08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SÜBAT 1997 CUMARTE5İ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dplomatlara KDV indiPimi • INKARA (Cumhuriyet BİİDSU) - Dıplomatlara âl ]j*enşlerde doğrudan K I V indirirm uyaJamasına yeniden ba^indı. Lh gulamaya göre, satuılar kendılerine göreenlen mal listcerindeki iirünleri satın alar diplomatlann fatırılanndan KDV'yi düşfcekier. Türkiye bu döznlemeyı geçen yıl kalarmış. yabancı ülke dipbmarlanna da 3 ayda bir bildnmle geri ödeme yönemıyle KDV iadesi uygtıaması getırmişti. Türkye'nin uvgulamavı kaldiTnası üzerine ABD de Türkdiplomatlan için düzenlemeyi ipta) etmişti. B-HalıTe askeri personel • AVKARA(AA)-EI- HalıTeasken personel gönd;nlmesine ilişkin yasa tasansı. TBMM BaşkjnlığVna sunuldu. Tasan. göndenlecek askeri personelin görev süresinin 3 ay olmasını. İsraıl ve Filistın L'lusal Yönetiminin farklıbir süre befirlememeleri halinde bu sürenın 3"er aylık sürelerle uzatılmasını öngörüyor. Tasanda, 30 Ocak I997'de Oslo ca yapılan toplantıda, Hebron'un (El-Halil) Filistın Ulusal Yönetimine devrinden sonra. uluslararası gözlemcilik görevinı üstlenmek üzere Türkiye. Danimarka. ltalya. isveç. İs\içre ve Norveç'in askeri personel göndermesinin kararlaştırıldığı ifade edildi. Bakır toprağa verîldi • MUTKİ(AA)- Makamında uğradığı silahlı saldında ölen Bitlis'ın Mutki Ilçesi Belediye Başkan Yardimcısı Mehmet Bakır, toprağa \erildi. Bu arada. Bakır'ı öldürdükten sonra Jandarma Bölük Komutanlığf na teslim olan ve "cinayeti kan davası nedeniyle işlediğini" ıMaşallah Erçelik, İfjriânkemece . ','. rutuklanarak Bitlis Cezaevi'ne konulurken, ilçede durumun sakın olduğu bıldinldı. Yol-İş'ten kınama • ANKARA (AA) - Türkiye Yol-lş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Fikrer Bann. "hükümetin kamu çalışanlanna ödenmesi gereken ikramiyeyı bayram sonrasına bırakmasının ciddiyetle bağdaşmadığını" kavdetti. îkramiyenin bu yıl bılincli bir şekılde geciktirildiğini öne süren Bann. sendika olarak hükümetin bu tavnnı kınadıklarını vurgulayarak "•Hükümet ya son aylardaki olaylann şaşkınlığı içindedir ya da devlet ciddiyetini tamamen terk ermiştir" diye konuşru. Çocuk tutuklular • ANKARA (AA) - Ankara Barosu Başkanı Cnsal Toker, baronun, Ceza MuhakemeleriJJsulü ICanunu'nun (CTvIUK) 18 yaşına kadar olan çocuk turuklulara avukat gönderrne zorunluluğu kuralını uygulama yöntemini değiştirdiğini bildirdi. Ankara Barosu'nun 2235 sayılı Çocuk Mahkemelen Yasası'nın 19. maddesinde yer alan. "Çocuklarla ilgili her tür soruşturmanın cumhuriyet savcılan tarafından bızzat yapılacağı"" şeklindeki amir hükmünün cumhunyet savcılannca uygulanmadığını öne süren Toker. çocuklann emniyette istismar ve kötü muameleye ugramalannın önlenmesini sağlayacak bu eyleme destek beklediklerinı kaydetti. TESK'ten tepki • ANKARA (AA) - Türkiye Esrafve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Ger>el Başkanı Derviş Günday. Türkiye Cumhuriyeti'nın '"gerçek bir tehdıtaltında bulunduğunu ve ce\ letin çökertilmek istendiğini" sa\*undu. \aymladığı bayram nesajında, tüm esnaf ve ;a_n:tkârlar ile Türk niletinin bayramını ;utj\an Günday, rürkiye'nin demokrasi çinie sorunlann üstesinden elebıleceğıni vurguladı. Abdülkadir Aksu, REFAHYOL'un düşmesi halinde başka hükümet kurulamayacağını söyledi RP seçeneksizliği kuHanıyorSEBAHAT KARAKOYUN ANKARA - Muhalefetın alternatifkoalisyon arayışlarını ciddiye almayan RP; "Ya biz. ya seçinT mesajıyla hem muhalefete. hem de ortağı DYP'ye meydan okudu. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu. hükümetin tam bir uyum içinde calıştığını savunarak hükümet bozulsa bıle TBMM'den başka bir koalisyon cıkmasının olanaklı olmadığını sa\undu. RP Istanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin de "Tansu Çilter. Vlesut Y ılmaz'dan 10 kat daha erkek, ortağını hançerlemez" dıverek gü\eninı vurguladığı DYP lidenne; -REFAHYOL'un alternarifinin secim olduğunu Çiller de i>i bilivor. Yüreği yeten bu>ursun~ sözlenv le meydan okumaktan geri durmadı. Laikliği tehdit eden gırişımlerinde ısrarlı olduğu gerekçesiyle ortağı DYP'den de sert tepkıler alan RP. Çiller'in "REFAHYOL 2000 yüına kadar sürecek" sözleriyle rahatladı. Muhalefetin hükümetteki bunahmın yoğunlaşması üzerine başlattığı alternatifkoalisyon arayışları RP cephesınde ciddiye alınmadı. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu. koahsyonun uyum içinde çalıştığını savunurken. muhalefetın aravısjarı konusunda da eski partisi ANAP'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı suçladı. Aksu. "Mesut Be> bunu hep yapıyor. Ama daha önce olduğu gibi bu defa da başanJı olamayacak"dedi. Muhalefet partılerıni. "En profesyonel provokatörlere taş çıkartacak kadar halkı sokağa dökme ga> reti içinde olmakla" suçlayan Aksu, "Eski kafalı ve statükocular. Sivaseti demagoji vapılan bir arena olarak görüyorlar" dıye konuştu. Koalısyonun bozulması olasılığı bulunmadığını vurgulayan Aksu. bu hükümet gıtse TBMM'den başka bir koalisyon oluşumunun çıkamayacağını savundu. RP Istanbuİ Mılletvekili Mehmet Ali Şahin de muhalefetin koalısyonu bozma girişimleri karşısında REFAHYOL'un daha da kenetlendığinı savundu. Hükümetin yaşanan her sorundan bir ders çıkardığını belırten Şahin. sözlerıni şöyle sürdürdü: "Nasıl hamuryoğruldukça kıvamına girerse, bu hükümet de her geçen gün daha uvıımlu bir çalışma sergilemektedir. Muhalefetin koalisyonu bozma çabaian sonucsuz kalacak. Çiller, partisi içindeki bazı sonı işaretlerini 'Erbakan'a güvenıyorum' diyerekortadan kaJdırdı. Biz de ortağımıza güveniyoruz. Biz, diğer liderieri de tanıyoruz. Mesut Yrlnıa/ Ue daha önce uzun uzun koalisyon görüşmeleri yaptık. Tansu Hanım. Mesut Y ılnıa/'dan 10 kat daha erkek. sözüne giivenilir bir hanım. Yılmaz, bir fırsa&nı buiduğunda ortağını arkadan hançerleyeceğini kısa süren ANAP-DYP koalisyonu döneminde gösterdi. \e Çiller ne de biz onun gibi ortağımı/ı arkadan hançeıieriz. Hükümet rüzgân arkasına aldı gidivor. Hem bu koalisyon bozulsa da bizim için bir şe> fark etmez. Bu hükümet bozulursa. seçimden başka bir alternatifınin bulunmadığını Çiller de ivi biliyor. Y üreği yeten bu\ursun." '8'lerin açıklaması yeterli değil' Ecevit, muhalifleri aflfetıııiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Baş- kanı Büient Ecevit. solda birlik ve yeni parti arayışla- rı çerçevesınde sendıkalarla baglantı kurduklan sa\ lan\ - la ilgili olarak kendilerinden tekzıp ıstediâi 8 mılletveki- linın dün yaptığı açıklama- yı tatmın edici bulmadı. 8'lerin dün yaprıklan ortak açıklamada. "Sendikalara sempati ile bakmamız doğal- dır. Gün. ufak görüş \e du- yarülık farklarının öne çıka- nlacağı gün değildir. DSP'nin \e genel başkanın mis\onu. reformcu bir hü- kümet modelini ortaya ko>- maktır* 1 denildı. Ece\ıt ise "Tekzip yerine açıklama ya- \ımlandığını". üstelık parti- yi suçlayıcı ıfadeler kulla- nıldığını belırterek. bayram- dan sonra durumu deöerlen- direceklerini sö\ledı. Bay- ramdan sonra muhalıf mıl- letvekillerınin ihraç istemıy- le disiplın kuruluna \erilme- leri bekleniyor. DSP'li bazı miileUekille- rinın yeni arayışlar çerçeve- sınde sendıkalarîa ılişkıve e,gırdıkleri haberleri yönetim ' â n s e f t tepkiyleltar- şılandı. DSP Genel Başkanı Büient Ecev ıt. "Yeni birpar- ti kurulabilir. Ancak bunu yapacak olanlann bir başka parti içindej er alması disip- Un suçudur" diyerek, muha- liflere sert çıktı. Ecev it. par- tisinın grup toplantısında adlarını saydığı 8 millerve- kılinden 2 gün içinde bu ha- berlen tekzıp etmelerini is- tedı. Fikret l'nlü,Tahir Kö- se. Cevdet Selvi. Bekir Yür- dagül, Y üksel Aksu. Hilmi De\eü. Büient Tanla \e Gök- han Çapoğlu tarafından ya- pılan açıklamada. yalanla- madan çok. yönetime dönük istek ve uyanlara yer veril- mesı dikkatı çekti. Yapılan değerlendırmeler sonunda. "Kavga istemiyo- ruz. Olay başka >öne çekil- mesin" noktasına varıldı. Sekiz DSP millervekili, dün akşam saatlerinde yap- tıklan açıklamada. 'millet- vekilierinin başka partilere geçeceği'yolundakı haberle- rin asılsrzofduğunu bildirdı- ler. Açıklamada. "Partimizi \e DSP ilkelerine bağlı mil- letvekiUerimizı hiçbir gücün yıpratamavacağım açıkça bildiririz'* denildi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART DYP'de bııııaliiıı donduruldu AYŞE SAYIN ANKARA-DYP Genel Başkanı. Başbakan Yar- dımcısı ve Dışişleri Baka- nı Tansu Çiller. "Hükü- met protokolüne aykırı hiçbir uygulamay a izin ve- rilmeyecek, uyumluyuz" demesine karşın. partisin- deki huzursuzluk henüz dinmedi. DYP içinde. RP ile hükümet ortaklığından ve partili bakanlann ilgi- sizliğinden rahatsız 15 do- layında milletvekilinin, bayram sonrasında lider- lerini hükümetten çekil- meye ikna etmeye yönelik bir deklarasyon hazırlığı içinde olduğu kulislerde dile ge- tirildi. Çiller'in istifasını ıstediği belirtilen Sağlık Bakanı Y'ıldınm Akruna ise "Şu an- da istifa noktasında değilim. Ancak laikliği tehdit eden uygulamalara karşı ödün ver- mem"dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan tkinci ise deklarasyon ve transfer söylen- tilerini, ANAP ve DTP'lilerin "maksatir olarak çikardığım ileri sürdü. Ekinci. İran Büyükelçisi ile İstanbul Başkonsolosu'nun hadlerini aştıklannı. gelişmelerin ardından Kalemli: Başkaçözüm düşünülemez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Mustafa Kalemli Cumhurbaşkanı Süleyman DemireJ ile Türkiye'nin laik, çağdaş yapısmda geri gidiş olmayacaği konusunda görüş birliğine vardıklannı söyledi. Kalemli, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu da vurgulayarak. "Yasalar ve kurallann işlediği yerde yeni tedbirlerden söz etmek doğru değfldir"' öedi. Demirel taraftndan dün kabul edilen Kalemli, görüşmenin ardından yaptıgı açıklamada. Cumhurbaşkanı tarafından davet edildığinı. ülke sorunlan üzerinde konuştuklannı söyledi. Dernirel'in anayasadaki milletvekili dokunulmazlığının sınırlandınlması konusundaki çahşmalardan duydugu memnuniyeri anlattığını kaydeden Kalemli, Türkiye'de gelişen olaylar karşısında oluşan duyarlığın da göriişüldügünü kaydetti. Kalemli, •'Konuşmamız sırasında, ülkenin demokratik ve laik cumhurivcte sahip çıktığı, çağdaş yaşamdan ta\iz verilmeyeceğL, geriye dönüsün olmayatağı konusunda birieştik'" dedi. Kalemli, gazatecilerin yeni hükümet modelleri içinde kendisinin isminin başbakan olarak geçtiği yönündeki sorusuna da "Hükümet, Meclis'in tşidir. Bütün meselelerin çözüm ve konuşma yeri TB.VİM'dir" diye yanıtladı. Jran Büyükelçiliğı'ndeki KudüsGecesi'ne bakanlann katılmasını doğru bulmadığını belirterek RP'ye mesaj verdi. Hükümet ortağı RP'nin. Taksim'e cami yapılması. karayoluy la hac. kamu kuruluş- lannda türban serbestisi konulanndaki çı- kışlan ve son olarak Sincan'da yaşanan olaylar DYP'yi sarstı. Parlamento kulisle- rindeyeni hükümet seçeneklen konuşulur- ken. DYP içinde de koalisyondan çekılme tartışılmaya başlandı. RP'nin anti-laik uy- gulamalanndan rahatsız olduğunu açıkla- yan ve Çiller tarafından istifası istendiğı belirtilen Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. şu anda istifa noktasında olmadığını söy- ledi. Aktuna. "Amabizprotokoleajkınu}- gulamalar konusunda tepkimi/i ortaya ko- \ an/. RP, protokole aykırı hiçbir uygulama yapamaz" diye konuşru. Parlamento aritmetiğinin yeni bir hükü- met formülüne olanak tanımadığını kay- deden Akruna. RP'nm anti-laik çıkışlann- dan yalnız kendisinin değil. birçok DYP millletvekılinin de rahatsız olduğunu söy- iedi. Aktuna. "Ben tavnmı açıkladığım za- man, birçok arkadaş 'seninle a\ nı fikırde- yiz' diyerek beni kutladı- lar. Bu da parfide bir ra- hatsızlık olduğunu gösteri- yor" dedi. Yıldınm Aktuna. bakan- lık personeline yönelik ya- yımladığı bayram mesajın- da da bu konuya dikkat çe- kerek, şu görüşleri dile ge- tırdı: "Görevimizi yerine getirirken, taviz \ermeye- ceğimiz tek konu Atatürk ilke ve inkılaplan olmalıdır. Hiçbir düşünce tarzı bu il- kelerden önemli değildir ve hiçbir zaman da olamaz. Bu göre^i yerine getirirken yolumuzu karartmak iste- yeniere karşı en büyükgücümüz Atatürk ü- ke ve inkılaplan olan, elimizdeki meşale- mizdir.'" DYP'de bakanlığı döneminde Çiller'e yakınlığıyla bilinen. ancak sonradan arası açılan Esat Kıradıoğlu ileCefiKamhi.De- mir Berberoğlu, Mustafa Ze>dan. Bayar Ökten. Tekin Enerem'in de aralarında bu- lunduğu 15'ın üzerinde milletvekilinin deklarasyon hazırlığını tartıştığı öğrenildi. Kamhi'ye.yakın ilişki içinde olduğu Is- tanbul'daki iş çevrelerinden istifası yönün- de baskı yapıldığı kulislerde dile getirildi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Size kalmış. Yazının başlı- ğındaki 'Aydın 'ı ister birinin adı olarak algılayın, ister kendiniz- le özdeşleştirin... Ben ikinci seçeneği yeğliyorum. Bugün Sıncanin dördüncü günü... (Bu cümle bile kanımı bey- nime sıçratmaya yetiyor. Tür- kiye turu atar gibiyiz. Susur- luk'ta bir kamyon bir Merce- des 'e çarpıyor; haydaaaa, ye- diğimiziçtiğimiz Susurfuk olu- yor. Gönüllü, gönülsüz koru- culuk derken günlerimiz Lice ile doluyor. Biri köylülere dış- kı yedirmek gibi bir b.k yiyor; işigücü bırakıp Yeşilyurtlu olu- yoruz. Şimdi de postu Orta Anadolubozkınnda, Sincan'a serdik... Neyse, al baştan!) Bugün Sincan'ın dördüncü günü... (Türkçenin haline bakın; Su- surluk, bir yol üstü kasabası- nın adı değil artık. Lice deyin- ce, bir Kürt kasabası anlamı- yoruz. Yeşilyurt deyince, bir elimizle de burnumuzu tutmak geliyor içimizden. Şimdi de Sincan çıktıbaşımıza... Neyse, Bir Aydın'm Korkulan al baştan!) Bugün Sincan'ın dördüncü günü... (Dördüncü mü, beşinci mi?.. Sincan, o Kudüs Gece- si denen maskaralıkla mı baş- ladı: Işın Gürel'/n yüzünde o yaratık'ınyumruğupatladığın- da mı; tanklann paletleri, Lale Meydanı'nın asfaltında iz bı- raktığındamı?.. Neyse, al baş- tan!) Bugün Sincan'ın dördüncü günü... (Bu yazıyı avukat Fikret llkiz mutlaka görmeli. Görmeli de, ne zaman? Yazı bittikten son- ra mı; yoksa şimdi, henüz ta- san halindeyken mi? O, sade- ce iki yanıt bilir: Ya "Yaz. Da- va açarlar, ama savunabilirim" der. Bu yayımlanır fetvasıdır... Ya da "Yaz. Her hafta avukat görüşlerinde ziyaretine geli- rim. Korkma aksatmam" der. Bu da yayımlanmaz demek- tir... Neyse, al baştan!) Bugün Sincan'ın dördüncü gunu... • •• Bugün Sincan'ın dördüncü günü... Dört gündür lafı eveleyip ge- veliyorum. Dört gündür sün- nef//yazıyorum. Biryandan bu ülkede düşüncelerin özgürce açıklanabilmesinin kararlı sa- vunucusu olmaya soyun, bir yandan... Hayır "aydın tavrı" bu değil. O yumruk, salt gencecik meslektaşımın değil, benim de suratımda patladı. O yaratık gibilerin devriye gezdiği bir Türkiye gördüm ve ürktüm. Ben onları, İran'da Kum kentinin sokaklarında, çarşafı, molla fetvalarında inceden in- ceye tanımlandığı gibi örtül- memiş kadınları kırbaç vedip- çiklerle hırpalarken gördüm. Ben onları, Tahran-Frankfurt seferi yapan İran Havayolları hosteslerini. yemek servisi sı- rasında fazlaca açılan başör- tüleri yüzünden, uçağın gü- venlik sorumlusu olarak Frankfurt Havaalanı'nın göbe- ğinde tokatlarken gördüm. Ben onları, Kâbil Irmağı'nın kuzey kıyısında, ellerinde so- palarla insanları camiye sokar- ken gördüm. Ben onlan, Afganistan'ın ku- zeydoğusunda, Hindukuş Dağları'nın ıssız bir vadisinde çocuklara yıldırımın pozitif elektrik yükiü bulutlarla yeryü- zündeki negatif elektrik yükü arasında bir akım boşalması olduğunu anlatan gencecik Özbek öğretmeni, çocuklann gözü önünde tekme tokatla- yarak ve tekbir dua sınıftan atarlarken gördüm. Ben onları ispanya'da, "Ve- baya yol açan cadı" diye ka- dınları yakan engizisyon cella- dı Cizvit rahibi kılığında gör- düm. • • • Bugün Sincan'ın dördüncü günü... Tanklann paletleri yalnız Sin- can Lale Meydanı'ndan değil, yüreğimden de geçti. Ben onları 12 Mart'ta gör- düm. Ben onlan 12 Eylül'de gördüm. Diyarbakır mahpushanesın- de Türkçe bilmez Kürtlere !s- tiklal Marşı okuturken ve be- ceremeyenleri odunlarla ezer- ken gördüm. Metris'te kadın tutukluların mazgal deliğinden sulayıp büyüttüğü incecik bir menekşeyi ezerken gördüm. "Neyani, asmayıp besleye- lim mi?" diye sorduklarını duy- dum. • • • Bugün Sincan'ın dördüncü günü... Bu ülkede 'çok'um ve paramparçayım. Çoğunluğum ve darmadağınığım. Adım sosyal demokrat, Marksist, antiemperyaJist, Ke- malist, ilerici, çağdaş, demok- rat, yurttaş... Bir ağaç gibi 'fe^'im. Bir ormana dönüşe- medim. Güçsüzüm... Yumruk suratımda patlıyor; tank paletleri yüreğimi eziyor... Tek başımayım ve kor- kuyorum... POLTltKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••Ne ŞeriatNe deDarbe Tanklann Sincan'dan geçmesinden sonra olup bitenleri izliyor musunuz? DYP'liler koro halinde 'laiklik' üzerine her ortam- da konuşuyorlar. Diyorlar ki: "Biz laiklikten asla ödün vermeyiz. Eğer RP bunu yaparsa hükümeti bozanz..." Acaba kim kinıi kandırıyor? Kandırılan, toplumun demokratik dinamik güçle- ri... Refah Partisi'nin 'ekmeğıne yağ süren' DYP'Iİ ve ANAP'lılar değil miydi? Mılli Eğitım Bakanlığı'nda, emniyet örgütündekı 'şehatçıyapılanma' bu iki par- tinin desteğinde olmamış mıydı? RP'nin DYP'yi teslim aldığı bir gerçekti. Devlet için- de en geç bir yıl içinde 'şeriatçı örgütlenme' ta- mamlanacaktı... O zaman ne olacaktı? Sıra Türk Silahlı Kuvvetleri'ne gelecekti... RP herşeyi çok önceden planlamıştı.Mustafa Ke- mal Atatürk ve arkadaşlarının canlanyla, kanlanyla kurduğu laik demokratik cumhuriyett ele geçir- mek için yapılacak ışler belirli bir zaman bırimine bağ- lanmıştı. Türk Silahlı Kuvvetlen'ne el atıldığında 'şe- nata giden yo/'da hiçbir engel kalmayacaktı. O ne- denle de Refah kendılerine yakın subaylarla öteden beri ilişki ıçındeydi. Ordu içindeki Nurcu subay ve astsubaylarla 'dirsek teması 'nı öteden beri sürdür- düğu de bir gerçekti... Türk Silahlı Kuvvetleri'nde örgütlenmesıyle tanı- nan bir tarikat şeyhıyle, söylenenin tam tersine yakın ilişkiye girdiği belirtıliyordu Refah Partisi'nin. ilk aşa- mada Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi'yi emeklı etmek için çok önceden DYP ka- nadıyla işbirlıği bile yapılmıştı. O tarihte tarikat şey- hi, Orgeneral Ahmet Çörekçi'yi harcamak için şu sa- vı ortaya atmıştı: "Darbe yapılacağı duyumlan alıyoruz..." Tarikat şeyhi bu durumu sadece üç-dört gazete- ciye açıklamış, bu gazetecilerın daha sonra bırileri ta- rafından kulağı çekilmiştı... Acaba tarikat şeyhi niçin Orgeneral Ahmet Çörek- çi'yi hedef seçmişti? Nedeni açıktı. Çünkü tarikat şeyhi yıllardır Eskişe- hir Hava Üssü'nde özellikle astsubayları çok iyi ör- gütlemişti. Bekâr astsubaylann ev kıralarını bile o ta- rikat şeyhinin adamları ödüyordu. Atatürkçü ve yurt- sever olarak bilinen Orgeneral Ahmet Çörekçi'nin Hava Kuvvetleri Komutanlığı na getırilmesı, tarikat şeyhinin canmı çok sıkmıştı... • • • Ne şeriat istiyoruz ne de askeri darbe!.. Ama Türkiye'de şeriatın giderek ıvme kazandığını görmemek ve tepki gostermemek safdillik olur. Kimi meslektaşlarımız ve aydınlanmız. şeriatın ayak seslerini Sincan'dakı olaya kadar görmemezlikten geldiler... Hatta kimi aydınlanmız şeriatçılarla 'demokrasi' adına uzlaşmak istediler. Onlarla uzlaşıp birlikte yaşamanın yollarını aradılar. Biz ne dedik yıllardır bu köşede? Şunu: "Şeriatçılar demokrasi dûşman/dır, bunlarla uzla- şılmaz..." Bakın şimdi şeriatçılar gerçek yüzlerini gösterdiler ve "Biz demokrasi istemiyoruz, uzlaşmadan yana değiliz" dıye açık açık yazmaya başladılar... işte bir şeriatçının köşesinde çıkan yazısmdan bir bölüm: "Hatıriçin demokratgorunmek sahtekârlık olurdu, Çünkü ben kuldum. O vatandaştı. Ben ilahi nizama inanıyordum; o beşeri düzene manıyordu. Hangi noktada buluşacaktık? Demokrasiyi kökten reddet- mek benım için bir iman ve itikad meselesiydi..." Şeriatçı açık açık neyi amaçladığını, laik demok- ratik Türkiye Cumhuriyeti'ne nasıl baktıgını anlatı- yordu yukarıdakı açıklamasıyla. Ama bızim meslek- taşlarımız bu kişileıie uzlaşmak ve anlaşmak için nedense çaba göstermeyi demokrasi bılınci sanıyor- lardı... • • • Şeriatçı basın aylardır Türk Silahlı Kuvvetleri'ni 'din düşmanı' olarak gösteren yayınlar yapmıyor mu? Yapıyor!.. Genelkurmay Başkanı Orgeneral ismail Hakkı Ka- radayı'ya "Konuş Karadayı" diye tehdit savuranlar, Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'nu "Camıyıkıyor" di- ye yalan haberlerle 'şeriatçı güçlere' hedef gösteren- ler dün de şu başlığı attılar: "Demirel'den camiye tavır..." Şeriatçılar, RP desteğiyle bir askeri darbe kışkır- tıcılığı yapıyorlar. RP'nin amacı 'vuruşarak' DYP ile ortaklığı bozup erken seçime grtmek. Bunun için toplumu ıkıye bölmeyi amaçlıyorlar... Göreceksiniz bir süre sonra 'birşenat fişeği'ni da- ha ateşleyip ortalığı yeniden kanştıracairiar... RP'nin taktiği toplumu bölüp şeriata giden yolu açmaktır... Türkiye'de demokrasi yanlısı hiç kimse darbe çı- ğırtkanlığı yapmıyor. Ama herkes Türkiye'de şeriat- çı yapılanmayı varoşlardaki şeriatçıların 'silahlı mi- lis kuvvetleri' oluşturdugunu görüyor. Onun için, şe- riatçılann Sincan'daki tanklann geçişinden sonra 'de- mokrasi çığlığı' atmalarına da kimse ınanmıyor... Biz ne şeriat ne de darbe istiyoruz. isteğimiz, demokratik güçlerin şeriata karşı uya- nık olmasıdır. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn Email: Hikmet .Cetinkaya (o Planet.com. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET ÇETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle