01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EKİM 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER KISA... KISA... • YÜKSEKOVA çetesi davasında tutuklu sanıklardan Yüksekova ılçesi eski Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı Emin Yurdakul, DYP'li Belediye Başkanı Mustafa Zeydan, Mustafa Koca ve Oğuz Baygüneş tahlıye edildi. • RP'DEN istifa edcrek bağımsız kalan Bursa millertekili Ertuğnıl Yalçınbayır ANAP'a kaükn. BöyleceANAP'ın TBMM'deki sandalye sayısı 138'eyükseldi. • OSMAN Murat Ülke, "emre ıtaatsizlikte ısrar ve firar" suçundan Eskişehir Askeri Mahkemesi'nde görûlen davada 10 ay hapis cezasına mahkûm edildi. • ALMANYA'DA tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Okan Merzeci Mersin'de toprağa verikli. • BAŞBAKAN Mesut Yılmaz, "24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü" ve 52. kuruluş yıldönümü nedeniyle yayimladığı mesajda, BM'nin düş kınklığı yarattiğını söyledi. • İSTANBUL Lnhersitesi'nde başörtülü olduklan gerekçesiyle kayit yaptıramadıklannı öne süren yaklaşık 500 kadar türbanlı kız öğrenci, RP ve baa şeriatçı kuruluşlann organize ettiği oturma eyİemlerini üniversitenin anı kapısı önünde dün de sürdürdü. • İSTANBUL Tabip Odası yeni hûkümet tarafından hazırlanan "Sosyal Güvenlik Komisyonu RaponTnu çalışanlann kazanılmış haklanna yönelik bır saldın olarak nıteledı. • YILDIZTeknik Üniversitesi öğrencileri. yemekhanelerinin özelleşfirilmesini. yemeklere yapılan yüzde 150'lik zamlan protesto için boykot karan aldılar. • KESK'E bağlı Tanm. Orman, Hayvancılık, Av, Su Ürünteri ve Gıda Işkolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tanm Gıda-Sen), TEKEL Genel Müdürlüğü'ndeki sargünlen ve özelleştirmeyı protesto etmek amacıyla dün genel müdürlük önünde eylem yaptı. • ARAS Kargo Ankara Aktarma Merkez işyerini 1994 >ılında dört gün işgal eden Naküyat-İş Sendikası üvea 47 işçinin, 2'şer yıl hapse mahkûm edildiği bUdirildi. • AVRUPA Parlamentosu. 1988 yılından beri her yıl verdıği Sahorov Ödülü'nü Cezayirli gazeteci Salime Gazali'ye vermeyi kararlaştırdı • HALUK Işık'ın yazdığı, Rüştü Asyah'nm yönettiği "Memleket Hikâyeleri" adlı oyun, Manisa Yaliliği'nee engeBendi. • SEVAL Türkeş, Alparslan Türkeş'in kızlan Selcan Homriş, Umay Günay ve Ayzıt Hal ile avukatlan Lale Cander hakkmda kişilik haklanna hakaret ettığı gerekçesiyle 2 mılyar lıralîk tazmınat davası açtı. • İŞÇİ Partisi Genel Başkaıu Doğu Perinçek, polis-mafya-siyasetçi üişkilerinin yeniden kamuoyu gündemine getiren Susuıiuk'taki Mercedes'in "cumhuriyet devrimi kamyonuna" çarptıgını söyledi. Belediye-İş Sendikası, Genel Müdür Yetim'in işçilere konuşma yasağı koyduğunu öne sürdü İETT'de RP'K kadrokşmaIstanbul Haber Servisi - Belediye-İş Sendikası İETT Istanbul Taşıt Şubesi Başkanı Hasan Ali Yardım. İETT'de RP'liler tarafından siyasi kadrolaşmaya gidildiğini savunarak, IETT'ye işçi alımı sınavmda, sınavı kaybeden kendi yandaşlannı işe alabılmek içın "smav noüannı sonradan yükseittiklerini" öne sürdü. Yardım, İETT Genel Müdürü Raif Yetim'in yayımladığı bir genelgeyle, işçilerin basına açıklama yapmalannı yasakladığını ve işçileri tehdit ettiğini belirtti. Hasan Ali Yardım dün Belediye-İş Sendikası'nın Aksaray'daki genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, lETT'deki Belediye-tş üyelerinin baskı ve tehditle, Hak-lş'e bağlı Hizmet-lş Sendikası'na geçmeye zorlandıklannı söyledi. Sudan bahaneler Yasalann, çalışanlara sendikasını seçmede müdahale edilmesini yasakladığını belirten Yardım şunlan iddia etti: "16 arkadaşımızın sudan bahanelerie, asbnda Hizmct- İş'e geçmedikleri için tazminatlı çıkışlan veriidi. Verimsiz olduklannı gerekçe gösteriyorlar. Bu arkadaşlanmız 18 yıl verimlh di de şimdi mi verimsiz oldular. Buna kim inanır. İETT'ye yeni işçi alımlannda genellikle RP düşüncesine sahip olanlar kazandınlıyor. Kazanamayanlann notlan sonradan yükseltiByor. Notlann sonradan yükseltildiği gözlemci raporianyla sabittir. Bu beİgeler elimizde. Siyasi kadrolaşmaya gidiyoıiar. Sultanbey II Bağcılar, Tuzla, Üsküdar belediy elerinden yatay geçişler yaptınyorlar. Oy ardiyesi olarak gördükleri Hizmet-îş Sendikası'na geçmeyenleri sürgûne gönderiyorlar. tehdit ediyorlar, işten atıyorlar. 8 bin İETT çalışanının hür iradesini ipotek altuıa almak istemektedirier. tETT'nin 27 işyerine Hizmet-İş Sendikası'nın bürolannı açtılar. Bunu yapanlar 657 sayılı Devlet Memuriuğu Yasası'na bağlı çahşanJan zorla Hizmet-Iş'li yapıyorlar. İşçiler boş kâğıtlara imza atmaya zorlanıyor. Hizmet-İş Sendikası'nın teşkilatlanma sekreteri İETT'den çalışmadan maaş almaktadır. İETT yetkilileri Çalışma Bakanlığı'ndan. Hizmet-İş sendikasına aidat kesebüirmiyiz diye görüş Demirel 'TSK devletin omurgası' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel. devletin gücünün ülkeyi daha iyi ımar etmeye uy- gun olduğunu vurgular- ken, Türk Silahlı Kuvvet- leri'nin (TSK) devletin omurgası olduğunu söyle- di. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, siyasi ve askeri açıdan yaşanan olumsuz gelişmelerin TSK'nin her yönden daha güçlü olma- smı gerektirdiğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı Mu- hafız Alayı tesisleri, dün Cumhurbaşkanı Demirel, TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Başbakan Mesut Yılmaz. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kara- dayı'nın katıldığı törenle açıldı. Demirel, devletin gücü- nün ülkeyi daha iyi imar etmeye ve ülkeye hizmet edenlere daha iyi koşullar hazırlamaya uygun oldu- ğunu belirterek, "Gefccek- te daha da müsait olacak- ür. Büyüyen, gelişen, güçle- nen Türkiye bu" dedi. De- mirel, 5-6 gün içinde cum- huriyetin 74. yıldönümü- nün kutlanacağmı anımsa- tarak, her Cumhuriyet BayTamı'nda Atatürk'e layık olmak için ne ger- çekleştirdiğinin muhase- besini yaptığını anlattı. Genelkurmay Başkanı Karadayı da, TSK'nin cay- dıncı yapısı, disiplini, eği- timi, malzeme ve teçhiza- tıyla bölgede banşın gü- vencesi olarak başlı basına büyük ve hatın sayılır bir güç olduğunu belirtti. Ka- radayı şunlan söyledi: "Dünyada, özeflikle çevre- mizde siyasi ve askeri açı- dan yaşanan ve süregeien olumsuz getişmeler. riskler ve belirsizlikler, bizim her bakımdan daha güçlü, da- ha caydıncı ve modern ol- mamta gerekli kılmakta- dır. Zira ülkemizin güven- hgi. bağunsıznğı ve bölün- mez bütünlüğü için en bü- yük teminat olan bu gücü geliştirnıek. korumak ve yücehmek milletçe muda- ka taşıyacağımız yaşamsal bir zorunluluktur." ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART soruyor. Cumhuriyet Savcıhğma suç duyurusunda bulunduk. Adalet, İçişleri ve Çalışma Bakanlığı'na da başvurduk." Konuşma yasağı İETT Genel Müdürü Raif Yetim'in yayımladığı bir genelgede. işçilerin basına açıklama yapmalannı yasakladığını ve işçileri tehdit ettiğini öne süren Yardım, eski genel müdür Muammer Kantarcı ile ilgıli bir soru üzenne, "Kendisinin birtakım yolsuzluk iddialanyla ilgili Beyoğlu Adliyesi'ndeki mahkemede yargılanması dışuıda bir bilgjmiz yok" dedi. DYP'de Yüce Divan hesaplan HÜLYAKARABAĞLJ ANKARA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in, yakın çevresine. Yüce Di- van tehditlerinden "iktidar postu çıkaracağuu" söyle- diğı öğrenildi. Partinin ba- zı kilit isimleri "Çiller'siz arayış'' başlatmaya hazırla- nırken, Yüce Divan uyan- lanna karşı DYP liderinin, "Adnan Menderes teslim oldu. Demirel dedemokra- si mücadelesine hcmen baş- lamadL Hepsinin rövanşuu alacagun" yanıtını verdiği belirtıldi. Çiller'e karşı partiiçi mu- halefet de yeniden hareke- te geçiyor. Çiller'in T- SK'nin komuta kademesi ile Çankaya Köşkü'nü he- def almasından rahatsız olan NahH Menteşe, Nec- mettin Cevheri, Esat Kırat- lıoglu, Salim Ensarioglu, Namık Kemal Zeybek, Mehmet Gölhan, Aykon Doğan, Hayri Kozakçıoğ- lu'nun Yüce Divan'ın DYP"yi sarsmayacağı inan- cı taşıdıklanna dikkat çe- kildi. Mumcu için ikinci tazminat davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalı suikast sonucu öldürülen yazan- mız Uğur Mumcu nun eşi Güldal Mumcu ve çocukla- n Özgür ile Özge Mum- cu'nun, İçişleri Bakanlığı aleyhine "agır hizmet ku- suru" olduğu gerekçesiyle açtıklan ikinci tazminat da- vasına başlandı. Mumcu ailesinin avuka- tı Medn Gttnday, laıklik ve çağdaşlığm simgesi olan Uğur Mumcu'yu, devletin koruyamadığını, bu neden- le idarenin ağır hizmet ku- suru olduğunu söyledi. Ankara 2. tdare Mahke- mesi'ndeki duruşmaya, Mumcu aılesi adma avukat Metin Günday ile İçişleri Bakanlığı avukatı NihatEr- yılmaz katıldı. Duruşmada savunma yapan avukat Günday, davalı idarenin usulen bazı itirazlarda bu- lunduğunu belirterek, "Bu olayda Mumcu ailesinin tazminini ödemek devletin görevidir. BUirkişinin belir- lediği maddi tazminat mik- taruu, eylem tarihinden iti- baren idarenin ödemesi ge- rekir'' dedi. Ankara 4. tdare Mahke- mesı'nce belirlenen 5 mil- yar liralık maddi tazminat miktannın. son derece komplike bir hesaplama so- nucu belirlendiğıni ilen sü- ren Gündav. daha önce bi- lirkişi raporuyla belirlenen 14 milyar liranın Mumcu ailesıne ödenmesini istedi. Günday, daha önce açılan maddi ve manevi tazminat davasında Ankara 4. Idare Mahkemesi'nin. idareyi 10 milyar lira tazminat ödeme- ye mahkûm ettiğini ve bilir- kişinin. Mumcu ailesinin zarannı 24 milyar lira ola- rak kabul ettiğini anımsat- tı. İçişleri Bakanlığı avuka- tı Eryılmaz da, 4. Idare Mahkemesi'nde açılan da- vanın miktannın az göste- rildiğini. bılirkişi tarafın- dan zarann fazla olduğu- nun saptandığını. mahke- menin de bunu kabul ettiği- ni anımsattı. Eryılmaz, "A- A v r a s y a s k a n d a l ı n d a y e n i h a l k a Firar iki hafta saklandıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrasya feribotunu kaçıran teröristler- den Tuncer Özkan'ın da Ankara Ulu- canlar Yanaçık Cezaevi'nden iki haf- ta önce kaçtığı ortaya çıktı. Adalet Bakanı Oltan Sunguriu. "Biz de açık cezaevindeld diğer 4 arkadaşı- nı kapalıya aiarak cezalandırdık. Gü- cümüzancakonlarayetti'" dedi. Anka- ra Ulucanlar Yanaçık Cezaevi'nde ya- tan Türk eylemci Tuncer Ozkan'ın yaklaşık iki hafta önce fİTar ettiği or- taya çıktı. Sunguriu, Tuncer Özkan'ın firannı saklayarak, bakanlık yetkilile- rine bildirmeyen Ulucanlar Yanaçık Cezaevi'nin 1. ve 2. müdürleri hakkm- da soruşturma başlattı. Her iki müdü- re de geçici olarak görevden el çekti- rileceği bildirildi. Sunguriu, fırarlar karşı smda çaresiz kaldıklanm itiraf etti. Sunguriu, fira- rilerin, nasıl kaçtıklan, henüz yakala- nıp yakalanmadıklanna ilişkin hiçbir bilgileri olmadığını söyledi. ma idari davalann özeOiği sadece taleple sınırlı oldu- ğundan, fazlaya ilişkin tale- bi reddediyor. Bu, o fazlaya ilişkin davadır. Bu nedeıîle davanın reddedilmemesi gerekir'' diye konuştu. Sonnur Coşkun başkan- lığındaki mahkeme heyeti, 15 gün içinde dosya üzerin- den müzakeresini yapıp ka- rannı açıklayacak. Mumcu'ya hakaret davası Balıkesir muhabirimiz Coşkun Yaman'ın bildirdi- ğine göre Uğur Mum- cu'nun eşi Güldal Mumcu ve çocuklannın ANAP Ba- lıkesir Belediye Meclisi Üyesi Haluk Bflgihan hak- kında açtığı 5 milyar liralık tazminat davası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başladı. Duruşmaya Mum- cu ailesini temsilen Avukat Ceyhan Mumcu, CHP. ADD ve Balıkesir Barosu temsılcileri katıldı. IRMIKIAYDIN ENGİN Önce zoaınlu ve kişisel bir açıkla- ma: ÖDP üyesi değilim. Gazetecilik mesleğinde kaldığım sürece hiçbir partrye üye olmam. Bu tümüyle kişi- sel bir meslek anlayışı. Gün gelir, ÖDP'yi tırmıklamak gerekirse, gün gelir ÖDP, kendine bağlanan umut- lan boşa çıkaracak bir batağa yöne- lirsegazetecinin eli titrememeli... (Bu kişisel açıklama, bu köşede ÖDP üs- tüne yazılar çıktığında hoşlanan ya da öfkelenen ve olumlu ya da olum- suz tepkisini faksla, telefonla, mek- tupla bana ya da gazete yönetimine ileten okuyucular için yapıldı). Hşhüz iki yaşını bile doldurmamış Ûzgüriük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) dün ilk olağan Parti Konferansı'nı topladı. Konferans yann bitecek ve bu pa- zar ÖDP'nin ilk kongresi toplanacak. Henüz iki yaşını bile doldurmamış, ilk kongresini yeni toplayacak ÖDP elbette "dünkü çocuk". Henüz iki yaşını bile doldurmamış ÖDP, ınsanlıkla yaşıt bır mücadele geleneğinin mirasını tümüyle benim- sedıği ve yüklendiği; binlerce yıldan süzulmüş olağanüstü zengin bir bil- gi ve deney birıkiminin üstünde ku- Dünkü Çocuk, Koca Bilge: ÖDP rulduğu için bır "koca bilge". bir "ak- sakal". • • • Savaştan ve sömürüden annmış, eşit ve özgür insanlann yaşadığı bir dünya, insanlığın en eski düşü. Bu dü- şü gerçek kılmak için yola çıkan sol partilerin tarihi ıse aynı zamanda bir "bölünmeler tarihi". Kuşkusuz bölünmelerin kişisel çıkar yadahırslardan, güdük ve çapsız po- litikacılardan kaynaklananları da ol- du. Ama tarihe damgasını vuran bü- yük bölünmeler, her zaman derin fel- sefi, siyasal, sosyal aynşmalardan kaynaklandı. Çok gerilere gidilmezse, ilk büyük bölünme sosyal demokratlarla komü- nistlerarasındaydı. Birinci Dünya Sa- vaşı'nın barut dumanları dağılırken Marksizm temelinde yükselmiş dün- ya sosyalist hareketi iki ana kola ay- rılmıştı: Sosyal demokrasi ve komü- nistler. Bemstein'lann, Kautsky'lerin sos- yal demokrat hareketi bölünmeler, Marksizm'den köklü sapmalarla bu- günlere ulaştı ve kolektif mülkiyet he- definden karma ekonomiye sıçrayıp oradan da serbest piyasa ekonomisi tercihine vardı. Ingiltere'deTony Bla- ir, Almanya'da Oscar Lafontaine, Gerhard Schröder, Rudolf Schar- ping bugün bu sol (!) "ç/zg/"nin siya- sal temsilcileri. Öteki kol Marksizme Leninizmi ek- lemleyerekyürüdü. Bu kesimdeaynş- malardahaşiddetli, daha zorlu ve da- ha derin oldu. Farklı ülkelerde Mark- sizm-Leninizmeyeni ideolojik katkıla- ra, katkı denemelerine tanık olundu. Marksizm-Leninizm terimine eklenen Maoizm, Troçkizm, Stalinizm bunlar- dan en çok bilinenleri. Küba, Arna- vutluk, Kuzey Kore, Kamboçya, Viet- nam denemeleri aynı zamanda şu ya da bu ölçüde aynşmalara, farklılaş- malara işaret ediyordu. 1989 sonbaharına gelindi. Berlin Duvan yıkıldı, Sovyetler Birliği çöktü, sosyalist sistem dağıldı. Bu salt Bal- kaniar'ı ve Doğu Avrupa'yı etkileyen bir siyasal gelişme değil, tüm dünya sol hareketini sarsan bir depremdi. Bugün. tarihin tanık olduğu en bü- yük siyasal ve ideolojik depremin (git- gide etkisini yitiren) titreşimleriyle ya- şıyoruz. Türkiye'de ÖDP işte tam da bu koşullarda kuruldu ve bu koşullar yüzünden kurulabildi. Sol'un, dünya ölçeğindeki bölünmelerinin birebir yansıdığı Türkiye'de ÖDP, bir araya gelemez, gelse duramaz, dursayürü- yemez sanılan sol çizgilerin mümkün olan tümünü aynı çatı altında toplama girişimiydi. Kimileri bu girişime baştan karşı çıktılar, uzak durdular ve ODP'yi bir yamalı bohça olarak baştan reddetti- ler. Bunlar sosyalizmin temel sorula- nna hazır yanıtlan olan (?) çizgiler, par- tiler ve kişilerdi. Özel mülkiyetin kar- şısına konacak toplumsal (kolektif) mülkiyet sorusuna da, parti modeli, parti programı, parti iç hukuku (tüzük) gibi çok çetrefil soru ve sorunlara da kesin ve hazır yanıtlan olduğuna ina- nıyorlardı. ÖDP ise kendini, bütün bu sorula- rın masaya yatınldığı, tabular yarat- manın tabu sayıldığı, hiçbir çizgi, ha- reket ya da kişinin kendi doğrusunu başkalanna dayatma şansının olma- dığı bir parti kımliği ile tanımladı. Bu arayış demektir. Avrupa'nın do- ğusunda ve batısında, Sibiryasteple- rinden Çin'deki ırmak boylanna, Gü- ney Amerika'dan Kuzey Afrika'ya, Güney Asya'ya kadar uzanan bütün coğrafyalarda dağılan, yıkılan, dönü- şen, varlığını sürdüren, yeniden kuru- lan, yeni kurulan partilerde, siyasal hareketlerde sürüp gitmekte olan bir arayışl. ODP bu cesur ve zorlu arayışı sür- dürürken ülkedeki demokratlaşma, özgürleşme, sömürüden kurtulmasa- vaşını da birlikte yürütmeyi deniyor. Bu bir sırat köprüsü. Kıldan ince, kılıçtan keskin. O büyük arayışın önü- nün kesilmesi, delege hesapları, kongre manevralan ile ÖDP içindeki canlı tartışmanın dondurulması parti- nin sonu demek olacak. Keza tartışmaktan savaşmaya ayı- racak enerjisinın kalmaması, partinin bır tartışma kulübüne dönüşmesi de ÖDP'nin sonu olacak. ÖDP bu sırat köprüsünden geçebi- lecek mi? Bu soruyu yanıtlamak siya- sal falcılıktır, yani saçmalıktır. Soruyu yaşam yanıtlayacak. POLİTİKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Atalay Savaş... 27Temmuz1968... On yedi oğrenci Ankara Adliyesi'ne getirilmişti. Oğ- renciler "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlen Yasası "na karşı koyduklan için yargılanacaklardı... Oğrencilerın arkadaşları da Ankara Adliyesi'nin önünde toplanmışlardı. Gözaltına alınan öğrenciler Celal Kargılı, Galip Al- tun, Bilal Moğol, Aydın Sonat, Ümit Sezen, Muzaf- fer Köklü, Kürşat Oztürk, Gülseren Işık ve diğerte- ri adlıyeye getınldıler... Polis, duruşmayı izlemek için adlıyenin önünde top- lanan üniversiteli gençlerı içeriye sokmadı. Bu yüzden adliye önünde tartışmalar çıktı. Bu kanşıklık arasında Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi Ata- lay Savaş araç altında kalıp ağır yaralanarak Hacet- tepe Hastanesi'ne kaldınldı. Savaş, beyin kanaması nedeniyle yaşamını yitirdi. Atalay Savaş kımdi? Atalay, Başbakan Mesut Yılmaz'ın 'Susurtuk ve devlet içindeki çeteler' konusunda tam yetkıyle do- nattığı Başbakanlık Teftış Kurulu Başkanı Kutiu Sa- vaş'ın küçük kardeşidir... 19 yıl önce Ankara Adliyesi'nin önünde polisten ka- çarken bir aracın altında kalarak beyin kanaması ge- çirip bir gün sonra da yaşamını yitiren Atalay Savaş'ın ölümüne kim neden olmuştur? Olay, aradan 19 yıl geçmesine karşın aydınlanma- mıştır, çok sayıdaki failı meçhuller gibi... 27 Temmuz 1968'de Ankara Adliyesı önünde mey- dana gelen bu olayla ilgıli çeşitli iddialar ortaya atıl- mıştır. Atalay Savaş'ı bır polis aracının çığnediğı öne sürülmüştür. Ankara Vaiiliği, Atalay Savaş'ın adlıyeden ayrıldıktan sonra trafik kazası geçirdiğini açıklamıştır. Ancak, görgü tanıklan bunun tam tersinı söylemişler- di: "Atalay Savaş'ı, Ankara Adliyesı önünde bir polis aracı bilerek ezmiştir..." ••• Polisin Ankara'da gözaltına alıp mahkemeye çıkar- dığı üniversiteli öğrenciler arasında bulunan Muzaffer Köklü'yü ben bir ay sonra, 1968 Ağustosu'nda iz- mir'detanıdım... Muzaffer çok hızlı bir devrimciydı (!) Kendisini "ODTÜ'lü Muzaffer" olarak tanıtan bu genç, 6. Fılo olaylannda, Samsun-Ankarayürüyüşün- de, Atalan ve Göllüce'deki toprak işgallerinde kendi- ni göstermiş ve 27 Eylül 1969 yılında 'gerçek kimliğiy- le' Yeni Gazete'de ortaya çıkmıştı: "Solcu bir lider ve polis ajanıydım... Yazan: Muzaf- fer Köklü..." Bu kışkırtıcı ajan sanınm 6-7 yıl önce Edirneyakın- lannda bır trafik kazasında öldü... O yıllar Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Yalçın Özbey, Mehmet Ali Ağca ortalıkta yoktu. Önlar, bir kuşak sonra Bahçelıevler, Balgat katliamlan ve Abdi Ipekçi cınayetıyle adlannı duyuracaklardı... Savcı Doğan Öz'den Bedrettin Cömert'e; Kemal Türkler'den Cavit Orhan Tütengil'e; Cevat Yurda- kul'dan Ümit Kaftancıoğlu'na dek pek çok demok- rat ve aydın katledildi... Yıl 1979'du ve terör Türkiye'yi 'sağ ve sol' diye iki- ye bölüyordu... ••• 1968-1997... Arada tam 19 yıllık bır süreç bulunuyor... Atalay Savaş'ın üzenne araç sürüp ezenler kirrter- 1 di? Kanlı 1 Mayıs'ın çeteleri şimdi neredeler? Mehmet Ali Ağca, Yalçın Özbey ve Abdullah Çath'nın banka he- saplanna para yatıran hangı ışadamlanydı? Çatlı ve Ağca'ya pasaport veren Nevşehir Emnıyet Müdürlü- ğü Pasaport Şubesi niçın yandı? Bülent Ecevit'e tz- mir Çiğlı Havaalanı'nda suikast düzenlemek ısteyen- ler neden ortadan kayboldu? Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'ya "Devlet isterse bu cinayeti çözer" dıyenler nıye susuyor? istanbul'da 16 Mart katliamın- da çetelen koruyup kollayanlar bugün emniyet müdü- rü oldu mu? Öldürülen eski ülkücü Tevfik Ağansoy, itirafında şöyle der: "Biz, solculan boğma teliyle öldüriıp çuvala koyar ve tenha yeriere bırakırdık. Polis bizi hep korurdu..." Ben 19 yıldır tüm bu olup brtenlen düşünür, fotoğ- raf karelennde Atalay Savaş'ın araç altında ezilmesin- den, Düzgün Tekin'in 2 yıldır kayıp oluşundan, Ha- san Ocak'ın ölü bulunuşundan, Behçet Cantürk ve Savaş Buldan'ın öldürülüşünden yola çıkıp senaryo- laryazanm... Abdullah Catlı'ya yeşıl pasaport verenler, onu yurt- dışından gelişinde VIP salonunda karşılayanlar kirn- lerdir? 13 Nisan 1970 günü Yedeksubay Doktor Necdet Güçlü'yü Ankara Tıp Faküttesi binası önünde öldüren Ülkü Ocaklan Genel Başkanı ibrahim Doğan (şimdi TBMM'de doktor olarak görev yapıyor) ile son- radan MHP Gençlik Kollan Genel Başkanlığı'na ge- tirilen Ali Güngör'e silahı kimler temın etmiştir? Bu sorulara yanıt verilırse Susurtuk çeteleri tek tek ortaya dökülür, 1968'den 1997'ye dek tüm faili meç- huller aydınlatılır... Acaba bu sorulara yanıt verecek bir babayiğit var mıdır? Kutlu Savaş bu zırhlı çelik kapıyı çözecek gü- ce sahip midir? Yoksa ben senaryoları yazmayı sürdüreyim mi? Komünizmle Mücadele Derneklen'nin hangi amaç- la kurulduğunu, "Komün/sfterMos/cova'ya"diyenle- rin şimdilerde Moskova'yı nasıl mesken tuttuklannı, toplu namaz kıldıranlann 'Kanlı 1 Mayıslan' nasıl or- ganize ettiklenni, ülkücü militanlan koruyup kollayan, makbuzla paratoplayan işadamlannın adlannı tek tek açıklayayım mı? E. Posta: Hikmet.Cetinkaya " raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Ryatı:500.000TL Comhuriyeî Kiîap Kulübö Çağ Pazaıiama A.Ş. Ye^batan Cad. Satktmsöğüt Sok. No.9/B Caâaioğiu-lstanbüi Tet514 0Î 9Sm Posta çeJö 00:6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle