03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK1996PA2AR HABERLER Tansu Çiller'e 'hakaret'e ceza karannı kaldıran Yargıtay eleştirileri haklı buldu 'Hırsızhğa tepld kaçımlmaz'ANKARA (ANKA) - Yargıtay. DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardımeısı \e Dışışleri Bakanı Tansu ÇiUer'ın servetiyle ilgilı tartışmalara >enı boyut getirdi. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi. "'Hırsızlık \e Tansu" başlıklı vazısında Çiller'e "İnanılmaz servetinin kökeni karanlıktır.. hırsızlıkların üzerine gitmemişrir.. tıpkı Ö/allar gibi.. a\ nı yolun yolcusu" dıyerek hakaret ettıği gerekçesıyle l mılyar 170 ınılvon lira tazminat ödemeye mahkûm edilen gazeteci-vazar Emin Çölaşan'la ilgili kendi onama karannı kaldırdı Yargıtav kararında. "Hırsızlıklann, yolsuzlukların bir an önce önlennıesi. toplumun çürümüşyanının bir an önce temizlennıesi artık zaruret noktasına gelmişse, düzeltilmesinde gedkildikçe. siyasal iktidara. ikridarı elinde bulunduranlara karşı eleştirilerin artması \e sertleşnıesi de kaçınılmazdır"denildi. Kararla birlikte. ülkedeki hırsızlıklann, yolsuzlukların üzerine gidilmediğini yazmanın suç oluşturmayacağı belirlenmiş oldu. Edinilen bılgiye göre 5 Ni^an 1995 tarıhli Hürriyet gazetesinde yazdığı "Hırsızlık ve Tansu" başlıklı yazısında. Çiller'e "Hırsızlıklann iistüne gitmemiştir, inanılmazsenetinin kökeni karanlıktır" diyerek hakaret ettıği gerekçesıyle Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce faizi dışında 900 milvon lira tazminat ödeme>e mahkûm edilen. bu karar Yargıtay taratından onaylandıktan sonra Çiller'e faizlerle birlikte yaklaşık I milyar200 mılyon lira ödeme yapan gazeteci- yazar Emın Çölaşan'ın avukatlan Özcan Atalay \ e Esin Turhan tarafından yapılan karar düzeltme başvurusu Çölaşan'ın lehine sonuçlandı. 4. Hukuk Dairesi. Çölaşan'a mahkûnııvet kararının onaylanmasına ilişkin. kendileri tarafından geçen ni>an ayında \erilen onama kararını kaldırdı. Kararda. Çiller'iıı açtığı davanın reddedilmesi istendi. Daırenin sürpriz kararında. basina sansür öngören tartışmalara ışık tutacak önemli saptamalar yer aldı. 'Basın özgürlüğünden vazgeçilmez" 1 BaMn özgürlüğünün deriıokrasi ıçin vazgeçılmez. rejim ıçın gü\ence olduğuna. ancak bu özgürlıiğün gazetecilere imtivaz ıçın değil, kanuı vararına olduğuna dikkat çekilen kararda. "L)a\a konusu yazıda davacının kişilik haklarına saldırıldığı öne sürülmektedir. Ne \ar ki kişisel değerieri zedeleyen her haber/vazı nıutlak hukuka aykırı anlamına gelmez: gerçeklik. güncellik. kanııı vararı. toplumsal ilgi öğelerini taşıyor. özle biçinı arasında denge kurulmuşsa kişilik haklarına saldırıdan söz edileme/" denıldı. Yerel mahkemenın mahkûmiyet karannda. Çölaşan'ın da\a konusu olmayan yazılarına da yer vermesinın bozmavı gerektirdığıne işaret edilen kararda. basinla ilgili şu değerlendirmeler yapıldr "Da\a konusu yazı. ülkedeki hırsızlıklann. yolsuzlukların üzerine gidilmediği, ekonominin düzlüğc çıkarılamadığını konu edinen eleştiri/yorumdur. Önenıle \ urgulanıak gerekir ki bir yazının türü. tar/ı. sanat alanı, akademik alanı, ga/etecilik alanı gibi değişik alanların nitelik \e özelliklerini taşır. Hırsızlıklann volsuzlukların bir an önce önlennıesi. toplumun eürümüş yanının hir an önce temizlenmesi artık zaruret noktasına gelmişse, düzeltmede gecikildikee iktidara. onu elinde bulunduranlara karşı eleştirilerin artması, yoğunlaşması \e sertleşmesi kaçınılmaz sonuçtur." Çiller'in ^ervetivle ilgili tartışma Yargıtay üvelerıni böîdü. Daire Başkanı Cahit Keskinve üye Erbay Tavlan. Çölaşan'ın Çiller'e tazminata mahkûm edılmesi yönündeki görüşle karar düzeltme baş\ urusunun reddedilmesini istediler. Çoğunluğu oluşturan daire üyeleri CengizYükseL, İ'lkü Aydın \e Yüksel Acun ıse karar düzeltme başvuruMinun kabulüyle. Çölaşan aleyhine mahkûmiyetin bozularak da\anın reddedılmesine karar \erdiler. Bozma kararı üzerine da\a sil baştan ılk mahkemede ele alınacak. Mahkeme eski karannda direnirse dosya üst kurul sıfatıyla Hukuk Genef Kurulu'nda ele alınacak. Bozmaya uyulması halinde da\a reddedilecek. 313. maddeyi kaldırmaya tepki Mafyaya ödül düşünceye suç • Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Şenal Sarıhan, hükünıet tarafından retbrm olarak nitelenen \e "çete.suçlanm" De\let Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) göre\ alanından eıkaran yasa tasarısının "ülkücüler""i korumaya yönelik bir girişim olduğunu söyledi. MIKRO HLLYATOPCL ALPER BALLI İSTANBIL/ANKARA - REFAH .OL hükümetının insan hakları düzenlemelerı- ni içeren vasa ta\arısının mafva tipi örgütlenmeleri DGM kapsamı dışına çıkarıp düşünce suçlarını yıııe DGM'ningöre\ alanı ıçınde bırakması çifte standart ola- rak yorumlandı. Prof. Dr. Çe- tin Özek. maf>a tipı örgüt- lenmeleri eezalandıran T- CY'nin 313. maddesinm DGM kapsamından çıkarıl- ma düşüncesinın. Mvasilerın onlarla ışbırlığı yjptığını gösterdığıni sav undu. Çağ- daş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Şenal Sanhan. hükümet tarafından retbrm olarak nıtelenen \e *$ite sılçlannı" Devlet Gü- venlik Mahkemeleri'nin (DGMl göre\ alanından çı- karanvasatasansının. "ülkü- cüler"i korumava vönelık bir girişim olduğunu söv ledi. Hükümetın vaptığı insan hakları düzenlemelerinı içe- ren yeni yasa tasariMnda dü- şünce Miçları. gözaltı süre sı- nın daha \üksek olan \e C- ML'K hükümlerınin uygıı- lanmadığı Devlet Gü\enlik Mahkemeleri'nin görev ala- nı ıçinde bırakıldı. Mafyavı da kapsa>an çete >uçlarının ise DGM kapsamından çjka- rılması görüşü benimsendi. Yasa ta>arısı. "Kanıu düze- nine karşı işlenen suçlar" bö- lümünde yer alan TCY'nın 311. maddesinin 2. fıkrasıy- la 313 ve 314. maddeleri ve uiaşım araçları alev hıne suç- lan düzenleven 384.. 385. maddelerıni ise DGM'lerin görev alanı dışına çıkarmayı öngörüvor. TCY'nin 313. maddesinin. Susurluk'ta meydana gelen trafik kazası sonrasında savcının. kazanın bu madde çerçevesinde de- ğerlendirilmesi istemınin gündemde olduğu sıralarda kaldınlmasi düşüncesi kafa- larda soru işaretleri var^ttı. Anayasa hukukıı profesörü Çetin Özek. yasa tasariM ile DGM kap;>amı ıçınde bıra- kılması düşünülen. TCY'nin "Halkı kin \e düşmanlığa \ö- neltmek" suçunu düzenleven 312. maddesinin bir düşünce suçu olmadığını sav undu. Te- rörle Mücadele Yasası'nın Kısa... Kısa... • Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Gökçeler Kövü'nde bir evde. 4 kişi bıçaklanarak i>ldüı üldü. Dün öğle saatlerinde telefon ihbarı üzerine eve giden jandarmalar tarafından cesetleri bulunan kişilerden iiçünün. aynı aileden Aşkın. Huriye >e İbrahim karabulut oldukları beliıiendi. • RP Hatay il. Kırıkhan ve Lkenderun ilçe örgütlerınin görev den alınmasına tepki gösteren bir grup partili. dün RP Genel Merkezı önünde protesto gösterisı yaptı. Görevden alınan İl Başkanı hmail Hakkı Kunıru. Hatav milietvekillerı Metin Kalkan ıle Mehmet Sılay 'ın çıkar içın çalıştığını öne sürdü. • Türkhe Şeker rabrikalan AŞ Genel Müdürlüğü (Tl RKŞEKER). kuruma ât fabrikalarda istihdam etmek amacıyla sınav la erkek ziraat mühendisi abcaL tepki görmesinden sonra DGM'lerde 312. maddenın TMY maddeleri verıne uy- gulandığını savunan Özek. 3 13. maddenin de bu madde gıbı yanlış uygulandığını söv ledı Türkive'de mafya ti- pi örgütlenmeleri eezalandı- ran bir madde olmadığına dikkat çeken Çetin Özek. "313. madde daha çok kaçak- çılık. uv uşturucu gibi gelip ge- çici ör»ütlenmeleri cezalandh nr. Ovsa mafva tipi biriikte- liklerde devamlılık vardır. Bizde mafv a tipi örgütlenme- leri eezalandıran başka bir madde olmadığı için 313. madde ujgulanıyor" dedi. 12 Eylül sonrabinda Sıkı- vönetım Mahkemeleri'nde >ağcıların 313. maddeden. solcuların ise idam cezasinı öngören 146. maddeden yar- gılaııdığını anımsatan Çetin Ozek. bu maddenın kaldınl- ınasi düşüncesinın. ~Eşkı>a- lan kahramaıı" ıljn eden >i- vasilerın onlarla ışbırliğini vansittığını sav undu. Çifte standart Türkıve'nın artık bir hu- kuk devleti olmadığını. bu gelı^melerın de bu çerçev ede değerlendırılemeyeceğini belirten Özek. şöv le konuştu: "Devlet. sivasi güç, hukuka aykınlığı sistemleştiri\orsa hukukçu>a valnı/ca tepki göstermek düşer. Atatürk'ün gençliğine teslim ettiği Cum- huri\eti siyasilereşkı>a>a tes- lim ednorsa bu politikalan onlann işbirüği içinde olduk- lannı gösterir." Istanbul Barosu Başkanı \ ücel Sayman ise çete Miçla- rını eezalandıran 313. mad- denin DGM'lerin görev ala- nından çıkanlmasını. düşün- cev ı suç sayan maddelerin ise çıkarılmamamasını "çifte standart" olarak yorumladı. 313. maddenin mafya tipi ör- gütlenmeler için yeterli olup olmadığının av n bir tartışma konusu olduğunu vurgulay an Savman. "Bu maddenin DĞM kapsamından çıkarıl- ması, bunun verine yeni bir madde getirilmeyeceğini gös- teriyor" dedı. Sanhan hüku- met tarafından reform olarak nitelenen ve "çetesuçlanm" DGM görev alanından çıka- ran vasa tasarısının. "ülkü- cüler"i korumav a yönelik bir girişim olduğunu söyledi. CumartesiAnneletVnden YükseVetepki Yakınlarının gözaltında kav bedilmesini protesto etmek için 80. kez bir ara\a gelen •Cumartesi Anneleri". Emni>et Genel Müdiirü Alaaddin ^ ükselin. "Cumartesi Anneleri çocuklannı Galatasarav 'da değil, dağda arasınlar" sözlerine tepki gösterdiler. Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak ve babası Baba Ocak, sanatçı Şanar Vurdatapan, İHD İstanbul Şube Başkanı Nimet Tannkulu, Halkın Hukuk Bürosu avııkatlan. tutuklıı vakınlan vedazi olavları sırasında öldürülenlerin yakınlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 3<H) kişi. gözaltında kaybedilen insanlar için saygı duruşunda bulundu. ka\ ıp \e tutuklu vakınlan. başlarını be\az eşarp ve kırmızı bantla bağladılar. Cumartesi Anneleri adına vapılan açıklamada. Enıniyet Genel Müdiirü Alaaddin N üksel'in sözleri eleştirilerek ^Gözaltında kayıplar dağda ise kimsesi/ler mezaıiığında. vol kenarlarında, çukurlarda. dere bovlarında ve tuga> çöplüklerinde bulunan cesetler kime aittir? Kaybolduktan sonra ölüsü bulunanlarla ilgili soruşturma hangi aşamadadır? Zamanın Dtvltt Bakanı Algan Hacaloğlu, Adli Tıp Kurumu kav ıtlarındaki 265 kimsesiz cesetten v üzde 60'ııun nornıal oJmavaa şekilde öldüğünü sö> lemiştir. Normal olmayanvoHardan ölenler •* kimlerdir?" denildi." (Fotoöraf: ALPER TÜRGUTı Aydınlar ortak eylem önerdi Çiller, Bucak ve Ağar'a suç duyurusu İstanbul Haber Senisi - Özgür- lük ve Davanışma Partisı'nin (ÖDP)çağrısı üzerine birarayage- len sanatçı ve aydınlar. toplumun "temiz siyaset" ıstemini kitlesel baskı unsuru haline dönüştürebil- menin yollarını tartıştılar. ÖDP. "Bu ülke için ne yapabili- riz" sorusunu dün aydınlarla bir- likte Taksim Sanat Merkezi'de tar- tıştı. Sabah kahvaltısında konuşan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, Türkiye'de yüreği banş için. de- mokrasi \e özgürlükler için atan herkesle birlikte da\ ranmay a. güç- lerı bırleştirmeve hazırolduklarını belirterek. bu konuda sanatçı v e ay - dın kesıme •işbirliği" çağrısında bu- lundu. Uras. şöyle konuştu: "Sanatın toplumu yansıtmak bir vana. toplumun bilmediğini anlat- ma özelliği bizinı en büy ük umutla- rımızdan biri. Bilimin. sanatın, dü- şüneenin kuru gürültüye pabuç bı- rakmayacağını biliyoruz. Sövlen- memiş şeylerin söylenenlerden da- ha önemli olduğunun ve aşkın her zorluğu yeneceğinin de bilincinde- yiz. Kendi varlığını de\ letin. serma- yenin ve dinin varlığına armağan e- den shasi figürlere sö>le>ecek bir çift sözümüz olmalı." L'fuk Uras. a> rıca Tansu Çiller. Mehmet Ağar \e Sedat Bucak'm. soruşturma açılması istemı ıle haklarındavarın İstanbul Cumhunvet Savcılığı'na suç duvurusunda bulunmak üzere aydınları ve duvarlı yurttaşları ad- liyeye çağırdı. Uras. kazanın üze- rinden 25 günii aşkın bir süre geç- mesine rağmen ciddi bir soruştur- ma başlatılmadığına dikkat çeke- rek. suç örgütünün üstünün örtüle- ceği ve suçluların ortalıkta dolaş- maya de\am edeceği endişe^inı ta- şıdıklannı söyledi. ÖDP'nin düzenlediği toplantıya şu kişiler katıldı: Semih Gemal- maz. Turhan Selçuk. Eşber Yağ- murdereli. Tan Oral, Sadık Gür- büz, Erdal Öz. Erdal Atabek, Tur- gut Kazan. Şükran Soner, Kanıil Masaracı. İlyas Salman. Ahmet Lğurlu. Necef l ğurlu, Füsun Denıi- rel. Halil Ergün, Ümit Kıvanç. Ru- şen Çakır. Şanar Yurdatapan. En- gin \ örükoğlu, Sennur Sezer. Ergin Cinmen. Ali \esin. Nevzat Çelik. Gencay GürsovSaruhanOluç.Or- han A\dın ve \usuf Çetin. ANAP lideri ile 2 saat görüştü Necdet Menzir'den Yılmaz'a bilgi desteği ANKARA (Cumhurhet Bürosu) -ANAP Genel Başkanı" Mesut \û- maz'ııı. Gazıantep Bağım>ız Mıl- let\ekılı Mehmet Batallı ıle birlikte öııceki gün kendisinı zıvaret eden İstanbul Milletvekili Necdet Men- zir'den enıniyet içindekı bazı grup- kişnıalar konıiMinda bilgı aldığı öğ- renıldı "8.5 aydır a>nı odada kalan bu kadının bu adamdan hamile oldu- ğunu kanıtlamak zorundayız" dı- ven AN \P lideri Yılmaz'a bu konu- da destek gelnıeye başladı. Başta. danı^manı Trabzon Mılletvekilı E) üp Aşık \ e genel sekreterı Yaşar Okujan oinıak üzere kurmayları aracılığıvla sürekli bilgi ve b'elge toplayan ^"ılmaz. önceki gün de kendisine geçmış olsun zıvaretıne gelen Necdet Menzır ile ya'klaşik 2 ^aatgöıü^erek bılgı aldı. Menzir'in. Yılmaz'a Susurluk kazasından son- ra hakkındaki iddialar nedenivle İçı^len Bakanlıöı'ından istıfaeden exkı DYP Elazığ Mılletvekilı Meh- met Ağar'ın emnıvettekı ekibı ıle kendi dönenıinde gerçekleştırilen bazı operasvonlarvediğerbazı iliş- kiler konusunda bilgi verdiği öğre- nildi. Devlet-mafya bağlantıları konu- sunda önemli bılgılere sahip oldu- ğu kaydedılen ve 'S'ılmaz'a destek sözü veren Menzır'in ANAP'a da geçebıleceği dile getirildi. AN.AP karargâhında. Yılmaz'ın. polis ıti- rafları tutanaklarında odaklaştığı tahmin edilen elindekı belgelen bir süre daha tuttuktan sonra soruştur- maları örtme planı netleşirse açık- lamaM eğılımi benimsendi. Yıl- maz'ın. çalışma ofısınde olduğunu bıldirdığı dinleme cihazı konusun- da çelişkili açıklamalaryapması ve cihazların kamuovuna duyurulma- sına karşın hâlâ noter önünde orta- ya çıkanlmaması. \ılmaz"ın elin- dekı belgeler konusunda doğan kuş- kuvuda büyüttü. Vılmaz"ın elinde. cinavetlere ka- rışan görevlilerin ifadeleri ve daha »onra nasıl ödüllendirildiklerine ilişkın 3 kaset ve 20 dosya bulun- duğu bıldinldı "Kumarheneler kralı" olarak tanınan Omer Lütfü Topal cinayetıne karıştıkları sav- ianan. daha sonra da DYP Şanlıur- fa Mılletvekilı Sedat Bucak'm ko- rumalığına getirilen 2 polisin 50 sayfava ulaşan ıtıraflarının da Yıl- maz'da olduöu belırtildi. SIFIR NOKTASI/ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] TomrisÖzden'in "ŞarkÇıba- nı" adlı anı kitabı önümde. Çivi- yazıları Yayınevi'nin bastığı ki- tap. bir kadının. bir asker eşi- nin. sevgiler. özlemler. acılarla dolu yaşamından kesitler sunu- yor. Tomns Özden. eşi Albay Rıdvan Özden'i bir buçuk yıl önce Güneydoğu'da yitirmişti. Resmi makamlar, Rıdvan Öz- den'in PKK ile çatışmada öldü- ğünü açıklamışlardı. Tomris Öz- den, savaş yanlılarının bekledi- ği tutumu göstermedi. Kocası- nın ölümü üzerine söylediği şu sözler onun belli çevrelerce to- pa tutulmasına neden oldu: "Birçok komutan, er. erbaş şe- hit oldu. Binlercesi sakat kaldı. Hepsi de vatanı kurtaracakları- nı düşunerek mücadeleye girdi- ler. Ancak bu politika ile ne va- tan kurtulur, ne de bu Sorun çö- zülür, Ölmekle öldürmekle Gü- neydoğu sorunu çözülemez." Tomris Özden. farklı ve cesur sözleriyle CHP'lilerin de ilgisini Baykal, Tomris Özden'den Özür Dilemeli çekmişti.CHP'ye üye olması is- tendi, Parti Kurultayı'nda Parti Meclisi üyeliğine aday gösteril- di ve en çok oyu alarak seçim- leri kazandı. Tam bu sırada savaş yanlıla- rının Tomris Özden'in kişiliğine yönelik saldırıları başladı. Önce onu susturmak istemişler. çe- şitli teklifler yapmışlardı. Tomris Özden onurlu bir insan olarak bütün bunları reddetti. Bu aşamada CHP'nin tutumu önemliydi. Tomris Özden'e sa- hip çıkacak ve haklı eleştirileri- ne kulak verecekti. CHP, solun en büyük partisi olarak ağırlığını barıştan yana koyabilir. Türkiye'nin üzerine çöken kara bulutların dağıtılma- sı için önemli bir görevi yerıne getirebilirdi. Ne yazık ki beklenen olmadı. Baykal yönetimindeki CHP. sa- vaş yanlılarının yarattığı hava- dan korkuya kapıldı ve Tomris Özden'i kapı önüne koyarak as- lanın ağzına teslim etti. ••• Tomris Özden, CHP yöneti- mine yolladığı istifa mektubun- da gelişmeleri şöyle değerlendi- riyordu: "Susturulmama karar verilmiş, düğmeye basılmış, pi- yonlar harekete geçirilmıştir. Yürütülen karalama kampanya- sı ile seslendirdiğim düşünceler yerine, bana ve evliliğime saldı- rıldı. Tamamen masum oldu- ğum konularda mahkûm edil- mem sağlandı. Tek başıma mü- cadele etmeye çalıştım. Üç gün önce beni baştacı yapan parti- nizden ses çıkmadı. Çıkan ses- ler de çatlaktı. "Bu olayda Cumhuhyet Halk Partisi çok kötü sınav vermıştir. Konuşanın değil susturanın, düşüncenin değil baskının, eleştirenin değil dokunulmazın. özün değil ayrıntının yanında y- eralmış ve muhafazakârbir par- ti görûntüsü vermıştir... "Sonuç olarak böyle bir olay- da çelişkili davranarak politika oluşturamayan ve sonunda muhafazakâr sistemden yana tavrını koyan bir partinin. ülke- nin temel sorunlanna çözüm bulması bir yana, sosyal de- mokrat olma iddiasını dahi sür- dürmesi mümkün değildir. Bu nedenle Parti Meclisı'nden ve parti üyeliğinden istifa edıyo- rum." Tomris Özden. CHP için bir şanstı. Temiz bir siyaset için yo- la çıkabilmek. devlet ıçindeki çetelerin yakasına yapışabılmek bakımından biradımatılabilirdi. Korktular. Tomris Özden'in on- lara açtığı yoldan yürüyemedi- Ler ve sınıfta kaldılar. Aradan bir buçuk sene geçti. Rıdvan Özden'in ölümü üzerın- de ciddi şüpheler ortaya çıktı. Eşref Bitlis'in. devlet içindeki savaş yanlısı çete tarafından öl- dürüldüğüne ilişkin belge ve bulgular gündeme geliyor. Tomris Özden. savaşa karşı. devlet içindeki çetelere karşı ölümü göze alarak önemli çıkış- lar yaptı. CHP, onun açtığı yol- dan yürüyebilir. devlet içindeki çetelerle cesur bir hesaplaşma- ya girişebilirdı. Ne yazık ki Bay- kal ve arkadaşları bu basireti gösteremedi. Tomris Özden haklıydı, Bay- kal ise onu partiden atarak bü- yük bir haksızlık. büyük bir ha- ta yapmıştı. CHP. Tomris Özden'den özür dilemeli. Çünkü böyle bir çıkış. bir siyaset değişikliğinin de ila- nı olacak. Savaş çetelerine tes- lim olan geçmiş hataların temiz- lenmesine böyle başlanabilır. DINÇ TAYANÇ Dostlar (!) Başına < "Dağlanna bahar gelmiş memleketimin I Habe- rin var mı?" diyor ya Ahmed Arif; ben de "Sağcı- lar cinayet işlemış Süleyman Bey I Haberin yok mu?"diyorum... Neden olsun ki? Cinayetler "devlet adına" ve de "saygıyla anılacak kahramanlarca" işlenmiş yaü! Aslında Çoban Sülü'den Morrison Süleyman'a, "darbe mağduru demokrası kahramanı" Süleyman' Baba'dan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e dekçıktığı yolda nice "süzme"y\ siyasal yaşamımı- za armağan eyleyen Süleyman Bey değil mi? Mil- liyetçi Cephe hükümetleri. 12 Mart ve 12 Eylül fa- şizmleri onun "icraatının" armağanları değil mi? Ama Süleyman Bey'in öylesine iki armağanı var, ki, yani bu kadarı dost (!) başına! Önce "şapkasını aJıp giderken" Büyük Turgut'u, sonra da "şapka-, sını giyip" Çankaya'ya çıkarken Mecbure Bacı'yı armağan diye başımıza bırakıveriyor. Haaa, bir de merak ediyorum; Süleyman Bey bi- ze kimin armağanı? Ana fikir: Mühür Süleyman'ın da, nasır biziriT m'ola? • • • Mecbure Bacı attıkça atıyor başına yüklenirken.-- "Gazete yetmıyor; gazeteler, dergıler! TV kanalı yetmiyor; TV kanallan! Yalanlar, karalamalar, ka-' ranlık ilişkiler! Şirketler, bankalar, holdingler, kredi-i ler!" * Bakakalıyorum: yahu bizim Mecbure kendiciğiy-J le kocacığını anlatıyorü! ', "Ayırdında bile değildir" diye geçiriyorum içim-' den, "Dışişleri Bakanlığı'nın niceden beridirHari-, ciye Nazırlığı olmadığını kimsecikler söylemedi-- ğınden, o hâlâ hariciye denilince hastanelerin ha J rıciye koğuşlarını anlamaktadır." Sonra aklıma takılıyor; Mecbure Bacı mecburcu olmadan önce, hele hele "sarışın güzel (!) kadın", "çağdaş Türkiye'nin ılk kadın başbakanı" koçak- lamalarıyla çarşaf çarşaf sayfaları doldururken "ne-' cip" Türk medyasının bu özelliklerini bilmiyor muy-' du? Bilmiyor muydu da: İstanbul Bankası vurgunun-' dan Marsan cebellezilerine, yurtiçindeki ve dışın- dakı nice mal ve de para varlıklarından Yalı Çete-, si'ne. Yüce Divan korkusundan karanlık servetine dek tümü yalan (!) haberleri durdurmak için dağıt- tığı kredi ve teşvıkler boşa gidince mi aklı (!) başı- na geldi? "• • • Ana fikin Konuklandığı hanı pısleten yolcu, han- cıdan dayak yer. • • • Sansür getiriliyor diye kopartılan kıyameti de an-. layamıyorum. Daha doğrusu, bu kıyameti "kopar- tanlara" baktıkça akıl erdiremiyorum. Patronlarının "şirketleşmesi" uğruna basın emekçilerini sendıkasızlaşmaya zorlarken akılları- na gelmeyen "basın özgürlüğü"; köleleştirilmiş iş-, çilere dayalı basın holdinglerinin pay dağıhmı ve de çalışma alanlarının kısıtlanması gündeme geldiğin- de mi akıllarına düşüyor bunların? Yıllardır "haber"den ya "falan yıldız (!) ile filarv eşcinselin aşkını" ya da "patronlarına verilen onur plaketlerini"; "yorum "dan da ya "büyük adam I kadın beni dün gece yarısı pijamasıyla telefondan arayıp dedi ki... "leri ya da "TC dönemini kapatmış- tır. Şimdi Yeni Dünya Düzeni'ne geçme zamanı- dır... "ları anlayabılen ve de "gerçek" haber ve yo- rumlara sütunları da ekranları da kapatanlan anla- yamıyorum... Aslında, REFAHYOL denen "hilkat garibes/ne" teşekkür borçluyuz! Düşünüyorum da bu "güzel- leme" (!) olmasa mevkute ve TV'lerin: ne "medya, değil, basın" olduklarını anımsayacağı vardı, ne şeriat-tarıkat-ticaret ya da devlet-aşiret-polis-maf-, ya ilişkilerine eğileceği, ne faili meçhul cinayetlerin( ardında kimlerin olduğunu düşüneceği ya da ka-; yıpların ızini sürme sorumluluğunu üstleneceği ne de meslektaşlarını ya da aydınları öldüren silahla-î rın tetikçilerinin ardındaki yağdanlıklık ettikleri "kü-> çük büyük adamların" varlığını kavrayacağı... Ana fikir: "Kalemini kır, ama satma." (Sedat Si-> mavi) • • • : Ana fikrin ana fikri: Suyun uyandıramadığı top- rağı gübre "belki" uyandırabilir! VEFAT Av ukat merhum Osman Suat Bey ve merhume Münire Suat Pamir Hanımefendi'nin kızı. Zafer Suat Pamir ve Süha Gürsey'in ablası, Galatasaray Lisesi matematik emekli öğretmeni HİLAL PAMİR Hakkın rahmetine kav uşmuştur. Cenazesi 2 Aralık 19% Pazartesi günü Moda Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Karacaahmet aile kabristanlığına defnedilecektir. KARDEŞLERt Gözaltındayken hukuka aykın bir işleme maruz kalırsanız, suç duyurusunda bulununuz. İstanbul Barosu CJV1UK Uygulama Servisi Tel: 252 95 16- 17 Fcıks: 252 95 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle