27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Işçi kıyımına tepki • .ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Liman-lş Sendikası Genel Sekreteri Raif Kılıç. Uzanlar'ın Berke Barajı'nda çalışan lOO'üaşkın işçiyi sendikaya üye olduklan için işten attığını bildirdi. Kılıç, dün yaptığı yazılı açıklamada, "Bir fiıtbolcuya 1.5 trilyona yakın para ödeyen Uzanlar'ın işçi kıyımı tüm hızıyla sürüyor. Türkiye'de toplumsal banşı bozan sadece şeriatçılar değildir. Bir yanda bir kişiye trilyonlan akıtanlar, diğer yanda asgari ücretle işçi çalıştırmakta ve toplumsal banşı bozmaktadırlar" dedi. Sincan'da mini operasyon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'nin şeriatçı girişimlerine sahne olan ve tarikatlann etkin bulunduğu Sincan'da, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlanndan sonra denetimsiz 2 Kuran kursu kapatıldı. Sincan Kaymakamı Ali Gün, Mareşal Çakmak Mahallesi ile Sincan'da Kuran kursu gibi faaliyet ğösteren iki yerin sahiplerini uyararak buralann kapatılmasını sağladıklannı belirtti. Gülr brifingi değerlendipdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP'li Devlet Bakanı Abdullah Gül. Başbakan Necmettin Erbakan ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Gül. Genelkurmay'ın bazı şirketlerden alımlan yasaklamasını eleştirerek "Halka onu sorun bakalım, kebapçılarla ilgili açıklamalan sorun. Bazı kebapçılann. temızlik şirketlerinin isimleri gazetelerde var. Halka bir bakmak lazım" dedi. Agar-Koman göriişmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'le görüştükten sonra partisinin grubunda •'Buhükümet DYP'ye zarar veriyor" diyen Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman'la da bir araya geldi. DYP Genel Başkanı. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller de, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Ilhan Kılıç'la dün yeniden görüştü. Dışişleri Konutu'nda gerçekleşen görüşme 55 dakika sürdü. 'Bozkurt'ıın yayımcısına ceza • Istanbul Haber Servisi - Kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan, Arba Yaymlan tarafından yayımlanan L.C Armstrong'un yazdığı Bozkurt'un yayımcısı ve çevirmenine 1 yıl 3'eray hapis cezası verildi. Yayımcı Bülent Demirbaş'ın cezası paraya çevrilirken, kitabın çevirmeni Gül Güven'in cezası da 5 yıl ertelendi. Kazan'dan açıklama • Haber Merkezi - Adalet Bakanı Şevket Kazan, 'îhlas'a Kazan ayncalığı' başlıklı habenmiz nedeniyle gazetemize bir açıklama gönderdi. Kazan açıklamasında. Ankara Adliyesi çay ocaklannın Ulucanlar Yan Açık Cezaevi tarafindan işletildiğini, adliye binasında çalışanlara ve yurttaşlara daha iyı hizmet vermek için Ulucanlar Cezaevi Mümessilliği Savcılığı'nda kanuni prosedürler yerine getirilerek 10 litrelik on adet termos ve 102 bin adet plastik bardak ile kaşık alındığını bildirdi. Çay servis arabalannın cezaevi ış yurdunda imal edildiğini kaydeden Kazan, bu işler için toplam 260 milyon lira harcandığını ve haberde adı geçen holdingden para alınmadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Demirel, Erbakan'm istifasından sonra devreye gireceğini söyledi Çjfler'in umudu Çankaya ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - REFAHYOL ortaklannın Başbakan Necmettin Erbakan'ın istifasında uzlaşmaya varmalan- nın ardından. gözler, >eni hükü- meti kurma konusunda görevlen- dirmeyetkisinielindetutan Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirere çevrildı. Koalısyon ortaklan. "BBP'nin dışandan destek verdi- ğini" ıçeren deklarasyonla Çan- kaya Köşkü'nü*takdiryetkisi"ni sınırlamayı planlarken, Demi- rel'ın. göre\lendırmede, geçmış örneklerinde olduğu gibı partile- rinbüyüklüksırasını dikkateala- bileceğı belırtıldi Parlamentoda gü\ enoyu çoğunluğu olan "276" rakamının. görevlendırmede de- ğil. oluşturulan kabineyı •'onay lamada" önemlı olduğuna dikkat çekildı. Anayasa Profesörü ve DSP Zonguldak Milletvekili Mümtaz SoysaL "Erbakan ve Çiller'in an- laşmalan Cumhurbaşkanı'nı bağ- lamamah. Demirel'in Erba- kan 'dan başlayarak sırayla görev- lendirme yapması gerekir" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel ise bu konudaki tartışmalara gırmek is- temedığini belirterek, "Hükümet başkanı gelir Lstifayı önüme kor. ancak o zaman devreve girebili- rim" dedi. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller"in, Erbakan'ın istıfası du- rumunda. BBP desteklı deklaras- yonla hükümeti kurma görevinin kendisine venlmesıni sağlamaya dönük plan yaptığı bildırildi. An- cak Demirel'in şimdiye kadar, si- yası partilerin parlamentodakı sandalye sayısına göre görev len- dırme sırasını izledıği vurgulandı. Kulıslerde, Cumhurbaşkanfnin gerek ANAYOL'un kuruluşunda. gerekse REFAHYOL koalisyonu- nun kabınesine, "'güvenoyu raka- mrnı dıkkate alarak onay verdi- ğine dikkat çekildi. Çiller kur- maylannı. "Biz ortağımızla anla- şıp, Köşk'e BBP'nin de desteğini içeren güvenceyle gideriz, Cum- hurbaşkanı doğrudan görevi bana verir*" dıye ikna etmeye calışır- ken, kurmaylan "Köşk'ünne ya- pacağı belli olmaz"* uyansında bu- İundular. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Hayri Kozakçıoğiu. Çil- ler'in BBP desteğini alsa bile Cumhurbaşkanı "nın. rejim kaygı- sıyla hükümeti kurma görevini Çiller'e vermeyebileceği imasm- da bulundu. ' Aranan koruma Erbakan'ın yanında ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın ı- kı ayn savcılık tarafın- dan aranan sakallı koru- malanndan 2'si ortadan kayboldu. Aranan dığer koruma Abdurrahman Akyüz ise Erbakan'ı ko- rumayı sürdürüyor. Erbakan'ın Gölcük Donanma Komutanlı- ğı'nı ziyareti sırasında askerlere "fiili mukave- met ve hakaret"te bulun- duklan gerekçesiyle as- keri savcılık tarafından gözaltınaalınmalan ıçın soruşturma açılan koru- malardan Fuat Santaş ve Nusrettin Akın ortadan kayboldu. Diğer koruma Abdurrahman Akyüz ise dün Başbakan Necmet- tin Erbakan "la birlikte RP Genel Merkezi'ne gelerek cuma namazı kıldı. Askeri savcılığın Içişleri Bakanlığı aracılı- ğıyla Ankara Emnıyet Müdürlüğü'ne verdiğı gözaltı tahmatına karşın aranan bir zanlının Erba- kan'ın çevresinde resmı emniyet görevlileriyle bir arada bulunduğuna işaret edildi. ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART Genelkurmav Başkanlığı, irtica tehlikesine karşı 'Baü Çalışma Grubu" adta bir birim oluşturdu. 20 DYP'linin 'RP'li koalisyona hayır' deklarasyonu yayımlayabileceği belirtiliyor DYP'de erozyon beklentisiANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ın, Necmettin Erbakan'ın istifası durumunda. yeni hüküme- ti kurma görevinin kendisine veril- mesini beklediği bildırildi. DYP'den 20 dolayında mılletveki- lınin "RP'B koalisyona hayır" dek- larasyonu yayımlayabileceği öne sürülürken. muhalefette de alter- natif hükümet için temaslar sürü- yor. DYP ve RP içindeki bazı millet- vekilleri rahatsızlıklarını daha yüksek sesle dıle getirmeye başlarken, muhalefet parti- lerinde alternatif hükümet konusundaki görüşme tra- fiği hızlandı. ANAP ve D- SP'li yetkıliler hemen her- gün bir araya gelırken. DYP'dekı muhalefet millet- vekillenyle de temas sürdü- rülüyor. DYP'de 20 dolayın- da milletvekilinin "RP'li hükümete hayır" deklaras- yonu yayımlamak için ha- zırlıklar yaptığı öğrenildi. Iktidar ortaklannın kendi aralannda başbakanlığm değişimi konusunda uzlaş- masının anlamı ohnadığmı savunan muhalefet. Cum- hurbaşkanı'nın Erbakan'ın istifası durumunda, görevi partilerin milletvekili sayı- sına göre vereceği görüşünde Bu durumda. görev in kendisine veril- mesini bekleyen ANAP lideri Yıl- maz, DYP milletvekillerinin Çil- ler ailesinin çıkarları ile Türki- ye'nın çıkarlan arasında bir tercih yapmalannı istedi. RP'li bir hükü- mete karşı çıkan milletvekillerinin isyanın büyümesı durumunda DYP'nin rümüyle hükümetten çe- kilebileceği ya da bir grup DYP milletvekilinin ıstifa ederek muha- lefetle birlikte hareket edebilecegi belirtildi. Alternatif hükümette başbakanlık şansının olmadığmı bilen DYP Genei Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çüler'ın, RP'li bir hükümet için grubunu ik- na etme konusunda sonuna kadar direneceğı kaydedildı. Bu durum- da. DYP'den ıstifa eden ve edecek olan milletvekillerinin dedesteğiy- le ANAP-DSP-CHP-DTP'nin Mesut Yılmaz başbakanlığında ge- niş tabanlı bir uzlaşma hükümeti kurabileceğı belirtildi. Bu hükü- metin de nüfus sayımı, seçim ve siyasi partiler yasalannda yapıla- cak değışıklıkler ve uyum yasala- rının çıkanlmasından sonra 1998 baharında yerel seçimlerle birlikte erken genel seçime gideceği bildi- rıldi. ANAP Grup Başkanvekili Zeki Çakan. Türkiye'ninartık 1 saat bi- le kaybetmeye tahammülü olma- dığını belirterek hükümetın bir an önce çekilmesinı istedi. DSP Grup Başkanvekili Hüsa- mettin Özkan. hükümetın ülkeyi rejim bunalımıntn eşiğine getirdi- ğini söyledi. ANAP lideri Mesut Yılmaz DYP'yi kardeş parti ilan etti 'RP ve Çiller ailesi dışmda herkese evet' LEVENTGENCELLİ BURSA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Çifler ailesi ve RP dışmdaki herkesle işbirliğine hazır olduklannı söyledi. 3 günlük Bursa gezisine Karacabey'den başlayan ANAP lideri Mesut Yılmaz, burada yaptığı konuşmada DYP'yi, 'kardeş parti' olarak niteleyerek şunlan söyledi: "Erbakan bir iki gün daha koitukta kalırsa Türkiye hiçbir şey kaıanamavacak. Saçma sapan uluslararası toplanülara katılmak için koitukta oturmak isterse bu memlekete çok pahalıva mal olacak." Genelkurmay Başkanlığı'nın irticai faaliyetlerde adres olarak Başbakan Erbakan'ı gösterdiğine dikkat çeken Yılmaz DYP milletvekilierine de seslenerek, "DYP'lilerya Türkiye'yi ya da Çiller ailesini kurtaracaklar. Bu konuda karar vermelidirler" diye konuştu. Başbakan Necmettin Erbakan'ın bir an önce istifa dilekçesini Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTe vermesini de ısteyen Yılmaz. şöyle devam etti: "Şimdi demokrasi zamanıdır. Benim aylardır söylediğim rejim bunahmı gelip kapıya dayanmısür. ANAP olarak sandığı salimen getirebilmek için eünıizden geleni vapacağız. Bu noktada kimstnin parti taassubuna göre davranma hakkı voktur." ABD'den darbe uyansı • ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright Türkiye'de yaşanan siyasi kaosun aşılmasmın demokratik kurallar çerçevesinde gerçekleşmesini arzuladıklannı söyledi. FUAT KOZLUKLU VVASHİGTON-ABD Dı- şişleri Bakanlığı, Genelkur- may'ın brifingîennın ardın- dan peşpeşe verdıği mesaj- larda Türkiye'de sıvil de- mokrasinin korunması ko- nusundaki arzulannt dile ge- tirdi. ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright Türk Si- lahh Kuvvetlerı'nı (TSK) açıkça uyararak Türkiye'de anayasal çerçevenın dışmda kalan bir değişıklık yapıl- mamasını istedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nicholas Burns de önceki gün yaptı- ğı açıklamada, Türkiye'de sivil demokrasinin korun- ması gerektiğinin altını çiz- mişti. Albnght. Letonya Dışiş- len Bakanı ValdisBirkavsile göriişmesi sonrasında ken- disine yöneltilen ve Genel- kurmay 'ın "Gerekirsesüah- la konıruz" şeklmdekı söz- lerinin. Washıngton tarafın- dan nasıl değerlendinldiğı- ne ilişkin bir soru üzenne, Türkiye'de yaşanan siyasi kaosun aşılmasının demok- ratik kurallar çerçevesinde gerçekleşmesini arzuladık- larını vurguladı. Albright, bu uyansının ardından ABD'nin kuvvetlı bir şekil- de Türkiye'dekı laık sistemi desteklediğini vurguladı. Albright. gelişmelen çok yakından izledıklerinı belir- terek "Orada ne olursa ol- sun, nelertarüşıhrsa tartışıl- sın. insanlann ne tür deği- şim beklentik'ri olursaolsun, her şev demokratik bir çer- çe\e içinde gerçekleştirilme- Udir" dedi. ABD Dışişleri Bakanı •'Türkiye'yi. gerçek bir laik demokrasivi benim- sediği için takdir ediyonız" diye konuştu. Nicholas Burns de önce- ki gün yaptığı açıklamada, koalisyon hükümetınin hür ve adil olduğu herkes tara- fından vurgulanan genel se- çimler sonucu iktıdara gel- diğini hatırlatarak sivıl de- mokratik yönetımı destekle- diklerınin altını çızmışti. Burns "Türk Silahh Kuvvet- leri'ni Idm yönetiyor" soru- suna karşılık olarak da şun- lan söylemişti: "Türksilah- lı sisteminin işlemesine ve idaresine bakın. başbakan- laruı görevine bakın aradığı- nız cevabı bulursunuA Tür- ki\e laik bir demokrasidir. cumhurbaşkanı ve başba- kan sivildir. Hiyerarşisi budur. Askerier sivilkrin al- bndadır." IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr "Brifing"\er artık günlük ya- şamımızın bir parçası oldu. Türkçesi 'kısa ve kesin bilgiler sunulan toplantı' ya da kısa- ca 'bilgilendirme' demek. Ge- nelkurmay'ın brifingler dizisi- nin yasalara uygunluğu üstü- ne üç beş cılız, bir de Ka- zan'ınki gibi cırtlak ses çıktıy- sa da toplumda genel bir te- dirginlik ve rahatsızlığa yol aç- tığı söylenemez. Hatta çeşitli meslekgruplannın "Bizde, biz de brifing isteriz" diye Genel- kurmay'a başvurdukları göz önünealınırsa, bir ihtiyaca ya- nıt verdiği bile söylenebilir. Devletin saydamlaşmasını, devlet kurum ve kuruluşların- da biriken her türlü bilginin yurttaşla bölüşülmesini inatla savunan birgazetecinin de bu brifingler dizisine itırazı yok. Önümüzdeki günlerde dar gruplara verilen brifinglerin TV Bir de Susurluk Brifingi... kanallanndan tüm ülkeye ya- yımlanacağı haberleri, sözünü ettiğımiz saydamlaşmaya da- ha da katkılı olacak. Bu brifinglerin aslında do- laylı "muhf;ra"olduğunu söy- leyenlere ise "Eğer dolaylı ve dolaysız muhtıralar arasında bir seçme yapmak makasında isek bari dolaylısını yeğleye- lim" demek akla uygun olsa gerek. Bu brifınglere karşı çıkmak biryana, arttırmak, süreklileş- tirmek ve çeşitlendirmekte ya- rar var. Bu çerçevede bızim de bir önerimiz var: Susurluk Bri- fingi! TBMM Araştırma Komisyo- nu'nun yüzlerce sayfalık rapo- ru, binlerce sayfalık belge ek- leri Meclıs arşivınde farelerin insafına terk edildi. Istanbul DGM'de süregelen ya da sü- remeyegelen dava ise hem sanıkların üç beş tetikçiye in- dirgenerek daraltılmasından. hem medyaya kapalı oldu- ğundan, hem de parmakları tuhaf işaretleryapan sarkık bı- yıklı "vatanseverler'ın sıkı de- netimi altında geçtiği için, bir brifinge konu olmasında sa- kınca yok, yarar var. Üstelik DGM, sanıkların ifa- deleri ve polislerin derleyebil- diği derme çatma bılgi ve ka- nıtlarla yetinmek zorunda. Su- surluk Komisyonu ise zaten soruşturmalarının eksik oldu- ğunu, bilgisine başvurulacak pek çok kişiye ulaşılamadığı- nı filan kendi ağzıyla itiraf etti. Bu "durumdan bir vazife çı- karmak" mümkün ve yararh. Şeriat brifinglerinde Genelkur- may'ın derledıği bilgıleri biz hayranlıkla izledik. MİT ve öte- ki istihbarat örgütleri kıskanç- lıkla ızlediler. Susurluk düğümüyle ilgili en doğru bilgilerin Genelkur- may'ın elinde bulunacağını varsaymak hiç de yanlış olma- sa gerek. Bunların bir brifing- le yurttaşların gözleri önüne serilmesi ise en az şeriat teh- likesine karşı yurttaşların ay- dınlatılması ve uyarılması ka- dar önemli. Şeriat tehlikesinin gelip ka- pıya dayanması ile Susur- luk'ta tek kavrama indirgen- miş olgular arasında kopmaz bağlar bulunduğu, bizim oldu- ğu kadar Genelkurmay'ın da gözünden kaçmış olamaz. Refah'ın Güneydoğu bölge- sindekı milletvekillerinin bü- yük bir kesimini kapması, sö- zünü ettiğimiz etkileşimin bir göstergesi. Dahası. terör yü- zünden yatırımların durduğu, işsizliğin ve yoksulluğun pat- ladığı Doğu ve Güneydo- ğu'dan büyük kentlerin çeper- lerine yönelen dev boyutlu iç göçün Refah'ın seçmentaba- nında ciddi bir ağırlık taşıdığı da istatistik olarak biliniyor. Öyleyse... Öyleyse bir "Susurluk Bri- fingi"nüe saymakla tükenme- yecek yararlar var. Generaller, hazır elleri değmişken bir de "Susurluk Brifingi" düzenle- seler çok iyi olacak. Demokrasiyi geliştirip say- dam devlete ulaşamadık. Bir de saydamlaşıp demokrasiye ulaşmayı denesek?.. POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Uçtu mu Kaçtı mı?.. Sabah sabah telefon çaldı. Arayan Ankara'dan birarkadaşımdı... Dediki: "Hoca uçtu, haberin varmı?" Sordum: "Hangi Hoca?" Yanrt: "Kim olacakyahu, Fethullah Hoca... Hoca sözde sağlık kontrolleri için ABD'ye uçtu..." Dedim ki: "Sözdedeme... Ben sabahleyin Samanyolu tele- vizyonunda izledim, Zaman gazetesinde okudum; yüksek şekeri ve kalp rahatsızlığı nedeniyle doktor- lan öyle istemiş. Yani 'Bir de ABD'ye git' demiş- ler..." Arkadaşım bir kahkaha atarak "Sen enayısin" de- yip ekledi: "Fethullah Gülen emekli bir vaız. Zaten kendisi her zaman 'Ben Allah'ın fakir bir kuluyum' demiyor muydu? Sadece uçakparası Hoca'nın biryıllıkma- aşı eder..." Yanıt verdim: "Olsun varsın... Eşi dostu var Hoca 'nın. Belkı borç bulup tedavi için ABD'ye gitti..." Arkadaşım "Sen benimle dalga geçiyorsun" de- di ve devam etti: "Bana kalırsa Fethullah Hoca kaçtı. Zaten ben kaçacağını iki üç gün önce, dün de senın yazından anlamıştım. Hoca'nın 'yakarış'yaz/s; Zaman'daya- yımlandığı gün 'Hoca galiba zorda' demiştim..." Sordum: "Anlamadım, nasıl yani?" Arkadaşım "Anlatayım" deyip, çok önemli bir nok- tanın altını çizdi: "Genelkurmay Başkanlığı'nın brifmglerinde 'irtica- nın örgütlenmesi' anlatılırken 800 okul ve dersha- neden, şirketlerdensözedildı. Bunlann 'ırtıca örgüt- lenmesinde' önemli birrol oynadığı kaydedildı. As- kerler isim vermediler ama Fethullahçılann okul- iannın ve dershanelerinın, şirketlerinin lıstesı elle- nnde. Zaten sen bunlan yıllardır belgeleriyle yazı- yorsun. Fethullah Hoca'ya yakın çevresi 'Ortalıkta gözükme, ABD'ye git' dediler. Hoca bu yüzden a- par topar ABD'ye uçtu. Orada kalacağı yer hazır. Gitmişken hastaneye bileyatar. Hoca, ABD'de bir süre kalacak. Çünkü Türkiye'de hava bulanık. Ne olurne olmaz. Birde Fethullah Hoca hakkında cum- huriyet savcılan soruşturma açabılir. Hatta tutukla- yabilir..." • • • RP Rize Milletvekili Şevki Yılmaz ile RP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Ceylan'ın 1991, 1992, 1993 ve 1994 yıllarındakı konuşma kasetleri özel televizyon kanailannda yayımlanıyor mu? Evet!.. Fethullahçılarla ilgili olarak 133 parça ekıyle bir- likte hazırlanan, ancak 'hasıraltı edilen' 33 sayfalık fezleke neden özel televizyon kanailannda yayımlan- mıyordu? Şerıatçılara 'demokrasi' maskesi takan- lar niçin Fethullah Hoca'yı çok seviyorlardı? Işte size içişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdür- lüğü istihbarat Daire Başkanlığf rnn 10 Mart 1992 ta- rih ve 400/1 sayılı raporu: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nm demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti nıteliklerini değiş- tirerek yerine şeriat düzenı getirmeyi amaçlayan il- legal 'Fethullah Hoca'nın Talebeleri' adlı örgütün; tüm Türkiye genelınde olduğu gibi, özelhkle hare- ket noktası olarak seçtiği polis kolejleri, polis aka- demisi ve polis okullan içindeki faaliyetlerinı. Teftış Kurulu'ndan gelen yazıya bağlı olarak askıya aldık- lan; buna rağmen sempatizan kadrolanyla bağ- lannı zayıflatmamak için toplantı ve çalışmalannı yo- ğun olarak sürdürdükleri ve illegalıteye son derece bağlı kaldıklan gözlenmiştir." • • • Fethullah Hoca, ABD'ye uçtu mu yoksa kaçtı mı bizi hiç ilgilendirmiyor. Ancak Fethullahçılann para- sal kaynakları, nasıl örgütlendiklerınin belgeleri Ge- nelkurmay'ın elinde bulunuyor... Emniyet Genel Müdürluğü Polis Teftiş Kurulu'nun 28.8.1992 tarıh B.05.1.BGM.060.01/15-92 sayılı fezlekesi bugünlerde gündeme yeniden gelecek. Çünkü Polis Teftiş Kurulu'nun elindeki fezleke ile iz- mir DGM'nin 'Fethullahçılann askeri liselerde örgüt- lenmesine' ilişkin kanıtlar aynıdır. 1992 yılında bu belgeler kimi gazetelerde de ya- yımlandı. 0 tarihte Fethullahçılar kendilerini şöyle sa- vundu: "PKK için hazırianan bir raporu, hayali Fethullah Hoca örgütü için hazırlanmış olarak gösteriyorlar..." Sonra ne oldu? Fethullah, Gazeteciler ve Yazar- lar Vakfı'nı kurdu, kimi gazetecıleri kafaya alıp işle- rıni tıkır tıkır yürüttu... 800 okul ve dershane... Trilyonlarca liralık malvar- lığı... Askeri okullarda, poliste, eğitimde örgütlen- me... Acaba medya Fethullahçılann gerçek yüzünü hâlâ neden görmek istemiyor? Yazıma noktayt koymuştum ki Haber Merkezi Mü- dürümüz Hakan Kara karşıma dikıldi: "Ağabey, Fethullah Hoca'dan sonra Şevki Yıl- maz da Almanya'ya uçmuş, ne diyorsun?" Nediyeyim. "Allah" derim... Faks numaramız: 0212/513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn Email: Hıkmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR Cumhurbaşkanı Demirel 'Mııhtıraııın gibisi olmaz' ANK.\R.\ (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel. Genelkurmay Başkanlı- ğı'nın verdıği bnfing ko- nusundaki "muhnra gibi" değerlendirmelerini, "Muhtıranm gibisi olmaz, kendisi olur" dedi. Demirel, dün gazeteci- lerin sorularını yanıtlar- ken Genelkurmay brifin- ginde verilen bilgilerin büyük bölümünün. Mıllı Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılannda da göriişül- düğünü sövledi. Demirel. bnfingin "Devletfc hükü- met arasında u\ umsuzluk. çatışma var 7 " dive vorum- landığının anımsatılması üzerine. •'Türkiye'de' Hü- kümetle devlet arasında bir çatışma var' demek doğru değikür. "Türkıye'de önemli tartışmalarvar" de- mek doğrudur" dedi. Demirel. bir gazeteci- nın, brifing konusunda "muhüra gibi" değerlen- dırmeler olduğunu anım- satması üzerine. "Muhtı- ranm gibisi olmaz, kendisi olur. Davet brifingdir. ya- pılan brifıngdir. V'ani bu yapılmayıpda 'alın muhtı- ra' denmişse. o muhtıra- dır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle