Katalog

9 OCAK 1998 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 İKIYf Istanbul 13 Sinop 11 Edırne PB 12 Samsun 12 Kocaeli Y 13 Trabzon 12 Çanakkale PB 14 Giresun Izmır PB î~5 Ankara 14 Manisa PB 12 Eskişehir Aydın - Denizli PB 17 Konya PB PB 12 Sıvas K Zonguldak Y 9 Antalya PB 17 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB Y 1b 15 3 6 3 4 0 0 -9 Yurdun kuzey kesım- leri çok bulutlu, Mar- mara'nın doğusu, Ka- radenız, Iç ve Doğu Anadolu'nun kuzeyı Helsınkı K -3 K 1 yağışlı.ötekıyerleraz Stockholm bulutlu geçecek. Ya- [.ondra ğışlar Marmara'nm doğusu ıle Karadenız T l d ğ K 1 PB 14 kıyTlannda yağmur, Brûksel PB 12 otekı yerlerde karla Paris PB 13 kanşık yağmur ve kar Bonn şeklinde olacak. MrrtT PB 13 PB 11 Milano Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB PB PB PB PB PB PB 1U 8 8 12 12 11 15 16 PB 15 Tahran Kahıre Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tıfhs Kahıre Y PB PB PB PB PB PB 9 -8 3 8 2 9 19 Şam PB 13 Parçalı bulutlu Sıslı B t J l u t k j t Çok bulutlu Yağmuriu WW.f Karlı Sulu kar > Gok gurultulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada mesi için gerekli olan refomnların ger- çekleştirilmesi açısından önemli bir yı! olarak tanımlıyor. . O kadar ki "Reform tasanlannın yılın ilk üç ayında Meclis'ten geçirilmesini" zorunlu görüyor. Örneğin, ocak ayında, yani neredey- se ortalarına geldiğimiz ocak ayında vergi reformu ile kamu çalışanlarına sendika hakkıyla ilgili yasanın "mutla- fca"çıkarılmasını istiyor. Şubat ve mart aylannda da sosyal güvenlik ve yerel idareler reformunun yasalaşmasını gerekli görüyor. Kısacası adını koymuyorama, birçe- şit "100 gün programı" açıklıyor. Ya, 100 günde önem verdiği yasalar çıkmazsa? Soruyuyine Başbakan yanıtlıyor: "Üç ayda performansımızı gösteremezsek hükümetin başansı yeniden tartışmaya açılır" diyor. Takvime bağladığı yasaların TB- MM'den üç ayda geçecegini neye da- yanarak söyleyebiliyor Başbakan? CHP'nin desteğine güveniyorsa Baş- bakan Mesut Yılmaz, bu konuda da dikkatli olması gerekmiyor mu? Çünkü; dünkü ikili görüşmede Deniz Baykal, Yılmaz'a söylemiş olabilir. CHR reform niteliğindeki yasaları incelemeden ve kendi ilkelerine uygunluğunu saptama- dan, her yasaya destek vermeyeceğini söyledi geliyor. Üstelik, CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin'in ifade ettiği gibi; TBMM, ge- nel kurul salonunu yenileme ihalesin- deki -en azından- usulsüzlüklerden annmadıkça, ne başkalannı denetleye- bilir ve ne de doğru dürüst bir çalışma düzeniyle beklenen reformları üç ay içinde tamamlayabilir. Görüyorsunuz; gün geçmiyor ki; ka- muoyunun karşısına, TBMM ile ilgili ye- ni ve şaşırtıcı olay çıkmasın. Madalyonun öteki yüzü TBMM üzerindeki gölgeler o hale gel- di ki Cumhurbaşkanı, medyaya "Yargı- sız infazyapmayın" diye seslenmek zo- runda kalıyor. Demirel, anketlere göre halk arasın- daki itibarı zaten yüzde 20'lerde olan TBMM'nin onurunu korumak istiyor. Kuşku yok; Mustafa Kalemli'ye yö- nelik suçlamalar öyle sıradan, hemen geçiştirilebilecek, hatta savunulacak cinsten suçlamalar değil. Ne ki suçlamaların gerçek yüzünü araştırırken "hedefteki adamların " söy- lediklerini de dikkate almamtz, görevi- miz gereği zorunlu değil mi? Örneğin. eski TBMM Genel Sekrete- ri Necdet Basa, özellikle kimi Başkan- lık Divanı üyelerinden gelen eleştirileri yanıtlayan açıklamasının hemen başın- da bir "yetki kavgası"ndan söz açıyor. Basa, "TBMM Başkanhk Divanı'nın 20 Haziran 1996'da aldığı 16 sayılı ka- rarını açıklıyor: Divan 'ın genel kurul salonunun yeni- den düzenleme işinin Devlet Ihale Ka- nunu'nun 89. maddesine göre bir dev- let kuruluşu olan Emlak Konut AŞ tara- fından yürütülmesine, maliyet artı kâr esasına göre ve tüm işlerin, müteahhit ve taşeron ihalelehnin Emlak Konut'un kendi usullerine göre yapılmasına ka- rar verdiğini" söylüyor. 20 Haziran 1996'da TBMM Başkan- lık Divanı'nda Kalemli'den başka -ben- deki listeyegöre- değişik partilerden 17 üye bulunuyor. Yasin Hatipoğlu (RP), Kamer Genç (DYP), Uluç Gürkan (D- SP) başkanvekili göreviyle -Kalemli'nin ardından- ön sırada Divan'da bulunu- yor. Divan'daZeki Ergezen'den Önder Kırlı'ya kadar üç partiden üyeler görev yapıyor. Açıklamalara göre Divan'da karar alı- nırken muhalefet eden üye yok! Divan'da karara imza atılan tarihle ge- nel kurul düzenlemesindeki usulsüzlük- lerin ortaya çıktığı tarih arasında 15-16 ay geçiyor. 20 Haziran 1996'dan Eylül 1997'ye kadar geçen uzun sürede hemen hiç- bir üyeden ses çıkmıyor. Başta Kamer Genç ve kimi üyeler, olaylarpatlakverdikten sonraTBMM'yi düzenleme karanndaki imzalannı kabul görmesi zor bahanelerle, "sahte" diye- cek boyutlara varan yadsımalarla bu- gün reddediyorlar. Kalemli TBMM Başkanı, baş sorum- lu, pekâlâ. Suçu kanıtlanırsa baltayı vu- ralım boynuna. Ama, her haltın kanştınldığı savlanan Emlak Konut AŞ'ye her türden ihale yet- kisi veren karar alınırken aylardır susan- lann, Eylül 1997'de savlannı ortaya dök- meye başlayanların hiç ama hiç mi so- rumluluğu yok? Ortak sorumluluk anlayışı nerede kalıyor? -ır. 0^ *&a^~- .'•*» t . . 5 . * " - - • ^ r. . 97NINBASAR/UILET/SİMCIlEfll ODÜLİI •f A İstanbul Üniversitesi Akademedya Grubu tarafından yapılan "1997'nin Başarılı İtetişimcileri" Araştırması sonucunda, gerçekleştirdiği organizasyonlar ve dinlenme oraniarı göz önünde bulundurularak POWER FM, "Yılın En iyî Radyosu" ödülüne layık görülmüştür. 1998'de aynı heyecanla sürdürüceğimiz çalısmalarımızla ve devreye sokacağımız tam dijital yayın sistemimizle "Dünya'nın en iyi ilk yüz radyosu"ndan biri olma yolunda hızla ilerliyoruz... 1998'de de "en yeni müzik, en iyi müzik, en güçlü haber"de buluşmak dileğiyle. TÜRKİYE'NİN EN ÇOK DİNLENEN YABANCI MÜZİK İSTASYONU Sigara tekeli B Baştarafi 1. Sayfada ze edilip işietilmesı için 500 milyon dolar gerektığini vur- gulayarak "Ben. hükümetin bir üyesi olarak Türkiye'nin bugünkü önceükleri arasın- da baraj.yol yapmakvarken 500 nıihon dolarasigara fab- rikası yapma önceliğinin ol- duğunu düşünmüyorum1 " dedı. "Marlboro'ya sesleni- yonım; son teklifleri 80 mil- yon dolardır. 101 milvon do- lar verirlerse hemen >ann onlan çağıracağım. masaya Utisiniberaberoturtacağun" diyen Aşık; TEKEUm k- mir'deki fabrikasının kapa- tılacağını, bazı taşınmazla- nn da satılacağını bildirdi. Gökhan Çapoğlu. dün dü- zenkdıği basın toplanttsın- da, hükümetin sigara tekelle- rini ihya etmeye çalıştığmı söyledi. Çapoğlu, önceki gün TBMM Genel Kuru- lu'nda yaptığı gûndem dışı konuşmada da konuyu gün- deme getırmişti. TBMM tu- tanaklanna göre bu konuş- ma ve Aşık'ın yanıtından il- ginç bölümleT şöyle: Çapoğlu: Sayın Ecevit Sayın Aşık'ın açıklamala- nndan tatmin olduğunu açıkladı. Herhalde yabancı tütün şırketleri ve üreticilen de tatmin olmuşlardır; ama ne biz, ne 2.5 mılyon Türk tûtün köylüsü, ne sendikalar tatmin olmuş durumdayız. Bilinız ki yargı da tatmin ol- mayacaktır. Aşık: Sayın Çapoğlu bil- gileri biraz kanştırmış, bazı hatalar yapıyor. Eğer, bu Ak- hisar Sigara Fabrikası veya bundan sonra TEKEL'in fabrikalan özelleşırse, Tür- kiye tütün ithal etmek mec- buriyetinde kalacak, demiş- tir. Şu anda Türkiye'de içı- len sigaranm yüzde 52'si Amerikan tütünüdür. Bizim asıl gayretımızbu gidişi dur- durmaktır. Akhisar'da yapılan özel- leştirme değildir. Akhisar'da şu anda bir fabrika yoktur. Şu anda çalışan işçi yoktur, makine yoktur. Maalesef ka- muoyunda yanlış eleştiriler yapılmaktadır ve bazı mil- lervekili arkadasjanmız, bu özelleştirmenin veyahut da bu ortaklığın kurulmasının kendisine zarar vereceğini bildiğı için lobi faahyeti yü- rüten Marlboro markasının sahibi Philip Morris'in yü- rüttüğü faaliyetin tesiri altın- da kalarak ve gerçeklen öğ- renmeden Meclis kürsüsüne kadar da getirebilmektedir. Çapoğlu: Sayın bakan, temsılciliğı sızler yapıyorsu- nuz. Yabancı şırketlenn tem- silcisi sizsiniz. Yasa yok or- tada. Aş«k: Akhisar'da 1976"da başlayan ve şimdiye kadar 50 mılyon dolar masraf edi- len. ama çalışması için siga- ra üretimine geçmesi için da- ha 250 milyon dolar yatınm gerektiren fabrika \ar. Mo- dernize etmek için 500 mil- yon dolar da yatınm yapma- sı gerekmektedir. Ben, hü- kümetin üyesi olarak Türki- ye'nin bugünkü öncelikleri arasında baraj yapmak var- ken, yol yapmak varken 500 milyon dolara sigara fabri- kası yapma önceliğinin ol- duğunu düşünmüyorum. Ahmet Tan: Sayın bakan. bu reklam tutanaklara geç- miş oldu; Marlboro'nun adı- nı anmak zorunda değıldi- niz. Aşık: TEKEL'in markala- n şu anda yabancı markalar- la rekabet edememektedir Bu işte ülkemin, memleketi- mın yaran vardır. Bununla da kalmayacağız. TE- KEUdekı yeniden yapılanma bununla kalmayacak; firee shoplarda özelleştirmeye gi- deceğiz. Bu Bakanlar Kuru- lu karannı çıkarmamızın se- bebi, Tokat Sigara Fabrika- sı'nı ve 2000 markasını da bu şekilde ortaklıkla devret- mek arzusundayız. Bekir Vurdagül: Marlboro 101 milyon dolar verse ne olacak? Aşık: Kardeşim, ben bu- radan Marlboro'ya sesleni- yorum; son teklifleri 80 mil- yon dolardır, 101 milyon do- lar verirlerse hemen yann onlan çağıracağım, masaya ikisini beraber oturtacağım. Çapoğlu: Burası yabancı tütün şirketlerine mesaj ver- me yeri değil, burada millet- vekillerine sesleranesi la- zım. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada dası olmuyor. Hava kuvvetlerimizin envanterinde bulunan 48 adet F-5 uçağının modernizasyonuyla ilgili geliş- meleri 5 Ocak Pazartesi günü duyurmuştuk. Bugün dosyayı biraz daha aralayalım. 75 milyon dolarlık projenin amacı resmi kayıtlar- da aynen şöyle sıralanıyor: - F-5 uçaklannın hareket kabiliyetini arttırmak ve F-16 öncesi harbe hazırlık jet eğitim uçağı olarak modernize etmek. - Projeyi yurtiçi sanayi kapasitesini azami ölçü- de kullanarak gerçekleştirmek. - Aviyonik (iç aletler) sistem entegrasyonu, ya- zılım modifikasyonu, aviyonik sistem konfigüras- yonunun modifıkasyonunu milli olarak yapabilmek ve ömür boyu destek ihtiyaçlannı yurtiçinden kar- şılayabilmek için gerekli olan teknolojik altyapıyı kurmak. 31 Aralık'ta Savunma Sanayii lcra Komitesi top- landı ve yukarıda sıraladığımız hedeflere dayalı projeyi Israil'in kazandığı açıklandı. Toplantıdazar- fı açınca bakmışlar ki, Israil'in teklifi kıl payı daha iyi. Bizim bildiğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri bu yön- temle, değil silah, çarşıdan soğan almaz. Nedenleri, soru sorarak açmaya çalışalırtr. - Israil firması IAI, ihale REFAHYOL döneminde açıldığı için Singapur firmasını ana kontratör ola- rak göstermişti. Erbakan da şaşırmadığımız birta- vırla, "perde önü Singapur, arkası Israil" girişimi- ne yeşil ışık yakmıştı. Ama uzmanlanmız bu ortak- lığın tesislerine gönderilmemişlerdi. Gitme gereği duymadığımız tesisler Türkiye'nin gereksinimleri- ni karşılar mı? -15 kişiden oluşan teknik ve ekonomik heyetin hazırladığı rapora göre Israillilerin teklifi en iyi de- ğildi. Ama Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral ll- han Kılıç, Başbakan Mesut Yılmaz'a Israil'in "en iyi" olduğu yönünde görüş belirtti. Org. Kılıç, sağ- lam bir gerekçe olmadan bu görüşü savunmaya- cağına göre bu gerekçeler ne? - Ihaleyi alan Israil firması lAI'ın mali kriz içinde olduğu, bankalardakı hesaplarınael konduğu, ye- ni kredi de verilmediği haberleri Israil gazetelerin- de yer aldı. Bu yüzden de F-4'lerin ihale bedelini arttırmaya çalışıyor. Türkiye, bunları araştırdı mı? - Savunma sanayii ihalelerinde bugüne dek tek- nik, ekonomik ve fiyat değerleri dikkate alınarak hesaplanan maliyet/etkinlik yönüyle en uygun tek- lifi veren fırma seçilirdi. 31 Aralık günü zarfları açan heyet, bu hesaplamayı nasıl yaptı? - Yıne 31 Aralık günü F-5 ihalesiyle birlikte 5.56 mm'liktüfekihâlesidesonuçlandı. Bu ihaleyı, fab- rikası Almanya'da olmasına karşın Burçafctn açık- lamalanna göre bir Ingilizfırma kazandı. Her iki iha- lenin Türkiye'deki temsilcisinin aynı olması rastlan- tımı? - F-4'ler için Mikes'in eski model elektronik sa- vaş sisteminin kabul edilmesiyle maliyet yüksel- mişti. Aynı şey, F-5'ler için de düşünülüyor mu? Hani 75 milyon dolar az gelmiş olabilir de... Her ihaleye 'Decorum'... Bu soruların yanıtını almak için Savunma Sana- yii Müsteşarı Yalçın Burçak'ı aradık. Sekreteri, "Şu anda yok. Aradığınızı iletelim" dedi. Nerede oldu- ğunu tabii ki sormaya hakkımız yok. Belki de zarf yazmaya gitmiştir. Bu iddiaları yazarak sonuç alamayacağımızı, akıntıya kürek çektiğimizi sanmıyoruz. Zira, Genel- kurmay Başkanlığı'nın bu konularda hassas oldu- ğunu düşünüyoruz. Konuya ilişkin, masamın dört tarafına dağılmış kimi iddialan değerlendirmeye çalışırken, kendi kendime mırıldanmaya başlamışım: Ben her ihaleye "Decorum" Hele savunmaysa ağırlığımı korum... Olmalıyım her ihaleye "Mydonoz" Güç bende bozabilirsen boz... Oyunun kuralı bozuldu mu bir kez İhaleye onlar girdi "mi kes"... Burçak, 31 Aralık günü ihale sonuçlannı açıklar- ken "Zarflariki mühürlüydü" dedi... Dileriz aynı mühürler kalplerde de yoktur. Ama kalpler kalplaşmışsa, işimiz... PENCERE • Baştarafi 2. Sayfada Ceza ve tutukevlerindeki eylemciler, kendileri- ni 'tutsak' diye tanıtıyorlar, içeride insanlığa yakışmayacak kural ve koşulların geçerli olduğunu söylüyorlar. Bu sav doğruysa, durumu düzeltmek kaçınılmazdır; bu sav doğru değilse, tutuklu ya da hükümlü ceza ve tutukevini eylem alanı gibi kullanmak istiyorsa, bu gerçek de açık seçik ortaya çıkmalı... • Ülkemizde gerçekleri apaçık ortaya koymak vaktinin eşref saati çalıyor. Ne neyse, kim kimse, ortaya çıkmalı!.. Genç in- sanlann Azrail'e çağn çıkarmalarını kayıtsız göz- lerle seyreden bir toplum olamayız. Tekelci medya bu gibi konularda kös dinle- miştir; kimse medyadan medet ummasın... Gerçeği Cumhuriyet duyurur. Gerçek, yaşamdan da ölümden de üstündür. Eylemler güdümlüyse; dışandaki örgüt başları, içerideki gençleri sonu gelmeyecek bir kanlı oyun uğruna yaşamlarının ilkbaharında harcıyorlarsa, bilinmeli... Yanıt anahtarları Türkçe: 1)A. 2)D, 3)C, 4)E. 5)B, 6)B, 7)C, 8)C, 9)D, 10)E, 11)B, 12)B, 13)D. 14)B, 15)D, 16)E. 17)D, 18)E, 19)A,20)B. Tarih: 1)E, 2)A. 3)C, 4)D, 5)B, 6)C. 7)D. 8)B, 9)A. 10)E. 11 )E, 12)C. Coğraiya: 1)B, 2)D, 3)A. 4)B, 5)E. 6)C, 7)C. 8)E, 9)D. Psikoloji: 1)D, 2)A, 3)D, 4)E, 5)A, 6)B. 7)D, 8)B, 9)A. Mate- matik: 1 )C, 2)A. 3)C,4)D. 5)E, 6)D. 7)D. 8)C. 9)C, 10)E, 11 )C, 12)A, 13)B, 14)B, 15)A, 16)E, 17)E. 18)B, 19)C,20)D. Fizik: l)C.2)C.3)D,4)D,5)A,6)B,7)C,8)A,9)D,10)C, 11)A, 12)B. Kimva: 1)B. 2)D. 3)C, 4)E, 5)A, 6)B, 7)D. 8)D, 9)D. Kyoloji: 1)A. 2)D, 3)B, 4)D, 5)B, 6)A, 7)C. 8)B, 9)D.