Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20EKİM1998SA
i
a.
i
=1
j
1
!_
i.
elevizyon
ı
değildir!
PHILIPS
Aksine burada
çok ciddi fırsatlar
sunulmaktadır.
'Avrupalı" Philips Euroline televizyonlar burada !
• * *
EUROLİNE
* ^y *
* * *
ncıPeşın ve taksıtle odemelerde
eski televîzyonunuza 20 milyon burada t
K00N0
21 PT 1663-55 Ekran TXT
PEŞIN flYAT
1492200
ESKİTV
İNOİRİM4 PEŞİNAT
PtfİMI
Eski TV İMKnmi
PEŞİNFİYATINA3AYTAKSİT
aum.m
2S 740.000
2TAKSfT
4S.740.0IO
TOPLAM
TUTAB
14920.000
Indinarii loplam
12920000
PEŞİNAT t 8 AY TAKStT
PEŞİNAT
20000.000
8TAKSİT
22392.5M
TOPLAM
TUTAB
İMSrimlitopJa
1D.M0M)
Çok cazip ön ödeme fırsatlan burada!
KODNO
20 PT1553-51 Ekran TXT
PEŞJN FfYAT
124.710.000
ARAUKTESUM
PEŞİNAT+6 TAKStT
17120J00
ŞUBATTESÜM
PEŞİNAT+ 10 TAKStT
1UM.0M
Her koşulda
70 veya 63 Ekran
Philips alana,
yanında 37 ekran hediye
burada!
KOONO
2» PT 4403+14 PT 1563
70Ekr>nTXT + 37Ekran
TXT hedıyeli
PEŞİN flYAT
2S0JGMM
ESKİTV
İNOlfllMl
Paşırnt
Etkl TV ındınmi
Ödenecek PesinM
PEŞİN FtYATINA 3 AY TAKSfT
PEŞİNAT
%17t000
25.000.000
71J20.000
2TAKSİT
9SJ20.000
TOPLAM
TUTAR
201961000
liHfimnhtoplanı
2S3.960 000
PEŞİNAT + 8 AY TAKSfT
PEŞİNAT
43J0O.000
25.000 000
is.no ooo
8 TAKStT
4X171750
TOPLAM
TUTAR
391310.000
36S 910.000
TÜKETİCİ DANIŞMA
o8oo 211 40 36 X °8oo 211 4 i ı I " X osoo 211 41 13 )
sıti) n »fYu cıokulanmıı hatritıada dtka ı/nntılı Mp ipıı lüriiyt'nin \m jrtnndtB ÜCRETSİZ
www.Phittpi.com.tr.
- PHİLİPS
#ıVfa|:fe, İMfdaUa ytye.
Kızlanmızı Yine
Kendileri Kurtaracak
Prof. Dr. MUSTAFA ALTEVTAŞ
• • niversite kayıtlannın başlama-
U
sı ile, laik, demokratik rejimi
şeriat düzenine dönüştürmek
isteyenlerce çarşaflama ve boh-
çalamanın. toplumsal sorunla-
rımızın başına yerleştirilmesi
ve cumhuriyetin savcılannın kayıtsız ba-
kışlan altında 'cihat' çagnlanna dönüşme-
sinin nedeni, önce de söylediğimiz gibi. kul
ve köle üretim bataklıklannın kurutulma-
sına yönelik girişimlerin yarattığı "karaba-
sandır'. Önceleri, Istanbul, Hacettepe ve Do-
kuz Eylül üniversiteJerinin bazı bölümle-
rinde uyulmaya çalışılan anayasaya sada-
kat, yargı kararlanna uyma ve devrim ya-
salanna saygının, YÖK"ün dirençli tutumu
ile, tümü ile çarşaflanıp bohçalanarak iç edil-
miş, şeriatçı güçlerce teslim alınmış üni-
versiteierde de uygulamaya sokulmak is-
tenmesi, şeriatçı kesimi ayağa kaldırmış,
harekete geçirmiştir.. Bunlardan Ameri-
kancı şeriatçılar (ılımlı Islamcılar), uzun
erimli erekleri için, taktik olarak, kendi
dinci okullannda çarşaflanma ve bohçalan-
manın terkini önermişlerdir. Laik-demok-
ratik cumhuriyeti din kurallan üzerine te-
mellendirmek isteyenlerden partileşenle-
ri, çarşaflanma ve bohçalanmayı, bir demok-
ratik hak, özgürlük biçiminde topluma
yurtturmaya ve yandaş derlemeye giriş-
mişlerdir.
Başbakanın, partisindeki yardımcısı ile
birlikte yukanya aktardığımız eğilimi, il-
kinden yükseğine. bütünü ile çarşaflamak
ve bohçalamak isteyenlere verdiği destek
ne yazık ki büyüktür. Hele hele, eğer çar-
şaflanmak ve bohçalanmak isteği, dinsel
inançtan kaynakJanıyor ise, bunu belirli
bir yaşla, belirli bir giysi ile belirli bir ka-
mu görevi ile sınırlı tutmanın anlaşıhr ve
haklı nedeni yoktur. Sayın Ydmaz'm en gü-
lünç gelen önerisi ise, savlanan dinsel inan-
cın gereğini devlet baremindeki yere göre
saptamak istemesidir. Siz, anayasanın 2,14
ve 24. maddelerini ortadan kaldınp, cum-
huriyetin nitelikleri arasından laikliği çı-
karttıktan, devletin toplumsal, ekonomik,
siyasal ve hukuksal temel düzenini din ku-
rallanna dayandırdıktan sonra bu kuralla-
nn 'ştı ya da bu aJanda', "şu ya da bu bi-
çünde', 'şu ya da bu kamu görevinde' uy-
gulanıp uygulanmayacağını sınırlandıra-
mazsınız.
Ülkeyi, bir önceki hükümet tarafindan
içine düşürüldüğü rejim ve devlet bunalı-
mından kurtarmak ile görevli kılınan hü-
kümetin başınm, cumhuriyetin temel ilke-
lerine bu türden yaklaşması, demokrasi ve
laikliğin, çağdaşlık ve uygarlık oldugu-
nuri, çağdaş yaşam biçimini oluşturdufu-
nun ayırdma varamadığıtıın yadsınmaz ka-
nıtıftr '• ' ' " ^ '•' '"
Bakınız çevrenize, çarşaflanma ve boh-
çalanmanın hoşgöriilmesi, toplumu çag-
daş uygarlık düzeyinin ûstûne çıkarma ve
Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik niteliği-
ni koruma amacı güden devrim yasalan-
nın çiğnenmesi, dinsel, mezhepsel, tarikat
ve cemaat adacıklannın oluşmasına neden
olmadı mı? Örtünme konusunda, Kuran
dersi için verilen izin, imam- hatip okul-
lan ile Kuran kurslannda, ilahiyat fakül-
telerinde, yûksek tslam enstitülerinde, Is-
lami ilimler fakültelerinde, tam bir baskı
aracına dönüşerek tüm dersleri ve tüm genç
kızlanmızı, çocuklanmızı sarmalamamış
mıdır? Gösterebilir misiniz, anılan dinsel
okullarda tek bir başı açık, saçlannı rüz-
gânn ellerine bırakmış öğrenci ve öğret-
men?
Toplumsal ve kamusal düzen, kısmen
de olsa, din kurallanna dayandınldıktan
ya da buna izin verildikten sonra "Sen bu
inancım, benim beliriediğim sınırlar için-
de, giysilerte yaşayabilirsin!" diyemezsi-
niz.
Birazcık şeriat-birazcık laiklik, şu alan-
da şeriat kurallan, bu alanda laik hukuk ku-
rallan derseniz, demokratik, laik hukuk
devletinin, Islami cumhuriyete dönüştü-
ğünü görmekte çok gectkmezsiniz. 28 §u-
bat 1997 MGK kararlan ve sonrası uygu-
lamalar. Sincan'dan geçen tanklar, iist üs-
te yapılan komutan toplantılan, 1 milyo-
nu aşkın insanın Anıtkabir'i ziyareti, üni-
versite öğretim üyelerinin, başlannda rek-
tör ve dekanlan ile laiklik yürüyüşleri, şe-
riat golünün demokratik-laik cumhuriyet
kalesine ginnesinin önleyicisi olmamış
mıdır?
Başbakan, bu sorunun çözümlenmesini,
şeriatçı çevreler ise, şimdileri bıraktıklan
'Allah'ınipi' yerine sanldıklan 'demokra-
si ve insan haklan"(!) bağlammda çözüm-
lenmesini, yani çarşaflanma ve bohçalan-
manın kabul edilmesini, kamusal ve top-
lumsal alanın, açıktan şeriat kurallanna
dayandınlmasını istemektedirler. lstedik-
leri, uzlaşma değil, laik hukuk kurallannın
teslim bayrağının çekilmesi, yenne şeriat
bayrağınm dalgalandınlmasıdır.
Ülkenin değil, ama hiç olmazsa üniver-
sitenin çarşaflanıp-bohçalanmaması için
ugraş içinde olan ve bu nedenle de gerici
ve şeriatçı çevrelerin hedefıne oturan YÖK
ise, rejime yönelik olarak, geçmişte işle-
diği suçunun bedelini ödemektedir. YÖK,
anlı-şanh ve şimdiler Doğramacı Vakfı
Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baş-
kanı Prof. Dr. thsan Doğramaa'nın başkan-
lığında, 4 Aralık 1988 gün ve 20009 Sayı-
lı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Yükse-
köğretim Kunımlan Öğrenci Dtsiplin Yö-
netnıeliği'nın 7. maddesine getirilen deği-
şik (h) fikrası ile, 3511 sayılı yasa ile ge-
tirilen dûzenlemenin aynısını, "Dini inanç
nedeni> le IK>> un ve saçlarörtü veya türban
ile kapatılabilir" kuralını getirmişti. YÖK.
işte bu suçun bedelini ödüyor. Danıştay 8.
Dairesi de 7 Temmuz 1989'da anılan yö-
netmelik maddesini ".„ bir yasa kuraüna
dayanmaksızuı anayasanın ödün \erilme-
si diişunülemeyecek cumhuriyetin temel
niteliklerine ilişkin laiklik ilkesine, 174.
maddesinde yer alan devrim yasalarmın
korunması ilkesine ve aynca anayasanın
10. ve 24. maddelerinde yer alan kurallara
avkın otduğundan.." oybirhğı ile iptal et-
miştir. (*)
Görüldüğü gibi, önce YÖK ve sonradan
hükümet tarafindan gerçekleştirmek iste-
nilen ve cumhuriyetin laiklik ilkesini çö-
kerten bu düzenlemeler iptal edilmiş olma-
sına karşın bugün hâlâ bu düzenlemelenn
yarattığı kargaşa ve karmaşa sürmektedir.
Anayasal suç işleyenler, ülkenin rejimini
dinsel esasa dayandırmak isteyenler, şim-
diler, ülkeyi rejim ve devlet bunalımından
kurtarmaya soyurunuş görünmekteler. "ÜW
kenin kurtancılardan kurtanlması gere-
kir" özdeyişinı, bu ıki hukuksal düzenle-
me göstermıyor mu?
Olayın dinsel olmadığının en belirgin
kanıtını, çarşaflanma ve torbalanma üze-
rinden siyasal çıkar sağlamak yolunda gö-
zü dönmüş bezirgânı oynayan Prof. Dr.
Tansu Çiller'in, kendısine, "Türban ko-
nusundakiçıkışiannızherkesin dikkatini çe-
kiyor. Bu konularda politikanızda bir de-
ğişiklik mi var" sorusuna verdiği "Bunu ben
yapmazsam ojiar FaziletPartisi'negklecek."
(Hürriyet, 16.9.1998) yanıtıdır. Dinsel sö-
mürüyü bu denli açıkça ortaya koyan bu
yanıt üzerine, bu çirkin oyunda siyaset sah-
nesine fırlatılan, fırlatılrnak istenilen genç
kızlanmızı kim, nasıl kurtaracak?
Kurtuluşu, ulusun uyanık bekçiliginin
yanında, genç kızlanmızın bu oyunun ayır-
dına varmalannda görmekteyiz. Üniver-
siteye, ilk kez 1914'te kabul edilen kızla-
nmız, o günlerde, tesettürün tutsaklığından
kurtulma yolundaki çabalannda, günün
rektörünü karşılannda bulurken, dönemin
aydınlannı ve SabihaZekeriyaSertel'i yan-
lanndabulmuşlardır. Tesettüre karşı sava-
şıma, yuminçi yüzyıltn ilk çeyreğinde, Da-
rülfünun'un kız ögrencileri katılmış ve
Cumhuriyet'in ilanından hemen son-
ra( 1924'te), henüz bu alanda yasal bir dü-
zenleme yapılmamışken kız öğrenciler
kendiliklerinden tesettürü bırakmışlardır.
O güne kadar, yüz ve eller dışında, vücu-
dun her yanının gizlenip saklanmasına
özen gösteren Darülfünun (Istanbul Üni-
versitesi) Tıp Fakültesi ögrencilerinden bi-
rinin, kimya laboratuvannda, pratik çalış-
malannda bulunurken başındaki türban bi-
çimindeki örtüyü çıkanp atması ve sıkın-
tılı bu çalışma durumundan kendisini kur-
tarmasından sonra arkadaşlan da onu iz-
lemişlerdir(Bkz. Prof. Dr. T. Haüpoğlu; Tür-
kiye Üniversite Tarihi, Selvi Yayınlan, An-
kara, 1998).
Ey siyaset, tarikat, cemaat ve ticaret be-
zirgânlan, çekin ellerinizi çocuklanmızın
üzerinden.
(*) Haksızlık etmemek için, devletin te-
mel düzenini, din kurallanna dayandırma
suçunu işleyen o dönemin YÖKüyelerini,
tarihe bir dipnot düşmek için sıralamak-
tayarar var: Prof. Dr. thsan Doğramacı;
YOK eski başkanı, şimdiler Doğramacı
Vakfı Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heye-
ti Başkanı, Prof. Dr. Turgut Akıntürk; A Ü
Hukuk Fakültesi, şimdiler Adalet Bakan-
lığı Komisyon Başkanı, M. Uygur Tazebay;
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli He-
veti Başkanı, KutluSavaş; eski Başbakan-
lık YDK Başkanı, şimdiler RTÜK Başka-
nı.
Prof. Dr. Kamil Mutluer; YÖK üyeli-
ğinden sonra Başkent Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanı, şimdiler Sayıştay Baş-
kanı. Doç. Dr. (şimdi Prof.) thsan Sezal;
eski MEB Müsteşan, şimdiler Çankaya
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, Dur-
muş Yalçın; eski Vali, şimdiler YÖK üye-
si, Prof. Dr. Nihat Nirun, Prof Dr. ArifÇağ-
lar, Prof. Dr. Orhan Baysal, Abdullah Asım
tğneciler, Prof. Dr. Ömer Yiğitbaşı, Saba-
hattin Okutan, Yener Dinçmen, Erdoğan
Öner, Mustafa Ernam, Em. Tümgeneral
Lütfîi Sel, Prof. Dr. Mahir Büvükpamuk-
çu, Prof. Nüvit Kodallı. Prof. Dr. Cemil Şen-
var, Prof. Dr. Zevnep Korkmaz, Prof. Dr.
Tahsin Özgüç, Prof. Dr. ServetBüir, Prof.
Yaşar Önen.
BEYKOZ 2. ASÜYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1998/390
Davacı Haydar Yaran vekilı müvekkilinin babası olan Beykoz Dereseki Köyü Nüfu-
su'nakayıtlı 1302 doğumluCemal ve Zekiye'den olma Refık Yaran'ın 1963 yıündaani-
den kaybolduğunu, o tarihten beri kendisinden hiçbir haber alınamadığını, tüm arama-
lann da sonuçsuz kaldığtnı ıddia ile M.K.'nun-31. maddesi uyannca gaipliğine karar
verilmesiru istemiştir. Gaıp hak^unda bılgısi olanlann ilan tarihinden itibaren bir yıllık
süresı içerisınde mahkememıze bildırmelen, ya da gaıbin bu süre içersinde mahkeme-
mize bizzat müracaat etmesi, aksi takdirde M.K.'nun 31. maddesi uyannca gaipliğine
karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 6.10.1998
Basm: 48268
OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1994/6
Davacılar Zarife Çağatay ve arkadaşlan vekilı Av. Orhan Öztürk tarafindan davahlar
Mustafa Ayar ve arkadaşlan aleyhine Osmancık ilçest, Baldıran kö>r
ü, 532 ve 382 par-
sellerin kısmen iptaline dair dava açılmış ve yapılan yargilamalan sırasında tüm ara-
malara ragmen bulunamayan Yaşar Güder'e Han yolu ile davadan haberdar edilmesine
karar verilmiş olmakla: Osmancık ılçesi, Baldıran köyünden Alı oğlu Yaşar Güder'e
yukardaki davanın dunışmasının 12.11.1998 günü saat: 09.50'de yapılacağı davetiye
yenne geçerlı olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 5.10.1998 Basın: 48240
PENCERE
Pinochet'nin Başına
Gelen Nedir?..
Tarih Baba'nın sağı solu yok!..
Şili'nin eli kanlı diktatörü Augusto Pinoche
Ugarte, Londra'da tutuklandı.
Uluslararası hukuktayeni biryaprakmı açılıyor?
•
Pinochet ne yapmış, suçu ne?..
Neler yapmamış ki!..
On yedi yıl süren diktatörlüğü döneminde nicı
suçsuz insanın canına kıymış...
Herif cani...
Katil...
ömür boyu senatör...
Şili'de güçlü.
Ispanyol Yargıç Baltasar Garzon, Interpol ara
cılığıyla Pinochet'nin teslim edilmesini istiyor. Çün-
kü General, diktatörlüğü süresinde epey Ispanyo
da öldürmüş. Pinöchet, ameliyat için Londra'y^
getincetutukJanıyor. Ingittere, Pinochet'yi Ispanya'ye
teslim ederse, Şili'nin eski diktatörü ünlü diktatöı
Franco'nun ülkesinde sanık sandalyesine oturtu-
lacak...
Ispanya, kırk yıl diktatör Franco'nun zulmü altın-
da yaşadı, gık diyemedi; şimdi hıncını eski Şili dik-
tatörü Pinochet'den mi çıkarmaya kalkışıyor?..
Eşeğini dövemeyen, semerini döver.
•
General Pinochet, 11 Eylül 1973'teCumhurbaş-
kanı Salvador Allende'yi devirmişti.
Allende, Marksistti.
Ama seçimle iktidara geçmişti.
Şili Sosyalist Partisi kuruculanndandı, Halk Bir-
liği'nin önderiydi.
Pinochet, darbeyi gerçekleştirince, Allende diren-
di, teslim olmayı reddetti; gözünü kan bürümüş
General, Başkanlık Sarayı'nı topa tutarak Allen-
de'yi öldürdü.
O günü bugün gibi anımsanm.
Tuzla'daki BasınTatil Köyü'ndeydim. llıkbirson-
bahargünüydü. Denizçarşaf gibiydi. Gökmasma-
viydi. Yaşadığımız an ile geleceğin çakıştığı bulut-
suz bir bilincin saydamlığında, yüreğimin sıkıştığı-
nı duyumsamıştım. Pinochet, 1974 te anayasayı yü-
rürlükten kaldıracak, düzenlediği halkoylamasında
yüzde 75'le sandıktan çıkarak cumhurbaşkanı ola-
caktı.
Bugün 82 yaşında.
Ameliyat için gittiği Londra'da tutuklanması, ka-
vanoz dipli dünyanın Sultan Süleyman'a bile kal-
mayacağını vurgulayan güncel göstergedir.
Şili'nin koruduğu diktatörün, ülkesinde değil, Av-
rupa'da tutuklanması bir ilginç olay...
Gözümüzü açar mı?..
•
Bizim Kenan Evren Paşamız kurnazdır, sağiığı
dayerindedir...
Allah uzun ömür versin!..
Bizimkinin zaten Pinochet'ye benzer yanı yok; ger-
çi "Asmayalım da besleyelim mi" mantığıyla epey
masumun kanına girdi; ama 17 yıl sürecek bir dik-
tatörlüğe heves etmedi; yaptığı iş, siyasal partile-
ri kapatıp, lideıierini de kısa süreli hapsetmek ol-
du.
Yine de Kenan Paşa, -amefiyat olması gerekiıj-
se- sakın Avrupa'ya gitmesin; kendisini Türk dok-
torlanna emanet etsin...
Dünyadeğişti!..
Kimin ne yapacağı belli olmuyor; Interpol men-
terpol derken, adamın başına iş çıkanyorlar; 80
yaşından sonra bile Kenan Paşa, Tarih Baba'nın oyu-
nuna gelebilir.
Hem Türkiye güvenli bir ülke; Marmaris beton-
dan dünya cenneti; Muğla'nın Karabağlar'ı bağlık
bahçelik...
Yan gel yat, keyfine bak!..
T.C.
BAKIRKÖY 4. ÎCRA DAtRESİ'NDEN
MENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI
DosyaNo: 1998/2870 Es.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve
kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Birinci arttırmada 10.11.1998 günü saat 12.50-
13.00'te Değirmenbahçe Cad. Turgut Reıs Sk. 14'te ya-
pılacak ve o günü kıymetlerin yüzde 75'ine istekli bu-
lunmadığı takdirde 11.11.1998 günü aynı yer ve saatte
2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki arttırma be-
delınin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını
bulmasının ve satış isteyenin alacagına rüçhanı olan ala-
cakluıın toplamından fazla olmasının ve bundan başka
paraya çevirme ve paylann paylaştırma masraflannı
geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzerin-
den yüzde .... oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve
satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, mas-
rafı verildiği takdtrde şartnamenin bir örneğinin isteye-
ne göndenlebıleceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yu-
kanda dosya numarasıyla dairemize basvunnalan ilan
olunur.
Muhammen
krvTnetilira
8.000.000.000
Adedi
20.000.000
75.000.000
150.000.000
20.000.000
75.000.000
25.000.000
1
1
Cinsi. mahijtti ve önemO
nitehkkri
GIGT marka plastik şekillendirme
baskı makınesi.
Star LC-20 marka yazıcı
Aşagıda yazılı mahcuzlar Tevfık Fikret Sokak No: 11 adre-
sinde 1. satış 10.11.1998 günü saat 13.30-13.40, 2. satış
11.11.1998 günü saat 13.30-13.40 arasında yukanda yazılı
şartlarla sanlacaktır.
Bilgisayar takınu LEO marka 145
modeltakım
ABC marka AX1ON takım
Fakscihazı
Takım ABC Bilgısayar takımı
Star LC-15 marka yazıcı.
Basın: 49315
ERDEMLIKADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1995'665
Davacı Orman Idaresi tarafindan davalı ölü Fatma Serin
mırasçılan aleyhine açılan iş bu kadastro tesbitine ıtıraz dava-
smın yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karan ge-
reğınce;
Davalı Fatma Serin (ölü) mirasçılan olan dahili davalılar
Ahmet oğlu, 1934 d.lu Mehmet Serin. Mehmet oglu. 1956
d.lu Bayram Serin. Mehmet oğlu, 1962 d.lu Ramazan Senn,
Mehmet kızı, 1966 d lu Elife Serin, Mehmet oğlu 1969 d.lu
Bekir Serin, Mehmet oğlu, 1974 d.lu Ahmet Serin, Mehmet
oğlu, 1975 d.lu Mustafa Senn'ın tüm aramalara rağmen teb-
ligata yarar açık adreslen tesbıt edılememjş ve dava dılekçe-
sı ile birlikte duruşma gününün ilanen tebliğme karar veril-
mıştır.
Adı geçen dahılı davalılann duruşma günü olan 29.12.1998
günü saat 9.00'daki dunışmaya bızzat gelmelen veya kendı-
lennı kanuni bir vekılle temsıl ettımıefen, aksi takdirde du-
ruşmanın yokluklannda yapılıp karar verileceği hususu dava
dilekçesı yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın- 47766