Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SÜBAT 1997 CUMARTE5İ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dplomatlara KDV
indiPimi
• INKARA (Cumhuriyet
BİİDSU) - Dıplomatlara
âl ]j*enşlerde doğrudan
K I V indirirm
uyaJamasına yeniden
ba^indı. Lh gulamaya göre,
satuılar kendılerine
göreenlen mal
listcerindeki iirünleri satın
alar diplomatlann
fatırılanndan KDV'yi
düşfcekier. Türkiye bu
döznlemeyı geçen yıl
kalarmış. yabancı ülke
dipbmarlanna da 3 ayda bir
bildnmle geri ödeme
yönemıyle KDV iadesi
uygtıaması getırmişti.
Türkye'nin uvgulamavı
kaldiTnası üzerine ABD de
Türkdiplomatlan için
düzenlemeyi ipta) etmişti.
B-HalıTe askeri
personel
• AVKARA(AA)-EI-
HalıTeasken personel
gönd;nlmesine ilişkin yasa
tasansı. TBMM
BaşkjnlığVna sunuldu.
Tasan. göndenlecek askeri
personelin görev süresinin 3
ay olmasını. İsraıl ve
Filistın L'lusal Yönetiminin
farklıbir süre
befirlememeleri halinde bu
sürenın 3"er aylık sürelerle
uzatılmasını öngörüyor.
Tasanda, 30 Ocak I997'de
Oslo ca yapılan toplantıda,
Hebron'un (El-Halil)
Filistın Ulusal Yönetimine
devrinden sonra.
uluslararası gözlemcilik
görevinı üstlenmek üzere
Türkiye. Danimarka. ltalya.
isveç. İs\içre ve Norveç'in
askeri personel
göndermesinin
kararlaştırıldığı ifade edildi.
Bakır toprağa
verîldi
• MUTKİ(AA)-
Makamında uğradığı silahlı
saldında ölen Bitlis'ın Mutki
Ilçesi Belediye Başkan
Yardimcısı Mehmet Bakır,
toprağa \erildi. Bu arada.
Bakır'ı öldürdükten sonra
Jandarma Bölük
Komutanlığf na teslim olan
ve "cinayeti kan davası
nedeniyle işlediğini"
ıMaşallah Erçelik,
İfjriânkemece . ','.
rutuklanarak Bitlis
Cezaevi'ne konulurken,
ilçede durumun sakın olduğu
bıldinldı.
Yol-İş'ten kınama
• ANKARA (AA) -
Türkiye Yol-lş Sendikası
Genel Başkan Yardımcısı
Fikrer Bann. "hükümetin
kamu çalışanlanna
ödenmesi gereken
ikramiyeyı bayram
sonrasına bırakmasının
ciddiyetle bağdaşmadığını"
kavdetti. îkramiyenin bu yıl
bılincli bir şekılde
geciktirildiğini öne süren
Bann. sendika olarak
hükümetin bu tavnnı
kınadıklarını vurgulayarak
"•Hükümet ya son aylardaki
olaylann şaşkınlığı
içindedir ya da devlet
ciddiyetini tamamen terk
ermiştir" diye konuşru.
Çocuk tutuklular
• ANKARA (AA) - Ankara
Barosu Başkanı Cnsal
Toker, baronun, Ceza
MuhakemeleriJJsulü
ICanunu'nun (CTvIUK) 18
yaşına kadar olan çocuk
turuklulara avukat
gönderrne zorunluluğu
kuralını uygulama
yöntemini değiştirdiğini
bildirdi. Ankara Barosu'nun
2235 sayılı Çocuk
Mahkemelen Yasası'nın 19.
maddesinde yer alan.
"Çocuklarla ilgili her tür
soruşturmanın cumhuriyet
savcılan tarafından bızzat
yapılacağı"" şeklindeki amir
hükmünün cumhunyet
savcılannca
uygulanmadığını öne süren
Toker. çocuklann emniyette
istismar ve kötü muameleye
ugramalannın önlenmesini
sağlayacak bu eyleme
destek beklediklerinı
kaydetti.
TESK'ten tepki
• ANKARA (AA) - Türkiye
Esrafve Sanatkârlar
Konfederasyonu (TESK)
Ger>el Başkanı Derviş
Günday. Türkiye
Cumhuriyeti'nın '"gerçek bir
tehdıtaltında bulunduğunu
ve ce\ letin çökertilmek
istendiğini" sa\*undu.
\aymladığı bayram
nesajında, tüm esnaf ve
;a_n:tkârlar ile Türk
niletinin bayramını
;utj\an Günday,
rürkiye'nin demokrasi
çinie sorunlann üstesinden
elebıleceğıni vurguladı.
Abdülkadir Aksu, REFAHYOL'un düşmesi halinde başka hükümet kurulamayacağını söyledi
RP seçeneksizliği kuHanıyorSEBAHAT KARAKOYUN
ANKARA - Muhalefetın
alternatifkoalisyon arayışlarını
ciddiye almayan RP; "Ya biz. ya
seçinT mesajıyla hem
muhalefete. hem de ortağı
DYP'ye meydan okudu. RP
Genel Başkan Yardımcısı
Abdülkadir Aksu. hükümetin tam
bir uyum içinde calıştığını
savunarak hükümet bozulsa bıle
TBMM'den başka bir koalisyon
cıkmasının olanaklı olmadığını
sa\undu. RP Istanbul Milletvekili
Mehmet Ali Şahin de "Tansu
Çilter. Vlesut Y ılmaz'dan 10 kat
daha erkek, ortağını
hançerlemez" dıverek gü\eninı
vurguladığı DYP lidenne;
-REFAHYOL'un alternarifinin
secim olduğunu Çiller de i>i
bilivor. Yüreği yeten bu>ursun~
sözlenv le meydan okumaktan
geri durmadı. Laikliği tehdit eden
gırişımlerinde ısrarlı olduğu
gerekçesiyle ortağı DYP'den de
sert tepkıler alan RP. Çiller'in
"REFAHYOL 2000 yüına kadar
sürecek" sözleriyle rahatladı.
Muhalefetin hükümetteki
bunahmın yoğunlaşması üzerine
başlattığı alternatifkoalisyon
arayışları RP cephesınde ciddiye
alınmadı. RP Genel Başkan
Yardımcısı Abdülkadir Aksu.
koahsyonun uyum içinde
çalıştığını savunurken.
muhalefetın aravısjarı konusunda
da eski partisi ANAP'ın Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ı suçladı.
Aksu. "Mesut Be> bunu hep
yapıyor. Ama daha önce olduğu
gibi bu defa da başanJı
olamayacak"dedi. Muhalefet
partılerıni. "En profesyonel
provokatörlere taş çıkartacak
kadar halkı sokağa dökme ga> reti
içinde olmakla" suçlayan Aksu,
"Eski kafalı ve statükocular.
Sivaseti demagoji vapılan bir
arena olarak görüyorlar" dıye
konuştu. Koalısyonun bozulması
olasılığı bulunmadığını
vurgulayan Aksu. bu hükümet
gıtse TBMM'den başka bir
koalisyon oluşumunun
çıkamayacağını savundu. RP
Istanbuİ Mılletvekili Mehmet Ali
Şahin de muhalefetin koalısyonu
bozma girişimleri karşısında
REFAHYOL'un daha da
kenetlendığinı savundu.
Hükümetin yaşanan her sorundan
bir ders çıkardığını belırten
Şahin. sözlerıni şöyle sürdürdü:
"Nasıl hamuryoğruldukça
kıvamına girerse, bu hükümet de
her geçen gün daha uvıımlu bir
çalışma sergilemektedir.
Muhalefetin koalisyonu bozma
çabaian sonucsuz kalacak. Çiller,
partisi içindeki bazı sonı
işaretlerini 'Erbakan'a
güvenıyorum' diyerekortadan
kaJdırdı. Biz de ortağımıza
güveniyoruz. Biz, diğer liderieri de
tanıyoruz. Mesut Yrlnıa/ Ue daha
önce uzun uzun koalisyon
görüşmeleri yaptık. Tansu Hanım.
Mesut Y ılnıa/'dan 10 kat daha
erkek. sözüne giivenilir bir hanım.
Yılmaz, bir fırsa&nı buiduğunda
ortağını arkadan hançerleyeceğini
kısa süren ANAP-DYP koalisyonu
döneminde gösterdi. \e Çiller ne
de biz onun gibi ortağımı/ı
arkadan hançeıieriz. Hükümet
rüzgân arkasına aldı gidivor. Hem
bu koalisyon bozulsa da bizim için
bir şe> fark etmez. Bu hükümet
bozulursa. seçimden başka bir
alternatifınin bulunmadığını
Çiller de ivi biliyor. Y üreği yeten
bu\ursun."
'8'lerin açıklaması yeterli değil'
Ecevit, muhalifleri
aflfetıııiyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Genel Baş-
kanı Büient Ecevit. solda
birlik ve yeni parti arayışla-
rı çerçevesınde sendıkalarla
baglantı kurduklan sa\ lan\ -
la ilgili olarak kendilerinden
tekzıp ıstediâi 8 mılletveki-
linın dün yaptığı açıklama-
yı tatmın edici bulmadı.
8'lerin dün yaprıklan ortak
açıklamada. "Sendikalara
sempati ile bakmamız doğal-
dır. Gün. ufak görüş \e du-
yarülık farklarının öne çıka-
nlacağı gün değildir.
DSP'nin \e genel başkanın
mis\onu. reformcu bir hü-
kümet modelini ortaya ko>-
maktır*
1
denildı. Ece\ıt ise
"Tekzip yerine açıklama ya-
\ımlandığını". üstelık parti-
yi suçlayıcı ıfadeler kulla-
nıldığını belırterek. bayram-
dan sonra durumu deöerlen-
direceklerini sö\ledı. Bay-
ramdan sonra muhalıf mıl-
letvekillerınin ihraç istemıy-
le disiplın kuruluna \erilme-
leri bekleniyor.
DSP'li bazı miileUekille-
rinın yeni arayışlar çerçeve-
sınde sendıkalarîa ılişkıve
e,gırdıkleri haberleri yönetim
' â n s e f t tepkiyleltar-
şılandı. DSP Genel Başkanı
Büient Ecev ıt. "Yeni birpar-
ti kurulabilir. Ancak bunu
yapacak olanlann bir başka
parti içindej er alması disip-
Un suçudur" diyerek, muha-
liflere sert çıktı. Ecev it. par-
tisinın grup toplantısında
adlarını saydığı 8 millerve-
kılinden 2 gün içinde bu ha-
berlen tekzıp etmelerini is-
tedı. Fikret l'nlü,Tahir Kö-
se. Cevdet Selvi. Bekir Yür-
dagül, Y üksel Aksu. Hilmi
De\eü. Büient Tanla \e Gök-
han Çapoğlu tarafından ya-
pılan açıklamada. yalanla-
madan çok. yönetime dönük
istek ve uyanlara yer veril-
mesı dikkatı çekti.
Yapılan değerlendırmeler
sonunda. "Kavga istemiyo-
ruz. Olay başka >öne çekil-
mesin" noktasına varıldı.
Sekiz DSP millervekili,
dün akşam saatlerinde yap-
tıklan açıklamada. 'millet-
vekilierinin başka partilere
geçeceği'yolundakı haberle-
rin asılsrzofduğunu bildirdı-
ler. Açıklamada. "Partimizi
\e DSP ilkelerine bağlı mil-
letvekiUerimizı hiçbir gücün
yıpratamavacağım açıkça
bildiririz'* denildi.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
DYP'de bııııaliiıı donduruldu
AYŞE SAYIN
ANKARA-DYP Genel
Başkanı. Başbakan Yar-
dımcısı ve Dışişleri Baka-
nı Tansu Çiller. "Hükü-
met protokolüne aykırı
hiçbir uygulamay a izin ve-
rilmeyecek, uyumluyuz"
demesine karşın. partisin-
deki huzursuzluk henüz
dinmedi. DYP içinde. RP
ile hükümet ortaklığından
ve partili bakanlann ilgi-
sizliğinden rahatsız 15 do-
layında milletvekilinin,
bayram sonrasında lider-
lerini hükümetten çekil-
meye ikna etmeye yönelik bir deklarasyon
hazırlığı içinde olduğu kulislerde dile ge-
tirildi. Çiller'in istifasını ıstediği belirtilen
Sağlık Bakanı Y'ıldınm Akruna ise "Şu an-
da istifa noktasında değilim. Ancak laikliği
tehdit eden uygulamalara karşı ödün ver-
mem"dedi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan
tkinci ise deklarasyon ve transfer söylen-
tilerini, ANAP ve DTP'lilerin "maksatir
olarak çikardığım ileri sürdü. Ekinci. İran
Büyükelçisi ile İstanbul Başkonsolosu'nun
hadlerini aştıklannı. gelişmelerin ardından
Kalemli: Başkaçözüm düşünülemez
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanı Mustafa Kalemli
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireJ
ile Türkiye'nin laik, çağdaş
yapısmda geri gidiş olmayacaği
konusunda görüş birliğine
vardıklannı söyledi. Kalemli,
Türkiye'nin bir hukuk devleti
olduğunu da vurgulayarak.
"Yasalar ve kurallann işlediği yerde
yeni tedbirlerden söz etmek doğru
değfldir"' öedi. Demirel taraftndan
dün kabul edilen Kalemli,
görüşmenin ardından yaptıgı
açıklamada. Cumhurbaşkanı
tarafından davet edildığinı. ülke
sorunlan üzerinde konuştuklannı
söyledi. Dernirel'in anayasadaki
milletvekili dokunulmazlığının
sınırlandınlması konusundaki
çahşmalardan duydugu
memnuniyeri anlattığını kaydeden
Kalemli, Türkiye'de gelişen olaylar
karşısında oluşan duyarlığın da
göriişüldügünü kaydetti.
Kalemli, •'Konuşmamız sırasında,
ülkenin demokratik ve laik
cumhurivcte sahip çıktığı, çağdaş
yaşamdan ta\iz verilmeyeceğL,
geriye dönüsün olmayatağı
konusunda birieştik'" dedi.
Kalemli, gazatecilerin yeni
hükümet modelleri içinde
kendisinin isminin başbakan
olarak geçtiği yönündeki sorusuna
da "Hükümet, Meclis'in tşidir.
Bütün meselelerin çözüm ve
konuşma yeri TB.VİM'dir" diye
yanıtladı.
Jran Büyükelçiliğı'ndeki KudüsGecesi'ne
bakanlann katılmasını doğru bulmadığını
belirterek RP'ye mesaj verdi.
Hükümet ortağı RP'nin. Taksim'e cami
yapılması. karayoluy la hac. kamu kuruluş-
lannda türban serbestisi konulanndaki çı-
kışlan ve son olarak Sincan'da yaşanan
olaylar DYP'yi sarstı. Parlamento kulisle-
rindeyeni hükümet seçeneklen konuşulur-
ken. DYP içinde de koalisyondan çekılme
tartışılmaya başlandı. RP'nin anti-laik uy-
gulamalanndan rahatsız olduğunu açıkla-
yan ve Çiller tarafından istifası istendiğı
belirtilen Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna.
şu anda istifa noktasında olmadığını söy-
ledi. Aktuna. "Amabizprotokoleajkınu}-
gulamalar konusunda tepkimi/i ortaya ko-
\ an/. RP, protokole aykırı hiçbir uygulama
yapamaz" diye konuşru.
Parlamento aritmetiğinin yeni bir hükü-
met formülüne olanak tanımadığını kay-
deden Akruna. RP'nm anti-laik çıkışlann-
dan yalnız kendisinin değil. birçok DYP
millletvekılinin de rahatsız olduğunu söy-
iedi. Aktuna. "Ben tavnmı açıkladığım za-
man, birçok arkadaş 'seninle a\ nı fikırde-
yiz' diyerek beni kutladı-
lar. Bu da parfide bir ra-
hatsızlık olduğunu gösteri-
yor" dedi.
Yıldınm Aktuna. bakan-
lık personeline yönelik ya-
yımladığı bayram mesajın-
da da bu konuya dikkat çe-
kerek, şu görüşleri dile ge-
tırdı: "Görevimizi yerine
getirirken, taviz \ermeye-
ceğimiz tek konu Atatürk
ilke ve inkılaplan olmalıdır.
Hiçbir düşünce tarzı bu il-
kelerden önemli değildir ve
hiçbir zaman da olamaz.
Bu göre^i yerine getirirken
yolumuzu karartmak iste-
yeniere karşı en büyükgücümüz Atatürk ü-
ke ve inkılaplan olan, elimizdeki meşale-
mizdir.'"
DYP'de bakanlığı döneminde Çiller'e
yakınlığıyla bilinen. ancak sonradan arası
açılan Esat Kıradıoğlu ileCefiKamhi.De-
mir Berberoğlu, Mustafa Ze>dan. Bayar
Ökten. Tekin Enerem'in de aralarında bu-
lunduğu 15'ın üzerinde milletvekilinin
deklarasyon hazırlığını tartıştığı öğrenildi.
Kamhi'ye.yakın ilişki içinde olduğu Is-
tanbul'daki iş çevrelerinden istifası yönün-
de baskı yapıldığı kulislerde dile getirildi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Size kalmış. Yazının başlı-
ğındaki 'Aydın 'ı ister birinin adı
olarak algılayın, ister kendiniz-
le özdeşleştirin... Ben ikinci
seçeneği yeğliyorum.
Bugün Sıncanin dördüncü
günü...
(Bu cümle bile kanımı bey-
nime sıçratmaya yetiyor. Tür-
kiye turu atar gibiyiz. Susur-
luk'ta bir kamyon bir Merce-
des 'e çarpıyor; haydaaaa, ye-
diğimiziçtiğimiz Susurfuk olu-
yor. Gönüllü, gönülsüz koru-
culuk derken günlerimiz Lice
ile doluyor. Biri köylülere dış-
kı yedirmek gibi bir b.k yiyor;
işigücü bırakıp Yeşilyurtlu olu-
yoruz. Şimdi de postu Orta
Anadolubozkınnda, Sincan'a
serdik... Neyse, al baştan!)
Bugün Sincan'ın dördüncü
günü...
(Türkçenin haline bakın; Su-
surluk, bir yol üstü kasabası-
nın adı değil artık. Lice deyin-
ce, bir Kürt kasabası anlamı-
yoruz. Yeşilyurt deyince, bir
elimizle de burnumuzu tutmak
geliyor içimizden. Şimdi de
Sincan çıktıbaşımıza... Neyse,
Bir Aydın'm Korkulan
al baştan!)
Bugün Sincan'ın dördüncü
günü...
(Dördüncü mü, beşinci
mi?.. Sincan, o Kudüs Gece-
si denen maskaralıkla mı baş-
ladı: Işın Gürel'/n yüzünde o
yaratık'ınyumruğupatladığın-
da mı; tanklann paletleri, Lale
Meydanı'nın asfaltında iz bı-
raktığındamı?.. Neyse, al baş-
tan!)
Bugün Sincan'ın dördüncü
günü...
(Bu yazıyı avukat Fikret llkiz
mutlaka görmeli. Görmeli de,
ne zaman? Yazı bittikten son-
ra mı; yoksa şimdi, henüz ta-
san halindeyken mi? O, sade-
ce iki yanıt bilir: Ya "Yaz. Da-
va açarlar, ama savunabilirim"
der. Bu yayımlanır fetvasıdır...
Ya da "Yaz. Her hafta avukat
görüşlerinde ziyaretine geli-
rim. Korkma aksatmam" der.
Bu da yayımlanmaz demek-
tir... Neyse, al baştan!)
Bugün Sincan'ın dördüncü
gunu...
• ••
Bugün Sincan'ın dördüncü
günü...
Dört gündür lafı eveleyip ge-
veliyorum. Dört gündür sün-
nef//yazıyorum. Biryandan bu
ülkede düşüncelerin özgürce
açıklanabilmesinin kararlı sa-
vunucusu olmaya soyun, bir
yandan...
Hayır "aydın tavrı" bu değil.
O yumruk, salt gencecik
meslektaşımın değil, benim de
suratımda patladı. O yaratık
gibilerin devriye gezdiği bir
Türkiye gördüm ve ürktüm.
Ben onları, İran'da Kum
kentinin sokaklarında, çarşafı,
molla fetvalarında inceden in-
ceye tanımlandığı gibi örtül-
memiş kadınları kırbaç vedip-
çiklerle hırpalarken gördüm.
Ben onları, Tahran-Frankfurt
seferi yapan İran Havayolları
hosteslerini. yemek servisi sı-
rasında fazlaca açılan başör-
tüleri yüzünden, uçağın gü-
venlik sorumlusu olarak
Frankfurt Havaalanı'nın göbe-
ğinde tokatlarken gördüm.
Ben onları, Kâbil Irmağı'nın
kuzey kıyısında, ellerinde so-
palarla insanları camiye sokar-
ken gördüm.
Ben onlan, Afganistan'ın ku-
zeydoğusunda, Hindukuş
Dağları'nın ıssız bir vadisinde
çocuklara yıldırımın pozitif
elektrik yükiü bulutlarla yeryü-
zündeki negatif elektrik yükü
arasında bir akım boşalması
olduğunu anlatan gencecik
Özbek öğretmeni, çocuklann
gözü önünde tekme tokatla-
yarak ve tekbir dua sınıftan
atarlarken gördüm.
Ben onları ispanya'da, "Ve-
baya yol açan cadı" diye ka-
dınları yakan engizisyon cella-
dı Cizvit rahibi kılığında gör-
düm.
• • •
Bugün Sincan'ın dördüncü
günü...
Tanklann paletleri yalnız Sin-
can Lale Meydanı'ndan değil,
yüreğimden de geçti.
Ben onları 12 Mart'ta gör-
düm. Ben onlan 12 Eylül'de
gördüm.
Diyarbakır mahpushanesın-
de Türkçe bilmez Kürtlere !s-
tiklal Marşı okuturken ve be-
ceremeyenleri odunlarla ezer-
ken gördüm. Metris'te kadın
tutukluların mazgal deliğinden
sulayıp büyüttüğü incecik bir
menekşeyi ezerken gördüm.
"Neyani, asmayıp besleye-
lim mi?" diye sorduklarını duy-
dum.
• • •
Bugün Sincan'ın dördüncü
günü... Bu ülkede 'çok'um ve
paramparçayım. Çoğunluğum
ve darmadağınığım.
Adım sosyal demokrat,
Marksist, antiemperyaJist, Ke-
malist, ilerici, çağdaş, demok-
rat, yurttaş... Bir ağaç gibi
'fe^'im. Bir ormana dönüşe-
medim. Güçsüzüm...
Yumruk suratımda patlıyor;
tank paletleri yüreğimi eziyor...
Tek başımayım ve kor-
kuyorum...
POLTltKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
•••Ne ŞeriatNe deDarbe
Tanklann Sincan'dan geçmesinden sonra olup
bitenleri izliyor musunuz?
DYP'liler koro halinde 'laiklik' üzerine her ortam-
da konuşuyorlar.
Diyorlar ki:
"Biz laiklikten asla ödün vermeyiz. Eğer RP bunu
yaparsa hükümeti bozanz..."
Acaba kim kinıi kandırıyor?
Kandırılan, toplumun demokratik dinamik güçle-
ri...
Refah Partisi'nin 'ekmeğıne yağ süren' DYP'Iİ ve
ANAP'lılar değil miydi? Mılli Eğitım Bakanlığı'nda,
emniyet örgütündekı 'şehatçıyapılanma' bu iki par-
tinin desteğinde olmamış mıydı?
RP'nin DYP'yi teslim aldığı bir gerçekti. Devlet için-
de en geç bir yıl içinde 'şeriatçı örgütlenme' ta-
mamlanacaktı...
O zaman ne olacaktı?
Sıra Türk Silahlı Kuvvetleri'ne gelecekti...
RP herşeyi çok önceden planlamıştı.Mustafa Ke-
mal Atatürk ve arkadaşlarının canlanyla, kanlanyla
kurduğu laik demokratik cumhuriyett ele geçir-
mek için yapılacak ışler belirli bir zaman bırimine bağ-
lanmıştı. Türk Silahlı Kuvvetlen'ne el atıldığında 'şe-
nata giden yo/'da hiçbir engel kalmayacaktı. O ne-
denle de Refah kendılerine yakın subaylarla öteden
beri ilişki ıçındeydi. Ordu içindeki Nurcu subay ve
astsubaylarla 'dirsek teması 'nı öteden beri sürdür-
düğu de bir gerçekti...
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde örgütlenmesıyle tanı-
nan bir tarikat şeyhıyle, söylenenin tam tersine yakın
ilişkiye girdiği belirtıliyordu Refah Partisi'nin. ilk aşa-
mada Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet
Çörekçi'yi emeklı etmek için çok önceden DYP ka-
nadıyla işbirlıği bile yapılmıştı. O tarihte tarikat şey-
hi, Orgeneral Ahmet Çörekçi'yi harcamak için şu sa-
vı ortaya atmıştı:
"Darbe yapılacağı duyumlan alıyoruz..."
Tarikat şeyhi bu durumu sadece üç-dört gazete-
ciye açıklamış, bu gazetecilerın daha sonra bırileri ta-
rafından kulağı çekilmiştı...
Acaba tarikat şeyhi niçin Orgeneral Ahmet Çörek-
çi'yi hedef seçmişti?
Nedeni açıktı. Çünkü tarikat şeyhi yıllardır Eskişe-
hir Hava Üssü'nde özellikle astsubayları çok iyi ör-
gütlemişti. Bekâr astsubaylann ev kıralarını bile o ta-
rikat şeyhinin adamları ödüyordu. Atatürkçü ve yurt-
sever olarak bilinen Orgeneral Ahmet Çörekçi'nin
Hava Kuvvetleri Komutanlığı na getırilmesı, tarikat
şeyhinin canmı çok sıkmıştı...
• • •
Ne şeriat istiyoruz ne de askeri darbe!..
Ama Türkiye'de şeriatın giderek ıvme kazandığını
görmemek ve tepki gostermemek safdillik olur. Kimi
meslektaşlarımız ve aydınlanmız. şeriatın ayak
seslerini Sincan'dakı olaya kadar görmemezlikten
geldiler...
Hatta kimi aydınlanmız şeriatçılarla 'demokrasi'
adına uzlaşmak istediler. Onlarla uzlaşıp birlikte
yaşamanın yollarını aradılar.
Biz ne dedik yıllardır bu köşede?
Şunu:
"Şeriatçılar demokrasi dûşman/dır, bunlarla uzla-
şılmaz..."
Bakın şimdi şeriatçılar gerçek yüzlerini gösterdiler
ve "Biz demokrasi istemiyoruz, uzlaşmadan yana
değiliz" dıye açık açık yazmaya başladılar...
işte bir şeriatçının köşesinde çıkan yazısmdan bir
bölüm:
"Hatıriçin demokratgorunmek sahtekârlık olurdu,
Çünkü ben kuldum. O vatandaştı. Ben ilahi nizama
inanıyordum; o beşeri düzene manıyordu. Hangi
noktada buluşacaktık? Demokrasiyi kökten reddet-
mek benım için bir iman ve itikad meselesiydi..."
Şeriatçı açık açık neyi amaçladığını, laik demok-
ratik Türkiye Cumhuriyeti'ne nasıl baktıgını anlatı-
yordu yukarıdakı açıklamasıyla. Ama bızim meslek-
taşlarımız bu kişileıie uzlaşmak ve anlaşmak için
nedense çaba göstermeyi demokrasi bılınci sanıyor-
lardı...
• • •
Şeriatçı basın aylardır Türk Silahlı Kuvvetleri'ni
'din düşmanı' olarak gösteren yayınlar yapmıyor mu?
Yapıyor!..
Genelkurmay Başkanı Orgeneral ismail Hakkı Ka-
radayı'ya "Konuş Karadayı" diye tehdit savuranlar,
Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'nu "Camıyıkıyor" di-
ye yalan haberlerle 'şeriatçı güçlere' hedef gösteren-
ler dün de şu başlığı attılar:
"Demirel'den camiye tavır..."
Şeriatçılar, RP desteğiyle bir askeri darbe kışkır-
tıcılığı yapıyorlar. RP'nin amacı 'vuruşarak' DYP ile
ortaklığı bozup erken seçime grtmek. Bunun için
toplumu ıkıye bölmeyi amaçlıyorlar...
Göreceksiniz bir süre sonra 'birşenat fişeği'ni da-
ha ateşleyip ortalığı yeniden kanştıracairiar...
RP'nin taktiği toplumu bölüp şeriata giden yolu
açmaktır...
Türkiye'de demokrasi yanlısı hiç kimse darbe çı-
ğırtkanlığı yapmıyor. Ama herkes Türkiye'de şeriat-
çı yapılanmayı varoşlardaki şeriatçıların 'silahlı mi-
lis kuvvetleri' oluşturdugunu görüyor. Onun için, şe-
riatçılann Sincan'daki tanklann geçişinden sonra 'de-
mokrasi çığlığı' atmalarına da kimse ınanmıyor...
Biz ne şeriat ne de darbe istiyoruz.
isteğimiz, demokratik güçlerin şeriata karşı uya-
nık olmasıdır.
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
Email: Hikmet .Cetinkaya (o Planet.com. TR
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
HİKMET ÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI