Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK1996PA2AR
HABERLER
Tansu Çiller'e 'hakaret'e ceza karannı kaldıran Yargıtay eleştirileri haklı buldu
'Hırsızhğa tepld kaçımlmaz'ANKARA (ANKA) - Yargıtay. DYP
Genel Başkanı. Başbakan Yardımeısı
\e Dışışleri Bakanı Tansu ÇiUer'ın
servetiyle ilgilı tartışmalara >enı boyut
getirdi. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi.
"'Hırsızlık \e Tansu" başlıklı vazısında
Çiller'e "İnanılmaz servetinin kökeni
karanlıktır.. hırsızlıkların üzerine
gitmemişrir.. tıpkı Ö/allar gibi.. a\ nı
yolun yolcusu" dıyerek hakaret ettıği
gerekçesıyle l mılyar 170 ınılvon lira
tazminat ödemeye mahkûm edilen
gazeteci-vazar Emin Çölaşan'la ilgili
kendi onama karannı kaldırdı Yargıtav
kararında. "Hırsızlıklann,
yolsuzlukların bir an önce önlennıesi.
toplumun çürümüşyanının bir an önce
temizlennıesi artık zaruret noktasına
gelmişse, düzeltilmesinde gedkildikçe.
siyasal iktidara. ikridarı elinde
bulunduranlara karşı eleştirilerin
artması \e sertleşnıesi de
kaçınılmazdır"denildi. Kararla birlikte.
ülkedeki hırsızlıklann, yolsuzlukların
üzerine gidilmediğini yazmanın suç
oluşturmayacağı belirlenmiş oldu.
Edinilen bılgiye göre 5 Ni^an 1995
tarıhli Hürriyet gazetesinde yazdığı
"Hırsızlık ve Tansu" başlıklı yazısında.
Çiller'e "Hırsızlıklann iistüne
gitmemiştir, inanılmazsenetinin
kökeni karanlıktır" diyerek hakaret
ettıği gerekçesıyle Ankara 15. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nce faizi dışında
900 milvon lira tazminat ödeme>e
mahkûm edilen. bu karar Yargıtay
taratından onaylandıktan sonra Çiller'e
faizlerle birlikte yaklaşık I milyar200
mılyon lira ödeme yapan gazeteci-
yazar Emın Çölaşan'ın avukatlan
Özcan Atalay \ e Esin Turhan
tarafından yapılan karar düzeltme
başvurusu Çölaşan'ın lehine
sonuçlandı. 4. Hukuk Dairesi.
Çölaşan'a mahkûnııvet kararının
onaylanmasına ilişkin. kendileri
tarafından geçen ni>an ayında \erilen
onama kararını kaldırdı. Kararda.
Çiller'iıı açtığı davanın reddedilmesi
istendi. Daırenin sürpriz kararında.
basina sansür öngören tartışmalara ışık
tutacak önemli saptamalar yer aldı.
'Basın özgürlüğünden
vazgeçilmez"
1
BaMn özgürlüğünün deriıokrasi ıçin
vazgeçılmez. rejim ıçın gü\ence
olduğuna. ancak bu özgürlıiğün
gazetecilere imtivaz ıçın değil, kanuı
vararına olduğuna dikkat çekilen
kararda. "L)a\a konusu yazıda
davacının kişilik haklarına saldırıldığı
öne sürülmektedir. Ne \ar ki kişisel
değerieri zedeleyen her haber/vazı
nıutlak hukuka aykırı anlamına
gelmez: gerçeklik. güncellik. kanııı
vararı. toplumsal ilgi öğelerini taşıyor.
özle biçinı arasında denge kurulmuşsa
kişilik haklarına saldırıdan söz
edileme/" denıldı. Yerel mahkemenın
mahkûmiyet karannda. Çölaşan'ın
da\a konusu olmayan yazılarına da yer
vermesinın bozmavı gerektirdığıne
işaret edilen kararda. basinla ilgili şu
değerlendirmeler yapıldr "Da\a
konusu yazı. ülkedeki hırsızlıklann.
yolsuzlukların üzerine gidilmediği,
ekonominin düzlüğc çıkarılamadığını
konu edinen eleştiri/yorumdur. Önenıle
\ urgulanıak gerekir ki bir yazının türü.
tar/ı. sanat alanı, akademik alanı,
ga/etecilik alanı gibi değişik alanların
nitelik \e özelliklerini taşır.
Hırsızlıklann volsuzlukların bir an
önce önlennıesi. toplumun eürümüş
yanının hir an önce temizlenmesi artık
zaruret noktasına gelmişse, düzeltmede
gecikildikee iktidara. onu elinde
bulunduranlara karşı eleştirilerin
artması, yoğunlaşması \e sertleşmesi
kaçınılmaz sonuçtur." Çiller'in
^ervetivle ilgili tartışma Yargıtay
üvelerıni böîdü. Daire Başkanı Cahit
Keskinve üye Erbay Tavlan.
Çölaşan'ın Çiller'e tazminata mahkûm
edılmesi yönündeki görüşle
karar düzeltme baş\ urusunun
reddedilmesini istediler. Çoğunluğu
oluşturan daire üyeleri CengizYükseL,
İ'lkü Aydın \e Yüksel Acun ıse karar
düzeltme başvuruMinun kabulüyle.
Çölaşan aleyhine mahkûmiyetin
bozularak da\anın reddedılmesine
karar \erdiler. Bozma kararı üzerine
da\a sil baştan ılk mahkemede ele
alınacak. Mahkeme eski karannda
direnirse dosya üst kurul sıfatıyla
Hukuk Genef Kurulu'nda ele alınacak.
Bozmaya uyulması halinde da\a
reddedilecek.
313. maddeyi kaldırmaya tepki
Mafyaya ödül
düşünceye suç
• Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı
Şenal Sarıhan, hükünıet tarafından retbrm olarak
nitelenen \e "çete.suçlanm" De\let Güvenlik
Mahkemeleri'nin (DGM) göre\ alanından eıkaran
yasa tasarısının "ülkücüler""i korumaya yönelik bir
girişim olduğunu söyledi.
MIKRO
HLLYATOPCL
ALPER BALLI
İSTANBIL/ANKARA -
REFAH .OL hükümetının
insan hakları düzenlemelerı-
ni içeren vasa ta\arısının
mafva tipi örgütlenmeleri
DGM kapsamı dışına çıkarıp
düşünce suçlarını yıııe
DGM'ningöre\ alanı ıçınde
bırakması çifte standart ola-
rak yorumlandı. Prof. Dr. Çe-
tin Özek. maf>a tipı örgüt-
lenmeleri eezalandıran T-
CY'nin 313. maddesinm
DGM kapsamından çıkarıl-
ma düşüncesinın. Mvasilerın
onlarla ışbırlığı yjptığını
gösterdığıni sav undu. Çağ-
daş Hukukçular Derneği
(ÇHD) Genel Başkanı Şenal
Sanhan. hükümet tarafından
retbrm olarak nıtelenen \e
*$ite sılçlannı" Devlet Gü-
venlik Mahkemeleri'nin
(DGMl göre\ alanından çı-
karanvasatasansının. "ülkü-
cüler"i korumava vönelık bir
girişim olduğunu söv ledi.
Hükümetın vaptığı insan
hakları düzenlemelerinı içe-
ren yeni yasa tasariMnda dü-
şünce Miçları. gözaltı süre sı-
nın daha \üksek olan \e C-
ML'K hükümlerınin uygıı-
lanmadığı Devlet Gü\enlik
Mahkemeleri'nin görev ala-
nı ıçinde bırakıldı. Mafyavı
da kapsa>an çete >uçlarının
ise DGM kapsamından çjka-
rılması görüşü benimsendi.
Yasa ta>arısı. "Kanıu düze-
nine karşı işlenen suçlar" bö-
lümünde yer alan TCY'nın
311. maddesinin 2. fıkrasıy-
la 313 ve 314. maddeleri ve
uiaşım araçları alev hıne suç-
lan düzenleven 384.. 385.
maddelerıni ise DGM'lerin
görev alanı dışına çıkarmayı
öngörüvor. TCY'nin 313.
maddesinin. Susurluk'ta
meydana gelen trafik kazası
sonrasında savcının. kazanın
bu madde çerçevesinde de-
ğerlendirilmesi istemınin
gündemde olduğu sıralarda
kaldınlmasi düşüncesi kafa-
larda soru işaretleri var^ttı.
Anayasa hukukıı profesörü
Çetin Özek. yasa tasariM ile
DGM kap;>amı ıçınde bıra-
kılması düşünülen. TCY'nin
"Halkı kin \e düşmanlığa \ö-
neltmek" suçunu düzenleven
312. maddesinin bir düşünce
suçu olmadığını sav undu. Te-
rörle Mücadele Yasası'nın
Kısa... Kısa...
• Muğla'nın Milas ilçesine
bağlı Gökçeler Kövü'nde bir
evde. 4 kişi bıçaklanarak
i>ldüı üldü. Dün öğle
saatlerinde telefon ihbarı
üzerine eve giden
jandarmalar tarafından
cesetleri bulunan kişilerden
iiçünün. aynı aileden Aşkın.
Huriye >e İbrahim
karabulut oldukları
beliıiendi.
• RP Hatay il. Kırıkhan ve
Lkenderun ilçe örgütlerınin
görev den alınmasına tepki
gösteren bir grup partili. dün
RP Genel Merkezı önünde
protesto gösterisı yaptı.
Görevden alınan İl Başkanı
hmail Hakkı Kunıru. Hatav
milietvekillerı Metin Kalkan
ıle Mehmet Sılay 'ın çıkar
içın çalıştığını öne sürdü.
• Türkhe Şeker
rabrikalan AŞ Genel
Müdürlüğü
(Tl RKŞEKER). kuruma
ât fabrikalarda istihdam
etmek amacıyla sınav la
erkek ziraat mühendisi
abcaL
tepki görmesinden sonra
DGM'lerde 312. maddenın
TMY maddeleri verıne uy-
gulandığını savunan Özek.
3 13. maddenin de bu madde
gıbı yanlış uygulandığını
söv ledı Türkive'de mafya ti-
pi örgütlenmeleri eezalandı-
ran bir madde olmadığına
dikkat çeken Çetin Özek.
"313. madde daha çok kaçak-
çılık. uv uşturucu gibi gelip ge-
çici ör»ütlenmeleri cezalandh
nr. Ovsa mafva tipi biriikte-
liklerde devamlılık vardır.
Bizde mafv a tipi örgütlenme-
leri eezalandıran başka bir
madde olmadığı için 313.
madde ujgulanıyor" dedi.
12 Eylül sonrabinda Sıkı-
vönetım Mahkemeleri'nde
>ağcıların 313. maddeden.
solcuların ise idam cezasinı
öngören 146. maddeden yar-
gılaııdığını anımsatan Çetin
Ozek. bu maddenın kaldınl-
ınasi düşüncesinın. ~Eşkı>a-
lan kahramaıı" ıljn eden >i-
vasilerın onlarla ışbırliğini
vansittığını sav undu.
Çifte standart
Türkıve'nın artık bir hu-
kuk devleti olmadığını. bu
gelı^melerın de bu çerçev ede
değerlendırılemeyeceğini
belirten Özek. şöv le konuştu:
"Devlet. sivasi güç, hukuka
aykınlığı sistemleştiri\orsa
hukukçu>a valnı/ca tepki
göstermek düşer. Atatürk'ün
gençliğine teslim ettiği Cum-
huri\eti siyasilereşkı>a>a tes-
lim ednorsa bu politikalan
onlann işbirüği içinde olduk-
lannı gösterir."
Istanbul Barosu Başkanı
\ ücel Sayman ise çete Miçla-
rını eezalandıran 313. mad-
denin DGM'lerin görev ala-
nından çıkanlmasını. düşün-
cev ı suç sayan maddelerin ise
çıkarılmamamasını "çifte
standart" olarak yorumladı.
313. maddenin mafya tipi ör-
gütlenmeler için yeterli olup
olmadığının av n bir tartışma
konusu olduğunu vurgulay an
Savman. "Bu maddenin
DĞM kapsamından çıkarıl-
ması, bunun verine yeni bir
madde getirilmeyeceğini gös-
teriyor" dedı. Sanhan hüku-
met tarafından reform olarak
nitelenen ve "çetesuçlanm"
DGM görev alanından çıka-
ran vasa tasarısının. "ülkü-
cüler"i korumav a yönelik bir
girişim olduğunu söyledi.
CumartesiAnneletVnden YükseVetepki
Yakınlarının gözaltında kav bedilmesini protesto etmek için 80. kez
bir ara\a gelen •Cumartesi Anneleri". Emni>et Genel Müdiirü
Alaaddin ^ ükselin. "Cumartesi Anneleri çocuklannı
Galatasarav 'da değil, dağda arasınlar" sözlerine tepki gösterdiler.
Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak ve babası Baba Ocak, sanatçı
Şanar Vurdatapan, İHD İstanbul Şube Başkanı Nimet Tannkulu,
Halkın Hukuk Bürosu avııkatlan. tutuklıı vakınlan vedazi olavları
sırasında öldürülenlerin yakınlarının da aralarında bulunduğu
yaklaşık 3<H) kişi. gözaltında kaybedilen insanlar için saygı
duruşunda bulundu. ka\ ıp \e tutuklu vakınlan. başlarını be\az
eşarp ve kırmızı bantla bağladılar. Cumartesi Anneleri adına vapılan
açıklamada. Enıniyet Genel Müdiirü Alaaddin N üksel'in sözleri
eleştirilerek ^Gözaltında kayıplar dağda ise kimsesi/ler
mezaıiığında. vol kenarlarında, çukurlarda. dere bovlarında ve
tuga> çöplüklerinde bulunan cesetler kime aittir? Kaybolduktan
sonra ölüsü bulunanlarla ilgili soruşturma hangi aşamadadır?
Zamanın Dtvltt Bakanı Algan Hacaloğlu, Adli Tıp Kurumu
kav ıtlarındaki 265 kimsesiz cesetten v üzde 60'ııun nornıal oJmavaa
şekilde öldüğünü sö> lemiştir. Normal olmayanvoHardan ölenler •*
kimlerdir?" denildi." (Fotoöraf: ALPER TÜRGUTı
Aydınlar ortak eylem önerdi
Çiller, Bucak ve
Ağar'a suç duyurusu
İstanbul Haber Senisi - Özgür-
lük ve Davanışma Partisı'nin
(ÖDP)çağrısı üzerine birarayage-
len sanatçı ve aydınlar. toplumun
"temiz siyaset" ıstemini kitlesel
baskı unsuru haline dönüştürebil-
menin yollarını tartıştılar.
ÖDP. "Bu ülke için ne yapabili-
riz" sorusunu dün aydınlarla bir-
likte Taksim Sanat Merkezi'de tar-
tıştı. Sabah kahvaltısında konuşan
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras,
Türkiye'de yüreği banş için. de-
mokrasi \e özgürlükler için atan
herkesle birlikte da\ ranmay a. güç-
lerı bırleştirmeve hazırolduklarını
belirterek. bu konuda sanatçı v e ay -
dın kesıme •işbirliği" çağrısında bu-
lundu. Uras. şöyle konuştu:
"Sanatın toplumu yansıtmak bir
vana. toplumun bilmediğini anlat-
ma özelliği bizinı en büy ük umutla-
rımızdan biri. Bilimin. sanatın, dü-
şüneenin kuru gürültüye pabuç bı-
rakmayacağını biliyoruz. Sövlen-
memiş şeylerin söylenenlerden da-
ha önemli olduğunun ve aşkın her
zorluğu yeneceğinin de bilincinde-
yiz. Kendi varlığını de\ letin. serma-
yenin ve dinin varlığına armağan e-
den shasi figürlere sö>le>ecek bir
çift sözümüz olmalı." L'fuk Uras.
a> rıca Tansu Çiller. Mehmet Ağar
\e Sedat Bucak'm. soruşturma
açılması istemı ıle haklarındavarın
İstanbul Cumhunvet Savcılığı'na
suç duvurusunda bulunmak üzere
aydınları ve duvarlı yurttaşları ad-
liyeye çağırdı. Uras. kazanın üze-
rinden 25 günii aşkın bir süre geç-
mesine rağmen ciddi bir soruştur-
ma başlatılmadığına dikkat çeke-
rek. suç örgütünün üstünün örtüle-
ceği ve suçluların ortalıkta dolaş-
maya de\am edeceği endişe^inı ta-
şıdıklannı söyledi.
ÖDP'nin düzenlediği toplantıya
şu kişiler katıldı: Semih Gemal-
maz. Turhan Selçuk. Eşber Yağ-
murdereli. Tan Oral, Sadık Gür-
büz, Erdal Öz. Erdal Atabek, Tur-
gut Kazan. Şükran Soner, Kanıil
Masaracı. İlyas Salman. Ahmet
Lğurlu. Necef l ğurlu, Füsun Denıi-
rel. Halil Ergün, Ümit Kıvanç. Ru-
şen Çakır. Şanar Yurdatapan. En-
gin \ örükoğlu, Sennur Sezer. Ergin
Cinmen. Ali \esin. Nevzat Çelik.
Gencay GürsovSaruhanOluç.Or-
han A\dın ve \usuf Çetin.
ANAP lideri ile 2 saat görüştü
Necdet Menzir'den
Yılmaz'a bilgi desteği
ANKARA (Cumhurhet Bürosu)
-ANAP Genel Başkanı" Mesut \û-
maz'ııı. Gazıantep Bağım>ız Mıl-
let\ekılı Mehmet Batallı ıle birlikte
öııceki gün kendisinı zıvaret eden
İstanbul Milletvekili Necdet Men-
zir'den enıniyet içindekı bazı grup-
kişnıalar konıiMinda bilgı aldığı öğ-
renıldı
"8.5 aydır a>nı odada kalan bu
kadının bu adamdan hamile oldu-
ğunu kanıtlamak zorundayız" dı-
ven AN \P lideri Yılmaz'a bu konu-
da destek gelnıeye başladı. Başta.
danı^manı Trabzon Mılletvekilı
E) üp Aşık \ e genel sekreterı Yaşar
Okujan oinıak üzere kurmayları
aracılığıvla sürekli bilgi ve b'elge
toplayan ^"ılmaz. önceki gün de
kendisine geçmış olsun zıvaretıne
gelen Necdet Menzır ile ya'klaşik 2
^aatgöıü^erek bılgı aldı. Menzir'in.
Yılmaz'a Susurluk kazasından son-
ra hakkındaki iddialar nedenivle
İçı^len Bakanlıöı'ından istıfaeden
exkı DYP Elazığ Mılletvekilı Meh-
met Ağar'ın emnıvettekı ekibı ıle
kendi dönenıinde gerçekleştırilen
bazı operasvonlarvediğerbazı iliş-
kiler konusunda bilgi verdiği öğre-
nildi.
Devlet-mafya bağlantıları konu-
sunda önemli bılgılere sahip oldu-
ğu kaydedılen ve 'S'ılmaz'a destek
sözü veren Menzır'in ANAP'a da
geçebıleceği dile getirildi. AN.AP
karargâhında. Yılmaz'ın. polis ıti-
rafları tutanaklarında odaklaştığı
tahmin edilen elindekı belgelen bir
süre daha tuttuktan sonra soruştur-
maları örtme planı netleşirse açık-
lamaM eğılımi benimsendi. Yıl-
maz'ın. çalışma ofısınde olduğunu
bıldirdığı dinleme cihazı konusun-
da çelişkili açıklamalaryapması ve
cihazların kamuovuna duyurulma-
sına karşın hâlâ noter önünde orta-
ya çıkanlmaması. \ılmaz"ın elin-
dekı belgeler konusunda doğan kuş-
kuvuda büyüttü.
Vılmaz"ın elinde. cinavetlere ka-
rışan görevlilerin ifadeleri ve daha
»onra nasıl ödüllendirildiklerine
ilişkın 3 kaset ve 20 dosya bulun-
duğu bıldinldı "Kumarheneler
kralı" olarak tanınan Omer Lütfü
Topal cinayetıne karıştıkları sav-
ianan. daha sonra da DYP Şanlıur-
fa Mılletvekilı Sedat Bucak'm ko-
rumalığına getirilen 2 polisin 50
sayfava ulaşan ıtıraflarının da Yıl-
maz'da olduöu belırtildi.
SIFIR NOKTASI/ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
TomrisÖzden'in "ŞarkÇıba-
nı" adlı anı kitabı önümde. Çivi-
yazıları Yayınevi'nin bastığı ki-
tap. bir kadının. bir asker eşi-
nin. sevgiler. özlemler. acılarla
dolu yaşamından kesitler sunu-
yor. Tomns Özden. eşi Albay
Rıdvan Özden'i bir buçuk yıl
önce Güneydoğu'da yitirmişti.
Resmi makamlar, Rıdvan Öz-
den'in PKK ile çatışmada öldü-
ğünü açıklamışlardı. Tomris Öz-
den, savaş yanlılarının bekledi-
ği tutumu göstermedi. Kocası-
nın ölümü üzerine söylediği şu
sözler onun belli çevrelerce to-
pa tutulmasına neden oldu:
"Birçok komutan, er. erbaş şe-
hit oldu. Binlercesi sakat kaldı.
Hepsi de vatanı kurtaracakları-
nı düşunerek mücadeleye girdi-
ler. Ancak bu politika ile ne va-
tan kurtulur, ne de bu Sorun çö-
zülür, Ölmekle öldürmekle Gü-
neydoğu sorunu çözülemez."
Tomris Özden. farklı ve cesur
sözleriyle CHP'lilerin de ilgisini
Baykal, Tomris Özden'den Özür Dilemeli
çekmişti.CHP'ye üye olması is-
tendi, Parti Kurultayı'nda Parti
Meclisi üyeliğine aday gösteril-
di ve en çok oyu alarak seçim-
leri kazandı.
Tam bu sırada savaş yanlıla-
rının Tomris Özden'in kişiliğine
yönelik saldırıları başladı. Önce
onu susturmak istemişler. çe-
şitli teklifler yapmışlardı. Tomris
Özden onurlu bir insan olarak
bütün bunları reddetti.
Bu aşamada CHP'nin tutumu
önemliydi. Tomris Özden'e sa-
hip çıkacak ve haklı eleştirileri-
ne kulak verecekti.
CHP, solun en büyük partisi
olarak ağırlığını barıştan yana
koyabilir. Türkiye'nin üzerine
çöken kara bulutların dağıtılma-
sı için önemli bir görevi yerıne
getirebilirdi.
Ne yazık ki beklenen olmadı.
Baykal yönetimindeki CHP. sa-
vaş yanlılarının yarattığı hava-
dan korkuya kapıldı ve Tomris
Özden'i kapı önüne koyarak as-
lanın ağzına teslim etti.
•••
Tomris Özden, CHP yöneti-
mine yolladığı istifa mektubun-
da gelişmeleri şöyle değerlendi-
riyordu: "Susturulmama karar
verilmiş, düğmeye basılmış, pi-
yonlar harekete geçirilmıştir.
Yürütülen karalama kampanya-
sı ile seslendirdiğim düşünceler
yerine, bana ve evliliğime saldı-
rıldı. Tamamen masum oldu-
ğum konularda mahkûm edil-
mem sağlandı. Tek başıma mü-
cadele etmeye çalıştım. Üç gün
önce beni baştacı yapan parti-
nizden ses çıkmadı. Çıkan ses-
ler de çatlaktı.
"Bu olayda Cumhuhyet Halk
Partisi çok kötü sınav vermıştir.
Konuşanın değil susturanın,
düşüncenin değil baskının,
eleştirenin değil dokunulmazın.
özün değil ayrıntının yanında y-
eralmış ve muhafazakârbir par-
ti görûntüsü vermıştir...
"Sonuç olarak böyle bir olay-
da çelişkili davranarak politika
oluşturamayan ve sonunda
muhafazakâr sistemden yana
tavrını koyan bir partinin. ülke-
nin temel sorunlanna çözüm
bulması bir yana, sosyal de-
mokrat olma iddiasını dahi sür-
dürmesi mümkün değildir. Bu
nedenle Parti Meclisı'nden ve
parti üyeliğinden istifa edıyo-
rum."
Tomris Özden. CHP için bir
şanstı. Temiz bir siyaset için yo-
la çıkabilmek. devlet ıçindeki
çetelerin yakasına yapışabılmek
bakımından biradımatılabilirdi.
Korktular. Tomris Özden'in on-
lara açtığı yoldan yürüyemedi-
Ler ve sınıfta kaldılar.
Aradan bir buçuk sene geçti.
Rıdvan Özden'in ölümü üzerın-
de ciddi şüpheler ortaya çıktı.
Eşref Bitlis'in. devlet içindeki
savaş yanlısı çete tarafından öl-
dürüldüğüne ilişkin belge ve
bulgular gündeme geliyor.
Tomris Özden. savaşa karşı.
devlet içindeki çetelere karşı
ölümü göze alarak önemli çıkış-
lar yaptı. CHP, onun açtığı yol-
dan yürüyebilir. devlet içindeki
çetelerle cesur bir hesaplaşma-
ya girişebilirdı. Ne yazık ki Bay-
kal ve arkadaşları bu basireti
gösteremedi.
Tomris Özden haklıydı, Bay-
kal ise onu partiden atarak bü-
yük bir haksızlık. büyük bir ha-
ta yapmıştı.
CHP. Tomris Özden'den özür
dilemeli. Çünkü böyle bir çıkış.
bir siyaset değişikliğinin de ila-
nı olacak. Savaş çetelerine tes-
lim olan geçmiş hataların temiz-
lenmesine böyle başlanabilır.
DINÇ TAYANÇ
Dostlar (!) Başına <
"Dağlanna bahar gelmiş memleketimin I Habe-
rin var mı?" diyor ya Ahmed Arif; ben de "Sağcı-
lar cinayet işlemış Süleyman Bey I Haberin yok
mu?"diyorum...
Neden olsun ki? Cinayetler "devlet adına" ve de
"saygıyla anılacak kahramanlarca" işlenmiş yaü!
Aslında Çoban Sülü'den Morrison Süleyman'a,
"darbe mağduru demokrası kahramanı" Süleyman'
Baba'dan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e
dekçıktığı yolda nice "süzme"y\ siyasal yaşamımı-
za armağan eyleyen Süleyman Bey değil mi? Mil-
liyetçi Cephe hükümetleri. 12 Mart ve 12 Eylül fa-
şizmleri onun "icraatının" armağanları değil mi?
Ama Süleyman Bey'in öylesine iki armağanı var,
ki, yani bu kadarı dost (!) başına! Önce "şapkasını
aJıp giderken" Büyük Turgut'u, sonra da "şapka-,
sını giyip" Çankaya'ya çıkarken Mecbure Bacı'yı
armağan diye başımıza bırakıveriyor.
Haaa, bir de merak ediyorum; Süleyman Bey bi-
ze kimin armağanı?
Ana fikir: Mühür Süleyman'ın da, nasır biziriT
m'ola?
• • •
Mecbure Bacı attıkça atıyor başına yüklenirken.--
"Gazete yetmıyor; gazeteler, dergıler! TV kanalı
yetmiyor; TV kanallan! Yalanlar, karalamalar, ka-'
ranlık ilişkiler! Şirketler, bankalar, holdingler, kredi-i
ler!" *
Bakakalıyorum: yahu bizim Mecbure kendiciğiy-J
le kocacığını anlatıyorü! ',
"Ayırdında bile değildir" diye geçiriyorum içim-'
den, "Dışişleri Bakanlığı'nın niceden beridirHari-,
ciye Nazırlığı olmadığını kimsecikler söylemedi--
ğınden, o hâlâ hariciye denilince hastanelerin ha
J
rıciye koğuşlarını anlamaktadır."
Sonra aklıma takılıyor; Mecbure Bacı mecburcu
olmadan önce, hele hele "sarışın güzel (!) kadın",
"çağdaş Türkiye'nin ılk kadın başbakanı" koçak-
lamalarıyla çarşaf çarşaf sayfaları doldururken "ne-'
cip" Türk medyasının bu özelliklerini bilmiyor muy-'
du?
Bilmiyor muydu da: İstanbul Bankası vurgunun-'
dan Marsan cebellezilerine, yurtiçindeki ve dışın-
dakı nice mal ve de para varlıklarından Yalı Çete-,
si'ne. Yüce Divan korkusundan karanlık servetine
dek tümü yalan (!) haberleri durdurmak için dağıt-
tığı kredi ve teşvıkler boşa gidince mi aklı (!) başı-
na geldi? "• • •
Ana fikin Konuklandığı hanı pısleten yolcu, han-
cıdan dayak yer.
• • •
Sansür getiriliyor diye kopartılan kıyameti de an-.
layamıyorum. Daha doğrusu, bu kıyameti "kopar-
tanlara" baktıkça akıl erdiremiyorum.
Patronlarının "şirketleşmesi" uğruna basın
emekçilerini sendıkasızlaşmaya zorlarken akılları-
na gelmeyen "basın özgürlüğü"; köleleştirilmiş iş-,
çilere dayalı basın holdinglerinin pay dağıhmı ve de
çalışma alanlarının kısıtlanması gündeme geldiğin-
de mi akıllarına düşüyor bunların?
Yıllardır "haber"den ya "falan yıldız (!) ile filarv
eşcinselin aşkını" ya da "patronlarına verilen onur
plaketlerini"; "yorum "dan da ya "büyük adam I
kadın beni dün gece yarısı pijamasıyla telefondan
arayıp dedi ki... "leri ya da "TC dönemini kapatmış-
tır. Şimdi Yeni Dünya Düzeni'ne geçme zamanı-
dır... "ları anlayabılen ve de "gerçek" haber ve yo-
rumlara sütunları da ekranları da kapatanlan anla-
yamıyorum...
Aslında, REFAHYOL denen "hilkat garibes/ne"
teşekkür borçluyuz! Düşünüyorum da bu "güzel-
leme" (!) olmasa mevkute ve TV'lerin: ne "medya,
değil, basın" olduklarını anımsayacağı vardı, ne
şeriat-tarıkat-ticaret ya da devlet-aşiret-polis-maf-,
ya ilişkilerine eğileceği, ne faili meçhul cinayetlerin(
ardında kimlerin olduğunu düşüneceği ya da ka-;
yıpların ızini sürme sorumluluğunu üstleneceği ne
de meslektaşlarını ya da aydınları öldüren silahla-î
rın tetikçilerinin ardındaki yağdanlıklık ettikleri "kü->
çük büyük adamların" varlığını kavrayacağı...
Ana fikir: "Kalemini kır, ama satma." (Sedat Si->
mavi)
• • • :
Ana fikrin ana fikri: Suyun uyandıramadığı top-
rağı gübre "belki" uyandırabilir!
VEFAT
Av ukat merhum Osman Suat Bey ve merhume
Münire Suat Pamir Hanımefendi'nin kızı. Zafer
Suat Pamir ve Süha Gürsey'in ablası, Galatasaray
Lisesi matematik emekli öğretmeni
HİLAL PAMİR
Hakkın rahmetine kav uşmuştur. Cenazesi 2
Aralık 19% Pazartesi günü Moda Camii'nde
kılınacak öğle namazını müteakip Karacaahmet
aile kabristanlığına defnedilecektir.
KARDEŞLERt
Gözaltındayken hukuka aykın bir
işleme maruz kalırsanız, suç
duyurusunda bulununuz.
İstanbul Barosu CJV1UK Uygulama
Servisi
Tel: 252 95 16- 17 Fcıks: 252 95 18