Katalog

J8 ŞLJBAT 1995 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Sıûr zamma tepkfler sürüyor - İZMİR/İSTANBUL (Cum- huriyet)- Hükümetin 1995 yılı toplu îş sözleşmelerınde 'sıfir' zam önerisine tepkileryoğunla- şıyor. Toplusözleşme göriişmeleri- ne yeni başlayacak sendikalar, enflasyonun yüzde 160 olduğu ülkemizde daha görüşmelere başlamadan tek taraflı ve çalış- ma barışını zedeleyecek olan açıklamalan 'talihsizlik' olarak nıtelendırıyorlar. Birleşık Sos- yalist Parti Istanbul İl Başkanı Erdal Kara. tüm çalışanlara "ik- tidann sefalet politikasına kar- şı" mücadele çağnsı yaptı. Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek de "sıfır zamma" karşı kamulaştırma önerdı. Türkiye Maden tşçılen Sen- dikası Yatağan ve Havalisi Şube- si'nce yapılan açıklamada. işçı- lerin gerekli özveriyi 1994 yılı îçinde 6 ay gibı bir süre yaptık- lan vurgulanarak "Eğer feda- kârlık yapılacaksa önce Sayın Başbakan'dan başlamak üzere tüm sermaye çevreleri, tüm ba- kanlar, paıiamenterler, hokiing sahipleri yapsın. Eğer bu tutum devam edersc benzinle ateşin şa- kasının olmayacagını er geç an- layacaklardır" denıldi. Hükümetin 'sıfir' zam öneri- sınin. daha sözleşme görüşmele- rine oturmadan bir 'dayatma' olarak nıtelendınldıği Türkiye Maden Işçılen Sendikası Yata- ğan ve Havalisi Şube Başkanlı- ğı açıklamasında şu görüşlere yerverildi: "Çalışanlar köle değildir. Biz sendikalar da köle taciri. hiç de- ğiliz. Biz çalışanlann emeğini en i> i şekilde değerlendiren. onlann sesi ve kendisiyiz. Bunun karşılı- ğında hükümet işçi sınınmıza,iş- çitere, çalışanlara dayatmalarla sıfir zam önerisini devam ettirir- se üretimden gelen güciimüzü so- nuna kadar kullanmakta karar- Irvız. Yann çok geç olursa hatayı işçilerde, sendikalarda, çalısan- larda değiL, kendi uygulamala- nnda arasınlar. Biz mücadelede kararlıyız. Enflasyonun altında üyelerinıizi asla ezdirmeyeceğiz." Mücadele çağnsı Birleşık Sosyalist Parti Istan- bul 11 Başkanı Erdal Kara, "ka- mu işçilerine sıfir ücret zammı~ açıklamasını eleştirerek "Siya- sal iktidar özelleştirme ile iiîke kaynakiannı tekellere peşkeş çe- kerken çalışanlann payına özve- ri düştüğünü sövlüvor" dedi. Kara. BSP'nin, çalışanlann hiç olmazsa "yaşaması için** yüzde 156"ya varan enflasyon oranının üzerinde bir ücret artı- şınt asgari zorunluluk olarak gördüğünü söyledi. Fiyatlann dondurulması, ö- zelleştirmeden vazgeçilmesi. ücretlerden vergı alınmaması ve sen'et vergisi uygulamasına ge- çilmesini isteyen Kara. tum ça- lışanları ~iktidann sefalet politi- kasına karşı" mücadele etmeye çağırdı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada zamanı oldu ve "Kara Muraf'la, "Bitırim Deniz" kredi sınırlannı zor- layarak son haklarını kullandılar. Artık yeniden, "birleşiyoruz" di- yecek yüzleri olmadığı için, Hikmet Çetin üzerinde anlaştılar. Çetin, "Geçici değilim" diyor, ama son 15 gün içinde CHP ve SHP cephesin- deki yaklaşım bunu doğrulamıyor. CHP ve SHP kurmayları, sanki Çe- tın'e bir "hakem" ya da "yediemin" gözüyle bakıyorlar. Önce, dün akşam saatlerine dek tanık olduğumuz gelişmeleri akta- ralım. CHP'liler, "Iş tamam, çatı kesin CHP oluyor" diyor. SHP'liler, "Iş ta- mam, çatı kesin SHP oluyor" diyor. CHP cephesinde hesaplar yapıl- mış, kendi delegeleri tamam, bir miktar da SHP'den gelirse iş bitti. SHP cephesinde biraz karışık he- saplar yapılıyor. llk amaç, "partiyi Baykal ekibine teslim etmemek". SHP'nin 945, CHP'nin 874 delege- si var. SHP'lilere göre, pek çok CHP delegesi partisinden ayrıldı. Bir kısmı öldü. Eğer, kendi delege- leri ısrar ederse çatı SHP olur. O zaman CHP kendisini fesheder mi? SHP'liler bu olasılığa karşı ön- lemlerini almışlar. Eğer çatı SHP çı- karsa hemen CHP adını alacaklar. Baykal'ın CHP'si de kendisini feshetmeme kararı alırsa o zaman iki CHP birden olacak. Timisi ve Keskin, önceki günkü basın toplantılarında, "78 şubatta 28 ocağı unutturacak bir şölen ya- pacağız" diyorlardı. Şöleni böyle Delegelep Zamanı (2) yaparlarsa gerçekten 28 ocaktan daha büyük bir rezalet yaşanacak demektir. Üzerinde "SHP Genel Sekreterli- ğı" yazılı zarflarla, SHP delegesıne gönderilen mektuptan birkaç tüm- ce aktaralım: "18 şubatta onurunuzu koruyun. Partinıze sahip çıkın, Baykal'a onu- run ne olduğunu gösterin... Sen Baykal! Sola onur dersı vermeye kalkma. Çünkü senin sola ihanetten baş- ka bir görevin olmadı... Sıfın tüket- miş bir Baykal'a 'Gel bizi yönef di- yoruz. Hikmet Çetin'i koruyacak olan SHP tüzelkişiliğidir..." Öyle görünüyor ki, 28 ocak dersi yetmemiş. İki parti 18 şubattan da ders almadan çıkarsa, son ders sandıkta verilecek. Orada "kurtar- masınavı" dayok. Solda birleşme kurultayının yapı- lacağı bugün, Türkiye'nin durumu- nu kısaca özetleyelim. Savaş dönemleri dahil. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez enf- lasyon yüzde 150'yi geçti. RP, solun "umut" kozlarını aldı, doludizgin gidiyor. Solun oy depo- su gecekondu semtleri şimdi Re- fah'ın kalesı. RP'nin dolduramadığı yerlerde MHP ön plana çıkıyor. Ankara'nın Halkevi, kültür derneği açılması ge- reken semtlerinde bugün, Ülkü Ocaklan mantar gibi bitiyor. Enflasyona inat, hükümet işçi üc- retlerini dondurma, grevleri ertele- me tehdidinde bulunuyor. Siyasetin kirlenmesi ve tıkanma- sının ürünü olan Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) diri kalmış sol güç- lerı de kuyruğuna takmak için tak- tikler geliştiriyor. Bütün bunlar karşısında sol, da- ğınık, ilkesiz, paramparça; bugünkü sorunlara çözüm olacak ideolojiler üretmekten yoksun ve birbiriyle uğ- raşıyor. Demokrasi çarkının kendi kuralla- rına göre ışlediği bir ülkede, yukarı- daki koşullar solu iktidar yapar, Türkiye'de bitiriyor. Bir 'son şans' daha SHP ve CHP delegesinin hangi koşullarda Ankara'ya geldiğini çok iyi görmesi gerekiyor. Bu tür birlik girişimlerine her seferinde, "son şans" değerlendirmesi yaptık. Hiç- biri mutlu sonuçlanmadı. Ben ne yazık ki, bugünkü kurultaya da son şans diyemiyorum. Perde arkasın- daki gelişmeler için kullanabileceği- miz en "efendi" sözcük, "ahlaksız- lık". Solda birlik girişimlerı sırasında ortaya çıkan bir diğer gerçek de, solun CHP ve SHP yönetiminden oluşmadığıydı. Türkiye'de SHP, CHP ve DSP'nin politikasını onay- lamayan, ancak sol politikalara ina- nan kesimlerin sayısı az değil. Sol, ne pahasına olursa olsun koltuğa yapışmanın adı değil, hal- kın çıkarlarına uygun politika üret- menin adı. Sol, sağ politikalann uygulanma- sına koltuk değneği olmanın adı değil, düşüncelerini ödün vermek- sizin savunmanın adı. (Yakın tarihi- mizde Menderes'li Demokrat Parti geliyor korkusuyla CHP'nin verdiği ödünlerin, bu partiyi 1950 seçimle- rinde nereye getirdiği unutulmama- lı.) Biraz geniş açıdan bakarsak, bu- günkü birleşme girişimi, ne SHP'nin, ne CHP'nin, ne Karayal- çın'ın, ne Baykal'ın olayıdır; Türki- ye'nin olayıdır. Umut çok az olmakla birlikte, eğer yeni bir yola girilebilirse, her şey bitmiş olmayacak. Tam aksine, her şey yeni başlayacak. Yazıyı yazarken, öğle saatlerinde, Almanya'dan Dursun Atılgan ara- dı. Önceki akşam, Cem Boyner'in Bonn'daki toplantısına katılıp bir- kaç soru sormuş. Boyner, Atılgan'ın sorularını yanıtlarken Atatürk ü "patatese" benzetmiş ve şöyle de- miş: "...Patateslerin yenecek yeri top- rağm altındadır. Ama biz üstüne bakmalıyız... Yeraltındaki şeylerden ne bekliyorsunuz? Ne kadar iyi oluriarsa olsunlar ölülerden medet ummayı bırakalım artık..." Hemen vurgulayalım, Boyner'in tavrı, askeri darbeyi Atatürk'e da- yandırarak yapanlardan daha dü- rüst. Hiçbir dogma bırakmayan, tek mirası "ilim" olan Atatürk'ün parti- sini yönetenler ve o parti kökenin- den geldiklerine inananlar; bugün- kü Türkiye'nin gerçeğıni göremeye- cek kadar kör müsünüz?.. Hükümet THY grevini erteleyecek Damat, hesaplan • Baştarafı 1. Sayfada lanmakta olduğunu belirtti. Daçe,Cumhuriyet'in "Hükü- met THY grevi için ertelemeyet- kisini kullanacak mı" sorusuna "Evet o yetki kullanılacak. Grev kararı TÜHtS'e tebliğ edildi. Hükümetin, bugünden (dün) başlayarak 6 gün içinde erteleme karannı alması lazım. 60 gün- lük erteleme süresi içinde bir an- laşmaya vanlamazsa konu Yük- sek Hakem Kunılu'na gidecek" bıçiminde yanıt verdi. Daçe. "Bu süre içinde sıfır zam öneri- sinin üzerine çıkılabilir mi" şek- lindekı bir soru üzerine şunlan söyledi "Sıfır. bir düşüncedir. ^edeni, Türkiye'nin içinde bu- kınduğu ekonomik kriz şartlart ekonomik buhran. İkincist ku- nım ve kuruluşlann, kamu iş- yerterinin, kamu işçilerinin çalış- tıgı kurum ve kuruluşlann ken- di ayaklan üzerinde duramama- lannın enflasyonu devamlı olumsuz şekilde etkileyen bir ekonomik yapıya sahip olmala- n. Yani devamh surette Hazine kaynaklanndan beslenmeleri ve bununla ayakta durmava çalış- malan. L'çüncüsü. kesimler ara- sındaki büvük bir ücret adalet- sizliği, çalışan kesimde 19 mil- yon ortalama avlık çıplak ücret, 1 milyona kadar gelen küçük memurlarda 5-6 mihon. Bu ada- letsiz sistemi bu şekilde devam ettirmek mümkün değil. Yani yüksek ücrette olanlan bir yer- lerde durdurınak. beili bir ölçü- nün içerisindedurdurmakve di- ğer kesime kaynak aktarmak. Ote vandan sokakta işsiz dola- şan, ekmeksiz dolaşan milyon- larca insanı da dikkatte tutmak. Şimdi bütün bunlan dikkate al- dığımı/ zaman, birtakım tedbir- lere ihtiyacımı/ vardır. O tedbir- lerden bir tanesi de kamu kesi- minde çalışan işçilerin belli bir ölçüde tutulmasmı sağlamaktm" Bakan Daçe. ışçının grev si- lahının hatırlatılması üzerine -Her kurumun yapısı avn avn. Onun için tedbirler de ayn ola- caktır. Bilivorsunuz. daha önce THY de greve gitmişti. O zaman lokavt kararı alınmıştı. Ama biz banştan vanavız. Bilivorsunuz Almanya'da, Fransa'da. Belçi- ka'da da havavollan personeu- ne de sıfir zam uygulaması ol- muştu. İşçilerve sendikalar ülke- nin ekonomik durumunu dikka- te almak zorundadır. İstelik bu- gün THY'deki çıplak ücretorta- lama 19 mihon lira. Kötü bir ra- kam değil" degerlendırmesını yaptı. Sendıkacıların özel sektöre gidip yüzde 50'lerde. düşük zamlarla fazla mesaiden vazge- çerek. 'aman işçi atılmasın' dı- yerek anlaşmalar imzaladığını belirten Daçe "Bu fedakâriık devlete gelince neden vapılmı- yor? Biz işçilerden, sendikalar- dan devlete de aynı şefkati gös- termelerini isthoruz" dedı. Yerdelen: Işçinin lehine THY Yönetim Kurulu Başka- nı Erman Yerdelen de Cumhu- nyet'in sorularını yanıtlarken kendilerinin toplusözleşme gö- rüşmelerine katılmadıklannı ve hükümetin karannı destekleyip desteklememe durumunda ola- mayacaklannı belirtti. Yerdelen. grevin ertelenmesinın işçilerin aleyhine değil. lehine bir karar olduğunu savunarak şunlan söyledi: "Bu durumda her iki taraf da biraz daha zaman kazanacakbr. Sonra Yüksek Hakem Kuru- lu"na gidilir ve uygun bir çözüm bulunur. Erteleme kararı işçile- rin lehine olur, çünkü bu seferki grev kolav kolav hallolmaz. Bu işin kısa sürede çözülemeveceği izlenimialıvorum.Grev TH>"ji de Türkive'vi de olumsuz etkiler. Grev, 9 bin tane işçinin işsiz kal- masıdır. İşsizlik sadece kâğıt üs- tünde olmaz. maaş alamamak da işsizliktir. Greve gidilirse, kapsam dışı ve kapsam içi çalı- şanlar maaş alamavacaklar. İşçi- nin 1 av bile maaş alamaması bu şartlarda büvük sıkıntı içine gir- mesi demektir." AyçiıTden gözdağı Güneş Gürsonun sorulannı yanıtlayan Hava-lş Sendikası Genel Başkanı Ayçin ise grev ertelemesinin işçilerin vereceği hizmetlere olumsuz yansıyaca- ğını söyledi. Ayçın. "Ertelesin- ler, ancak unutmasınlar, biz hiz- met sektörüyüz. Grevin ertelen- mesinin. o hizmetlere olumsuz hangi anlamda yansıyacağının hesabını da iyi yapsınlar" dedi. Siyasi ıktidann grev erteleme yetkisini 'pervasızca' kullandı- ğını ileri süren Ayçin. "Karar, ülkeyi yönetenlerin nasıl bir ay- ma/lık içinde olduklarının so- mut göstergesi. Ama bizi yıldıra- mazlar. Aldanıyorlar" dedı. Içışlen Bakanı Nahit Mente- şe'nın "asker sevkıyatı olnıası, nıilli birliğe ihtiyaç duyulması ve turizmin canlanması" gerekçe- lerine dayandırdığı grev ertele- mesi açıklamasını tepkıyle kar- şılayan Ayçin. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ondan sonraki ge- lişmelerin hesabını iyi yapsınlar. Yasal hakkımızı kullanacağız. Yasa,çok açık. Neyin arkasına SH ğınarak erteleyecekler. Asker nakliyatı. beni hiç ilgilendirmi- yor. Onu, nakliye uçaklanyla yapsınlar." Kamu lşveren Sendikası TÜ- HİS Genel Sekreteri Ahmet Ateş ise "Grev hiç kimsenin ya- ranna olmaz. Gelin bu işi masa- da çözelim" çağnsında bulun- du. Akdeniz Turistik Otelciler Birliği Genel Sekreteri Turgay Alp, Profesyonel Otel Yöneti- cıleri Derneği Genel Sekreteri Avni Aker ve Antalya tl Turizm Müdürü Adnan Köseoğlu. THY ve HAVAŞ'ta grev başlaması halınde turizm sektörünün büyük imaj ve döviz kaybına uğrayacağını söylediler. ATYARISLARIFİKRET DAĞLIOĞLU 1. KOŞU: F: Baba Reıs (I). P: Yıldız Sever (10). PP: Şahba- naz(4), S: Bilalcan(2). 2. KOŞU: F: Thyp. Rising (I), P: Nanu 1 (5). PP: Kartal 2 (2). 3. KOŞU: F: Topnel (10), P: Nilgün 8 (7). PP: Abbasi (2). S: Egedenizı (1). 4. KOŞU: F: Ersin (2). P: Abone (13), PP: Şivekâr (5). S: Tostosturan (11). 5. KOŞU: F: Hürbatur (3). P: Gaddar (2), PP: Timurhan (7). S: Halid (9). 6. KOŞU: F: Sancar(16), P: Boynuk (1). PP: Ferhat4 (5). S: Başak 5(10), SS: Canan 4(2). 7. KOŞU: F: Paşam 1 (1). P: Kaşemumkara (10), PP: Yadi- gârl (7), S: Sheriff(5). Günün İkilisi: 1. Koşu: 110 TabdaBahis:16. 1.5. 10. 2. ALTILI GANYAN Kuyruk çok, kuponyok 1 10 2 7 13 2 5 1 11 3 16 1 5 1 10 OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ Hılmı Soysal M Ozkavaz A.ustundağ GüneyAkıncı 1 1-5 1 1 10-2-7-6 10-7-1 6-10-7-3 7-10-2-1 13-11-2-5 5-2-3-7 11-2-5-13 5-13-2-6 3 3 7-3-9-2 7-9-2-3 16-1-5-3 3-2-6-16 16 16 1-10-7-8 10-7 1-10-8 1-10-8 İstanbul Haber Servisi - Arka arkaya devreden Spor-Loto'darekor ikramiye tutannın 33 milyar li- rayaulaşması karşısında, ıştirakçilerinhaftabaşın- dan ben Spor-Loto bayilerınin önünde oluşturduk- lan kuvruklardün de sürdü. Loto bavilerının önün- de erken saatlerden itibaren uzun kuyruklar oluş- turan iştirakçılerin çoğu, kupon bulma şansına sa- hip oiamadılar. Spor-Toto Teşkilat Müdürlüğü'nün bayilere ek kupon göndermesine karşın istekler yanıtsız kaldı (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) 1. AYAK: Grubun kalite ismi Thyp. Rising, birinciliklerine bir yenisini daha ekleyecek. 2. AYAK: Başanlı yanşlan ile dikkat ceken Topnel. giderek düzelen Nilgün 8. son yanşmda starttan tereddütlü çıkınca etki- li olamayan Abbasi, birlikte değerlendirilmeli. istikrarsız yanş- lar çıkaran Egedenizi'nden sürpnz gelebilir. 3. AYAK: İyi bir form tutan Ersin. ılk şansa sahip. Müsait ki- lolu Abone. yeni ilgililerinde hazırlanan Şivekar ve kısa süreli istirahatettirilen Tostosturan, gözönüne alınabilecekdığerisim- ler. 4. AYAK: Son yanşmda beklenen sprintini gerçekleştireme- yince başanlı olamayan Hürbatur, hazırlığında yaptığı 1600' 1.54.5-1000/1.10-400 '29.3 işiyle formunda olduğunu ka- nıtladı. Kötü koşması halinde Gaddar devreye girebilir. 5. AYAK: Son yanşlannı ölçü almadığırnız Sancar. süratli sti- li ile Boynuk ve kısa mesafede etkili olabilen Ferhat 4. bırincıli- ğin önde gelen isimleri. Başak 5 ile Canan 4, tabela için uğraş verirler. 6. AYAK: Sevdiği mesafede koşacak olan Paşam 1, çarşamba sabahıyaptığı 1200/1.21.3-1000/1.06-400/25.5 Rgalobu ile for- munda olduğunu kanıtladı. Rakip olarak idmanlannda diri gö- rünen Kaşemumkara ile son başanlı yanşı ile Yadigar 1 'i görü- yoruz. Aflenin serveti hep gündemdeydi İstanbul Haber Servisi-Emlak Bankası skandalıyla yeniden gündeme gelen *OzaI ai- lesinin malvarhğı'', Türkiye'nin siyaset yaşa- mmda 10 yıllık süreyle parti başkanı, Başba- kan ve Cumhurbaşkanı olarak "etkiH" olan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yaşadığı dö- nemde ve ölümünün ardmdan da sürekli tartış- ma konusu oldu. Özal ailesinin malvarhğı. Emlak Bankası es- ki Genel Müdürü Engin Civan'ın vurulmasıy- la ortaya çıkan ve mafya-bankacı-işadamj ve Özallar dörtgeninde çeşitli boyutlar kazanan Emlakbank yolsuzluğunda, lsviçre'deki banka- larda açılan gizli hesaplara ilişkin. Civan'ın not defterinde yazılı bulunan "Jaguar^^Gote- ha" ve "Magk Bra" şifreleriyle yeniden gün- deme geldi. "Jaguar"şifreli hesabın Zeynep Özsü'a. "Gotcha"mn Efe Özal'a, "IVÎagic BflK"m ise Ahmet Özal'a ait olduğu görüşü or- taya atılmıştı. Söz konusu şifreler arasında yeralan "Jagu- arw ın öyküsü ise şöyle gelişmişti: 1987 yıhnda, 2. Turgut Özal hükümeti dö- neminde ortaya çıkanlan "Jaguar Skandalı" Ğ>zal ailesini o günlerde zor durumda bırakmış- tı. Kamuoyunda, "JaguareT olarak tanınan ga- lerici Zeki Küçükberberin, çapkınhklanyla sosyete dünyasının tanınmış simalan arasında yer alan oğlu Mete Küçükberber. dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın kızı Zeynep Özal ile o zamanki eşi Aam Ekren'e milyarhk bir Ja- guar armağan etmış. uzun süre basmdan giz- lenen bu olay daha sonra ortaya çıkanlmıştı. Uzun süre kamuoyunda yoğun tartışmalara ne- den olan Jaguar daha sonra Zeynep Özal-Asım Ekren çifti tarafından Küçükberber ailesine ge- ri verilmişti. Zeynep Özal bir süre sonra Asım Ekren'den aynlmış, "Butikçi Adnan" olarak tanınan Adnan Güngör ile evlenmişti. '^otcha" adı ise, Turgut ÖzaPın, ABD'de gizlice satın aldığı villayla kamuoyunda uzun süre konuşulan küçük oğlu Efe Özai'ın aynı adı taşıyan sürat teknesinden geliyordu. "Sihirii Kuru" anlamına gelen "Magk Box"ın adı ise. Ahmet Özal'ın Kemal Uzan'ın oğlu Cem Uzan ile ortaklaşa kurduğu ve "Türkiye'nin ilk özel tdevTzyonu" unvanını taşıyan Magic Box'm adından geliyordu. Ancak Ahmet Özal daha sonra lnterstar adını alan Magic Box şirketin- den ve Cem Uzan ile olan ortakhğmdan aynl- mış ve Kanal 6 adıyla yeni bir özel televizyon kanalı kurmuştu. Baştarafı 1. Sayfada ortaya çıkanlar bu karanmı da- ha pekiştirdi" dedı. Adnan Gün- gör. Banque Indosuez'de neden hesap açtırma gereğı duyduğuna ilişkin sorulara yanıt veremedı. Güngör. Banque Indosuez'dekı hesaplar ıçın de "Ben bu hesap- ların varlığını daha sonra med- yadan öğrendiğim zaman hatır- ladım. düşük meblağlı olduğu için unutmuştum'' dedı. Güngör, lsviçre'deki Banque Indosuez'deki 10 bin dolar tuta- nndaki "Jaguar" şıfreli hesabın kendısıne. "Magic Box" şifrelı he- sabın eşı Zeynep Özal'a, "Gotc- ha" şifreli hesabın ise Efe Özal'a ait olduğunu Shovv TV'de Ugur Dündar'ın hazırlayıp sunduğu Arena programında açıklamıştı. Sahibi olduğu Adnan Tekstıl"ın kreasyonlarını Hılton Otelfnde düzenledıği bir defile ile sergile- yen ve bunun ardından aynı otel- de davethlere içkılı bir ıftaryeme- ğı düzenleyen Adnan Güngör, Cumhunyet'in sorulannı yanıtla- dı: - Eşiniz Zeynep Özal'ın da ara- lannda bulunduğu Özal ailesinin mafva ile ve Engin Civan'ın da adı- nın geçtiği bir kısım bürokratlar- la çıkar iüşkisi olduğuna yönelik iddialar hakkında ne düşünüyor- sunuz? Güngör: Bugüne kadar bir çok iddıa ortaya atıldı. Çok şey söylen- di. Ama başkalannın söyledıkleri benı pek de fazla ilgılendirmiyor. Semra Hanım olsun, Korkut Bey ve Yusuf Bey olsun kendılerıne belirli bir saygım vardı. Ailenin içinde bir ınsan olarak hepsıne ge- reken saygıyı gösterdım. - Özal ailesi ile ilişkilerinLan ko- puşunda bu savlar mı etken oldu? Güngör: Ben bu konularda hiç bir şey bılmiyorum. Benımbılgım dahilindeolupbiten hiç bir şey ol- madı. Olsaydı zaten bugün bura- da olmazdım. Bugün buraya ne- den gelmedıler onu da bilmıyo- rum. Gelmediler ışte. - tlişkilerinizin sürdügü dönem- lerde dikkatinizi çeken hiç bir olay olmadı? Güngör: Olay şu anda yaşanan bir olay. Bu olayların da tam ola- rak ne olduğunu. kimlerle ılişkı içensınde olduklannı bilmiyo- rum. Bu olaylar ortaya çıktığın- dan beri de zaten eşimle görüşmü- yorum. Bılmek de ıstemıyorum. - Duruşmalarda tanık olarak ifade veren eşiniz hakkındaki iddi- alar sizi iigiiendinniyor mu? Güngör: Tabıı ki değışik kay- naklardan bilgılenıyorum. En azından medyadan. gazetelerden öğrenıyorum. Bu olaylan duyduk- ça müthış sinırleniyorum. Bakın yargıya intikal etmış bir durum- dur bu. Adalet yerıni bulacak. Suçlular cezasını bulacak. Ama aüern olarak okudukça. medyadan takıp ettıkçe eşım olarak rahatsız ediyorbeni. - Bunlann doğru olduğunu mu düşünüyorsunuz? Güngör: Yapmışlar dıye bir şey yok. Etraf nasıl biliyorsa ben de o kadar bıliyorum. Fazla bir bilgım yok. Bunları yaptılar mı, yapma- dılar mı onu ben bılemem. Hâkım- ler, yargıçlar bılir. Ama ne bıle- yim eşimle beş senedır berabenz. beş senede hiç böyle bir olaya ta- nık olmadım. görmedım, duyma- dım. Ama bir adamın aılesı, eşı. kendısinden gızlı bir şekilde söy- ledığınız şekilde bu olaylara gır- mışse bunu zaten bılemezsinız. Benım de yargıya tntıkal eden ko- nularla hiç bir bağlantım, ılgim yok. - Özal ailesine ve eşiniz Zeynep Özal'a şimdiki bakış açınız nedir? Güngör: Benı ilgılendirmiyor. Ben Adnan Güngör'üm. Aılenın içındeydım ama bilmiyorum. Bu- radakı sade vatandaş ne biliyorsa ben de onu bıliyorum. Artık özal aılesı beni pek de fazla ilgılendir- miyor Zaten bir süredır ayn yaşı- yoruz. Aynlma karan almıştım. buyduğum bu olaylar karanmı pekiştirdi. - Sayın Uğur Dündar'a lsviç- re'deki Banque Indosuez'deki he- saplardan. "Jaguar" şifreli olanın kendini/e. diğeıierinin ise eşiniz Zeynep Özal ile Efe Özal'a ait ol- duğunu açıkladınız. Güngör: Sayın Uğur Dündafa açıkladığım gıbi o zaman bu he- saplar açıldı. Zeynep ile Isvıçre'ye gittığımızde ben de bir hesap aç- tırdım. .Ama bunun miktan zaten 10 bin dolar bir şeydi. O tarıhten bu yana da hiç bir hareket olmadı bu hesapta zaten Benden bunun mıktannı 50 bin dolara çıkarmam ıstendı fakat ben böyle kalmasını uygun gördüm. - Bu söyledikleriniz, Özal ailesi ile ilgili öne sürülen savlar konu- sunda bir şey bilmediginize yöne- lik açıklamalannızla çelişmiyor mu? Güngör: Ben bu hesapların v ar- lığını daha sonra medyadan öğ- rendigım zaman hatırladım, düşük meblağlı olduğu ıçın unutmuştum. Herkesin hesabı olabılir. Bunda bir şey yok. - tsviçre'deki Banque Indosu- ez'de eşiniz Zeynep Özal ile neden şifreli bir hesap açma gereğj duy- dunuz? Güngör: Onlann neden bu he- sapları açtırdığmı bılmiyorum. Bana gelince buna yanıt \ermek ıstemiyorum. Hadı gelın ıftar ya- palım. Gizli hesap ANAP'ta sıkuıtı \arattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Özal ailesinin Engin CKan'la bağlantısı, ANAP'ta sıkmtı yarattı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Barhan Kara, TurgutÖzal' ın çocukla- n Efe ve Zey nep in Isviçre bankalanndaki şifreli hesapla- nyla, Civan baglantısının or- taya çıkması üzerine," Yapok- lan yasadışıysa, devlet yakala- nnayapış5in''dedı Kara, "Biz rahmetli Ozal'ın fikirlerine sa- hip çıkiyoruz. Yanındakilere sahipçıkmadığunçn her firsat- ta dfle getirdik" diye konuştu. ANAPlideri MesutYılmazda, daha önce Cjvan olayı patlak verdiğinde, Özal'ın yakmlan- nı kesinlikle savunmay acakla- nnı söylemişti. OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafı I. Sayfada birleşme gerçekleşirse, Tür- kiye'de terazinin kefesine demokratikleşme yönünde bir ağırlık konabilecektir. Iç ve dış siyasetin gelip tı- kandığı yerde, Türkiye'nin ıçine düştüğü açmazdan kurtulabilmesi ve dış âlemin kuşatmassnı yarabilmesi için demokratik güçlerin el ele vermesinden gayrı bir yol görünmüyor. Solda birleşme ve bütünleşme, sosyal de- mokrasıden de önce 'acil' bir önkoşul niteliğine dönü- şen demokrasi açısmdan değerlendirilmelidir. Ikı partinin ortaklaşa sap- tadığı genel başkan adayı olan Hikmet Çetin'in omuz- larına ağır bir görev yüklen- mektedir. Birleşmenin 'zoraki nikâh' olmaktan çıkanlması, içe dönük hesapların bir yana bırakılarak örgüt çalışmaları- nın dışa dönük duruma geti- rilmesi, sanıldığından daha güçtür. Ancak kamuoyu, sabrının son kertelerine gelmiş bir durumda, gözlerini bugünkü ortak kurultaya çevirmiştir. Türkiye, tarıhsel bir döne- mece geldiğinden bu kurul- tay da tarihsel bir içerik ka- zanıyor.. Sosyal demokrat- lar, bu bilince erışip erişme- diklerinın sınavından bir kez daha geçecekler... Ocağın 28'inde yapılan sı- navda bütünlemeye kalmış- lardı. Bu kez, halktan ne not alacakları, tutum ve dav- ranışlarına bağlıdır. • • • Ozallar'ın hesaplan • Baştarafı 1. Sayfada diğûnb Salih Güngör'ün hazır- layacağı ve bize sunacagı raporu okuduktan sonra soruşturma başlatma veya başiatmama ka- rannı verecegiz. Şu aşamada yii- rütülen kesinlikle bir soruştur- ma değil. Biz bu rapordan sonra hareket tarzımıza karar verece- Iddıalan ortaya atanlann ifa- delerinin alınıp alınmayacağı so- rusuna "Yeni isimieıie ilgili şu aşamada işlem yapılmıyor" diye yanıt veren Bılgin, Cıvan'a ait olduğu belırlenen ajanda. notlar veyazılann neden MaliŞube'ye gönderildiği sorusuna ise "Çün- kü onlar bu işin uzmanı. EUeri- nin altında tercümanlan var, uz- manlan var" dedi Salih Güngör"ün kendi başına hareket etmediğını vurgulayan Bilgin. sav cılığın talimatı olma- dan Güngör'ün herhangi bir iş- lem yapmadığını söyledi. Avni Bilgin. ortaya çıkan ye- ni gelişmelerle ilgili olarak ken- disinin başkanlığında bir "savcı- lar kurulu' oluşturulacağını di- le getirdi. Bu kurulun üyelerinin adlan- nı açıklamaktan kaçınan Bilgin. "Benim başkanlıgımda olacak. Bir savcı arkadaşımızın ismini tespit ettik. ama üçüncü savcıyi henüz belirlemedik"" dedı. Firar etmisti Nejat Daş Romanya'da yakalandı Haber Merkezi - Akdeniz'de 14 ton uyuşturucu yüküy le yaka- lanan "Lucky-S" gemisiyle ilgi- li davanın firari sanığı Nejat Daş. Romanya'da yakalandı. Daş'ın Romanya'dan Türki- ye'ye iadesini sağlamakamacıy- la Ankara"dan ıkı emniyet yetki- lisi Romanya'ya gitti. Interpol'ün takibe aldığı Daş'ın. Rumen polısinin yaptığı operasyonda birkaç gün önce ya- kalandığı, ancak kimliğinin ke- sinleştirilmesi amacıyla olayın açıklanmadığı öğrenildi. Duruşmaya katılmak amacıy- la SinopCezaevi'nden Istanbul'a getirilen Nejat Daş, Laleli'de. ya- nındakı jandarmalan atlatarak ortadan kaybolmuştu. Daş. Lucky-S davasında 30 yı- la kadar hapis istemiyle yar- gılanıyordu. 6 Çok OzeF uyuşturucu operasyonu _ İSTANBLL(AA)-ShowTV'deyayımlanan "Çok Özel" adlı programın sunucusu İdil Çeliker ile eşı Ümit Çeliker, Kurtuluş'ta bir satıcıdan kokaın alır- ken yakalandılar. Operasyonda. kokaın satıcısının da aralannda bulunduğu 14 kışı daha suçüstü ele geçı- rildi. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nden alınan bılgıye göre. bir ıhbar üzerine uyuşturucu pıyasasın- da "DoktorZeki" olarak tanınan Zeki Er'ın. Kurtu- luş'takı bir apartmanın 4. katında uyuşturucu sattı- ğı belırlendı. Önceki akşam saat 21,00'de operasyo- na başlayan narkotik polıs. bıryandan alıcı gibı dav- ranarak kokaın satıcısı Zckı Er ile bağlantı kurarkcn diğer yandan da bu kişıden kokain satın alanları ız- leyerek sokakta yakaladı. Operasyon sabaha karşı sa- at 04.00'te tamamlandı. Polisın operasyonundan habersız olarak geceya- nsı apartmana gelerek "DoktorZeki" adıyla tanınan Zekı Er'den 7.5 mılyon lıra karşılığında 1.5 gram ko- kaın satın alan İdil Çeliker ile eşi Takvım Gazetesi YaznşlenmüdürlerindenLmıt Çeliker degözlemal- tına alındılar. Operasyonda ayrıca. satıcı Zekı Er ılc bu kişıden uyuşturucu satın alan 13 kişı de üzerlenndekı yak- laşık 30 gram kokainle birlikte yakalandılar. Operas- yonla ılgılı soruşturnıaya devam edılıyor.