Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yaym Koordinatörü Hikmet
Çetinkava# Yazıışlen Müduru tbrahim
Yıldız '• Sorumlu Müdur. Fikret llkiz
0 Haber Merkezı Müdüru. Hakan
Kara 0 Görsel Yönetraen Fikret Eser
Istihbarat: Cengiz Yıldınm # Kültür:
Handatı Şenköken 0 Spor: Abdülkadir
Yücelman 9 Makaleler: Sami Karaören
# Düzeltme: Abduliah Yazıcı # Fotograf:
Erdoğan Köseoğlu 0 Bılaı-Beige. Edibe
Buğra # Yurt Haberîen: Mehmet Faraç
Yajm Kunılu llhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Hikmet Çetinkayâ,
Şükran Soner. Ergun Balcı.
tbrahim Yddız, Orhan Bursau,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks:4195O270tzmırTemsilcisi:SerdarKızık,
H.ZıyaBlv 1352 S.Z3Ter4411220, Faks-4419117
• Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, inönüCd. 119
S. No.l Kat:l, Tel. 363 12 11, Faks. 363 12 15
Muessese Muduru Cstün Akmen 0
Koordınatör Ahmet Korulsan 9 Muha-
sebe Bûlent Yener • tdare Hüseyin
Gürer»lşi«me Önder Çetik • Bıİgı-
l$Iem \»il tnal 9 Bügısayar Sıstem
Mürmet ÇIkr*Saaş Faz&etKuz»
MEDYA C: • Yonetım Ku
Başkanı - Genel Mudur Gül
Erduran # Koordınatör R
Işıtman 9 Genel MudurYardım
SevdaÇobıuı Tel 514 07 f
51395 8O-513846M1.Faks 5138
Yayımlayan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm \e Y3yıncılık A.Ş
Türkocağı Cad 3941 Ca|atoğlu 34334 Isr PK 246 Istanbui Tel (0 212) 51205 05 (20hat) Faks-(0 212) 513 85 95
12EKİM1998 îmsak: 5.39 Güneş: 7.05 Öğle: 12.58 İkindi: 16.04 Akşam: 18.37 Yatsı: 19.58 www.cumhuriyet.com
Çarıklı
Kilisesi'ne
restorasyon
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) -
Nevşehir'ın önemli turizm
merkezlerinden biri olan
Göreme'deki Açıkhava
Müzesi'nde bulunan
Çanklı Kilisesi'nde
restorasyon çalışmalannın
devam ettiği bildinldi.
Nevşehir Müze
Müdürlüğü yetkilileri,
kilisedeki duvar resmi
sağlamlaştırma
çalışmalannın bu yıJ
içerisinde bitirilmeye
çalışılacağını belirterek
yaklaşık 10 milyar lıralık
bir harcama ile kilisenin
turizme kazandınlacağını
kaydettiler.
Az konuşmaya
• GAZİAINTEP(AA)-
GAP bölgesinde yilın ilk
yansmda, 1997'ninaynı
dönemıne göre yüzde
14.70 oranında daha az
telefon göriişmesi
yapıldığı bildinldi. Türk
Telekomünikasyon AŞ
Genel Müdürü Attila
Sezgin, GAP bölgesinde
1997'nin ilk 6 ayında bir
milyar 875 milyon 77 bin
12 olan telefon kontûr
değerinin yüzde 14.70'ük
düşüşle bir milyar 529
milyon 411 bin 95l'e
düştüğünü kayderti. GAP
bölgesi illeri arasında bu
yılın ilk yansında telefon
kontür değen en fazla
düşen illeri, yüzde 39.27
ile Şırnak, yüzde 25 ile
Adıyaman, yüzde 20.83 ile
Mardın oluşturdu.
YÖK'ten uyarı
• ANKARA (AA)-
Yüksekögretim Kunılu
(YÖK), üniversitelere yazı
göndererek bu öğretim
yıhndan itibaren,
ortaöğretim alan
öğretmenliğine yöneîik
sertifika veya pedagojik
formasyon programı
adıyla hiçbir şekilde
progTam açılmamasını,
sertifika prograrrn
açılırken mutlaka
YÖK'ten onay ahnmasını
istedi. Geçen yıllarda bazı
üniversitelerin YÖK'ten
izin almadan sertifika
programı actıklannı,
bunun çeşitli sorunlara yol
açtıgını ve ögrencilerin
mağdur durumda
kaldıklannı belirten YÖK
üyesi Prof. Dr. Barbaros
Günçer, bu konuda
dikkatli olunması ve
eğitim ve fen-edebiyat
fakültelerinde öğretmen
yetiştirme lisans
programlannın eksiksiz
uygulanmasını istedi.
75.yıl
kitapları
• TRABZON (AA)-
Trabzon ll Kültür
Müdürlüğü,
Cumhuriyefın 75.
yıldönümü nedeniyle 6
kitap hazırlıyor. tl Kültür
Müdürü Kenan
Sanalioğlu'ndan alınan
bilgiye göre
Cumhuriyet'in 75. yılı
etkinlikleri kapsamında
yöreye ilişkin efsane ve
hikâyeleri içeren ve
Haydar Gedikoğlu'nun
yazdığı "Trabzon
Efsaneleri ve Halk
Hikâyeleri", Yrd. Doc. Dr.
Rahmi Çelik'in "Milli
Mücadele ve
Cumhuriyetin İlk
Yıllannda Trabzon'da
Yerel Yönetim", Prof. Dr.
Mesut Çapa'nın "Faik
Ahmet Barutçu, Hayatı ve
Kişiliği", Selim
Cihanoğlu'nun "Kemençe
Metodu", Mustafa Reşat
Sümerkan'ın "Trabzon
Yöresi Geleneksel El
Sanatlan" kitaplan
üzerinde çahşmalar
sürdürülüyor.
Çocuk suçlu
uretiyoruz
• ANKARA (UBA)-
Aydın DSP Millervekili ve
TBMM Insan Haklan
Komisyonu Başkanı Sema
Pişkinsüt'ün soru
önergesine Adalet
Bakanlığı'ndan gelen
yanıt. korkunç bir tabloyu
gözler önüne serdi. Adalet
Bakanlığı verilerine göre
geçen yıl içinde ceza
mahkemeleri ve
DGM'lerde toplam 4 bin
272 çocuğun yargı önüne
çıktığı belirlendi.
MEB, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Yönetmeliği'ni değiştirecek
Zekâyı geliştirme modeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mil-
li Eğitim Bakanlığı, Rehberlik ve Psiko-
lojik Danışmanlık Hizmetleri Yönetme-
liği'ni değiştirerek rehberlik çalışmalan-
nı "kurumsalJasürma7
' karan aldı. lller-
de danışmanlık merkezi kuracak olan ba-
kanlık, öğretmen sıkıntısını aşmaya çalı-
şırken okullarda yapılacak rehberlik çalış-
malannı da gözetim altına alacak.
MEB, Rehberlik ve Psikolojik Danış-
manlık Hizmetlen Yönetmeliği'ni Talim
Terbiye Kurulu'nda tartışmaya açtı. Yö-
netmeliğin, "ögrencilerin 8. sınıfın sonun-
da yapılacak yönlendirme çalışmalan ve
yetenek- zekâ türierinin erken yasta betir-
lenmesi yönünde" değiştirilmesini iste-
yen bakanlık, danışmanlık hizmetlerini
de kunjmsallaştıracak. lllerde danışman-
lık hizmetleri kurularak, okulların yaptı-
ğı rehberlik çalışmalan izlemeye alına-
cak, rehber öğretmen yetersizliğınde ya-
şanan sıkıntılar Milli Eğitim Bakanlığı'na
raporedilerek gerekli önlemlerin alınma-
• Illere danışmanlık merkezleri kuruluyor. MEB, öğretmen
sıkıntısını aşmaya çalışırken okullardaki çalışmalan da gözetecek.
Yönetmelikte "Sözel, mantıksal, görsel, bedensel, müziksel,
iletişimsel, içsel zekâ" olarak sıralanan beyinsel yatkınlığın
geliştirilmesine yönelik yöntemler sıralandı.
sı istenecek. Ankara Anadolu Güzel Sa-
natlar Lisesi Müzik Bölümü Başkanı Sü-
leyman Tarman zekâ türierinin şöyle sı-
nıflandınldığmı anlattı:
DUsel zekâ: Şiir, mizah, hikâye, anlat-
ma, mecazlar. teşbihler, soyut ve simge-
sel düşünme becerisidir. Bu zekâyı hare-
kete geçirmek için hoşlandığınız bir hikâ-
yeyi okuyun ve hikâyenin sonunu kendı-
niz getirin. Bir dergiye abone olun ya da
günlük olaylarla ilgili izlenimlerinizi gün-
lüğe yazın.
Mannksal-matematikselzekâ: Bu zekâ.
kavramlan tanıma. sayılar ve geometrik şe-
killer gibi soyut sembollerle çalışma, bil-
ginin belirgin parçalan arasında ilişkıler
kurma, bu parçalar arasındaki farklı ba-
ğıntılan görme kapasitelerini gerektirir.
Bu zekâyı harekete geçirmek için; iki nes-
neyi karşılaştırma yoluyla çözümsel dü-
şünme egzersizleri yapuı.
Görsel-uzansal zekâ: Resım. grafik,
heykel gibi sanatlar, denizcilik, harita ya-
pımcılığı ve mimarlık gibi yüzey ve onun
içinde bilginin kullanımını gerektiren du-
nunlar, farklı derinlik ve açılardan obje-
ler arasında tasanm yapma yeteneği ile il-
gilidir. Bu zekâyı harekete geçirmek için
hayal gücünüzü arttıracak çalışma yapın.
Bedensel zekâ: Duygulannı vücudunu
kullanarak bir oyun oynayarak ya da ye-
ni bir ürün yaratirak ifade etme yeteneği-
dir. Bu zekâ türünde gelişmiş insanlar.
spor yapmayı ve dans ermeyi severler. Bu
zekâyı öne çıkarmak için dramatik bir
oyunda yer alın.
Müziksel-ritiımelzekâ: Ritmik ve tonal
kavramlan tanıma ve kullanma ile çevTe-
den gelen seslere, insan seslerine ve mü-
zik aletlerine karşı duyarlılık kapasitele-
rini içerir. Bu zekâyı çalıştırmak için mı-
nldanarak kafanızın içinde değişik titre-
şimler oluşturun.
Kişflerarası (iletişimsel) zekâ: Diğer in-
sanlarla sözel ya da sözsüz iletişim kur-
ma yeteneğini içerir. Buzekâyı çalıştırmak
için konuşan birini dinlerken aklı kurcala-
yan düşüncelere engel olun ve sadece bir
noktaya, onlann ne dediğine dikkat edin.
IçseJ zekâ: Insanın duygulannı, duygu-
sal tepki derecesini, düşünme sûrecini ta-
nıma, kendini yansıtma ve öz benliğini an-
lama yetisidir. Bu zekâyı çalışürmak için
dışandan bir gözlemci gibi duygu, düşün-
ce ve ruh halinizi izlemeye alın.
ArfhanİModası
K
, jModa dümasımn
< iinlü isimlerinden
Giorgio Armani,
ltal>a'run Milano
kentinde
önümüzdeki
>Tİın ilkbahar
ve yazı için hazırİadığı kreasyonu
tanitü. (RELTERS) " *A
Bursa
Çevre
faciasına
MesutYılmaz
el koydu
LEVENTGENCELLİ
BURSA - Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'nün Turkıye'nin en ünlü sıcak su mer-
kezi Çekirge'de yaptırdığı Polis Rehabili-
tasyon Merkezi'nin inşaanndaki kaçak son-
dajla meydana gelen çevre ve turizm faci-
asına Başbakan Mesut Ydmaz el koydu.
Turizmcilerin ve ANAP Bursa millet-
vekillerinin isteği üzerine kaçak sondajm
yapıldığı bölgede dün sabah inceleme ya-
pan Başbakan Yılmaz, bürokratlann ka-
çak sondaj sonrası ortaya çıkan ve debisi
saniyede 116 litreye ulaşan çatlakla ilgili
anlattıklannı dinledi. Bürokratlann, "Bu-
lunan bu su nimertir. Bu sudan oteUere es-
tisi gibi hat çekerefcsu «recegn" savunma-
sına Çekirge Mahallesi Muhtan Mehmet
'rtçkeser müdahalc etti ve polisierin en-
gelleme çabalanna karşın Başbakan'a böl-
genin gerçeğini şu sözlerle anlattı:
"Sa>ın Başbakan, bürokratiar sizi >
<
aml-
byor. Gerçeği seçümiş birinin ağzmdan din-
leyin.Bu birfeiaket Çok verimlL,zengin bi-
rini öMüriip mirasını pa> laşmaya benziyor
anlaülanlar. Bizim yüz>illardır bolgeye sı-
cak su sagla>an iki kaynağunız kaçak son-
daj nedeniyle kurudu. Buranın kapauhpes-
ki halinc dönüştürülmesini bekliyoruz."
Bursa Emniyet Müdürü Kemal Bayrak,
Başbakan Yılmaz'a bilgi aktardı. Kemal
Bayrak'ın "Hatabyız, MTA'ya danışma-
dan kazı yapök. Gereldrse bûrayı kapao-
nz" sözlen üzenne Yılmaz'ın "Başkası
vapsa alır götürürsunüz. Gereğini yapuı"
dediği duyuldu.
'Gençlerin aynada göremediğini, yaşlılar tuğlada görür'
70'lîk gençlerden anılar
MUTLU SERELİ
ANKARA - Onlar hüznü ve se-
vinci birarada yaşadılaro gün... Göz-
yaşmı ve kahkahayı; geçmişi ve bu-
günü; yaşhlığı ve gençliği bir arada
yaşadılar. Türkiye'nin heryanından
gelen ve yaş ortalaması 70'i bulan
yaklaşık 80 "genç" bir araya geldi-
ler. Şarkılar, marşlar söyledüer, fık-
ralaranlattılar, coştular, dans ettiler;
an geldi ağladılar. "Gençterin ayna-
da göremediklerini yaşhlar bir tuğla
parçasmda görürler" dediler ve ulu-
sal mücadeleden Cumhuriyet'in 75.
yılma uzanan anılannı paylaştılar.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir-
geme Kurumu'nca düzenlenen 3.
Yaşlılar Kurultayrnın son gününde
Eskişehir'in Yunus Emre ilçesinde
düzenlenen pıknik. yaşamlanndaki
güzel anılardan biri oldu. Lise yılla-
nnda Atatürk'ü ilk gördüğü günü
yaşamının en mutlu, onun öldüğü
günü ise yaşamının en acı anı olarak
kabul eden 81 yaşındaki Müyesser
Gürtürk, anılannı geziye katılanlar-
la paylaştı. Atatürk'ü görmek için
okûl bahçesininparmaklıklanna dog-
ru tüm ögrencilerin koşuşturmasını
anımsıyor:
"Atatürk, kız lisesinin hemen ya-
nındaki belediye bahçesinde5-10 da-
kika dinlenecekmiş. Bdediye bahçe-
si ile okul bahçesi arasında demir
parmakuklar var. Biz küçücük heye-
canlı kuşlar gibi koştuk Atatürk'ü
görmeye. Keçikrin birbirinin arasın-
dan başını sokupvemedoğru tızanış-
lan gibi arkadaşlarunı itelediğimi ve
gözümün biriyle Atatürk'ü gördü-
ğümü hatniıyorum. Atatürk, Seyhan
nehrine doğru daknış, elinde içtiği
yanm ayran. Onu hiç unutamıyo-
rum."
Yal0Kasıml938sabahı...
"Hata> dönüşünden sonra hasta-
lıgı etap etap arttı. Okulumu/un bir
tane radvosu vardı. Biz de her tenef-
81 yaşındaki Müyesser Gürtürk, anılaruu geziye kaölanlaria paylaşü.
fiiste çıkıp radyoyu dinliyoruz. Rad-
\TXlan zaman zaman Atatürk'ün has-
tahğı ile ilgili bilgiler veriljyordu. Bu
böylece bir 10-12 gün devam etti. 12.
günün sonunda, radyodan bir ses:
Atatürk'ü ka>bettik. Bunu duyunca
taş salonda herkes birden ağlamaya
başladL Sanki bütün düşmanlar sı-
mrdan birer birer girecekler ve Tür-
kiye'yi istila edecekler korkusuyla
harap oldum ve ağiamam devam et-
ti."
'Ne zoriuklaria çalıştik'
1960'tan 1988'e kadar Muğla'da
"Devrim" gazetesini kendi lusıtlı
olanaklanyla aralıksız çıkaran, daha
sonra da bir başkasına devTeden ga-
zeteci Hasan Nuri Öncüer, o dönem-
de ne zoriuklaria çalıştıklannı anla-
tıyor:
"O zaman şimdiki olanaklann hiç-
biri yoktu. El pedallanyla çalışırdık
biz. Haberi kendin hazuiarsın, tashi-
hini, yazmasmı, baskısuu her şeyini
kendin yaparsın. Dagıtımını kendin
üstienirsin. Yerel gazetenin saüş im-
kânıçokdüşüktür.Okurukendinegö-
redir. 1960'h yülarda Muğla Vali-
si'nin yolsuzluk yapöğını belgeledim
ben. Günlerce o haberieri yazdun. 25
kuruşa saolan yerel gazete 5 Braya çık-
tı karaborsada. Ve o yerel gazetenin
haberieri} le \ah' görevinden ahndı."
Sıvas'tan gelen Niyazi Çiftçi, Kur-
tuluş Savaşı'ndadedelerini yitirdiği-
ni, ailesinin çektiği acılan gözyaşla-
n içinde anlatırken "Bizler, Cumhu-
riyet çocuklanyız. Dedelerimiz bu-
nun için şehit oldu. Cephesini biliyo-
runı da mezarını bUmiyorum. Dede-
lerimin can verdiği bu Cumhuriyet'i
ancak biz deölürsek, bizleri yok ede-
bilirlerse ki buna da güçleri yetmez,
yozlaşüramazlar. Bizler bir ölür bin
diriHriz" diyor.
Londra
2. Beyazıt'ın
usturlabı
müzuyedede
e-posta : tan @ prizma. net tr
ÖZGENACAR
Londra'da birer gün
ara ile yapılacak iki mü-
zayedede, Ikinci Sultan
Beyazıt'm özel usturla-
bı (yıldızların uzaklık
ölçeri ) 70 bin sterline
(33 milyar lira) ve 17
yy.'da yapılmış bir Uşak
halısının da 65 bin ster-
line (31 milyar liraya) sa-
tılması bekleniyor.
Sotheby's Müzayede
Evi'nce çarşamba günü
185 halı ve kilim açık art-
tırmaya çıkanlırken bun-
lar arasında 17. yy.'da.
408X210cm. boyutun-
da yapılmış yıldız madal-
yonlu bir Uşak halısı dik-
kati çekiyor.
17. yy. AvTupa resim-
lerinde sıkça dekor olarak
kullanılan bu halının çok
iyi korurunuş olduğu, 376
XI67 cm. boyutundaki
benzerinin ise sadece 5
bin sterline satılabilece-
ği bildiriliyor. Aynca 16.
yy.'da yapılmış, 140X98
cm. boyutunda ve New
York Metropolitan Sa-
nat Müzesi'nde bir ben-
zeri bulunan iki nişli bir
Uşak hahsına ise 10 bin ster-
lin bekleniyor. Perşembe gü-
nü düzenlenecek Islam Sa-
nat Eserleri Müzayedesi'nin
en değerli eserlerinden biri
olan ve gökbilim çalışma-
lannda kullanılan pirinçten
Sultan Ikinci Beyazıt için
özel yapılmış bir usturlabın
önemli birçekişmeye sahne
olacağı öne sürülüyor. Uz-
manlar, bu eserin Ikinci Be-
yazıt için yapılmış iki ustur-
laptan biri olduğunu, başka
herhangi bir Osmanlı Sulta-
nı için özel bir usturlap ya-
pılmadığını, benzerinin Top-
kapı Sarayı'nda bile bulun-
madıgını vurguluyorlar.
13. yy.'da Selçuİdu gökbi-
Usturlabın 33 milyar lirav
saOlması bekleniyor.
liminin etkisinde, 14-16
yy.'da gelişme gösteren O'
manlı astronomi çalışmal:
n dikkate alındığında, b
eserin bu açıdan da öneı
taşıdığı belirtiliyor. Ikin«
Beyazıt'ın, Semerkant'tal
Uluğbey Gözlemevi'ni
Müdürü Kadızade El-Rı
mi'nin tonınu Miram Çel
bi'den matematik ve astr(
nomi dersleri aldığı biliniyc
12 burcun da yer aldığı, 9
cm. çapında, 6 mm. kalınl
ğmdaki usturlabın 1505 y
lında el-Ahmar el-Nujuu
eJ-Rumi tarafından yapıld
ğı, üzerindeki Hintçe \
Arapça yazılardan anlaş
lıyor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Sistem'in 'Köpekleri', 'Çuvalladı'!..
Sanınm Hâlkle Edip Hanım duyurmuştur:
'Millî Mücadele'nin, zorlu yıllan; Moskova ile mü-
nâsebetlergelişince, Moskova 'bolşevikliği'öneriyor;
bunun üzerine, Mustafa Kemal Paşa çekilmiş; bir sü-
re, nedtr, nedeğildirofHj incelemiş; vardığı sonuç, açık-
tır ve nettir.
"... bolşeviklik, amele sınmna müstenid bir na-
zariye; sanayimiz mevcut olmadığına göre, ame-
le sınıfımız da yok mesâbestndedir; binaenaleyh,
bolşevikliğin, memleketimizde tatbik kaabiliyeti
yokturi"
Dr. Şefik Hüsnü bey de, bir çalışmasında, (Türki-
ye ve Içtimai Inkılâp, 1333) benzer bir saptama yap-
mıştır. Peki, sanayii olmayan ülkede işçi sınrfı olmaz
da, burjuvazi olur mu? Belki de, asıl cevabı aranma-
sı gereken soru buydu.
Osmanlı 'burjuvazisi', gayr-ı müslim(mason 'komp-
rador', yâni ecnebi sermayesinin maşası bir avuç
'alafranga' tüccardan ibâretti; mâhiyeti icâbı, 'işbir-
likçi' bunlar: Ankara'nın 'zaferi' üzerine süpürülürier;
öyleyse, Tûrkiye'de cumhuriyeti (demokrasiyi) nasıl
gerçekleştireceksiniz? 'Gerçekçi' Mustafa Kemal
Paşa, bunun farkında olmaz mı? Olmuştur: Inkılâbı,
üç temel 'Misâk-ı MillTye bağlaması bundandı: si-
yasette, iktisatta, hukukta, maarifte 'tam bağımsızlık'
(anti/emperyalizm); ama aynı zamanda, iktisatta, Sa'y
(Emek) Misâk-ı MillTsi: ezici çoğunluğu yoksul (ka-
fa başına yıllık geliri 30 dolar civannda) 'Mazlum bir
Millet'in el ele, omuz omuza vererek kalkınması:
önce 'cumhuriyeti, sonra 'demokrasi'yi oluşturma-
sı! Bu arada, 'milli burjuvazi'ntn gelişeceğine inanılı-
yor.
Izmir Iktisat Kongresi'nden, 30'lu yıllann ortala-
nnadeğin bu bekleniyor; bakılıyorki, 'öze//ces/m'den
hayır yok, gelsin devietçilik, Kamu Iktisadi Teşekkül-
leri! Cumhuriyet'in 'karma ekonomi' modeli, 1e-
peden inme' bir emir değil; 'muayyen bir zaman,
muayyen bir yerdeki, sosyal ve ekonomik sartla-
nn getirdiği' bir sentez, bir çözümdü; sonucun ba-
şansız olduğunu kimse söyleyemez: baksanıza, ge-
linen yere: kafa başına düşen yıllık getir, 'resmen'
3.000, gayr-ı resmi olarak, 5.000 dolann üzerinde sey-
rediyor. Yola 30 dolar'dan çıktığımız hesaba kaülırsa!...
Değil mi ya?
zurnanın 'zırt' dedlğl yer...
Benim sık sık 'sera burjuvazisi' diye dalga geçti-
ğim 'ulusal burjuvazimiz'; 30'lu yıllann ikinci ya-
nsından başlayarak, bazı uyanık (kimisi bakkal, kimi-
si eczacı, kimisi hamal) 'taşra esnafı"y\a; merkeziyet-
çi bürokrasi diktasına yönelen Ismet Paşa yönetimi
arasındaki, 'uzlaşma'dan; 50'li yıllardan itibaren ise,
kamu işletmelerinde başanh olmuş bazı tecrübeli bü-
rokratlann (Kâzım Taşkent vb.), işadamlığına -ikti-
dar desteğiyle- soyunmasından ortaya çıkmıştır; o
yüzden, 'oligarşi çekirdeği' kolayiıkla oluşabiliyor.
Şimdi sıkı durunuz: 'özelleşbrme' deneyi, fiyaskoy-
lasonuçlanan Rusya'da; halk, ülkenin 'HırsızBaron-
lar'la, eski Vüksek bürokratlar'ın ittifakından oluş-
muş, bir 'oligarşi' tarafından yönetildiğini söylemek-
tedir. Orada da, klâsik şemaya uygun bir burjuvazi yok,
demek ki aynı süreç işlemiş! Şu farkla ki, Ruslar ül-
kelerini daha az, kendilerini daha çok düşünmüşler
ulusal serveti yağmaladıktan başka, 'Sistem'den ak-
tanlan servetj yatınma ayıracak yerde, Mafia işbirli-
ğiyle yurtdışına kaçırmışlar!
İyi de, 'Sistem' bunu denetlemiyormuydu? Denet-
lemez mi hiç? Rusya dahil, bütün çevre ülkelerine 'de-
mokrasi'yi ve 'serbest piyasa ekonomisi'ni dayatan
kim? 'Sistem' değil mi? 'Sistem' ve onun 'bekçi kö-
pekleri', Para Fonu (IMF) ve Oünya Bankası! On-
lann Yeni Dünya Düzeni sûrecini akıllıca gözleyip, us-
ta telkin ve önerileriyle, 'piyasa ekonomisi'nde ace-
mi bu Mafia bozması 'burjuvalan', yönlendirmesi ge-
rekmiyor mu?
Işte zurna burada zırt diyor.
'Sistem'. 'organlarınr suçluyor!
Unü dünyayı tutmuş 'spekülâtör' Georges Soros,
Wall Street Joumal'da yazıyor:
"... Rusya'daki krizle bunalım ve sebepleri ay-
dmlanmıştır; uluslararası bankacılık 'sistemi'nin,
yapısında bulunan eksiklikler ve çatlaklan ulusal
bankalann, kendine özgü 'sistem'lerinin çökme-
sine neden oldu; bu, sarsıntı yarattı, yabancı ya-
tnmcılar kaçtlar; neticede bankalar sıkıntıya düş-
tü ve küresel güvensizlik ortamı oluştu..."
"... küresel kapitalist 'sistem' errtegre bir çalış-
ma yapmamış; bu, uluslararası para otortteleri-
nin ö'âni IMF ve Dünya Bankası'nın) yetersiz/iğinin
bir kanıtı olarak ortaya çıkmıştır. IMF programla-
n bir işe yaramıyordu; sanayileşmiş yedi ülkenin
çabalan da, Rusya'da boşa çıktı..." (Cumhuriyet,
17 Eylül 1998.)
International Herald Tribune'de Richard Med-
ley yazıyor:
"... eğer IMF, yedi sanayileşmiş ülke ve ABD,
1980'lerde Lâtin Amerika ülkelerine önerdikleri
formülleri, günümüzün dünyasında 'dayatmaya de-
vam eder
1
ve bencil davranışlannı değiştirmezse;
kapitalizme zaten sağlamca bağlı olmayan dün-
ya nüfusunun üçte ikisinin 'serbest pryasa'dan
uzaklaştığına tanık olacağız."
Bunlar 'Sistem'in gazeteleri, yazanlar 'Sistem'in uz-
manlan; nasıl Friedman ya da Fuller, YDD'yi hangi
toplumsal ortamda uyguladıklannı nasıl bilmedikleri-
ni şimdi itiraf ediyorlarsa; bunlar da, 'Sistem'in gö-
revli organlannın, 'çuvalladığını' açıklıyorlar.
Açıklamalan, aynı 'özelleştirme/küreselleşme'
çarkına kendini kaptırmış ülkemizi de şüphesjz yakın-
dan ilgilendiriyor, oysa gördüğümüz nedir? Ülkenin,
krizden hemen etkilenmeyişinin; 'Sistem'in 'da-
yatmasına', alttan alta direnişinden ileri geldiğini
fark etmeyip; yetkiliferimiz hâlâ IMF gibi, Dünya
Bankası gibi, ipliği artık pazara çıkmış kuruluşlarla,
al takke ver külâh, iş yapıyor; bu yetmezmiş gibi, on-
lann yüzünden batmış olan ülkeler, 'reform' lâfı-
nı rafa kaldırmakla yetinmeyip, yeniden 'kamula ş-
tırma'ya yöneldikleri halde; nasılsayağmadan kı \x-
tulabilmiş, en güçlü ekonomi kalelerimizı, yâni KİT" ,e-
ri, şuna buna peşkeş çekiyoriar.
Ne? Nasıl? 'Kamulaştırma' mı dedim? O n; a s
söz?
Ona da bir bakanz.
. prizma.nettr/AILHAN
http7/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm