Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1997 PERŞEMBE
18 SPOR
Milli takım, Belçika'ya yenilerek Dünya Kupası finallerine katılma şansını büyük ölçüde yitirdi
Paris uçağuu kaçırdıkHİLMİTÜRKAY
Eskiye şöyle bır bakaduralım; neydi o maçlar öyle.
aman. aman. Neydı o yediğımiz goller. Averaj tak'ımı
olmuştuk bır aralar. Hatırlamak bile istemıyoruz o
günlen. Sahaya çıktığımız zamanlar, rakıplerimiz kar-
şısında ayaklanmız titriyordu, kendi sahamızdan ra-
kıp sahaya doğru dürüst geçemıyorduk. sonuçlar hep
hüsrandı. Mılletçe kahroluyorduk. her maç sonrasm-
da sokaklarda sessizlik, ağlayan insanlar... Neydi ek-
sik yanımız. Tesisse bizde de \ardı, futbolcuysa biz-
de de vardı. Futbolun nasıl oynanacağını. golün nasıl
atılacağınımı bilmiyorduk yoksa? Bu yüzden bır ara-
lar faturayı kendi hocalanmıza çıkartıp yabancılara bı-
le yöneldiğimiz olmuştu. Ama nafile. Sıfıra sıfır, el-
de var sıfır. Yani değişen yine bir şey ler yoktu. Her de-
fasında' Yeıtik yeııik yenmeyi de bir gûn öğreneceksi-
niz'deniliyordu Nitekımdeöyleoldu. SonSyıldırtır-
manıştaydık. Rakıplere artık kafa tutuyorduk, rakip-
lerimızle başa baş dişe dış mücadele ediyorduk. Dış
sahaymış, iç sahaymış, bizim için hıç fark etmiyordu.
Her şey yolundaydı. Güzel mı güzel. Yani eskiye sün-
ger çekmıştik. Bu takım Avrupa Futbol Şampıyonası
finallerine katılma hakkını elde etmişti. şımdi Fransa
98 vardı hedefte. San Marino, Galler \e en son Bur-
sa'da oynadığımız Hollanda maçından başany la aynl-
mıştık. Sırada, 2-1 yenildiğimiz Belçıka maçı vardı.
Türkiye: 1 - Belçika: 3
STAT: Ali Sami Yen
HAKEMLER: Bernd Heynemann (6), Füllbrunn (6), Sahher /6) (Almanya Fed.)
TÜRKÎYE: Rüştü (4), Recep (4), Ogün (5>. Bülent (3), Arif (2) (Dk. 46 Tayfur 4). Tayfun (4), To-
lunay (3), Tugav (4) (dk. 75 Hami 2), Hakan Ütısal (3) (Dk. 46 Celil 3), Hakan Şükür (5), Oktay
(4)
BELÇtKA: Vilde (6), Meir (6), Smidts (6) (dk. 56 Doll 5), Roover (6). Crasson (6). Elst (6), Sta-
elens (6), Scifo (7), Kerckhoven (8), Mpenza (7) (dk. 72 Lemoine 5), Oliveim (8)
GOLLER: Dk. 12, 31 ve 45 Olhiera, dk. 35 Oktay
SARI KART: Elst (Belçika)
Ikincilık ıddıamız hemen hemen rakıbımızle eşıtti. A-
ma bız bir adım öne geçmek istıyorduk.
Işte dün gece... Muhteşem bir seyırcı topluluğu.
milyonlarca msan da televızyonlannın başında. Ali
Samı Yen'deki ugultu tüylenmızı ürpertiyordu. Hepi-
miz inançlıydık. Patron Mustafa Denizfi'ye \e futbol-
culara güvenimiz tamdı. Tek hedef vardı; bu maçı da
'kayıpsz' bıtırmek. Sloganlar atıldı. hep bır agızdan
marşlar söylendı. Futbolcular bır bır tribunlere çagnl-
dı, herkes bırbınne kenetlendı. Yani bayram sevinci ha-
zırlığındaydık. Ama bu kez olmadı. Başarılar zinciri-
ne devam edemedık. Belkı de son 5 yılm en kötü to-
punu oynadık. Çok. hem de çok hatalar vaptık. Eski
günlen anımsamak ıstemiyorduk. ama ıster istemez
anımsargıbi olduk yeniden. Ve sonuçta. Fransa 98e
•havluatnk'
Kadromuzda iki sürpriz isim vardı. Biri Hakan Ün-
saL dığen deArif lyi başladik oyuna. Ancak biranlık
hata gol yememize neden oldu. Kerckhoven'in orta-
sında Recep ve Ogün'ün hatasını OİKeira ustalığını
göstererek affetmemişti. Sessizlik hâkimdi tribünle-
re. Hırslanır gıbi olduk, yüklenmeye başladık. Ancak
aksavan yönlerimiz fazlaydı. Bir Oğuz'la başlama-
mak hata mıydı bilinmez, ama Hakan Cnsal'la Tay-
fun'un ve Tolunay'ın bu alanda başanlı olamadıklan
birgerçekti. Kanatlardan iyi akamadık. Hakan'a iste-
nilen toplar maalesef gelmedi. Arif. süreklı rakibinin
arkasındaydı. Toplan eziyorduk. rahat değıldık. Kötü
oynuyorduk. Belçikalılann paslaşmalan. hücumda ço-
ğalmaları, topları yerlı yerinde kullanmalan onlann
oyuna fazlasıyla hâkim olduğunu gösteriyordu. Biz-
den kat kat üstün olduklan bir gerçekti. 11 numaralı
Kerckhoven'ı tutamıyorduk dogrusu. Sol kulvar da
tren gibiydı adeta. Olıveira. Mpenza'lanm da durdu-
rabilene aşkolsun. Olıveira ıkincı golü kalemize atıp
skor 2-0 olduktan sonra Denizii. oyun ıçınde bazı de-
ğışıklıklere gitti, gıtmek zorundaydı da. Bu arada Ok-
tay çıktı sahneye. Bırçalım, bırçahm. bırçahmdaha,
tam altı çalım Belçikalıya. Ve sonuçta kaleye gönder-
diği nefıs gol. Ayaktaydık. Fakat işımız zordu. Nıte-
kim ilk yannın bitimine saniyeler kala bir gol daha ata-
rak skoru 3-1 yaptılar.
lkinci yarıda yaptığımız iki değişikliğin takımı
kamçıladığı söylenemezdı. Hatalanmızın yıneağırlık-
lı olduğu bu böiümde üstünlük. ilk yanda olduğu gi-
bı Belçikalılanndı. Topla istedıkleri gibi oynayabili-
yorlardı. Dakikalann geçmesiyle telaşa giren futbol-
cularımıza seyirci desteği de kesilınce maç erken kop-
tu. Sonuç olarak takımımız Dünya Kupası finallerine
gıdebilmek için bugüne kadar ıyı maçlar çıkarmıştt.
başabaş mücadele etmişti. fakat dün gece daha farklı
bır gece oldu.
Diğer maçlardaki başandan eser yoktu. Sev inç, ye-
rini ölüm sessizliğine bıraktı. Ağızlanmızı bıçak da-
hi açmıyor. Uçak kaçmış olsa gerek.
ALİ SAMİ YEN STADrNDAN NOTLAR / ARJF KIZILYALIN
Scifo'nıın basına ar
Her şey çok iyı gidiyordu; Bursa"daki
1-0'lık Hollanda galibiyeti sonrası yeşeren
'fuıaT umudu, Dünya Kupası Grup Elemele-
ri'ndeki millileri 'ratmg'lerde 'bir'numara-
ya taşımıştı. Belçika önünde alınacak birga-
libiyet belki de Fransa'nın kapılannı açacak-
tı. Bu düşüncelerle geldık Ali Sami Yen'e...
Kırmızı-Beyaz renk baskındı tribünlerde.
Maç öncesi açılan dev bayraktan havaya uçu-
rulan binlerce balona kadar her şey, 'yeni bir
zaferin' smyalıni venyordu sankı. Ama maç
baslayıp. 'gerçek'yüzünü Oliveria'nın golle-
riyle gösterince Istanbul'un göbeğine sanki
bombadüştü. Çırağan Sarayı'ndakı hesap Ali
Sami Yen Stadı na uymamıştı. 2 nisanda baş-
layan futbol bayramı, yerini düş kınklığına
bırakınca, EURO 96'nın en iyi 16 takımın-
dan biri kimliğindeki Türkiye'nin, "Dünva
Kupası Finali'düşü de 'kâbusa'dönüştü.
Seyirei sustu
(A) Milli Futbol Takımı. Beiçika önünde
büyük bir seyirci desteği buldu Maç öncesi
ortalığı "Avrupa,Avnıpa duy sesimizi. Işte bu
Türkiye'nin ayaksesteri"dıye ınletıpGençlik
Marşı ile de stadı bayram yerine çeviren futb-
solseverler. Belçika'run ani gollen üzerine sus
pus oldular. 2. yanda yapılan "Hayditakımı-
mızı destekleyeünranonsuna karşın sessizli-
ğini koruyan taraftarlar arasında zaman za-
man tartışmalar çıktı. Bır grup seyirci, "Ba-
ğırmayan taraftar çeksin gjtsm-" diye bağınn-
ca polıs kavga edenlen güçlükle ayırdı.
Flh'A'dan ceza gelecek
Maçın. 1 Mayısanfesınedenkgelmesigüvenlikön-
lemlennı daha "etkin" kılarken, polis maç öncesi stat
çevresinde kuş uçurtmadı. Bileti olmayanlann bari-
katlardan gen çevTİldiği görüldü. FIFA'nın'birincide-
recede önemli maç'statüsüne aldığı karşılaşma öncesi
yapılan tüm engellemelere karşın tribünlerden alana
pet şişe yağdı. Maç öncesi ısınmak ıçm alana çıkarken
tnbünlerden yagan yabancı cisimlerden polis kalkanı
ile kurtulan Belçikalılar, maç ıçinde de tribün tacizine
Okta>"ın6 Belçikaliüyuncuvuçalımlayarakattığı golgalibiyeteyetmedi. (Fotoğraf: KEREM KAÇARLAR)
Mac sonrası
Denizii 'ye
çirkin saldırı
Spor Servisi - 3-1'lik Belçika yenıl-
gisı sonrası 'Amigo Orhan" adıyla anı-
lan Orhan Erdenıir. Mıllı takım teknik
dıreklörü Mustafa Denizii ye saldırdı.
Basın toplantısı sonrası takımla birlikte
otobüse doğru yönelen Mustafa Deniz-
ii, merdivenlen çıktığı sırada AmıgoOr-
han'ın üzerine uçması sonucu yere yu-
varlandı. Çevresındekilenn yardımı ile
ayağa kalkan Mustafa Denızli'nm sal-
dırgana karşılık vermemeM olayın fazla
büyümesıne enael oldu.
Mustafa Denizii
'Suçbende'
Spor Servisi - Belçika yenilgısi Mil-
li Takımın moralinı bozdu. Milli Takım-
lar Teknik Dırektörü Mustafa Denizii.
Belçika maçından sonra. "Belçika yenil-
gisi\le Fransa'ya gitme sansunız büyük
ölçüde bitti. Özellikle vediğimiz ilk 2 gol,
oyunumuzu kötü yönde etkiledi. Türk
Milli Takımı olarak kötü bir günü geride
bıraktık. Rakibimiz ise bizden daha iyi
oynadı ve hak ettiği bir galibiyet aldı.
Başanlı olmasını beklediğimiz bazı fut-
bokulanmız ise kendilerinden bekknen
oyunu ortaya kovamadL Suçlu aramyor-
sa sorumluluk beniın."
hedefolduiar. Ikincı yannın ortalannda Belçıka'nın ka-
zandığı korner atışını kullanmak ısteyen kaptan Vin-
cenzo Scifo yeni açıktan atılan pet şişeler nedenıyle ye-
re düştü. Başına ve koluna şışe isabet eden Scifo kısa
bır tedavı sonrası maça devam ettı. Ancak karştlaşma-
nın lsvıçrelı F1FA gözlemcisı Anton Bucheli'ııııı olay-
lan rapor ettıŞı \e Türk Futbol Federasyonu'na Fl-
FA'dan agır bır ceza geleceğı belirtildı.
A Milli Futbol Takımımızın Belçika ile oynadığı
Dünya Kupası grup eleme maçını Beşiktaş'ın eskı Al-
man Teknik Dırektoru Christoph Daum. Hollanda ve
Galler milli takım antrenörleri ve Avrupalı menajerler
şeref tnbününden ızledı
Leekens eski dostlarla
Yıllarca Trabzonspor'da görev yaptıktan sonra 3 ay
önce Belçika Milli Takım Teknik Direktörlüğü'ne ge-
tirilen Georges Leekens maç öncesi eski ögrencisi, Be-
şiktaşlı Oktay, Trabzonsporlu Ogün ve Leekens'in gö-
rev aldığı tarihte Trabzonspor'un başkanlığtnı yapan
Sadri Şener'le bir araya geldi.
Belçika'nın sürpriz ataklarla 2-0 öne geçmesi en
çok milli takım teknik dırektörü Mustafa Denizli'yi et-
kıledı. 2-0"dan sonra yedek kulübesınden çıkıp saha ke-
nanna kadar gelen Denizii. futbolculannı uyanrken
Tugay'ın kaçırdığı gol sonrasında hırsını duvarlardan
aldı. Futbolculara. "Rüva âleminde gibisiniz. Çıkın.
formanızınhakkınıv«rin"dıyen Denızlı. verdıği göre-
vi yerine geriremeyen Arif ve Hakan Ünsal'a da çıkış-
tı.
Maçın sonlannda Denizii tarafından oyundan alınan
Tugay Kerimoglu"nun yedek kulübesine dönmeyerek
el koİ hareketleriyle teknik kadroyu protesto etti.
Slovakya'yı 1-0 yendiler
B Gençler
çeyrek fînalde
Türkiye: 1 - Slovakya: 0
STAT: Saint Pauli
HAKEMLER: Ibanez (6). Krasnoshan (6). Szılagyj (6)
(Macaristan)
TÜRKfYE: Orkıın (7). Macıt (7). Ömer (6). Ozan (7>,
Faruk (5)(Alper4) Okan (6). Hasan (7). Berkant (6). Em-
re (8), Güvenç (6). Rıfat (6)
SLOVAKYA: Manan (5). Zoltan (4ı. Michal (4). Slavom-
ir (5), Branislav (3)(Dk. 65Atila i). Juraj (3)(Dk. 61 Fran-
tisok 3). Fejer (4). Bodrek (4/
GOL: Dk. 51 Emre
HAMBURG(Cumhuriyet)-(B) Genç Milli Takım çey-
rek finalde. 15. Avrupa (B) Gençler Futbol Şampiyonası
finallerinde mücadele eden, Milli Takım. grubundakı
ikinci maçında. Slovakya'yı Galatasaray'lı Emre'nin at-
tığı gol ile 1-0 yendi. Şampiyonada çeyrek finale kalma-
yı garantileyen Milli Takım, grubundaki üçüncü ve son
maçını, yann Hamburg Lurup'ta Izlanda'yla yapacak.
Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Christoph Daum
6
Türkiye futbol cennetT
ASENA OZKL4N
Beşiktaş'ın eski. Alman lıgı Bun-
deslıga"nın 2"nci basamağında yer
alan Bavern Leverkusen'in veni tek-
nik direktörü Christoph Daumdan
düşündürücü ıtıraf: u
Türki\ehemftıt-
bolcular hem de teknik adamlar için
cennet. Çünkü aldıklan para tama-
men ceplerinde kalıvor." Türkıye'yı
zıyaret eden Christoph Daum. Türkı-
ye'deki sısteme övgüler yağdınrken.
nelersöyledi neler... Türkiye'nin ver-
gi cennetı olduğunu üstü kapalı şekil-
de ıtiraf eden Chnstoph Daum. "Fut-
bolcular ve teknik adamlann aldıkla-
n para ceplerinde kalıyor. Hiçbir \er-
de bövle bir uvgulama >ok" derken
sözlerını şöyle sürdürdü. "Türki-
ye'deki transfer rakamları Avrupa'yı
bile geçti. Rakamlann bu kadar \ük-
sek olmaması gereklL İ stelik bu para
futbolculann cebinde kalıyor. Beşik-
Daum. milli maçı da izledi.
taş'ıçokiyidurumdabıraktım. Mmıi-
çile Amokachı Bayem Leverkusen'de
olsa şampiyon olmuştuk. Türkive'den
futboku transfer etmeyi düşünüvo-
rum. Ancak Almanya'da da \abanci
oyuncu olmak zor iş. Genellikle uyum
sorunu yaşamyorr
Dığer yandan Chnstoph Daum'un
transfer listesınde yer alması bekle-
nen Alpay. böylebirteklifi resmı ola-
rak almadığını belirtirken "Daum'dan
resmi olarak transfer teklifi almadun.
ancak üstü kapalı teklifler geliyor"
şeklınde konuştu
Pazar günü Istanbulspor ile Fner-
bahçe Stadı'nda oynayacağı maçın
hazırlıklarını sürdüren Beşıktaş'ta ise
Sergen'ın sakatlığı sorun yarattı. Ar-
ka adelesınde kanama tespıt edılen
Sergen'ın lstanbulspor'a karşı forma
gıyıp gıymeyeceğı maç günü bellı ola-
cak. Bu arada futbol şube sorumlusu
Ilker Özbilek, teknik direktörden he-
nüz rapor almadıklannı ancak trans-
fen de Kara'nın vereceği rapor doğ-
rultusunda gerçekleştireceklerini
açıkladı. Siyah-Beyazlıların yolunu
gözlediklen Nıjeryalı futbolcu Dani-
elAmokachi ise dünkü antrenmana da
katılmayınca ceza alması kesinleşti.
Geleceğin Yönetici Türleri
DOĞAN HASOL
Günümüzde spor, özellikle de futbol
tam bir gösteri olayı halıne gekjı. Göste-
riyı canlı tutmak için büyük paralar öden-
mesi gerekiyor. Daha iyi oyuncu, daha iyi
teknik kadro, daha iyi tesisler... Bunlann
hepsi paraya bağlı.
Gösteriden sağlanan olağan gelırler. gi-
derleri karşılamadığı için gelir kaynaklan-
nı çeşitlendirmek, yeni başka gelirler ya-
ratmak gerekiyor. Bu konudataraftan çok
olan kulüpler doğal olarak daha şanslı-
lar... işte son zamanlardaki şirket kurma
çabalan bu amaca yöneliktir. Kulüpler ar-
tık kendi sürekli gelırleriyle ayakta durmak
için uzun soluklu, iyi birer işletme olmak
zorundalar.
Bunu yapamayan kulüplerin durumu gi-
derek güçleşecektir. Kestirme çözüm ola-
rak yıne üyelenn ve taraftarın, çoğu kez
"paralı yönetici" diye tanımladığı varlıklı
yönetici arayışları ve egemenliğı sürecek-
tir. Varlıklı yönetici konusu tam bir kısır-
döngüdür. Bu durumda çağdaş demok-
ratik yönetimin yerini keyfi yönetım alır,
"parayı veren" kulübü yönetır. Dılediğin-
de, kulübe el koymaya gelır. dıledığı spor-
cuyu alır, ıstemedığini kulüpten uzaklaştı-
nr. Gerekli gereksiz, dilediği harcamaları
yapan verilen paralar çoğu kez "bağış"
degıl "borç"tur. Bu, yukarıda da belirttıği-
miz gibı tam bir kısırdöngüdür ve kulübün
bu çarpık yonetim biçiminden kurtulması
giderek güçleşır. Bırçok kulüp çaresizlik
ıçinde bu çözume katlanır.
Başka bır kısa sürelı çözüm de beledi-
ye başkanlarınm kulüp başkanı olmalan
durumudur. Bunun başanlı başarısız çe-
şrtli örnekleri görülmüştür. Bugün Kocaelı,
Gaziantep, Zeytinburnu hemen aklımıza
gelen örneklerdir. KocaelisporveGazıan-
tepsporbaşanlannı sürdürüyorlar Özellik-
le Kocaelispor, Başkan Sefa Sirmen'in
becerisiyle iyı düzeyde spor tesıslerine ka-
vuşmuş. ardından da futbolda Türkiye Ku-
pası'nı kazanarak başarısını kanıtlamıştır.
Bence Sefa Sırmen'i kupadakı başarısın-
dan çok Kocaelıspor'a kazandırdığı tesıs-
lerden dolayı kutlamak gerekir; çünkü te-
sisler başanyı sürekli kılmanın aracıdır.
Ancak başanlı bır ıkı örnek, sistemın ba-
şarılı olduğunu göstermez; "beledıye baş-
kanı başkan" çözümünün yıne de geçıci
bir çözüm olması gerektiğıne inanıyorum.
ilke olarak beledıye başkanları, yalnızca
başkanı olduklan kulübe değıl, yörelerin-
dekı bütün spor kulüplerine arka çıkmalı,
yaygın sporu desteklemelidirler. Beledıye
olanaklan ve -doğallıkla nüfuz baskısı ol-
maksızın- belediye ilışkileri kullanılarak
sağlanan olanaklar, yöredeki bütün spor
yapanlara ve kulüplere aktarılmahdır.
Bır zamanlar da nüfuzlanndan yararla-
nılmak üzere üst düzeydekı sıyasiler yö-
netımlenn başına getınlerek onlardan me-
det umulmuştu.
Bunlann hiçbirinın çıkar yol olmadığı
görulüyor. Bugün bütçeler. kışılenn vere-
cekleri paralarla ya da belediye katkılarıy-
la kulüplerin yönetılmesıni olanaksız kılan
büyuklüklere ulaşmıştır. Bu nedenle gele-
ceğin yönetici tıpıni, sporun ılkelenni bılen,
kendi ış yaşamında başanlı olmuş, alma-
ya değıl bılgı, beceri ve emeğinı vermeye
gelen gonülluler oluşturacaktır.
Fatih Terim
'Şampiyonluk
sözü için
henüz erken'
Spor Servisi - Zey tınburnus-
por maçının hazırlıklannı sür-
düren liderGalatasaray'ın tek-
nik direktörü Fatih Terim, ta-
kımın şampiyonluk havasına
girmemesi için elinden geleni
yaptığını belirtti.
Galatasaray'ın başanlı çalış-
tıncısı Terim. "Matematiksel
olarak garantilemeden şampi-
yon olduk diyemem. Futbolcu-
lanmın şampiyonluk havasın-
dan kurtulnıalan için vargü-
cümle çalışıvonını. Zira futbol-
da hiçbir şey garanti değildir.
Önümüzdeki 4 maçta büyük-
küçük takım ay nmı vapmadan
her maçınuza final havasında
çıkmalıvız. § puanlık fark avan-
taj. ancak 4 maçta da bu fark
kapatılabilir. Bu nedenle dik-
katli olnıalıyız" diye konuştu.
Teknik direktör Terim, uzun
süredirçahşmalannı 9 milli fut-
bolcularından yoksun sürdür-
düklerini. ancak bu durumun
kendileri için birdezavantaj ya-
ratmayacağını kaydetti. 2 se-
zon önce Zeytinburnuspor'dan
alınan Galatasaray PAF takımı-
nın kaptanı Emre, gelecek se-
zon (A) takımla birlikte antren-
manlara başlayacak. Aynca Ba-
kırköyspor'a verilen Fatih ve
Rizespor'a kiralanan Alp'le
Ceyhun'un da gelecek sezonkı
kadroda yer alacağı açıklandı.
Galatasaray. Zeytinburnus-
por'la yapacağı lig maçının ha-
zırlıklannı dün sabah yaptığı
antrenmanla sürdürdü. Teknik
direktör Fatih Terim yönetimin-
de yapılan ve yaklaşık 1.5 saat
süren antrenmanda San - Kır-
mızılı futbolcular, şut çalışma-
sı yaptı.
MAÇIN ELEŞTİRİSİ
Oliveria ve Mpenza
HALİT DERİNGÖR
Milli takımımız Dünya Kupası eleme grubu maçın-
da Belçika'ya yenilerek Fransa umudunu büyük öl-
çüde yitirdi. Kanımızca milli takımımızın kötü futbol
oynadığını söylemek yanlış olur. Ancak arada büyük
farkın olduğu da bırgerçek. Belçikalılar; teknik, tak-
tik, kondisyon futbolun ne kadar özelliğı varsa, hep-
sini en iyi şekilde kullanıyorlar. Böylesine oturmuş
ekip, milli takımımızı büyük bır raslantı olmadığı tak-
dirde dünyanın her tarafında rahatça yener. Bence;
K. Hakan, Recep, Arif ve Bülent gibi oyunculann
Scifo, Mpenza, Oliveria gibı futbolculann karşısın-
da oynaması dahı büyük şans.
Milli takımımız, maçı her ne pahasına olursa olsun
kazanmak ıçm ofansif futbol sergilemeye çalıştı. Ok-
tay ile Hakan'ın hemen arkasında da Arif ve Tugay'ı
kullandı. Ancak öne geçelım derken golü bulan ta-
raf Belçika oldu. Belçikalılann ilk golünde Van
Kerckhoven sol boşluktan aldığı topla bir spnnter
hızıyla bizım kalemize indı ve topu Oliveria ya ver-
dı. Olıverıa'ya da dokunmak kaldı. Ancak bu pozıs-
yon bizim açımızdan ne kadar üzücü olursa olsun,
öğreticiydı. Van Kerckhoven, bir kanat adamının ne-
ler yapması gerektığini uygulamalı olarak herkese
gösterdi.
Belçikalılar 3-5-2 düzeninde oynadılar ama bu dü-
zene statik olarak bağlanmadılar. Belçikalı futbolcu-
lar sahanın her yerındeydıler. Tam saha pres yaptı-
lar ve milli takımımızın oyunculanna, deyım yerindey-
se nefes dahi aldırmadılar. Sözde; Recep, Oliveria'yı
tutacaktı. Tutmaya da çalıştı! Ancak. Belçika'nın 3
golünü de her ne hıkmetse Oliveria kaydetti. Ama
Recep'm yapabileceği fazla bır şey de yoktu. Sa-
dece iyi nıyetle karşı koymaya çalıştı. Oliveria ve
Mpenza şimdıye kadar görmedığimiz bır uyum için-
deydiler. Her pozisyonda bırbirlerinı çok iyi tamam-
ladılar. Markaja alınma olanakları da yoktu. Bın ve-
rıyor, diğen deatıyordu. Oktay'ın attığı gol ise kolek-
tif olmasa da güzeldı. Oktay, bireysel yeteneklerini
ıyı kullandı ve golü buldu. Ancak skor 2-1 'ken fut-
boldan biraz olsun anlayan; bu takımın 1 gol yese
bile, fazlasını atabıleceğınden emindı.
Dramatik Son
ADNAN DİNÇER
Milli maça büyük umutlarla gidenler acı gerçekle
karşılaştılar.
Bir tarafta topu oyun süresince %40 ayağında tu-
tan Belçika, diğer yanda, %60 gibı bir çoğunlukla
topla buluşan ulusal takımımız. Sonuçta, ilk 45 da-
kikada atılan gollerden sonra yenik olan ve üç gol yi-
yen biz oluyoruz. Bu oyundan alınacak çok dersler
var. Tüm oyun süresince "baskı" prensıbine "çabuk
oyun" ve süper "karşı atak" disiplin ve taktiğini mon-
te eden Belçika "ağıraksak" koşmak şöyle dursun,
adeta "yürüyen" birtopçulargrubuna karşı oynaya-
cağını duşunmemiştı belkı de. ilen ıkılide Mpenza ile
üç golun kahramanı süper Oliveira öylesıne ışler
yaptılar kı futbolcunun "yıldızı kimler"b\ze gösterdi-
ler. lkinci golde Oliveira topu bizim alanımızdan sağ
kanattan kaptı, boş alana çıkan Mpenza'ya çıkardı
ve ondan aldığı topu gol yaptı. Koyun defalarca ka-
sete, izleyın sevgilı meslektaş ve futbolculanm.. Her
topu ayağa vermek ve yurümek üstüne taktik yok.
Spnnt, çabuk oyun ve alan değıştirerek baskı pren-
sibi artık en basit futbol takımının temel ilkesidir. Bu
takım son yıllann en kötü oyununu oynadı ve sil baş-
tan en başa bızı götürdü. Tıpkı bir gün önce ümit ver-
meyen ümıtlerimiz gibı..
Defansta Recep ve Bülent adeta yoktular. Orta
alanda Tugay dahi topa vuramayarak kendi kendini
protesto etti. Arif ve Oktay savunmada yoktular.
K.Hakan veTolunay da sadece gezındiler. Rüştü ise
en kötü maçını oynadı. Yazık oldu, geldiğımız yerden
geri döndüğümüz için değil; geldığımiz aşama kay-
dettığimiz mesafeyı yok ettığimiz ıçın. Medya ve ga-
zete sayfalarında kalan temenniler bizi şımartmış.
Bunu da defalarca ıkaz edenler oldu. Ama bız şımar-
mayı âdet haline getirdik. Türk futbolu bu değil. Bu,
kaza da değil. Hemen gereği yapılmalı, ilgililer duru-
mu araştırmalıdırlar. Birinci ve en önemli nedeni ise
şımarmamızdır. Ikıncısi, iç bünyedeki kulüp, hakem
ve kavgalardır.
Denizli'nin kadrosunu eleştirmek veya şu oynasa
bu oynasa gibi bır yorumum yok. Sadece bu takım
bu kadar kötü ve ürkek olmamalıydı.
Hepimize başımız sağ olsun diyelim. Fransa öldü.
Eller gitti oraya, bizler bu kupada da kaldık yaya!
Belçika'nın Dersi
MAHMUT SERT
Ulusal ekibimizin oyuncuları, rakıplerine göre da-
ha nitelikli olmalarına karşın, temel eğitım eksiklerin-
den basit hareketleri yapmakta zoriandılar.Savun-
mada yaptığımız ınanılmaz yanlışhklarbir anda 2-0
genyeduşmemize neden oldu.Savunmayanlışlann-
da orta alandan yeterii destek gelmemesi büüyük et-
kendi. Oktay, attığı golde altı kişiyi çalımlarken, ulu-
sal bır maçtan çok arsada oynar gibiydi; ama böyle
bir golu ızleme şansı da kolay kolay bulunmaz.
Maç öncesi görüşlerimızde, Belçika'nın hızlı karşı
ataklarınadikkatetmemiz gerektığini belirtmiştik. Ne
yazık ki yedığimiz üç gol de, çok çabuk gelişen atak-
larda adeta boş kaleye atıldı. Kaleci Rüştü başta ol-
mak üzere savunmamc darmadağın oldu.
Belçika kendi gücün'un üstünde futbol oynamadı;
hesap-kitap takımı olduğunu gösterdi; basit bir oyun
anlayışlan vardı; savunmada ve ataklarda çok çabuk
olarak kalabalıklaşma ve yardımlaşma... Bu. tam da
ulusal ekibimizin futbol anlayışının karşıtıydı. Bizim-
kiler topu dolaştıracaklanna kendileri taşımayı yeğ-
leyınce hep Belçika duvarıyla karşılaştılar.
Ulusal takımımızın eksiklikleri; savunmada "Belçi-
kalılar, üstümüze gelemeyecekler" havasında rakip-
lerini hafife almalan (ki her pozisyonda rakipleri tara-
fından geçildiler), ataklarda ise ne yapacaklannı bi-
lememeleriydı. Belki Belçikalılann ayağınatopyakış-
mıyor, ama futbolun nasıl oynanması gerektiğinı bı-
lıyorlar. Özellikle karşılaşmanın ikinci yarısında, takım
oyununun ne olduğunun dersini verdıler.
Dün gece ulusal oyunculanmız ilgınç bır ruh halin-
deydiler; hepsi çok istekli ve oyuna çok iyi yoğun-
laşmışlardı; ama trans halinde bir türlü doğru hare-
ketleri yapamadılar. Yenik durumdayken tek tek 'bu
maçı ben kurtanrım' düşüncesine kapılmaları küçük
kahramanlık gırişimlerıni getırdi.