Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 1997 PAZARTESİ
OLAYLARVE GOKUŞLER
10 Kasını 1997'den Mustafa Kemal'e...
Prof. Dr. NECLA ARAT
ÇYDD 2. Başkanı - lst. Kadın Kuruluşlan Birliği Koordinatörü
B
üyük Önderimiz, ölü-
münüzün üzerinden 59
yıl geçti. Hallanız ger-
çek bir "Türkiye âşığT
olan Siz'i büyük bir sev-
gi, saygı ve özlemle anı-
yor. Siz'sız geçen her yeni gün, her ye-
ni yıl düşüncelerinize daha çok yaklaş-
mamıza, Siz'i daha iyi anlamaya çalış-
mamıza ve Siz'den pek çok şey öğren-
memıze yol açıyor.
70 yıl önce yine bir sonyaz (sonba-
har) günü (15 Ekim 1927'de) halkımza
seslenmiş, ulusal bağımsızhğın nasıl
kazanıldığını; kan ve ateş çemberi için-
de ulus-devlet'in nasıl kurulduğunu;
nereden, hangi koşullardan, nereye ve
nasıl geldiğimizi ve hedefımizin ne ol-
ması gerektiğini büyük bir açıkhkla an-
latmıştınız.
Bu ülkenin gelecek kuşaklan için ay-
dınlıklara açılan ışıklı yolu gösteren
ikinci başyapıtınız olan SÖYLEViniz
(tlk başyapıtınız hiç kuşkusuz, Türki-
ye Cumhuriyet'i idi) yüce bir önderin
"halkına hesap vennesi" olduğu kadar,
geri bırakılmış dünya halklan için de
gerçek bir umut ışığı ve örnek bir dev-
rim belgeseli oldu. Bu belgeselde Siz,
bütün dünyayı şaşkına çeviren bir ba-
ğımsızlık destanını, "Kurtuluş Savaşı
Destanı"nı dile getiriyor, ama bundan
sonra önümüzde ulusça kazanmamız
gereken yeni ve daha zorlu bir savaş ol-
duğuna dikkatımizi çekiyordunuz. Bu
yeni bir insan, yeni bir toplum ve dün-
yanın saygı duyacağı yeni bir devlet
yaratma savaşı idi. Bu savaşta temel da-
yanaklannız ise, "tam bağunsızlık"
idesi, akılcılık ve Batılılık oldu. Bize
olan güveniniz ve beklenti düzeyiniz
öylesine yüksekti ki çağdaş uygarbğı
hemen yakalamamızı, önümüze çıkan
ya da çıkanlacak olan engelleri kendi-
nizinkine benzer yürekli bir kararhlık-
la aşmamızı istiyordunuz.
Siz'ce çağdaş topium olmanın önko-
şulu 14
bağunsıdıkr>
rı. Ozgürlük ile öz-
deş olduğunu çok iyi bildiğiniz bağım-
sızlık, çağdaşlaşma projenizin dev
adımlan olan devrimler arasındaki
harçtı.
"Az zamanda büyük işler" yaptınız.
Birbirini izleyen devrimleriniz, hertür-
lü gerilige karşı gelişen ideolojik bir
başkaldın biçiminde oluştu. Siz'den
sonra toplumbilimcilerin Kemalistide-
oloji diye adlandırdıklan bu "kutsal is-
yan", kültürel kimliğini değiştirmek is-
teyen toplumun yeniden ve yeni bir uy-
garlığa doğma ve katılma eytemi oldu.
Siz, yozlaşmış geleneksel yapılan
yıkmak, bastınlmış, gizlenmiş, sınır-
lanmış yetenekleri açmak işlevini yük-
lenen. dünya tarihinin en önemli küttür
devrimlerinden birini başlatmıştınız.
Avrupa ülkelerinin çoğunda totaliter re-
jimlerin egemen olduğu bir dönemde,
aydınlanmacı ve halkçı tutumunuzla
önce kafalan özgürleştirecek bir ortam
yaratmaya çalıştınız. Öğretim Birli-
ği'nin kabulü, halifeliğin kaldınlması,
seriat hukukunun yerini çağdaş huku-
kun alması. harf devrimi, dil devrimi,
çağdaş bilgilere dönük akılcı bir eği-
tim; akla ve çağa uygun insanlık onu-
runa yaraşır bir yaşam, bilgi ve teknik-
le donanmak için gösterilen olağanüs-
tü çaba; toplumda yarattığınız tarih ve
>TJrttaşlık bilinci ve kadınlann insan
haklanna verdiğiniz önem. bu ortamın
yapıtaşlan idi. Cumhuriyetimizin laik-
demokratik doğrultusunu belirlediniz.
Her zaman kesinrisiz bir çağdaşlık yü-
rüyüşünden, sürekli devrimden yana
oldunuz.
Yönetiminizin Onuncu Yılında yü-
rekleri bağımsızlık duygusu ve ülke
sevgisi ile dolu, hakJannın bilincinde,
özgüven sahibi, üretken, "her yaştan"
15 milyon genç, billurlaşan ve cumhu-
riyet tarihimizin gururunu taçlandıran
başannız oldu. Bu başanyaSiz, yurdu-
nuzu sahip olduğunuz bütün sevgi gü-
cü ile sevdığiniz ve tüm yaşamınızı ulu-
sunuzu yûkseltmeye adadığınız için
adım adım, ama çok büyük bir hızla
ulaştınız.
SÖYLEV'inizde dile getirdiğiniz gi-
bi "yüzünüz her zaman ak ve temizdi,
her zaman da ak ve temiz kalacakb".
Ama "yüzü ve gönlü çirkinlikkrle dolu
olanlar" zaman zaman Siz'ın "yurtse-
verce, duyunçluca ve namusluca" dav-
ranışlannızı, kendi "bayağı ve çirkin
tutkulan yüzünden, çirkin gösterme-
ye" kalkışmışlardı ve gelecekte de kal-
kışacaklardı. (Bkz. Söylev, TDK Yay. s.
645) Hatta bunu "özel ve gizli düzenler-
le, kimi amaçlara ulaşınz kuruntusun-
da bulunarak ve Türkrye Büyük Millet
Meclisi'nin bir köşesinde oturarak"
(Bkz. agk. s. 645) yapacaklardı.
Siz, bu gibilerin Cumhuriyet'çi ve
ilerici olduklan sanısmı vermeye çalı-
şarak, dinsel bağnazlığı coşturacakla-
nnı; ulusu cumhuriyete, ilerlemeye ve
yenileşmeye karşı kışkırttıklannı ve
kışkırtacaklannı biliyordunuz. Onlar,
dinsel düşünce ve inançlara saygı per-
desi altında eski yasalann yeterliliğini,
yeni yasalar istemediklerini söyleye-
cekler; "medreseleri, tekkeleri, bilgisiz
softalan. şeyhleri, müritieri koruyacak-
lar; hatta halifeliğin veniden kunılma-
sını" (Bkz. s. 650) isteyeceklerdi.
Yaptığınız devrimlerin "büyüklüğü
karşısında eski kurumlann ve boş
inançlann birer birer yıkıhşını gören bu
bağnaz ve gerici kimseler, sözde dinsel
düşünce ve inançlara saygı göstererek
(!) gerçekte gericilere umut ve güç ver-
meye" çalışacaklardı. (Bkz. s. 651)
Ne var ki Siz, geçmişten geleceğe
uzanan öngörünüz ve kararlılığınızla
bu ülkenin, kendilerinden ve tutkula-
nndan başka bir şey düşünmeyen. "ay-
mazük ve sapkınlık içinde olabüen; üs-
tetikhaintikdeyapabilecek" (Bkz. agk.
s. 656) kimi siyasetçilerin elinde oyun-
cak olmaya bırakılamayacağını dile ge-
tirdiniz. Gerçek ülkünüzü. demokrasi
düşünüzü, ruhlardaki ve düşüncelerde-
ki ancirleri kırma istencinizi ise şöyle
seslendirdiniz: "Şunu söylemeliyim ki
biz, her araçtan, yalnız ve ancak bir ül-
kü için yarartamnz. O ülkü şudur:
Türk ulusunu, uygar toplumlar içinde
yaraşbğı oruna (konuma) yükseltmek
ve Türk Cumhuriyeti'ni sarsılmaz te-
mellen üzerinde, her gün daha çok güç-
lendirmek; btınun için de, zorbalık dü-
şüncesini öMünnek." (Bkz. agk. s. 655)
Bu 10 Kasım 1997 günü, aymazlann
ve hainlerin, 3 Mart'lan, 29 Ekim'leri,
10 Kasım'lan bahane ederek Siz'e ve
yarattıklannıza örtük, açık saldınlan-
nı, Siz'i diktatörlükle, antidemokratik
olmakla. zorbalıkla suçlamalannı onlar
adına utançla, halkım adına nefretle iz-
liyorum. Gerici kalemşörler, 10 Ka-
sım'larda köşe yazılanna sevınçlennı
ifade eden "gündönümü" vb. gibi baş-
lıklar atarak, şimdi ölmediğinizi, dü-
şüncelcrinizle düşüncelerimizde sonsuz
yaşama kavuştuğunuzu unutarak daha
da küçülüyor, küçülüyorlar...
Geride bıraktığımız 29 Ekim'de
7'den 70'e "Emanetinize" bilinçli bir
coşku ile sahip çıktığımızı gösterdik.
Son 50 yıldır Siz'i "bizden parça par-
ça götürmeye" çalışanlara. ünlü bir
ozanımızın çok sevdiğim sözcükleri ile
"yaptıklannızı yıkmak isteyen elsiz-
ayaksız yeşil yılanlara". "Siz uyuyun-
cadirüenlere" (Bkz. Attilâ llhan. Mus-
tafa Kemal. Varlık. Sayı: 340) daha
doğrusu Siz'i de bizi de uyuyor sanan-
lara en anlamlı dersi verdiİc. Yurdun öz-
varlığını, itke ve devrimlerinizi, bin
emekle yeşerttiklerinizi sonsuza değin
koruyacağunızı ve yaşatacağımızı, Ku-
vayi Miliiye nıhunun yok edilemeyece-
ğini kanıtladık.
Bizi, son elli yıla ilişkin aymazlıkla-
nmız ve ihmallerimiz için bağışlama-
nızı diliyoruz. Söz veriyoruz, bunlar
yinelenmeyecek. Çünkü, Cumhuri-
yet'in demokrat çocuklan, yurttaş ve
birey olduklannı artık kavradılar. Ken-
dilerini kullaştırmaya çalışanlara şim-
di bilinçli bir şekılde karşı çıkıyorlar.
"Emanetiniz" güvenilir ellerde ve bi-
ze vasiyet ettiğiz gibi, Siz'i ve bu ülke
için yaptıklannızı hiç unutmuyoruz, hiç
unutmayacağız.
Işıklar içinde yabn sevgili Atatürk!
• '• - ı , 1
••; r --
şubede
yapabilirsiniz.
Interaktif Bilgrisayar; repodan hisse senedi alım-satımına,
kredi kartı ödemelerinden yatırım hesabı işlemlerine,
havaleden hesap açmaya dek bütün bireysel bankacılık.
işlemleri için hizmetinizde.
interaktif Bilgisayar'ın kolaylıklanndan yararlanmak için
hesabınızın olduğu İş Bankası şubesine
bir İnteraktif Bankacılık talimatı vermeniz yeterli.
(Bu. talimat size İnteraktif Telefon'u kullanma olanağı da sunuyor.
Bankacılık işlemlerinizi bilgisayarta değil de, telefonla yapmayı
tercih ederseniz, İnteraktif' Telefonlarımız hemen yanda...)
ICendinize ait bir bilgisayannız olmasa bile; hatta Türkiye'de değil,
yurtdışında olsanız bile İnteraktif Bilgisayar'ı kullanabilirsiniz.
İş Bankası'mn gelişmiş güvenlik önlemleriyle
ve tabii hiçbir ücret ödemeden.
I rtteraktif Telefonla n m ız
Adana
Ankara
Antakya
Antalya
Balıkeslr
İNTJ5
Denizti
EskJşehlr
Gaziantep
Istanbul
Lrmlr
Lzmtt
Kays«1
Konya
Manlsa
Mcrsin
Muftta
Samsun
Tekirdag
Trabzon
Zonguldak
Interaktlf Bil
(0333) 359 02 02
(0312) 287 02 02
(0326) 214 78 55
(0242) 248 02 02
(026Ğ) 249 02 02
(0224) 224 02 02
(0258) 242 53 66
(0222) 220 19 19
(0342) 231 02 02
(0212) 512 02 02
(0216) 345 02 02
(0232) 441 02 02
(0262) 331 13 51
(03S2) 222 11 88
{0332) 353 02 02
(0236) 239 04 00
(0324) 23845 35
(0252) 214 02 02
(0362) 433 03 7a
(0282) 263 32 33
(0462) 326 79JOO
(0372) 252 3 2 0 0
ilgisayar t«(eml«rinlzJ
TURKIYE İŞ BANKASI
İnternet'e bafttanmadan
yapmak Isterseniz tetefonlantnız
Anfcara : (0312) 289 82 40
Istanbul : (0212) 520 85 90
(0216) 449 40 10
Izmk : (0232) 441 04 90
Bu Duruma mı
Düşmeliydik?
Mustafa Kemalın 1899-
1902 yıllan arasında Harp Oku-
lu'nda ve 1902-1905 yıllan ara-
sında Harp Akademisi'nde sı-
nıf, 1919-1922 yıllan arasında
da sılah arkadaşı olan Ali Fuat
Cebesoy, Sınıf Arkadaşım Ata-
türk adlı kitabında (*) Gazi'yi
şöyle anlatır: " 1 9 Mayıs
1919da Samsun'a çıkan
Mustafa Kemal, milli kurtu-
luş da\asının öncüsü olmus,
mukaddes ihlilalin bayrağım
kuvvetli elleri arasına almii-
tı. Ben, Ankara'da önce 20.
Kolordu daha sonra Batı
Anadolu Milli Kuvvetler Baş-
kumandanı olarak bütün sa-
mimiyetim ve inanışım ile bü-
tün mevcut imkânlanm ile
kendisini destekliyor ve onu
lider olarak tanıyordum" dı-
yor. destekleyen başkalanıu da
belirtilıyor.
Işle rahmetli Ali Fuat Cebe-
soy'un hauralannda yazdığı gi-
bi tıu vatan, oamusuna. onuru-
na ve bağımsızlığına düşkün
olan bu fedakâr millet ve onu
örgütleyerek yönlendiren lıder-
lerin, Ismet Inönö'lenn. Fevzi
Çakmak'lann nice adsız kah-
ramanlann. şehıtlenn. gazile-
rin. dılle tarif olmaz katkılany-
la kurtulmuş ve yeniden kurul-
muştur. Kurulmakla kalmamış,
Atatürk devnmlenyle gelişmiş
ve geliştinlmış, bugünlere ula-
şılmıştır.
Ama bugün ne göriiyonız?
Ülkemızi ortaçağın hurafe ve
karanlıklanna döndürmek iste-
yen gencıler her gün eylemde...
Vatammızı emperyalist oyun-
larla bölmek ve parçalamak is-
teyen etnık bölücüler terörde.
Toplumumuzu, kendı hırs ve çı-
karlanna kurban etmek isteyen,
insan ve insanlık dışı karanlık
çeteler görevde. Milletımızin
büyük çoğunluğu ise işsizlik,
mutsuzluk ve sefalet içinde. Ül-
kenin ulusal gelirinin yûzde
80'ıni, yüzde 20'lik bir kesim
yiyor. Burauyaraşır olduğu-
muz tablo? Bu olumsuz sonuç-
lar için mi kurtanldı bu ülke.
Nerede Atatürk'ün hedef gös-
terdiğı çağdaş uygarlık?
Artık şapkamızı önümüze
koyup düşünmenin, özeleştın
yapmanm zamanı gelmedi mı?
Biz nerede yanlış yaptık? Ne-
den kalkınamadık? Nıçm he-
deflenen amaçlara ulaşama-
dık?!..Hiç kimse kendini aldat-
masm'' Karayollanndakı kan
gölleri. ucuz ekmek sıralannda
uzayan kuyruklar. evlatlan kay-
bedilen annelenn feryatlan bı-
ze yetennce ıpucu veriyor: Dü-
rüst ve nitelıkli insanlan pasifi-
ze etmekle onuncu sınıf insan-
lan parti oyunlanyla yaşamsal
mevzilere getırmekle. toplum-
sal kaynaklannı bazı kişi ve ku-
raluşlara peşkeş çekmekle, kal-
kınma olmaz. Yatınmsız. üre-
timsiz kalkınma olmaz. Faızler-
den para kazanarak, rant eko-
nomisıyle toplumsal kalkınma
olmaz. Bugün olduğu gibi ses-
sız çoğunluk öfkelenir ve ağlar.
Gün gelir, seslerini coplarla.
elektnkle de susturamazsınız.
Bereketlı bir toprağımız, ola-
ğanüstü güzel bir doğamız, bü-
yük bir kültünanüz ve ıyı, çalış-
kan ınsanlanmız var. Ama ne-
rede başan ve mutluluk? Nere-
de hukuk. demokrasi ve insan
haklan? Nerede bilim. teknik
ve sanattakı uluslararası başan-
lar? Evet, gelinen noktayı yeni-
den düşünmenin zamanıdır.
Sevgiyı, banşı, emeğı, acıma
duygusunu, vefayı. düriistlûğü,
adaleti. hoşgörüyü, dayanışma-
yı, eşitliğı, özgürlügü. kardeşlı-
ği yüceltmenm zamanı. Yeni-
den cumhuriyetimizin ılk yılla-
nndaki soylu amaçlara, Ata-
türk'ün felsefesine sahip çık-
manın. sanlmanm zamanı...
(*) Cumhunyet gazetesi, bu
kitabı okurlanna armağan ola-
rak vermekle ne iyi ettı, sağo-
lun.
ZEKİYUSUF BOR4ZAN
Eğitimci-Yazar
CUMHURÎYETTEN
OKURLARA
ORHAN ERİNÇ
Büyük Olmak Herkesin
Harcı Değil...
Büyük Atatürk'ü bugün de ölümünün 59'uncu
yıldönümünde saygı, sevgi ve gerçekleştirdikleri-
ne olan borçluluk duygulanmızı bir kez daha yine-
leyerek anıyoruz.
Ancak amaçlannı gerçekleştirmek için en büyük
engel olarak Atatürk'ü görenler, bizlerle aynı duy-
gu ve görüşü paylaşmıyorlar. Şeriatçı kesim kara-
lama kampanyasını sürdürürken, İkinci Cumhuri-
yetçiler de eleştirilerine yenılerini ekliyoriar. En ko-
laylanna gelen de "Atatürk'ün demokrasiye geç-
memiş olması,"
Ama bu eleştiriyi, bugün Atatürk'ün gerçekleş-
tirdikleri sayesinde yaparken, o dönemin dünya
koşullarını bilmezmiş gibi davranıyoriar.
Matbuat Cemıyeti'nin 1933 Almanağı, dünyanın
Atatürk dönemındeki devletlerinı tek tek ele alarak
nrtelik ve nicelıklerini sıralıyor. Işte size bir bölüm
başlığı: "Avrupa Devletleh ve Müstemlekeleri." Ve
0 bölümden alıntılar:
Belçika: Meşaıti Krallık. Müstemlekeleri: Belçi-
ka Kongosu, Ruanda.
Britanya Imparatorluğu: Hindistan dahil beş
kıtada, tabı ülke, dominyon, manda, sömürge ola-
rak sınıflandınlmış 56 ülkenin 480 milyon insanını
egemenliği attında bulunduruyor.
Danimarka: Meşruti Krallık. Iki müstemlekesi ve
bir serbest bölgesi var.
Fransa: Cumhunyet. 63 milyon insanın yaşadı-
ğı 18 ülke ile o ülkelerin bölündüğü çok sayıda yö-
netim biriminden oluşan sömürgelere söz geçiriyor.
Hollanda: Meşruti Krallık. Asya ve Okyanus-
ya'da 54 milyon insanı banndıran dört müstemle-
kesi var.
Portekiz: Cumhunyet. 9 milyon nüfuslu 10 müs-
temlekeyi yönetiyor.
6 sömürgeli Italya krallığı, 4 sömürgeli Ispanya
Cumhuriyeti, 9 sömürgeli ve zencileri insan yerine
koymayan ABD ile 6 sömürgeli Japonya Impara-
toıîuğu da unutulmamalı.
Bu ülkeler bugün neredeyse demokrasi havarisi
olarak geçıniyor. Türkiye'ye göre bir değeriendirme
yaparsanız haksız da sayılmazsınız. Ama o ytllar-
da, adı üstünde sömürgeleri olan bu ülkelerde de-
mokrasinin var, insanlann da demokrat olduğunu
ileri sürmek olanaklı mı?
Bir başka özet de Kılıç Ali'nin "Istiklal Mahke-
mesi Hatıralan" adlı yapıtından.
Bir göruşme sırasında ismet Paşa ile Recep
Peker, Atatürk'e, Menteşe Milletvekili Halil Bey'i
yasalann gerçekleştirilmesi sırasında kendilerine
zorluk çıkardığından dolayı şikâyet etmişlerdi. Ko-
nuşmaya Recep Peker başlamış, İsmet Paşa da
"Bize Meclis 'te otyolduruyor" diye kendisini doğ-
rulamıştı.
Bu sözler üzerine Atatün< şu yanıtı vermişti:
"Davalannızı, yapacağınız işleri Meclis 'te müda-
faa edemeyecek vaziyette misiniz ki Halil Bey'in iti-
razlarından bana şikâyet ediyorsunuz. Medls'te
iyle doğfuyu şşyleyep-ve'yolsuzlufâu} teiatîuz
birkaç arkadaş da olmazsa ber)%dyledikfe-
rinizin hakikatini nasıl anlayayım?"
Halil Bey, kendisinden yakınmalar nedeniyle ye-
nilenecek seçimlere katılmayaya karar vermiş ve
Atatürk'e bir veda mektubu göndermişti. Mektubu
okuyan Atatürk, Genel Sekreter Hasan Rıza So-
yak'a "Halil Bey'e telefon ediniz. Kendilennin Mec-
lis'teki mesaisinden çokmemnunum. Behemehal
yine aramızda bulunacaklar ve kıymetli mütalaala-
nndan istifade edeceğiz" demişti.
Kılıç Ali, Atatürk için şunlan ekliyor Tenkttler-
den, itirazlardan, muhalefetten hoşlanır, bunlar-
dan istifade etmesini bilirdi."
Bugünkü eksikliklerimizden biri de bu anlayış sa-
nınm.
* " • " '
TBMM Plan-Bütçe Komisyonu'nda görüşülen
1998 yılı bütçesi ile hükümetin büyük orandâ bel
bağladığı özelleştirmenin en önemli bölümlerinden
birini oluşturan enerji alanındaki satışlan, iptal edi-
len özelleştirmeler ve hükümetin yargı kararlannı ra-
fa kaldırmaya yönelik girişimlerini Banu Salman ve
Faruk Ataay haberleştirdi.
•
Hükümetin 30 yıllığına devretmeye hazırlandığı
elektrik dağıtım şebekelen ihalesinde gelinen aşa-
mayı ve alt komisyonun belirlediği firmalan Hazal
AteşÇakır yazdı.
•
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) ka-
nal tahsisi için açtığı ihalede bazı köktendinci ka-
nallann da sıralamaya girdiğini Cumhunyet yaz-
mıştı. Bu konuda Milli Güvenlik Kurulu Genel Sek-
reterliği ile RTÜK arasındaki bunalımı Hülya Kara-
bağlı yazdı.
•
16. yılını dolduran YÖK'ün antidemokratik anla-
yışını, uygulamalannı, öğrenci örgütlerinin görüşle-
rini, bu konudaki emniyet raportannı Yusuf Ziya Ay,
Bertan Ağanoğlu, Alper Turgut ve Ipek Yezda-
ni araştırdı.
•
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın; trilyonluk çöp transfer istas-
yonlannı Devlet Ihale Yasası'na aykın olarak RP'ye
yakınlığıyla bilinen şirketlere verdiğine ilişkin kjdi-
alan Mehmet Demirkaya aktardı. :.
•
Susurluk olayının birinci yıldönümü kapsamında,
kaza, soruşturma, davayla ilgili gelişmeler ve olayı
yakından izleyen hukukçulann görüşlerini Hülya
Topcu ve Kerem Ikjaz yazdılar. Susuriuk'taki yıl-
dönümü eylemini de Serdar Kızık, Celal Yılmaz,
Kerem llgaz, Bertan Ağanoğlu ve Alper Turgut iz-
lenim, haber ve fotoğrafları ile ilettiler.
•
Sonradan Valilik tarafından ertelenen ekmeğin
Istanbul'da 35 bin liradan satılma karannı Fatma
Koşar duyurdu.
•
Devletin sosyal güvenlik ve sağlık yatınmlan po-
litikasının 'özel sektör tercihli' olduğunu ve son 3
yılda sağlık alanında özel sektörün 156.2 trilyon li-
ralıkyatırımınateşviksağlandığınıFilizGümüş ha-
berleştirdi.
• ' '•'''
Afyon'da görülmekte olan Metin Göktepe da-
vasıyla ilgili aynntılan Merih Ak ve Hülya Topcu
aktardı, Celal Yılmaz görüntüledi.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir
hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla.