Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ARALIK 1995 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Toplusözleşmeler konusunda Türk-Iş yönetiminin aptallıkla suçlanması gerginlik yarattı
Tarbşmalar kavgaya döndü• Türk-Iş'in "düzen partilerinin dümen sırvuna girmekle"
suçlandığı genel kurulda Başbakan Tansu Çiller'e "faşist"
yakıştırması yapıhrken Türk-Iş Genel Başkanı Bayram
Meral de "Çiller'den merhamet bekleyerek sendikacılık
yapmakla" suçlandı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-İş Genel Kurulu"nun 2. gününde,
delegelerin konuşmalan, kavgaya dönü-
şen tartışmalara yol açarken liste bildi-
riminin 9 aralık cumartesi gününe erte-
lenmesi. taraflar arasındaki aday ve de-
lege kapma mücadelesini hızlandırdı.
Türk-tş'in "düzen partilerinin dümen
suyuna girmekte" suçlandığı genel ku-
rulda Başbakan Tansu Çiller'e "faşist"
Genel kuruldan notlar
yakıştırması yapılırken Türk-İş Genel
Başkanı Bayranı Meral de "Çiller'den
merhamet bekleyerek sendikacılık yap-
makla" suçlandı.
"Seçime endeksli" olarak nitelendin-
len kongrede, Türk-Iş yönetimi ıle mu-
halefet arasındaki gerginlik, Türk-İş yö-
netiminin "aptallıkla" suçlanması üze-
rine, saflan keskinleştirdi.
Türk-İş Genel Başkanı Bayram Me-
ral'in listesindeki genel sekreterlik yan-
şı. aday sayısının 3"e çıkması üzerine kı-
zışırken Meral'in rakibi Tes-lş Sendika-
sı Genel Başkanı Fanık Barut'un liste-
sınde. genel teşkilatlandırma sekreterlı-
ğinin Beledıye-İş Sendikası"nın belirle-
yeceği bir isme venlmesi konusunda an-
laşma sağlandı.
Listeler. taraflann birbirlerinden aday
ve delege kapma mücadelesinın "adam
adama markaj" çalışmalanna dönüşme-
sı nedeniyledündekesinlikkazanmadı.
Genel başkan adaylan Meral ve Ba-
rut'un yanı sıra. ortada olan \e alterna-
tıf liste çıkarma eğilıminde olan sol ka-
nattaki sendikalar da önceki gece kulis
çalışmalannı, delegelere verdiklen ye-
meklerle sürdürdü.
Liste oluşturma çalışmalarının. cuma
günü sonuçlanabıleceği belirtılirken
dünkü kulıslerde. Meral'in listesindeki
genel sekreterlik yanşı kızıştı. Türk-tş
Genel Eğıtim Sekreteri Salih Kıhç ile
Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı
İzzetÇetin'in yanı sıra. Türkiye Maden-
İş Sendikası Genel Başkanı H. Hüseyin
Kayabaşının da genel sekreterlığe aday
olabileceği ileri sürüldü.
Barut'un listesinde. genel teşkilatlan-
dırma sekreterliğinın Belediye-lş Sen-
dikası'nın belirleyeceğı bir isme veril-
mesi konusunda anlaşma sağlandı. Bu
göreve Belediye-lş Sendikası Genel
Başkan Yardımcıst Mustafa Solmaz ya
Kirli
çamaşırlar
çıkanlıyor
ŞÜKRAN SONER
AMCARA - "Türk-İş genel kurulu çalışma-
lan çok tatsız-tuzsuz bir havada başladı" de-
dikse. canlandırmanın yolu kavga çıkarmak
mı olmalıydı? Dün konuklar gidip. sendıka-
lann kura sırasına göre konuşmaya başlama-
lan ile birlikle kavga-gürültü de başladı. Hem
de en ağza alınmayacak küfurler, karşı tarafin
kırli çamaşırlannın birbirçıkanlması ile.
Genel kurulun ortada görünmesi. ıttifakla-
nn ilkesızliğı. herkesın aslında kendıyle, yap-
tıklanyla banşık olmaması. genel kurul hava-
sını iyiceelektriklendırdi. Hem kulislerdehem
de kürsü konuşmalannda, bırbırlerinin kirlı
çamaşırlannı ortaya dökerek kendi ayıplannı
kapatma eğılimi ağır basıyor.
Sadece seçime endekslenmiş başkan ve de-
legeler, geçen üç yılın hesaplaşmasına gırdi-
ler. -"Bizi sözleşme satmakla, ihanetie suçla-
dınız. Disiplin kuruluna verdiniz. N'e oldu? Biz
aptal mıyız ki bizim için sizin imzaladıgınızdan
daha iyi bir sözleşmeye imza atmay alım? Hem
dahaçok zam aldık hem de paramızı aldık. Siz
ne aldınız?.."
-Gen zekâlı sensın. Sözünu gerı al.
'Yuh'larprotestolar. bırbırlerinegıren dele-
ge gruplan. Ayırmaya çalışanlar. Ağza alın-
mayacak küfurler... Ortalık bıraz yatışıyor.
Derken konuşma süresinin dolması tartışma-
sı başlıyor. Bu kez kürsüden bıri divan başka-
nı dıgeri konuşan sendikanın başkanı "Sus u-
ton", "İn ulan aşağT tüninden zanf (!) söz-
cüklerle birbirlerine derslerini veriyorlar. Ders
ahnmayınca. ortalığın bıraz yatışması için otu-
ruma ara veri-
Dün konuklar gidip,
sendikalann kura
sırasına göre
konuşmaya
başlamalan ile
birhkte kavga-
gürültü de başladı.
Genel kurulun
ortada görünmesi,
ittifaklann
ilkesizliği, herkesin
aslında kendiyle,
yaptıklanyla banşık
olmaması, genel
kurul havasını iyice
elektriklendirdi.
liyor.
Derken baş-
ka cepheden
bir sendika
başkanına söz
sırası gelıyor.
Bu kez kendi
toplu pazarlık
ve grev hakla-
nnı yasaklat-
mak için hükü-
melle ışbirliği
yapmış sendi-
ka başkanlan-
nın kirli çama-
şırlannın dö-
külmesine sıra
gelmiş bulunu-
yor. Yine dele-
geler arasında roller değişmiş olarak ateşlı bir
kavga. Yumruklaşmalar bırbirlerine tampon
olma ile durduruluyor.
Daha sonra söz alan bir başka sendika baş-
kanı. ılk büyük suçun, bir önceki toplusözleş-
me ıle hak edilmiş ücret zammında hüküme-
te venlen ödün olduğunu anlatıyor. 6 aylık geç
ödemeye "evet" diyen Türk-İş yönetiminin.
sonraki kötü gelişmelere kapı açtığını söylü-
yor. lşın terslığine bakın kj konuşmayı yapan
sendika başkanı, Bayram Meral listesinde a-
day bulunuyor. Delegelerden onay ve protes-
to seslen bırlikte gelıyor.
Söz sırası yıne Faruk Barut listesinden bir
başka başkanda. Bu kez kamu sözleşmelerin-
deki kötü sondan asıl Türk-İş' in bugünkü baş-
kanının sorumlu oldugu, asıl kapalı kapılar
arkasındaki gizli uzlaşmaların bu cephenin ışı
olduğukanıtlanmayaçalışılıyor. Karşıhklı kir-
li çamaşırlar bir birortaya dökülürse, daha ne-
ler neler çıkar dersıniz? Bu arada bu yolla sa-
dece Türk- lş'in yaralanmakta. ışçinin umut-
lannın daha fazla kararmakta olduğunu vur-
gulayanlar, gündem değişiklığı yapılması ge-
rektiğıne işaret edenler de var.
Dün sabahki gerilimli, bol kavgalı, ağır suç-
lamalı oturumdan sonra kongrenin devamı ü-
zerine yorum yapılırken ıki farklı sonuca ula-
şılıyordu. Kimileri bu işi burada kesmenin.
suçlamalardan vazgeçmenın gereği üzerinde
duruyor. kimileri de kazanma hu-sı ve kaybet-
me riskinin bundan sonraki oturumlara dö-
nük olarak daha da ağır suçlamalar yapılma-
sını getireceğini düşünüyordu.
THY'nin ük
kadınpilotu
Istanbul Haber Servisi- Türk Hava Yollan'nın
560 erkek pılotunun arasına ılk kadın pilot
katılıyor. THY'nın ılk kadın pilot adayı Emel
Arman, her zaman hayal ettığı mesleğe
kavuştuğunu söylerken. THY Genel Müdürii
Atılla Çeîebı de. bayanlann da rahatlıkla bu ışı
yapabıleceklerını ve en az erkekler kadar
başanlı olabileceklenni ifade ettı.
THY'nın ılk kadın pilot adayı Emel Arman.
dün Genel Yönetım Bınası'ndadüzenlenenbir
toplantıyla basına tanıtıldı. 560 kışılik erkek
pilot elemanına sahip THY'nin ılk kadın pilot
adayı Arman henüz 23 yaşında. Atilla Çelebi.
Arnıan'ın Eskışehır Anadolu Cnıversıtesı Sıvıl
Ha\acılık Yüksek Okulu Pılotaj Böliimü'nü
bırıncılıkle bitirdiğıni. ıvi derecede Ingılızce ve
Almanca bıldiğıni söyledı. Arman'ın sadece
kadın olsun dıye pilot olmadığını vurgulayan
Çelebi. "Biz kadınlar için "eîının hamuruyla
e\de otursun' diyen erkeklerden değiliz.
Emel'in erkekler kadar başanlı olacağından
eminiz. Vcni uçaklarda fiziki bir güç
gerekmiyor. Beceri ön planda" dedı. Ilk bayan
olmaktan gururduyduğunu söyleyen Emel
Arman da. "Sınıfta tek bayandım. Başlarda
yadırgadılar. Ama sonra kendilerinden biri
gibi gördüler" dıye konuştu. Arman, şu ana
kadar 270 saat uçuş tecrübesı olduğunu söyledı.
Atılla Çelebi, Türk Hava Kuvvetleri'mn
kaynaklan sınırlı olduğu ıçın sivıl pilotlardan
yararlanma yoluna gidildığini belirtti. Uçuş
Işletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Oktay Öztekın de. 18 aralıkta eğitim için
Ingıltere'ye gönderilecek adav pilotlann,
buradaki 5 aylık eğitımden sonra THY'de de
ikınci bir eğıtim göreceklennı söyledı.
da Genel Mali Sekreter Mahmut Hamt-
toğullan'nın aday olarak verileceği be-
lirlendi.
Genel Eğitim Sekreterliği görevini.
Meral'in listesinden "aday çalmak" için
şimdilik boş tutan Barut'un. bu görevi
Teksif, Ağaç-tş. Toleyis ve Haber-fş sen-
dıkalanndan birine verebilecegi öğrenil-
di.
Haber-İş, delegeleri kızdırdı ~
Tes-lş Sendikası Genel Başkanı Faruk
Barut'un listesinde yer alan Haber-tş
Sendikası Genel Başkanı Cengiz Te-
ke'nin. "Biz toplusözleşmeyi sizinle bir-
likte imzalamayı bekleyip aptalhk etme-
dik" demesı, Yol-lş ve Tezkoop-lş dele-
gelerinın yogun tepkisine y-
ol açtı. Türk-tş'ten bagım-
sız olarak toplusözleşme
imzalayan Teke'nin sözleri-
ne, ayağa fırlayarak "Biz ap-
tal mıyız?" diye bağıran de-
legeler. Haber-tş'in delege-
lenyle birbirine girdi
Delegelerin birbirlerini
tartaklaması ve yumrukla-
masıyla tırmanan gerginlik
üzerine. divan başkanı ve
Türk Metal Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Özbek,
"Ben stze aptal demedim"
diyen Teke'ye. "Sizin gibi
aptal değiüm dediniz" yanı-
tını verdi. Liman-tş Sendi-
kası Genel Başkanı Hasan
Biberde Teke'nin sözlerine.
"Bütün salona aptal demeye
hakkı var mı? Düzelterek
konuşsun" dıyerek tepkı
gösterdi. Konuşması sıra-
sında sık sık Meral'i eleştı-
ren Teke. imzalanan toplu-
sözleşmeleri, işçilere atılan
bir "kazık" olarak nıtelen-
dırdi.
Teke. sadece "kendi gele-
ceğinin pazartığını > apmak-
la" ve "Istiklal Marşı'nı \u-
halayan anlayışlara tesİim
olmakla" suçlayarak "Her
gün gidip bir sivaşi partiye
yalvarmak. Türk-İş Başka-
nı'nın göre\i mivdi acaba?
Eğer bu uinetim, Haber-
İş'in imzaladığı sözleşmeden
daha iyi sözleşme > aptun di-
vorsa hodri me\dan" dedi.
Düzen partilerinin
dümen suyu
Düşünce suçlusu olarak
yargılanan ve geçen gunler-
de cezaevinden çıkan ve
kongrede ıki adayı da des-
teklemeyen Hava-tş Sendi-
kası'nm eski genel başkanı
Atilay Ayçin de konuşmasın-
da. ülkeyi. yönetenlerin çö-
zümsüzlüğe götürdüğünü.
işçi sınıfının bunda payı ol-
madığını vurgula>arak
"Onların dümen suyunda
sendikacılık yaptık" dedı.
Sorun yaratmak istemeyen
Türk-İş Genel Başka-
nı'ndan hesap sorulması ge-
rektiğini vurgulayan Ayçin.
"Tansu Çiller. bir faşisttir
düşüncesi de faşizmdir. Tan-
su Çiller'den merhamet bek-
leyerek sendikacılık yapıl-
maz" dedi.
Ayçin. Meral'in listesin-
de genel sekreter adayı olan
Harb-Iş Sendikası Genel
Başkanı lzzetÇetin'indele-
gelerine de "Günahı da ve-
balidesiandir" dıye seslen-
di.
YÖK Başkanlığı'na atanan Gürüz, şeriatçı kadrolaşmaya karşı verdiği savaşla tanınıyor
Öğretim üyelerinden Gürüz'e destek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MilleUekıllıği adaylığı için görevinden
istifa eden YÖK Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Sağlam' ın yerine ODTÜ öğre-
tim üyesı ve eski TÜBİTAK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürûz'ün atanması.
öğretim üyeleri arasında genelde olum-
lu karşılandı.
Öğretım Üyeleri Derneği Genel Sek-
reteri Tahir Hatipoğlu. Gürüz'ün. TÜ-
BİTAK Başkanlığı döneminde şeriatçı
kadrolaşmaya karşı verdiği savaşla ta-
nındığını belırterek üniversıtelerde de
köklü kararlar almasım beklediklerini
söyledı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel'in, pölitikaya atılan eski YÖK Baş-
kanı Mehmet Sağlam'm yenne ODTÜ
öğretim üyesi Kemal Gürüz'ü atama-
sıyla üniversite çevrelennde yaşanan
bekleyiş de sona erdi. Cumhurbaşkanı
Demirel. yasa eereei 24 YÖK Genel
•Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, milletvekilliği adaylığı
için görevinden istifa eden YÖK Başkanı Mehmet Sağlam'ın
yerine ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Gürüz'ü ataması.
öğretim üyeleri arasında genelde olumlu karşılandı.
Kurulu üyesinden birisinin başkan ola-
rak atanması yerine. tercihinı genel ku-
rulun dışındakullandı. Demırel. Kemal
Gürüz'ü Mehmet Sağlam"dan boşalan
genel kurul üyelığine, ardından da
YÖK Başkanlığı'na atadı. Kemal Gü-
rüz'ün. YÖK Genel Kurulu üyesiyken,
bir yıl önce diğer üyelerle anlaşamadı-
ğı için eörevinden aynldığı belirtildi.
YÖK Başkanlığı "na "Kemal Gü-
rüz'ün atanması, üniv ersite çevreleri ve
öğretım üyeleri arasında "memnunluk-
la" karşılandı. Öğretım Üyeleri Derne-
ğı Genel Sekreteri Tahir Hatipoğlu. Gü-
rüz'ün özelhkle TÜBİTAK Başkanlığı
döneminde şeriatçı güçlere karşı verdi-
ği savaşımla tanındığını belirterek "Bu
kurumdaki şeriatçı kadrnları. başkan-
lığı döneminde temizlemiştir ve bu kad-
rolar tarafından hedef alınnııştır. Lni-
versitelerin sorunlaruıı ve eğitimi çok iyi
bilen ve yaraıiı işler yapabilecek olan
bir kişidir" dedi.
Hatipoğlu, Gürûz'ün atanmasını çok
isabetli bulduklannı kaydederek şu gö-
rüşleri dije getirdi:
"TÜBİTAK'taki çalışmalarının üni-
versitelerede ömekolmasını isteriz. Üni-
versitelerdeki tarikatçı ve şeriatçı kad-
rolann yükseköğretimin geleceği için bir
an önce temizlenmesi gerekiyor. Kemal
Gürüz, YÖK'tekiçalışmalaıi sırasında,
diğerleriyle sürekli çabştığı için hep yal-
nız bırakıldı. Şimdi. Y ÖK'teki kokuş-
muş şebekeyi temizleyeceğini ümit edi-
yoruz. Başanlı olacağına inanıyoruz.'"
Eski Öğretım Üyeleri Derneği Genel
Başkanı Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, Gü-
rüz'ün atanmasını "hi bir seçim" ola-
rak değerlendirerek Atatürkçü ve laik
tavnyia Refah Partisi'nin Gürüz'e tep-
kıli olduğunu söyledi. Altıntaş, Gü-
rûz'ün MHP çizgisinde, ancak Atatürk
milliyetçisi olduğunu kaydederek "Bu
atamadan, tarikatçı >« şeriatçı rektör ve
dekanlann çok büyük tepkileri olabilir.
Sanıyoruz, büyük bir tedirginlik içinde-
dirler" dedi.
Öğretım Elemanlan Sendikası Genel
Başkanı Atilla Erden. kavramsal olarak
YÖK'e karşı olduklannı belirterek
YÖK Başkanlığı'na atanan kışılerin
kimliklerinin önemli olmadığını söy-
ledı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Tarih Yazmak
Milletçe tarih yazma merakına düştük. Birileri, ken-
dince ha babam "tarih yazıyor"... Bu "maraz", yanı
hastalık sanıyorum Özal'la başlamıştı. Her gün tarihi
yenıden yazar, her gün bir devrim yapardı...
"Sosyal devlet öldü" der, devrim yapar ve tarih ya-
zardı. •
"Devlet, baba değildir" derdi. Hadi bakalım yeni bir
devnm, tarihin yeniden yazılışı. (Bu arada kimileri kö-
şeleri dönerdi ama, bunun nedenı devletin bunlara
"baöaWc"etmelerı değil, köşe dönücülerın "vizyonsa-
hibi" olmalanydı).
"Benim memurum ışıni bilır" dıye bir "vecıze" yu-
murtlardı, kimi "medya gulleri" bunu da devrim hane-
sine yazarlardı.
Yasalan değiştinr ve önceden kaçakçılık olarak isim-
lendirilen kimi uygulamaları kaçakçılık dışı sayardı,
sonra da "Kaçakçılığa son verdik" diyerek, kasım ka-
sım dolaşırdı. Tabii medyadaki o zamanki "kalemşor-
/an"yürektenalkıştutarlardı. "BüyüksünüzSayınOzal"
derterdi, "bir tarih daha yazdınız."
Yıllarca bu kafayla yönetildi Türkiye. Insanlar şaşkı-
na çevrildiler. Sapla saman birbirine kanştı. Ve tüm
bunlann ardından, benzertiplertüremeye başladı. Her
yaptıklan şeyın tarih yazmak olduğunu sanan, attıkla-
n her adımın devrim olduğunu düşünen tipler. Ama her
yaptıklannı "alkışlayacak" birılerinı de buluyorlardı...
Futbolculanmız bir maç kazanıyorlardı. Tarih yazmış
sayılıyorlardı.
Bir haltercimiz peşpeşe rekorlar kınyordu. Kimileri
bunu da "tarıhi değiştirmek" olarak yorumluyordu.
Bir hakemimiz Avrupa'da bir maç yönetıyordu. El-
bette tarihi yeniden yazmış oluyordu.
İşler sonunda öyle bir noktaya geldi ki; tanhıyte övün-
mesini çok seven ınsanlarımız, tarıhine karşı en say-
gısız bir konuma düştüler. Ve görkemli tarihımizin say-
falan arasında bir virgül bile olamayacak kimi "pesten-
kerani" şeyler, tarıhsel olaylar ve adımlar olarak yorum-
lanır oldu.
Sürekli olarak "tarihyazdığım" sanan kimileri bunu,
tarihte olumlu bir biçimde yer alacaklan düşüncesiy-
le dile getiriyoriar. "Başarılannın" tarihe geçecek ba-
şarılar olduğuna ınanıyorlar...
Aslında "koca sakallı yaşlı tarih" her şeyi yazar. her
şeyı not eder. Yazar kı gelecek kuşaklar ıbret alsınlar.
Not eder ki yann sapla samanı biribirine kanştırmak is-
teyenler olursa. buna fırsat bulamasınlar...
Ama tarih kitaplarını okuduğumuz zaman. o kitap-
larda ismı geçen ınsanların önemii bir bölümunün, yer-
den yere vurulduklarını görürüz. Bilmiyorum tarih ki-
taplannda bugün adı geçenlerden kaçta kaçı yaşar-
ken, "tarihe geçtım"d\ye düşünmüştür. Ve acaba bu
ınsanlardan kaçta kaçı tarihteki bugünkü konumlann-
dan memnundur? Kim bilebilir?
Bu maraz Sayın Çiller'de de ileri derecede var. Za-
tenanladığımkadarıyla, buaıletümüyle tarihe merak-
lı. Özer Bey de bir ara tarihsel kışiliklerin mırasçısı ola-
rak yaşadığını dıle getirirdi. "Yeniden doğuş" (Reen-
karnasyon - Basübadelmevt) teorilerine fazla "takı-
lan" Ozer Bey, yanlış anımsamıyorsam Çar II. Niko-
la'nın ruhunun kendınde yaşadığını falan vehmetmek-
teydi. Ne diyelım, Allah şıfa versın.
Fakat Tansu Hanım'ın tanh merakı bıraz daha fark-
lı. Tansu Hanım, tarihteki kimi önemli ya da adı geçen
insanların ruhlarının kendınde yaşadığını düşünmu-
yor; doğrudan kendini tarihte adı geçen insanlar ara-
sına koyuyor. Geçecek, geçecek ama, acaba tarihe
nasıl geçecek?..
örneğin Türkiye'nin gümrük birliğıne gırmesi tarıh-
sel bir olaydır. Yanı tarıhimiz bunu yazacaktır. Ama
acaba nasıl yazacaktır?
Eğer Türkiye, gümrük birliği macerasını oluşumun-
da "katkısı olmayan" kararlar çerçevesınde yaşaya-
caksa, bunun pek de hayırlı olmayan sonuçları olaca-
ğını düşünebiliriz. Zaten çok değerlı meslektaşım Prof.
Dr. Erol Manisalı'nın önderliğinde hazırlanan bir bil-
diri ile gümrük biriiği konusundaki göruşlenmızi kamu-
oyuna duyurmaya çalıştık. Ama kim okuya, kim dın-
leye...
Tek tek konuştugumuz zaman herkes bize hak veriy-
or. Bu koşullar altında gümriik bırliğinin getirebileceği
sakıncalan herkes görüyor. Ama iş karşı çıkmaya gel-
diği zaman, kimse karşı çıkamıyor. Herkes "tarih yaz-
manın" büyüsüne kapılmış durumda.
Deniz Baykal da aynı hava içinde. Aslında işin
sakıncalarını eminim o da gorüyor. Ama bu konuda e-
sen "ruzgârdan" yelkenlerini doldurmak istiyor. Ne
kadar başaracak. hep birlıkte göreceğız.
Ve bu karmaşıklık içinde Türkiye sürekli kan kay-
bediyor, zaman yitiıiyor. işin kötüsü kısa dönemde "g-
elecekgıbıgörünenler", gidenleri de aratabilir. Artık bir
tarih de onlar yazarlar...
Halkımız nefesıni tutmuş gelişmeleri izliyor. Bazen
anlamaya çalışarak, bazen de bazı şeylen çok iyi an-
lamış olarak.
TOBB raporuna
takipsizlik karan
ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi
(DGM) Başsav cılığı. Türki-
ye Odalar ve Borsalar Birli-
ği'nce(TOBB). Sıyasal Bıl-
giler Fakültesı öğretim üye-
lennden Prof. Dr Doğu Er-
gil'e hazırlatılan "Doğu So-
runu, Teşhislerve Tespitler"
adlı özel araştırma raporun-
da suç öğesıne rastlanmadı-
ğı gerekçesiyle takipsizlik
karan verdı. Başsav cılık ta-
rafından hazırlanan takip-
sizlik karannda. raporda bö-
lücülük propagandası yap-
mak kastı ve suç unsuru bu-
lunmadığı belırtilirken
"Her Türk vatandaşının et-
nik köken itibanyla Türk ot-
madığı açık bir gerçektir"
denıldı.
Ankara DGM Başsav cı
Vekili Talat Şalktarafından
hazırlanan kararda, Doğu
Raporu'nda. PKK ile müca-
dele eden devletin eleştınl-
diğı behrtilerek. PKK'nın
şiddeti benımsedıği. şıddet-
le gerçekleştırdiğı terör ey-
lemlen ıleyörehalkı üzenn-
de baskı kurduğunun vurgu-
landığı kaydedıldı.
Düzeltme
• Gazetemizin üçüncü sayfasında önceki gün
yayımlanan Zekeriya Sertel adına verilen "Demokrasi
Ödülü" ile ilgili haberde yazanmız Ilhan Selçuk'un
sözleri arasında "Hâlâ sağ ile sağın. sol ile solun niye
çatıştığını çözebilmiş değiliz" cümlesi, yanlışlıkla
"Hâlâ sağ ile solun niye çatıştığını çözebilmiş
değiliz" şeklinde yayımlanmıştır. Düzeltir. özür
dileriz.
MHH|:
9HMHMMI
. Yalı Çetesını
ÜPÜRGİTSİN!
TEMIZLIĞE
PARTISI
1383 GUN KALDI