan adı- na çıkanian tebligatın bila ikmal iade edildiği, zabıtaca yaptınlan adres tahkikatında adresi tespit edilemediğin- den bahisle dava dılekçesinın ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiş olup, mahkememizde 20.11.1998 günün- de yapılacaktolan duruşmaya gelmesi, itirazı ile ilgili belgelerini sunması veya kendisrni bir vekıl ile temsil et- tirmesi, aJcsi takdirde yargılamaya yoklugunda devam edileceği dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 46183 kalkmasın. Türkiye birçok problemi olan bölgemizde yeni birtakım zoriuklar çık- masını istemiyor ama bu ıs- orabı daha fa/la taşımamaya da kararfadır. Anlaşılacaguııı umuyonım" dıye konuştu. Ordumuz herşeve kabildir Cumhurbaşkanı Demirel. Samandağı'nda yaptığı ko- nuşmada. "Kim bizdeo top- rak talep ederse, başını taşa çarpar. Ve başı dağıür gjder" dedı. Devlet yönetiminin terö- re "yeterarük" dediğini an- latan Demirel, "Türidye'nin gücünüldmsedenemeyekalk- masın. Geçmiste deneyenlı pişman olmuştur. Kahraman Türk ordu> her türlü tehdin' yerin dibiı geçirmeye,akıllannı başlar na getirmeye kabildir" di) konuştu. Sözleri sık sık "Türki) laiktir laik kalacak"."Yaşî an Cumhuriyer. "KahroJsu PKK" sloganlan ile kesile Demirel, Türkiye Cumhuri yeti'nin dogu, batı, kuzey v güneyli ırk ve inançaynmı ol maksızın tüm yurttaşlann ol dufunu belirterek, şu görüş leri dile getirdi: "tşte demokrat Türkiyı budur. Demokrat Türkiy* dendiğızaman her vatandaş kişi değil, vatandaşnr. tstedi- ği yerde oturur, istediği gibi inananıngereğiniyapar. Hep- si beraber, birveeşittir. Bu ül- kede berkese yetecek ekmek var. Banş ve kardeşUk içinde yaşadığımız zaman herkesin her şeyi olacaknr. Biz kim- seyle uzlaşmaztavvdaouna- dık. Atatürk,' Yurtta sulh ve cıhanda sulh' dedL Bizim ÜJ- kemiziniçineçeşinifitnelerso- kuimak istendL Benim vatandaşlanm bun- lan elinin tersiile itmiştir.Ale- vi ve Sünni "anası şu babası bu' diyerek böimeyekalkülar, bunlannhcpsi\anlı>Hr. Ata- türk av yüdızn bayrağın alun- da herkesin yaşayabileceğHii göstermiştir. Yılmaz: Apo sınırdışı edildi Rıısya: Ocalan bîzde değîl ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Terör örgü- tü PKK'nin liden Abdul- lah Ocalan'ın Rusya'da bulunduguna ilişkin ha- berler üzerine bu ülkenin Ankara Büyükelçisi Alek- sandır Lebedev dün Baş- bakan Mesut Vıimaz ile gdrüştü. Başbakanlık'ta yakla- şık 1.5 saat süren görüş- menin ardından gazeteci- lerin sorulannı yanıtlayan Lebedev, Ocalan'ın Rus- ya'da olduğu yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine, "Rusya hüküme- ti hiçbir şekilde bu tür in- sanlara hoşgörü göster- mevecek bir ülkedir." de- di. Başbakan Mesut Yıl- maz, dün ANAP Başkan- lık Divanı ile Grup Yö- netim Kurulu'nun ortak toplantısında Suriye ile gejginJjğededeğindi. Yıl- maz'ın, Sunye'nin Öca- lan'ı sınırdışı ettiğini söy- lediği ögrenildi. Dışişleri Bakanlığı, PKK lideri Ocalan'ın git- mesi olası ülkeleri uyar- dı. Türkiye'nin aralannda Avrupa ülkeleri ile Rusya ve Iran'ın da bulunduğu ülkelere ocalan'ın IN- TERPOL tarafindan kır- mızı bültenle arandığını anımsattıgı, gelirse kabul etmemelerini istediği bil- dirildi. Ordu alarma gecti Gürcistan'da ayaklanma Dış Haberier Servisi - Gürcistan'da eski Devlet Başkanı ZviadCamsabur- diya yanlısı 250 kadar as- kerin hükümetekarşı ayak- lanması üzerineoniu alarm durumuna geçirildi. Gürcistan'ın batısında- ki Senaki kentinde görev yapan 250 kadar subay ve asker, önceki gece hükü- mete karşı ayaklanarak zırhlı araç ve silahJan ele geçirdi. Ulusal televizyon- dan okunan Devlet Baş- kanlığı basın bürosunun açıklamasında, Senaki ken- tinde bulunan tank tuga- yındaki bir grup askerin önceki gece ayaklandığı kaydedildi.Ülkenin ikinici büyük kenti Kutaisi'ye de yayılan isyancılarla hükü- met güçleri arasında çıkan çatışmalarda 5 kişinin öl- düğü belirtildi. Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze ülkenin ba- tısında çıkan ayaklanma- lar ardından dün akşam yaptığı açıklamada bölge- de olağanüstü hal ilan edi- leceğini söyledi. Şevard- nadzedevlet televizyonun- dan yaptığı konuşmada, halkı paniğe kapılmamaya çağırarak, görüşmelerden sonuç ahnmaması halinde operasyon düzenlemek zo- runda kalacaklanm kay- detti. Dün gece Savunma Ba- kanlığı'nda yapılan açık- lamada, isyancılann rehin aldıklan Milli Güvenlik Bakanı Cemal Kahokid- ze ile Imereti Bölge Valisi Teymuraz Şaşiasvili ve iki genarali serbest bıraktık- lan açıklandı. Açıklamada isyancılann Kutaisi'den ey- lemi başlattıklan Senaki bölgesine geri çekildikleri ve çatışmalann durduğu belirtildi. Öte yandan, isyancı gru- bun lideri, eski Devlet Baş- kanı Zviad Gamsahurdiya yanlısı olarak tanınan Al- bay Akaki Ehava, gazete- cilere yaptığı açıklamada, Gürcistan yönetiminindev- rilmesi gerektiğini söyle- di. l.Ü.H.F. öğrenci kimlik karhmı ve lETT ögrenci pasomu kaybeitim, hükümsüzdür. EYLEMBÎNGÖL BEYOĞLU 2. AS1İYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayn: 1998 406 Davacı Fevzi Eryılmaz vekili tarafindan davalılar müte- veffa Hüseyin Zeki mirasçılan olarak Sevim Pektaş- Bir- sen Pektaş, Tarkan Pektaş, Naci Okan Pektaş, Fatma Zühal Pektaş ve Istanbul Muhakemat Müdürlüğü aleyhine açılan tescil davasının yapılan duruşması sonunda, mahkeme- mizden verilen 16.9.1998 tarihli kararda yazılı olduğu üzere davanın reddine, 774.000. ret harcından peşin alman 18.000.000 TL harçtan mahsubu ile bakıye 17.226.000 harcın talep halinde davacıya iadesine, davacının yapmış olduğu masraflann üzerinde ipkasına, takdiren 36.000.000. TL nisbi ücreti vekaletın davacıdan tahsili ile davalıya (vekılle temsil edilen) ödenmesüıe, davalı Hazine tarafindan yapılan 2.000.000. TL yargılama giderinin da- vacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine, işbu karann karar tebliği yerine gecmek üzere yukanda isimleri yazılı davahlar adına ilanına ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra bekiemek üzere 15 gün içinde temyiz edilmediği takdirde kesinleşecegi ilan olunur. 9.10.1998 Basm: 49704
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle