18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yaym Koordinatörü Hikmet Çetinkava# Yazıışlen Müduru tbrahim Yıldız '• Sorumlu Müdur. Fikret llkiz 0 Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kara 0 Görsel Yönetraen Fikret Eser Istihbarat: Cengiz Yıldınm # Kültür: Handatı Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler: Sami Karaören # Düzeltme: Abduliah Yazıcı # Fotograf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılaı-Beige. Edibe Buğra # Yurt Haberîen: Mehmet Faraç Yajm Kunılu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinkayâ, Şükran Soner. Ergun Balcı. tbrahim Yddız, Orhan Bursau, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks:4195O270tzmırTemsilcisi:SerdarKızık, H.ZıyaBlv 1352 S.Z3Ter4411220, Faks-4419117 • Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, inönüCd. 119 S. No.l Kat:l, Tel. 363 12 11, Faks. 363 12 15 Muessese Muduru Cstün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 9 Muha- sebe Bûlent Yener • tdare Hüseyin Gürer»lşi«me Önder Çetik • Bıİgı- l$Iem \»il tnal 9 Bügısayar Sıstem Mürmet ÇIkr*Saaş Faz&etKuz» MEDYA C: • Yonetım Ku Başkanı - Genel Mudur Gül Erduran # Koordınatör R Işıtman 9 Genel MudurYardım SevdaÇobıuı Tel 514 07 f 51395 8O-513846M1.Faks 5138 Yayımlayan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm \e Y3yıncılık A.Ş Türkocağı Cad 3941 Ca|atoğlu 34334 Isr PK 246 Istanbui Tel (0 212) 51205 05 (20hat) Faks-(0 212) 513 85 95 12EKİM1998 îmsak: 5.39 Güneş: 7.05 Öğle: 12.58 İkindi: 16.04 Akşam: 18.37 Yatsı: 19.58 www.cumhuriyet.com Çarıklı Kilisesi'ne restorasyon • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nevşehir'ın önemli turizm merkezlerinden biri olan Göreme'deki Açıkhava Müzesi'nde bulunan Çanklı Kilisesi'nde restorasyon çalışmalannın devam ettiği bildinldi. Nevşehir Müze Müdürlüğü yetkilileri, kilisedeki duvar resmi sağlamlaştırma çalışmalannın bu yıJ içerisinde bitirilmeye çalışılacağını belirterek yaklaşık 10 milyar lıralık bir harcama ile kilisenin turizme kazandınlacağını kaydettiler. Az konuşmaya • GAZİAINTEP(AA)- GAP bölgesinde yilın ilk yansmda, 1997'ninaynı dönemıne göre yüzde 14.70 oranında daha az telefon göriişmesi yapıldığı bildinldi. Türk Telekomünikasyon AŞ Genel Müdürü Attila Sezgin, GAP bölgesinde 1997'nin ilk 6 ayında bir milyar 875 milyon 77 bin 12 olan telefon kontûr değerinin yüzde 14.70'ük düşüşle bir milyar 529 milyon 411 bin 95l'e düştüğünü kayderti. GAP bölgesi illeri arasında bu yılın ilk yansında telefon kontür değen en fazla düşen illeri, yüzde 39.27 ile Şırnak, yüzde 25 ile Adıyaman, yüzde 20.83 ile Mardın oluşturdu. YÖK'ten uyarı • ANKARA (AA)- Yüksekögretim Kunılu (YÖK), üniversitelere yazı göndererek bu öğretim yıhndan itibaren, ortaöğretim alan öğretmenliğine yöneîik sertifika veya pedagojik formasyon programı adıyla hiçbir şekilde progTam açılmamasını, sertifika prograrrn açılırken mutlaka YÖK'ten onay ahnmasını istedi. Geçen yıllarda bazı üniversitelerin YÖK'ten izin almadan sertifika programı actıklannı, bunun çeşitli sorunlara yol açtıgını ve ögrencilerin mağdur durumda kaldıklannı belirten YÖK üyesi Prof. Dr. Barbaros Günçer, bu konuda dikkatli olunması ve eğitim ve fen-edebiyat fakültelerinde öğretmen yetiştirme lisans programlannın eksiksiz uygulanmasını istedi. 75.yıl kitapları • TRABZON (AA)- Trabzon ll Kültür Müdürlüğü, Cumhuriyefın 75. yıldönümü nedeniyle 6 kitap hazırlıyor. tl Kültür Müdürü Kenan Sanalioğlu'ndan alınan bilgiye göre Cumhuriyet'in 75. yılı etkinlikleri kapsamında yöreye ilişkin efsane ve hikâyeleri içeren ve Haydar Gedikoğlu'nun yazdığı "Trabzon Efsaneleri ve Halk Hikâyeleri", Yrd. Doc. Dr. Rahmi Çelik'in "Milli Mücadele ve Cumhuriyetin İlk Yıllannda Trabzon'da Yerel Yönetim", Prof. Dr. Mesut Çapa'nın "Faik Ahmet Barutçu, Hayatı ve Kişiliği", Selim Cihanoğlu'nun "Kemençe Metodu", Mustafa Reşat Sümerkan'ın "Trabzon Yöresi Geleneksel El Sanatlan" kitaplan üzerinde çahşmalar sürdürülüyor. Çocuk suçlu uretiyoruz • ANKARA (UBA)- Aydın DSP Millervekili ve TBMM Insan Haklan Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt'ün soru önergesine Adalet Bakanlığı'ndan gelen yanıt. korkunç bir tabloyu gözler önüne serdi. Adalet Bakanlığı verilerine göre geçen yıl içinde ceza mahkemeleri ve DGM'lerde toplam 4 bin 272 çocuğun yargı önüne çıktığı belirlendi. MEB, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Yönetmeliği'ni değiştirecek Zekâyı geliştirme modeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mil- li Eğitim Bakanlığı, Rehberlik ve Psiko- lojik Danışmanlık Hizmetleri Yönetme- liği'ni değiştirerek rehberlik çalışmalan- nı "kurumsalJasürma7 ' karan aldı. lller- de danışmanlık merkezi kuracak olan ba- kanlık, öğretmen sıkıntısını aşmaya çalı- şırken okullarda yapılacak rehberlik çalış- malannı da gözetim altına alacak. MEB, Rehberlik ve Psikolojik Danış- manlık Hizmetlen Yönetmeliği'ni Talim Terbiye Kurulu'nda tartışmaya açtı. Yö- netmeliğin, "ögrencilerin 8. sınıfın sonun- da yapılacak yönlendirme çalışmalan ve yetenek- zekâ türierinin erken yasta betir- lenmesi yönünde" değiştirilmesini iste- yen bakanlık, danışmanlık hizmetlerini de kunjmsallaştıracak. lllerde danışman- lık hizmetleri kurularak, okulların yaptı- ğı rehberlik çalışmalan izlemeye alına- cak, rehber öğretmen yetersizliğınde ya- şanan sıkıntılar Milli Eğitim Bakanlığı'na raporedilerek gerekli önlemlerin alınma- • Illere danışmanlık merkezleri kuruluyor. MEB, öğretmen sıkıntısını aşmaya çalışırken okullardaki çalışmalan da gözetecek. Yönetmelikte "Sözel, mantıksal, görsel, bedensel, müziksel, iletişimsel, içsel zekâ" olarak sıralanan beyinsel yatkınlığın geliştirilmesine yönelik yöntemler sıralandı. sı istenecek. Ankara Anadolu Güzel Sa- natlar Lisesi Müzik Bölümü Başkanı Sü- leyman Tarman zekâ türierinin şöyle sı- nıflandınldığmı anlattı: DUsel zekâ: Şiir, mizah, hikâye, anlat- ma, mecazlar. teşbihler, soyut ve simge- sel düşünme becerisidir. Bu zekâyı hare- kete geçirmek için hoşlandığınız bir hikâ- yeyi okuyun ve hikâyenin sonunu kendı- niz getirin. Bir dergiye abone olun ya da günlük olaylarla ilgili izlenimlerinizi gün- lüğe yazın. Mannksal-matematikselzekâ: Bu zekâ. kavramlan tanıma. sayılar ve geometrik şe- killer gibi soyut sembollerle çalışma, bil- ginin belirgin parçalan arasında ilişkıler kurma, bu parçalar arasındaki farklı ba- ğıntılan görme kapasitelerini gerektirir. Bu zekâyı harekete geçirmek için; iki nes- neyi karşılaştırma yoluyla çözümsel dü- şünme egzersizleri yapuı. Görsel-uzansal zekâ: Resım. grafik, heykel gibi sanatlar, denizcilik, harita ya- pımcılığı ve mimarlık gibi yüzey ve onun içinde bilginin kullanımını gerektiren du- nunlar, farklı derinlik ve açılardan obje- ler arasında tasanm yapma yeteneği ile il- gilidir. Bu zekâyı harekete geçirmek için hayal gücünüzü arttıracak çalışma yapın. Bedensel zekâ: Duygulannı vücudunu kullanarak bir oyun oynayarak ya da ye- ni bir ürün yaratirak ifade etme yeteneği- dir. Bu zekâ türünde gelişmiş insanlar. spor yapmayı ve dans ermeyi severler. Bu zekâyı öne çıkarmak için dramatik bir oyunda yer alın. Müziksel-ritiımelzekâ: Ritmik ve tonal kavramlan tanıma ve kullanma ile çevTe- den gelen seslere, insan seslerine ve mü- zik aletlerine karşı duyarlılık kapasitele- rini içerir. Bu zekâyı çalıştırmak için mı- nldanarak kafanızın içinde değişik titre- şimler oluşturun. Kişflerarası (iletişimsel) zekâ: Diğer in- sanlarla sözel ya da sözsüz iletişim kur- ma yeteneğini içerir. Buzekâyı çalıştırmak için konuşan birini dinlerken aklı kurcala- yan düşüncelere engel olun ve sadece bir noktaya, onlann ne dediğine dikkat edin. IçseJ zekâ: Insanın duygulannı, duygu- sal tepki derecesini, düşünme sûrecini ta- nıma, kendini yansıtma ve öz benliğini an- lama yetisidir. Bu zekâyı çalışürmak için dışandan bir gözlemci gibi duygu, düşün- ce ve ruh halinizi izlemeye alın. ArfhanİModası K , jModa dümasımn < iinlü isimlerinden Giorgio Armani, ltal>a'run Milano kentinde önümüzdeki >Tİın ilkbahar ve yazı için hazırİadığı kreasyonu tanitü. (RELTERS) " *A Bursa Çevre faciasına MesutYılmaz el koydu LEVENTGENCELLİ BURSA - Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nün Turkıye'nin en ünlü sıcak su mer- kezi Çekirge'de yaptırdığı Polis Rehabili- tasyon Merkezi'nin inşaanndaki kaçak son- dajla meydana gelen çevre ve turizm faci- asına Başbakan Mesut Ydmaz el koydu. Turizmcilerin ve ANAP Bursa millet- vekillerinin isteği üzerine kaçak sondajm yapıldığı bölgede dün sabah inceleme ya- pan Başbakan Yılmaz, bürokratlann ka- çak sondaj sonrası ortaya çıkan ve debisi saniyede 116 litreye ulaşan çatlakla ilgili anlattıklannı dinledi. Bürokratlann, "Bu- lunan bu su nimertir. Bu sudan oteUere es- tisi gibi hat çekerefcsu «recegn" savunma- sına Çekirge Mahallesi Muhtan Mehmet 'rtçkeser müdahalc etti ve polisierin en- gelleme çabalanna karşın Başbakan'a böl- genin gerçeğini şu sözlerle anlattı: "Sa>ın Başbakan, bürokratiar sizi > < aml- byor. Gerçeği seçümiş birinin ağzmdan din- leyin.Bu birfeiaket Çok verimlL,zengin bi- rini öMüriip mirasını pa> laşmaya benziyor anlaülanlar. Bizim yüz>illardır bolgeye sı- cak su sagla>an iki kaynağunız kaçak son- daj nedeniyle kurudu. Buranın kapauhpes- ki halinc dönüştürülmesini bekliyoruz." Bursa Emniyet Müdürü Kemal Bayrak, Başbakan Yılmaz'a bilgi aktardı. Kemal Bayrak'ın "Hatabyız, MTA'ya danışma- dan kazı yapök. Gereldrse bûrayı kapao- nz" sözlen üzenne Yılmaz'ın "Başkası vapsa alır götürürsunüz. Gereğini yapuı" dediği duyuldu. 'Gençlerin aynada göremediğini, yaşlılar tuğlada görür' 70'lîk gençlerden anılar MUTLU SERELİ ANKARA - Onlar hüznü ve se- vinci birarada yaşadılaro gün... Göz- yaşmı ve kahkahayı; geçmişi ve bu- günü; yaşhlığı ve gençliği bir arada yaşadılar. Türkiye'nin heryanından gelen ve yaş ortalaması 70'i bulan yaklaşık 80 "genç" bir araya geldi- ler. Şarkılar, marşlar söyledüer, fık- ralaranlattılar, coştular, dans ettiler; an geldi ağladılar. "Gençterin ayna- da göremediklerini yaşhlar bir tuğla parçasmda görürler" dediler ve ulu- sal mücadeleden Cumhuriyet'in 75. yılma uzanan anılannı paylaştılar. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu'nca düzenlenen 3. Yaşlılar Kurultayrnın son gününde Eskişehir'in Yunus Emre ilçesinde düzenlenen pıknik. yaşamlanndaki güzel anılardan biri oldu. Lise yılla- nnda Atatürk'ü ilk gördüğü günü yaşamının en mutlu, onun öldüğü günü ise yaşamının en acı anı olarak kabul eden 81 yaşındaki Müyesser Gürtürk, anılannı geziye katılanlar- la paylaştı. Atatürk'ü görmek için okûl bahçesininparmaklıklanna dog- ru tüm ögrencilerin koşuşturmasını anımsıyor: "Atatürk, kız lisesinin hemen ya- nındaki belediye bahçesinde5-10 da- kika dinlenecekmiş. Bdediye bahçe- si ile okul bahçesi arasında demir parmakuklar var. Biz küçücük heye- canlı kuşlar gibi koştuk Atatürk'ü görmeye. Keçikrin birbirinin arasın- dan başını sokupvemedoğru tızanış- lan gibi arkadaşlarunı itelediğimi ve gözümün biriyle Atatürk'ü gördü- ğümü hatniıyorum. Atatürk, Seyhan nehrine doğru daknış, elinde içtiği yanm ayran. Onu hiç unutamıyo- rum." Yal0Kasıml938sabahı... "Hata> dönüşünden sonra hasta- lıgı etap etap arttı. Okulumu/un bir tane radvosu vardı. Biz de her tenef- 81 yaşındaki Müyesser Gürtürk, anılaruu geziye kaölanlaria paylaşü. fiiste çıkıp radyoyu dinliyoruz. Rad- \TXlan zaman zaman Atatürk'ün has- tahğı ile ilgili bilgiler veriljyordu. Bu böylece bir 10-12 gün devam etti. 12. günün sonunda, radyodan bir ses: Atatürk'ü ka>bettik. Bunu duyunca taş salonda herkes birden ağlamaya başladL Sanki bütün düşmanlar sı- mrdan birer birer girecekler ve Tür- kiye'yi istila edecekler korkusuyla harap oldum ve ağiamam devam et- ti." 'Ne zoriuklaria çalıştik' 1960'tan 1988'e kadar Muğla'da "Devrim" gazetesini kendi lusıtlı olanaklanyla aralıksız çıkaran, daha sonra da bir başkasına devTeden ga- zeteci Hasan Nuri Öncüer, o dönem- de ne zoriuklaria çalıştıklannı anla- tıyor: "O zaman şimdiki olanaklann hiç- biri yoktu. El pedallanyla çalışırdık biz. Haberi kendin hazuiarsın, tashi- hini, yazmasmı, baskısuu her şeyini kendin yaparsın. Dagıtımını kendin üstienirsin. Yerel gazetenin saüş im- kânıçokdüşüktür.Okurukendinegö- redir. 1960'h yülarda Muğla Vali- si'nin yolsuzluk yapöğını belgeledim ben. Günlerce o haberieri yazdun. 25 kuruşa saolan yerel gazete 5 Braya çık- tı karaborsada. Ve o yerel gazetenin haberieri} le \ah' görevinden ahndı." Sıvas'tan gelen Niyazi Çiftçi, Kur- tuluş Savaşı'ndadedelerini yitirdiği- ni, ailesinin çektiği acılan gözyaşla- n içinde anlatırken "Bizler, Cumhu- riyet çocuklanyız. Dedelerimiz bu- nun için şehit oldu. Cephesini biliyo- runı da mezarını bUmiyorum. Dede- lerimin can verdiği bu Cumhuriyet'i ancak biz deölürsek, bizleri yok ede- bilirlerse ki buna da güçleri yetmez, yozlaşüramazlar. Bizler bir ölür bin diriHriz" diyor. Londra 2. Beyazıt'ın usturlabı müzuyedede e-posta : tan @ prizma. net tr ÖZGENACAR Londra'da birer gün ara ile yapılacak iki mü- zayedede, Ikinci Sultan Beyazıt'm özel usturla- bı (yıldızların uzaklık ölçeri ) 70 bin sterline (33 milyar lira) ve 17 yy.'da yapılmış bir Uşak halısının da 65 bin ster- line (31 milyar liraya) sa- tılması bekleniyor. Sotheby's Müzayede Evi'nce çarşamba günü 185 halı ve kilim açık art- tırmaya çıkanlırken bun- lar arasında 17. yy.'da. 408X210cm. boyutun- da yapılmış yıldız madal- yonlu bir Uşak halısı dik- kati çekiyor. 17. yy. AvTupa resim- lerinde sıkça dekor olarak kullanılan bu halının çok iyi korurunuş olduğu, 376 XI67 cm. boyutundaki benzerinin ise sadece 5 bin sterline satılabilece- ği bildiriliyor. Aynca 16. yy.'da yapılmış, 140X98 cm. boyutunda ve New York Metropolitan Sa- nat Müzesi'nde bir ben- zeri bulunan iki nişli bir Uşak hahsına ise 10 bin ster- lin bekleniyor. Perşembe gü- nü düzenlenecek Islam Sa- nat Eserleri Müzayedesi'nin en değerli eserlerinden biri olan ve gökbilim çalışma- lannda kullanılan pirinçten Sultan Ikinci Beyazıt için özel yapılmış bir usturlabın önemli birçekişmeye sahne olacağı öne sürülüyor. Uz- manlar, bu eserin Ikinci Be- yazıt için yapılmış iki ustur- laptan biri olduğunu, başka herhangi bir Osmanlı Sulta- nı için özel bir usturlap ya- pılmadığını, benzerinin Top- kapı Sarayı'nda bile bulun- madıgını vurguluyorlar. 13. yy.'da Selçuİdu gökbi- Usturlabın 33 milyar lirav saOlması bekleniyor. liminin etkisinde, 14-16 yy.'da gelişme gösteren O' manlı astronomi çalışmal: n dikkate alındığında, b eserin bu açıdan da öneı taşıdığı belirtiliyor. Ikin« Beyazıt'ın, Semerkant'tal Uluğbey Gözlemevi'ni Müdürü Kadızade El-Rı mi'nin tonınu Miram Çel bi'den matematik ve astr( nomi dersleri aldığı biliniyc 12 burcun da yer aldığı, 9 cm. çapında, 6 mm. kalınl ğmdaki usturlabın 1505 y lında el-Ahmar el-Nujuu eJ-Rumi tarafından yapıld ğı, üzerindeki Hintçe \ Arapça yazılardan anlaş lıyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Sistem'in 'Köpekleri', 'Çuvalladı'!.. Sanınm Hâlkle Edip Hanım duyurmuştur: 'Millî Mücadele'nin, zorlu yıllan; Moskova ile mü- nâsebetlergelişince, Moskova 'bolşevikliği'öneriyor; bunun üzerine, Mustafa Kemal Paşa çekilmiş; bir sü- re, nedtr, nedeğildirofHj incelemiş; vardığı sonuç, açık- tır ve nettir. "... bolşeviklik, amele sınmna müstenid bir na- zariye; sanayimiz mevcut olmadığına göre, ame- le sınıfımız da yok mesâbestndedir; binaenaleyh, bolşevikliğin, memleketimizde tatbik kaabiliyeti yokturi" Dr. Şefik Hüsnü bey de, bir çalışmasında, (Türki- ye ve Içtimai Inkılâp, 1333) benzer bir saptama yap- mıştır. Peki, sanayii olmayan ülkede işçi sınrfı olmaz da, burjuvazi olur mu? Belki de, asıl cevabı aranma- sı gereken soru buydu. Osmanlı 'burjuvazisi', gayr-ı müslim(mason 'komp- rador', yâni ecnebi sermayesinin maşası bir avuç 'alafranga' tüccardan ibâretti; mâhiyeti icâbı, 'işbir- likçi' bunlar: Ankara'nın 'zaferi' üzerine süpürülürier; öyleyse, Tûrkiye'de cumhuriyeti (demokrasiyi) nasıl gerçekleştireceksiniz? 'Gerçekçi' Mustafa Kemal Paşa, bunun farkında olmaz mı? Olmuştur: Inkılâbı, üç temel 'Misâk-ı MillTye bağlaması bundandı: si- yasette, iktisatta, hukukta, maarifte 'tam bağımsızlık' (anti/emperyalizm); ama aynı zamanda, iktisatta, Sa'y (Emek) Misâk-ı MillTsi: ezici çoğunluğu yoksul (ka- fa başına yıllık geliri 30 dolar civannda) 'Mazlum bir Millet'in el ele, omuz omuza vererek kalkınması: önce 'cumhuriyeti, sonra 'demokrasi'yi oluşturma- sı! Bu arada, 'milli burjuvazi'ntn gelişeceğine inanılı- yor. Izmir Iktisat Kongresi'nden, 30'lu yıllann ortala- nnadeğin bu bekleniyor; bakılıyorki, 'öze//ces/m'den hayır yok, gelsin devietçilik, Kamu Iktisadi Teşekkül- leri! Cumhuriyet'in 'karma ekonomi' modeli, 1e- peden inme' bir emir değil; 'muayyen bir zaman, muayyen bir yerdeki, sosyal ve ekonomik sartla- nn getirdiği' bir sentez, bir çözümdü; sonucun ba- şansız olduğunu kimse söyleyemez: baksanıza, ge- linen yere: kafa başına düşen yıllık getir, 'resmen' 3.000, gayr-ı resmi olarak, 5.000 dolann üzerinde sey- rediyor. Yola 30 dolar'dan çıktığımız hesaba kaülırsa!... Değil mi ya? zurnanın 'zırt' dedlğl yer... Benim sık sık 'sera burjuvazisi' diye dalga geçti- ğim 'ulusal burjuvazimiz'; 30'lu yıllann ikinci ya- nsından başlayarak, bazı uyanık (kimisi bakkal, kimi- si eczacı, kimisi hamal) 'taşra esnafı"y\a; merkeziyet- çi bürokrasi diktasına yönelen Ismet Paşa yönetimi arasındaki, 'uzlaşma'dan; 50'li yıllardan itibaren ise, kamu işletmelerinde başanh olmuş bazı tecrübeli bü- rokratlann (Kâzım Taşkent vb.), işadamlığına -ikti- dar desteğiyle- soyunmasından ortaya çıkmıştır; o yüzden, 'oligarşi çekirdeği' kolayiıkla oluşabiliyor. Şimdi sıkı durunuz: 'özelleşbrme' deneyi, fiyaskoy- lasonuçlanan Rusya'da; halk, ülkenin 'HırsızBaron- lar'la, eski Vüksek bürokratlar'ın ittifakından oluş- muş, bir 'oligarşi' tarafından yönetildiğini söylemek- tedir. Orada da, klâsik şemaya uygun bir burjuvazi yok, demek ki aynı süreç işlemiş! Şu farkla ki, Ruslar ül- kelerini daha az, kendilerini daha çok düşünmüşler ulusal serveti yağmaladıktan başka, 'Sistem'den ak- tanlan servetj yatınma ayıracak yerde, Mafia işbirli- ğiyle yurtdışına kaçırmışlar! İyi de, 'Sistem' bunu denetlemiyormuydu? Denet- lemez mi hiç? Rusya dahil, bütün çevre ülkelerine 'de- mokrasi'yi ve 'serbest piyasa ekonomisi'ni dayatan kim? 'Sistem' değil mi? 'Sistem' ve onun 'bekçi kö- pekleri', Para Fonu (IMF) ve Oünya Bankası! On- lann Yeni Dünya Düzeni sûrecini akıllıca gözleyip, us- ta telkin ve önerileriyle, 'piyasa ekonomisi'nde ace- mi bu Mafia bozması 'burjuvalan', yönlendirmesi ge- rekmiyor mu? Işte zurna burada zırt diyor. 'Sistem'. 'organlarınr suçluyor! Unü dünyayı tutmuş 'spekülâtör' Georges Soros, Wall Street Joumal'da yazıyor: "... Rusya'daki krizle bunalım ve sebepleri ay- dmlanmıştır; uluslararası bankacılık 'sistemi'nin, yapısında bulunan eksiklikler ve çatlaklan ulusal bankalann, kendine özgü 'sistem'lerinin çökme- sine neden oldu; bu, sarsıntı yarattı, yabancı ya- tnmcılar kaçtlar; neticede bankalar sıkıntıya düş- tü ve küresel güvensizlik ortamı oluştu..." "... küresel kapitalist 'sistem' errtegre bir çalış- ma yapmamış; bu, uluslararası para otortteleri- nin ö'âni IMF ve Dünya Bankası'nın) yetersiz/iğinin bir kanıtı olarak ortaya çıkmıştır. IMF programla- n bir işe yaramıyordu; sanayileşmiş yedi ülkenin çabalan da, Rusya'da boşa çıktı..." (Cumhuriyet, 17 Eylül 1998.) International Herald Tribune'de Richard Med- ley yazıyor: "... eğer IMF, yedi sanayileşmiş ülke ve ABD, 1980'lerde Lâtin Amerika ülkelerine önerdikleri formülleri, günümüzün dünyasında 'dayatmaya de- vam eder 1 ve bencil davranışlannı değiştirmezse; kapitalizme zaten sağlamca bağlı olmayan dün- ya nüfusunun üçte ikisinin 'serbest pryasa'dan uzaklaştığına tanık olacağız." Bunlar 'Sistem'in gazeteleri, yazanlar 'Sistem'in uz- manlan; nasıl Friedman ya da Fuller, YDD'yi hangi toplumsal ortamda uyguladıklannı nasıl bilmedikleri- ni şimdi itiraf ediyorlarsa; bunlar da, 'Sistem'in gö- revli organlannın, 'çuvalladığını' açıklıyorlar. Açıklamalan, aynı 'özelleştirme/küreselleşme' çarkına kendini kaptırmış ülkemizi de şüphesjz yakın- dan ilgilendiriyor, oysa gördüğümüz nedir? Ülkenin, krizden hemen etkilenmeyişinin; 'Sistem'in 'da- yatmasına', alttan alta direnişinden ileri geldiğini fark etmeyip; yetkiliferimiz hâlâ IMF gibi, Dünya Bankası gibi, ipliği artık pazara çıkmış kuruluşlarla, al takke ver külâh, iş yapıyor; bu yetmezmiş gibi, on- lann yüzünden batmış olan ülkeler, 'reform' lâfı- nı rafa kaldırmakla yetinmeyip, yeniden 'kamula ş- tırma'ya yöneldikleri halde; nasılsayağmadan kı \x- tulabilmiş, en güçlü ekonomi kalelerimizı, yâni KİT" ,e- ri, şuna buna peşkeş çekiyoriar. Ne? Nasıl? 'Kamulaştırma' mı dedim? O n; a s söz? Ona da bir bakanz. . prizma.nettr/AILHAN http7/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle