Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ARALIK 1996 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Istanbuı
Edirne
Çanakkale
Kocaeli
Izmir
Manisa
Aydın
Denızli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
16
13
17
16
21
17
17
17
Zongulcak Y 17 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskışeltir
Sıvas
PB
PB
PB
PB
Y
Y
Y
Y
iy
20
17
19
15
15
13
13
Y 20 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkârı
Van
y
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
1/
19
17
18
16
16
10
10
PB 10
Butun bolgeler çok bu-
lutlu. Kıyı EgeıleAkde-
nız'deetkilıolmakuze-
'e Marmara. Ege, Ak-
denız. Iç Anadolu ıle
Batı Karadenız'ın ıç ke-
sımlerı yağmur yer yer
sağanak yagışlı geçe-
cek. Hava sıcaklıgında
onemlı bır değtşıkltk ol-
mayacak. Ruzgâr, gu-
ney ve batı yonlerden
hafıf yağış anında kuv-
vetlı olarak yer yer fırtı-
na şeklınde esecek.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
y
12
15
3
3
14
12
8
Atina
Milano
Oslo
Helsınki
Stockholm K
Belgrad Y
Vıyana
Bonn
Budapeşte Y 2 Münıh B 22
Parçafı bulutlu
O
AÇIK
G U N C E L CÜJNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Gecıkmiş olmasına karşın; iyi olmasına iyi de bu
öneri, ne çare.. eksiği çok.
_ Mesut Yılmaz, Baykal'a dönüp "Hangi belgeleh
açıklamamı istersiniz" diye sorarsa ne diyecek CHP
Genel Başkanı?
Evet. Yılmaz hangi belgeyi ya da belgeleri açık-
layacak?
' Örneğin; Susurluk kazasıyla başlayan maf-
ya+devlet+polis çetesine ya da çetelerine ait olan
(varlığı hâlâ kuşkulu) video kasetleri mi? Kumarha-
ne sahibi Ömer Lütfü Topal'ı öldüren, halen gö-
revde olan üç özel tim görevlisi polisin ifadelerini
içeren tutanakları mı?
Yoksaaaa.. dün düşman bugün dost olduğu yük-
sek tirajlı gazetelerde yayımlanan bir yığın yeni dos-
ya ya da belgeler arasından "öteki" muhalefetin
s"eçeceklerini mi?
Yılmaz'da bulunduğu söylenen dosya-belgelerin
"son" listesi:
"ö. Lütfü Topal cinayetinin perde arkası - Ma-
nukyan a bombalı saldırıda ismi geçen görevliler
- Ağansoy'un öldürülmesi ve olaya ismi karışan
polisler - Bir işadamından alınan haraç - Bucak'/n
korumalarına ilişkin kuşkulu noktalar - Bazı faili
meçhul cinayetler."
Seç seç al Baykal! Amman Yılmaz'a nazar değ-
mesin, maşallahı var. Konutu veya dosyalan sak-
ladığı "güvenli ev" sanki Emniyet Genel Müdürlü-
ğü ya da MİT arşivi. Yok, yok! Akla gelen her kirli
çamaşırın dosyası Yılmaz'da.
Nereden buluyor tümen tümen dosyayı Yılmaz?
Elbette bizi sadece belgelerin olayları aydınlat-
ması ilgilendiriyor. Nasıl edinildiği değil.
Ne var, ne yok
Ne ki Yılmaz, devlet adamlanna yaraşan üslubuy-
la bir iki gün önce büyükçe özel bir TV'de "belge-
lerin kaynağı" ile ilgili kimi "ipuçları" veriyordu. Şöy-
le dedi:
"Bugün devletin birkanadı mafya ile entegre ol-
muş ve neredeyse devleti ele geçirmeye çalışıyor.
Belki zamanında bu isimler devlet adına devletin
bazı bihmleri tarafından kullanılmış olabilir.
Ama şimdi devletin bu birimlerini kontrol altına
alan birileri kendi adi çıkarlan için bu gücü kullan-
maktadırlar.
Ve işte buna devletin 'bir başka grubu karşı çık-
makta', mücadele etmektedir."
Son iki cümleye bakarak şöyle bir varsayım, bir
senaryo yazılabilir: Devlette iki grup var, biri "iyi"
öteki "kötü". lyiler kötülerle mücadele ediyor. Bu-
raya kadar zaten bilinen bir çizgi, içerik.
Ammaaa, Yılmaz'ın sözünü ettiği "ikigrup" dev-
letin hangi kurumunda ya da kurumlannda yuva-
lanmış, belli değil.
TSK'de mi? Çok, ama çok zayıf olasılık.
Polisörgütünde, MlT'tede olabilir bugruplar. Po-
lı's veya istihbarat örgütlerindeki iki grup "kötüyle
mücadele amacıyla mı yoksa aralarındaki rekabet-
ten mi" her neyse, iki amaçtan biri hesabına çalı-
şıyor olabılirler ve olası ki, "iyiler" ellerinde olan ve-
ya elde ettikleri belgelerin gün ışığına çıkmasında
yarar görüyorlar.
Yılmaz ve sırdaşı Aşık Eyüp, ellerinde Susurluk
skandalını aydınlatacak video kasetlerletutanaklar
bulunduğunu söylediler.
Oysa, Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yazılı
açıklamasında kaserten söz edilmiyor.
»Içişleri Bakanı Meral Akşener, "fiana bazı ses
Santları geldi. Ancak, benim elimde bazı basın or-
ganlarında da dile getirildiği gibi bir video kaset
yok" demez mi?
. Üstelik, ses bantları bakana "resmi yoldan gel-
memişti". Buyrunuz, gızemli bir olay daha. Devle-
tin Içişleri Bakanı'na "gayri resmi yollardan bantlar
geliyor"!
Ya, neydi içeriği ses bantlarının: "Topal'ı öldüren,
Bucak'ı koruyan üç özel tim görevlisinin Istanbul'da
gözaltında bulunduklan sırada, 'bir arada kaldıkla-
rı odada aralarındaki konuşmaların gizlice kayde-
dildiği' teyp bantları" diye yaygın bir söylenti dola-
şıyor.
Hem de sağlam bilgi alan gazetelerin haberlerin-
de, satır aralarında.
, Pazarlık güzel öyküler bunlar...
Sıslı B u l u t 1 u
t
Çok bulutlu ı Yağmylu
^HÜBAZ.
Kar- > Gok gürijltülû
Diyarbakır Cezaevi
4
Ölümler işkenceden'
A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakır Ceza-
ev i 'nde 24 ey lülde çıkan olav -
larda ölen tutuklulann işken-
ceden öldüğü. TBMM Insan
Haklannı İnceleme Komisvo-
nlıraporuyladoğrulandı. Içiş-
leri Bakanı Meral Akşener.
Türkive'nin "inıajınıolumsuz
etkilediği" gerekçesiyle emni-
yet müdürlüklerini ınsan hak-
lan ihlali yapılmaması konu-
sunda uyardı.
TBMM İnsan Haklan Ihlal-
lerinı İnceleme Komisyo-
nu'nun otopsi raporlarına da-
yanılarak hazırladığı raporda.
24 e> lülde Diyarbakır Ceza-
evi'nde çıkan olaylarda gü-
\enlik güçlerınin tutuklulara
karşı gereğınden fazla güç
kullandıkları saptandı. Rapo-
ra dayanak olan otopsi raporu-
ng göre tutuklular, yaralı ola-
rak hastaneyegötürülürken ve
nakil sırasında bile dövüldü-
ler. Otopsi raporunda ölüm
gerekçeleri. "beyin harabiye-
ti" olarak açıklandı.
Bu arada Içişleri Bakanlı-
ğı'ndan dün yapılan yazılı
açıklanıada. Akşener'in. in-
san haklan ihlallerininönlen-
mesi konusunda uyarılan içe-
ren bir genelgegönderdığibil-
dırildı. Akşener'in genelge-
sınde. Türkiye'nin de imza
kovduğu insan hakları ıhlalle-
rine karşı mücadeleyi içeren
uluslararası sözleşmelerden
doğan yükümlülüklerini yen-
ne getirmesinde emniyet ör-
gütünün icraatınınönemivur-
gulanarak insan haklan ihlal-
lerı "zaman zaman bazı gö-
revliler tarafından vapılan
miinferit hatalar" olarak
nıtelendi.
İşkence ve kötü muameleye
uğradığınızda:
Derhal bir avııkata başvurunuz.
Savcılığa suç duyurusunda
bulununuz.
Doktordan rapor alınız.
Istanbul Banosu CMUK Uygulama
Servisi
Tel: 252 95 16-17 Fax: 252 95 18
îşçi Partisi: Çiller Yüce Divan'a
Istanbul Ha-
ber Servisi-Işçı
Partısı'nin (İPl
Şişli'deki Abi-
de-ı Hürrıyet
Meydanı"nda
düzenlediğı
"Temiz yöne-
tim" mitingi
dün _ yapıldı.
Yaklaşık 2 bin kişınin katıldığı mi-
tingde sık sık "Çiller- Ağar \üce D\-
\ana", "Emekçiler birleşin, iktidara
yerleşin". "Sınu-lar tutulsun, Tansıı
kaçmasın" sloganlan atıldı.
Mitinge katılanlar de\let-mafya-
aşiret ışbırliğini sımgeleyen kukla-
lar taşıdı. Mıtıngde konuşan İP üe-
nel Başkanı Dogu Perinçek. Türki-
ve'ııin kıran kırana bır mücadele
ıçınde bulunduğunu \ urgulay arak bu
çatışmanın a>lında ne gazinocular ne
de mafyacılar arasında va^andığına
dıkkat çektı.
Perinçek. Türkı\e"de "Amerika-
Türkhe" ınücadelesinin yaşandığı-
nı sa\unarak bunun sonunda Türki-
ye'nin geleceğının belirleneceğini
söyledı Amerıka'nın Türkıye'yi
Kafkaslar \e Ortadoğu'da kullanmak
üzere bir 'maşa' gibi gördüğünü an-
latan Perinçek. sözlerıni şöyle sür-
dürdü: "Amerika, ÇillerÖzelÖrgü-
tü'nün aracılığıyla iilkc politikasının
tlışında Çeçenistan'a, ,\zerbaycan'a,
İran*a.lrak'a\eÇin'inl ygurbölge-
sine silahlı insanlar gündertmiş. bu-
ralarda darbeler, suikastlar düzenle-
miştir.
Çiller \e Ağar ekibi bu politikala-
ra alet olarak, bu ülkede yeniden \e-
men türkülerinin sö\ leneceği tehlike-
ler yaratmışlardır."
Basını da eleştıren Pennçek.
"Böyle özgür basın olmaz. Sansür
bö> le protesto edilmez. Sizler Eşref
Bitlis'in nasıl öldiirüldüğü konusun-
da tek kelime bir şe\ \ azmay ıp özgür
basını savunamazsınız" dedi. Eski
Jandarma Genel Komutanı Eşref Bit-
lis'in. ABD'nın Türkiye aleyhinde-
ki politikalarına kar^ı çıktığı için
Cem Erse^er başkanlığındaki bir
ekip tarafından öldiirüldüğü ıddiala-
rını yineleyen Perinçek. dönemın
Genelkurmas Başkanı Doğan Gii-
reş'i de Orgeneral Bitlis'e düzenle-
nen sabotajın örtbas edılmesine göz
yummakla suçladı. Doğu Perinçek.
"ölüm meleği** olarak nitelediğı Tan-
su Çiller'in kahramanlannı açıkla-
yarak bulunduğu yeri gösterdiğını
ifade etti. Pennçek. konuşmasını
şöyle sürdürdü: "Çiller'in kahra-
manları Abdi İpekçi'lerin. Bahçeli-
ev ler'de hunharca öldüriilen 7 TlP'li
gencin katilleridir. eroin kaçakçıları-
dır. Bizim kahramanlanmız ise Kur-
tulu^ Sa\aşı şehitleridir, Mustafa Ke-
marierdir, Nâzun Hikmet'lerdir, De-
niz Gezmiş'lerdir."
Türkiye'ye hery ıl 5-10 milyardo-
lar eroın parası girdığıni sa\ unan Pe-
rinçek. Türk ekonomisinin eroine ba-
ğımlı. eroinsiz yapamayacak duru-
ma getirildiğini belirtti. Başbakan
Necmettin Erbakan'ı da Çiller'in
suçlanna ortak olmakla suçlayan Pe-
nnçek. RP içindeki temiz insanları
kendılerine destek vermeye çağırdı.
Yılmaz: Gerçekleri gizliyorlar
Haber Merkezi - ANA P. "Temiz Toplum. Temiz
Siyaset, Özgür Basın" içın dün nıeydanlardaydı.
De\ leti mafya \e çetelerden tenıızlemek ıçin
halktan destek isteyen ANAP Genel Başkanı Me-
sut Vılmaz. "Bu yolda bana kötülük yaparlarsa
hepinize vekâletname \eri>orum" dedi.
ANAP'ın Türkiye'nin 8ü ılinde gerçekleştır-
meyı planladığı. ancak Istanbul'un merkez seçil-
mesi nedeniyle bazı ıllerde ıptal ettiği "Temiz
Toplum,Temiz SiyasetOzgür Basın" mıtinglenn-
de hükümet istifaya çağrıldı. Mesut Yılmaz'ın
katıldığı Istanbul Sultanahmet Meydanı'ndaki
mitinge yaklaşık 15 bın kişi katıldı. Çok sayıda
panzer ile süzlerce polisin göre\ yaptığı meyda-
nı dolduran kadın erkek. genç yaşlı çok sayıda
y urttaş, "Dürüst ve cesur lider Mesut Vılmaz so-
nuna kadar seninleyiz". "Tehditler saldınlar ifti-
ralar bizi yıldırama/", "Halkımın gü\enini kay-
betmektense dokunulmazlığımı ka> betmek iste-
rim. Dürüst millervekili". "Bu pisliklerin tenıizlen-
mesi için shaset aklanmalı", "Onun adı N ılmaz,
mafya onu yıldırama/"". "İçeriden pis kokularge-
liyor, mutfakta Çiller mi var?" yazılı pankart \e
dö\ izler taşıdılar. Mıtıng süresınce ıney danın ba-
zı yerlerinde ANAP'ın temiz toplum içın ba^lat-
tığı imza kampanyası için standlar kuruldu
Istanbul mıllet\ekillerı. ıl \e ilçe başkanlan ile
sıınatçt Bıırak Kufıın da katıldığı mitinge Yıl-
maz; eşı Berna Vılmaz. oğulları \a\u/ \e Ha-
san'la birlıkte geldi. Mitinge temiz siyaset. ada-
letlj devlet isteyen herkesi parti gözetmeksizin
çağırdıklannı Uadeed^B Yjjnaz^ bu meydanda
Kurtulu^ Sa\aşı'ndan 80 yıl sonra toplanınanın
önemli olduğuna dikkat çektı. Yılmaz. "Allah'ın
üzerineyemin ederim ki hiçbirsi> asi çıkardüşün-
cesi içinde değilim. Çünkü Türkiye'nin bugün içi-
ne düştüğü durum siyasi partileri ve şahısları aş-
mıştır" dedi.
Türkiye'nin gündemini işsizlık, pahalılık. terör.
dış politika gibi sorunlar yerine çeteler. siyasetın
kirlenmesı gıbı konuların oluşturduğunu ifade e-
den "t'ılınaz. "Çünkü vatandaş biliyor ki siyaseti,
de\ leti eşkıyadan temizlemeden bu dertleri hallet-
mek münıkün değil" dedi.
Türkiye'de "silahlı güç, siyasi güç ve kirli para
gücü" tehditleri ile karşı karşıya olunduğunu be-
lirten 'Sılmaz. bu üç gücün de\ leti ele geçırme ça-
bası içınde olduğunu söyledi. De\letı mafyadan
temizleyeceğıni söyleyerek bununla ilgili sorıış-
turma başlatan ilk başbakanın kendisi olduğunu
ifade eden Mesut Yılmaz. şöy le konuştu: "5 ay-
dır i;başında olan hoca-bacı hükümeti sizden ger-
çekleri gizlemek istiyor. çeteleri saklıyor. Devletin
içine düştüğü rezil durumu göstermek istemiyor.
Susuıiuk'taki gerçt'kleri >azan basına sansür ge-
tirnıek istiyor. Bu benim değil, sizin meseleniz.
Eğer ben bu meselenin üstüne gittim diye burnu-
ma y umruk yemişsem bu y umruk bana değil.. bu
yumruk sizedir. Bu nıiicadelenin partisi. iktidarı,
muhalcfeti olnıaz. Mücadele devlet \e rejim için
yapılıyor."
"tolsuzluğun. hırsı/lığın dokunulmazlığı olmaz,
kanunsuzluğun sağeısı.sokrusu olmaz. milletin ca-
nına. malına kastedenlerin Allah'tan korkusu ol-
maz" dıyerek D'YP Şanlıurfa Millet\etılı Sedat
Bucak'a da çatan Yılmaz. bu mücadeleye basını
koyduğunu \e kımseden korkusu olmadığını vıır-
guladı.
Bu mücadelenin başanya ulaşması: hukukun.
adaletin egenıen olması içın halktan kendısine
destek vermesini isteyen Yılmaz. konuşmasında
Hz.Ali'nin "Haklıolduğunzanıankimseyeboyun
eğmeyeceksin. Çünkü eğersen hem hakkından
hemdeşerefindenolursun".sözünüanımsattı. Gü-
\eıılık güçlerinın teröre karşı bırçok ıjehıt \ererek
mücadele ettığini belirten Yılmaz. Bucak'ı üstü
kapalıeleştırerekşunları söyledı: "Güvenlikgüç-
leri şehit \erirken, üç beş haddini bilmez, terörü
bahaneedip kirli işlerini yürütemezler. Devlet hiç-
bir işin kılıfı olamaz. Bu devlet kurulsun ve bagım-
sız olsun diye Çanakkale'de şehit düşen 250 bin in-
san kefensizyahyor. Onlar bu ülkeiçin ölürken di-
yet istemediler, mafyayla işbirliği yapıp kirli para
ka/anmadılar."
Yılmaz. siyasetin temizlenmesi. de\letin çete-
lerden kurtulması için bugün mücadele edilmez-
se ileride "Türkiye'de demokrasi yoluyla müca-
delenin imkânı olmayacağınr \ urguladı.
Seçımler sırasında halkın "adildüzen masalla-
mla
M
kafasının karıştınldığını söyleyen Yılmaz.
artık gerçekleri gören \ urttaşlardan görüşlerinı
önümüzdeki seçimlerde sandığa yansıtmalarını
ıstedı. Türkiye'de ba.sının susturulmasına asla izin
vermeyeceklerini ifade eden Yılmaz. temiz top-
lııın mücadelesinde başına birşey gelmesı halın-
de vekâletini tüm yurttaşlara \erdiğinı söyledi.
Izmir'de Konak'taki eskı Balık Hali önünde
toplanan AN'AP'lılarmitinginyapılacağı Cumhu-
riyet Alanına kadar sloganlarla yürüdüler. Ata-
türk Anıtı önündeki saygı duruşundan sonra
ANAP İl Başkanı İlhan Kaya, yaptığı konuşma-
da. Susurluk'ta tesadüfen meydana gelen trafık
kazasıyla birlikte ortaya çıkan mafya-sıyaset-po-
lis çetesıyle Türkiye'nin sarsıldığını belirtti.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın bu üçlü-
nün üzerine gitmesınin bazı çevrelerı rahatsız et-
tiğinı söyleyen Kaya. "Çeteiçinde yer alan ka-
ranlık güçler, Türkiye'de temiz eller operasyonu-
nu gündeme getiren Genel Başkanımıza saldıra-
rak sindirmeye çalıştılar. Ama Sayın Genel Baş-
kanınıız ne pahasına olursa olsun bu olay ın üzeri-
ne gitmekte kararlı olduğunu açıkladı. Biz de Sa-
yın Genel Başkanımızın başlattığı bu hareketeso-
nuna kadar destek \erecegiz" dedi.
Adana'da ANAP İl Ba^kanlığı önünde toplanan
partililer \e demokratik kıtle örgütü üyeleri de
sloganlar atanık Çaknıak Caddesi ne kadar yürü-
düler. Mıtıngde konuşan II Başkanı Adem Eroğ-
lu. "Türkiye'de hukııkvar. Neyumruknesilah bizi
\ıldırabilir" dedi.
Dinlenilme korkusu
• Baftarafi 1. Sayfada
ret bağlantısını ortaya çıkaran Susur-
luk kazasından sonra da çalışma ofi-
sinin dinlendiğıni söyledi.
Yılmaz. özel bir şjrket tarafından
yapılan arama sonucunda ofisirı 3
ayn yerınde dinleme cihazı tespit
edildiğını. bunları ortaya çıkararak
deşifre etmekten başka çare olmadı-
gını kaydetti. \'ılmaz. Türk-lş Genel
Başkanı Bayram.Meral'inkendisıne
\ aptığı ziyaret sırasında da "Burada
hep beraber dinleniyoruz" dedikten
sonra. kendisini de\ letin dinlediğinı
kaydetmiştı.
ANAP Genel Sekreteri Yaşar
Okuyan da. yaklaşık bir yıldır parti
genel merkezi ile tüm ANAP millet-
vekillerinın e\ telefonlarınındınlen-
dıği iddiasını gündeme getirdı. bunu
MIT içindeki üst düzey bazı yetkılı-
lerin de doğruladığını söyledi. Bır
süre önce DY'P'den ayrılarak
ANAP'a geçen Manisa Mıllenekılı
Te\fik Diker de. DYP Genel Başka-
nı \e Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller'in kendisini dinlettığini öne
sürdü.
Ankara 2 No'lu De\let Gü\enlik
Mahkemesı. eskı İçışleri Bakanı
Mehmet Ağar döneminde Emniyet
Genel Müdürlüğü'nün başvurusu
üzerine gizli bır kararalarak telefon-
lann dinlenme.sine ızin verdi. Yasa-
lar. ancak zabıta güçlerinın cumhu-
riyet sa\cılıklarına başvurarak izin
alması durumunda telefon dinleme
işlemlerinin gerçekleştırilmesini dü-
zenlerken. DGNİ'nin "genel" telefon
dinlenmesine ızin \ermesı, hukuk-
çuların. demokratik kitleörgütlerhe
siyasi partılerın yoğun tepkilerine
neden oldu. Tepkılerin odağına yer-
leşen dönemin Içişleri Bakanı Ağar
ise. organize suç operasyonlarının
büyük ölçüde telefon dinlenerek baş-
latıldığı sa\unmasını yaptı. Ağar.
dınlenen telefonlardan elde edilen
bulguların siyasi ya da kışısel çıkar-
lar için kullanılmasının mümkün ol-
madığını sa\ unarak. bu soldaki giri-
şımlerm "şerefsizlik" olacaâını söy-
ledi.
Bu gelişmelerın ardından. Cum-
huriyet, Ulus PTT'sınde dinleme is-
ta.syonu kurulduğunu ortaya çıkara-
rak. istihbarat birımlerince hazırla-
nan telefon dinleme ç'izelgelenrıı y a-
yımladı. Çizelgeye göre teknoloji.
konutlarda ve işyerlerinde bulunan
telefbnların dinlenebilmesinin yanı
sıra cep ve araç telefonlarının dinlen-
mesine de olanak sağlıyor. Ayrıca
mesajları edinmek isteyen kışi ya da
kurum. faks cıhazlarını da kontrol
edebiliyor. Tartışmalar sırasında
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral de telefonlarının dinlenildiğıni
öne sürdü.
Bu gelişmelerin ardından. Genel-
kurmav Başkanlığıdakuvvetkomu-
tanlıkları \e bağlı birliklerdeki
önemli tüm haberleşme sistemlerin-
den dışanya bilgi sızıp sızmadığmı
saptamayı amaçlayan bir çalışma
başlattı. TEMPESt koduyla sürdü-
riilen çalışma sırasında haberleşme
Mstemlerinın yanı sıra komuta-kont-
rol açısından yaşamsal önem taşıyan
bilgi sayarların da kontrolden geçiri-
leceğı kaydedilırken. haberleşmeyi
felç edebilecek cihazların. kullanı-
lan sıstemlere yerleştırilip yerleştı-
rilmedığının denetlenmesinin a-
maçlandığı öğrenildi.
Göreve başlamasının ardından ha-
berleşme cihazlannın dinlenmesine
ilişkin bir çalışma başlatılmasını is-
teyen Genelkurmay Başkanı Orge-
neral İsmail Hakkı Karadayı'ya.
PTT sistemleriningüvenilmez oldu-
ğu volunda rapor verildiğı belırtıldi.
Türkiye'de telefonların yaygın bi-
çimde dinlendiği yolundakı kuşku-
lar. Türk ve yabancı diploınatları da
temkinli olnıaya yöneltti. Dışışleri
Bakanlığı diplomatları. telefon ko-
nuşnıalarındaözelbılgileriaktarma-
maya özen gösterirken. Türkiye'de-
ki yabancı diplomatlarda dınlendik-
leri kuşkusuyla gerek konut ve işye-
ri telefonu. gerekse cep telefonu ile
yaptıkları görüşmelerde karşı tarafa
özel bilgi aktarmaya son verdiler.
Normal telefon y a da cep telefonu ile
muhataplara gönderilen bılgılerın.
artık karşılıklı buluşma. kurye ya da
şifre ile iletıldiği bildirildi.
Ordudan ABD eleştirisi
KEMALMIRTERİ
,\MC\R\-MillıGü\enhk
Kurulu'nun (MGK) Türki-
ve'dekigörev süresi 31 aralık-
ta dolacak olan Çekıç Güç ko-
nusunda net bır karara vara-
mamasının ardında. Genelkur-
may Başkanlığı ve Dışışleri
Bakanlığf nın çeşıtli gerekçe-
lerle bu güce verdikleri deste-
ği geri çekmesınin yattığı bil-
dırıldi. Son olarak AH-1\Y Sü-
perCobra helikopterlerinin sa-
tışı konusunda Türkiye"y ı ha-
val kırıklığına uğratan
ABD'nin benzer tutumları
Genelkurmay "da sıkıntı yarat-
tı. Genelkurmay Harekât Baş-
kanlığı'nca hazırlanan bilgi
notunda. 1980 tanhli Savun-
ma ve Ekonomik İşbirliği An-
laşması'nın(SElA). geçen sü-
re ıçınde ABD'nin yararına.
Türkiye'nin ıse aleyhine işle-
diği vurgulandı.
MGK'nin önceki günkü
toplantısında ağırlıklı olarak
Çekiç Güç'ün durumu ele
alındı. Siyasilerin kamuovu
baskısı nedeniyle sıcak yak-
laşmamasına karşın Genelkur-
may ve Dışışleri Bakanlı-
ğı'nın. Kuzey Irak'taki PK.K.
varlığına yönelik operasvon-
lara hukuki zemın yaratnıası
gibi gerekçelerle destek v erdı-
ği Çekiç Güç'ün durumu. bu ı-
ki kıırumun da bu kez değer-
lendirme içın zaman istemesı
nedeniyle önceki günkü top-
lantıdanetleştınlenıedı. MGK
Genel Sekreteri ığı tarafından
konuyla ilgili olarak yapılan
açıklamada. "Orta>a çıkan ye-
ni şartlar muvacehesinde bu
konuda verilecek karara esas
teşkil edecek çalışmalann sür-
dürülmesi karaıiaştinlnnştır"
ifadesiyle yetinildı
Görev süresının31 aralıkta
bir kez daha dolması nedenıv -
le Çekiç Güç'ün durumunun
av ortasında netleştırilmesı ge-
rekiyor. MGK'nın konuyla ıl-
gılı kararının hukümete ve
TBMM'ye de sunulacağı göz
önünde bulundurulduğunda.
süre gereksinimı nedenıv le
MGK'nın ay ortasında olağa-
nüstü bir toplantı yapabilece-
ğı belirtildi.
Genelkunııay 'ın Çekiç Güç
konusunda duyduğu rahatsız-
lıkları dıle getıren bır rapor da-
ha önce Cumhurivet'te haber
olarak yer almıştı. Raporda
Çekjç Güç'ün "Irak'ınfiilibö-
lünmüşlüğününsemboiü oldu-
ğu" belırtılirken. bu güce aıt
ııçaklann uçuşlan içın "saldır-
gan"nitelendıımesı yapılmış-
tı. Son olarak AH-IV\' Süper
Cobra saldırı helıkopterlennın
satışı konusunda püruzler çı-
karan ABD'nin tutumu Genel-
kurmay"da sıkıntı yarattı.
ABD'nin bu tutumu nedenıv-
leSovvetyapımıhelikopterle-
rın alımını değerlendırmek zo-
runda kalan Genelkurmay,
Türkiye ıle ABD arasında
1980yılındaımzalanan SEİA
anlaşmasının da veniden göz-
den geçırilmesıni istiyor.
Genelkurmav Harekât Baş-
kanlığı tarafından hazırlanan
1996 tarihli bir bilgi notunda.
karşılıklı çıkarlar gözetılerek
hazırlanan anlaşmanın. aradan
geçen süre ıçınde Türkiye
aley hine bir ıçerığe kavuştuğu
belirtildi. Bilgi notunda. baş-
langıçta 900 nıifyon dolara ya-
kın bir miktarda gerçekleşen
ABD yardımının 300 ınılyon
dolara kadar indığine dıkkat
çekılırken. hibe yardımlarının
1992 vılından sonra sıfırlandı-
ğına ışaret edildi. Notta. gü-
venlık yardımlannın da ticarı
nıtelıklı krediyedönüştürüldü-
ğü anlatılırken. 1995 vılında
yapılan yardımlann Kıbrıs so-
runu ve insan haklan ıhlalleri
gibi gerekçelerle yüzde 10
oranında ındirilmesı eleştirıldı
ve Türkiye'nin bütün bu olum-
suz gelişmelere karşın taah-
hütlerıne sadık kaldığı v urgu-
landı.
Geçen süre ıçınde Türki-
ye'nin ABD'ye yeni olanaklar
tanıdığınm belirtıldıği notta
şöyle denildi: "Sonuç olarak
geçen zaman içerisinde
ABD'nin Türkiye'ye karşı ta-
ahhütierigiderekazalmış, hibe
sıfırlanmış ve yardım ticari
krediye dönüştüriilmüştür.
GünümüzekadarABD'nin ül-
kemizdeki askeri yetenekleri-
nin artnıasına izin verilmesiso-
nucu SEÎA dengeleri bozul-
muştur."
\otta. "Tiirkiye'nin FMS
borçlarının silinmesi. Türki-
ye'deki ABD'lilerin tükettiği
her türlü ikmal maddesinin
azami oranda Türkiye'den te-
min edilmesi ve Güney Kanat
^asası çerçevesinde veya tek-
rar hibe >oluvla savunma teç-
hizatının Türkiye'ye verilme-
sinin" SEİA'da bozulan den-
geleri düzeltmek için gerekli
olduâu vuraulandı.
ÖSYS Deneme Sınavı cevap Anahtarı
Türkçe
1-E.2-E. 3-D.4-D.5-A.
6-B. 7-C. 8-E, 9-B, 10-
A. 11-B. 12-A. 13-E. 14-
A. 15-E. 16-B, 17-A, 18-
D . 19-A. 20-A. 21-A,
22-C.23-A.24-B.25-D,
26-D. 27-D. 28-C. 29-D.
30-E, 31-C. 32-B. 33-B.
34-D.35-D.36-Ç.37-A.
38-C.39-B.40-A.
Matematik
1-C. 2-B. 3-E.4-C, 5-C,
6-E.7-B.8-E.9-C. 10-B.
11-D, 12-A. 13-A. 14-B.
15-A. 16-C. 17-C. 18-C.
I9-C20-C.21-B.22-A.
23-B. 24-D. 25-C.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
de aynı sevgiyi gösterebilecek misiniz kardeşleri-
mize?
Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlamayız biz.
Bu kentlerde huzur ve banş yoktur. Beyaz adamın
kurduğu kentlerde, birçiçeğin taçyapraklannı açar-
ken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin narin çırpı-
nışlan duyulmaz.
Biz, bir su birikintisinin yüzünü yalayan rüzgârın
sesini ve kokusunu severiz. Çam ormanlannın ko-
kusunu taşıyan ve yağmurla yıkanıp gelmiş mel-
temleri severiz.
Hava önemlidirbizleriçin. Ağaçlar, hayvanlar, in-
sanlar aynı havayı koklar.
Şu gerçeği iyi biliyoruz. Toprak insana değil, in-
san toprağa aittir. Dünyadaki her şey bir ailenin bi-
reylerini birbirine bağlayan kan gibi ortaktır ve bir-
birine bağlıdır. Bu nedenle dünyanın başına gelmiş
olan her felaket insanın başına da gelmiş sayılır.
Bir gün bakacaksımz ki göklerdeki kartallar, dağ-
ları örten ormanlar yok olmuş. Yabani evcilleştiril-
miş ve her yer insan kokusuyla dolmuş.
İşte o gün insanoğlu için yaşamının sonu ve var-
lığını sürdürebilme savaşımının başlangıcı gelip
çatmış olacak..."
Geçen yüzyılda ABD yönetiminin topraklarını sa-
tın almak istemesi üzerine, Kızılderili Reisi Dvvam'ın
Başkan'a gönderdiği bu mektup çekmecemdedir.
Özetleyerek aktardığım mektuptaki doğa tanımla-
maları beni alır, Amazonlar'ın kıyısına, Nil'in kolla-
rına. Toroslar'm eteğine götürür.
Mektubun, "olacakları" anlatan bölümü ise Bü-
yük Sahra'ya, Taklamakan Çölü'ne, Orta Anadolu
steplerine götürür.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) 26 kasım - 7
aralık arasında "Erozyonla Mücadele Haftası" çer-
çevesinde bir dizi etkinlik yapıyor, yapacak.
TEMA'nın teması tuttu:
"Türkiye çöl olmasın..."
Yapılan araştırmalar yönümüzü çöle döndüğü-
müzü ortaya koyuyor. Türkiye'de her yı\, Kıbrıs Ada-
sı büyüklüğünde toprak erozyonla yok olup gidiyor.
60 milyon hektarlık erozyon alanının ancak yüzde
5'ı kontrol altına alınabilmiş durumda.
Bu gidişle iki binli yılların ortasında dünya harita-
sında. Türkiye üzerinde kocaman harflerle şu yazı-
lacak:
"Anadolu Sahrası..."
Buna razı mıyız?
Yedigöller'in, Yediçöller olmasını kabul edebilir
miyiz?
Marmaris'in yeşili küllenince hepimiz kahrolma-
dıkmı?
Karadeniz'i yeşilsiz düşünebilir miyiz?
Bergama'da peyniri yok ettikten sonra, altınla
karnınızı doyurabilir misiniz?
Fidanlar elimizde...
Eski çağlarda bir kişiye "aptal" diyeceklerine,
"Anadolu'ya kereste taşıyor" derlermiş...
Bugün neredeyse deyim tersine dönecek:
"Anadolu'da kereste arıyor..."
Her neyse. keresteye girmeyelim, çeşidi çok...
Okullarda öğretilen "doğa "şarkılardan biri nedir:
"Baltalar elimizde, uzun ip belimizde..."
Bu şarkıyı şöyle değiştirmeliyiz:
"Fidanlarelimizde, cansuyubelimizde..."
Doğal Hayatı Koruma Derneği yıllar önce soru-
na dikkat çekmişti. Bugün TEMA Vakfı, çczüme
dikkat çekiyor:
"Ağaçlandırma..."
Bunun başarılabilmesi için, toplumun kampanya-
yı benimsemesi. yaygınlaştırması gerekiyor. TEMA
Vakfı'nı kutlamak, alkışlamak işin sadece bir yanı.
Asıl önemli olan, omuz vermek.
Bizde, "Yürü aslanım arkandayız" mantığı geçer-
li. TEMA, bunu bir ölçüde yardı, çabaya toplumu
da katmayı başardı. Ama katılımın çoğalması, "haf-
talarla" sınırlı değil, sürekli olması gerekiyor...
Sonbaharı sararmış yapraklar yazmaz mı?
llkbaharda içimizi ısıtan, havanın ısınmasından
çok ağaçların çiçeklenmesi değil midir?
O zaman çölleşen her toprak parçası, içimizde-
ki pınarları da kurutmuyor mu?
DİSK'ten mektup eylemi
Haber \Ierkezi - DlSK'in
'Demokrasi ve İ'lkemizeSahip
Çıkalım' sloganıyla bölge
merkezlennde gerçekleştirdi-
ği eylemlere çok sayıda işçı ka-
tıldı. Alanlarda bir araya gelen
işçiler yaptıklan basın açıkla-
masından sonra TBMM Baş-
kanlığı'na temel taleplerinin
yeraldığı mektup gönderdiler.
Ankara'da işçiler Yüksel
Caddesi'ndeki İnsan Haklaıj
Anıtı önünde toplandılar. Yap-
tıkları basın açıklamasında.
"Toplumumuz temiz, kirli olan
siyasetçiler" diyen ışçiler. Baş-
bakan Necmettin Erbakan ın
açıkladığı ekonomik paketı
eleştirdiler. "Hayalpaketi" ola-
rak tanımladıkları yeni ekono-
mik önlemler çerçevesinde
sosyal güvenlik kurumlannın
mallarının satışa çıkanlacağı-
na dıkkat çeken işçiler. "Ki-
min malını kimcsatıyorsunuz?
Bu kurumlar bizimdir.sizin de-
ğil. Sattırmayız" dediler. İşçi-
ler. TBMM'ye yazdıklan mek-
tupta da şu yakınmalara yer
verdiler: "Anavasanın bana
\erdiği görev leriyapıyorum.a-
ma siyasi iktidarlarayıu anaya-
saıun kendilerineverdiğigörev-
leri yerine getirmiyor. Aksüıe
benim üzerime her geçen gün
daha fazla vük bindiriliyor.
Ekonomi kötüye gidiyor, fatu-
rasını ben ödüyorum."
Mektupta. "Karakola ve
mahkemeye gitmekten kork-
mak istemiyorum, her gün bu
ülkenin insanlannın birbirini
öldürmesini istemivorum" de-
nilerek özgür. demokratik ve
laik bir Türkiye özlemı dile ge-
tirildi. İşçiler. "tşçi birliği ser-
majeyi yenecek". "Siyaset,
mafva, aşiret. bu ne rezalet".
"Susma,sustukçasırasana ge-
lecek" sloganlan atarak Kızı-
lay Postanesi'nden mektupla-
nnı postaladılar. Postane me-
murlannın. bina içinde slogan
atılmamasını istemesi üzerine
memurlar ve işçiler arasında
tartışma çıktı. İşçiler. "Siz de
bağınn. Sustukça sıra size de
gelecek" diyerek mektuplannı
memurlara teslim ettiler. tşçi-
ler. eylemden sonra olaysız da-
ğıldılar. Istanbul'da ise işçiler i-
ki ayn yerde toplandılar. Öz-
gürlük Meydam'ndan Bakır-
köy Postanesi'ne kadar yürü-
yen yaklaşık bin işçiye hitaben
bir konuşma yapan DİSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak.
"Neyi. kimi. niçin koruduğu
anlaşılmayan devlet sır-
rı'.'ulusal güvenlik' gibi gö-
rünmez duvarlann ardındaki
kimi de\letgörevlileri egemen-
liği elinde tutuyor" dedi. İşçi-
ler olarak. vergilerini düzenli
ödediklerini. askerlik ve diğer
görevlenni aksatmadan yenne
getirdiklerini belirten Bu-
dak/Ama bu ülkede kimisiya-
setçiler asker kaçaklarını, eli
kanlı katüleri,her türlü kirebu-
laşmışlan sav gı\ la anabiliyor"
diye konuştu. Budak'ın konuş-
masının ardından "Temiz yö-
netim, demokratik devlet" ya-
zılı şapkalargiyen işçiler. mek-
tuplarını postaladılar.