28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ARALIK 1995PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Defter tasdîkinde son 3 hafta • Ekonomi Servisi - Istanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşav irler Odası Başkanı Yahya Ankan. esnafın yıl sonundan önce meslek odalanna üye olmalannı. eğer üye iseler. bağlı oîduklan meslek odalanna giderek "sicil tasdiknamesi" almalannın yasal zorunluk olduğunu hatırlatti. İSMMMO Başkanı Ankan. yaptıgı yazılı açıklamasında. "Üye olmayan esnafın da kendi çıkarlan adına zor durumda kalmamak için biran önce üyelik başvurusunda bulunması gerekmektedir" dedi. Prof. Erem Pazarlama Derneği Başkanı B Ekonomi Servisi - Türkıye'nin dünya ekonomisı ile bütünleşmesi sürecinde ve AB ile gümrük birlığıne giriş aşamasında çok önemli bir rolü olan pazarlama biliminin Türkiye'de daha iyi uygulanabilmesi amacıyla kurulan Türkiye Pazarlama Derneği'nin 3. Olağan Genel Kurul toplantısı yapıldı. Marmara Ünıversıtesi Rektörlüğü Konferans Salonu'nda yapılan olağan genel kurul toplantısında Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Prof Dr. Tunç Erem yeniden seçildı. Lastik södeşmesi olumlu havada • İZVIİT (Cunıhuriyet) - Izmitin Köseköy bölgesinde kurulu Goodyear. Pirelli ve Brisa ile Adapazan bölgesinde kurulu Goodyear lastik fabrikalannda toplam 3 bin 114 çalışan adına sürdürülen toplusözleşme görüşmeleri olumlu bir havada geçiyor. Lastik-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı tsmaıl Gürel. işverenlere ilettikleri ortalama 60 maddede Pirelli'de 34. Brisa'da 29. Goodyear'da ise 31 "inde anlaşmaya vardıklannı söyledi. ABD'nin gözünde Türkiye, büyüyen ülke' • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Türk-Amenkan Işadamlan Derneği Başkanı. eski Pamukbank Genel Müdürii Bülent Şenver, Türkiye'nin ABD tarafından 10 '"büyüyen ülke" arasında görüldüğünü. ABD firmalarının ülkemizde distribütör ve acente arayışı içine girdiğini söyledi. Gümrük birliğinin Türkiye'ye yarar sağlayacağını kaydeden Şenver, bu gelişmeler ışığında bankacılık sektörünün değişim geçireceğini belirtti. Türkiye bilgisayarda sınıtta kaldı • ANKARA (ANKA)- Türkiye, telefon ve televizyon kullanımı oranında dünya ortalamasını yakalarken bilgisayar kullanımında sınıfta kaldı. Dünya Telekomünikasyon Birliği'nin (ITU) verilerine göre 1994 ortalamasında 100 kişiye düşen PC sayısı 1.1 ile dünya ortalamasının oldukça altında gerçekleşti. Gelişmiş ülkeler ortalamasında 18.7 gelişmekte olan ülkelerde 0.7 olan bu sayı. dünya ortalamasında 4.3 düzeyinde bulunuyor. Yurtdışı sermaye 1 milyon dolar • ANKARA(ANKA)- Yurtdışma ihraç edilen Türk sermayesi 1 milyar dolara yaklaştı. Yurtdışında faaliyet gösteren Türk firması sayısı 498'e, sermaye tutan da 954.3 milyon dolara ulaştı. Ülkelere göre sermaye ihracında Ingiltere 160 milyon dolarla ilk sırada bulunuyor. Bu ülkeyi 142.1 milyon dolarla Almanya. 131.2 milyon dolarla Kazakistan. 98.6 milyon dolarla ABD izliyor. Lüksemburg 80.7 milyon, Hollanda 77.2 milyon, tsviçre 51.3 milyon dolarla en fazla sermaye ihracı gerçekleştirilen ülkeler arasında yer alıyor. Hazine bileşik yüzde 170'lere varan faizlerle rantiyeyi zengin ederken, kamu çalışanı havasını alıyor Işçiden hükümete zorunlu kredi AHMET ÇELİK Hazine pıyasadan yüzde 170'lere varan bileşik faizlerle para toplamaya çalışırken. işçiyeödemesi gereken toplusözleşme fark- lannı ödememekte direnen hükümet. 30 tril- yon lira tutarındaki farkı faizsiz kredi gibi kullanıyor. Toplupazarlık süresince yan öde- me ve ücretlere yansımayan zam önerileri konusunda taviz \ ermeyen, birikmış alacak- lara enflasyon farkı isteyen. ancak daha son- ra, farklan makul sürelerde ödemeyi taahhüt eden hükümete "Evefdıven Türk-lş ise ge- nel kurul telaşında. Toplusözleşme farkJannın sadece döner sermayeli bazı kamu işyerlerinde ödendiği. bazı işyerlerinde ise farklara mahsuben avanslar dağıtıldıği belirtilirken. Köy Hiz- metleri çalışanlan ise değil farklann, ıİcrami- yelerin bıle ödenmediğini behrtiyorlar. • Hükümet, 30 trilyon lira tutanndaki kamu toplusözleşme zam farklannı geciktirip faizsiz kredi gibi kullanıyor. Birikmiş alacaklara enflasyon farkı isteyen. ancak daha sonra, farklan makul sürelerde ödemeyi taahhüt eden hükümete "Evet" diyen Türk-lş ise genel kurul telaşında. Hükümetin seçim derdine. sendikalann da koltuk derdine düştüğünü belirten kamu işçileri. farklann bir an önce ödenmesini is- tiyorlar. Işçi başına net fark alacağını 40-45 milyon lira olarak hesaplayan sendikacılar toplam rakamın 30 trilyon İirayı bulduğunu belirtiyorlar. Hükümetle işçiler arasında yapılan toplu- sözleşme görüşmelen. yaklaşık 1.5 ay süren grevlerden sonra Türk-lş'le 15 kasım. Kak- Iş'lede 17 kasım tarihindeimzalandı. Birin- ci yılın ilk 6 ayı için yüzde 16 ve ikinci altı ayı için yüzde 16 zam alan işçiler. ikinci yıl birinci altı ay için 18, ikinci altı ayı için de yüzde 20 zam aldı. 1 Ocak 1995 tarihinden geçerli olan söz konusu sözleşmeler gereği Î.5 aylık grev süresi dışındaki 10 aylık dö- nemın maaş farklannı almaları gereken ış- çilere henüz ödeme yapılmadı. Harb-Iş'in örgütlü olduğu i^yerlerindeki işçilerin fark alacakları ödenirk'en. bazı kamu işyerlerin- de ise fark alacaklanna mahsuben 5 ile 10 milyon lira arasında değişen miktarlarda kü- çük avanslar ödendi. Hükümet ile sendika- lar arasında imzalanan sözleşmelerin kâğıt üzennde kaldığını belirten tskenderun De- mir-Çelik"teörgütlüÖzçelik-lş Sendikası ts- kenderun Şube Başkanı Nihat Kıymaeı, sözleşmeden doğan haklarını almak için uğ- raştıklannı belirtti. Bölge mıllet\ekillen ara- cılığı ile De\ let Bakanı Aykon Doğan. Ener- ji Bakanı Şinasi Altıner ve Devlet Bakanı Necmettin Cevheri'den rande\u almaya ça- lıştıklannı belirten Kıymacı. kasalann'da pa- ralan olan işyerlerindeki ödemelerin kısmen vapıldığını söyledi. Kıymacı. Türk-lş'e bağlı işyerlennin bü- vük kısmında henüz ödeme vapılmadığını kaydettı. Kıymacı. ödemelerin neden yapıl- madığını ise "Özellikle kamudaki demir-çe- lik işietmekrinin kendi kaynaklanyla işçile- rin zam farklannı karşdaması mümkün de- ğil. Devletin kavnak aktarması gerekiyor. Kaynak Hazine'de ama. Başbakan'ın imza- sı şart. Başbakan ise ödemelerin 1996"ya kal- ması için çalışıvor" şeklinde açıkladı. Toplam 11 çimento ve seramik tesisinin özelleştirme ihalesine 51 teklif geldi Herkes çimento fabrikalarının peşinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yatınmcılar. özelleştirilmek üzere blok olarak satışaçıkanlan "7 "si çimento.4'ü de seramik \e refrakter fabrikası ol- mak üzere 11 tesise büyük ilgi göster- Özelleştirme Idaresi'nden yapılan açıklamada. baş\TJrusu 1 arahkta sona eren çimento. seramik ve refrakter fab- rikalan için 51 önerı alındığı bildiril- di. Açıklamada. fabnkalara öneri ve- renlerarasında Rumeli Holding. Yibi- taş, Oyak, Cıngıllı Holding. Zeytinog- lu Holding. Hacı Ömer Sabancı Hol- ding. SET Group Holding gibi kuruluş- lann olduğu belirtıldi. Ordu Yardımlaş- ma Kurumu'nun (OYAK) Gama En- düstri Tesısleri tmalat ve Montaj AŞ ile birlıkte ihalelere girdiği kaydedilen açıklamada. 11 fabrika için verilen önerıler şöyle sıralandı: 9 Elazığ Çimento San. TAŞ: Isko Tekstil \e Ticaret AŞ. Katsan San.ve Ticaret. Oyak-Gama Endüstri Tesisle- ri Imalat ve Montaj AŞ. Yalçın lthalat thracat Gıda Sanayii ve Ticaret Limi- ted-Açık Inşaat Sanayii \e Lımited, Tel-Sibor Spiral Tel ve Boru Sanayii AŞ. Yibitaş Holding AŞ, Temson Son- dajcılık Inşaat Taahhüt Tic. ve Sanayii Ltd. Şirketi-Gıyasertin Demirtaş. # Ergani Çimento Sanayii TAŞ: • Fabnkalara öneri verenler arasında Rumeli Holding, Yibitaş. Oyak. Cıngıllı Holding, Zeytinoğlu Holding. Hacı Ömer Sabancı Holding, SET Group Holding gibi kuruluşlar bulunuyor. Sanko Tekstil Sanayii ve Ticaret AŞ, Sema Sanayii ve Ticaret. Günsiad tn- şaat Sanayii ve Ticaret AŞ. •Gümüşhane Çimento San. TAŞ: Prekon Inşaat San. ve Tic. AŞ. Kale Uluslararası Ticaret ve Nakliye AŞ. 0 Kars Çimento Sanayii TAŞ'ye. Sema Sanayii ve Ticaret. Lütfii Yüce- lik, Tel-Sibor Spiral Tel ve Boru Sanayii AŞ, Çimentaş Izmir Çimento Fabrikası TAŞ, Karstaş AŞ olmak üze- re toplam 5 öneri yapıldı. Ancak Kars- taş AŞ'nin önerisi, teminat mektubu eksik olduğu için geçersiz sayıldı. 0 Kurtalan Çimento Sanayii TAŞ: Çimentaş tzmirÇimeto Fabrikası TAŞ. Katsan Sanayii ve Tic.Şirketi. 0 Edirne-Lalapaşa Çimento Sanayii Ticaret AŞ: Mak-Yol Inşaat Sanayii Ti- caret AŞ, Kayalar Bakır Alaşımlar Sanayii ve Ticaret AŞ. Çimentaş Izmir Çimento Fabrikası TAŞ. Cıngıllı Hol- ding AŞ, Akın Holding AŞ. Hacı Ömer Sabancı Holding AŞ. Isko Tejcstil Sanayii ve Ticaret AŞ. Rumeli Çimen- to Sanavii ve Ticaret AŞ. Edirne Tica- ret ve Sanayii Odası. Agretaş-Agrega Inşaat Sanayii Ticaret AŞ, Set Group Holding AŞ. 0 Van Çimento TAŞ: Rumeli Hol- ding AŞ, Aktaş Akaryakıt Sanayii ve Ticaret. OYAK-Gama Endüstri Tesi;-- leri Imalat ve Montaj AŞ, Yılmaz Buğ- day-HaydarKartal, Çimentaş IzmirÇı- mento Fabrikası AŞ. Tel-Sibor Spiral Tel ve Boru sanayii AŞ. Teksko Giyim Sanayii< e Ticaret AS. 0 Bozüyük Seramik Sanayii TAŞ: Ibrahim Polat Holding AŞ, Nuh Çi- mento Sanayii AŞ. Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası. Rumeli Holding AŞ. Termal Seramik Sanayii ve Ticaret AŞ Çebitaş Demir Çelik Endüstrisi AŞ. 0 Filyos Ateş Tuğlası Sanayii TAŞ Tel-Sibor Spiral Tel ve Boru San. AŞ. 0 Konya Krom Magnazit Tuğla Sanayii ve Ticaret AŞ: Tel-Sibor Spi- ral Tel ve Boru Sanayii AŞ. Konya Bir- lık. Kuzey Anadolu Madencilik Tu- rızm Ticaret AŞ. Rumeli Holding AŞ. Zeytinoğlu Holding AŞ. 0 Yanmca Porselen Sanayii TAŞ: Tel-Sibor Spirai Tel ve Boru Sanayii AŞ. Ibrahim Polat Holding AŞ ve Ba- şer Holding AŞ. 7 çimento fabrikasının satışına büyük ilgi gösteriliyor. Orman Mühendisleri Odası bölgesel özelleştirme istedi ORÜS'e Karabük modeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TMMOB Onrian Mühendisleri Odası. Başba- kan Tansu Çilkr'den. özelleş- tirme kapsamında bulunan Orman Ürünleri Sanayii AŞ'nin (ORÜS). Karabük De- mir Çelik örneğinde olduğu gibi. oda önderliğinde işçi. memur ve yöre halkının oluş- turacağı bir şirkete devredil- mesi istemınde bulundu. Orman Mühendislen Odası Başkanı Salih Sönmezışık. Başbakan Tansu Çiller'e gön- derdiği dilekçede, ORÜS için gerçekleştirilen son ihalenin iptal edilmesini istedi. Dilekçede. ORÜS'ün Or- man Bakanlığı'na devredil- mesini ve özelleştirilmemesi- ni isteyen Salih Sönmezışık. "Devietimizin polirikası gereği mutiaka özelleştirilmesinde di- retiliyorsa, Karabük örneğin- de olduğu gibi. bu knrumun. odamızın önderliğinde işçi, memur, yöre halkı ve üyemiz mühendislerinden oluşturula- ORUS ÇilkrMn elinde. cak şirkete devredilmesini ve- ya takdir edeceğiniz bir bedel- le satılmasını teklif ediyoruz" dedi. Sönmezışık. ORÜS'ün oluşturulacak sözkonusu şir- kete v erilmesi durumunda. ku- rumdan işçi çıkanlmayacağı, ülke ormanlarının genişletil- mesine katkı sağlanacağı ve araştırma-geliştirme hizmetle- • Orman Mühendisleri Odası Başkanı Salih Sönmezışık, Başbakan Tansu Çiller'e gönderdiği dilekçede. ORÜS içln gerçekleştirilen son ihalenin iptalini ve tesislerin kendi önderliklerinde kurulacak bölgesel halk ortaklığına devrini istedi. rineağırlık verileceği taahhü- dünde bulundu. ORLS'ünyok pahasına elden çıkarılmak is- tendiği halde. sektörde bu ku- rumudeğerini vererek satın al- mak isteyen alıcının bulunma- dığını savunan Sönmezışık. dilekçenin bir örneğini de Özelleştirme ldaresi Başkan- vekili Metin Ercan'a nönder- di. Üç tesis, iki arsa satılacak Turistik özelleştirme için teklifler toplandı ANK.AR.A (AA) - Özelleştirilmek üzere satışa çıkanlan Turban'a ait 2 tesıs ve bir arsa ıçın lü. Malıye Bakanlığf na ait dinlenme tesisi için 2. TDİ've ait Çırağan arsası için de 7 teklif alındı. Söz konusu tesis ve arsalann satışı için 1 kasımda açılan ihalelere teklif verme süre>i 1 arahkta dolmuştu. Özelleştirme ldaresi nden yapılan açıklamaya göre. Turban llıca Moteli için 8. Turban Elmadağ Dağ Evi için 1. Turban Küçüksu (Istanbul) arsası için 1. Vlalıye Bakanlığı Karahayıt (Denizlı) Dinlenme Tesislerı için 2. TDİ Çırağan arsası (İstanbul) için 7 ayrı teklif alındı. Çırağan arsasına talip olanlar arasında Türk Ekonomi Bankası da yer alıyor. Açıklamaya göre. Özelleştirme tdaresi'nce. bu tekliflenn bırön değerlendirmesi yapılacak. Daha sonra teklif sahipleri belirli bir program çerçevesınde pazarlık görüşmelerine çağnlacak. Özelleştirilmek üzere satışa çıkanlan tesıs \e arsalara alınan teklifler şöyle: Turban llıca Moteli: Refık Etvemez. Oden Inşaat Turıznı AŞ. \urettin Küncülü (Güçlü Şirketler Grubut. Yılmaz Inşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi. Nimeks Tanm Ürünleri Ihracat lthalat Pazarlama ve Ticaret Sanayi AŞ. Nihat Yazıcı. Egebank. Mutlu Petrol Motorlu Araçlar AŞ Turban Elmadas Dağ Evı: Nathaş Turizm Inşaat Sanayi ve Ticaret AŞ Turban Küçüksu Arsasi: Halis Toprak. Maliye Bakanlığı Karahayıt Dinlenme Tesısleri: Yılmaz Inşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi. Lena Inşaat Sanayi Turizm Ticaret Limited Şirketi. TDİ Çırağan Arsası: Yılmaz inşaat Taahhüt ve Ticaret AŞ. Mehmet Emin Eren (Gazala Tekstil). Sıte Turizm Ticaret Inşaat Sanayi AŞ. Tavusbay Metal Sanayi ve Ticaret AŞ. Sarsılmaz Av ve Spor Sil. Tic AŞ. Türk Ekonomi Bankası. Seyit Eresin. ÇBFTÇI DOSTU SADULLAH USUMI Zeytinyağı 500 bin liraya koşuyor!... I ki milyona yakın zeytinyağı üretici- si ne yazık ki bu yıl da sevinemedi. Çünkü, bir "yokyılı" daha yaşaya- cağız. 1994 yılında zeytinyağı rekol- tesi 160 milyon kiloyu bulmuştu. 1995 için yapılan tahminler ise 50 milyon kilo- yu geçmiyor!.. Hele, dünyanın en kaliteli zeytinyağını üreten Ayvalık, Burhaniye, Edremit ve Küçükkuyu yörelerinde zeytın yok dene- cek kadar az. Onbinlerce üretici belki de kendi evinin ihtiyacını karşılayamaya- cak!.. Türkiye'de zeytin ağacının yapısı ge- reği bir yıl çok, ertesi yıl az ürün ahnır. Dünya ülkeleri geliştirdikleri teknoloji ile her yıl aynı ölçude ürün almayı başardık- ları halde, biz hâlâ zeytin ağaçlannın ka- derini degiştiremedik. Üstelik "yokyılla- n"dahadaçoğaldı... 1980 yılından önce üreticiler, bollukyıl- larında sağladıklan gelirie yok yılını da geçiştirebilirdi. Yani bir yıllık gelirie iki yıl geçinebilirdı. Ancak, geçen yıl 10 yıldan beri gorülmemiş bir bolluk olduğu halde, üretici para kazanamadığı için önümüz- deki aylarda ne yiyip içeceğini, işlerini nasıl yürüteceğini daha şimdiden kara kara düşünmeye başladı. Zira, geçen yıl maliyeti 45 bin İirayı geçen zeytinyağını 35 ile 40 bin liradan satmak zorunda kal- dı. Daha sonra fiyatlar 100 bin liranın üs- tüne çıktı ama, artık üreticinin büyük ço- ğunluğu elindeki zeytinyağını satmıştı... Sanayıci ve tuccann 35 ile 40 bin lira- dan başlayarak 100 bin liraya kadar al- dığı zeytinyağı şu sıralarda marketlerde 300 bin liradan satılıyor!.. Böylece hem üreticinin hem de tüke- ticinin trilyonlarca lirası sanayici ve tüc- carın kasalarına aktarılmış oldu. Bu haksızlığın sorumlusu Tansu Çiller hükümetidir. Bu yıl da aynı uygulamalar devam ederse, gene üretici ve tüketicinin trilyonları sana- yici ve tüccarın kasalanna akacaktır. Halkımız da yenı ürün zeytinyağının kilosunu 500 bin liradan yiyecektir. Göz göre göre bu kadar bü- yük haksızlıklar veya vurgun- lar nasıl oluyor? Açıkça söylemek gerekirse. özel sektör kendi başına böy- lesine bir düzeni yürütemez... Mutiaka devlet desteği gere- kir. Nitekim. 1980 yılına kadar üreticiyi detüketiciyi de koru- yabilen bir sistem vardı. 1980 ihtilali ile birlikte ışbaşına ge- len hükümetler, Atatürk dö- neminde başlatılan koopera- tifçiliğe darbe vurdu ve üreti- ci ile tüketiciyi özel sektöre karşı korumasız bıraktı... Ör- neğin, 1934 yılında Atatürk'ün emri ile kurulan TARİŞ 1980 yılına kadar zeytinyağı piya- sasında fiyat dengesi oluştu- ruyordu. Ureticiden zeytinya- ğını dünya piyasalanna uygun bir fiyatla topluyor, üzerine çok az bir kâr koyarak iç pi- Azalan zeytin ağaçları zevtinvağı fıvatlannı vuracak. yasaya veriyordu. Böylece, sanayici ve tüccar da hem alım yaparken hem de satarken TARİŞ'in fiyatlannın dışına çıka- mıyordu... 1980 yılından sonra sanayici ve ihra- catçı tüccar ile işbırliği yapan hükümet- ler, diğer tanm satış kooperatiflerı gibi TARİŞ'İ de etkisiz hale getirdi. Birlıklerin yönetimine tamamen el koydu. TARİŞ de dahil olmak üzere hepsi bilinçli olarak yüksek faizli kredilerle batağa sürüklen- di... Buna karşılık. sanayici ve ıhracatçı son derece düşük faizli kredilerle destek- lendi. Hatta, bazı kuruluşlar sıfır faizli kre- dilerle kurtanldı... TARİŞ mali açıdan güç- süz kalınca, zeytinyağı piyasası tama- men özel sektörün eline geçti... TARİŞ, zeytinyağı bile alamâdT TARİŞ mali açıdan guçsuz kalınca, zeytinyağı piyasası tamamen özel sek- törün eline geçti. Örneğın. 1994 yılı zey- tinyağı rekoltesi 160 milyon kilo idi. Çil- ler kredi musluklannı kestirince TARİŞ bunun ancak 5 milyon 586 bin kilosunu alabıldi. ihracatı da 4 milyon 322 bin 694 kiloda kaldı. iç piyasaya sadece 1 milyon 263 bin 406 kilo verebildi... Sanayici ye ihracatçı ise aynı piyasa- dan 114 milyon 214 bin kilo zeytinyağı alımı yaptı. Bunun 58 milyon 310 bin 260 kilosunu ihraç etti. 55 milyon 903 bin ki- losu da iç piyasada satılıyor. Geçmış yıllarda rekolte 50 ile 60 mil- yon kilo bile olsa, TARİŞ bunun 25 ile 30 milyon kilosunu alır, hem iç piyasalarda hem de ihracatta etkili olurdu. Ne üreti- ci malınıucuza satmak zorunda kalırdı... Ne de tüketici yüksek fiyatlarla yerdi!.. 1994 yılında TARİŞ'in etkinliği olabil- seydi. üretici zeytinyağını 35 ile 40 bin li- ra yerine, kampanyaaçıldığıandan itiba- ren 80 ile 100 bin liraya satacak ve para kazanacaktı. Tüketici de zeytinyağını 300 ile 350 bin lira yerine belki de 200 bin li- raya yiyebilecekti. Sanayici ve tüccar da hakkı olduğu kadar kârını yapabilecekti. Getişmeler yine kuşku vericr 1995-1996 yılı zeytinyağı piyasası kısa bir süre önce açıldı. TARİŞ 5 asit zeytin- yağını 170 bin liradan alıyor. Tüccarın fi- yatlan 160 bin lira civannda. Yemeklik ka- liteli yağlar da 220 ile 225 bin liradan gidi- yor. Ama, sorunlar asıl TARİŞ'in parası bit- tiği zaman ortaya çıkıyor... Eğer,,hükümet yeterli kredi desteği sağlamış olsaydı, TA- RİŞ. alım fiyatlannı 200 bin liradan başla- tabilirdi. Ayrıca, kampanya bitene kadar alımlara devam edeceği için sanayici ve ihracatçı da aynı paralan ödemek zorun- da kalacaktı. Buna karşılık, elinde bol miktarda ürün olacağı için TARİŞ iç piyasayı besleyebi- lecek ve tüketicinın de, zeytinyağını daha ucuza yemesıni sağlayabilecekti... TARİŞ'in bu etkinliği kurabilmesi için 800 milyar lira düşük faizli krediye ihtiya- cı var. Hükümet bu krediyi sağlarsa her şey yolunda gider. Aksi olursa. ureticı gene perişan olur, tüketici de zeytinyağını 500 bin liradan yemek zorunda kalır... IŞÇIMNEVRENİNDEN ŞUKRAN SONER 68 Ruhu mu Hortluyop? Fransa'da ardı arkası kesilmeyen grevler, "68 ru- hu mu hortluyor" sorusunun sorulması, bu doğrul- tuda değeriendırmelerin yapılmasını getirdi. Fransız parlamentosunda çok büyük çoğunluğa sahip hü- kümet, kendi iktidanna son verme, istıfa etme nok- tasına sürükleniyor. Her alana yayılan grevlere son verebilmek üzere, örneğin üniversitelere yönelik önemli reformları içe- ren bir paket kabul ediliyor. Hükümetin eğitim har- camalanndaki kısıtlamalardan vazgeçmesi, yeni öğ- renci ve öğretim üyeleri için olanak yaratması, öğre- tim üyeleri veöğrenci sendikalannın uzlaşmaları için yeterli olmuyor. Hükümetin, bir bütün olarak insana aykırı, sosyal deviet ilkelerinden sapma niteliğindeki paketinin tü- münden vazgeçmesi isteniyor. Bize yeni dünya düzeni olarak yutturulan yeni sö- mürü düzenine karşı Batı demokrasıleri içinde ilk önemli başkaldırı yaşanıyor. Çokuluslu şirketler, dünya fınans güçlerı, çıkarlan doğrultusunda, "önce ekonomi"sloganı ile uygula- nan, sosyal devlet ilkelerinden sapma. işçi hakların- dan kırpma programlara karşı 1980'li yıllarda Ingiliz İşçi Sendıkalan ve işçi Partisi'nin verdiğı mücadele yeterince güçlü, caydırıcı olamamıştı. ispanya Sendikacılık Hareketi'nin genel grevi, iş- çi aleyhine paketin uygulanmasını bir ölçüde durdu- rabilmiş, dünyadakı genel eğılim değişmemiştı. Bugünlerde sermaye cephesinin uzmanlarının kendi ideolojilerıne dönük ilginç yorum ve uyarıları- na tanık oluyoruz. Enflasyonun ücretleri aşağı çeke- rek önlenmesi politıkalan geçerliliğinı yitirmeye baş- ladığından, en azından uygulanmaşansını yitirmek- te olduğundan söz ediliyor. Gerek azgelişmiş ülke- ler, gerekse gelişmekte olan ülkelerde sürekli çalışan- ların haklarından, ücretlerinden indidirimleryapılarak enflasyonun hızının kesılmesı şansının kalmadığı vur- gulanıyor. Gelişmiş ekonomilerde enflasyonu da aşağı çek- mesıne karşın, çalışanların, devamlı tek yanlı özveri ve başka alanlardaki israfın önlenmemesine karşı is- yan noktasına geldikleri belirtıliyor. Sonuçta çalışan haklanna el atma döneminın tıkanmakta olduğu anımsatılıyor. Azgelişmiş ülkelerde ve Türkiye'de ise zaten çalışanların aşın özverisinin sonuçta enflasyo- nun ateşini düşürmediği ve daha fazla ücret düşür- me, özveri koşullarının kalmadığı açıklanıyor. Gazete, televizyon haberlerinden merakla Fran- sa'daki büyük işçi grevı, sonuçları ile ilgili gelişme- leri izlemeye çalışırken, bir yandan da Türk-lş Genel Kurulu nedeni ile sürekli bizim sendikacılarla birtik- te oluyorum. "Ahmet gitsin, Mehmet gelsin, onun toplusözleşmedeki ihaneti, suçu daha büyüktü; di- ğerinin serveti, yolsuzluklan, ayıpları daha büyük..." kördüğümü içinde, genel kuruldan, kazanan ittifak içinde olma çabasının ötesinde, başka şeylerle ilgi- lenenine, Fransa'da olup bitenleri merak edenine rastlamadım. Sanki uzayda gibiler. Türk-lş Genel Kurulu'nun ko- nuğu olarak dünya ve Avrupa sendikacılık hareke- tinden gelmiş konuklarla da konuşuyorum. Onlar da hem Türk sendikacılık hareketınin güncel sorunları- nı, gelişmeleri bütün aynntıları ile öğrenmeye çalışı- yorlar, hem de Fransa'daki kavgayı, kendi gelecek- lerinin, kavgalarının, haklarının bir parçası olarak gö- rüyorlar. Sendikal dayanışma, nezaket gereği yorum yap- mamakta büyük özen gösteriyorlar, ancak Türk sen- dikacı dostlarını yadsıdıklarını. onlann işçiden, sen- dikalizmden kopuk, dejenere olmuş bir kimlikle yap- tıkları kavgaların konularını hiç anlayamadıklarını, olup biteni kavrayamadıklannı da gözlememek ola- naksız. Sovyetler Birliği. Doğu Bloku'nun parçalanmasın- dan sonra. Batı cephesinde. dünyada, "küreselleş- me. tek pazar, yeni dünya düzeni" adına yaşanan, Uluslararası Çalışma Örgütü genel kurul tutanakla- nna geçen sözcüklerle, "sosyal damping. 18. yüz- yılın ilkel kapıtalizmıne dönüş" süreci. bizim sendı- kacılanmız henüz fark etmemiş olsalar da sallanma- ya başlamış bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde daha az, azgelişmişlerde ve bizde çok ağır olarak yaşanan kit- lelerin sendikasızlaştırılması, işsizlik, ücretlerin aşa- ğı çekilmesi, yoksullaştırma ile ülkelerin, ekonomı- lerin geçicı krizlerini atlattıkları. ancak kurtulamadık- ları kanıtlanmış oluyor. İnsanlığın çoğunluğu için dünyanın nimetlerinden yararlanmama, ağır sömürü, yoksulluk. bilgi biriki- minden, sağlık hızmetlerinden yararlanmama, açlık anlamına gelen bu düzene karşı dünya siyasi ve sen- dikal hareketleri harekete geçmeye. yeni ideolojiler, tezler, önlemler üretmeye ve bunlan yaşama geçir- meye önemli adımlar atıyor. Bütün bunlar bizim sen- dikacılanmızın hiç ilgisini çekmese de yeni gelişme- ler bir biçimde Türkiye'ye de sıçrayacak. İlgilenen- ler, yaşamlan, çıkartan doğrudan bu gelişmelere bağ- lı olanlar, işçiler. ilgilenmeyen sendika başkanlannı il- gilendırmenin bir yolunu bulacak. Dıs Ticaret Müstesarı Eren: AB ile güınrük birliği teşvikleri engellemez İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dış Ticaret Müstesarı N'ejat Eren, 1995 yılı sonunda ihraca- tın 22 milyar dolara ulaşa- cağını söyledi. Ege Ekonomisini Geliş- tirme Vakfrnın düzenledi- ği toplantıda. Egeli sanayi- ci ve işadamlanna. dış ti- caretle ilgili son gelışmeler hakkında bilgi veren Eren, 1995 yılı başında nakdi teş- viklerin kalkmasına rağ- men ihracatın yüzde 23 art- tığını bildirdi. Ithalatın artış hızının da önemli olduğunu ifade e- den Nejat Eren. dış ticaret açığı olarak öngörülen 8-9 milyar dolann, yılın 9. ayında aşıldığını ve ihraca- tın ithalatı karşılamaoranı- nın yüzde 62 olduğunu kaydetti. Gümrük birliği gerçek- leştiğinde. teşviklerin ta- mamen kalkacağını söyle- menin çok yanlış olacağını vurgulayan Eren, şöyle ko- nuştu: "AB, şu anda en geniş teşvikleri uygulayan eko- nomik topluluktur. Sade- ce. bizim kendi teşvik programlarını uygula- mamızı bekliyorlar. Bu- rada tek önemli sorun kaynak yetersizliğidir. Ancak, ar-ge, çevre ve teknopark konusunda teşvikler olacaktır." Ihracat Genel Müdürü Deger Berkol da. Ocak- 1996"dan itıbaren uygula- nacak teşvıkler üzerinde çalışmalann sürdürüldüğü- nü söyledi. Ar-ge teşvikle- rinin, Tübitak tarafından projelerin hazırlanmasın- dan sonra verildiğini belir- ten Berkol, bu konuda 50 milyon dolarlık başv uru ol- duğunu bildirdı. İşçi eğitimi, yurtdışı fu- arlara katılım, THY ile ya- pılan naklıyelerde teşvik uygulanmasının da gün- demde olduğunu kay deden Berkol, ihracatçılann 39.5 trilyon liralık nav lun teşvi- ği alacağının ödenmesınin de 1996 yılında elealınaca- ğını ifade etti. lthalat Genel Müdürü Şükran Yazıcı da, 1996 yı- lında uygulanacak ithalat rejimi konusunda bilgi ver- di. lthalat belgesı ve ithal müsaadesi alma gereğinin kaldırıldığını, yılbaşındıın itıbaren gümrük be>anna- mesi ile ithalat yapılacağı- nı anlatan Yazıcı. yeni rejı- min bürokrasiyı azalttığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle