23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK1996PAZAR HABERLER Bahçelievler'de öldürülen Latif Can'ın ailesi, içine gömdüğü acıyı 18 yıl aradan sonra tekrar yaşıyor Bir oğııldaıı diğerine.•. BERAT GÜNÇIKAN -2- Her şey o tahta ba\ulun içinde. Nüfus kâğıdı. ilkokul, ortaokul karnesi. mektuplan. gazete kupürleri... Latif Can'ın yırmi yıllık yaşamını bu tahta ba\ul saklıyor tam on sekiz yıldır. Contacı İh- san Can, mektupları uzatıvor. istiyor kı kendisı değil, yaz- dıklan anlatsın oğlunu: •*Kı> metli babacığım. Göndermiş olduğun kutla- ma mektubunu aldım. \e ka- dar üzüldüğünıü bilemezsi- ni/.Nt-deni ise hâlâ beni anla- mak isteme\ işinizdir. Ben ilk zamanlar hariç. hiçbir za- nıan şan. şeref \e şöhret pe- şinde koşan bir maceracı. anarşist olmadım, olmayaca- ğını da." Gazete kupürleri çıkarıl- mıyorbavuldan. N'e Ihsan ne de Meryem Can'ın oğullan- nm kurşunla parçalanmtş be- denini görmeye tahammülü \ar. Heleyaral'an böyleyeni- den kanatılıyorken. Kolav nıı büyütülmüştü o oğul? Koca sülalenin üniver- site bıtirmış tek çocuğu ola- caktı. Övle cana yakın. öyle müte\azı. öyle akıllıydı ki... Bir okuldan diğenne... E\ lenmelerinin üzerinden bir vıl geçmemişti. Latif"i doâurduâunda Meryem. Ta- riffl Şubat I958'dî. Latif i üçer % ıl arayla Sacıde \ e Tah- sin ızledi. Kuran kursuna git- tı önce Latif. bırkaç ay için- de ezberledi Kuran'ı. lhsan kararlıydı. Latif okuyacaktı. llkokuîdakı başansıylagurur duydu oğlunun. ortaokulda daha bir arttı gururu. Çalış- kandı. Ufak tefek olmasına rağmen futbol. basketbol oy- nuvordu ve sporda da başan- lıy'dı oğlu. Ortaokulu bitırdi- 1 ğinde önce Kuleli Askeri Li- sesi'negözdikti Latif. Müla- katı kazandı. Aynı tarihlerde Heybeliada'dakı sınav lara da girdi, mülakatta yine başan- MeryemCan,ençok Başbakan Vardımcısı lansuÇiller'in Bahçelievlerkatliamıylaileilgilisorularalafidolandırarakcevapverme- sine kızıyor. İhsan Can ise kendisini. parlamentoya güveni kalmayan yüzde 90'ın içinde görüyor. (Fotoğraf: ERZADE ERTEM) ülkeyi kurtarmak, şu okulu tamiregidiyordu. Yinedepa- diğindekızamadıbile. Oğlu- bitirseönce... Partililerleko- rasızbırakmıyorlardıoğulla- nun yıkanmış. kefenlenmiş nuşuyordu: "Hepiniz birer rını gurbet elde. Öyle ya sü- bedeniyle döndü Yenişehir'e X-/atif Can. Bahçelievler'de öldürüldüğünde yirmi vaşındaydı. Meryem ve lhsan Can'ı acıdan koruyan yeni bir oğul oldu. Doğumdan iki saat sonra Meryem'in çığlıklannı duydu thsan; "Latif im geri döndü..." lıydı. ama o hangısıne gıde- ceğine karar veremedi. Sıra üniversiteye geldığin- de sınav »onuç kâğıdında Bursa Eğitim Enstitüsü Ma- tematik Bölümü yazıyordu. Daha lisede sol düşünceden yanaydı Latif. insandan. eşit- lik ve banştan... Yenişehir Kültür Derneğfne katıldı. Üniversitede de Türkıye İşçı Partısı'nden yana tavır aldı. İlçe başkanı seçildi. Genç Öncüdeyeraldı.Biryılı sar- dı. bitirse matematik öğret- meni olacaktı. okulu bıraktı. Babasına. "Ben" dedi. "bir daha gireceğim üniversite sı- navına..."K.orktu lhsan. ka- zanmak kolay mı? Ama ka- zandı Latif Bu kez Anka- ra'da okuyacaktı. Hacettepe Üniversitesi tstatistik Bölü- mü'nde. Daha ortaokuldaydı. çalış- maya başladı. İnşaatlar, tarla- İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ,', — Şehir Tiyatroları 30 Kasım'dan itibaren HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİNDE (240 77 20) ÇOCUKOYUNU KÜÇÜK NASRETTİN YAZAN SERPİL AKILLIOĞLU YONETEN NEDRET DENİZHAN SAHNiE TASARİMI AYŞEN AKTENGİZ GIYSİ TASARIMI AYSEL DOĞAN MUZIK MELİH KİBAR MUZIK DUZENLEME MELİH GUZEL -BERRİN AKDENİZ KOREOĞRAR EFTAL GÜLBUDAK OYNAYANLAJfc BERR.N AKDEMZ ŞEv-CET A /JAR MEHMET S USKAN ÇELE& RAHMI ELHAN - ILHAN KîLIMCI BAŞAK KOKLUKAI'A . AZVZ SARVAN - CEM URAS - LEVENT oZUrıCU StLÇUK YU<SEL BILET SATIŞLARI BAŞLAMIŞTIR. OYUN GÜNLERİ: Her Cumartesi / Pazar saat: I I.OÛ'de Ulusla rarası • ı ı RAMIREZ'in Flamenko Dans Sınıfına 1996 -1997Öğretim yilı için öğrenci alınacaktır PROGRAMİN AMACI Profesyonel nitelikli flamenco dans sanatçtsı yetisfirmek ve beden estetigi ile muzilcsel işitme ve riîm duygusunu geliştirmelc Aynca başarılı otan ogrencileri uluslararosı flamenco dans festivallerine, yaz kurslonna ve yanşmalannfl katılmalannı saglamaktır. PROGRAMİN İÇERİĞI Tefcnik, aşamalı olarak 4 yıl boyunca sûreceWtr; Degerlendirmeler her dûnem sonu yapıiacaktır. (Dönemler 5 aydır.) Çalışmalarda canlı müzik (gitarist) eşliğinde olacakfır ve ögrencinin artistik gelişmesini göstereceksarıne sunuşiarı cjiacaktır. FLAMENCO DANS BOLUMU - SINAV ŞARTIARI Tercihen daha ûnce bale veya dans eğitimi almış olan, Ingilizce, Fransızca, ispanyolca veya italyanca dillerinden birini bilen, En az orta okul mezunu olan her yaşta ogrenci giriş sınavı ile alınır. I PROGRAMİN SÛRESİ Haftada 2 gûn 4 saat. Toplam sure 4 yıldır. İSONBAŞVURU • SINAV: 28 Aralık 1996 29 Aralık 1996 / saat: 16.00 T.C. M.E.B. OZEL PERA GUZELSANATLAR Sıraselviler Cad. Billurcu Sok. Billurcu çıkmazı No. 14 Taksim - istanbul Tel: 0(212)2454460-2445203-2523082 da çapada. nerede bulursa orada... Hiç iş bulamadı mı. bahçelerindeki sebzeyı top- lar, top sahasının öniinde sa- tardı. Kadastro Lisesi'nin sı- nav larına gireceğinde bile, y- ol parası için amcasının ayçı- çeği tarlasında çalışmı^tı ye\miye karşılıgında... Ens- titüde okuduğu yıldı. Tat K.onser\e Fabrikası'nda işe girdı. Biray sonraydı. perso- nel müdürü lhsan Can'a ge- lıp "Oğlunu işten çıkaraca- ğjm" dedi. İrkildı. Kadın iş- C.İ çoktu. "Bir sarkınûlık mı yaptı~ diye sordu. "Karşı mı geldi, çalışmadı mı?" Hiçbirı değildı. "İşçiyi örgütlemiş" diye söylendi müdür. "Beni dinlenıiyortar artık. Latif ne derse onu yapıyoriar." Bövle ikna yeteneği olan biriydı işte. lhsan Can kor- kuyordu. bukadarönlerdey- er alması? Ona mı kalmıştı meslek sahibi olmuşsunuz, siz geçin başa, oğlum önayak o\- masın artık..." Onların da ya- pabileceği bir şey yoktu. ar- kadaşlan Latif'i istiyordu. Sadece parti çalışmalan de- ğildi insanlan ona yakınlaş- tıran. Ah o insan sevgisi yok muy du onda? Bitişik komşu- ları vardı Ul\ iye Hanım. dul- du. kimsesizdi. Her gün ona uğrar. "Ekmeğin \ar mı" di- ye sorardı. yoksa alırdı... Çalışsa da Ankara'da oku- mak kolay mı? İhsan Bey sonradan otobüse ortak olsa da yetmiyordu para. Annesi Meryem. çapaya gidiyor. ye\miyesıni Latif'e gönde- rilmek üzere kocasına \eri- yordu.O zamanlar yollarbo- zuk. Austin marka otobüste ikide bir anza çıkıyor. para T.C. Kültür Bakanhgı İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNPE Georges Bizet CARMENopera 4 perde Orkestra Şefı: Antonio P1ROLLI Sahneye Koyan: Yekta KARA Dekor-Kostüm: Dirk HOFACKER Koro Şefi: Gökçen KORAY Koreografi: Nil BERKAN Işık: Ahmet DEFNE Sanatçılar: Jaklin ÇARKÇI / Erol URAS / Lynn T. ÇAĞLAR Mete UöUR (Devlet Sanatçısı) / Suha YILDIZ Efsun ÖZTOPRAK / Gonül ONAT / Kenan DAĞAŞAN Nursel ÖNCÜL / Ozlem ABACI / Mine MATER Şamil GÖKBERK / Bulent ATAK / Ferdi ATUNER Ali IhsanONAT / Hülya SANCAKLI / Nilgün ARDA Erkan TEZCAN / Ahmet YAZ1CI İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ ORKESTRA VE KOROSU 28 Kasım Perşembe 20.00 30 Kasım Cumartesı 20.00 (Gala) 12 Aralık Perşembe 20 00 14 Aralık Cumartesı 20 00 19 Aralık Perşembe 20 00 26 Aralık Perşembe 20 00 varan A K M .)ibi- tel: (02121 251 10 23 / 251 5« 00 17 hatl 2S4 Cspitol tel 102161 391 19 20 (10 hat) Caruseltel I0212) 570 84 34 (10 h.ıt) 144/145 T.C. Kultur Bakanlıgı İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'NDE S.Balsanyan LEYLA İLE IVIECIMUIM b>ale 2 perde Koreografi ve Sahneye Koyan: Ray BAfKA ' Orkestra Şefı Elşad BAGKOV 3 Aralık Salı 20.00 R.Rodgers / O.Hammerstein KRAL VE BEN müzikal 2 perde Orkestra Şefi: Sardar YALÇIN ' Sahneye Krjyan HjPdun DORMEN 4 - 25 Aralık Çarşamba 20 00 G. Verdi AIDA opera 4 perde Orfcestra Şefi: Orhan ŞAUJEL Sahneye Koyan: Yekta KARA 5 Aralık Perşembe 20.00 / 17 Aralık Salı 20 00 A.l. Haçaturyan SPARTAKÜS b>alo 2 perde Koreografi ve Sahneye Koyan: Youri VAMOS / Orkestra Şefi: Elşad BAGROV 7 Ar»hk Cumsrtesl 1S30/ 11-18 Arahk Çarşamba 20.00 G.Puccini TURANDOT opera 3 perde Orkestra Şefi: Ortun ŞAUJEL ı Sahneye Koyan Ydcta KARA 10 Aralık Salı 20.00 BALEDE ÇEŞİTLEMELER GELBEMBUL BEYAZ KoreograU KtMeografi Kofeografi SıtKİ KASAPOĞLU Haldun YEDİCAN ErdaJ UĞURLU 13 AraiıkCuma 19 00 TAŞİKARDİ BAYRAMSABAHI A K M (jı^e tel (0212) 2S1 10 23 / ?M S6 00 |7 hat) 2S4 Capitol tel: IO216I 391 19 20 (10 hat) C^ıusfl Tf\ Ci2^?i r .7O }« 34 (10 haTl 144/14S rasız bırakmıyorlardı oğulla- rını gurbet elde. Öyle ya sü- lalede tekti. o güldürecekti yüzlenni... Son gelişindeydi. babasına "Ben nişanlanaca- ğım" dedi. "N'^le** diye sor- du thsan. "Biliyorsunzorge- çiniyoruz." Giiİdü Latif. öyle para falan gerekmiyordu, yü- zükleri takacaklardı o kadar. tören mören istemezdi. Ama o\üzük de takılamadı... O gün,haber geldiğinde... Sık sık mektuplaşıyorlar- dı baba-oğul. L'\anvorduoğ- lıınu "Ortalık kanşık, anıan dikkatet™" ^'anıt sakınleştı- ricıydi. "Korkma baba..." A- ma yine de... O gün. yani 9 ekim sabahı. Meryem yine çapaya gittı. aklında iki gün öncekı sıkıntı. Ramazandı, tebarekede fenalaşmış. e\e dönünce "Oğlumuzun başı- nabirşeygelirse"*demiştı ko- casına. "Gider Ece\it'i, De- mirel'i tartaklanz_."Ihsan Bey. terzi arkadaşının dükkâ- nındaydı. o güne kadar elıne silah almamıştı. ama arkada- ^ındaki kırma tabanca ilgisi- ni çekti. "Ortalıkkanşık"dı- ye söylendı. "Bi/ de alsak otobüse..." O sırada dükkâna giren oğlunun arkadaşlannı görünce şaşırdı. Biri koluna ginp "Şöyle bir yürüyelim" dedi. Oğluna bir ^ey olup ol- madığını sordu. Yanıtı bek- lenıedi. yüzleri ne oldu»unu anlatıyordu. Meryem. kay ın- biraderinı motorla tarlanın içinde görünce bir çığlık at- tı. "Latirdiyebıldı. "Oğlu- ma ne oldu?"lhsan Anka- ra'\ a gitti. Partının "Burada bir tören düzenJeyelim" iste- ğıne rağmen o Venişehir'de gömülmesinden vanaydı. Eve gidip baktı. sonra da Bahçelie\ ler Karakolu'na. i- ki mi. üç mü pırpırlı. şimdi anımsayamadığı komiserso- rulannı yanıtladı. Partililer olanlan anlatmıştı. biliyordu, bu vüzden komiser, "Onlar kız >üzünden ka\ga etmiş, birbirlerini \urmuşlar" de- Meryem kendinde değildi. Birgecee\indeyatmasını is- tedi yine de oğlunun. Latif büyük odada v erde yatarken. cinayeti soruşturmakla yü- kümlüdört kişi e\i anyordu. Kitaplartektekkans.tırıhyor ne \ar. ne yok bakılıyordu. O göre\ lilerden biri. yıllar sonra Polatlı'da karşılaştığı bir şoförle Ihsan'a selam gönderecekti: "Araştırmalanmız bize ço- cuklann pankartasmadışın- da bir e> lenıe katılmadıkian- nı gösterdi. Hiçbir suçları yoktu. Katillerin bir kısmını yakaladık. ama Milli>etçi Cephe hiikümeti bi/i dağıttı. Çiinkii bu olayın çok daha \ ukanlara gittiğini fark ettik. Ben de kahrettim. istifa et- tim_" Cenaze tören i. başsag- lığı dilekleri arasında geçti ilk günler.Bu acı dayanıhr gi- bi değildi. Sacide. ağlamayı unutacaktı. Tahsin ne olup bıttiğıni anlamaya çalışacak- tı. Meryem, yine çapaya gi- diyordu. Bir kız \ardı el ıçı- ne kan^acak. ona çeyiz ha- zırlanmalıydı. Bütüna\untu- lan. Latif'in ölümünden bir ay sonra dogan eltisinin oğ- luydu. Ona da Latif adını \ er- mişlerdi. Ama yine devetmi- >ordu. Sarılacak. sığınılacak baş- ka bir ^ey olmalıydı. Mer- yem. kırkındaydı. ama bile isteye hamile kaldı. Doğum vaktı geldiğinde. doktorlar rahminin büyüdüğünü kente gitmesı gerektığini söyledı- ler. Doğumhanevealındıktan iki saat ^onra haber geldi İh- san'a. "Bir oğlunuz oldu..." Bursa De\let Hastanesi'nde kansının yattığı oda\a gırdı. Onu görünce bağırdı Mer- yem. " Latif"im geldi. Latif geri döndü..." El bebek gül bebek büyü- dü Latif. "Beniözelyaptınız" diyordu annesiyle babasına "Özel okutacaksınız..." Bir gün. kuzenleriyle ders çalı- şırken halası. "Ah keşke La- tif olsaydı. o çalıştınrdı sizi" demişti. Latif de mınldan- mıştı "O>aşasa\dıbendoğ- mazdım." Nleryem. ağlasın mı. gülsün mü bilememişti. İhsan. otobüsü sattı. Oğlu ak- lına geldiğinde kafası kanş,ı- yor, korkuyordu. "Allah ko- rusun"di\ordu. "Kırkkişita- şıyorum, \a bir kaza yapar- sam bu dalgınlıkla..." Veğe- ni\ le birlikte bir conta atölye- si açtı. Meryem yüreğinde sakladığı acıları on yıldan sonra çıkardı. Tansiyonu yır- miye çıktı. bedenini kontrol edemiyor. sürekli çırpınıyor- du. I2E>lüiöncesindeCHPıl meclisi > önetiminde yer alan İhsan. sıyasetı bıraktı. acım. kararlanmı etkılerdiyekork- tu. Arkadaşlannın. "Boşadü- şersin, sıkıürsın" uyarılanna rağmen yönetimden aynldı. Ne sağa gü\eni \ardı artık. ne de sola. Bir gazetede oku- mus.tu. "Halkın yüzde dok- sanı pariamentoya güvenmi- yor" diye. o da o yüzde dok- sanın içindeydi. Oğlunun ka- tılleri dışardaydı, neler oldu- ğunu en iyı bilenler. kı bun- lardan biri Ecevıt'ti susuyor- du. Hele şimdi... Katiller kahraman kesilmişken... Meryem evden çıkmıyordu, İhsan neler olup bittiğini an- layamıvordu... İlk bir hafta tele\ izyonlarda yeniden oğullarının ölüsünü görmek. varalarını kanatmıştı... Şim- di de\let elden gidiyor diye hayıflanıyorlardı. Hele Çil- ler'in Bahçelievler katli- amıyla ilgili sorularsoruldu- ğunda lafı döndürüp dolaş- tırması. en çok bu kızdırıyor- du Meryem'i. Beyni uyuşu- yordu. Torunlar birbirlerine soruyordu. "Amcamıkimöl- dürmüş. neden?" Dedeleri- nin telev izyon karşısında ağ- lamalannı bir türlü kavraya- mıyorlardı. Neden? Nasıl? Işin kötüsü İhsan da ne anla- tacak bilemiyordu... Ya kü- çük Latif O büyüyor: aklı- nın bir yerinde hiç tanımadı- ğı. ölü bir ağabeyin izlerini saklı tutarak... Savcılar sınavı veremedi Tansu Çiller, Çatlı'yı dayanaksız savundu EVİNGÖKTAŞ ANKARA - Mahkeme kararıyla aranan kat- liam mahkûmu ülkücü Haluk Kırcı'nın canlı yayınlara katılmasına \ e sıvasılenn de aralann- da bulunduğu pekçok kişının, 18 >ıldır aranan katliam zanlısı ülkücü Abdullah Çatlı >la \ıl- lardır görüştüklenni açıklamalanna karşm. \ ar- gının hiçbir işlem yapmaması eleştırı oklannın savcılara yönelmesine neden oldu. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çil- ler'in. "mahkûmivcti ohna- dığı" gerekçesiyle savundu- ğu Çatlı'nm. uyusturucu ka- çakçılığı nedenıyleyurtdışın- da 5 yıl ceza aldığı ortaya çık- tı. Savcılar. 7 TİP'linin öldü- rüldüğü katliam \e yurtdı^ın- da uyuşturucu kaçaİcçılığı ne- deniyle aldığı 5 yıHık mah- kumiyet nedeniyle aranan Abdullah Çath'yla yıllardır görüştüklerini açıklayan ki- şilenn ifadesine bile başvur- mazken. canlı vayında saatler süren programlara katılan \e mahkeme kararıyla aranan katliam mahkûmu Haluk Kırcı'nın yakalanma- sı için de harekete geçmediler. Bahçelievler katliamında öldürülen 7 TİP'linın avııkatı Er- şen Sansal. "Bu ülkede cumhuriyet savcıları \ük mu. neden KuTi'nın adresini tespit edip ya- kalamıyorlar?" dedi. Sıkıyönetım Askeri Mah- kemesı'nce ıdam cezasına çarptınlan \e 1991 vılında tahlıve olan Haluk Kırcı hakkında da- ha sonra yeniden tutuklama karan verildiğini anımsatan Sansal, şunlan söyledi: "HalukKır- cı. Bahçelievler katliamı davası başladıktan iki • Savcılık ve emniyet mahkeme kararıyla aranan katliam mahkûmu Haluk Kırcı hakkında, canlı yayınlara katılmasına karşın hiçbir işlem yapmıyor. Katliam zanlısı Çatlı konusunda da yanlış araştırma yapıldığı ortaya çıktı. yıl sonra yakalandı. Sıkıyönetim Askeri Mah- kemesi'nde aynca yargılandı, ancak daha son- ra bu dava ana davayla birleştirildi. Kırcı mah- kemede idama mahkûm edildi. Bu karar \ar- gıtay'ca üç kez onandı. Ancak 1991 vılında çı- kan Terörle Mücadele \a.sası ile Kırcı. 10 >ıl yattıktan sonra şartlı tahliye oldu. Çünkü vasa. idam cezasına mahkûm edilenlerin 10 >ıl yat- tıktan sonra tahlivesini gerektiriyordu. Öldü- rülen 7 kişi olduğu için. öldürülen her bir kişi için 10 yıl vatması gerektiğine karar verilerek. Kırcı hakkında daha sonra ye- niden tutuklama karan çıka- rüdı. Kırcı'nın yıllardan beri aranmasının nedeni bu." Avu- kat Erşen Sansal. Dışişleri Ba- kanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller' ın. Çatlı konusun- da verdiği bilgilerin yanlış ol- duğunu açıkladı. Çatiı'nın. uyuşturucu kaçakçılığı nede- niyle İsv içre'de 5 > ıl hapis ce- zasına mahkûm olduğunu anımsatan Sansal. Türk Ceza Yasasf nınlTCYl-UeS.mad- deleri u\arıncayurtdışındaaiı- nan bir nıahkûmiyetın >urtiçinde de geçerli ol- duğunu kaydetti. Avukat Erşen Sansal. bırçok skandalı ortaya çıkaran Susurluk kazasıyla il- gili şu ana kadar ciddi bir soruşturma başlatıl- madığına dikkat çekerek. "Bahçelievler katli- amı davasında aranmakta olan Abdullah Çat- lı.yakalanıp adalete teslim edilmesi gerekirken. bugün 'şerefli ve kahraman bir Türk evladf olarak karşımıza çıkıvor. Bu katliamın sonım- lulannda bugüne kadar sürekli artış olnıuş. Devletin en yetkililerini kapsar hale gelmiş" de- di. ANKARA NOTLARI MLSTAFA EKMEKÇİ Cenaze Töreninde... Faşıstlerın canavarca öldürdükleri altı genç toprağa verildiler. Beşinin ölüsü. ailelerce alınıp çeşitli araçlarla gençlerın dogdukları yerde gömüldüler. Ankara'dakı tö- rende bulundumlmamışlardı. Söylentılere göre hükü- met ya da yöneticiler. Ankara'da tören düzenlenmesın- den yana değıldiler. Kışkırtmalar olmasından, olaylar çıkmasından çekınıyorlardı. Cenazeler kaldırılırken de yeni ölüler olur muydu? Polis. daha olay günü. ölüleri Karşıyaka Mezariığı'nın morguna taşımıştı. Olaysız oradan kaldırılsın işte, de- meyegelirdi bu tutum. TİP Genel Başkanı Behice Boran. Başbakan'layap- tığı konuşmada ondan ıkı şey ıstedı Biri ölenlerin ce- naze törenlerınin yapılması, öbürü katillerin elinden ya- ralı olarak kurtulan Serdar Alten'ın bakımının güvenlik içinde yapılmasıydı... - Aman ya cenaze töreninde olay çıkarsa ? sorusu bir ölçüde yılgınlığa. yöneticılerı. TİP yöneticilerine güçlük çıkarmaya değın götürdü. - Aılelen ızın vermiyor, ölülerini törensiz, kendileri gö- mecekler denildi. Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen bir albay, tören sabahı, Karşıyaka Mezarlıgı'na gelip cenazeler- den birıni erlerle götürdü. Tören yaptırılıp yaptırılama- yacağına bir türlü kesın karar verilemiyordu. Behice Boran. telefonla (Başbakan) Büient Ecevit'i aradı, durumu anlattı. Çıkarılan güçlüklerı de... Tören- ler yapılmalıydı. Oncekı akşam. cenaze töreninin yapılmasına izin çık- tı. Ancak bir Salih Güvendi'nin cenazesi kalmıştı... Cenaze törenı büyük oldu Ankara'da. Solun bütün kesımlerı, cenaze töreninde buluşmuşlargibıydi. Kuru- luşların temsilcıleri, eskı TİP'lıler. tabıı senatörler, yazar- lar. sanatçıların çoğu oradaydılar. TlP'in eskı genel baş- kanlanndan Şaban Yıldız ıstanbul'dan gelmışti. Tur- gut Kazan da törenlerın yapılması ıçın nasıl çırpınmış- tı? Sadun Aren, "Barış Derneği" Genel Sekreteri Enis Coşkun, Niyazi Ağımaslı belleğimde kalanlardı tören- de. Behice Boran'ın yanında Nihat Sargın ile TİP yö- neticıleri yürümekteydıler. Gençlik kesimi, ayrı ayrı kendi sloganlarını söyledi. 01- dum olası. sloganlarla, duvar yazılarına tutulduğumu, yer yer -gençlik sloganlarla yetişiyor- diye eleştirdığimi okurlar bılır. Ama bu ayrılık en az göze çarpar bıçimdey- di cenaze töreninde. Ağırbaşlılık bozulmadı. TlP'liler: - Silahımızpartimız, öndehmiz Boran sloganını söy- lüyorlardı. Ortak sloganlar vardı: - Katiller bulunsun, hesap sorulsun! - MHP, ÜGD kapatılsın. kahrolsun faşızm! Gençlik kesimlerinın temsılcileri arasında CHP'Iİ gençler de vardı. CHP'Iİ Ankara Beledıye Başkanı (AJi Dinçer) başsağlıgı dilemiştı. Hükümetten kimse yoktu. Maltepe yolunda on binler yürürken. balkonlarda in- sanlar. yaşlı gözlerle bakıyorlardı. Bir kadın ağlıyordu. Büyük kalabalık. Maltepe'de Ülkü Ocakları önünden geçerken. balkonda daha bıyıkları terlememış ıkı ülkü- cünün guldüğünü, sıgara içerek geçenlere baktığını gö- renler çok kızdılar. Balkona dogru bağırdılar: - Kahrolsun faşızm! Polısler Ülkü Ocakları önünde geniş önlemler almış- tı. Olay çıkmadı... Karşılaşan dostlar. hüzünlü konuşuyorlardı, fısıldargi- bı: - Hep cenazelerde buluşuyoruz! Doğan Öz'ün eşı oradaydı. Dışarda gençler bağırıyorlardı. - MİT, MHP. Kontrgehlla, Ülkü Ocaklan kapatılsın! Ka- tiller bulunsun, hesap sorulsun! Cenaze törenı. sınmış halkın bir yılgınlığını gideriyor gibiydt... Sadun Aren, ilk bu Maltepe yolundan 27 Mayıs'ta "Devrim şehitleh"n\n cenaze töreninde geçtiğıni anla- tıyordu. Tören Tandogan'da sona erdi. Behice Boran. yaptığı konuşmada şöyle dedi: - Gencecik arkadaşlanmızdı. Yaşamlan çok kısa sür- dü. Ama anlamlı biryaşamdı bu. Yaşları küçüktü ama, yüreklen büyük, bilinçlen yuksektı. Yaşamlannın ama- cının ne olduğunu, ne için dövüştüklenni, bir gün öle- ceklerse eğer, ne için öleceklerini bıliyorlardı. Kendi yaşam ve kavgalannın ışçı sınıfının. geniş emekçı kit- lelerin, tüm ilerici, yurtsever güçlerin yaşam ve kavga- lannın bir parçası olduğunun, o kavganın önünde yer aldıklarının bilincındeydıler. Bu ıçenkle ve o bilınçle ya- şanan biryaşam, olgun bıryaşamdır. Gerçekten yaşan- mış biryaşamdır. Uzun, boş, anlamsızyıllarla süren ya- şamlann hiçbir zaman olamadığı kadar... Törende düşünüyordum... Törenin olaysız geçmesi bile, beğenmedığimiz Ece- vit hükümetinin. geçmış MC (Milliyetçi Cephe), Ye-Me- Ce (Yenı Milliyetçi Cephe) hükümetlerinden degişık ol- duğunu göstermekteydı. Bir yandan katil sanıkları saptanmakta, gözaltına alı- nıp tutuklanmakta... Türkiye'de umutlarını hükümetin gitmesıne bağlayanların umutları kursaklarında çörek- lenmekteydi. Dogan Öz'ün katil sanığı (Ibrahim Çiftçi), hükümet düşerse gelip teslim olacagmı söylüyor. Yakalanıp po- lıse, savcıya açıklamalarda bulunan sanıklar. amaçları- nın hükümeti düşürmek olduğunu saklamıyorlar... (Cumhuriyet, 13 Ekim 1978. "Ankara Notlan") • • • Ankara Adliye Sarayı'nda dün on tutanak yazmanı (zabıt kâtıbi) için yapılan sınav çokönemliydi: 35P0 kişi- den kımın kazanacağı da belli miydi! Unutmadım, du- racağım üzerinde daha. Tutanak yazmanı bahane. a- maç Refah'ın Adalet Bakanlığı'nda örgütlenmesi. Takıy- ye bayım, takıyye!.. B U L M A C A SEDAT YAŞ SOLDAN SAĞA: 1/ Anadolu'nun. dolayısıv la da As- ya kıtasmın batı- dakı en uç noktası olan burun. 2/"- - - kaşlann çatar Gamzesı sineme batar"(Karacaoğ- lan)... Sakağı da denilen ölümcül hayvan hastalığı. 3/"Pezevenk" an- lamında kullanı- lan bir sövgü sö- zü... Temel. esas. 4/Maksat... L'tanç duyma. 5/ Soytanlığa. ru- haflığa. karıkatüre verdiği öncelikle ayırt edılen ede- biyat ve sanat türü. 6/ Çıt. perde... "Allah'a sığın şahs-ı halimıngazabindan yumuşak huylu atın 5 çiftesipektır"(ZıyaPaşa). 5 II Briçte bir roberi oluştu- ran iki bölümden her b\ri... Bir maymun cinsı. 8/Acın- ma. yennme... Teşhis. 9/ ç Bir türbılve oyunu. VLK.ARlb.4N AŞAĞIVA: 1/Avcı kulübesı... Merkez. 2/Telefon sözü... On iki düzine. 3/ Halk arasında tohuma verilen ad... Mimarlıkta "sahın" anlamında kullanılan sözcük. 4/ Hırıstıvanlıkta kılise tara- fından venlen ""cemaatten kovma" cezası... Birnota. 5/Söv- gü. 6/Mezopotamya"dakurulnıuşen büyük sitelerden biri... Ayakkabı çekeceği. 7/ İskambılde bir kâğıt... Atların alın- lannda bulunan beyaz leke. 8/Hindistan'da yaygın olan Sıh dıninin, XVI. yüzyılda yaşamış kurucusu... Hatıra. 9/Çıkar yol. çare... Bir mevsim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle